evet... hayat dediğimiz prosese dümdüz bakarsak, içerdiği çoğu şey boğucu... yalnız boğuculuk babında bir sıralama yaparsam kendimce... birinciliğe oynayan... bir çocuğun kendi dünyasındaki renkliliği bırakıp, bir şeylerin farkına vardığı an... o öyle boktan bir an ki, çocuğun renkleri -sanki renklileri beyazlar için kullanılan deterjanla yıkamışsınız gibi- soluyor... ya da bana öyle geliyor... tarif edemediğim bir algı değişimi... bilemedim... bunu her düşündüğümde içim ezim ezim eziliyor... hani böyle kafamız güzel olur, şahanedir; ama ertesi gün ayılırız, berbattır... hepimiz doğuştan kafası güzelmişiz de, sonra tadına varmada