Geldin; yanaklarında sapsarı mimozalar vardı ve ıslak gözbebeklerinde bestelenmeye başlandı aşkımızın ilk şarkısı.
Sen la minördün elbette bense boynu bükük bir re majör; karşılaştık seninle aşk denen bu hüzünlü şarkının en güzel yerinde.
Geldin, tüm çorak çöller yeşerdi sanki; sanki ait değildi gözbebeklerin bu evrene.
Tüm korkuna rağmen geldin; koşar adım yağan bir yağmur gibi aktın gözbebeklerimdeki yüzyıllık mateme.
Ve ben katrandan karalar sürerek ıslak kirpik diplerime bir cinayet işler gibi dokundum saçlarındaki kedere.
Geldin, sarıldın bana doludizgin...
Geldin, bir bayram yeri gibiydi yüzün, sanki bir halk özgürlü