ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
Avukatın Dosya
İnceleme ve Örnek Alma
Yetkisi
Avukatın, stajyerin veya sekreterin dosyadan örnek alma ve inceleme hakkı
ile soruşturma ve kovuşturma aşamasında müdafiin dosyayı inceleme ve
örnek alma hakkı, vekaletname sunmaksızın soruşturma evrakı inceleme
talebi, uygulamada yaşanan sorunlar, mevzuat hükümleri, yargı kararları ve
çözüm önerileri.
2016
ATAY
aliatay.net
01.01.2016
A. GĠRĠġ
İşbu makalede avukatın dosyayı inceleme ve örnek alma hakkı ile işlerin stajyer veya
sekreterle takibi sırasında dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alınması, soruşturma
ve kovuşturma aşamasında müdafiin dosyayı inceleme ve örnek alma hakkı ile vekaletname
sunmaksızın soruşturma evrakı inceleme talebi, uygulamada yaşanan sorunlar, mevzuat
hükümleri, yargı kararları ve çözüm öneriyle birlikte anlatılacaktır.
Uyuşmazlıklar çözüme kavuşturulurken maddi gerçeğe ve hukuka uygun, adil bir
karar verilebilmesi, muhakemenin asıl amacını oluşturmaktadır. Muhakeme sırasında
aydınlanma ve savunma haklarının gereğini teminin maddi gerçeğe ulaşmak ve hakkaniyete
uygun bir karar vermek için önem arz eden haklardan biri de dosya inceleme hakkıdır.
Uyuşmazlık konusu olaya ilişkin olarak gerçekleştirilen faaliyetlerin belgelendiği tutanakların
incelenebilmesi, ortaya çıkacak tezlere karşı ileri sürülecek antitezlerin hazırlanmasında
önemli rol oynamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve Anayasamızda yer alan
adil yargılanma hakkının da bir gereğidir.
Avukata vekaletname sunmaksızın inceleme serbestisinin temel amaçlarından biri de,
avukatın bağımsızlığı gereği istediği işi alıp istemediği işi gerekçe göstermeksizin ret hakkını
kullanabilmesini sağlamaktır. Avukat, dosyayı incelemeksizin vekaletname sunmak zorunda
kalırsa, bu vekaletname ile iş sahibi arasında bir avukatlık sözleşmesinin oluştuğu, avukatın
işi reddetme hakkının ise kullanılmasının imkansız hale geleceği açıktır. Her ne kadar işten
çekilme hakkı var ise de bu husus ek külfetler yükleyecektir.
Nitelim Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Cumhuriyetin nitelikleri” kenar başlıklı
2’nci maddesinde: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet
anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen
temel ilklere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
“Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36’ncı maddesinin birinci fıkrasında: “Herkes,
meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı
olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı
6’ncı maddesinin birinci fıkrasında: “Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili
nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan,
yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre
içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık
oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal
güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği
gerektirdiğinde veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar
verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava
süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz
sayılır.
3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir.
a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı
bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak; …
Düzenlemeleri yer almaktadır.
Normlar hiyerarşisinde en üst sırada yer alan Anayasamız ve AİHS’de yer alan
düzenlemeler çerçeveyi çizmektedir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle ilgili
mevzuat hükümlerine, yargı kararlarına, uygulamada yaşanan sorunlara ve çözüm önerileri ile
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun konuyla ilgili genelgelerine yer verilecektir.
B. MEVZUAT HÜKÜMLERĠ
En üst norm alan Anayasamız ve usulüne uygun yürürlüğe girmiş, kanun hükmünde
olan (Anayasa 90.md.) AİHS’de yer alan düzenlemeleri giriş bölümünde belirtmiştik. Bu
bölümde ulusal mevzuatımızda yer alan düzenlemelere yer verilecektir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun;
“Avukatlığın amacı” kenar başlıklı 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında; “Yargı organları,
emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve
kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine
getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak
kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla
yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekâletname ibrazına bağlıdır.”
“İşlerin stajyer veya sekreterle takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan
örnek alma” kenar başlıklı 46’ncı maddesinde; “Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki
stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla
örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tabi değildir.
Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını
inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname
ibraz etmeyen avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.”
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK);
“Müdafiin dosyayı inceleme yetkisi” kenar başlıklı 153’üncü maddesi uyarınca:
(1) Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir
örneğini harçsız olarak alabilir.
(2) Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi,
soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi
üzerine hakim kararıyla kısıtlanabilir. Bu karar ancak aşağıda sayılan suçlara ilişkin
yürütülen soruşturmalarda verilebilir…
(3) Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı
geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar
hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(4) Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya
içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin
örnekleri harçsız olarak alabilir.”
“SoruĢturmanın gizliliği” kenar başlıklı 157’nci maddesinde:
(1) Kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar
vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.”
C. YARGI KARARLARI
Mülga Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem
Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 45’inci maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkralarında yer alan, “Soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla” ile
“Görevlendirme belgesi veya vekaletname ibraz ederek” ibareleri ve anılan maddenin beşinci
fıkrasının hukuka aykırı olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 153’üncü
maddesindeki hükme, anılan Yönetmelikle kısıtlama getirildiği, müdafiin bilgilere
ulaşmasının zorlaştırıldığı ileri sürülerek açılan iptal davasında Danıştay 10. Dairesinin
22.05.2008 tarihli ve 2005/5971 Esas, 2008/3448 Karar sayılı ilâmında özetle; “…kural
olarak soruşturma aşamasındaki usul işlemlerinin gizli olduğu, soruşturma evresinde dosyayı
incelemek ve içerisinden örnek almak isteyen müdafi, mağdur veya şikayetçi vekilinin
soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla dosya ile ilgisini belgelemek amacıyla
görevlendirme yazısı veya vekaletname ibraz ederek soruşturma evrakının içeriği ile
elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceleyebileceği, dilekçeyle müracaatı halinde ise
istediği belgelerin bir örneğinin harçsız olarak alabileceği…”
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 21.11.2011 tarihli ve 2011/9206 Esas, 2011/57200 Karar
sayılı Kararında; “İlgili mevzuatımız gereğince genel olarak soruşturma evresinin gizli
olduğu, şüpheli müdafi ya da katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişi vekili olan
avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakını
inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafi veya vekil olduğuna dair
görevlendirme yazısı veya vekaletname ibraz etmesi gerektiği, vekaletname ya da
görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki
takip dosyalarının incelenebileceği, soruşturma dosyalarının ise incelenemeyeceği”,
Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 25.10.2011 tarihli ve 2011/10088 Esas, 2011/5760 Karar
sayılı ve 25.02.2013 tarihli ve 2013/2162 Esas, 2013/3283 Karar sayılı kararlarında; “Genel
olarak soruşturma evresinin gizli olduğu, şüpheli müdafi ya da katılan, suçtan zarar gören
veya malen sorumlu kişi vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek
kaydıyla soruşturma evrakını inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafi veya
vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı veya vekaletname ibraz etmesi gerektiği,
vekaletname ya da görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile
icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebileceği” hususu belirtilmiştir.
D. MEVZUAT HÜKÜMLERĠNĠN VE YARGI KARARLARININ
UYGULANMASI
Dosya inceleme hakkı mahkemelerdeki dava dosyaları, icra takip dosyaları ve
soruşturma aşamasındaki dosyalar açısından farklılık göstermektedir.
Mahkemelerdeki dava dosyası ve icra takip dosyalarında inceleme isteğinin kelam
personelleri tarafından yerine getirildiği görülmektedir. Dosyaya evrak sunulduğunda havale
yapıldığına dair kısmın fotoğrafı cep telefonuyla da çekilebilmektedir. Ancak dosya inceleme
sırasında herhangi bir belgenin fotoğrafını çekmek dosyadan fotokopi almak, örnek almak
anlamına geldiğinden dolayı vekaletname olmadan fotoğraf çektirmemektedirler. Nitekim
Avukatlık Kanunu 46.maddesinde “…Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki
kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.” hükmüne göre fotoğraf çekmekle,
fotokopi almak arasında da bir fark bulunmaması da dikkate alındığında doğru bir uygulama
olduğunu düşünüyorum.
Mahkemelerdeki dava dosyalarında veya icra takip dosyalarında örnek alma ve
inceleme yetkisi kullanılmasında problem görülmekle beraber asıl sorunun soruşturma
aşamasında olduğu yargı kararlarından, çok sık değiştirilen ceza mevzuatından ve
uygulamada yaşanan sorunlardan anlaşılmaktadır.
Avukatlık Kanunu 46.maddesinde yer alan “Avukat veya stajyer, vekâletname
olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir…” düzenlemesinin soruşturma
aşamasındaki dosyalar için geçerli olmadığı ileri sürülmektedir. Soruşturma evresinde
müdafin dosyayı incelemesi ve örnek alma yetkisi CMK’nın 153’üncü maddesinde
düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeden soruşturmanın kural olarak gizlilik esasına
dayandığı, müdafinin soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebileceği ve istediği
belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca belli şartların
varlığında hakim kararıyla dosya hakkında gizlilik kararı verilebileceği, ancak gizlilik kararı
verilse bile bazı evrakların gösterilmesinin engelleyemeyeceği düzenlenmiştir. Gizlilik kararı
verilmesinin hukuk devleti ile adil yargılanma hakkına uygun olmadığı ayrı bir tartışma
konusu olup bu makale konusunun dışında kalmaktadır. Gizlilik ile ilgili düzenlemenin
dosyadan örnek alma ve inceleme hakkıyla olan bağlantısına değinilmekle yetinilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Yüksel Kurulu’nun 09.12.2015 tarih, soruşturma aşamasında
avukatların dosya içeriği incelemesi konulu yazısında genel olarak şu bilgiler yer almaktadır.
“Mevcut yasal düzenlemelerde belirtilen “müdafi” ve “vekil” ifadelerinin yüksek
mahkemeler tarafından da bu sıfatların kazanılması halinde dosya içeriğinin incelenmesi ve
belge alınmasının mümkün olabileceği şeklinde yorumlandığı, Cumhuriyet başsavcılığı
tarafından yürütülen soruşturmalarda; şüphelinin müdafisi, mağdur veya şikâyetçinin ise
vekili olabilmek için dosya içeriğini incelemek isteyen avukatların taleplerinin soruşturmanın
gizliliği, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ilkeleri belirtilerek reddedildiği
görülmektedir.
Soruşturma evresinin gizliliği, ceza adaletinin doğruluk, dürüstlük ve gerçeğe ulaşma
ilkelerinin gerçekleştirilmesi için bir zorunluluktur.
Gizlilik, soruşturma işlemlerinde ilgililerden başka kimsenin hazır bulunamamasını ve
soruşturma evrakının kamuya açık olmamasını ifade etmektedir.
Soruşturma evresinde yapılan işlemlerin tutanağa geçirilmesi hâlinde, dosyadan bu
tutanakların alınması ve okunması, dosyanın gizliliğiyle ilgili olup ayrı kurallara bağlanmıştır.
Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” kenar
başlıklı 6’ncı maddesinin ikinci fıkrası ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın
38’inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar herkesin
masum sayılacağı ifade edilmiştir.
Avukatlık Kanunu’nun 46’ncı maddesindeki düzenlemenin ise doktrinde; genel
nitelikte olduğu için, soruşturma evresindeki özel düzenlemelerin saklı olduğu belirtilmiş, bu
sebeple soruşturmanın gizliliği ilkesinin, sanığın lekelenmeme hakkı gibi üstün menfaatlerini
koruması sebebiyle bunun getirdiği özel kuralların önceliği olduğu vurgulanmıştır.
Bu doğrultuda, kişilerin lekelenmeme hakkı bulunduğundan avukatların dosya
inceleme yetkisinin makul bir gerekçesinin olması gerektiği açıktır. Zira herhangi bir dayanak
olmaksızın soruşturma dosyasını inceleme talep eden tüm avukatlara verilmesi telafisi
mümkün olmayacak bir kısım zararlara yol açabilecektir.
Ayrıca, bu şekilde her avukatın sebep ve gerekçe göstermeksizin soyut bir talep ile her
istediği soruşturma dosyasını incelemesi halinde, özel hayata ilişkin bilgiler ve kişisel veriler
şüphelinin aleyhine kullanılabileceği gibi soruşturmanın amacını ve muhafaza altına alınmış
delilleri tehlikeye düşürebilecektir.
Dolayısıyla dosyayı inceleme talebinde bulunan avukatın müdafi veya vekil olduğuna
dair görevlendirme yazısı, ya da avukatların sebep ve gerekçe ile şüpheli ya da mağdur ve
şikâyetçiden hangisi için inceleme yapmaya gereksinim duyduğunu dilekçesinde açık bir
şekilde belirtmek suretiyle kısıtlama kararı alınmayan soruşturma dosyalarını incelemesi için
ilgili Cumhuriyet savcısının havalesi ve bu dilekçelerin denetime imkân sağlayacak biçimde
dosyasında ve UYAP’ta muhafaza edilmek kaydıyla avukatlar ile soruşturma dosyasındaki
taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ortaya koyulmasının bir ispat aracı olarak da şüpheli lehine
bir teminat olacağı açıktır.”
Henüz “müdafi” ya da “vekil” sıfatı almamış avukatların müvekkilleri ile ilişki
kurabilmeleri şüpheli, mağdur veya şikâyetçinin haklarını savunabilmeleri için soruşturma
dosyasını incelemeye ihtiyaç duymaları konusunda şu tespitlere yer verilmiştir.
“Avukatlar; kendilerine başvuran şüphelilerin müdafiliğini, mağdur ya da
şikâyetçilerin ise vekilliğini üstlenebilmeleri için sadece bu kişilerin anlatımları ile
yetinmeyip şüpheli, mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenden aldıkları sözlü irade veya
yazılı beyan ya da talepname1
ile doğrudan ilgili soruşturma dosyasını inceleme ve sonrasında
yapacakları değerlendirme neticesinde vekâletname düzenleme konusunda karar verme
ihtiyacı duyabilmektedir.
Ancak henüz bu aşamada yukarıda belirtilen mevcut yasal düzenlemeler ile yüksek
mahkeme kararlarında belirtilen “müdafi” ve “vekil” sıfatlarını henüz kazanmadıkları açıktır.
Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Yazı İşleri
Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin “Soruşturma evrakının incelenmesi ve örnek
alınması” kenar başlıklı 54’üncü maddesinin ikinci ve beşinci fıkrası uyarınca şüpheli,
mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenin soruşturma evresinde dosya içeriğini
inceleyebilmesi ve istediği belgelerin bir örneğini fizikî ya da elektronik ortamda harçsız
olarak alabilmesi karşısında, avukatların kendisine müracaat eden şüpheli, mağdur, şikâyetçi
ve suçtan zarar görenden soruşturma belgelerinin bir örneğinin getirmesini istemesi mümkün
ise de hayatın olağan akışı içerisinde pratikte her zaman bu yöntem uygulanamamaktadır.
Bu durumda soruşturma dosyasının incelenebilmesi ve suret alınabilmesi, ancak
şüpheli, mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenden birisinin avukata müracaatı ve doğrudan
vekâletname düzenlenmesi ile mümkün olabilecektir.
Bununla beraber avukatların sebep ve gerekçe ile şüpheli ya da mağdur ve
şikâyetçiden hangisi için inceleme yapmaya gereksinim duyduğunu dilekçesinde açık bir
şekilde belirtmeleri, kısıtlama kararı alınmayan soruşturma dosyalarını incelemesi için ilgili
Cumhuriyet savcısının havalesi ve bu dilekçelerin denetime imkân sağlayacak biçimde
dosyasında ve UYAP’ta muhafaza edilmesi bir zorunluluktur.
1
Talepname: Şüpheli, mağdur, şikayetçi ve suçtan zarar görenlerin ya da bu kişilerden birinin tutuklu olması veya bu ve
benzeri bir hal sebebiyle avukata başvuramaması durumunda 3.dereceye kadar -dahil- yakınlarının beyanlarını içeren vekalet
ilişkisinin tesisinden önce avukata başvurduklarını gösteren belgedir.
Ayrıca, incelemenin yapıldığına dair düzenlenen dosya inceleme tutanağı, dosyayı
inceleyen ile nezaret eden görevli tarafından imzalandıktan sonra taranarak UYAP’a
aktarılmalı; soruşturma evrakı soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla Cumhuriyet savcısının
belirleyeceği personel huzurunda kalemde veya ön büroda incelenmelidir.
Bu konuda diğer önemli bir husus da savcılıkça haklarında soruşturma yürütülen
şüphelilerin, kendileri, kanunî temsilcileri, vekil ya da müdafileri tarafından Ulusal Yargı Ağı
Bilişim Sistemine kayıtlı olan soruşturmalar bakımından mevcut bu soruşturmaların devamı
sırasında kalem hizmetlerinin yürütüldüğü genel soruşturma bürosuna müracaat edilerek
evrak, sayı ve safahatı ile ilgili yoğun şekilde yapılan taleplerin karşılanmasında ortaya çıkan
sorunlardır.
UYAP ekranında, haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin açık kimlik bilgileri,
soruşturma evrakının numarası, hangi suçtan soruşturma yapıldığı veya muktezaya bağlanan
evrakın akıbeti ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Vekâletname veya görevlendirme belgesi olmaksızın UYAP ekranından sorgulama
yapılarak bu sonuçların yetkisiz kişilerin eline geçmesine neden oldukları iddiası ile savcılık
esas masası görevlileri hakkında soruşturma yapılabilmektedir.
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde kayıtlı belirli bir soruşturmaya ilişkin bilgilerin
verilmesinin;
a) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili Yönetmelik hükümlerine göre
değerlendirilmesi gereken bir talep olarak görülüp görülemeyeceği,
b) Bilgi edinme hakkı kapsamında karşılanıp karşılanamayacağı,
c) Görevlendirme yazısı ya da vekâletname ibraz edemeyen müdafi ya da vekiller
açısından mümkün olup olmayacağı,
tereddüt edilen konu başlıklarından bazılarını oluşturmaktadır.
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun; “Bilgi edinme hakkı” başlıklı 4'üncü
maddesinde;
“Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.
Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel
kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle ve faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve
karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler
saklıdır.”,
“Adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler” başlıklı 20'nci
maddesinde;
“Açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde;
a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanuni yollarla yakalanıp
kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlal edecek,
Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
04.04.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.06.1927
tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 06.01.1982 tarihli ve 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.”,
Hükümleri bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere, soruşturmanın devamı sırasında UYAP Sistemine kayıtlı soruşturma
evrakına ilişkin olarak numara, safahat veya başka taleplerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı
Kanunu'nun 20'nci maddesinin b, c ve son bentleri uyarınca anılan Kanun kapsamında
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, UYAP ekranında soruşturma yapılan kişilerin açık kimlikleri ile
soruşturmaların hangi suçtan ya da suçlardan yapıldığına ilişkin bilgilerin verilmesi
konusunda Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre soruşturmanın gizliliğine halel
gelmesinin önlenmesi açısından anılan Kanunun 157'nci maddesindeki hükümlere riayet
edilmesi, ayrıca Cumhuriyet savcısının soruşturma evrakı hakkında kısıtlama kararı aldığı
dosyalar bakımından bu duruma uygun hareket edilmesi, soruşturma evrakından bilgi ve
belge taleplerinin mutlak surette Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili Yönetmelik hükümlerine
göre değerlendirilmesi bir zorunluluktur.”
E. SONUÇ ve DEĞERLENDĠRME
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında avukatların olası müvekkilleriyle vekaletname
ilişkisi kurabilmelerine kolaylık ve imkan sağlaması bakımından;
 Kanunen soruşturma dosyasının taraflarının örnek alma yetkisi vardır. Bu sebeple
avukatın kendisine müracaat eden şüpheli veya mağdurdan soruşturma belgelerinin bir
örneğinin getirmesini istemesi,
 Hayatın olağan akışı içerisinde pratikte her zaman mümkün olamaması karşısında
avukatların olası müvekkillerinden yazılı beyan veya talepname ile dosyayı incelemesi
 Avukatın vekaletname düzenlemesi ancak dosyaya sunmadan önce ilgili soruşturma
savcısı ile görüşerek dosya incelemesinden sonra vekaletname sunabileceğini beyan
ederek inceleme olanağının savcının oluru ile olması,
 Avukatların sebep ve gerekçe ile şüpheli ya da mağdur ve şikâyetçiden hangisi için
inceleme yapmaya gereksinim duyduğunu dilekçesinde açık bir şekilde belirtmek
suretiyle kısıtlama kararı alınmayan soruşturma dosyalarını incelemesinin ilgili
Cumhuriyet savcısının havalesi ve bu dilekçelerin denetime imkân sağlayacak biçimde
dosyasında ve UYAP’ta muhafaza edilerek mümkün olabileceği,
 UYAP Sisteminde kayıtlı belirli bir soruşturmaya ilişkin olup, doğrudan esası
ilgilendirmeyen ve gizlilik ilkesinin ihlali ya da kişisel verilerin korunması
kapsamında değerlendirilmeyen “soruşturmanın; açıldığı tarih ve numarası ile görevli
Cumhuriyet savcısı ve soruşturmanın devam edip etmediği, soruşturma tamamlanmış
ise bu konuya ilişkin olarak, düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ya da
iddianamenin tarih ve sayısı ile açılan davanın görüleceği mahkeme bilgilerinin”
dilekçe ile talep hâlinde Cumhuriyet savcısının uygun görmesi üzerine verilmesi,
gerektiği düşünülmektedir.
YARGI KARARLARI:
Yargıtay 15. CD 25.10.2011 tarih, 2011/10088-5760 Esas-Karar
Yargıtay 10.CD 21.11.2001 tarih, 2011/9206-57200 Esas-Karar
Danıştay 10. Dairesi 22.05.2008, 2005/5971 E, 2008/3448 K
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu 16.02.2006 tarih, 2006/20 sayılı,
KAYNAKÇA:
Adalet Bakanlığı 2015 yılı Aralık duyurusu
HSYK 2013 yılı duyurusu
Adalet Bakanlığı 2008 yılı duyurusu
Avukat Hakları El Kitabı – TBB yayınları
http://altasavukatlikankara.com.tr/2015/avukatin-dosya-inceleme-ve-dosyadan-ornek-alma-
hakki/

More Related Content

Avukatın dosya i̇nceleme ve örnek alma yetkisi

  • 1. Avukatın Dosya İnceleme ve Örnek Alma Yetkisi Avukatın, stajyerin veya sekreterin dosyadan örnek alma ve inceleme hakkı ile soruşturma ve kovuşturma aşamasında müdafiin dosyayı inceleme ve örnek alma hakkı, vekaletname sunmaksızın soruşturma evrakı inceleme talebi, uygulamada yaşanan sorunlar, mevzuat hükümleri, yargı kararları ve çözüm önerileri. 2016 ATAY aliatay.net 01.01.2016
  • 2. A. GĠRĠġ İşbu makalede avukatın dosyayı inceleme ve örnek alma hakkı ile işlerin stajyer veya sekreterle takibi sırasında dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alınması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında müdafiin dosyayı inceleme ve örnek alma hakkı ile vekaletname sunmaksızın soruşturma evrakı inceleme talebi, uygulamada yaşanan sorunlar, mevzuat hükümleri, yargı kararları ve çözüm öneriyle birlikte anlatılacaktır. Uyuşmazlıklar çözüme kavuşturulurken maddi gerçeğe ve hukuka uygun, adil bir karar verilebilmesi, muhakemenin asıl amacını oluşturmaktadır. Muhakeme sırasında aydınlanma ve savunma haklarının gereğini teminin maddi gerçeğe ulaşmak ve hakkaniyete uygun bir karar vermek için önem arz eden haklardan biri de dosya inceleme hakkıdır. Uyuşmazlık konusu olaya ilişkin olarak gerçekleştirilen faaliyetlerin belgelendiği tutanakların incelenebilmesi, ortaya çıkacak tezlere karşı ileri sürülecek antitezlerin hazırlanmasında önemli rol oynamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve Anayasamızda yer alan adil yargılanma hakkının da bir gereğidir. Avukata vekaletname sunmaksızın inceleme serbestisinin temel amaçlarından biri de, avukatın bağımsızlığı gereği istediği işi alıp istemediği işi gerekçe göstermeksizin ret hakkını kullanabilmesini sağlamaktır. Avukat, dosyayı incelemeksizin vekaletname sunmak zorunda kalırsa, bu vekaletname ile iş sahibi arasında bir avukatlık sözleşmesinin oluştuğu, avukatın işi reddetme hakkının ise kullanılmasının imkansız hale geleceği açıktır. Her ne kadar işten çekilme hakkı var ise de bu husus ek külfetler yükleyecektir. Nitelim Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Cumhuriyetin nitelikleri” kenar başlıklı 2’nci maddesinde: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilklere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36’ncı maddesinin birinci fıkrasında: “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında: “Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre
  • 3. içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir. 2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır. 3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir. a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek; b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak; … Düzenlemeleri yer almaktadır. Normlar hiyerarşisinde en üst sırada yer alan Anayasamız ve AİHS’de yer alan düzenlemeler çerçeveyi çizmektedir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle ilgili mevzuat hükümlerine, yargı kararlarına, uygulamada yaşanan sorunlara ve çözüm önerileri ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun konuyla ilgili genelgelerine yer verilecektir. B. MEVZUAT HÜKÜMLERĠ En üst norm alan Anayasamız ve usulüne uygun yürürlüğe girmiş, kanun hükmünde olan (Anayasa 90.md.) AİHS’de yer alan düzenlemeleri giriş bölümünde belirtmiştik. Bu bölümde ulusal mevzuatımızda yer alan düzenlemelere yer verilecektir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun; “Avukatlığın amacı” kenar başlıklı 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında; “Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekâletname ibrazına bağlıdır.”
  • 4. “İşlerin stajyer veya sekreterle takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alma” kenar başlıklı 46’ncı maddesinde; “Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tabi değildir. Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.” 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK); “Müdafiin dosyayı inceleme yetkisi” kenar başlıklı 153’üncü maddesi uyarınca: (1) Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. (2) Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla kısıtlanabilir. Bu karar ancak aşağıda sayılan suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda verilebilir… (3) Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz. (4) Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örnekleri harçsız olarak alabilir.” “SoruĢturmanın gizliliği” kenar başlıklı 157’nci maddesinde: (1) Kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.” C. YARGI KARARLARI Mülga Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 45’inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan, “Soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla” ile “Görevlendirme belgesi veya vekaletname ibraz ederek” ibareleri ve anılan maddenin beşinci fıkrasının hukuka aykırı olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 153’üncü
  • 5. maddesindeki hükme, anılan Yönetmelikle kısıtlama getirildiği, müdafiin bilgilere ulaşmasının zorlaştırıldığı ileri sürülerek açılan iptal davasında Danıştay 10. Dairesinin 22.05.2008 tarihli ve 2005/5971 Esas, 2008/3448 Karar sayılı ilâmında özetle; “…kural olarak soruşturma aşamasındaki usul işlemlerinin gizli olduğu, soruşturma evresinde dosyayı incelemek ve içerisinden örnek almak isteyen müdafi, mağdur veya şikayetçi vekilinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla dosya ile ilgisini belgelemek amacıyla görevlendirme yazısı veya vekaletname ibraz ederek soruşturma evrakının içeriği ile elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceleyebileceği, dilekçeyle müracaatı halinde ise istediği belgelerin bir örneğinin harçsız olarak alabileceği…” Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 21.11.2011 tarihli ve 2011/9206 Esas, 2011/57200 Karar sayılı Kararında; “İlgili mevzuatımız gereğince genel olarak soruşturma evresinin gizli olduğu, şüpheli müdafi ya da katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişi vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakını inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafi veya vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı veya vekaletname ibraz etmesi gerektiği, vekaletname ya da görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebileceği, soruşturma dosyalarının ise incelenemeyeceği”, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 25.10.2011 tarihli ve 2011/10088 Esas, 2011/5760 Karar sayılı ve 25.02.2013 tarihli ve 2013/2162 Esas, 2013/3283 Karar sayılı kararlarında; “Genel olarak soruşturma evresinin gizli olduğu, şüpheli müdafi ya da katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişi vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakını inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafi veya vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı veya vekaletname ibraz etmesi gerektiği, vekaletname ya da görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebileceği” hususu belirtilmiştir. D. MEVZUAT HÜKÜMLERĠNĠN VE YARGI KARARLARININ UYGULANMASI Dosya inceleme hakkı mahkemelerdeki dava dosyaları, icra takip dosyaları ve soruşturma aşamasındaki dosyalar açısından farklılık göstermektedir. Mahkemelerdeki dava dosyası ve icra takip dosyalarında inceleme isteğinin kelam personelleri tarafından yerine getirildiği görülmektedir. Dosyaya evrak sunulduğunda havale
  • 6. yapıldığına dair kısmın fotoğrafı cep telefonuyla da çekilebilmektedir. Ancak dosya inceleme sırasında herhangi bir belgenin fotoğrafını çekmek dosyadan fotokopi almak, örnek almak anlamına geldiğinden dolayı vekaletname olmadan fotoğraf çektirmemektedirler. Nitekim Avukatlık Kanunu 46.maddesinde “…Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.” hükmüne göre fotoğraf çekmekle, fotokopi almak arasında da bir fark bulunmaması da dikkate alındığında doğru bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Mahkemelerdeki dava dosyalarında veya icra takip dosyalarında örnek alma ve inceleme yetkisi kullanılmasında problem görülmekle beraber asıl sorunun soruşturma aşamasında olduğu yargı kararlarından, çok sık değiştirilen ceza mevzuatından ve uygulamada yaşanan sorunlardan anlaşılmaktadır. Avukatlık Kanunu 46.maddesinde yer alan “Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir…” düzenlemesinin soruşturma aşamasındaki dosyalar için geçerli olmadığı ileri sürülmektedir. Soruşturma evresinde müdafin dosyayı incelemesi ve örnek alma yetkisi CMK’nın 153’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeden soruşturmanın kural olarak gizlilik esasına dayandığı, müdafinin soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebileceği ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca belli şartların varlığında hakim kararıyla dosya hakkında gizlilik kararı verilebileceği, ancak gizlilik kararı verilse bile bazı evrakların gösterilmesinin engelleyemeyeceği düzenlenmiştir. Gizlilik kararı verilmesinin hukuk devleti ile adil yargılanma hakkına uygun olmadığı ayrı bir tartışma konusu olup bu makale konusunun dışında kalmaktadır. Gizlilik ile ilgili düzenlemenin dosyadan örnek alma ve inceleme hakkıyla olan bağlantısına değinilmekle yetinilmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksel Kurulu’nun 09.12.2015 tarih, soruşturma aşamasında avukatların dosya içeriği incelemesi konulu yazısında genel olarak şu bilgiler yer almaktadır. “Mevcut yasal düzenlemelerde belirtilen “müdafi” ve “vekil” ifadelerinin yüksek mahkemeler tarafından da bu sıfatların kazanılması halinde dosya içeriğinin incelenmesi ve belge alınmasının mümkün olabileceği şeklinde yorumlandığı, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda; şüphelinin müdafisi, mağdur veya şikâyetçinin ise vekili olabilmek için dosya içeriğini incelemek isteyen avukatların taleplerinin soruşturmanın gizliliği, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ilkeleri belirtilerek reddedildiği görülmektedir.
  • 7. Soruşturma evresinin gizliliği, ceza adaletinin doğruluk, dürüstlük ve gerçeğe ulaşma ilkelerinin gerçekleştirilmesi için bir zorunluluktur. Gizlilik, soruşturma işlemlerinde ilgililerden başka kimsenin hazır bulunamamasını ve soruşturma evrakının kamuya açık olmamasını ifade etmektedir. Soruşturma evresinde yapılan işlemlerin tutanağa geçirilmesi hâlinde, dosyadan bu tutanakların alınması ve okunması, dosyanın gizliliğiyle ilgili olup ayrı kurallara bağlanmıştır. Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6’ncı maddesinin ikinci fıkrası ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılacağı ifade edilmiştir. Avukatlık Kanunu’nun 46’ncı maddesindeki düzenlemenin ise doktrinde; genel nitelikte olduğu için, soruşturma evresindeki özel düzenlemelerin saklı olduğu belirtilmiş, bu sebeple soruşturmanın gizliliği ilkesinin, sanığın lekelenmeme hakkı gibi üstün menfaatlerini koruması sebebiyle bunun getirdiği özel kuralların önceliği olduğu vurgulanmıştır. Bu doğrultuda, kişilerin lekelenmeme hakkı bulunduğundan avukatların dosya inceleme yetkisinin makul bir gerekçesinin olması gerektiği açıktır. Zira herhangi bir dayanak olmaksızın soruşturma dosyasını inceleme talep eden tüm avukatlara verilmesi telafisi mümkün olmayacak bir kısım zararlara yol açabilecektir. Ayrıca, bu şekilde her avukatın sebep ve gerekçe göstermeksizin soyut bir talep ile her istediği soruşturma dosyasını incelemesi halinde, özel hayata ilişkin bilgiler ve kişisel veriler şüphelinin aleyhine kullanılabileceği gibi soruşturmanın amacını ve muhafaza altına alınmış delilleri tehlikeye düşürebilecektir. Dolayısıyla dosyayı inceleme talebinde bulunan avukatın müdafi veya vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı, ya da avukatların sebep ve gerekçe ile şüpheli ya da mağdur ve şikâyetçiden hangisi için inceleme yapmaya gereksinim duyduğunu dilekçesinde açık bir şekilde belirtmek suretiyle kısıtlama kararı alınmayan soruşturma dosyalarını incelemesi için ilgili Cumhuriyet savcısının havalesi ve bu dilekçelerin denetime imkân sağlayacak biçimde dosyasında ve UYAP’ta muhafaza edilmek kaydıyla avukatlar ile soruşturma dosyasındaki taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ortaya koyulmasının bir ispat aracı olarak da şüpheli lehine bir teminat olacağı açıktır.”
  • 8. Henüz “müdafi” ya da “vekil” sıfatı almamış avukatların müvekkilleri ile ilişki kurabilmeleri şüpheli, mağdur veya şikâyetçinin haklarını savunabilmeleri için soruşturma dosyasını incelemeye ihtiyaç duymaları konusunda şu tespitlere yer verilmiştir. “Avukatlar; kendilerine başvuran şüphelilerin müdafiliğini, mağdur ya da şikâyetçilerin ise vekilliğini üstlenebilmeleri için sadece bu kişilerin anlatımları ile yetinmeyip şüpheli, mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenden aldıkları sözlü irade veya yazılı beyan ya da talepname1 ile doğrudan ilgili soruşturma dosyasını inceleme ve sonrasında yapacakları değerlendirme neticesinde vekâletname düzenleme konusunda karar verme ihtiyacı duyabilmektedir. Ancak henüz bu aşamada yukarıda belirtilen mevcut yasal düzenlemeler ile yüksek mahkeme kararlarında belirtilen “müdafi” ve “vekil” sıfatlarını henüz kazanmadıkları açıktır. Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin “Soruşturma evrakının incelenmesi ve örnek alınması” kenar başlıklı 54’üncü maddesinin ikinci ve beşinci fıkrası uyarınca şüpheli, mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenin soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilmesi ve istediği belgelerin bir örneğini fizikî ya da elektronik ortamda harçsız olarak alabilmesi karşısında, avukatların kendisine müracaat eden şüpheli, mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenden soruşturma belgelerinin bir örneğinin getirmesini istemesi mümkün ise de hayatın olağan akışı içerisinde pratikte her zaman bu yöntem uygulanamamaktadır. Bu durumda soruşturma dosyasının incelenebilmesi ve suret alınabilmesi, ancak şüpheli, mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenden birisinin avukata müracaatı ve doğrudan vekâletname düzenlenmesi ile mümkün olabilecektir. Bununla beraber avukatların sebep ve gerekçe ile şüpheli ya da mağdur ve şikâyetçiden hangisi için inceleme yapmaya gereksinim duyduğunu dilekçesinde açık bir şekilde belirtmeleri, kısıtlama kararı alınmayan soruşturma dosyalarını incelemesi için ilgili Cumhuriyet savcısının havalesi ve bu dilekçelerin denetime imkân sağlayacak biçimde dosyasında ve UYAP’ta muhafaza edilmesi bir zorunluluktur. 1 Talepname: Şüpheli, mağdur, şikayetçi ve suçtan zarar görenlerin ya da bu kişilerden birinin tutuklu olması veya bu ve benzeri bir hal sebebiyle avukata başvuramaması durumunda 3.dereceye kadar -dahil- yakınlarının beyanlarını içeren vekalet ilişkisinin tesisinden önce avukata başvurduklarını gösteren belgedir.
  • 9. Ayrıca, incelemenin yapıldığına dair düzenlenen dosya inceleme tutanağı, dosyayı inceleyen ile nezaret eden görevli tarafından imzalandıktan sonra taranarak UYAP’a aktarılmalı; soruşturma evrakı soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla Cumhuriyet savcısının belirleyeceği personel huzurunda kalemde veya ön büroda incelenmelidir. Bu konuda diğer önemli bir husus da savcılıkça haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerin, kendileri, kanunî temsilcileri, vekil ya da müdafileri tarafından Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine kayıtlı olan soruşturmalar bakımından mevcut bu soruşturmaların devamı sırasında kalem hizmetlerinin yürütüldüğü genel soruşturma bürosuna müracaat edilerek evrak, sayı ve safahatı ile ilgili yoğun şekilde yapılan taleplerin karşılanmasında ortaya çıkan sorunlardır. UYAP ekranında, haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin açık kimlik bilgileri, soruşturma evrakının numarası, hangi suçtan soruşturma yapıldığı veya muktezaya bağlanan evrakın akıbeti ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Vekâletname veya görevlendirme belgesi olmaksızın UYAP ekranından sorgulama yapılarak bu sonuçların yetkisiz kişilerin eline geçmesine neden oldukları iddiası ile savcılık esas masası görevlileri hakkında soruşturma yapılabilmektedir. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde kayıtlı belirli bir soruşturmaya ilişkin bilgilerin verilmesinin; a) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmesi gereken bir talep olarak görülüp görülemeyeceği, b) Bilgi edinme hakkı kapsamında karşılanıp karşılanamayacağı, c) Görevlendirme yazısı ya da vekâletname ibraz edemeyen müdafi ya da vekiller açısından mümkün olup olmayacağı, tereddüt edilen konu başlıklarından bazılarını oluşturmaktadır. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun; “Bilgi edinme hakkı” başlıklı 4'üncü maddesinde; “Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.
  • 10. Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle ve faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler saklıdır.”, “Adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler” başlıklı 20'nci maddesinde; “Açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde; a) Suç işlenmesine yol açacak, b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanuni yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek, c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek, d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlal edecek, Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. 04.04.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 06.01.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.”, Hükümleri bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, soruşturmanın devamı sırasında UYAP Sistemine kayıtlı soruşturma evrakına ilişkin olarak numara, safahat veya başka taleplerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 20'nci maddesinin b, c ve son bentleri uyarınca anılan Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, UYAP ekranında soruşturma yapılan kişilerin açık kimlikleri ile soruşturmaların hangi suçtan ya da suçlardan yapıldığına ilişkin bilgilerin verilmesi konusunda Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre soruşturmanın gizliliğine halel gelmesinin önlenmesi açısından anılan Kanunun 157'nci maddesindeki hükümlere riayet edilmesi, ayrıca Cumhuriyet savcısının soruşturma evrakı hakkında kısıtlama kararı aldığı dosyalar bakımından bu duruma uygun hareket edilmesi, soruşturma evrakından bilgi ve
  • 11. belge taleplerinin mutlak surette Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmesi bir zorunluluktur.” E. SONUÇ ve DEĞERLENDĠRME Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında avukatların olası müvekkilleriyle vekaletname ilişkisi kurabilmelerine kolaylık ve imkan sağlaması bakımından;  Kanunen soruşturma dosyasının taraflarının örnek alma yetkisi vardır. Bu sebeple avukatın kendisine müracaat eden şüpheli veya mağdurdan soruşturma belgelerinin bir örneğinin getirmesini istemesi,  Hayatın olağan akışı içerisinde pratikte her zaman mümkün olamaması karşısında avukatların olası müvekkillerinden yazılı beyan veya talepname ile dosyayı incelemesi  Avukatın vekaletname düzenlemesi ancak dosyaya sunmadan önce ilgili soruşturma savcısı ile görüşerek dosya incelemesinden sonra vekaletname sunabileceğini beyan ederek inceleme olanağının savcının oluru ile olması,  Avukatların sebep ve gerekçe ile şüpheli ya da mağdur ve şikâyetçiden hangisi için inceleme yapmaya gereksinim duyduğunu dilekçesinde açık bir şekilde belirtmek suretiyle kısıtlama kararı alınmayan soruşturma dosyalarını incelemesinin ilgili Cumhuriyet savcısının havalesi ve bu dilekçelerin denetime imkân sağlayacak biçimde dosyasında ve UYAP’ta muhafaza edilerek mümkün olabileceği,  UYAP Sisteminde kayıtlı belirli bir soruşturmaya ilişkin olup, doğrudan esası ilgilendirmeyen ve gizlilik ilkesinin ihlali ya da kişisel verilerin korunması kapsamında değerlendirilmeyen “soruşturmanın; açıldığı tarih ve numarası ile görevli Cumhuriyet savcısı ve soruşturmanın devam edip etmediği, soruşturma tamamlanmış ise bu konuya ilişkin olarak, düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ya da iddianamenin tarih ve sayısı ile açılan davanın görüleceği mahkeme bilgilerinin” dilekçe ile talep hâlinde Cumhuriyet savcısının uygun görmesi üzerine verilmesi, gerektiği düşünülmektedir.
  • 12. YARGI KARARLARI: Yargıtay 15. CD 25.10.2011 tarih, 2011/10088-5760 Esas-Karar Yargıtay 10.CD 21.11.2001 tarih, 2011/9206-57200 Esas-Karar Danıştay 10. Dairesi 22.05.2008, 2005/5971 E, 2008/3448 K Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu 16.02.2006 tarih, 2006/20 sayılı, KAYNAKÇA: Adalet Bakanlığı 2015 yılı Aralık duyurusu HSYK 2013 yılı duyurusu Adalet Bakanlığı 2008 yılı duyurusu Avukat Hakları El Kitabı – TBB yayınları http://altasavukatlikankara.com.tr/2015/avukatin-dosya-inceleme-ve-dosyadan-ornek-alma- hakki/