4. Buradan hareket ile örgütsel iletişimin amaçlarını aşağıdaki
gibi sıralayabiliriz;
Örgüt politika ve kararlarını, iş görenlere anlatmak ve
duyurmak. Bu yolla örgüt içinde dedikodu ve söylentilerin
önüne geçmek ve yönetici ile iş görenler arasında
bütünleşme sağlamak.
5. Örgütün gelirleri, faaliyetleri ve projeleri gibi konuları iş
görenler ile paylaşarak çalışanların yönetime olan güvenini
saÄŸlamak.
6. Örgütün yönetim anlayışını ve gerek kullanmakta olduğu
gerekse geliştirmeyi düşündüğü teknolojiyi iş görenlere
açıklamak ve böylelikle çalışanların iş güvensizliğini
gidermek.
7. Örgütsel yayın araçları kullanılarak yönetimin, iş görenlere
sürekli olarak bilgi akışını sağlamak ve örgütte bir aile ortamı
yaratmak.
8. Maaş artışları, ikramiyeler, sosyal imkanlar ve hizmet içi eğitim
gibi konular hakkında iş görenleri bilgilendirilerek motive
edilmesini saÄŸlamak.
10. Bir bütün olarak örgütsel iletişimin örgüt içinde çok yönlü
işlevleri olmasına rağmen tüm bunları 3 madde halinde ele
alabiliriz. İş görenler arasında bilgi alışverişi ve iş birliği
sağlamak, ast-üst ilişkilerinde ortaya çıkabilecek sorunları
azaltmak ve yöneticilerin alanlarında başarılı olmalarını
saÄŸlamak.
11. Örgütlerde ast-üst ilişkileri öncelikle, hangi işi kimin, ne vakit
ve kiminle yapacağı gibi sorulara yanıt veren örgütleme işlevi
ışığında ortaya çıkar.
12. Bu noktada sosyolog ve psikologlar örgütlerde önemli olanın
emir vermek deÄŸil, verilen emrin astlara benimsetilmesi
olduğuna dikkati çekerler.
13. Bu aşamada emrin veriliş şekli, astın psiko-sosyal durumu ve
üstün davranışları önem kazanır. Tüm bunlardan dolayı;
Emir verilirken kullanılan kelimeler ast tarafından bilinmeli
ve emirler açık olmalı,
17. Öte yandan astlar, içinde bulundukları örgütün hedeflerini,
çalışma düzenini ve bunlarda meydana gelecek değişiklikler
hakkında bilgi sahibi olmak isterler.
19. Örgütsel iletişim, örgüte yeni katılan iş görenlerin örgüt
kültürüne uyum sağlamalarında önemli bir rol oynar.
20. Bu noktada örgütsel kültür, iş görenlerin biçimsel ve biçimsel
olmayan iletiÅŸimini saÄŸlar.
Biçimsel (resmi) iletişim, iş görenler için iş tanımları,iş
toplantıları gibi olguları kapsarken, biçimsel olmayan iletişim
hikâye, dedikodu gibi kavramları içerir.
21. Biçimsel iletişim: Biçimsel yani resmi iletişimde, her iş gören
kime karşı sorumlu olduğunu, kime bağlı olduğunu, kime
danışacağını, denetimin kimde bulunduğunu ve buna
benzer sorulara kesin olarak cevaplar bulur.
22. Örgüt içi iletişim genellikle biçimseldir, ancak bazen hızlı bilgi
alışverişi sağlamak için bu katı kurallar dışına çıkılabilir.
23. Biçimsel olmayan iletişim: Bu iletişim yöntemi, ağırlıklı olarak
iş görenlerin sosyal faaliyetlerini devam ettirmek için
kullandıkları bir yöntemdir.
Örgüt çalışanlarının resmi ilişkilerin dışında ilişki kurmaları
sonucunda örgütlerde kendiliğinden biçimsel olmayan
yapılar oluşur.
24. Çapraz iletişim: Bir örgütte farklı fonksiyonel bölümlerde
çalışan iş görenler arası kurulan iletişim modelidir.
Bu bölümlerdeki iş görenler farklı bölümlerdeki yöneticiden
emir alması, doğrudan iletişim kurması ya da bunun tam tersi
söz konusudur.
25. Yatay iletişim: Temel amacı örgüt içindeki koordinasyonu
sağlamak olan yatay iletişim aynı düzeydeki bölüm yöneticileri
veya çalışanları arasında kurulur.
27. Dikey iletişim: Bir örgütte yöneticiler ve astları arasında
kurulan iletişim dikey iletişimdir. Hiyerarşik düzende en üst
basamaktan en alt basamaÄŸa kadar olan alanda oluÅŸur.
28. Aşağıdaki gibi 2 grupta incelemek mümkündür:
Yukarıdan aşağıya dikey iletişim: Tepe yöneticiden başlayıp,
emir komuta zincirini takip ederek aşağıya doğru uzanan
iletiÅŸim ÅŸeklidir.
Merkeziyetçi örgütlerde hızlı ve başarılı bir dikey iletişimden
bahsedilebilir.
Doğrudan emir, eğitim toplantıları, geribildirimler bu iletişim
modeline örnek verilebilir
29. Yukarıdan Aşağıya İletişim Stilinin Amaçları :
Göreve ilişkin sorumlulukların iletilmesi,
Örgütte yapılan her hangi bir işin diğer işlerle ilişkisinin
anlaşılmasını sağlamak,
30. Yukarıdan Aşağıya İletişim Stilinin Amaçları :
Örgütün her hangi bir işlem ya da uygulamasına ait bilgilerinin
ilgili yerlere iletilmesi,
Astların olumlu davranışlarının ödüllendirilmesi olumsuz
davranışlarının ise uyarılması,
31. Aşağıdan yukarıya dikey iletişim: Örgütlerde alt düzeyden
başlayarak yukarı doğru ilerleyen iletişim sistemidir.
Astlardan, üstlere öneriler, anketler, şikâyet ve istekler,
oylamalar aşağıdan yukarıya dikey iletişim kapsamında iletilir.
32. Yöneticiler genellikle aşağıdan yukarıya iletişim stilinin
aşağıdaki hususlarda olması gerektiğini öngörürler.
 Astların görevlerini yerine getirmedeki başarı ve gelişme
durumları ile gelecekteki kariyer planları ile ilgili bilgi,
 Astların örgütün yapısı, amaçları ve diğer iş görenlerle ilgili
düşüncelerine ait bilgiler,
 Astların çözüm bulamadıkları örgütsel problemleri üstlere
iletmesi.
33. Tüm bunlara ek olarak astların üstlerine aktarmaları gereken
konularda aşağıdaki gibi sıralanabilir;
• Diğer örgütlere göre aldıkları maaş ve ücretlerin durumu,
• Örgütte uygulanan iş saatlerinin uygunluğu,
• Örgütte gerçekleşen iş bölümünün sağlıklı işleyip işlemediği,
• Üst kademelerin astların fikir ve önerilerine önem verip
vermedikleri,
34. Tüm bunlara ek olarak astların üstlerine aktarmaları gereken
konularda aşağıdaki gibi sıralanabilir;
•Üst kademelerin astların fikir ve önerilerine önem verip
vermedikleri,
• İş görenlerin işe alınma, terfi etme ya da işten çıkarılma gibi
durumlarda örgütün izlediği politikalar hakkındaki
düşünceleri,
• Astların, duygularının üstler tarafından anlaşılıp
anlaşılmadığı hakkındaki fikirleri.
35. Aşağıdan yukarıya doğru iletişim stilinde;
• Verilen görev ve sorumluluklara ait durum raporları,
• Karar alma ya da sorun çözmede destek,
• Örgüt gelişimiyle ilgili öneriler,
• Program değişiklikleri ya da yıllık izinle ilgili rutin istekler
gibi mesajlar verildiğine dikkat çekmiştir.
38. Güce dayalı bir modeldir, yöneticinin gücü, bulunduğu makam
ve yasalardır.
Yönetsel gücünü etkin kılmak için yönetici gerekirse kaba güç,
inançlar, töre değerleri, gelenek ve görenekleri kullanabilir.
39. Yönetici emretmeyi sever ve emirlerini yaptırımlar ile
güçlendirir. Bu tarz yöneticide girişimcilik özelliklerini görmek
mümkündür. Tehlikeyi sever, gelişmek, ilerlemek, yarışmak
ister, özel yaşantısını iş yaşantısından ayrı tutar.
40. Ve yetkisini sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmez. Bu tarz
yönetimde, yetki kullanım biçimi çoğunlukla korkuya dayanır.
Astlara çok kesin olarak neleri yapmamaları gerektiği ve
yapılırsa ne tür cezalar olabileceği açıkça ifade edilir.
Çok nadir olarak ödüllendirme vardır.
41. Astların korku, çekinti, kaygı gibi özelliklerinden faydalanılır.
Bu yaklaşımda para çok önemli olduğu için cezalar genellikle
ücret kesme olarak görülür. Performans ve üretim artışı
için iş görenler arası yarışmalar gündeme gelir.
42. Bu yönetimde ilke olarak tek adam esastır. Bu tek adam
rolündeki yönetici görüş ve fikirlerini isterse astlarına açıklar,
işine ve kararlarına kimseyi karıştırmaz, astların fikir ve
görüşlerine kapalıdır, ekonomik değerler çok önemlidir.
43. Çalışanların ancak baskı ile iş yapacaklarına inanılır. Otoriter
yöneticinin astları ile ilişkileri az ve biçimseldir. İş görenler
yöneticiye ulaşmak için bir takım prosedürleri yerine getirmek
durumundadırlar.
44. Yönetici iş görenlerin işlerinden memnun olmadığını
bilmekten hoşlanmaz ve iş görenlerin iyimser, itaatkâr,
bağımlı olma gibi özelliklere sahip olmalarını ister.
Mümkün seviyede iş görenler ile yazılı iletişim kurulmaz bu
nedenle de çoğu zaman yanlış anlamalar olur.
45. Yönetim; iş tatmini, takım çalışması ya da takım ruhu gibi
olguları geliştirmek için çabada bulunmadığı gibi iş görenler
arası meydana çıkan çatışmalara da önem vermez.
Sadece yetki kullanarak çatışmaya müdahale eder.
46. Yönetilenler ise güvenilmez, sadece para için çalışan, pasif
(edilgen) yapıya sahip, zorla çalıştırılabilen, duygusal, tembel
kaytarmaya yatkın ve sürekli korunmak isteyen kişilerdir.
Yönetilenler sorumluluk almaktan kaçınırlar. Bunlara ek olarak
yönetilenler güçlü, kararlı, katı ama adil, tatlı sert yönetilmeyi
seven ve bu yönetime saygı duymaya hazır olan kişilerdir.
47. Bu yönetim tarzında iş görenlerin moral, motivasyon, iş
tatmini, yaratıcılık gibi olguları en alt seviyededir.
Ayrıca bu tarz örgütlerde, görev tanımları belli değildir,
amaçlar değişmez, esnek olmayan bir iş akımı ve yetki söz
konusu olur ve son olarak astların yönetime katılmasına gerek
duyulmaz