ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
Prof. Dr. Sebahat ATAR
 Tıbbın gelişimi
◦ Büyüsel tıp
◦ Akılcı tıp
◦ Çağdaş tıp
 Şifacılık, tanım
 Halk hekimliği tanım
◦ Hastalık ve sağlık hakkındaki
inanç, tutum ve davranışlar
◦ Toplumların inanç, gelenek ve
değer sistemleri ile ilgili
uygulamalar
◦ Ev tedavisi
 İnsanı bir bütün olarak görür
 Bedenin yanı sıra ruhun da tedavisine
dayanır.
 Genellikle para kazanmak için yapılmaz
 Kadınlar üzerinden aktarıldığı kabul edilir.
 Günümüzde de yaygın olarak
kullanılmaktadır.
◦ ABD’de halkın yarısı
 İslam öncesi
◦ Şamanizm
 İslam sonrası
◦ Selçuklu döneminde
tıp
◦ Osmanlı döneminde
tıp
◦ Anadolu’da halk
hekimliği
 Antik kültürde tıp
 Hipoktatik okullar
 Orta Çağ tıbbı
◦ Cadı avı
 Dünyanın en eski inanç
sistemlerinden
 Doğaya tapınılır
 Farlı coğrafyalarda izleri var
 Dinden ziyade düşünce tarzı
 Kurucusu, ne zaman ortaya
çıktığı bilinmiyor
 Her canlıda bir ruh vardır
 İyi ruhlar: «ülgen»
 Kötü ruhlar: «erlik»
 Ayin, tören,
kutsamaları yapan
 İyi, kötü ruhlar ile
bağlantı kuran
 Hastaları tedavi
eden,
 Büyü, sihir yapan
 Gelecekten haber
veren kişi
 Kutadgu Bilig
◦ Kam (kahin), otacı (ilaç yapan)
 Yakutlar: «oyun»
 Özbekler ve Kazaklar: «baksı»
 Uygurca: «otacı»
 Kırgızlar: «gan»
 Moğollar: «böge», «buge»,
«büü»
 Orhun Yazıtları, Göktürkçe
yazılı metinler: «kam»
 Kadın şamanlar: utkan/udagan,
ubakan, utygan (ateşi koruyan
ruh)
 Kerek tut otaçı kerek erse kam
Oliglike hergiz asıg kılmaz em (1065)
 (İster tabip getir, ister kam, ölmekte olana hiçbir
ilaç fayda vermez)
 Bu sukluk ig ol bi otı yok emi
Anı emleyümez bu dünya kamı (2002)
(Aç gözlülük, ilacı ve devası bulunmayan bir
hastalıktır, onu bütün dünya kahinleri bir araya gelse
yine tedavi edemezler.)
 «Durumu önceden sezen, acayip sihirleri bilen,
kürek kemiğiyle fal açan falcıları, İlim-i Biçik
(Kalmukların Mukaddes Kitabı) okumuş
sihirbazları çağırtır.»
 «Cakıp Bay, ardıç dumanıyla evi tütsüledi, davul
çaldırıp, bahşıya evdeki belayı kovdurdu.»
 «Kadın Şaman, bulutlara bakarak kehanette
bulunur, gökte insan vücuduna benzeyen bir
soğuk kara bulutun yeryüzünü kapladığını
görürler. Kadın Şaman, Bahşı ve gözü açıkların
tarifine göre, bu kötü haberin işareti idi.»
 «Doğum sancısı başladığında Cakıp’ın evine
bahşılar ve kadın Şamanlar toplandılar. Kadın
Şamanlar, bahşılar sıçrayıp davul çalıp Umay
Ana’yı yardıma çağırdılar, süt ve yağ saçarak,
ardıç ağacı yaktılar.»
 «evliya «Şaman» dede elindeki asasını çocuğun
üzerine tutarak iyi dileklerde bulundu ‘ok
yetişemeyen atlı ol’ dedi.»
 Şamanlar genellikle uzun saçlı
 Şaman giysileri kadın bedenine
daha uygun
 Şamanlarda kendinde geçme
özelliği
 Erkek şamanların kadın giysisi
ile ayin yapması (yakutlarda)
 Özel şaman cübbesinin ön
kısmında kadın memesini
temsil eden yuvarlak madeni
biçimlerin varlığı
 Geleceği bildiren rüyaları
en çok kadınlar görür
 Otacılık geleneğinde
kadınlar daha etkin
 Erkek şamanların doğum
yapması
◦ Yakut şaman inancı
 Şamanlık okumakla veya tecrübe ile
öğrenilmez.
 Şaman, ruhlar tarafından seçilir, göreve
çağrılır.
 Şaman ruhların gücünü kullanır.
 Ruhlar ile iletişim halindedir, gerekli
gizemli/mitsel bilgileri ondan alır.
 Gerçek şaman davulun, kobzanın vb
eşliğinden irticalen şaman duaları okuyan,
dans eden, kendinden geçen, kozmik seyahat
yapabilen kişidir.
 Türk şamanlığı Paleolitik döneme (12-14 bin yıl
önce) uzanır .
◦ Baykal, Altay kaya resimleri
◦ Sibirya’da M.Ö. 1700-1300, mezar kazıları giysileri ile
gömülmüş kadın şamanlar
 Büyüsel düşünceden dinsel düşünceye geçişte bir
aracı kurum
 Ersoy T, 1996
 Şamanlığın ilk ortaya çıkıp yayıldığı bölgeler:
Türk Moğol halkları (Kuzey Asya), Himalaya
Dağları insanları, Kore, Japonya, Aborjinler
 Avcılık dönemi, ataerkiL düzene geçiş ile erkek
şamanlar
 En güçlü ve etkili şamanlar
kadın
 Kadın doğasında şamandır.
◦ Çukçi atasözü
 İlk şamanlar kadınlar
◦ Eski ted yöntemlerini bilen ve
uygulayan kadınlar
 Kadın şamanların toplumsal
statüsü yüksek
 Türklerde kadın şaman ile
ilgili az bilgi var
 Genelde şaman
uygulamalarında kadın-erkek
farkı yok
◦ Vergi toplar
◦ Ruhları öteki aleme götürülür
◦ Parçalanır, yeniden toplanır ve
şaman olarak geri döner
◦ Şaman olma ritüeli farklı değil
◦ Şaman gibi gömülür
 Erkek şaman yok ise kadın
şaman çağırılır
 Ruhlar ile cinsi ilişkisi var
 Erkek şamanlar evlenip çocuk sahibi olabilir
 Kadın şamanlarda evlenmek/çocuk sahibi
olmak yasak
◦ Doğumdan sonra şaman güçlerini kaybedeceği
inancı
◦ Ev işleri ve çocuk bakımı ile uğraşan kadının ruhsal
aleme açılamayacağı inancı
 Hastaları iyileştirmek
 Ölen adamın ruhunu öteki dünyaya götürmek
 Kısırlığı tedavi etmek
 Fal bakarak gelecekten haber vermek
 Evi kötü ruhlardan temizlemek
 Kurban sunmak
 Mevsim ritüellerini düzenlemek
 Sığırlara ve atalara zarar veren ruhları kovmak
 Kayıp şeylerden haber vermek
 Kehanette bulunmak
 Yağmur yağdırmak
 Amaç ruhların insana verdiği/vereceği zararın
önlenmesi
 Şamanlık kültüre özgü olduğundan tedavi
yöntemleri de kültüre özgü
 Hastalık tedavisi şaman uygulamaları
arasında en yaygın olanı
 Üçlü yapı var: kam, hasta, seyirciler
 Bütün hastalıkları tedavi eder
◦ Delilik, bayılmalar, sinir hastalıkları, kısırlık,
iktidarsızlık, diğer hastalıklar (kalp, mide, göz, baş,
vb)
 Tedavi etmek şamanın görevi
◦ Kırgız kadın şaman Kaliypa
 Kadın şamanların tedavi edici gücü yüksek
 Şaman iyileştirme amacıyla çeşitli ritüellerden
yararlanır
 Şaman inancına göre
◦ Kötü ruhların insan bedenine girmesi
◦ İnsanda olan «kut» çalınıp yenmesi insanı hasta eder
 Altay-Sayan Türkleri, Yakutlar
 Şamanlar bitki ve ilaçlardan ruhu iyileştirmede
yararlanır, otacı ise bedeni iyileştirmede
yararlanır
 Ruhsal bozukluğu olanları tedavi etmesinin sırrı
 Hayvan kurban ederek
iyileştirme
 Küçürük
 Hasta organı emerek dışarı
tükürmek
 Ateş ile iyileştirme
 Titreme ve şarkı söyeyerek
iyileştirme
 Su ile ted
 Korkutmak ile ted
 Cinsi organını gösterme
 Çıplak kamlık yapma

 Şamana verilen hediyele «astı» denir
 Astı için hasta ile önceden rızalaşır
 Kurban astıya dahil değil
 Astı davul hakkı için alınır
 Astı ne kadar çok olursa sağalma o kadar
çabuk olur.
 Kurumsallaşma ve gelişme
 Konya’da şifahane ve bimarhane
 Çok sayıda hastane
◦ Divriği, Çankırı, Kastamonu, Tokat, Erzurum,
Erzincan, Mardin, Amasya
 Hastaneler yapılmaya
devam eder.
 Fatih, Hekimbaşılık
(Reisu’l-Etibba)
 II Bayezid, Edirne’de
cüzzamhane, akıl
hastanesi
 Tıp adamlarına büyük
önem verilir.
 Hastalar ustası:
Hastalanan cariyeler ile
ilgilene kadın
 Hastalar kethüdası
kadın: Hastalanan
cariyelerin bekçisi
 Hekime kadın
 Kabile
 Güvenilir bilgi veren dökümanlar
mevcut.
 Harem içinde hastane (Edirne,
Beyazıt, Topkapı)
 Cariyeler Hastanesi
 Yıldız Saray’ı, 1872, Tabibe
Gülbeyaz Hatun
 19. yy ikinci yarısına kadar
hekime kadınların saraylarda
görevlendirilir.
Şerafeddin Sabuncuoğlu
(1385-1470)
 Hekime/tabibe
◦ Şerafettin Sabuncuoğlu -
Cerrahiyet’ül Haniye
 Karı Hekime
◦ akt.Sarı 1998
 Osmanlı Sarayında
aylık ile çalışan kadın
hekimler
◦ Tabibe Gülbeyaz Hatun,
Yıldız Sarayı, 1872
◦ Morti tabibe, 19. yy
 Uluçay, 1970
 Cerrahiyetü’l Haniye-Şerafettin Sabuncuoğlu
 Son iki bölüm doğum ile ilgili
◦ Tabibe: kadın hekim Tabip: erkek hekim
◦ Kadınları ameliyat eden kadın hekimlerin minyatürü
var
 Hermafrodit hemoroid
 Kapalı kızlık zarı siğil
 Kabile: ebe
◦ Ölü ceninin (dölüt)
alınması
◦ Kapalı anüs açılması
◦ Doğal yoldan doğmamış
canlı dölüte yapılan
uygulamalar
 Morti tabibe
 Karı hekime
◦ Veliaht Süleyman’ın
hizmetinde
 Mezar taşı kitabeleri
◦ «1802-Alas, kadın hekim
kendi hastalığını
iyileştiremedi.»
 Dışardan kadın şifacılar davet ediliyor.
 Cemalzade Mehmet Efendi, Saray-i Atik
◦ Ferniyaz Kalfa, Lalezar Kalfa, Nazenin Kalfa’nın
tedavileri için
◦ Hekime kadın saraya davet edilir.
 d’Ohsson, 18. yy, İsveç Elçisi
 Ali Rıza Bey, Abdülmecit’in tedavisi için
çağrılan Meryem Kadın
 Abdülaziz Bey, 1910
 14. yy kadar tarihi gider
 Karacaahmed, Afyon
 Abdülaziz Bey, hekimlik
becerisi
 Tek hastalık tedavisi
 Törensel uygulama
 Aşıcı kadın
◦ Lady Montagu, 1717
 Hekim kadın
◦ Bel soğukluğu
 Kırbacı kadın
◦ Mide hastalığı ve ishal
 Keyci kadın
◦ Dağlama ile ted
 Alazcı kadın
 Kenhal
◦ Göz ted
 Kelliği ted eden
kadın
 Kurşun döken
kadınlar:
◦ Çocuklarda:
uykusuzluk, nöbet
geçirme
◦ Erişkin kadınlarda baş
ağrısı, kusma,
gerginlik
 Kadınlar ebelik yapıyor
 Sıklıkla anneden kızına veya
yakın akrabasına aktarılıyor
 Sarayda ücretli veya dışardan
çağırılan ebeler var
 Abdülaziz Bey, üç çeşit ebe var.
◦ Saray-ı Hümayun ebesi
◦ Kibar ebesi
◦ Ahad-i nas ebesi
◦ İlk ebe Niğdeli Kamile
 Bazı ebeler lakabı
veya doğum yeri ile
biliniyor
 Gümüş Çakılı ebe,
 Eli Güzel ebe,
 Küpeli ebe,
 Fuçulu ebe,
 Kız ebe
 Düşük yaptırma
yasak
 20. yy başından itibaren kadın
hemşireler var
 Anne, kız kardeş, eş doğal
hemşire
 Resmi hemşirelik eğitimi, 1914;
Besim Ömer Paşa
 Kayyum, erkek hemşire
 Saray/harem hastanesinde
«nineler», «analar»
 Baş hatun
 Resmi hemşirelik eğitimi 20. yy
başı
 İlk hemşire Safiye Hüseyin
 Gerektiğinde kadın erkeği, erkek kadını tedavi
edebilir
◦ Hz. Muhammed Dönemi, Ümmiyetü’l Gaffariye
◦ Cerrahiyetü’l Haniye, 1. Cilt, Bölüm 9, 61, 71
◦ Sabuncuoğlu: «İşin ehli tabibe avret yok ise …F
◦ Afyonkarahisar mahkeme kayıtları, 1654 yılı, davacı
Hasan karısı Zülfi’yi ameliyat eden cerrah Hüseyin…
◦ Afyonkarahisar, mahkeme kayıtları, 1691 yıl, hasta
Zeynep, cerrah Abdurrahman’a yazılı izin veriyor
◦ İngiliz Sefirliği’nde görevli Robert Withers, 17. yy
 Haremde erkek hekimler de
çalışıyor
 Cerrah İbrahim 1599 yılında
Edirne Sarayı’ının hareminde
göreve başlar-Sultan Mehmet
III
 Hareme çağrılan hekimler
◦ Dr. Sigmund Spitzer (Avusturya),
1845, Sultan Abdülmecid’in eşi
Bezm-i Alem
◦ Vahid Bey, Besim Ömer Paşa
 Mekteb-i Tıbbiye kayıtları
 1842’de yapılan kanun
uyarınca resmi yoldan
sadece ebelik eğitimine
izin verildi.
 19. yy ikinci yarısında
geleneksel yöntemlerle
tedavi yasaklandı
 Resmi tıp eğitimi için
bayan öğrencilere 1922
yılında izin verildi.
 Geleneksel ted. Yapanlar
◦ Hoca
◦ Orumçu (hastalığı önceden
haber veren)
◦ Şeyh
◦ Okuyucu-üfürükçü
◦ Ocaklı
◦ İzinli
 Tedavi etme kudretini ailesinden alır
 Şaman’ın günümüze gelmiş şekli
 Belirli hastalıklar ile uğraşırlar
◦ Sarılık ocağı, kısırlık ocağı, sıtma ocağı vb
 Genellikle kadın
 Kadın ocaklılar daha yetkin
 Geçimlerini başka yollardan sağlar
 «elverme» töreni ile tedavi gücü devredilir
 Kan bağıyla yetki almayan ocaklıya «izinli»
denir.
 Irvasalama: vücudun dışından
yapılan, psikolojik etkilemeye
dayanan hareketler-kurdeşen,
siğil, uçuk, vb
 Parpılama: hastanın vücudunu
çizme, kesme, delme, dağlama
vb
 Tütsüleme
 Kurşun dökme
 Göbek kaymasını düzeltme
 Dalak kesme
 Hacamat
◦ Kuru hacamat
◦ Kanlı camat
◦ HT, göz hast, sırt ağrısı, şişmanlık
 Nazarlık, muska, hamayıl vb taşıma
 Kırık-çıkık tedavisi
 Sünnetçiler
 İğneciler
 Dişçi berberler
 Yerli ebeler
 Sülük tutma
◦ Göz, baş, sırt, ayak ağrısı
◦ Romatizmal hast.
◦ Şişmanlık
◦ Hemoroid
◦ Yara, çıban, şişlik
 Alazlama
◦ Metal/tahta
◦ Kimyasal mad
◦ Bitkiler
 Kaplıca tedavisi
 Em (halk ilacı)
 Koca
◦ Evli çitfin erkeği
◦ Yaşlı
◦ Büyük, ulu, bilgi, saygıdeğer
 Karı
◦ Evli erkeğin eşi
◦ Yaşlı, ihtiyar kadın
 Kocakarı
◦ Ulu/saygıdeğer/bilge yaşlı kadın
 Kocakarı ilaçları-Prof. Dr. Hüsnü Can Başer
 Anadolu mitolojisinde kocakarı
◦ Büyük ana, ilahların anası, tanrı anası
 İbn-i Şerif, 15. yy,
Yadigar
 Koruyucu amaç ile ilaçlar
ilkbaharda alınıyor
 Evliya Çelebi, 17. yy,
Edirne, gül suyu satan
kadınlar
 Çingene kadınlar
 Abdülaziz Bey, tosbağacı
kadınlar
 Kırsal kesimde halkın doğaya yakın olması
 Gelenek ve kültürün etkisi
 Sağlığa para ayırmama, doktor için büyük
merkeze gitmeme
 Bitkisel tedavinin kırsalda kolay bulunması ve
ucuz olması
 Modern tıbbın tedavi edemediği hastalıklar
 Kadınların mahremiyet gibi nedenlerle hekime
gitmemeleri
 Yaşlıların tercihi
 Tedavi şekilleri: çay, hap,
çiğ, macun, şurup, toz, vb
 Çayların hazırlanışı
◦ İnfüzyon (papatya, nane,
civanperçemi, vb)
◦ Dekoksiyon (söğüt kabuğu,
meyan kökü, vb)
◦ Soğuk maserasyon (keten
tohumu, hatmi kökü)
 Allerjik reaksiyon
 Mide rahatsızlığı
 Elektrolit dengesinde
bozulma
 Alışkanlık/bağımlılık
 Diğer ilaçlar ile
etkileşim
 Diğer zararlı etkiler
 Tedavi alanında kadın şifacıların her dönemde
önemli rolü var.
 Modern tıptaki gelişmelere rağmen geleneksel tıp
uygulamaları günümüzde yaygın olarak
kullanılmaya devam ediyor.
 Geleneksel tıp uygulamalarında zengin bir
kültüre sahibiz.
 Bu kültüre sahip çıkmalıyız.

More Related Content

Türklerde kadın şifacılar slideshare

  • 2.  Tıbbın gelişimi ◦ Büyüsel tıp ◦ Akılcı tıp ◦ Çağdaş tıp  Şifacılık, tanım  Halk hekimliği tanım ◦ Hastalık ve sağlık hakkındaki inanç, tutum ve davranışlar ◦ Toplumların inanç, gelenek ve değer sistemleri ile ilgili uygulamalar ◦ Ev tedavisi
  • 3.  İnsanı bir bütün olarak görür  Bedenin yanı sıra ruhun da tedavisine dayanır.  Genellikle para kazanmak için yapılmaz  Kadınlar üzerinden aktarıldığı kabul edilir.  Günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. ◦ ABD’de halkın yarısı
  • 4.  İslam öncesi ◦ Şamanizm  İslam sonrası ◦ Selçuklu döneminde tıp ◦ Osmanlı döneminde tıp ◦ Anadolu’da halk hekimliği  Antik kültürde tıp  Hipoktatik okullar  Orta Çağ tıbbı ◦ Cadı avı
  • 5.  Dünyanın en eski inanç sistemlerinden  Doğaya tapınılır  Farlı coğrafyalarda izleri var  Dinden ziyade düşünce tarzı  Kurucusu, ne zaman ortaya çıktığı bilinmiyor  Her canlıda bir ruh vardır  İyi ruhlar: «ülgen»  Kötü ruhlar: «erlik»
  • 6.  Ayin, tören, kutsamaları yapan  İyi, kötü ruhlar ile bağlantı kuran  Hastaları tedavi eden,  Büyü, sihir yapan  Gelecekten haber veren kişi
  • 7.  Kutadgu Bilig ◦ Kam (kahin), otacı (ilaç yapan)  Yakutlar: «oyun»  Özbekler ve Kazaklar: «baksı»  Uygurca: «otacı»  Kırgızlar: «gan»  Moğollar: «böge», «buge», «büü»  Orhun Yazıtları, Göktürkçe yazılı metinler: «kam»  Kadın şamanlar: utkan/udagan, ubakan, utygan (ateşi koruyan ruh)
  • 8.  Kerek tut otaçı kerek erse kam Oliglike hergiz asıg kılmaz em (1065)  (İster tabip getir, ister kam, ölmekte olana hiçbir ilaç fayda vermez)  Bu sukluk ig ol bi otı yok emi Anı emleyümez bu dünya kamı (2002) (Aç gözlülük, ilacı ve devası bulunmayan bir hastalıktır, onu bütün dünya kahinleri bir araya gelse yine tedavi edemezler.)
  • 9.  «Durumu önceden sezen, acayip sihirleri bilen, kürek kemiğiyle fal açan falcıları, İlim-i Biçik (Kalmukların Mukaddes Kitabı) okumuş sihirbazları çağırtır.»  «Cakıp Bay, ardıç dumanıyla evi tütsüledi, davul çaldırıp, bahşıya evdeki belayı kovdurdu.»  «Kadın Şaman, bulutlara bakarak kehanette bulunur, gökte insan vücuduna benzeyen bir soğuk kara bulutun yeryüzünü kapladığını görürler. Kadın Şaman, Bahşı ve gözü açıkların tarifine göre, bu kötü haberin işareti idi.»
  • 10.  «Doğum sancısı başladığında Cakıp’ın evine bahşılar ve kadın Şamanlar toplandılar. Kadın Şamanlar, bahşılar sıçrayıp davul çalıp Umay Ana’yı yardıma çağırdılar, süt ve yağ saçarak, ardıç ağacı yaktılar.»  «evliya «Şaman» dede elindeki asasını çocuğun üzerine tutarak iyi dileklerde bulundu ‘ok yetişemeyen atlı ol’ dedi.»
  • 11.  Şamanlar genellikle uzun saçlı  Şaman giysileri kadın bedenine daha uygun  Şamanlarda kendinde geçme özelliği  Erkek şamanların kadın giysisi ile ayin yapması (yakutlarda)  Özel şaman cübbesinin ön kısmında kadın memesini temsil eden yuvarlak madeni biçimlerin varlığı
  • 12.  Geleceği bildiren rüyaları en çok kadınlar görür  Otacılık geleneğinde kadınlar daha etkin  Erkek şamanların doğum yapması ◦ Yakut şaman inancı
  • 13.  Şamanlık okumakla veya tecrübe ile öğrenilmez.  Şaman, ruhlar tarafından seçilir, göreve çağrılır.  Şaman ruhların gücünü kullanır.  Ruhlar ile iletişim halindedir, gerekli gizemli/mitsel bilgileri ondan alır.  Gerçek şaman davulun, kobzanın vb eşliğinden irticalen şaman duaları okuyan, dans eden, kendinden geçen, kozmik seyahat yapabilen kişidir.
  • 14.  Türk şamanlığı Paleolitik döneme (12-14 bin yıl önce) uzanır . ◦ Baykal, Altay kaya resimleri ◦ Sibirya’da M.Ö. 1700-1300, mezar kazıları giysileri ile gömülmüş kadın şamanlar  Büyüsel düşünceden dinsel düşünceye geçişte bir aracı kurum  Ersoy T, 1996  Şamanlığın ilk ortaya çıkıp yayıldığı bölgeler: Türk Moğol halkları (Kuzey Asya), Himalaya Dağları insanları, Kore, Japonya, Aborjinler  Avcılık dönemi, ataerkiL düzene geçiş ile erkek şamanlar
  • 15.  En güçlü ve etkili şamanlar kadın  Kadın doğasında şamandır. ◦ Çukçi atasözü  İlk şamanlar kadınlar ◦ Eski ted yöntemlerini bilen ve uygulayan kadınlar  Kadın şamanların toplumsal statüsü yüksek  Türklerde kadın şaman ile ilgili az bilgi var
  • 16.  Genelde şaman uygulamalarında kadın-erkek farkı yok ◦ Vergi toplar ◦ Ruhları öteki aleme götürülür ◦ Parçalanır, yeniden toplanır ve şaman olarak geri döner ◦ Şaman olma ritüeli farklı değil ◦ Şaman gibi gömülür  Erkek şaman yok ise kadın şaman çağırılır
  • 17.  Ruhlar ile cinsi ilişkisi var  Erkek şamanlar evlenip çocuk sahibi olabilir  Kadın şamanlarda evlenmek/çocuk sahibi olmak yasak ◦ Doğumdan sonra şaman güçlerini kaybedeceği inancı ◦ Ev işleri ve çocuk bakımı ile uğraşan kadının ruhsal aleme açılamayacağı inancı
  • 18.  Hastaları iyileştirmek  Ölen adamın ruhunu öteki dünyaya götürmek  Kısırlığı tedavi etmek  Fal bakarak gelecekten haber vermek  Evi kötü ruhlardan temizlemek  Kurban sunmak  Mevsim ritüellerini düzenlemek  Sığırlara ve atalara zarar veren ruhları kovmak  Kayıp şeylerden haber vermek  Kehanette bulunmak  Yağmur yağdırmak
  • 19.  Amaç ruhların insana verdiği/vereceği zararın önlenmesi  Şamanlık kültüre özgü olduğundan tedavi yöntemleri de kültüre özgü  Hastalık tedavisi şaman uygulamaları arasında en yaygın olanı  Üçlü yapı var: kam, hasta, seyirciler  Bütün hastalıkları tedavi eder ◦ Delilik, bayılmalar, sinir hastalıkları, kısırlık, iktidarsızlık, diğer hastalıklar (kalp, mide, göz, baş, vb)
  • 20.  Tedavi etmek şamanın görevi ◦ Kırgız kadın şaman Kaliypa  Kadın şamanların tedavi edici gücü yüksek  Şaman iyileştirme amacıyla çeşitli ritüellerden yararlanır  Şaman inancına göre ◦ Kötü ruhların insan bedenine girmesi ◦ İnsanda olan «kut» çalınıp yenmesi insanı hasta eder  Altay-Sayan Türkleri, Yakutlar  Şamanlar bitki ve ilaçlardan ruhu iyileştirmede yararlanır, otacı ise bedeni iyileştirmede yararlanır  Ruhsal bozukluğu olanları tedavi etmesinin sırrı
  • 21.  Hayvan kurban ederek iyileştirme  Küçürük  Hasta organı emerek dışarı tükürmek  Ateş ile iyileştirme  Titreme ve şarkı söyeyerek iyileştirme  Su ile ted  Korkutmak ile ted  Cinsi organını gösterme  Çıplak kamlık yapma 
  • 22.  Şamana verilen hediyele «astı» denir  Astı için hasta ile önceden rızalaşır  Kurban astıya dahil değil  Astı davul hakkı için alınır  Astı ne kadar çok olursa sağalma o kadar çabuk olur.
  • 23.  Kurumsallaşma ve gelişme  Konya’da şifahane ve bimarhane  Çok sayıda hastane ◦ Divriği, Çankırı, Kastamonu, Tokat, Erzurum, Erzincan, Mardin, Amasya
  • 24.  Hastaneler yapılmaya devam eder.  Fatih, Hekimbaşılık (Reisu’l-Etibba)  II Bayezid, Edirne’de cüzzamhane, akıl hastanesi  Tıp adamlarına büyük önem verilir.
  • 25.  Hastalar ustası: Hastalanan cariyeler ile ilgilene kadın  Hastalar kethüdası kadın: Hastalanan cariyelerin bekçisi  Hekime kadın  Kabile
  • 26.  Güvenilir bilgi veren dökümanlar mevcut.  Harem içinde hastane (Edirne, Beyazıt, Topkapı)  Cariyeler Hastanesi  Yıldız Saray’ı, 1872, Tabibe Gülbeyaz Hatun  19. yy ikinci yarısına kadar hekime kadınların saraylarda görevlendirilir.
  • 27. Şerafeddin Sabuncuoğlu (1385-1470)  Hekime/tabibe ◦ Şerafettin Sabuncuoğlu - Cerrahiyet’ül Haniye  Karı Hekime ◦ akt.Sarı 1998  Osmanlı Sarayında aylık ile çalışan kadın hekimler ◦ Tabibe Gülbeyaz Hatun, Yıldız Sarayı, 1872 ◦ Morti tabibe, 19. yy  Uluçay, 1970
  • 28.  Cerrahiyetü’l Haniye-Şerafettin Sabuncuoğlu  Son iki bölüm doğum ile ilgili ◦ Tabibe: kadın hekim Tabip: erkek hekim ◦ Kadınları ameliyat eden kadın hekimlerin minyatürü var  Hermafrodit hemoroid  Kapalı kızlık zarı siğil
  • 29.  Kabile: ebe ◦ Ölü ceninin (dölüt) alınması ◦ Kapalı anüs açılması ◦ Doğal yoldan doğmamış canlı dölüte yapılan uygulamalar
  • 30.  Morti tabibe  Karı hekime ◦ Veliaht Süleyman’ın hizmetinde  Mezar taşı kitabeleri ◦ «1802-Alas, kadın hekim kendi hastalığını iyileştiremedi.»
  • 31.  Dışardan kadın şifacılar davet ediliyor.  Cemalzade Mehmet Efendi, Saray-i Atik ◦ Ferniyaz Kalfa, Lalezar Kalfa, Nazenin Kalfa’nın tedavileri için ◦ Hekime kadın saraya davet edilir.  d’Ohsson, 18. yy, İsveç Elçisi  Ali Rıza Bey, Abdülmecit’in tedavisi için çağrılan Meryem Kadın  Abdülaziz Bey, 1910
  • 32.  14. yy kadar tarihi gider  Karacaahmed, Afyon  Abdülaziz Bey, hekimlik becerisi  Tek hastalık tedavisi  Törensel uygulama  Aşıcı kadın ◦ Lady Montagu, 1717
  • 33.  Hekim kadın ◦ Bel soğukluğu  Kırbacı kadın ◦ Mide hastalığı ve ishal  Keyci kadın ◦ Dağlama ile ted  Alazcı kadın  Kenhal ◦ Göz ted
  • 34.  Kelliği ted eden kadın  Kurşun döken kadınlar: ◦ Çocuklarda: uykusuzluk, nöbet geçirme ◦ Erişkin kadınlarda baş ağrısı, kusma, gerginlik
  • 35.  Kadınlar ebelik yapıyor  Sıklıkla anneden kızına veya yakın akrabasına aktarılıyor  Sarayda ücretli veya dışardan çağırılan ebeler var  Abdülaziz Bey, üç çeşit ebe var. ◦ Saray-ı Hümayun ebesi ◦ Kibar ebesi ◦ Ahad-i nas ebesi ◦ İlk ebe Niğdeli Kamile
  • 36.  Bazı ebeler lakabı veya doğum yeri ile biliniyor  Gümüş Çakılı ebe,  Eli Güzel ebe,  Küpeli ebe,  Fuçulu ebe,  Kız ebe  Düşük yaptırma yasak
  • 37.  20. yy başından itibaren kadın hemşireler var  Anne, kız kardeş, eş doğal hemşire  Resmi hemşirelik eğitimi, 1914; Besim Ömer Paşa  Kayyum, erkek hemşire  Saray/harem hastanesinde «nineler», «analar»  Baş hatun  Resmi hemşirelik eğitimi 20. yy başı  İlk hemşire Safiye Hüseyin
  • 38.  Gerektiğinde kadın erkeği, erkek kadını tedavi edebilir ◦ Hz. Muhammed Dönemi, Ümmiyetü’l Gaffariye ◦ Cerrahiyetü’l Haniye, 1. Cilt, Bölüm 9, 61, 71 ◦ Sabuncuoğlu: «İşin ehli tabibe avret yok ise …F ◦ Afyonkarahisar mahkeme kayıtları, 1654 yılı, davacı Hasan karısı Zülfi’yi ameliyat eden cerrah Hüseyin… ◦ Afyonkarahisar, mahkeme kayıtları, 1691 yıl, hasta Zeynep, cerrah Abdurrahman’a yazılı izin veriyor ◦ İngiliz Sefirliği’nde görevli Robert Withers, 17. yy
  • 39.  Haremde erkek hekimler de çalışıyor  Cerrah İbrahim 1599 yılında Edirne Sarayı’ının hareminde göreve başlar-Sultan Mehmet III  Hareme çağrılan hekimler ◦ Dr. Sigmund Spitzer (Avusturya), 1845, Sultan Abdülmecid’in eşi Bezm-i Alem ◦ Vahid Bey, Besim Ömer Paşa  Mekteb-i Tıbbiye kayıtları
  • 40.  1842’de yapılan kanun uyarınca resmi yoldan sadece ebelik eğitimine izin verildi.  19. yy ikinci yarısında geleneksel yöntemlerle tedavi yasaklandı  Resmi tıp eğitimi için bayan öğrencilere 1922 yılında izin verildi.
  • 41.  Geleneksel ted. Yapanlar ◦ Hoca ◦ Orumçu (hastalığı önceden haber veren) ◦ Şeyh ◦ Okuyucu-üfürükçü ◦ Ocaklı ◦ İzinli
  • 42.  Tedavi etme kudretini ailesinden alır  Şaman’ın günümüze gelmiş şekli  Belirli hastalıklar ile uğraşırlar ◦ Sarılık ocağı, kısırlık ocağı, sıtma ocağı vb  Genellikle kadın  Kadın ocaklılar daha yetkin  Geçimlerini başka yollardan sağlar  «elverme» töreni ile tedavi gücü devredilir  Kan bağıyla yetki almayan ocaklıya «izinli» denir.
  • 43.  Irvasalama: vücudun dışından yapılan, psikolojik etkilemeye dayanan hareketler-kurdeşen, siğil, uçuk, vb  Parpılama: hastanın vücudunu çizme, kesme, delme, dağlama vb  Tütsüleme  Kurşun dökme  Göbek kaymasını düzeltme  Dalak kesme  Hacamat ◦ Kuru hacamat ◦ Kanlı camat ◦ HT, göz hast, sırt ağrısı, şişmanlık
  • 44.  Nazarlık, muska, hamayıl vb taşıma  Kırık-çıkık tedavisi  Sünnetçiler  İğneciler  Dişçi berberler  Yerli ebeler
  • 45.  Sülük tutma ◦ Göz, baş, sırt, ayak ağrısı ◦ Romatizmal hast. ◦ Şişmanlık ◦ Hemoroid ◦ Yara, çıban, şişlik  Alazlama ◦ Metal/tahta ◦ Kimyasal mad ◦ Bitkiler  Kaplıca tedavisi  Em (halk ilacı)
  • 46.  Koca ◦ Evli çitfin erkeği ◦ Yaşlı ◦ Büyük, ulu, bilgi, saygıdeğer  Karı ◦ Evli erkeğin eşi ◦ Yaşlı, ihtiyar kadın  Kocakarı ◦ Ulu/saygıdeğer/bilge yaşlı kadın  Kocakarı ilaçları-Prof. Dr. Hüsnü Can Başer  Anadolu mitolojisinde kocakarı ◦ Büyük ana, ilahların anası, tanrı anası
  • 47.  İbn-i Şerif, 15. yy, Yadigar  Koruyucu amaç ile ilaçlar ilkbaharda alınıyor  Evliya Çelebi, 17. yy, Edirne, gül suyu satan kadınlar  Çingene kadınlar  Abdülaziz Bey, tosbağacı kadınlar
  • 48.  Kırsal kesimde halkın doğaya yakın olması  Gelenek ve kültürün etkisi  Sağlığa para ayırmama, doktor için büyük merkeze gitmeme  Bitkisel tedavinin kırsalda kolay bulunması ve ucuz olması  Modern tıbbın tedavi edemediği hastalıklar  Kadınların mahremiyet gibi nedenlerle hekime gitmemeleri  Yaşlıların tercihi
  • 49.  Tedavi şekilleri: çay, hap, çiğ, macun, şurup, toz, vb  Çayların hazırlanışı ◦ İnfüzyon (papatya, nane, civanperçemi, vb) ◦ Dekoksiyon (söğüt kabuğu, meyan kökü, vb) ◦ Soğuk maserasyon (keten tohumu, hatmi kökü)
  • 50.  Allerjik reaksiyon  Mide rahatsızlığı  Elektrolit dengesinde bozulma  Alışkanlık/bağımlılık  Diğer ilaçlar ile etkileşim  Diğer zararlı etkiler
  • 51.  Tedavi alanında kadın şifacıların her dönemde önemli rolü var.  Modern tıptaki gelişmelere rağmen geleneksel tıp uygulamaları günümüzde yaygın olarak kullanılmaya devam ediyor.  Geleneksel tıp uygulamalarında zengin bir kültüre sahibiz.  Bu kültüre sahip çıkmalıyız.