5. يEy iman edenler! Hiçbir alışverişin,
hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin
olmadığı kıyamet günü gelmeden önce,
size rızık olarak verdiklerimizden
Allah yolunda harcayın.
İnkâr edenler ise
zalimlerin ta kendileridir. Bakara-254
5
7. يEy iman edenler!
Kazandıklarınızın iyilerinden
ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan
Allah yolunda harcayın.
Kendinizin göz yummadan
alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri
vermeye kalkışmayın
ve bilin ki Allah,
her bakımdan zengindir,
övülmeye lâyıktır. Bakara-267
7
9. Allah’a ve Resûlüne iman edin
ve sizi üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı
maldan, (Allah yolunda) harcayın.
İçinizden iman edip de (Allah yolunda)
harcayanlar var ya;
onlar için büyük bir mükâfat vardır. Hadid-7
9
11. Herhangi birinize ölüm gelip de,
“Ey Rabbim!
Beni yakın bir zamana kadar
geciktirsen de sadaka verip
iyilerden olsam!” demeden önce,
size rızık olarak verdiğimiz şeylerden
Allah yolunda harcayın. Münafikun-10
11
13. O hâlde, gücünüz yettiği kadar
Allah’a karşı gelmekten sakının.
Dinleyin, itaat edin,
kendi iyiliğiniz için harcayın.
Kim nefsinin cimriliğinden korunursa,
işte onlar kurtuluşa erenlerin
ta kendileridir. Teğabün-16
13
14. Bir gün İbrahim bin Ethem Hazretleri,
Şakik -ı Belhî’ye sormuş:
“Arkadaşlarınız ne alemde ?”
O da demiş ki:
“Buldukları zaman yiyorlar,
bulamadıkları zaman da sabrediyorlar.”
14
15. Bunu üzerine İbrahim Ethem,
“ Belh köpekleri de öyle yapıyorlar!” demiş.
Şakik kendisine,
“Peki sizinkiler ne yapıyorlar?” diye sorunca
şu cevabı vermiştir:
15
17. Bunu üzerine Şakik ayağa kalkarak
gelip önüne diz çökmüş,
“Sen bizim üstadımız
ve şeyhlerimizin üstadısın.” demiştir
17
18. Kur’an-ı kerimde infak ile ilgili
tam 31 ayet bulunmaktadır.
Ayetlerde geçen infak kelimesi;
“infak ederler,
Allah’a ödünç verirler,
tasadduk edenler,
veya infak ederseniz”
olarak zikredilmiştir.
18
19. Bu ayetlerin bir kısmını incelediğimizde
Allah’ın infak edenleri;
ihlaslı olanlar,
takva sahipleri,
ihsan edenlerle eşdeğer olarak
zikrettiğini görürüz.
19
20. Allah’u Teala şöyle buyurur:
ِبْيَغْلاِب َونُنِمْؤُي َين ٖذَّلَا
َونُميٖقُيَوَةوٰلَّصال
َونُقِفْنُي ْمُهاَنْقَزَر اَّمِمَو
(Bakara 3)
20
21. Allah’u Teala şöyle buyurur:
“Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar,
kendilerine verdiğimiz mallardan Allah
yolunda harcarlar.” (Bakara 3)
21
25. O takvâ sahipleri ki,
bollukta da darlıkta da
Allah için harcarlar;
öfkelerini yutarlar
ve insanları affederler.
Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” (Ali-
imran-134)
25
27. Allah'u Teala şöyle buyuruyor:"...
Allah yolunda infak edeniz.
Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız.
İyilik ediniz.
Şüphesiz Allah iyilik yapanları sever.“
(Bakara: 2/195)
27
28. Kurtubi tefsirinde şöyle der:
"Allah yolunda infak etmeyi
fakirlik korkusuyla terkederek
kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız.
28
32. O gün bunlar cehennem ateşinde
kızdırılacak da onların alınları,
böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve,
“İşte bu, kendiniz için biriktirip
sakladığınız şeylerdir.
Haydi tadın bakalım,
biriktirip sakladıklarınızı!” denilecek.
(Tevbe: 9/35)
32
34. "Size ne oluyor ki
Allah yolunda infak etmiyorsunuz?"
(Hadid: 57/10)
34
35. Kurtubi der ki:
"Ayetin manası şudur:
"Sizler Ölecek, mallarınızı geride bırakacak,
o mal da Allah'a dönecek olmasına rağmen
sizi Allah yolunda infak etmekten
engelleyen şey nedir?.
35
36. "Halbuki yer ve göklerin mirası
Allah'ındır."(Hadid: 57/10)
Yani bu ikisi içindekilerin yok olmasıyla
mirasın hak sahiplerine döndüğü gibi
Allah'a dönerler.
36
37. Ebuzer’e dediler ki:
"Ey Eba Zer Rasulullah'dan (s.a.v.)
duyduğun (hadisler) den bize anlat.
Ebuzer dedi ki:
"Dostum Rasulullah'ın (s.a.v.)
şöyle dediğini işittim:
37
38. "Devede sadaka var.
İnekte sadaka var.
Buğdayda sadaka var.
Kim dinar veya (külçe) altın
yahut gümüşü toplayıp/yığıp
bir borçluya vermez
ve Allah yolunda da infak etmezse
onunla dağlanırlar."
38
39. Birisi dedi ki:
"Ey Eba Zer Rasulullah'dan (s.a.v.)
rivayet ettiğine dikkat et.
Ebuzer dedi ki:
" Altını ve gümüşü
biriktirip de Allah yolunda
infak etmeyenler.."
Ayetini okuyor musun?"
39
40. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:
"Herhangi bir ev halkı,
onlardan birileri cihada gitmez,
Cihada giden birilerini; ip, iğne
veya onlara denk .
40
41. parayla teçhiz etmez
ve onun çoluk çocuğuna halef kalıp
onlara bakmazsa
kıyamet günü gelmeden
Allah onlara ansızın bir felaket vermesin
Veya bir bela göndermesin..
41
43. Allah, peygamberine yardım edip
İslam'ı galip kılınca, dedik ki:
"Artık işlerimizin başına dönüp,
yola koyarız."
43
44. Bunun üzerine Allah:
Allah yolunda infak edeniz.
Kendi ellerinizle kendinizi
tehlikeye atmayınız.!"
Ayeti inzal buyurdu.
44
45. "Ellerimizle kendimizi tehlikeye atmak“
demek,
cihadı bırakıp sadece işlerimizi
yoluna koymak demektir.
Onun için Ebu EyyubEl-Ansari ,
Allah yolunda devamlı savaştı
ve nihayet İstanbul’da
şehid düşüp orada defnedildi."
45
46. İbni Ebi Şeybe ve Beyhaki İbni Abbas'tan,
"... Allah yolunda infak ediniz. ..."
Ayetinin tefsiriyle ilgli
şunu rivayet etmişler:
"Sizden biriniz ya bir şey bulamıyorsam
demesin.
Eğer sadece okun demir ucunu dahi bulsa
onunla katkıda bulunsun
ve kendinizi ellerinizle tehlikeye atmayınız.
46
47. Allahhım
Bizi infak eden kullardan eyle
Bizi müslümanların dertleriyle
ilgelenen kullardan eyle
Bizi (la ubali) lardan eyleme
ya rabbi
47
49. Allah şöyle buyuruyor:
ُهُفِلْخُي َوُهَف ٍ ْیَش ْنِم ْمُتْقَفْنَا اَمَو
َينٖق ِازَّرال ُرْيَخ َوُهَو
(Sebe: 34/39)
49
50. Allah şöyle buyuruyor:
"Her neyi infak ederseniz,
Allah yerine bir başkasını verir;
O, rızık verenlerin en hayırlisıdır.“
(Sebe: 34/39)
50
51. Ebubekir Rasuhıllah'a (s.a.v.)
tüm malını getirdi.
Rasulullah (s.a.v.):
"Ehline ne bıraktın?" deyince
o şöyle dedi:
"Allah ve Rasulunu bıraktım.
51
53. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:
"Ya Eba Zer, benim Uhud kadar altın
ve gümüşüm olsa ve onu
Allah yolunda infak edersem,
öldüğüm günde ondan bir kirat
bırakmamdan daha sevimlidir."
53
54. Ebuzer dedi ki:"Ey Allah'ın Rasulu
bir kantar mı?"
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ya Eba Zer! Ben aza gidiyorum
sen ise çok olana gidiyorsun.
Ahireti istiyorum sen dünyayı
kirat şeklinde istiyorsun.
"Bana bunu üç kez tekrar etti.
diyor Ebuzer.
54
55. Kim Allah yolunda ifak etmede,
Allah'ın vadine güvenir,
Allah'a tevekkülü sağlamlaştırır
ve Allah'ın harcadığının karşılığını
vereceğine kesin olarak inanırsa;
Efendimiz Ebubekir'in yapığı gibi
malının tümünü infak etmesi
ona zarar vermez.
55
56. Allah indinde büyüklük olarak
ne güzel bir fiildir.
Onun ecri ve sevabı
ne kadar çok ve ne kadar değerlidir.
Ona ancak büyük pay sahipleri nail olur.
56
57. Ancak kimin tevekkülü zayıf,
yakini güçsüz ise,
çoluk-çocuğuna
biraz mal bıraksın.
57
58. Ancak gücü yettiği halde
infakı tümüyle terketmek
işte bu kendi elleriyle
kendi nefsini tehlikeye atmaktır.
Bunda hiçbir surrette ruhsat yoktur.
ٖبَّسال ِىدْهَي َوُهَو َّقَحْلا ُلوُقَي ُ هاّٰللَوَلي
"Allah hakkı söyler ve doğru yola
yöneltip iletir (Ahzab: 33/4).
58
59. Allah’u Teala infak edenleri
çok güzel örneklerle açıklayarak
yaptıkları işten dolayı
kat kat ecirle kendilerini
mükafatlandıracağını bildirmiştir:
59
61. “Allah yolunda mallarını harcayanların örneği,
yedi başak bitiren bir dane gibidir ki,
her başakta yüz dane vardır.
Allah dilediğine kat kat fazlasını verir.
Allah'ın lütfu geniştir,
O her şeyi bilir.
(Bakara 261)
61
63. Mallarını Allah yolunda harcayıp da
arkasından başa kakmayan,
fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya,
onların Allah katında has mükâfatları vardır.
Onlar için korku yoktur,
üzüntü de çekmeyeceklerdir.” (Bakara -262)
63
64. Buhari’de Ebu Hüreyre’den
Resulullah’ın (sav) şöyle dediği rivayet edilir:
“Kıyamette Allah yedi kişiyi gölgenin olmadığı
günde kendi gölgesinde gölgelendirir.
64
65. Adil yönetici,
Allah’a ibadetetmekle yetişen genç,
Allah’ı andığında gözyaşlarına boğulan kimse,
camilere kalbi bağlı olan kimse,
Allah için birbirlerini seven iki genç,
65
66. zengin ve güzel bir kadın kendisini
zinaya davet ettiği halde
“Ben Allah’tan korkarım” diyen kimse,
sol elinin sağ elinin ne yaptığını bilmemesi için
gizlice Allah için infak eden kimsedir.”
66
67. İbni Mace süneninde
Enes’ten şu hadis rivayet edilir:
“Ateşin odunu yaktığı gibi
haset (kıskançlık) de iyilikleri götürür.
Suyun ateşi söndürdüğü gibi
sadaka da günahları giderir.
Namaz müminin aydınlığıdır.
Oruç ise ateşe kalkandır.
67
69. “Sadaka veren erkeklere
ve sadaka veren kadınlara
ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere,
verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir
ve onlara değerli bir mükâfat vardır.”
(Hadid 18)
69
73. Başka bir hadiste Efendimiz şöyle dedi:
Yediklerini hazmedip atiyorsun,
Giyidiklerini yırtıp yine atıyorsun,
Allah için verdiklerin sana kalıyor.
73
74. Yapılan infakların,
verilen sadakaların ecri ve sevabı
insan öldükten sonra da
devam edeceğine işaret eden
Resulullah (sav)’ın şu hadisine kulak verelim:
74
75. “Öldükten sonra kişinin üç şeyde hariç
dünya ile her türlü ilişkisi kesilir:
Verilmeye devam eden sadakalar,
yararlı ilim
ve kendisine hayırlı dualarda bulunacak
salih ve hayırlı bir evlat”. Tirmizi,
75
76. Allah yolunda infak edemeyen toplumlar
Allah için savaşmaya da
güçleri yetmeyen toplumlardır.
76
77. Vücutlarının dışındakileri
harcamaya gücü yetmeyen insanlar,
iç dünyalarını veya vücutlarını
nasıl harcayabilecekler?
Malını Allah yolunda veremeyen insanlar
canlarını nasıl verebilecekler? 77
78. Allah’ın ver dediği noktada
yavaş yavaş verebilirsek,
kendimizi vermeye alıştırırsak,
o zaman ötekisini de vermeye
Kendimizi alıştıracağız demektir.
78
79. Yâni bugün beş kuruşu,
yarın on kuruşu verebilirsek
veya bugün bir saatlik,
öbür gün iki saatlik ömrümüzü
Allah’a verebilirsek,
ilim öğrenmeye,
din anlatmaya,
Zamanımızı verebilirsek,
79
80. öbürsü gün öyle bir duruma geliriz ki;
tüm ömrümüzü Allah’ın dinine,
müslümanların hizmetine fedâkarca
infak edebiliriz.
80
81. Ve nihâyet bir gün gelir de
Allah bizden ömrümüzün tümünü isterse,
malımızın tamamını isterse
o zaman verebiliriz bunları.
81
83. Çünkü namaz ferdi ve şahsi bir ibadettir.
Yani tek başına namazını eda edebilirsin
Zekat ise sosyal bir ibadettir.
toplumu ilgilendiren bir ibadettir.
yani zekat, başkası olmadan eda edilmesi
mümkün değildir.
83
85. Zaman imkânlarımızı,
ömür imkânlarımızı,
mal imkânlarımızı
yavaş yavaş fedâ etmeye
alıştırmalıyız kendimizi.
Ömrümüzün bir bölümünü
müslümanların dirilişine fedâ edebilmeliyiz. ,
85