7. 7
Çocuklar
Korku ve Baskı
Nedir
Bilmeseler
Yalanı da
Bilmezlerdi
(Alman Psikolog Hans Zulliger)
8. YALAN SÖYLEME
8
3-4 yaşlarında bir çocuk neyin
doğru neyin yalan olduğunu ayırt
edemez. Hayal dünyasında
yarattığı olayları gerçekmiş gibi
anlatır. Bunlar yalan değildir
(sözde yalandır)
Çocuk toplumsallaşmaya başladığı
6-7 yaşlarında yalan söylemeye
başlar.
9. YALAN SÖYLEMENİN
SEBEPLERİ
*Çocuklar özlem duydukları, gerçek olmasını
istedikleri şeyler için yalan söyleyebilirler.
*Anne babaların, çocuğa birbirlerine ve başkalarına
söyledikleri yalanlar çocuğu yalana iter.
*Çocuk anne ve babasının beklentilerini
karşılamakta güçlük çekiyor olabilir ya da ceza
korkusuyla yalana sarılıyordur.
*Bazen de çocuk kendisine fazla karışılması
nedeniyle yalan söyleyebilir.
9
10. ÖNERİLER
*Çocuk istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini bizimle
konuşabilmelidir.
*Yetişkinler davranış ve sözleriyle çocuğa iyi birer
örnek olmalı ve çocuğu araç olarak kullanmamalıdır
(Sözlerinde durmalılar)
*Çocuğa doğruluğun yararları, getireceği haz ve
avantajlar öğretilmelidir. (hikaye metodu karkter yaşı farklı
olmalı)
*Çocuğa her durumda kabul edilip sevildiğini
hissettirmek çok önemlidir.
*Fazla baskıdan kaçınmalı (“Sakın yalan söyleme -seni
mahvederim “ gibi baskıcı ifadeler kullanılması)
*Çocuklardan başaramayacakları Şeyler
beklememeli ve diğer çocuklarla kıyaslanmamalı.
10
12. PARMAK EMME DAVRANIŞI
12
*Emme davranışı bebeklerin daha anne
rahminde öğrendikleri ve doğuştan
sahip oldukları en güçlü reflekslerden
biridir.
*Bir yaş çocuklarının hemen hemen yarısı
parmaklarını emerler.
13. PARMAK EMME DAVRANIŞI
*Çocuklarda herhangi bir psiko-patolojik etken
olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir olgudur.
Ama en geç 5-6
Yaşlarında kaybolması beklenir.
13
14. PARMAK EMME SEBEPLERİ
*Parmak emmenin temelinde anne-çocuk ilişkisindeki
yetersizlik ve çocukta güven duygusunun yeterince
gelişmemiş olduğuna ilişkin görüşler vardır.
*Bazı bebekler yeni dişlerin çıkması nedeniyle bazıları
da zorlukla karşılaştıklarında utanma ve sıkılma belirtisi
olarak parmaklarını emerler.
*Parmak emmenin uykuyla sıkı bir ilgisi vardır. Birçok
çocuk parmaklarını uykulu oldukları ve uykuya daldıkları
zaman emerler.
*Ani bir korku, anne babanın ayrılması ve ölüm gibi
olaylar, ailedeki huzursuzluk, çocuğun yeni bir kardeşin
doğmasıyla ilgi çekmeye çalışması, Uzun süreli
14
ayrılıklar nedeniyle kendisinin artık sevilmediği duygusu
15. Büyümeyi vurgulayın. Büyük çocuk olarak
gösterdiği davranışlara ilgi gösterin. Ne kadar
çok beğeni toplarsa bebeklikten kalma
alışkanlığını o kadar kolay terk edecektir.
Daha çok ilgi, iletişim ve daha çok sevgi,
koşulları çocuk için daha uygun konuma getirir.
Bu alışkanlık çocuğa rahatlama ve güven
sağladığı için başlangıçta anne-babalar parmak
emmeyi görmezden gelmeli ve çocuğun
kendiliğinden bırakması beklenmelidir.
15
Öneriler
16. Çocuğun parmağını emme alışkanlığı konusu
evde hiç konuşulmamalı
Dikkatini başka yöne çekmek(Hamur
yoğurmak, resim yapmak gibi el becerilerini
geliştirici faaliyetler de çocuğun parmağını
emmesine fırsat tanımaz.)
Uykuya geçerken parmak emiyorsa uyuduktan
sonra eli ağzından çekilebilir. Çünkü çocuğun
parmağını emerek uyumaya devam etmesi,
alışkanlığın yerleşmesini kolaylaştırır.
16
Öneriler
18. TIRNAK YEME SEBEPLERİ
18
*Yaşanan üzüntülü ve sıkıntılı olaylar(Yeni doğan kardeşi
kıskanma, sevilen birinin kaybı vb. gibi stres öğeleri)
*Ailenin aşırı baskıcı ve otoriter olmasından dolayı çocuğun
sürekli azarlanması, eleştirilmesi, yetersiz ilgi ve sevgi
*Kendini değersiz ve güvensiz hissetme
*Aile içi iletişim sorunları
*Gerilim ve kaygı duyguları
*Bir modelin çocuk tarafından taklit edilmesi
19. *Çocuğun tırnak yeme davranışı küçük yaşlarda
görmezlikten gelinmelidir.
*Çocukları, korku ve kaygı oluşturabilecek film,
video, atari gibi faaliyetlerden uzak tutmak gerekir.
*Çocuğun kendine olan güveninin arttırılması
gerekir. Bu yüzden başarabileceği küçük
sorumluluklar verilmelidir.
*Çocuğun çevresindeki yetişkinler ve arkadaşları ile
olan iletişimin etkili olması sağlanmalıdır.
*Aile baskıcı ve otoriter olmamalıdır.
*Okul ortamında grup içinde etkili olabileceği roller
verilmelidir.
*Bir müddet takma tırnak kullanmak
19
Öneriler
20. 20
Öneriler
Çocuğu örselemeden bu davranışın onun çirkin
ellere sahip olmasını sağlayacağı açıklanmalıdır.
Kız çocuklarına manikür malzemesi alınarak ve
tırnaklarına oje sürülerek tırnak yememeye
özendirilmelidir.
Bu davranışı söndürmek için alternatifler
üretin. Tırnak yemeye başladığı anda yiyecek
verilerek meşgul edilmeli ya da heyecanlı
anlarında(Örneğin: Televizyon izlerken) sakız
çiğnetmek veya kendisine stres topu vererek
tırnak yemesini önleyebilir.
22. ÇALMA DAVRANIŞI
* Çocuk 5 yaşından küçükse, bu davranışı
hırsızlık olarak değerlendiremeyiz. Çocuğun
yaşı küçük olduğundan dolayı bu davranış
masum bir durum olarak görülebilir. Masum
olarak görülebilir ancak bir önlem alınmadığı
halde ileride istenmeyen durumlarla
karşılaşmanız mümkündür.
22
23. ÇALMA DAVRANIŞININ SEBEPLERİ
*Çocukta henüz mülkiyet duygusunun gelişmemiş
olması
*Çocuğun kendisine ait fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının
(giyecek, yiyecek-sevgi, ilgi vs.) karşılanmaması
*Çocuğun arkadaşları tarafından dışlanması,
aşağılanması
*İstediği arkadaş grubuna girme, kendini ispat etme ve
dikkat çekme çabası gibi nedenler
*Anne babanın çocuğun ya da başkalarının
eşyalarını izinsiz alıyor olmaları
23
*çocukta güven eksikliği ve aşağılık duygusu
24. Öneriler
*Sakin olmak ilk şarttır. Çocuğa aşırı tepki
verilmemeli ve ceza, dayak, bağırıp-çağırma olmadan
yaklaşmalı.
*Çocuğu bu davranışı yapmaya iten nedenler
araştırılmalıdır.
*Bu olumsuz davranış karşısında duyarsız kalınmayıp
çocukla açık olarak konuşulmalı alınan eşyaların özür
dileyerek sahibine verilmesi konusunda çocuğu teşvik
etmelidir.
*Çocuğa empatik düşünmeyi aşılayın.
24
*Anne babaların çocuğa olan sevgi ve ilgisini her
zaman göstermesi ve çocuğun bunu hissetmesini
sağlamak gerekir.
25. *Ailede saygı görmeyen, kendi özel alanına
müdahale edilen çocuklar başkalarına karşı da böyle
davranırlar.
*Kendi odası, eşyaları, kendine ait bir dolabı olması
çocukta kendisinin ve başkasının kavramlarını
öğrenmesinde çok etkilidir
*Bazen arkadaşına bir şeyler ısmarlaması veya
aldığı bir yiyeceği arkadaşı ile paylaşması için teşvik
etmelidir. Böylece almanın yanında vermeyi de
öğrenmiş olacaktır.
*Hikaye metodu deneyin
25
Öneriler
27. İŞTAHSIZLIK SEBEPLERİ
27
*Anne -babanın yedirmek için ısrarı, Çocuğunun peşinde
kaşıkla koşuşturan, zorla ve tabak tabak yemek
yedirmeye çalışmak (ısrarcı davranış)
*kansızlık, bağırsak parazitleri veya çeşitli hastalıklar
*İçe kapanıklık
*üzüntü
*Çocuğun yemekten önce zaten abur cuburlarla karnını
doyurmuş olması
28. ÖNERİLER
*Yemek için en doğru zaman çocuğun acıktığı
zamandır.
*Daima morali iyi iken yemek verin.
*Hangi öğünde daha iştahlı ise, bu öğünü dikkatli
değerlendirin.
*Öğünlerden önce yürüyüşe çıkarın. Açık hava acıktırır
ve iştahı açar, bağırsak hareketliliğini arttırır.
*Yemek ortamını temiz ve düzenli tutun.
*Tabakların renkli ve sevimli olmasını tercih edin.
*Küçük tabak kullanın. Eğer daha fazla yemek yemek
isterse ikinci tabağı verin. Çocuğun tabağına çok fazla
besin koymayın. Gözünü korkutmayın. Tabağına konan
yemeği bitirmesi onun da moralini yükseltecek, kendini
iyi hissetmesini sağlayacaktır.
*Atıştırma-abur/cubur”alımını kurala bağlayın ve
28
sınırlayın.
*Daima, masada yemek yedirin.
29. ÖNERİLER
*Ödüllendirme ve ceza verme gibi zorlamalar
verilmemeli
*Öğün kuralları oluşturun. Her öğün için uygun-makul
bir süre belirleyin. Süre bitiminde yemeği sonlandırın,
belirlenen kuralların 3. defa bozulması durumunda
kuralları tekrar belirleyin.
*Eğer Sofrada sohbet ediliyorsa buna çocuğunuzu da
dahil edin.
*Masadaki davranışlarını sık sık övün.
*Yemek hazırlarken ve o gün yapacağınız yemeğin
29
seçiminde fikirlerini alın birlikte mutfak aktiviteleri
yapın.
31. SALDIRGANLIK
31
*Saldırganlık insanda varolan bir dürtüdür.
Varolan bu dürtü yok olmaz veya tümüyle
bastırılmaz ancak biçim değiştirir.
*Bebeklik döneminde amaçsız olan ağlama
vurma gibi öfke tepkileri görülür.
32. SALDIRGANLIĞIN SEBEPLERİ
32
• Çocuğun saldırgan davranışların
ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi
• Çocuğun kendini sözel olarak ifade
etmekte güçlük yaşaması
• Çocuğun yetişkinlerden katı ceza,
anlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi
• Televizyonun ve kitle iletişim
araçlarının olumsuz etkisi
• Aile içi şiddet
33. 33
Öneriler
*Çocuğa saldırganlık modeli olmayın.
*Saldırgan davranışlara tolerans göstermeyin. Saldırgan
davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğini görmeli.
*Saldırgan davranışları kesinlikle dayakla cezalandırmayın.
*Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmayın,
sakinleşmesini bekleyin, daha sonra davranışı ile ilgili
konuşun.
*Olumlu davranışı görüp pekiştirin, olumsuz davranışı
görmemezlikten gelin. Ör:10dk. Kavga etmeden ve
bağırmadan oynadığında sözel olarak ödüllendirin.
34. Saldırgan dürtüyü boşaltmak için dışarıda
oynamasına ve spor gibi çeşitli faaliyetlere çocuk
yönlendirilmelidir.
Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitli
sorumluluklar verin, başarma duygusunu
yaşamasını sağlayın.
Çocuğun kendi davranışını eleştirmesine ve empati
kurmasına yönelik hikayeler oluşturmak ve bu
hikayeleri çocuğa okumak yararlı olur.
Bu çocukların özellikle baba ile daha çok birlikte
olması sağlanmalıdır.
Anne-babalar bu çocuklarla iletişim kurarken ben
34
dilini kullanmalıdır. Ör:Böyle kavga ettiğin zaman
rahatsız oluyorum, üzülüyorum gibi. kişiler duygu,
düşünce ve ihtiyaçlarını davranış anında dile
Öneriler
36. SEBEPLERİ
36
*Kesin sebebi bilinmemektedir. Ebeveynlerin
kendilerini kesinlikle suçlamaması gerekmektedir.
*DEHB’nin sebepleri ile ilgili bazı tahminler ileri
sürülmektedir.
*Genetik faktörler
*hamilelik sırasındaki travma, ilaç, sigara ve alkol
kullanımı
*Zor doğum
*Düşük doğum ağırlığı,
*Ağır ihmal ve tacize maruz kalmak
37. HİPERAKTİVİTE VE DİKKAT
EKSİKLİĞİ
*“Dikkat eksikliği hiperaktivite
bozukluğu” aşırı hareketlilik, dikkat
sorunları ve istekleri erteleyememe
(dürtüsellik) belirtileriyle giden bir
psikiyatrik hastalıktır. Temel belirtileri
aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve
dürtüselliktir.
37
39. ÖNERİLER
*Sabırlı olunuz
*Çocuğunuzda var olan olumlu özellik ve
kabiliyetlerin ortaya çıkışını teşvik ediniz
*Çocuğunuza hoş olmayan isimlerle hitap etmeyiniz
(aptal, tembel, yaramaz, inatçı, beceriksiz )
*Masasında ve göz önünde dikkatini dağıtacak
oyuncak, poster gibi şeyleri kaldırınız. Ev ortamının
ders çalışma sırasında sessiz olmasına dikkat ediniz.
Okulda öğretmenin gözü önünde, pencereden uzak ve
tahtaya yakın bir yerde oturmasını sağlayın.
*Anne baba olarak çocuğunuza ortak mesajlar veriniz
*Çocuğunuzun mutlaka bir spor etkinliğine devam
etmesini sağlayınız.
*Sizin aktif katılımınızla birlikte oyun oynama,
*Uzun sürebilecek ödevleri küçük parçalara bölün.
39
Böylece çocuğa bir işi tamamlamış olma duygusunu
tattırmış olursunuz.
40. ÖNERİLER
40
*Ders çalışırken belli alışkanlıklar edinmelerini
sağlayacak ve istenmeyen davranışlarını kontrol
edecek etkin bir sistem geliştirin. Ör:Ödül puanları,
çocuğun başarısını grafikler ile göstermek, çocuğu
çıkartmalar ve yıldızlar ile ödüllendirmek, çoğu
istenilen davranışları göstermesi için
heveslendirecektir.
*Oyun saatlerini azaltma ve teneffüs iptalinden
kaçının. Oyun saatleri çocuğun fazla enerjisinden
kurtulması için iyi bir fırsattır.
*Çocuğun ödevlerini yaparken gerektiğinde ara
vermesine olanak tanıyın. Bu aralara diğer
çocuklardan daha sık ihtiyaç duyacaktır
*Her şeye rağmen baş edemiyorsanız ruh sağlığı
uzmanına başvurun.
#39: Semptom Grupları
DEHB’nin ve DEHB’nin daha ağır bir formu olan hiperkinetik bozukluğun (HKD) temel semptomları gelişime uygun olmayan düzeylerdeki dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüselliktir.
DSM-IV’e göre DEHB tanısı için en azından bir semptom grubundan (dikkatsizlik ya da hiperaktivite-dürtüsellik) altı ya da daha fazla sayıda semptomun mevcut olması gerekir.
ICD-10’a göre HKD tanısı için üç kategorinin hepsindeki ve birden fazla konumdaki (ev, okul, vb.) semptomların mevcut olması gerekir.
Bundan dolayı ICD-10’un HKD kriterleri, DSM-IV’ün DEHB kriterlerinden çok daha ağır bir durumu tanımlamaktadır.