Basınçlı kutular gibi sıkıştırılmış hayatlar arasında geçiyor ömrüm. Yüzüme buhranlar damlıyor gökyüzünün gözlerinden. Amorti avuntular vuruyor biletlerime oynadığım her şans oyunundan. Kırılan bütün umutlarımıı bir esrar nefesinden çıkan gri buğunun sırtına yükleyip gönderiyorum tanrıya, yenisini iade etsin diye. İzlediğim her gösteride tavşanlar sıkışıp kalıyor sihirbazın şapkasında. Donmuş kiraz dallarına ayrı bir motif işliyor kan, katanalarla doğrarken çocuklukluğumu. Birçok insanla aynı ı rahimden düşmedik fakat aynı yerlerden düştük, aynı acılarla seviştik, aynı yalnızlıklarla yuvarlanıyoruz tepetaklak. Toplu