1. DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE TÜRK KADINI
“Dünyada hiçbir milletin kadını;
‘Ben Anadolu kadınından daha
fazla çalıştım, milletimi
kurtuluşa ve zafere götürmekte
Anadolu kadını kadar himmet
gösterdim.’ diyemez.”
Hazırlayan
Hüsnü MERDANOĞLU
2. 8 MART, “KADIN HAKLARI GÜNÜ”
1977 yılında,
Birleşmiş
Milletler
genel
toplantısında
8 Mart günü
Kadın Hakları ve
Uluslararası Barış günü olarak
kararlaştırılmıştır.
3. «KADIN HAKLARI» HER ŞEYDEN ÖNCE İNSAN
HAKLARI İÇERİĞİNDEDİR.
İnsan hakları; yeryüzünde yaşayan
bütün bireylerin, birbirlerine
karşı, olan haklarıdır.
10 Aralık 1948 tarihli “İnsan
Hakları Evrensel Bildirgesi”ne
göre;
-Herkesin yaşama hakkı vardır.
-Hiç kimseye işkence ya da zalimce,
insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele
ya da ceza uygulanamaz.
-Herkesin, nerede olursa olsun, yasa
önünde bir kişi olarak tanınma hakkı
vardır.
4. TARİHİ SÜREÇTE KADIN
Kadın olgusu, toplumların
kültürleri ile yakın ilişki
içinde olmuştur.
Eski Hint'te kadın tarlaya
benzetilmiş,
Çin’de kadının görevi erkeğe
karşı olabildiğince saygı
ve bağlılık göstermekti.
Fenikelilerde kadınlara
yalnız dişi bir yaratık
gözüyle bakmışlardır.
5. Dünya devletleri içinde kadın hakları
önce Rusya’da öne çıkmıştır.
Çünkü Rus-Japon
savaşında birçok
Rus kadını
dokuma işlerinde
erkeklerin yerini
almıştır.
6. İSLAM ÖNCESİ KADIN
İslâm’dan önce Araplar kız
çocuklarını küçümserlerdi.
Dilerlerse öldürürlerdi.
Eş değiştirme âdeti,
Geçici nikâh (mut’a) yaygındı.
Kocası ölen kadın, diğer eşyası ile
birlikte mirasçılara mal
olarak intikal ederdi.
İslamiyet öncesi
Arabistan’da kadın olmak
utanç verici bir durumdu.
7. TÜRK KÜLTÜRÜNDE KADIN
-Dede Korkut hikâyelerinde
kadının ata bindiği, kılıç
kuşandığı, avcılık yaptığından
söz edilmektedir.
-“Şamanizm” *döneminde Tanrı
ve Tanrıçalara inanmak
esastır.
-Türklerde en güçlü Tanrı’nın
adı “Ana Tanrıça”dır.
-Selçuklu Sultanı Melik Şah’ın
eşi Terken Hatun’un emrinde
10.000 asker bulunmuştur.
8. 732-735
-1889 yılında Moğolistan’da Orhun Vadisi'nde bulunan
Orhon Kitabelerinde görülen, “devleti bilen
Kraliçeler” ya da “Hakan ve Hatununun
buyruğu ile” gibi sözler Türk kültüründe
kadınının yöneten konumda olduğunu
kanıtlamaktadır.
-Türk toplumunun önemli bir bölümünü
oluşturan Bektaşiler/Aleviler kadının eğitimine
önem vermiş, vicdan özgürlüğüne saygı
göstermişlerdir.
*
Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
- Kıyamet ne zaman kopacak?Hoca:
-Hangi kıyamet?
-Kaç kıyamet olacak? Bir tane
vardır. Hoca cevap vermiş:
-İki türlü kıyamet var. Ben ölürsem
küçük kıyamet, hanım ölürse büyük
kıyamet kopar.
9. OSMANLI DÖNEMİNDE TÜRK KADINI
-Osmanlı toplum yapısı cins ayrılığı
üzerine kurulmuş iki ayrı dünyadan
oluşmuştu. Erkeğin dünyası
kamusal, kadının dünyası özeldi.
-1517’de Hilâfetin alınmasıyla
Osmanlı toplumunda, Arap etkisi
artmıştır.
-İlk çağlarda Batı dünyası çok daha
koyu bir taassubun karanlığında
iken, zamanla bu taassup
gevşemiş, aklın ve ilmin
önderliğinde gelişen dinamik bir
medeniyet doğmuştur. İslam
dünyasında da bunun aksi
olmuştur. Dini taassup, aklın yerini
almıştır.
Abdülmecid, kızı ve torunuyla Paris’te
11. TÜRK KADINI
YALNIZ KURTULUŞ
SAVAŞINDA DEĞİL,
-1877-1878 Osmanlı-Rus
Savaşında (93 Harbi)
-Balkan felaketi,
-Çanakkale Savaşları ve
-ULUSAL KURTULUŞ VE
BAĞIMSIZLIK
SAVAŞI’NDA DESTAN
YAZMIŞTIR.
12. Çanakkale Savaşı’nda cephede savaşan
kadınlardan Mücahide Hatice Hanım,
1926 yılında bir gazeteye
verdiği demeçte, Anafartalar
56. Fırka’da silahıyla
mücadele ettiğini, adının
“Ahmet” olarak bilindiğini,
kimsenin kadın olduğumu
bilmediğini, şarapnel
parçaları ve kurşunlarla 9
yerimden yaralandığını.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’na da
gönüllü katıldığını.
söylemiştir.
13. KURTULUŞ SAVAŞINDA
TÜRK KADINI
19 Mart 1919’da kadınlar öncülüğünde
ilk toplumsal tepki olmuştur. Kadınlar
Cemiyeti (derneği) üyesi kızlar Fatih
Türbesi’nde toplanarak İstanbul’un
işgalini protesto etmişlerdir.
19 Mayıs 1919’da Fatih Belediyesi
önünde kadınlı erkekli büyük bir
gösteri düzenlenmiş ve burada Halide
Edip (Adıvar) ile Meliha Hanımlar
halkı konuşmalarıyla
coşturmuşlardır.
20 Mayıs 1919’da Üsküdar’da miting,
23 Mayıs 1919’da Sultanahmet
Meydanında, Halide Edip’in
konuştuğu mitinge 100 bin kişi
katılmıştır.
14. Yalnız İstanbul’da değil,
Anadolu’nun her yerinde Türk
kadını erkeğinin yanında olmuştur.
Bolu’da yayınlanan “Türk Oğlu”
gazetesinin 30 Ekim 1921
günü şu haber yer almıştır:
“Eskişehir savasında başından
sonuna kadar ve kendi araçları
ile görev yapan 12 Türk
kadınına madalya verilmiştir.”
“Bunların arasında erzak
kolunu yöneten Fatma
onbaşının rütbesi çavuşluğa
yükseltilmiş.”
15. 20 Mayıs 1919'da Üsküdar mitinginde
Naciye Hanım şunları söylemiştir:
“Düşününüz, siz bu savaşta
yalnız değilsiniz, arkanızda
yanık bağırlarıyla, yaşlı
gözleriyle koşan
kadınlarınız, kardeşleriniz,
evlâtlarınız var»
16. BİLİNEN KADIN KAHRAMANLAR
Kara Fatma (Fatma Seher) (188-1955)
Bağımsızlık Savaşımızın tüm
evrelerinde görev almış,
yaralanmış, esir düşmüş, yolunu
bulup kurtulmuş, yine çarpışmağa
devam etmiş ve üsteğmenlik
rütbesine kadar yükselmiştir.
Kurtuluştan sonra Ankara
sokaklarında elinde kırbaç, belinde
fişeklik, ayağı çizmeli dolaşan
İzmit Takım Komutanı Fatma
Seher Hanım, kocasıyla birlikte
cepheye katılmış, kocası
(Sarıkamış’ta) şehit düştükten
sonra da mücadeleye devam etmiştir.
17. Çeşitli zorluklar sonrasında Sivas’a
gelerek Mustafa Kemal ile
görüşmeyi başaran Fatma Seher’e
“Kara Fatma” adı ve yapacağı işler
ile ilgili talimatlar Mustafa Kemal
Paşa tarafından verilmiştir.
İstanbul’a gelerek Topkapılı Pire
Mehmet’i ve Laz Tahsin’i buluna
Kara Fatma, Mustafa Kemal’in
kendisine verdiği kağıdı onlara
göstermiş ve birlikte çete
kurmuşlardır.
İzmir yöresine geçen Kara Fatma,
Taşköprü’ye intikal etmiş ve
yöredeki köyleri haraca bağlayan
Ermenilerden bıkmış olan köy
imamı ile muhtarları bulmuş ve
“Ben Kara Fatma’yım bundan sonra
namusunuz benden sorulur” demiş
ve gerçekten de yöreyi Ermeni
çetelerinden temizlemiştir.
18. Üsteğmen rütbesiyle terhis olan Kara Fatma
aylığının Kızılay’a bağışlamış, ilerleyen yıllarda
muhtaç duruma düşmüştür. Durumun öğrenilmesi
üzerene, kendisine ve torunlarına yarım ele
uzatılmış, ayrıca TMM tarafından aylığa
bağlanmıştır. 1955 yılında Erzurum’da vefat etmiştir.
19. Kadı-erkek güç birliği sayesinde;
-26 Ağustos’ta başlayan “Büyük Taarruz”un
ertesi günü Afyon,
-2 Eylül günü Yunan Başkomutana Trikopis esir edilmiş,
-5 Eylül’de Eskişehir, Bilecik, 6 Eylül’de Balıkesir, 7
Eylül’de Aydın, 8 Eylül’de Manisa kurtulmuş ve
-9 Eylülde Ordumuz İzmir’e ulaşmıştır.
20. Milli Mücadele'ye
katılarak düşmanla
SAYISAL DURUM
mücadele eden
kadınlarımız arasında
62 şehit kadınımız
tespit edilmiştir.
Gaziantep ve
Kahramanmaraş'ta
164 gazi Türk kadını
tespit edilmiştir.
21. ATATÜRK VE ANADOLU KADINI
“Dünyada hiçbir
milletin kadını; ‘Ben
Anadolu kadınından
daha fazla çalıştım,
milletimi kurtuluşa
ve zafere
götürmekte
Anadolu kadını
kadar himmet
gösterdim.’
diyemez.”
22. “Aile, bir hayat
arkadaşlığı olduğu
kadar, bir onur
ortaklığıdır”.
23. “Kadınlarımız
erkeklerden daha
çok münevver,
daha çok feyizli,
daha bilgili olmağa
mecburdurlar. Eğer
hakikaten Milletin
anası olmak
istiyorlarsa böyle
olmalıdır." (Ağustos 1925)
25. RÜYALAR GERÇEK OLDU:
1912’de “İçtihat” adını taşıyan dergide “Pek
Uyanık Bir Uyku” başlıklı bir makale
yayınlanmıştır. Bu makale kadınlarla ilgili şunlar
düşlenmiştir:
Padişahın tek eşi olacak, emrinde cariye
bulundurmayacaktı.
Kızlar için okullar, bu arada bir tıp okulu
açılacaktı.
Kaç-göç kalkacak, görücülük yoluyla evlenme
sona erecek, herkes eşini seçebilecekti.
26. Kadınlar, israftan kaçınmak şartıyla,
diledikleri şekilde giyinebilecekler, softalar
veya sokak külhanbeyleri kadınların
giyimlerine karışamayacaktı. Şeyhülislâmlık
makamı, kadın çarşaflarının uzunluğu veya
peçelerin kalınlığı gibi konularda bildiriler
yayınlamaktan vaz geçecekti.
Kadınlar “vatanın en büyük velinimeti”
sayılarak kendilerine erkekler tarafından
saygı gösterilecekti.
Avrupa Medenî Kanunu kabul edilecek,
birden fazla kadınla evlenme ve bir sözle
karısını boşama usulleri kalkacaktı.”
27. ÖRNEK ÜLKE TÜRKİYE
Bugün dünyanın Müslüman
ülkeleri arasında özellikle
kadın hakları açısından
hepsinin önüne geçmiş tek
ülke Türkiye’dir.
Bunu sağlayan
Cumhuriyetimizin
kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk olmuştur.
28. Sakarya Savaşı sırasında millet bütün maddi,
manevi, nesi varsa ortaya dökmüştür. Hükümet
merkezinin Kayseri’ye nakli hazırlıkları
başlamıştır.
İşte böyle bir dönemde
Ankara’da “Türkiye Muallimler”
Kongresi (Millî Eğitim Şûrası)
toplanmıştır.
(16 Temmuz 1921).
Bu toplantıda; gelecek
nesillerin yetiştirme palanı ile
birlikte kadın-erkek eşitliği de
tartışma konusu olmuştur.
29. *Türkiye'de evli kadınların
% 98.4 tek eşlidir.
*
*Kadınların evliliği çağa uygun
olarak gerçekleşmektedir.
*
*Evli kadınların % 80.4'ü hem
resmi hem de dini nikahlıdır.
*
*Dini nikahlı evlilik yapmış
kadın oranı ülke düzeyinde
sadece % 8.8 dir.
*KADINLARIMIZIN
ALINLARI AÇIK YÜZLERİ
PAKTIR.
30. Ne acıdır ki, Atatürk’ün aramızdan
ayrılmasından sonra
birçok konuda olduğu gibi Türk
kadınının toplumdaki yeri
konusunda da siyasiler ödün
vermeye başlamışlardır.
31. NE ACIDIR Kİ, KIZINI TUTANKLA TESLİM
EDEN BABALARA RASTLANMAKTADIR.
38. KADIN OLARAK “İLKLER”
*1903'te Azerbaycan'da doğan
Süreyya Ağaoğlu ilk Türk
kadın avukattır.
*1910'da doğan Behice Boran,
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya
Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde İLK kadın
doçentlerdendir.
Afet
*1908 yılında Selanik'te doğan
İnan ilk kadın toplum
öncülerindendir.
• Sabiha Gökçen
ilk kadın pilot
39. *1935'te İstanbul'da doğan Prof. Dr.
Türkan Saylan, 1963'de
İstanbul Tıp Fakültesini bitirip, Deri ve
Zührevi Hastalıklar Uzmanıdır.
*1919 doğumlu olan Müzeyyen
Senar, ilk Sanat Müziği sanatçısıdır.
40. *1914 Muazzez İlmiye Çığ ,
Türkiye'nin ilk Sümerologlarındandır.
*Bahriye Üçok, Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi'nin ilk kadın öğretim
üyesi (1990’da katledildi.)
*İlk vali: Lale Aytaman.
*Terör örgütlerinin saldırısı sonucu şehit düşen ilk
kadın polis memuru
Mürüvet Akpınar
41. ANADOLU KADINI HERTÜRLÜ ÖVGÜYE LAYIKTIR.
“Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım,
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
*
Gören yoktu önlerinden
kağnının saptığını,
Çok erkek yapamazdı
onların yaptığını.