ºÝºÝߣ

ºÝºÝߣShare a Scribd company logo
GENEL BOTANÄ°K
İletim Dokusu Bitki ne kadar büyür, ne kadar çok hücreden oluşur ve ne kadar fazla kısmı su veya toprak dışında atmosferde bulunursa, kaybedilen suyu yerine koymak, yapı ve işletme maddelerinin organdan organa, kökten yapraklara, onlardan köklere iletilmesi zarureti o kadar zorunlu olmaktadır. Bu nedenle özel iletim dokuları oluşmuştur. Bu dokuların hücreleri genellikle iletim yönünde uzamış boru biçiminde ve enine zarları da madde geçişini kolaylaştırmak üzere çok kere eğik durumludur. Bu suretle hücrelerin birleştiklerde yerlerde yüzey büyütülür .
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
A : Radial-, B : Tangentialansicht.  G  = Gefäß, KOZ  = Kontaktzellen; ISZ  = Isolationszellen; IZ  = Interzellulargänge;  HF  = Holzfasern.
Ìý
http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thum Endodermis of Iris florentina;  1 Durchlasszelle, 2 Rindenparenchym, 3 Endodermis, 4 Perizykel, 5 Phloem, 6 Xylem
Kalburlu Hücreler ve Kalburlu Borular Eğrelti ve  Gymnosperm’ lerde organik madde iletimi, boyuna yönde uzamış (prosenşimatik) ve her iki ucunda sivrilmiş kalburlu hücrelerle olur.  Angiosperm ’lerde bu ilkel iletim sistemi daha da gelişerek, kalbur gibi delikli enine zarları olan hücrelerden oluşan kesintisiz bir kalburlu borular sistemi halini almıştır. Kalburlu hücre ve kalburlu boru elemanlarının mitokondri, nişasta ve protein içeren plastidlere sahip, canlı protoplazmaları vardır. Kalburlu boru ve kalburlu hücreler, isimlerini, odunlaşmamış ve selülozdan oluşan zarlarının kalbur gibi delikli olmasından alır. Kalburlu boru elemanlarının ömürleri çoğunlukla bir vejetasyon devresiyle sınırlı kalır ve bu yüzden yerlerine her yıl yenileri oluşturulur. Vejetasyon döneminin sonuna doğru kalbur porları callose adı verilen hyalin bir madde ile kapanarak tıkanır.
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
Tracheid ve Trache’ler Su iletimi trache ve tracheid adı verdiğimiz özel elemanlarla gerçekleşir. Bunlar az veya çok uzamış, çeperleri odunlaşmış ve bol geçitli ölü hücrelerdir. Fonksiyon gösterdikleri sürece daima su ile doludur. Bu su topraktan alınan besin tuzlarını içerir.
Tracheid’lerde çoğunlukla enine zarlar eğik durumlu ve bol sayıda geçitleri vardır, fakat hiç bir zaman ortadan kalkmamıştır. Buna karşılık trache’ler bazen biraz uzamış, bidon veya küp biçimindeki hücrelerin boyuna yönde oluşturduğu dizilerden meydana gelirler. Bunların arasındaki enine zarların hemen hemen tamamen ortadan kalkmış olması sonucu çoğunlukla önemli uzunlukta ve kapalı borular halinde birleşmiş durumdadır. Trache’leri oluşturucak hücrelerin genişlikleri son şekillerini almadan önce önemli derecede artar. Böylece bazı  Lian ’larda çapları 0.7 mm kadar olaşabilir. Örneğin  Clematis  türlerinde, yerli ağaç türlerinden Meşe’ler de İlkbahar odununda 0.3 mm çapında ve çıplak gözle görülebilecek genişlikte trache’ler vardır. Su iletim elemanlarının çeperleri normal olarak çok belirgin, çeşitli biçimde ve odunlaşmış, kalın kısımlarla sağlamlaştırılmıştır. Bununla beraber çeperler çevrelerine her taraftan kolay su alıp verecek bir yapıya sahiptir.
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
İletim Demetleri Yüksek organizasyonlu bitkilerin pirimer dokularında, assimilat ve su ileten elemanlar, ikisi bir arada müştereken bulunur ve iletim demeti olarak adlandırılır. Demetler gövde ve köklerde çoğunlukla boyuna eksen yönünde seyreder. Fakat enine bağlantılarla bir ağ yani iletim demeti doku sistemi oluştururlar. İletim demetlerinde su iletimi ile organik madde iletimi hemen birbirinin yanında ve komşu yolardan fakat birbirinin tersi yönde gerçekleşir. Gövdelerdeki iletim demetleri ya daire yahut ta geniş veya dar elips biçiminde bir enine kesit gösterir. Bunların kalburlu borular kısmına demetin floem (Phloem)’i, traheleri kapsayan kısmına da Xylem’i adı verilir. Xylem ve Floem partilerinin oluşum ve tertiplenişlerine göre iletim demetleri;
Radial iletim demeti   Köklerin tipik iletim demetidir. Bu dizilişte tracheler bir araba tekerleğinin parmakları gibi dizilir. Trache dizilerinin aralarında floem elemanları yer alır. Sekundäres Dickenwachstum einer Wurzel. A: primärer Zustand mit fünfstrahligem, zentralem Leitbündel;  B: das Kambium (punktiert) mit noch sternförmiger Figur; C: Aufreißen der Rhizodermis, der primären Rinde einschließlich der Endodermis durch die stärker werdenden sekundären Gewebe.
Ìý
Ìý
Konsantrik İletim demeti Ortada bir xylem veya floem kısmı, duruma göre kendisini manto gibi saran bir floem ve xylem partisi ile çevrilir. eines konzentrischen Leitb�ndels zeigt die Vereilung von Xylem und Phloem
Ìý
Kolleteral iletim demeti Gymno-  ve  Angiosperm’ lerde en fazla rastlanan kolleteral iletim demetleri de, enine kesitte daire, elips veya basık yumurta biçimindedir. Bunlar da sadece bir xylem, bir de floem partisi içerirler ve gövdeye göre xylem iç, floem dış tarafta bulunur. Kolleteral iletim sistemi  Monokotyl’ lerde çoğunlukla kapalıdır, yani demetin xylem ve floemi birbiri ile temas eder. Buna karşılık  Gymno- ve Angiosperm’ lerde açıktır, yani demetin xylem ve floemi arasında yer alan meristemetik bir doku, fascicular kambiyum ile devamlı olarak ayrılmış durumda bulunur.
Leitbündel und interfaszikuläres Kambium ( Ajuga reptans )  Bikollaterales Leitbündel:  Geum urbanum
Juncus spec., Binse  Geschlossen kollatrales Leitbündel der Binse, Etzold Färbung
offen kollaterales Leitbündel der Akelei
Leitbündel Nadel Pinus nigra, Zeiss CP-Achromat 40x
Destek dokusu Bitkilerin yaşam faaliyetleri için, çoğunlukla tipik olan formlarını muhafaza edebilmeleri ve bunun için de belli bir sağlamlığa sahip olmaları gerekir. İnce zarlı hücrelerde bu sağlamlık turgor vasıtasıyla, büyümekte olan dokularda da, bunlarda hakim olan gerginlikle sağlanır. Ancak kara bitkilerinde gerekli olan sağlamlık her iki yoldan da sürekli olarak sağlanamaz. Çünkü bunların her ikisi de solma olayı sonucu ortadan kalkabilir. Bitkilerde sağlamlık ve elastisite, çeperleri yer yer kollenşim (Kollenchym) veya her taraftan sikleranşim (Skleranchym) aşırı biçimde kalınlaşmış ve bir arada bulunan hücrelerle sağlanır.
Ìý
B Collenchyma
Kollenşim Büyüme yapan bitki kısımlarında bulunur. Primer kökenlidir ve çeperleri kısmen kalınlaşmış, canlı, büyüme ve genişleme yeteneğindedir. Kollenşim’in kalınlaşmamış çeper kısımları madde alışverişine engellemeksizin olanak verir. Plant cell (collenchyma), showing the cell wall.
Sikleranşim Büyümesi tamamlanmış bitki organlarında destek görevini ölü sikleranşim üstlenir. Sikleranşim ya kalın çeperli taş hücreleri (Sklereidler) yada az veya çok kalın çeperli, uzamış sikleranşim liflerinden oluşur. Sklerenşim lifleri prosenşimatik, iğ biçiminde, uçları çok sivri ve uzamış hücrelerdir. Bütün sikleranşim eleman- larının enine kesitleri poligonaldır ve çoğunlukla bir nokta kadar küçülmüş lumenleri vardır (Şekil 26). Çeperleri bazen hemen hemen odunlaşmamış ve bu yüzden çok elastik (örneğin  Linum =keten), yahutta az çok odunlaşmış ve serttir (örneğin  Cannabis =Kenevir). Bir çok sikleranşim lif hücreleri genişliğine oranla olağan üstü uzun, ortalama olarak 1-2 mm. uzunluktadır. Örneğin Keten 0.4-6.5 cm., Isırganlarda 7.5 cm.’ye kadar, yine bir ısırgan cinsi olan  Boehmeria ’larda 30 cm., hatta nadiren 55 cm. kadardır.
Ìý
Ìý
Ìý
Salgı dokusu (Eliminasyon dokusu) Hayvanların aksine bitkilerde yaprak dökme ve eski kabuk kısımlarının uzaklaştırılması dışında belli bir biçim almış metabolizma ürünlerinin (Exkerment) dışarı çıkarılması yoktur. Bununla beraber bütün kara bitkilerindeki metabolizma ürünleri (özellikle O2, CO2 ve su buharı) devamlı olarak atmosfere verilir.
Ìý
Ekskretion dokusu Salgılanan ürünler Dictiyosom’lar veya Er tarafından oluşturulur. Bunlar arasında özellikle musilaj, sakız, reçine, tanenler, eterik yağ, alkaloid, çeşitli enzim ve kalsiyum oxalat kristalleri çok yaygındır.
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
Ìý
Drüse ve Drüse dokusu Drüselerin salgıları bu hücrelerin zarlarından aktif olark dışarı yani ya tamamen bitkinin dışına çıkarılır veya en azından hücreler arasındaki boşluklara salgılanır .

More Related Content

07 Genel Botanik

  • 2. Ä°letim Dokusu Bitki ne kadar büyür, ne kadar çok hücreden oluÅŸur ve ne kadar fazla kısmı su veya toprak dışında atmosferde bulunursa, kaybedilen suyu yerine koymak, yapı ve iÅŸletme maddelerinin organdan organa, kökten yapraklara, onlardan köklere iletilmesi zarureti o kadar zorunlu olmaktadır. Bu nedenle özel iletim dokuları oluÅŸmuÅŸtur. Bu dokuların hücreleri genellikle iletim yönünde uzamış boru biçiminde ve enine zarları da madde geçiÅŸini kolaylaÅŸtırmak üzere çok kere eÄŸik durumludur. Bu suretle hücrelerin birleÅŸtiklerde yerlerde yüzey büyütülür .
  • 7. A : Radial-, B : Tangentialansicht. G = Gefäß, KOZ = Kontaktzellen; ISZ = Isolationszellen; IZ = Interzellulargänge; HF = Holzfasern.
  • 9. http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thum Endodermis of Iris florentina; 1 Durchlasszelle, 2 Rindenparenchym, 3 Endodermis, 4 Perizykel, 5 Phloem, 6 Xylem
  • 10. Kalburlu Hücreler ve Kalburlu Borular EÄŸrelti ve Gymnosperm’ lerde organik madde iletimi, boyuna yönde uzamış (prosenÅŸimatik) ve her iki ucunda sivrilmiÅŸ kalburlu hücrelerle olur. Angiosperm ’lerde bu ilkel iletim sistemi daha da geliÅŸerek, kalbur gibi delikli enine zarları olan hücrelerden oluÅŸan kesintisiz bir kalburlu borular sistemi halini almıştır. Kalburlu hücre ve kalburlu boru elemanlarının mitokondri, niÅŸasta ve protein içeren plastidlere sahip, canlı protoplazmaları vardır. Kalburlu boru ve kalburlu hücreler, isimlerini, odunlaÅŸmamış ve selülozdan oluÅŸan zarlarının kalbur gibi delikli olmasından alır. Kalburlu boru elemanlarının ömürleri çoÄŸunlukla bir vejetasyon devresiyle sınırlı kalır ve bu yüzden yerlerine her yıl yenileri oluÅŸturulur. Vejetasyon döneminin sonuna doÄŸru kalbur porları callose adı verilen hyalin bir madde ile kapanarak tıkanır.
  • 11. Ìý
  • 12. Ìý
  • 13. Ìý
  • 14. Ìý
  • 15. Ìý
  • 16. Ìý
  • 17. Tracheid ve Trache’ler Su iletimi trache ve tracheid adı verdiÄŸimiz özel elemanlarla gerçekleÅŸir. Bunlar az veya çok uzamış, çeperleri odunlaÅŸmış ve bol geçitli ölü hücrelerdir. Fonksiyon gösterdikleri sürece daima su ile doludur. Bu su topraktan alınan besin tuzlarını içerir.
  • 18. Tracheid’lerde çoÄŸunlukla enine zarlar eÄŸik durumlu ve bol sayıda geçitleri vardır, fakat hiç bir zaman ortadan kalkmamıştır. Buna karşılık trache’ler bazen biraz uzamış, bidon veya küp biçimindeki hücrelerin boyuna yönde oluÅŸturduÄŸu dizilerden meydana gelirler. Bunların arasındaki enine zarların hemen hemen tamamen ortadan kalkmış olması sonucu çoÄŸunlukla önemli uzunlukta ve kapalı borular halinde birleÅŸmiÅŸ durumdadır. Trache’leri oluÅŸturucak hücrelerin geniÅŸlikleri son ÅŸekillerini almadan önce önemli derecede artar. Böylece bazı Lian ’larda çapları 0.7 mm kadar olaÅŸabilir. ÖrneÄŸin Clematis türlerinde, yerli aÄŸaç türlerinden MeÅŸe’ler de Ä°lkbahar odununda 0.3 mm çapında ve çıplak gözle görülebilecek geniÅŸlikte trache’ler vardır. Su iletim elemanlarının çeperleri normal olarak çok belirgin, çeÅŸitli biçimde ve odunlaÅŸmış, kalın kısımlarla saÄŸlamlaÅŸtırılmıştır. Bununla beraber çeperler çevrelerine her taraftan kolay su alıp verecek bir yapıya sahiptir.
  • 19. Ìý
  • 20. Ìý
  • 21. Ìý
  • 22. Ìý
  • 23. Ä°letim Demetleri Yüksek organizasyonlu bitkilerin pirimer dokularında, assimilat ve su ileten elemanlar, ikisi bir arada müştereken bulunur ve iletim demeti olarak adlandırılır. Demetler gövde ve köklerde çoÄŸunlukla boyuna eksen yönünde seyreder. Fakat enine baÄŸlantılarla bir aÄŸ yani iletim demeti doku sistemi oluÅŸtururlar. Ä°letim demetlerinde su iletimi ile organik madde iletimi hemen birbirinin yanında ve komÅŸu yolardan fakat birbirinin tersi yönde gerçekleÅŸir. Gövdelerdeki iletim demetleri ya daire yahut ta geniÅŸ veya dar elips biçiminde bir enine kesit gösterir. Bunların kalburlu borular kısmına demetin floem (Phloem)’i, traheleri kapsayan kısmına da Xylem’i adı verilir. Xylem ve Floem partilerinin oluÅŸum ve tertipleniÅŸlerine göre iletim demetleri;
  • 24. Radial iletim demeti Köklerin tipik iletim demetidir. Bu diziliÅŸte tracheler bir araba tekerleÄŸinin parmakları gibi dizilir. Trache dizilerinin aralarında floem elemanları yer alır. Sekundäres Dickenwachstum einer Wurzel. A: primärer Zustand mit fünfstrahligem, zentralem Leitbündel; B: das Kambium (punktiert) mit noch sternförmiger Figur; C: Aufreißen der Rhizodermis, der primären Rinde einschließlich der Endodermis durch die stärker werdenden sekundären Gewebe.
  • 25. Ìý
  • 26. Ìý
  • 27. Konsantrik Ä°letim demeti Ortada bir xylem veya floem kısmı, duruma göre kendisini manto gibi saran bir floem ve xylem partisi ile çevrilir. eines konzentrischen Leitb�ndels zeigt die Vereilung von Xylem und Phloem
  • 28. Ìý
  • 29. Kolleteral iletim demeti Gymno- ve Angiosperm’ lerde en fazla rastlanan kolleteral iletim demetleri de, enine kesitte daire, elips veya basık yumurta biçimindedir. Bunlar da sadece bir xylem, bir de floem partisi içerirler ve gövdeye göre xylem iç, floem dış tarafta bulunur. Kolleteral iletim sistemi Monokotyl’ lerde çoÄŸunlukla kapalıdır, yani demetin xylem ve floemi birbiri ile temas eder. Buna karşılık Gymno- ve Angiosperm’ lerde açıktır, yani demetin xylem ve floemi arasında yer alan meristemetik bir doku, fascicular kambiyum ile devamlı olarak ayrılmış durumda bulunur.
  • 30. Leitbündel und interfaszikuläres Kambium ( Ajuga reptans ) Bikollaterales Leitbündel: Geum urbanum
  • 31. Juncus spec., Binse Geschlossen kollatrales Leitbündel der Binse, Etzold Färbung
  • 33. Leitbündel Nadel Pinus nigra, Zeiss CP-Achromat 40x
  • 34. Destek dokusu Bitkilerin yaÅŸam faaliyetleri için, çoÄŸunlukla tipik olan formlarını muhafaza edebilmeleri ve bunun için de belli bir saÄŸlamlığa sahip olmaları gerekir. Ä°nce zarlı hücrelerde bu saÄŸlamlık turgor vasıtasıyla, büyümekte olan dokularda da, bunlarda hakim olan gerginlikle saÄŸlanır. Ancak kara bitkilerinde gerekli olan saÄŸlamlık her iki yoldan da sürekli olarak saÄŸlanamaz. Çünkü bunların her ikisi de solma olayı sonucu ortadan kalkabilir. Bitkilerde saÄŸlamlık ve elastisite, çeperleri yer yer kollenÅŸim (Kollenchym) veya her taraftan sikleranÅŸim (Skleranchym) aşırı biçimde kalınlaÅŸmış ve bir arada bulunan hücrelerle saÄŸlanır.
  • 35. Ìý
  • 37. KollenÅŸim Büyüme yapan bitki kısımlarında bulunur. Primer kökenlidir ve çeperleri kısmen kalınlaÅŸmış, canlı, büyüme ve geniÅŸleme yeteneÄŸindedir. KollenÅŸim’in kalınlaÅŸmamış çeper kısımları madde alışveriÅŸine engellemeksizin olanak verir. Plant cell (collenchyma), showing the cell wall.
  • 38. SikleranÅŸim Büyümesi tamamlanmış bitki organlarında destek görevini ölü sikleranÅŸim üstlenir. SikleranÅŸim ya kalın çeperli taÅŸ hücreleri (Sklereidler) yada az veya çok kalın çeperli, uzamış sikleranÅŸim liflerinden oluÅŸur. SklerenÅŸim lifleri prosenÅŸimatik, iÄŸ biçiminde, uçları çok sivri ve uzamış hücrelerdir. Bütün sikleranÅŸim eleman- larının enine kesitleri poligonaldır ve çoÄŸunlukla bir nokta kadar küçülmüş lumenleri vardır (Åžekil 26). Çeperleri bazen hemen hemen odunlaÅŸmamış ve bu yüzden çok elastik (örneÄŸin Linum =keten), yahutta az çok odunlaÅŸmış ve serttir (örneÄŸin Cannabis =Kenevir). Bir çok sikleranÅŸim lif hücreleri geniÅŸliÄŸine oranla olaÄŸan üstü uzun, ortalama olarak 1-2 mm. uzunluktadır. ÖrneÄŸin Keten 0.4-6.5 cm., Isırganlarda 7.5 cm.’ye kadar, yine bir ısırgan cinsi olan Boehmeria ’larda 30 cm., hatta nadiren 55 cm. kadardır.
  • 39. Ìý
  • 40. Ìý
  • 41. Ìý
  • 42. Salgı dokusu (Eliminasyon dokusu) Hayvanların aksine bitkilerde yaprak dökme ve eski kabuk kısımlarının uzaklaÅŸtırılması dışında belli bir biçim almış metabolizma ürünlerinin (Exkerment) dışarı çıkarılması yoktur. Bununla beraber bütün kara bitkilerindeki metabolizma ürünleri (özellikle O2, CO2 ve su buharı) devamlı olarak atmosfere verilir.
  • 43. Ìý
  • 44. Ekskretion dokusu Salgılanan ürünler Dictiyosom’lar veya Er tarafından oluÅŸturulur. Bunlar arasında özellikle musilaj, sakız, reçine, tanenler, eterik yaÄŸ, alkaloid, çeÅŸitli enzim ve kalsiyum oxalat kristalleri çok yaygındır.
  • 45. Ìý
  • 46. Ìý
  • 47. Ìý
  • 48. Ìý
  • 49. Ìý
  • 50. Drüse ve Drüse dokusu Drüselerin salgıları bu hücrelerin zarlarından aktif olark dışarı yani ya tamamen bitkinin dışına çıkarılır veya en azından hücreler arasındaki boÅŸluklara salgılanır .