ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
ALGILAMA 
DOÇ.DR. SUZAN ÇOBAN - TÜKETİCİ DAVRANIŞI 
BURAK GÜMÜŞAY - 14020310023
Algılama Nedir?
ALGILAMA 
Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi 
anlamına gelir. Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur. 
Algılama; duyumları yorumlama ve onları anlamlı bir biçime getirme sürecidir. Beş duyumuza gelen 
bilgiler yorumlanır, anlamlandırılır ve böylelikle dış dünya anlaşılmaya çalışılır. 
Algılama; tüketici davranışları açısından ele alındığında alım öncesindeki, alım esnasındaki ve alım 
sonrasındaki yorum ve unsur olarak göze çarpar.
ALGILAMA SÜRECİ 
[1] 
Çevreden gelen fiziksel uyarıcılar 
(Görüntü, ses, tat, doku, koku) 
Maruz Kalma Duyum İlgilenim Anlam Eylem 
Uyarıcı Duyum Organları Dikkat Yorum Tepki 
Kişisel uyarıcılar 
(Beklentiler, güdüler, deneyimler) 
Bellek 
Kısa/Uzun Süreli Bellek
ALGILAMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 
1- Algılayan kişi ile ilgili faktörler: 
[2] 
• Geçmiş Deneyim ve Alışkanlıklar : Geçmiş ile ilgili deneyimlerimiz ve alışkanlıklarımız uyarıcıları 
algılamamızı çok ciddi bir şekilde etkilerler. 
• Fizyolojik Özellikler : Bireylerin algı eşiklerinin ya da mutlak eşiklerinin farklılık göstermesinden ortaya 
çıkar. 
• Algıda Seçicilik ve Savunma : Bireyin faydalı olana yaklaşması zararlı olandan kaçınmasıdır. 
• Tutumlar : Kişinin objeye, insana veya olaylara karşı sergilediği tavırdır 
• Kültür : Bireyin içinde bulunduğu kültürler algılama süreçlerini ciddi şekilde etkiler.
ALGILAMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 
2- Algılanan nesne ile ilgili faktörler: 
•Yenilik: Yenilikler fark eşiği yaratıp uyarıcının daha kolay anlaşılmasını sağlamaktadırlar. 
•Hareket: İnsanların hareketli objelere daha çok dikkat sarf ettiği bilinmektedir. Çocukların reklamlara 
ilgileri bu nedenledir . 
•Büyüklük: Büyük cisimler algı eşiklerini daha kolay geçtiklerinden daha net bir şekilde algılanırlar. 
•Ses: Bireyin uyarıcıları ve objeleri algılamasında ses çok önemlidir. Pazarlama faaliyetleri çerçevesinde 
kullanılan reklam müzikleri, ses efektleri, etkileyici konuşmacılar v.s.
ALGILAMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 
3- Algılamada Durum ile ilgili faktörler 
•Uyarıcının iletildiği yer, zaman ve iletim kanalı algılama açısından büyük önem taşımaktadır. Neyi, ne 
zaman, nasıl, hangi ortamda söylemenin, verilmek istenen mesajın nasıl farklı şekilde algılanmasına 
sebep olacağı açıktır. 
Örneğin: Mağazalarda göz hizasında yer alan ürünler diğerlerine oranla daha çok dikkat çekerler.
ALGILAMANIN DİNAMİKLERİ 
Tüketicinin algılama işlevi altında yatan üç temel süreç bulunur. Bunlar; 
[3] 
• Seçici Algılama: Kişisel faktörler, uyarıcının etkisi (zıtlık- benzerlik, büyüklük, yoğunluk gibi) 
• Algısal Örgütleme: Gruplama, tamamlama, şekil ve zemin 
• Algısal Yorumlama: Fiziksel görünüm, stereotipler, sonuçlara sıçrama, işaret ve semboller
Seçici Algılama 
[4] 
Neyin algılanacağı ve nasıl algılanacağına etki eden birçok değişken söz konusudur. Kişi, her an 
sayılamayacak kadar çok sayıda uyarıcıyla karşı karşıyadır. Ancak, bunlardan birkaçı belirgin olarak 
algılanır. Kişi sadece algılamak istediklerini algılayacaktır. 
Seçici algılama iki faktöre bağlıdır; 
•Kişisel faktörler, 
•Uyarıcının yapısı. 
Bireyler kendisine zıt gelen ya da kendi iç dünyası ile çatışan mesajlardan kaçınır.
Seçici Algılama 
Birey günlük yaşamında çok sayıda uyarıcı ile karşı karşıyadır ve bu uyarıcılar için süzgeç sistemine 
sahiptir. Dolayısıyla sadece algılamak istediklerini algılayacaktır. Algılamadaki bu seçicilik 4 aşamadan 
oluşur. 
1 - Seçici maruz kalma: Birey çevresindeki bütün bilgi ve dürtülere maruz kalmaz. Bireylerin medya 
kullanım alışkanlığı, bilgi düzeyi, ihtiyaçları ve alışkanlıkları bireyi maruz kalacağı uyarıcılara karşı seçici 
olmaya yöneltir. 
2 - Seçici dikkat etme: Tüketicilerin, yoğun ihtiyaç ve isteklerini karşılayan uyarıcıya karşı dikkatini yoğun 
bir biçimde yöneltmesidir. Birey için önem taşıyan uyarıcılar daha çabuk algılanır. 
Örneğin: Açlık duyan bir kişi gıda ile ilgili reklamlara daha çok dikkat edecektir.
Seçici Algılama 
3-Seçici kabullenme: Kabullenme çevreden gelen uyarıcıların ve bilgilerin tutum ve inançlarına uygun 
olacak şekilde yorumlanmasıdır. 
4-Seçici hatırlatma: Bireyin çevreden gelen uyarıcı/bilgiyi tekrarlaması ve bellekte tutması da seçicilik 
gösterir. Bireyler hatırlamak istediği şeyleri hatırlama eğilimindedir. 
Bilgiye maruz kalındıktan sonra bu bilgi aktif belleğe gelir. Kısa süreli bellekte işleme tabi tutulan bilgi 
uzun süreli belleğe transfer edilir. Kapasite yönünden sınırsız olan uzun süreli bellekte eski ve yeni 
bilgiler bir araya getirilir, sınıflanır ve yorumlanır.
Algısal Örgütleme [5] 
Kişilerin nesne algılamalarındaki başlıca örgütleyici eğilimi, şekil ve zeminin birbirinden ayrılmasına 
ilişkindir. Algısal örgütlemede iki temel işlev vardır. Bunlar; 
[6] 
1 – Sınıflama (Gruplama): Bilginin etkin ve hızlı bir biçimde işlenmesinde bireye yardımcı olur. Ayrıca 
yeni bilgilerin sınıflandırılmasında da yardımcı olur. Örneğin; yakın bilgiler gruplanarak algılanır. 
2 – Bütünleştirme: Bireyler algılamaları örgütleyerek bir bütün ortaya çıkarma gereksinimi duyarlar. 
Bireyler eksik kalan uyarıcıyı bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde tamamlar. Bu bireyde hatırlatma üzerinde 
olumlu etki bırakır. 
Örneğin; Reklam mesajının eksik verilmesi ve bunun tüketiciler tarafından tamamlanması.
Algısal Yorumlama 
Kişinin belirli bir uyarıcıya verdiği anlama yorumlama denir. Yorumlama kişiseldir ve kişiler arasında 
farklılıklar gösterir. Bazı uyarıcılar karmaşık yapıdadır ve anlam verilmede zorluklar yaratır. 
Hangi uyarıcının seçileceği üç faktöre bağlıdır; 
1 – Uyarıcının niteliği 
2 – Bireyin deneyimleri ve beklentileri 
3 – Bireyin o andaki ihtiyaç ve arzusu 
[7]
Renk 
Renkler, algısal örgütlemelerimize yardımcı olur. Renklerin incelenmesi ile ürün, marka, logo, ambalaj, 
reklam gibi pazarlama iletişimimizin önemli ögelerine şekil vermek mümkündür. Renkler ürün 
farklılaştırmak ve ürün konumlandırmak için kullanılır. 
Renk Algı Örnek 
Kırmızı Heyecan, Aşk, Güç Coca-Cola 
Yeşil Serin, Sakin, Doğal Garanti Bankası 
Mavi Saygıdeğer, Otoriter Davidoff Cool Parfüm 
Siyah Soğuk, Prestij, Sofistike Johny Black Label Viski 
Sarı , Altın Sarısı Lüks, Zengin Gold Card 
Mor Asalet, İmparatorluk Milka 
Şeffaf Temiz, Saf Palmolive Duş Jeli
Algılama Nedir ? Tüketici Davranışları ve Algılama
Tat 
Pazarlama uygulamalarında tat ve algı konusunda en çok araştırılan ve üzerinde en çok tartışılan konu 
«blind test» diye bilinen testlerdir. Bu testlerde aynı ürün kategorisindeki farklı markalar isim 
verilmeksizin yarattıkları algı itibariyle değerlendirilir. Ürün ve tatma konusunda, tatma işini profesyonel 
meslek edilenlerden (Şarap eksperi), süpermarketlerde ürün tattırma standlarından ya da restoranlarda 
menüye yeni eklenen yemeklerin firma ikramı olarak sunulması gibi örneklerden bahsedilebilir. 
Tat duygusunda kültür önemlidir. 
Örneğin: McDonald’s Hindistan'da körili burger, Türkiye’de ise köfteli hamburger satmaktadır.
Dokunma 
Dokunma ile ilgili olarak algılamalarımızda yardımcı olmak üzere uygulanan en yaygın pazarlama 
stratejileri; Örnek ürün dağıtımı, kumaş parçalarını kataloglara yerleştirme gösterilebilir. 
Ürünlerin bir kısmı dokunma hissini tatmin için alınır. Örneğin kremler cildi yumuşatmak ve çatlaklardan 
arındırmak için alınır. Bu nedenle kremin cildinizde yarattığı yumuşak dokunuş son derece önemlidir.
Koku 
Koku algının yorumlanmasında önemli bir ipucu olabilmektedir. Örneğin vanilya kokuları daha çekici 
bulunurken, sabun kokusu daha masumdur. Diğer duyular kadar olmasa da kokularda kültürden 
etkilenir. İngilizler gül kokusunu sevip kullanırken, Türkler limon kokusu kullanır. 
Kokular duygularımızı harekete geçirip, sakinleştirici etkiler yaratır. Çağrışımlar yapar ve olumlu hisler 
beslememize yardımcı olur. Kokular genellikle tüketicilerin uzun dönemli belleğine yerleşmiş nesneler, 
olaylara ve insanlara bağlıdır.
Ses 
Sesler insanların algılarını düzenlemeye yardımcı olarak ipuçları verirler. Otomobilin motorundan gelen 
ses, müzik setinin verdiği ses ürünün kalitesinin, performansının ne olabileceğine yönelik ipuçları taşır. 
Müziğin temposu, tarzı, dokusu ve sevilirlik derecesi gibi bazı unsurları olduğundan söz edilebilir. 
Örneğin: Hızlı müzikler enerji verir ve fast food mağazalarında bu tür müzikler kullanılır. 
Avm’lerde genel olarak yavaş müzikler çalınır. Çünkü yavaş temponun satışları yükseltici etkiye sahip 
olduğu görülmüştür.
[8] 
Bilinçaltı Algılama 
Kişinin bilinçli olarak farkına varamadığı uyarıcıların bilinçaltında algılanmasıdır. 
Örneğin: New Jersey’deki bir sinemada binlerce kişinin seyrettiği bir film içerisine saniyenin 1/3000’ü 
kadar kısa sürelerde mesajlar yerleştirilmiş ve gösterilmiştir. Mesajlar “Coca Cola İç” ve “patlamış Mısır 
Ye” olup, altı haftalık süre içerisinde her beş saniyede bir tekrarlanmıştır. Sonuç olarak Coca Cola 
satışları %18, patlamış mısır satışları ise %58 artış göstermiştir.
ALGILAMA VE TÜKETİCİ DAVRANIŞI 
[9] 
Tüketiciler pazarlama uyarıcılarını marka, fiyat, kalite, firma imajı şeklinde örgütleme eğilimindedir. 
İMAJ; bir obje hakkında zaman içerisinde elde edilen bilgilerin işlenmesiyle oluşan toplam algılamadır. 
Gerçekte algılama süreci sonucu imaj oluşmaktadır. Pazarlama stratejilerinde amaç ürünün, markanın, 
kalitenin, riskin ve fiyatın tüketici tarafından algılanma şeklini etkilemek ve olumlu bir imaj oluşturmaya 
çalışmaktır.
Benlik İmajı 
[10] 
Her bireyin nasıl bir insan olduğuna dair kendi hakkında algıladığı bir imaj vardır. Kişilik özellikleri, 
alışkanlıklar, ilişkiler ve davranış biçimleri bu imajı belirler. Yıllar itibariyle bireyin diğer bireylerle 
etkileşimi bu imaj oluşumunda etkilidir. 
Bireyler benlik imajı ile uyum gösteren ürünleri satın alarak kullanarak korumak ve kuvvetlendirmek 
ister. Pazarlamacılar geçerli benlik imajlarına göre Pazar bölümlemesine giderek ürün ve firmaların bu 
imajın bir sembolü olarak yansıtmak amacıyla konumlandırma yapmaya çalışırlar.
Ürün veya Marka İmajı 
[11] 
Ürün veya marka imajı, ürün veya markanın algılanma biçimi, deneyimler ve marka hakkındaki bilgilerle 
şekillenir. Başarılı bir konumlandırma ile farklı bir ürün imajı yaratılabilir. Ürünün dizaynı, ambalajı, 
dağıtım v.b yaratılmak istenen imajı desteklemelidir. 
Marka imajı tüketici zihninde net ve farklı biçimde oluşturulmalıdır. Özellikle rekabetin yoğun olduğu ve 
tüketicinin çok sayıda karşı karşıya olduğu durumlarda farklı bir imaj yaratmak çok önemlidir.
Algılanan Kalite 
[12] 
Tüketiciler ürünün kalitesini değişik ipuçlarını değerlendirerek algılarlar. Bu ipuçları üründen veya ürün 
dışındaki faktörlerden kaynaklanan özelliklerdir. Ürünün fiziksel özellikleri ve diğer görünür özellikleri 
kaliteyi algılamada ipucu olarak değerlendirilir.
Fiyat belirleme tüketiciyi ya da hedef kitleyi o ürüne çekmede önemli bir rol oynar. Çünkü o ürünü 
kullanacak kişide fiyat bir algı yaratmaktadır. 
Tüketiciler kalite göstergesi olarak fiyata güvenirler. Yapılan bir deneyde, tüketicilerden üç bira örneğini 
sadece fiyatına bakarak kalitesini saptamaları istenmiştir. Tüketiciler en yüksek fiyatlı birayı en kaliteli en 
düşük fiyatlıyı ise en kalitesiz seçmişlerdir. 
[14] 
Fiyat İmajı [13]
[15] 
Mağaza İmajı 
Tüketiciler, mağazanın ürün yelpazesi, yapılan reklamlar, kendi deneyimleri, eş dost tavsiyesi gibi 
etmenlerin ışığında mağaza için bir imaj oluştururlar. Algılanan mağaza imajı mağazanın sunduğu 
markaların imajını etkilemektedir. Aynı veya benzer ürün iki ayrı mağazada farklı şekillerde algılanabilir. 
Dolayısıyla mağaza imajı ve marka/ürün imajı karşılıklı etkileşim içindedir ve tüketici kararını birlikte 
etkileyen faktörler olmaktadır. 
Örneğin; Düşük mağaza imajına sahip bir mağaza, yüksek fiyatlı imaja sahip bir markayı 
bulundurduğunda o mağazanın imajı gelişmekte, ancak markanın imajı olumsuz etkilenmektedir.
Firma İmajı 
[16] 
Firmalar da aynen insanlar gibi bir kimliğe, karaktere, niceliklere sahiptirler. Firma; tüm iç ve dış 
alıcılarına kendisi hakkında ileti yayar. Firma hakkındaki olumlu imaj, firmanın ürünleri hakkındaki 
algılamaları da olumlu yönde pekiştirir. Olumlu firma imajı tüketicide güven tesis etmede önemli rol 
oynamaktadır.
Algılanan Risk 
[17] 
Algılamanın tüketici davranışları açısından önemli bir uygulaması ‘Algılanan Risk’ kavramıdır. Tüketici markalar 
arasındaki seçiminden ve kötü kararının sonuçlarından emin olmayabilir. Risk kavramı tüketici davranışlarında diğer 
disiplinlerden farklı açıklanmaktadır. Tombala gibi şans oyunlarında kazanma ve kaybetme olasılıkları için ana 
örneği oluştururken, tüketici davranışlarında sadece olası olumsuz sonuçlar üzerinde durulmaktadır. 
Algılanan risk tüketicinin satın alma stratejisi, algıladığı riskin derecesine ve riske karşı toleransına bağlıdır. 
Tüketiciler genellikle şu durumlarda riskin yüksek olduğunu algılarlar; 
•Ürün - marka hakkında az şey bilindiğinde, 
•Ürün - marka ile ilgili deneyimler az olduğunda, 
•Ürün yeni olduğunda, 
•Ürün teknik bir ürün olduğunda, 
•Fiyat yüksek olduğunda ve satın almanın önemi yüksek olduğunda tüketiciler riskin yüksek olduğunu algılar.
Algılanan Risk 
Tüketiciler açısında riskler 6 grupta toplanmaktadır. Bunlar; 
•Fonksiyonel (Performans) Risk 
•Fiziksel Risk 
•Finansal Risk 
•Sosyal Risk 
•Psikolojik Risk 
•Zaman Riski
Algılanan Risk 
Fonksiyonel (Performans) Risk; Ürün söylendiği gibi mi, Dayanıklı mı gibi sorulara cevap arar. 
Fiziksel Risk; Kararın birisinin sağlığına zarar vermesine ya da fiziksel olarak yaralanmasına neden 
olabilmesiyle ilgilidir. Ürünün açılmamış kapak ya da ambalajda alınmasını belirten mesajlar bu tür 
riskleri azaltmaya yönelik uygulamalardan bazılarıdır. 
Finansal Risk; Yanlış bir kararın sonucunda parasal kayıp olasılığıdır. Garantili tatminin sunulduğu, aksi 
taktirde ürünün geri alınması ya da paranın geri verilmesi de bu konudaki etkin uygulamalardır.
Algılanan Risk 
Sosyal Risk; Ürün ya da mağazanın mensup olunan grup üyeleri tarafından onaylanmama riskidir. 
Psikolojik Risk; Satın alınan ürünün ya da alışveriş yapılan mağazanın tüketicinin kendi imajına uygun 
olabilme olasılığı ile ilgilidir. Cildine özen gösterenler için, siz gençler için, sadece babalar ve oğullar için, 
gibi sloganlar psikolojik riski azaltıcı çalışmalara örnek olarak gösterilebilir. 
Zaman Riski; Tüketicinin satın alma sonrasında enerji ve zaman kaybetmeden ürünü ayarlayamama, 
değiştirememe ya da tamir edilememe durumuyla karşılaşma olasılığıdır. Ürün tamiri esnasında 
kullanılmak üzere başka bir ürünün geçici olarak verilmesi buna örnektir.
Algılanan Risk [18] 
Riskin Türü Belirsizlikler 
Fonksiyonel (Performans) Ürün söylendiği gibi mi? 
Dayanıklı mı? 
Rakip ürünler daha mı iyi? 
Fiziksel Ürün güvenilir mi? 
Kullanımı fiziksel bir tehdit oluşturur mu? 
Çevreye zarar verir mi? 
Finansal Fiyat bütçeme uygun mu? 
Rakip ürünlerin fiyatları nedir? 
Sosyal Ailem ve arkadaşlarım ne düşünür? 
Yakın çevremdekileri memnun eder mi? 
Psikolojik Böyle bir ürüne layık mıyım? 
Kendimi daha iyi hisseder miyim? 
Zaman Elde etmek için çok zaman gerekir mi?
Algılanan Risk 
[19] 
Algılanan riski azaltmak için tüketiciler kendilerine özgü davranışsal stratejiler geliştirirler. Bu stratejiler; 
•Bilgi arayışına girmek: Tüketiciler ürün hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışır. 
•Marka bağlılığı göstermek: Tüketiciler yeni marka yerine memnun kaldıkları markaya sadık kalarak 
riskten kaçınır. 
•En pahalı ürün/modeli seçmek: Tüketici yüksek fiyat-yüksek kalite ilişkisine dayanarak alışveriş yapar. 
•Güvence aramak: Tüketici riski azaltmak için para iadesi, değişim, garanti ve deneme kullanımı gibi 
güvencelerin olup olmadığına bakar. 
•Mağaza bağlılığı göstermek: Tüketiciler benzer veya farklı ihtiyaçlarını aynı satış noktasından karşılayarak 
riski azaltabilir.
Algılanan Risk 
Pazarlama yöneticileri algılanan riskleri azaltmak için öncelikle hangi risklerin olduğunu belirlemeli ve 
hedef pazara yönelik risk azaltıcı stratejiler geliştirir. Bu stratejiler iki yolla azaltılabilir. 
1 - Kaybetmenin sonuçları azaltılır: Uzun dönemli garanti, iade, geri alma ve uygun fiyatlı ürünler 
sunulabilir. 
2 - Sonucun belirsizliği azaltılır: Örnek ürün dağıtımı, güvenilir kaynaklarla yapılan test sonuçlarını 
açıklamak ve uzman görüşleri sunulabilir.
SONUÇ 
Algılama pazarlama açısından önemli bir kavramdır. Algılamanın pazarlama stratejilerine sağladığı 
başlıca yararlar arasında, bir reklam mesajının firma amaçlarına uygun olarak, algılanmasının nasıl 
sağlanacağına yol göstermesi, marka konumlandırması ile mesaj arasındaki ilişkinin kurulmasına 
yardımcı olmak yer almaktadır. Kısacası, etkin bir pazar konumlandırması ve tüketici davranışlarının 
yönlendirilmesinde algılama yönetimi önemli görevler üstlenmektedir.
շÜ鳢
Kaynakça 
1 - Prof. Dr. Yavuz Odabaşı , MediaCat Yayınları, Tüketici Davranışı ,s. 129 
2 - Öğr. Gör. Emin Kaya, Pazarlama ve algılama, s. 4,5,6 
3 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları 
4 - Leyla Özden, Algılama: Tüketici Davranışı içindeki Yeri ve Pazarlamadaki Önemi, Pazarlama dergisi, s.15 
5 – G.T Morgan, Psikolojiye Giriş Ders Kitabı, (Çeviri Sorumlusu, Sibel Karakaş), s.266 
6 – A.H İslamoğlu, R.Altunışık 
7 - Prof. Dr. Yavuz Odabaşı “Tüketici Davranışları ve Pazarlama Stratejileri” A.Ü, Eskişehir, 1998, s.66, 67, 68 
8 - Prof. Dr. Yavuz Odabaşı, “Tüketici Davranışları ve Pazarlama Stratejisi”, A.Ü., Eskişehir, 1998, s. 69. 
9 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s. 92 
10 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s. 92 
11 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s. 92,93 
12 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.93 
13 - Kaşıkcı Ercan, Para ,Mosyon, Pazarlamanın 7 P’si, s 44-45, Haziran 2002 
14 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.93,94 
15 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.94 
16 – Sevil Bayçu, Mağaza Atmosferi, A.Ü, Eskişehir, s.21 
17 - *Robert N. Stone ve Kjell Gronhaug, “Perceived Risk: Further Considerations for the Marketing Discipline”, European Journal of Marketing, Vol. 27, No.3, (1993), s.40-42 
18 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.95,96 
19 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.96

More Related Content

Algılama Nedir ? Tüketici Davranışları ve Algılama

  • 1. ALGILAMA DOÇ.DR. SUZAN ÇOBAN - TÜKETİCİ DAVRANIŞI BURAK GÜMÜŞAY - 14020310023
  • 3. ALGILAMA Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur. Algılama; duyumları yorumlama ve onları anlamlı bir biçime getirme sürecidir. Beş duyumuza gelen bilgiler yorumlanır, anlamlandırılır ve böylelikle dış dünya anlaşılmaya çalışılır. Algılama; tüketici davranışları açısından ele alındığında alım öncesindeki, alım esnasındaki ve alım sonrasındaki yorum ve unsur olarak göze çarpar.
  • 4. ALGILAMA SÜRECİ [1] Çevreden gelen fiziksel uyarıcılar (Görüntü, ses, tat, doku, koku) Maruz Kalma Duyum İlgilenim Anlam Eylem Uyarıcı Duyum Organları Dikkat Yorum Tepki Kişisel uyarıcılar (Beklentiler, güdüler, deneyimler) Bellek Kısa/Uzun Süreli Bellek
  • 5. ALGILAMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 1- Algılayan kişi ile ilgili faktörler: [2] • Geçmiş Deneyim ve Alışkanlıklar : Geçmiş ile ilgili deneyimlerimiz ve alışkanlıklarımız uyarıcıları algılamamızı çok ciddi bir şekilde etkilerler. • Fizyolojik Özellikler : Bireylerin algı eşiklerinin ya da mutlak eşiklerinin farklılık göstermesinden ortaya çıkar. • Algıda Seçicilik ve Savunma : Bireyin faydalı olana yaklaşması zararlı olandan kaçınmasıdır. • Tutumlar : Kişinin objeye, insana veya olaylara karşı sergilediği tavırdır • Kültür : Bireyin içinde bulunduğu kültürler algılama süreçlerini ciddi şekilde etkiler.
  • 6. ALGILAMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 2- Algılanan nesne ile ilgili faktörler: •Yenilik: Yenilikler fark eşiği yaratıp uyarıcının daha kolay anlaşılmasını sağlamaktadırlar. •Hareket: İnsanların hareketli objelere daha çok dikkat sarf ettiği bilinmektedir. Çocukların reklamlara ilgileri bu nedenledir . •Büyüklük: Büyük cisimler algı eşiklerini daha kolay geçtiklerinden daha net bir şekilde algılanırlar. •Ses: Bireyin uyarıcıları ve objeleri algılamasında ses çok önemlidir. Pazarlama faaliyetleri çerçevesinde kullanılan reklam müzikleri, ses efektleri, etkileyici konuşmacılar v.s.
  • 7. ALGILAMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 3- Algılamada Durum ile ilgili faktörler •Uyarıcının iletildiği yer, zaman ve iletim kanalı algılama açısından büyük önem taşımaktadır. Neyi, ne zaman, nasıl, hangi ortamda söylemenin, verilmek istenen mesajın nasıl farklı şekilde algılanmasına sebep olacağı açıktır. Örneğin: Mağazalarda göz hizasında yer alan ürünler diğerlerine oranla daha çok dikkat çekerler.
  • 8. ALGILAMANIN DİNAMİKLERİ Tüketicinin algılama işlevi altında yatan üç temel süreç bulunur. Bunlar; [3] • Seçici Algılama: Kişisel faktörler, uyarıcının etkisi (zıtlık- benzerlik, büyüklük, yoğunluk gibi) • Algısal Örgütleme: Gruplama, tamamlama, şekil ve zemin • Algısal Yorumlama: Fiziksel görünüm, stereotipler, sonuçlara sıçrama, işaret ve semboller
  • 9. Seçici Algılama [4] Neyin algılanacağı ve nasıl algılanacağına etki eden birçok değişken söz konusudur. Kişi, her an sayılamayacak kadar çok sayıda uyarıcıyla karşı karşıyadır. Ancak, bunlardan birkaçı belirgin olarak algılanır. Kişi sadece algılamak istediklerini algılayacaktır. Seçici algılama iki faktöre bağlıdır; •Kişisel faktörler, •Uyarıcının yapısı. Bireyler kendisine zıt gelen ya da kendi iç dünyası ile çatışan mesajlardan kaçınır.
  • 10. Seçici Algılama Birey günlük yaşamında çok sayıda uyarıcı ile karşı karşıyadır ve bu uyarıcılar için süzgeç sistemine sahiptir. Dolayısıyla sadece algılamak istediklerini algılayacaktır. Algılamadaki bu seçicilik 4 aşamadan oluşur. 1 - Seçici maruz kalma: Birey çevresindeki bütün bilgi ve dürtülere maruz kalmaz. Bireylerin medya kullanım alışkanlığı, bilgi düzeyi, ihtiyaçları ve alışkanlıkları bireyi maruz kalacağı uyarıcılara karşı seçici olmaya yöneltir. 2 - Seçici dikkat etme: Tüketicilerin, yoğun ihtiyaç ve isteklerini karşılayan uyarıcıya karşı dikkatini yoğun bir biçimde yöneltmesidir. Birey için önem taşıyan uyarıcılar daha çabuk algılanır. Örneğin: Açlık duyan bir kişi gıda ile ilgili reklamlara daha çok dikkat edecektir.
  • 11. Seçici Algılama 3-Seçici kabullenme: Kabullenme çevreden gelen uyarıcıların ve bilgilerin tutum ve inançlarına uygun olacak şekilde yorumlanmasıdır. 4-Seçici hatırlatma: Bireyin çevreden gelen uyarıcı/bilgiyi tekrarlaması ve bellekte tutması da seçicilik gösterir. Bireyler hatırlamak istediği şeyleri hatırlama eğilimindedir. Bilgiye maruz kalındıktan sonra bu bilgi aktif belleğe gelir. Kısa süreli bellekte işleme tabi tutulan bilgi uzun süreli belleğe transfer edilir. Kapasite yönünden sınırsız olan uzun süreli bellekte eski ve yeni bilgiler bir araya getirilir, sınıflanır ve yorumlanır.
  • 12. Algısal Örgütleme [5] Kişilerin nesne algılamalarındaki başlıca örgütleyici eğilimi, şekil ve zeminin birbirinden ayrılmasına ilişkindir. Algısal örgütlemede iki temel işlev vardır. Bunlar; [6] 1 – Sınıflama (Gruplama): Bilginin etkin ve hızlı bir biçimde işlenmesinde bireye yardımcı olur. Ayrıca yeni bilgilerin sınıflandırılmasında da yardımcı olur. Örneğin; yakın bilgiler gruplanarak algılanır. 2 – Bütünleştirme: Bireyler algılamaları örgütleyerek bir bütün ortaya çıkarma gereksinimi duyarlar. Bireyler eksik kalan uyarıcıyı bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde tamamlar. Bu bireyde hatırlatma üzerinde olumlu etki bırakır. Örneğin; Reklam mesajının eksik verilmesi ve bunun tüketiciler tarafından tamamlanması.
  • 13. Algısal Yorumlama Kişinin belirli bir uyarıcıya verdiği anlama yorumlama denir. Yorumlama kişiseldir ve kişiler arasında farklılıklar gösterir. Bazı uyarıcılar karmaşık yapıdadır ve anlam verilmede zorluklar yaratır. Hangi uyarıcının seçileceği üç faktöre bağlıdır; 1 – Uyarıcının niteliği 2 – Bireyin deneyimleri ve beklentileri 3 – Bireyin o andaki ihtiyaç ve arzusu [7]
  • 14. Renk Renkler, algısal örgütlemelerimize yardımcı olur. Renklerin incelenmesi ile ürün, marka, logo, ambalaj, reklam gibi pazarlama iletişimimizin önemli ögelerine şekil vermek mümkündür. Renkler ürün farklılaştırmak ve ürün konumlandırmak için kullanılır. Renk Algı Örnek Kırmızı Heyecan, Aşk, Güç Coca-Cola Yeşil Serin, Sakin, Doğal Garanti Bankası Mavi Saygıdeğer, Otoriter Davidoff Cool Parfüm Siyah Soğuk, Prestij, Sofistike Johny Black Label Viski Sarı , Altın Sarısı Lüks, Zengin Gold Card Mor Asalet, İmparatorluk Milka Şeffaf Temiz, Saf Palmolive Duş Jeli
  • 16. Tat Pazarlama uygulamalarında tat ve algı konusunda en çok araştırılan ve üzerinde en çok tartışılan konu «blind test» diye bilinen testlerdir. Bu testlerde aynı ürün kategorisindeki farklı markalar isim verilmeksizin yarattıkları algı itibariyle değerlendirilir. Ürün ve tatma konusunda, tatma işini profesyonel meslek edilenlerden (Şarap eksperi), süpermarketlerde ürün tattırma standlarından ya da restoranlarda menüye yeni eklenen yemeklerin firma ikramı olarak sunulması gibi örneklerden bahsedilebilir. Tat duygusunda kültür önemlidir. Örneğin: McDonald’s Hindistan'da körili burger, Türkiye’de ise köfteli hamburger satmaktadır.
  • 17. Dokunma Dokunma ile ilgili olarak algılamalarımızda yardımcı olmak üzere uygulanan en yaygın pazarlama stratejileri; Örnek ürün dağıtımı, kumaş parçalarını kataloglara yerleştirme gösterilebilir. Ürünlerin bir kısmı dokunma hissini tatmin için alınır. Örneğin kremler cildi yumuşatmak ve çatlaklardan arındırmak için alınır. Bu nedenle kremin cildinizde yarattığı yumuşak dokunuş son derece önemlidir.
  • 18. Koku Koku algının yorumlanmasında önemli bir ipucu olabilmektedir. Örneğin vanilya kokuları daha çekici bulunurken, sabun kokusu daha masumdur. Diğer duyular kadar olmasa da kokularda kültürden etkilenir. İngilizler gül kokusunu sevip kullanırken, Türkler limon kokusu kullanır. Kokular duygularımızı harekete geçirip, sakinleştirici etkiler yaratır. Çağrışımlar yapar ve olumlu hisler beslememize yardımcı olur. Kokular genellikle tüketicilerin uzun dönemli belleğine yerleşmiş nesneler, olaylara ve insanlara bağlıdır.
  • 19. Ses Sesler insanların algılarını düzenlemeye yardımcı olarak ipuçları verirler. Otomobilin motorundan gelen ses, müzik setinin verdiği ses ürünün kalitesinin, performansının ne olabileceğine yönelik ipuçları taşır. Müziğin temposu, tarzı, dokusu ve sevilirlik derecesi gibi bazı unsurları olduğundan söz edilebilir. Örneğin: Hızlı müzikler enerji verir ve fast food mağazalarında bu tür müzikler kullanılır. Avm’lerde genel olarak yavaş müzikler çalınır. Çünkü yavaş temponun satışları yükseltici etkiye sahip olduğu görülmüştür.
  • 20. [8] Bilinçaltı Algılama Kişinin bilinçli olarak farkına varamadığı uyarıcıların bilinçaltında algılanmasıdır. Örneğin: New Jersey’deki bir sinemada binlerce kişinin seyrettiği bir film içerisine saniyenin 1/3000’ü kadar kısa sürelerde mesajlar yerleştirilmiş ve gösterilmiştir. Mesajlar “Coca Cola İç” ve “patlamış Mısır Ye” olup, altı haftalık süre içerisinde her beş saniyede bir tekrarlanmıştır. Sonuç olarak Coca Cola satışları %18, patlamış mısır satışları ise %58 artış göstermiştir.
  • 21. ALGILAMA VE TÜKETİCİ DAVRANIŞI [9] Tüketiciler pazarlama uyarıcılarını marka, fiyat, kalite, firma imajı şeklinde örgütleme eğilimindedir. İMAJ; bir obje hakkında zaman içerisinde elde edilen bilgilerin işlenmesiyle oluşan toplam algılamadır. Gerçekte algılama süreci sonucu imaj oluşmaktadır. Pazarlama stratejilerinde amaç ürünün, markanın, kalitenin, riskin ve fiyatın tüketici tarafından algılanma şeklini etkilemek ve olumlu bir imaj oluşturmaya çalışmaktır.
  • 22. Benlik İmajı [10] Her bireyin nasıl bir insan olduğuna dair kendi hakkında algıladığı bir imaj vardır. Kişilik özellikleri, alışkanlıklar, ilişkiler ve davranış biçimleri bu imajı belirler. Yıllar itibariyle bireyin diğer bireylerle etkileşimi bu imaj oluşumunda etkilidir. Bireyler benlik imajı ile uyum gösteren ürünleri satın alarak kullanarak korumak ve kuvvetlendirmek ister. Pazarlamacılar geçerli benlik imajlarına göre Pazar bölümlemesine giderek ürün ve firmaların bu imajın bir sembolü olarak yansıtmak amacıyla konumlandırma yapmaya çalışırlar.
  • 23. Ürün veya Marka İmajı [11] Ürün veya marka imajı, ürün veya markanın algılanma biçimi, deneyimler ve marka hakkındaki bilgilerle şekillenir. Başarılı bir konumlandırma ile farklı bir ürün imajı yaratılabilir. Ürünün dizaynı, ambalajı, dağıtım v.b yaratılmak istenen imajı desteklemelidir. Marka imajı tüketici zihninde net ve farklı biçimde oluşturulmalıdır. Özellikle rekabetin yoğun olduğu ve tüketicinin çok sayıda karşı karşıya olduğu durumlarda farklı bir imaj yaratmak çok önemlidir.
  • 24. Algılanan Kalite [12] Tüketiciler ürünün kalitesini değişik ipuçlarını değerlendirerek algılarlar. Bu ipuçları üründen veya ürün dışındaki faktörlerden kaynaklanan özelliklerdir. Ürünün fiziksel özellikleri ve diğer görünür özellikleri kaliteyi algılamada ipucu olarak değerlendirilir.
  • 25. Fiyat belirleme tüketiciyi ya da hedef kitleyi o ürüne çekmede önemli bir rol oynar. Çünkü o ürünü kullanacak kişide fiyat bir algı yaratmaktadır. Tüketiciler kalite göstergesi olarak fiyata güvenirler. Yapılan bir deneyde, tüketicilerden üç bira örneğini sadece fiyatına bakarak kalitesini saptamaları istenmiştir. Tüketiciler en yüksek fiyatlı birayı en kaliteli en düşük fiyatlıyı ise en kalitesiz seçmişlerdir. [14] Fiyat İmajı [13]
  • 26. [15] Mağaza İmajı Tüketiciler, mağazanın ürün yelpazesi, yapılan reklamlar, kendi deneyimleri, eş dost tavsiyesi gibi etmenlerin ışığında mağaza için bir imaj oluştururlar. Algılanan mağaza imajı mağazanın sunduğu markaların imajını etkilemektedir. Aynı veya benzer ürün iki ayrı mağazada farklı şekillerde algılanabilir. Dolayısıyla mağaza imajı ve marka/ürün imajı karşılıklı etkileşim içindedir ve tüketici kararını birlikte etkileyen faktörler olmaktadır. Örneğin; Düşük mağaza imajına sahip bir mağaza, yüksek fiyatlı imaja sahip bir markayı bulundurduğunda o mağazanın imajı gelişmekte, ancak markanın imajı olumsuz etkilenmektedir.
  • 27. Firma İmajı [16] Firmalar da aynen insanlar gibi bir kimliğe, karaktere, niceliklere sahiptirler. Firma; tüm iç ve dış alıcılarına kendisi hakkında ileti yayar. Firma hakkındaki olumlu imaj, firmanın ürünleri hakkındaki algılamaları da olumlu yönde pekiştirir. Olumlu firma imajı tüketicide güven tesis etmede önemli rol oynamaktadır.
  • 28. Algılanan Risk [17] Algılamanın tüketici davranışları açısından önemli bir uygulaması ‘Algılanan Risk’ kavramıdır. Tüketici markalar arasındaki seçiminden ve kötü kararının sonuçlarından emin olmayabilir. Risk kavramı tüketici davranışlarında diğer disiplinlerden farklı açıklanmaktadır. Tombala gibi şans oyunlarında kazanma ve kaybetme olasılıkları için ana örneği oluştururken, tüketici davranışlarında sadece olası olumsuz sonuçlar üzerinde durulmaktadır. Algılanan risk tüketicinin satın alma stratejisi, algıladığı riskin derecesine ve riske karşı toleransına bağlıdır. Tüketiciler genellikle şu durumlarda riskin yüksek olduğunu algılarlar; •Ürün - marka hakkında az şey bilindiğinde, •Ürün - marka ile ilgili deneyimler az olduğunda, •Ürün yeni olduğunda, •Ürün teknik bir ürün olduğunda, •Fiyat yüksek olduğunda ve satın almanın önemi yüksek olduğunda tüketiciler riskin yüksek olduğunu algılar.
  • 29. Algılanan Risk Tüketiciler açısında riskler 6 grupta toplanmaktadır. Bunlar; •Fonksiyonel (Performans) Risk •Fiziksel Risk •Finansal Risk •Sosyal Risk •Psikolojik Risk •Zaman Riski
  • 30. Algılanan Risk Fonksiyonel (Performans) Risk; Ürün söylendiği gibi mi, Dayanıklı mı gibi sorulara cevap arar. Fiziksel Risk; Kararın birisinin sağlığına zarar vermesine ya da fiziksel olarak yaralanmasına neden olabilmesiyle ilgilidir. Ürünün açılmamış kapak ya da ambalajda alınmasını belirten mesajlar bu tür riskleri azaltmaya yönelik uygulamalardan bazılarıdır. Finansal Risk; Yanlış bir kararın sonucunda parasal kayıp olasılığıdır. Garantili tatminin sunulduğu, aksi taktirde ürünün geri alınması ya da paranın geri verilmesi de bu konudaki etkin uygulamalardır.
  • 31. Algılanan Risk Sosyal Risk; Ürün ya da mağazanın mensup olunan grup üyeleri tarafından onaylanmama riskidir. Psikolojik Risk; Satın alınan ürünün ya da alışveriş yapılan mağazanın tüketicinin kendi imajına uygun olabilme olasılığı ile ilgilidir. Cildine özen gösterenler için, siz gençler için, sadece babalar ve oğullar için, gibi sloganlar psikolojik riski azaltıcı çalışmalara örnek olarak gösterilebilir. Zaman Riski; Tüketicinin satın alma sonrasında enerji ve zaman kaybetmeden ürünü ayarlayamama, değiştirememe ya da tamir edilememe durumuyla karşılaşma olasılığıdır. Ürün tamiri esnasında kullanılmak üzere başka bir ürünün geçici olarak verilmesi buna örnektir.
  • 32. Algılanan Risk [18] Riskin Türü Belirsizlikler Fonksiyonel (Performans) Ürün söylendiği gibi mi? Dayanıklı mı? Rakip ürünler daha mı iyi? Fiziksel Ürün güvenilir mi? Kullanımı fiziksel bir tehdit oluşturur mu? Çevreye zarar verir mi? Finansal Fiyat bütçeme uygun mu? Rakip ürünlerin fiyatları nedir? Sosyal Ailem ve arkadaşlarım ne düşünür? Yakın çevremdekileri memnun eder mi? Psikolojik Böyle bir ürüne layık mıyım? Kendimi daha iyi hisseder miyim? Zaman Elde etmek için çok zaman gerekir mi?
  • 33. Algılanan Risk [19] Algılanan riski azaltmak için tüketiciler kendilerine özgü davranışsal stratejiler geliştirirler. Bu stratejiler; •Bilgi arayışına girmek: Tüketiciler ürün hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışır. •Marka bağlılığı göstermek: Tüketiciler yeni marka yerine memnun kaldıkları markaya sadık kalarak riskten kaçınır. •En pahalı ürün/modeli seçmek: Tüketici yüksek fiyat-yüksek kalite ilişkisine dayanarak alışveriş yapar. •Güvence aramak: Tüketici riski azaltmak için para iadesi, değişim, garanti ve deneme kullanımı gibi güvencelerin olup olmadığına bakar. •Mağaza bağlılığı göstermek: Tüketiciler benzer veya farklı ihtiyaçlarını aynı satış noktasından karşılayarak riski azaltabilir.
  • 34. Algılanan Risk Pazarlama yöneticileri algılanan riskleri azaltmak için öncelikle hangi risklerin olduğunu belirlemeli ve hedef pazara yönelik risk azaltıcı stratejiler geliştirir. Bu stratejiler iki yolla azaltılabilir. 1 - Kaybetmenin sonuçları azaltılır: Uzun dönemli garanti, iade, geri alma ve uygun fiyatlı ürünler sunulabilir. 2 - Sonucun belirsizliği azaltılır: Örnek ürün dağıtımı, güvenilir kaynaklarla yapılan test sonuçlarını açıklamak ve uzman görüşleri sunulabilir.
  • 35. SONUÇ Algılama pazarlama açısından önemli bir kavramdır. Algılamanın pazarlama stratejilerine sağladığı başlıca yararlar arasında, bir reklam mesajının firma amaçlarına uygun olarak, algılanmasının nasıl sağlanacağına yol göstermesi, marka konumlandırması ile mesaj arasındaki ilişkinin kurulmasına yardımcı olmak yer almaktadır. Kısacası, etkin bir pazar konumlandırması ve tüketici davranışlarının yönlendirilmesinde algılama yönetimi önemli görevler üstlenmektedir.
  • 37. Kaynakça 1 - Prof. Dr. Yavuz Odabaşı , MediaCat Yayınları, Tüketici Davranışı ,s. 129 2 - Öğr. Gör. Emin Kaya, Pazarlama ve algılama, s. 4,5,6 3 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları 4 - Leyla Özden, Algılama: Tüketici Davranışı içindeki Yeri ve Pazarlamadaki Önemi, Pazarlama dergisi, s.15 5 – G.T Morgan, Psikolojiye Giriş Ders Kitabı, (Çeviri Sorumlusu, Sibel Karakaş), s.266 6 – A.H İslamoğlu, R.Altunışık 7 - Prof. Dr. Yavuz Odabaşı “Tüketici Davranışları ve Pazarlama Stratejileri” A.Ü, Eskişehir, 1998, s.66, 67, 68 8 - Prof. Dr. Yavuz Odabaşı, “Tüketici Davranışları ve Pazarlama Stratejisi”, A.Ü., Eskişehir, 1998, s. 69. 9 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s. 92 10 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s. 92 11 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s. 92,93 12 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.93 13 - Kaşıkcı Ercan, Para ,Mosyon, Pazarlamanın 7 P’si, s 44-45, Haziran 2002 14 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.93,94 15 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.94 16 – Sevil Bayçu, Mağaza Atmosferi, A.Ü, Eskişehir, s.21 17 - *Robert N. Stone ve Kjell Gronhaug, “Perceived Risk: Further Considerations for the Marketing Discipline”, European Journal of Marketing, Vol. 27, No.3, (1993), s.40-42 18 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.95,96 19 - Prof. Dr. Ali Can Kavas, AÖF Yayınlar, Tüketici Davranışları ,s.96

Editor's Notes

  1. Günümüz modern insanının çevreden gelen on binlerce uyaran ve mesajın bombardımanı altında olduğu ifade edilmektedir. İnsan beyninin bu kadar çok mesaj bombardımanıyla nasıl başa çıktığı ve tercihleri yaparken nasıl davrandığı pazarlama açısından son derece önemlidir. Bu derece yoğun mesaj bombardımanının bulunduğu pazar şartlarında, birçok pazarlama mesajı (reklam vb.) fark edilmeden ve tüketiciye ulaşamadan yok olup gedecektir.
  2. Uyarıcı, duyularımıza gelen girdilerden birisidir. Ürünler, markalar, ambalajlar, reklamlar, mağaza dizaynları uyarıcı olarak görev yaparlar. Maruz kalma, tüketicinin uyarıcı ile fiziksel olarak kontak kurmasıdır. Girdilere ulaşmamıza, yani maruz kalmamıza, duyu organlarımız yardımcı olur.
  3. Alışkanlıklara yönelik örnek verecek olursak: İngilizlerde UHT süt alışkanlığının olmayışı, sütü şişede ve günlük olarak algılamalarını beraberinde getirir.
  4. Burada mutlak eşik ve fark eşiğine de değinelim. MUTLAK EŞİK: Bir duyu organın uyarılabildiği en düşük uyarıcı şiddetine denir. FARK EŞİĞİ: İki uyarıcı arasındaki en ufak farkın belirlenebilmesidir. Fark eşiğinin altında kalmak pazarlamacılar için kötüdür. Çünkü ürününü akılda kalmasını sağlamak için fark eşiğinin üzerinde olmalıdır.
  5. Algısal savunmadan bahsedebiliriz.
  6. Birey günlük yaşamında çok sayıda uyarıcı ile karşı karşıyadır ve bu uyarıcılar için süzgeç sistemine sahiptir. Dolayısıyla sadece algılamak istediklerini algılayacaktır.
  7. Birey uyarıcıları bir bütün olarak algılar. Örneğin; bir dergide görülen, erkek, kadın ve çocuk resmi aile olarak bir bütün içinde algılanır. Gruplama ilişkisinde avm’lerde et ve baharatların bir arada bulunması
  8. Sekil zemin ilşkisinde mesela kitap örneği verilebilir. Beyaz bir zemin üzerinde siyah harfler metnin okunurluğunu arttırır.
  9. Hepimiz geçmiş deneyimlerimizden, kültürümüzden ve moda kavramından etkilenerek renklere çeşitli anlamlar yükleriz.
  10. Dokunma tüketici davranışlarında çok önemli olsa da hakkında sınırlı sayıda araştırma yapılmıştır. Pazarlamada dokunma duygusu konusunda önemli olan bir diğer nokta «kişisel satış ortamında dokunuş»un nasıl olması gerektiğidir. Kültürden kültüre kabul edilebilir dokunuş kuralları farklılaşmaktadır ve olması gereken fiziksel teması beden dilinin kuralları belirler. Bir İngiliz türk stili selamlaşmayı kesinlikle tuhaf ve gereğinden fazla samimi bulur. Kültürler arasında farklı dokunuş kurallarının varlığının bilincinde olunması ise uluslararası pazarlama çabalarında sağlıklı iletişim kurmak açısından önemlidir.
  11. Burada çeşitli imajları inceleyeceğiz. Benlik imajı, ürün veya marka imajı, algılanan kalite, fiyat imajı vb
  12. 11818 örneği verebiliriz.