2. َّنَمٰا ُلوُقَي ْنَم ِاسَّنال َنِمَوَيْلاِاَو ِ ِهّٰاِا اِِ ْوِر ِخٰ ْاْل
اَمَوَينٖنِمْؤُمِا ِْ ُه
İnsanlardan kimileri de Allah’a
ve âhiret gününe inanmadıkları
halde inandık derler . Bakara-8
Kur’an karşısında
üç çesit insan vardır.
2
3. ikisi net tavıra sahiptır.
Birisi Kur’an’la yol bulanlardır.
İkincisi de Kur’an’a karşı
tavır koyanlardır.
3
4. Bunların dışında
üçüncü bir tavır daha vardır:
ِٰلا َْل َكِلٰذ َنْيَا َينٖاَذْاَذُمَُْلؤٰه ىِٰلا َْلَو ِء َُْلؤٰه ىِء
"Onlar imanla küfür arasında
Bocalayıp dururlar.
Ne bunlara (yani mü’minlere)
ne de şunlara ( yani kâfirlere)
bağlanırlar.(Nisâ: 143)
4
12. Onun içindir ki Allahu Teaala
uzun uzun bu insanların
özelliklerinden söz ediyor.
12
13. Bir de münâfıklar İslâm ve
müslümanlar için kâfirden
çok daha tehlikelidir.
13
14. Bir Ebu Cehil’in kâfir olarak
İslâm’a ve müslümanlara
verdiği zararın yanında
bir münâfık olarak
Abdullah İbnu Übey İbnu Selleul’un
verdiği zararın büyüklüğünü
ve tehlikesinin boyutunu biliyoruz.
14
15. Bunlar niye bu kadar tehlikeli?
Çünkü:
ُنَمٰا َين ٖذَّلاَو َ ِهّٰا َونُعِداَخُيوا
اَمَوِْ ُهَسُفْنَا َِّْلا َونُعَدْخَي
اَمَوَونُرُعْشَي
"Bunlar Allah’ı ve mü'minleri
aldatmaya çalışırlar.“ Bakara-9
15
16. Onlar Allah’ı ve mü'minleri
aldatmak isterler.
mü’min olmadıkları halde
mü’min maskesini takarak
kullandıkları sloganlarla
Allah’ı ve insanları aldatmak isterler.
16
17. Halbuki iman, sadece dil ile
ben inandım demekten ibaret değildir.
İman; dilin tasdiki,
kalbin tasdiki ve
fiilin tasdikidir.
17
18. Eğer sadece dil ile ben inandım
demek yeterli olsaydı,
o zaman tüm münâfıkları da
müslüman saymak gerekirdi.
18
19. Zira onlar da biz müslümanız
diyorlardı.
Halbuki:
َسْيَل اَم ِْ ِهِهاَوْفَاِا َونُلوُقَيِْ ِهِاوُُُُ ىٖف
ُ ِهّٰاَوَونُمُتْكَي اَمِا ُِ َُْعَا
“Onlar kalplerinde olmayan şeyi
dilleriyle söyleyip duruyorlar!"
(Âl-i İmrân: 167)
19
20. Peki bu kimseler neden
böyle davranırlar ?
ا ُِ ُهَداَزَف ٌضَرَم ِْ ِهِاوُُُُ ىٖفًاضَرَم ُ ِهّٰ
ِْ ُهَلَوَي واُنَاك اَمِا ٌِ يٖلَا ٌابَذَعَونُاِذْك
"Kalplerinde hastalık vardır.
Allah da (Kur’an’ı indirmekle)
hastalıklarını artırmıştır.“ Bakara-10
20
21. Demek ki bunların kalbi hastaymış.
Kalplerinde hastalık varmış.
Ama bunlar tedaviden yana da
olmayınca,
Allah onların hastalıklarını artırmıştır.
21
22. Peki Kalbi hasta olmak ne demektir?
Biliyoruz ki,
kişinin ruh ve bedenindeki
uyumunun adına sıhhat denir.
22
23. Ruh ve bedendeki uyumsuzluğun
adı da hastalıktır.
Ruhtaki dengesizlik bedende
de görülür.
23
24. Kalbi hasta olan kişide:
1- Tasavvur bozulur.
Yâni hakikati göremez veya
olduğundan farklı görecek şekilde
birtakım şüphe ve tereddütlere
maruz kalır.
24
25. 2- İrade bozulur.
Yâni doğru olandan hoşlanmayıp
zararlı olandan,
bâtıl olandan hoşlanır hale gelir.
25
33. Kalbin gıdası olan gerçek bilgiye,
Allah bilgisine,
vahiy bilgisine
yönelmediklerinden dolayı
kalpleri hastadır.
33
34. Allah’tan gelen mutlak doğru bilgiler
onların kalplerine girmediğinden
kalplerine şüphe,
tereddüt ve
cehalet girmiştir.
34
35. Adama soruyorsunuz:
Arkadaş ölecek misin? Evet diyor.
Dirilecek misin? Evet.
Hesap kitap var mı? Evet.
Cennet, cehennem var mı? Evet.
Peki Allah kâdir mi? Evet.
Hepsine inanıyor adam.
35
36. Ama bakıyoruz bu tamam saydığı,
bu inandığı konulara aldırış etmeden
yaşıyor.
36
37. Yaşadığı hayatta bu inandığı şeylerin
kokusunu bile görmek mümkün değil.
Öyle bir hayat programı var ki adamın,
bu inancının hiç mi hiç etkisi yok.
37
38. Yâni imanının, inandım dediği şeyin
gereğini yapmıyor.
imanını amele dönüştürmüyor.
Çok korkunç bir suç değil mi bu?
38
39. Namaz kılması gerektiğine inanıyor,
ama namaz kılmıyor.
Kur’an’a, Peygamber’e inanıyor,
ama Kur’an’ın tahrif ediliğine
ve Peygamber eşinin
temiz olmadığına inanıyor.
39
40. Böyle bir iman
böyle bir İslam
var mı?!
Bu nasıl bir iman?
Bu nasıl bir İslam? 40
41. Evet söz söylemek kolay bir iştir.
Bir şeyi idda etmek te kolayıdır.
Zor olan o sözü o iddayi
yerine getirmektir.
41
45. َّدال ىِف َينٖقِفاَنُمْلا َّنِاِم ِلَفْسَ ْاْل ِكْرِارَّنال َن
ًير ٖصَن ِْ ُهَل َد ِجَت ْنَلَوا
Şüphesiz ki münafıklar,
cehennem ateşinin
en aşağı tabakasındadırlar.
Onlara hiçbir yardımcı da
bulamazsın. Nisa-145
45
46. Öyleyse inandık dediğimiz şeyleri
amele dönüştürmeye çalışalım.
İnancımızı sadece söz planında,
iddia planında bırakmayalım.
İmanlarımızı hayatımızla birleştirelim,
ve eylemlerimizle yalanlayanlardan
olmayalım.
46
47. Allah’ım
Söz ve amellerimizi bir eyle.
Allah’a söz verip sözlerinde
Duranlardan eyle.
Ey Rabbimiz!
Bizi has müminlerden eyle
Bizi münafıklardan eyleme.
Dualarımızı kabul eyle
47