"Oburum. AkÅŸam oturayım televizyon karşısına... Bir kanalı izlerÂken, ille öbüründe ne olduÄŸunu merak ediyorum; orada da aÅŸağı yukarı aynı ÅŸeyi göreceÄŸimi adım gibi bilmeme raÄŸmen...
Bir ÅŸehirde yaÅŸarken, diÄŸeÂrinde aklım; o ÅŸehirler ki, çok da farkı yok birbirinden...
Doymak bilmez bir çocuk giÂbiyim; yetinemiyorum.
Islığım, bütün ÅŸarkıları aynı anda çalmak istiyor; uçurtmam, kainatın tüm semalarında birÂden kanat çırpmak...
Gemlenmez bir merak duyÂgusu, "her yemeÄŸi tat," "her çiÂçeÄŸi kokla" diye ha babam kamÂçılıyor beni... TelaÅŸtan ne tadını ayırt edebiliyorum yemeklerin, ne kokusunu çiçeklerin...
Her akarsuya karışıp