Bırak şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte,
Toplasın acı meyvesini nedâmetin.
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle
Ben ne camiye yararım, ne hayvana!
Bir baÅŸka hamur benimki, baÅŸka maya.
Yoksul gavur, çirkin orospu gibiyim:
Ne din umrumda, ne cennet, ne dünya!
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,
Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;
Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:
İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Sır saklamasını bilirsen Hayyam söyler
Ä°nsanoÄŸlu nedir, ne yapar, ne eder:
Dert çamuruyla yuğrulup gelir dünyaya
Yer içer, karın doyurur ve çeker gider.