ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
BİLGİSAYAR DESTEKLİ
       EĞİTİM
         ve
     KURAMLAR

         Hazırlayan :
         Halit Çocuk
         2006 0361
   Günümüzde BDE'den o kadar fazla
    bahsedilmektedir ki, onsuz bir öğretim çok kısır
    kalacak gibi gözükmektedir.

   Bilgisayar öğretim hizmetinde “Bilgisayar
    Eğitimi”, “Bilgisayarla Eğitim” ve “Bilgisayar
    Destekli Eğitim” olmak üzere üç değişik biçimde
    kullanılmaktadır.

 Bizler   size BDE hakkında konuşacağız…
   Bilgisayar Destekli Eğitim “öğrencinin bir
    bilgisayar başında, öğrencilerin
    gösterebilecekleri türlü tepkiler göz önünde
    bulundurularak hazırlanmış bir ders yazılımı ile
    karşılıklı etkileşimde bulunarak kendi öğrenme
    hızına göre kullanabildiği öğretim türü, bu
    soruna ilişkin uygulama ve araştırma alanı”
    olarak tanımlanabilir.

   Başka bir deyişle ;
   Eğitimde bilgisayar aracılığı ile konuların
    öğrencilere tanıtılıp öğretilmesi, bilgilerin ölçülüp
    değerlendirilmesi olayına Bilgisayar Destekli
    Eğitim” denilmektedir.

    Sonuç olarak BDE denildiğinde “eğitim öğretim
    etkinlikleri sırasında eğitimi zenginleştirmek ve
    kalitesini yükseltmek için öğretmene yardımcı bir
    araç” olarak bilgisayarlardan yararlanılması
    anlaşılmak tadır.
   Yaşam boyu öğrenme ihtiyacındaki bilgi çağı
    bireylerin artan eğitim ihtiyacının
    karşılanmasında, kullanımı adeta zorunluluk
    haline gelen bilgi ve iletişim teknolojileri
    bilgisayar destekli eğitim (BDE), bilgisayar
    destekli öğretim (BDÖ) gibi çeşitli kavramların
    ortaya çıkmasına neden olmuştur.

   Bilgisayar destekli eğitim, temel olarak eğitim
    teknolojisi kapsamında ele alınmaktadır .
 Öğrenme ilkesi ile ilgili kuram ve
  uygulamalar bireylerin duyuları aracılığı ile
  belirli eğitsel ilkeler doğrultusunda
  edindikleri zengin içerikli deneyimlerin
  önemini vurgulamaktadır.
 Yapılan araştırmalar bireylerin:
     Okuduklarının %10’unu
     Duyduklarının %20’sini
  
      Gördüklerinin %30’unu
     Duyduklarının ve gördüklerinin %50’sini
     Söylediklerinin %70’ini
  
      Söylediklerinin ve yaptıklarının %90’ını
      hatırlayabildiğini göstermektedir.
Bilgisayarların eğitim amaçlı kullanımını ele alan
  BDE kavramı genel olarak bilgisayarların

   ders içeriklerini doğrudan sunma,
   başka yöntemlerle öğrenilenleri tekrar etme
   problem çözme,
   araştırma yapma ve benzeri etkinliklerde
    öğrenme-öğretme aracı olarak kullanılması ile
    ilgili uygulamalardır.
BDE’nin amaçları:
   Öğrencinin motivasyonunu artırmak
   Öğrencinin bilimsel düşünme yeteneğini
    geliştirmek
   Gurup çalışmalarını desteklemek
   Öğretme yöntemlerini genişletmek
   Öğrencinin kendi kendine öğrenme yeteneğini
    geliştirmek
   Öğrencinin ileri düzey düşünme becerisinin
    geliştirilmesini desteklemek
   Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale
    getirmek
   Öğrenme sürecini hızlandırmak
   Zengin bir materyal sağlamak
   Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek
   Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek
   Telafi edici öğretimi sağlamak
   Bireysel öğretimi gerçekleştirmek
Destekli Öğretimin Bilgisayar
    Kuramsal Temelleri

 Davranışçı kuramlar

  Bilişsel kuramlar
 Oluşturmacı kuramlar
DAVRANIŞCI ÖĞRENME
             KURAMI

   Davranışcı kuramlar öğrenme kavramını
    “uyarıcılarla davranışlar arasında bir bağ kurma
    süreci” olarak tanımlamışlar ve öğrenmenin
    kalıcı bir duruma gelebilmesi için uyarıcılar ile
    uyarıcılara karşı yapılan davranışlar arasında
    oluşan bağın güçlenmesi gerektiğini
    belirtmişlerdir.
   Davranışçı kuramlar genellikle öğrenilmiş fiziki
    davranışlar üzerine temellenmektedir.

   Ör. Bireyin gözüne şiddetli bir ışık geldiğinde göz
    kapaklarını hemen kapatması davranışçı
    kuramlar ile açıklanabilecek bir öğrenmeyi
    betimlemektedir.
   Davranışcı akımın ilk temsilcilerinden biri
    Watson’dur.

   Watson problem çözen bir çocuğun doğru yanıtı
    bulmadan önce bir çok hata yapabileceğini ve
    hata yapmasının öğrenmeye yardımcı
    olabileceğini savunmuştur.

   Watson deneme yanılma yoluyla öğrenmenin
    gerçekleşebileceğini savunmuştur.
   Watsonun çalışma zamanına paralel olarak
    Thorndike tepkinin birey üzerinde bıraktığı etki
    konusuna daha fazla önem vermiştir.

   Ona göre tepkiden elde edilen doyum davranışın
    tekrar edilme sıklığını artırır.

   Eğer tepkiden tatmin olmuyorsa yeni yollar
    arayacağını savunmuştur.
Bilişsel Kuramlar
   Davranışcı kuram öğrenmeyi dış etkilerle elde
    edilen bir sonuç olarak görmesine karşın,
    çağdaş bilişsel yaklaşımda öğrenme,insanın
    beyninde bir sinir sisteminde oluşan bir iç süreç
    olarak yorumlanmaktadır.

   Bilişsel öğrenme kuramcıları, davranış
    kuramcılarının aksine, öğrencilerin sunulan
    bilgileri alan edilgen bireyler olmadığı bireylerin
    bilgiyi duyu organları ile aldığını,bu bilgileri
    kodladığını, hafızaya kaydettiğini ve gerektiğinde
    hafızadan geri çağırıp kullandıklarını ileri
    sürmüşlerdir.
Bilişsel kuramlar öğrenme olayını açıklarken
aşağıdaki temel noktalara işaret etmektedirler:
   Öğrenen dış uyarıcıların pasif bir alıcısı değil,
    onların özümleyicisi ve davranışların aktif
    oluşturucusudur.
   Öğrenen kendi öğrenmesinde sorumluluk
    taşıyan, verileni olduğu gibi alan değil; verilerin
    bilgiler arasında, uygun olanları seçen ve
    işleyendir.
   Öğrenen kendisine kazandırılmak istenen bir ilke
    de olsa, onun anlamını bulmak, diğer ilkelerle
    ilişkisini kurarak ve daha önce öğrendikleriyle
    bağdaştırarak ona anlam vermek zorundadır.
Oluşturmacı Kuramlar
   Öğrenme konusunda oluşturmacı
    yaklaşımlar;
       Bilişsel ve davranışsal kuramların öğrenme
    sürecinde getirdiği açıklamaları yeterli
    bulmayarak öğrenme sürecinde bireyin daha
    aktif rol alması gerektiğini, ayrıca bilginin birey
    tarafından yalnız başına oluşturmayacağını,
    bireyin içinde yaşadığı toplumunda bilginin
    oluşturulmasında etkili olduğu belirtmektedir.
   Oluşturmacı kuram da, bireyler karşılaştıkları
    yeni bilgileri önce mevcut olan bilgileri ile
    karşılaştırırlar.

   Yeni bilgi mevcut bilgiler ile uyum gösteriyorsa
    hafızalarına yeni bilgiyi yerleştirirler.

   Oluşturmacı kuramlar ise 20. yüzyılın sonlarına
    doğru Piaget, Bruner ve Vygotsky’nin çalışmaları
    ile alanyazına dahil olmuştur.
Eğitim ortamlarının kuramlara göre değişimi
    incelendiğinde ise;

   Davranışcı kuram öğretimin geleneksel
    ortamlarda meydana gelebileceğini belirtirken
   Bilişsel kuram teknolojinin eğitim ortamlarına
    girmesini gerekli kılmaktadır
   Oluşturmacı kuram ise eğitim ortamlarının
    etkileşimli olması gerektiğini belirtirken
    bilgisayardan eğitim ortamlarında her türlü amaç
    için yararlanılması gerektiğini belirtmektedir
 Oluşturmacı kuramlar öğrencinin öğrenme
 sürecinde etkin bir rol almasını, sınıf içinde
 düzenlenen grup çalışmalarına katılmasını
 ve çevre ile etkileşime girmesi gerektiğini
 ileri sürmektedirler.
Kuramlarda Öğretmen;
   Davranışcı kuramlar öğretmenlere öğrenme
    ortamlarında disiplin sağlayıcı bir rol yüklemekte ve
    öğrenme için gerekli olan bilgilerin dağıtıcısı ve
    aktarıcısı olan bir yol yüklemektedir.

   Bilişsel kuramlar davranışcı kuramların yüklediği
    rolü hafifleterek öğretmen bilgi edinme sürecini
    yönlendiren bireyler olarak tanımlamaktadır.

   Oluşturmacı kuramlar ise öğretmenleri öğrenciye
    yardım eden ve öğrenciler ile işbirliği yaparak,
    onlara rehberlik yapan bireyler olarak görmektedir.
   Oluşturmacı kuramların öğretmen rollerine
    getirdiği en büyük değişim ise; öğretmeni
    bilgi kaynağı, bilgiyi dağıtan birey olmaktan
    çıkarıp öğrencilerin birincil bilgi
    kaynaklarına erişimini sağlayan bireyler
    haline getirmesidir.
Bilgisayar Destekli Eğitimin
Türkiye’deki gelişimi nasıl olmuştur?

   Türkiye’de 1984 yılından beri BDE’nin eğitim ve
    öğretim kurumlarında uygulanması
    gündemdedir.

   12-13 Ekim 1987 tarihlerinde İstanbul’da
    “Türkiye’de BDE Konferansı” düzenlenmiştir.
   Türkiye’de BDE çalışmaları ilk olarak bu
    konferansta BDE konusunda devlet eğitim
    sektörü temsilcileri ve yabancı uzmanlar görüş
    alışverişinde bulunmuşlardır.

   Günümüzde MEB ‘nca geliştirilen bir çok ortak
    proje ile BDE’in yaygınlaşması ve geliştirilmesi
    sürmektedir.
Bilgisayar Destekli Eğitimin
         ۲ı
   Öğrencilere kendi hızlarında ve düzeylerinde
    ilerleyebilme olanağı verir, dolayısıyla
    bireyselleştirilmiş, öğrenci merkezli bir öğretimin
    oluşmasına yol açar.

   Etkileşim sağladığı için en sıkıcı çalışmaları bile
    ilginç kılabilir. Renk ve grafik gibi görsel
    uygulamalar sayesinde öğrenme etkili kılınır.
   Hem anında dönüt sağladığı için, hem de
    sağlanan dönüt öğretmeninki gibi herkesin
    içinde olmadığı için öğrenciye rahatlık sağlar.

   Benzeşimler sayesinde öğrencilere özgün
    ortamlar sağlar. Öğrenciler benzeşimler yoluyla
    dış dünyaya açılma şansını bulurlar. Sınıf içinde
    uygulanması olanaksız ya da tehlikeli olabilecek
    deneylerin gerçekleştirilmesinde de BDE
    yazılımları kullanılabilir.
   Bilgisayar Destekli Eğitim uygulamaları
    sayesinde öğretmen zamanını daha rahat
    kullanabilir.

   Yazı tahtasına yazılarak zaman kaybına yol
    açan araştırma türü çalışmalar bilgisayar
    aracılığıyla verilebilir.

   Öte yandan bir konuyu kaçıran öğrenci
    öğretmeni rahatsız etmeksizin, aynı konuyu
    bilgisayardan işleyebilir.
Bilgisayar Destekli Eğitimin
        ııııı
   Bilgisayar Destekli Eğitimde öğrencilerin
    bilgisayarla birebir etkileşimde olmaları
    öğrenciler arası iletişimi engellemekte
    dolayısıyla öğrenciler sosyalleşme sürecinden
    yoksun kalmaktadırlar.

   Bilgisayar yazılımlarında doğru ile yanlış
    arasına kesin bir çizgi çizildiği için,öğrenciden
    mükemmeliyet beklenir. Bu durumda öğrenciyi
    yüreklendirecek ve doğruya yönlendirecek bir
    mekanizma yoktur.
   Bilgisayarla çalışmak kuşkusuz kitap sayfası
    çevirerek yapılan çalışmadan daha zordur.
   Dolayısıyla Bilgisayar Destekli Eğitim görecek
    öğrencilerin önceden bilgisayar okur yazarlığını
    kazanmış olmaları gereklidir.
    Bilgisayar Destekli Eğitim yazılımları
    genellikle yabancı dil ve fen öğretimi alanlarında
    yoğunlaşmıştır. Sosyal Bilgiler öğretimi alanında
    fazla yazılım geliştirilmemesi bir eksikliktir.
Bilgisayar Destekli Eğitimde
            Öğretmenin Rolü
   Bilgisayar Destekli Eğitimin verimliliğini
    sağlamada önemli rol oynayan etmenlerin
    başında öğretmen gelmektedir.

   Bilgisayar Destekli Eğitim konusunda
    öğretmenlerin yaklaşımı ise bu konuda aldıkları
    eğitime göre biçimlenmektedir.
   Öğretmen bir bilgisayarın onarım gerektirdiği
    durumu, basit bir müdahaleyle
    çözümlenebilecek durumlardan ayırt
    edebilmelidir.

   Öğretmen donanımdan kaynaklanan
    problemleri, yazılımdan kaynaklanan
    problemlerden ayırt edebilmelidir.

   Öğretmen telefon veya yazıyla kendisine iletilen
    ve silme, kopyalama gibi basit işlemlerden
    oluşan bir süreci gerçekleştire bilecek beceri
    düzeyinde olmalıdır
   Öğretmen birkaç dakikada çözemeyeceği,
    yardıma ihtiyaç gerektiren durumları çok kısa
    süre içerisinde teşhis edebilmelidir.

    Ancak böylelikle ders içinde ortaya çıkan ve
    çözümü zaman alacak bir problemi çözmeye
    çalışarak zaman kaybetmesinin önüne geçebilir.
ձşü

More Related Content

Bilgisayar desdekli eğitim

  • 1. BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM ve KURAMLAR Hazırlayan : Halit Çocuk 2006 0361
  • 2. Günümüzde BDE'den o kadar fazla bahsedilmektedir ki, onsuz bir öğretim çok kısır kalacak gibi gözükmektedir.  Bilgisayar öğretim hizmetinde “Bilgisayar Eğitimi”, “Bilgisayarla Eğitim” ve “Bilgisayar Destekli Eğitim” olmak üzere üç değişik biçimde kullanılmaktadır.  Bizler size BDE hakkında konuşacağız…
  • 3. Bilgisayar Destekli Eğitim “öğrencinin bir bilgisayar başında, öğrencilerin gösterebilecekleri türlü tepkiler göz önünde bulundurularak hazırlanmış bir ders yazılımı ile karşılıklı etkileşimde bulunarak kendi öğrenme hızına göre kullanabildiği öğretim türü, bu soruna ilişkin uygulama ve araştırma alanı” olarak tanımlanabilir.  Başka bir deyişle ;
  • 4. Eğitimde bilgisayar aracılığı ile konuların öğrencilere tanıtılıp öğretilmesi, bilgilerin ölçülüp değerlendirilmesi olayına Bilgisayar Destekli Eğitim” denilmektedir.  Sonuç olarak BDE denildiğinde “eğitim öğretim etkinlikleri sırasında eğitimi zenginleştirmek ve kalitesini yükseltmek için öğretmene yardımcı bir araç” olarak bilgisayarlardan yararlanılması anlaşılmak tadır.
  • 5. Yaşam boyu öğrenme ihtiyacındaki bilgi çağı bireylerin artan eğitim ihtiyacının karşılanmasında, kullanımı adeta zorunluluk haline gelen bilgi ve iletişim teknolojileri bilgisayar destekli eğitim (BDE), bilgisayar destekli öğretim (BDÖ) gibi çeşitli kavramların ortaya çıkmasına neden olmuştur.  Bilgisayar destekli eğitim, temel olarak eğitim teknolojisi kapsamında ele alınmaktadır .
  • 6.  Öğrenme ilkesi ile ilgili kuram ve uygulamalar bireylerin duyuları aracılığı ile belirli eğitsel ilkeler doğrultusunda edindikleri zengin içerikli deneyimlerin önemini vurgulamaktadır.
  • 7.  Yapılan araştırmalar bireylerin:  Okuduklarının %10’unu  Duyduklarının %20’sini  Gördüklerinin %30’unu  Duyduklarının ve gördüklerinin %50’sini  Söylediklerinin %70’ini  Söylediklerinin ve yaptıklarının %90’ını hatırlayabildiğini göstermektedir.
  • 8. Bilgisayarların eğitim amaçlı kullanımını ele alan BDE kavramı genel olarak bilgisayarların  ders içeriklerini doğrudan sunma,  başka yöntemlerle öğrenilenleri tekrar etme  problem çözme,  araştırma yapma ve benzeri etkinliklerde öğrenme-öğretme aracı olarak kullanılması ile ilgili uygulamalardır.
  • 9. BDE’nin amaçları:  Öğrencinin motivasyonunu artırmak  Öğrencinin bilimsel düşünme yeteneğini geliştirmek  Gurup çalışmalarını desteklemek  Öğretme yöntemlerini genişletmek  Öğrencinin kendi kendine öğrenme yeteneğini geliştirmek  Öğrencinin ileri düzey düşünme becerisinin geliştirilmesini desteklemek
  • 10. Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale getirmek  Öğrenme sürecini hızlandırmak  Zengin bir materyal sağlamak  Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek  Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek  Telafi edici öğretimi sağlamak  Bireysel öğretimi gerçekleştirmek
  • 11. Destekli Öğretimin Bilgisayar Kuramsal Temelleri  Davranışçı kuramlar  Bilişsel kuramlar  Oluşturmacı kuramlar
  • 12. DAVRANIŞCI ÖĞRENME KURAMI  Davranışcı kuramlar öğrenme kavramını “uyarıcılarla davranışlar arasında bir bağ kurma süreci” olarak tanımlamışlar ve öğrenmenin kalıcı bir duruma gelebilmesi için uyarıcılar ile uyarıcılara karşı yapılan davranışlar arasında oluşan bağın güçlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
  • 13. Davranışçı kuramlar genellikle öğrenilmiş fiziki davranışlar üzerine temellenmektedir.  Ör. Bireyin gözüne şiddetli bir ışık geldiğinde göz kapaklarını hemen kapatması davranışçı kuramlar ile açıklanabilecek bir öğrenmeyi betimlemektedir.
  • 14. Davranışcı akımın ilk temsilcilerinden biri Watson’dur.  Watson problem çözen bir çocuğun doğru yanıtı bulmadan önce bir çok hata yapabileceğini ve hata yapmasının öğrenmeye yardımcı olabileceğini savunmuştur.  Watson deneme yanılma yoluyla öğrenmenin gerçekleşebileceğini savunmuştur.
  • 15. Watsonun çalışma zamanına paralel olarak Thorndike tepkinin birey üzerinde bıraktığı etki konusuna daha fazla önem vermiştir.  Ona göre tepkiden elde edilen doyum davranışın tekrar edilme sıklığını artırır.  Eğer tepkiden tatmin olmuyorsa yeni yollar arayacağını savunmuştur.
  • 16. Bilişsel Kuramlar  Davranışcı kuram öğrenmeyi dış etkilerle elde edilen bir sonuç olarak görmesine karşın, çağdaş bilişsel yaklaşımda öğrenme,insanın beyninde bir sinir sisteminde oluşan bir iç süreç olarak yorumlanmaktadır.  Bilişsel öğrenme kuramcıları, davranış kuramcılarının aksine, öğrencilerin sunulan bilgileri alan edilgen bireyler olmadığı bireylerin bilgiyi duyu organları ile aldığını,bu bilgileri kodladığını, hafızaya kaydettiğini ve gerektiğinde hafızadan geri çağırıp kullandıklarını ileri sürmüşlerdir.
  • 17. Bilişsel kuramlar öğrenme olayını açıklarken aşağıdaki temel noktalara işaret etmektedirler:  Öğrenen dış uyarıcıların pasif bir alıcısı değil, onların özümleyicisi ve davranışların aktif oluşturucusudur.  Öğrenen kendi öğrenmesinde sorumluluk taşıyan, verileni olduğu gibi alan değil; verilerin bilgiler arasında, uygun olanları seçen ve işleyendir.  Öğrenen kendisine kazandırılmak istenen bir ilke de olsa, onun anlamını bulmak, diğer ilkelerle ilişkisini kurarak ve daha önce öğrendikleriyle bağdaştırarak ona anlam vermek zorundadır.
  • 18. Oluşturmacı Kuramlar  Öğrenme konusunda oluşturmacı yaklaşımlar; Bilişsel ve davranışsal kuramların öğrenme sürecinde getirdiği açıklamaları yeterli bulmayarak öğrenme sürecinde bireyin daha aktif rol alması gerektiğini, ayrıca bilginin birey tarafından yalnız başına oluşturmayacağını, bireyin içinde yaşadığı toplumunda bilginin oluşturulmasında etkili olduğu belirtmektedir.
  • 19. Oluşturmacı kuram da, bireyler karşılaştıkları yeni bilgileri önce mevcut olan bilgileri ile karşılaştırırlar.  Yeni bilgi mevcut bilgiler ile uyum gösteriyorsa hafızalarına yeni bilgiyi yerleştirirler.  Oluşturmacı kuramlar ise 20. yüzyılın sonlarına doğru Piaget, Bruner ve Vygotsky’nin çalışmaları ile alanyazına dahil olmuştur.
  • 20. Eğitim ortamlarının kuramlara göre değişimi incelendiğinde ise;  Davranışcı kuram öğretimin geleneksel ortamlarda meydana gelebileceğini belirtirken  Bilişsel kuram teknolojinin eğitim ortamlarına girmesini gerekli kılmaktadır  Oluşturmacı kuram ise eğitim ortamlarının etkileşimli olması gerektiğini belirtirken bilgisayardan eğitim ortamlarında her türlü amaç için yararlanılması gerektiğini belirtmektedir
  • 21.  Oluşturmacı kuramlar öğrencinin öğrenme sürecinde etkin bir rol almasını, sınıf içinde düzenlenen grup çalışmalarına katılmasını ve çevre ile etkileşime girmesi gerektiğini ileri sürmektedirler.
  • 22. Kuramlarda Öğretmen;  Davranışcı kuramlar öğretmenlere öğrenme ortamlarında disiplin sağlayıcı bir rol yüklemekte ve öğrenme için gerekli olan bilgilerin dağıtıcısı ve aktarıcısı olan bir yol yüklemektedir.  Bilişsel kuramlar davranışcı kuramların yüklediği rolü hafifleterek öğretmen bilgi edinme sürecini yönlendiren bireyler olarak tanımlamaktadır.  Oluşturmacı kuramlar ise öğretmenleri öğrenciye yardım eden ve öğrenciler ile işbirliği yaparak, onlara rehberlik yapan bireyler olarak görmektedir.
  • 23. Oluşturmacı kuramların öğretmen rollerine getirdiği en büyük değişim ise; öğretmeni bilgi kaynağı, bilgiyi dağıtan birey olmaktan çıkarıp öğrencilerin birincil bilgi kaynaklarına erişimini sağlayan bireyler haline getirmesidir.
  • 24. Bilgisayar Destekli Eğitimin Türkiye’deki gelişimi nasıl olmuştur?  Türkiye’de 1984 yılından beri BDE’nin eğitim ve öğretim kurumlarında uygulanması gündemdedir.  12-13 Ekim 1987 tarihlerinde İstanbul’da “Türkiye’de BDE Konferansı” düzenlenmiştir.
  • 25. Türkiye’de BDE çalışmaları ilk olarak bu konferansta BDE konusunda devlet eğitim sektörü temsilcileri ve yabancı uzmanlar görüş alışverişinde bulunmuşlardır.  Günümüzde MEB ‘nca geliştirilen bir çok ortak proje ile BDE’in yaygınlaşması ve geliştirilmesi sürmektedir.
  • 27. Öğrencilere kendi hızlarında ve düzeylerinde ilerleyebilme olanağı verir, dolayısıyla bireyselleştirilmiş, öğrenci merkezli bir öğretimin oluşmasına yol açar.  Etkileşim sağladığı için en sıkıcı çalışmaları bile ilginç kılabilir. Renk ve grafik gibi görsel uygulamalar sayesinde öğrenme etkili kılınır.
  • 28. Hem anında dönüt sağladığı için, hem de sağlanan dönüt öğretmeninki gibi herkesin içinde olmadığı için öğrenciye rahatlık sağlar.  Benzeşimler sayesinde öğrencilere özgün ortamlar sağlar. Öğrenciler benzeşimler yoluyla dış dünyaya açılma şansını bulurlar. Sınıf içinde uygulanması olanaksız ya da tehlikeli olabilecek deneylerin gerçekleştirilmesinde de BDE yazılımları kullanılabilir.
  • 29. Bilgisayar Destekli Eğitim uygulamaları sayesinde öğretmen zamanını daha rahat kullanabilir.  Yazı tahtasına yazılarak zaman kaybına yol açan araştırma türü çalışmalar bilgisayar aracılığıyla verilebilir.  Öte yandan bir konuyu kaçıran öğrenci öğretmeni rahatsız etmeksizin, aynı konuyu bilgisayardan işleyebilir.
  • 31. Bilgisayar Destekli Eğitimde öğrencilerin bilgisayarla birebir etkileşimde olmaları öğrenciler arası iletişimi engellemekte dolayısıyla öğrenciler sosyalleşme sürecinden yoksun kalmaktadırlar.  Bilgisayar yazılımlarında doğru ile yanlış arasına kesin bir çizgi çizildiği için,öğrenciden mükemmeliyet beklenir. Bu durumda öğrenciyi yüreklendirecek ve doğruya yönlendirecek bir mekanizma yoktur.
  • 32. Bilgisayarla çalışmak kuşkusuz kitap sayfası çevirerek yapılan çalışmadan daha zordur.  Dolayısıyla Bilgisayar Destekli Eğitim görecek öğrencilerin önceden bilgisayar okur yazarlığını kazanmış olmaları gereklidir.  Bilgisayar Destekli Eğitim yazılımları genellikle yabancı dil ve fen öğretimi alanlarında yoğunlaşmıştır. Sosyal Bilgiler öğretimi alanında fazla yazılım geliştirilmemesi bir eksikliktir.
  • 33. Bilgisayar Destekli Eğitimde Öğretmenin Rolü  Bilgisayar Destekli Eğitimin verimliliğini sağlamada önemli rol oynayan etmenlerin başında öğretmen gelmektedir.  Bilgisayar Destekli Eğitim konusunda öğretmenlerin yaklaşımı ise bu konuda aldıkları eğitime göre biçimlenmektedir.
  • 34. Öğretmen bir bilgisayarın onarım gerektirdiği durumu, basit bir müdahaleyle çözümlenebilecek durumlardan ayırt edebilmelidir.  Öğretmen donanımdan kaynaklanan problemleri, yazılımdan kaynaklanan problemlerden ayırt edebilmelidir.  Öğretmen telefon veya yazıyla kendisine iletilen ve silme, kopyalama gibi basit işlemlerden oluşan bir süreci gerçekleştire bilecek beceri düzeyinde olmalıdır
  • 35. Öğretmen birkaç dakikada çözemeyeceği, yardıma ihtiyaç gerektiren durumları çok kısa süre içerisinde teşhis edebilmelidir.  Ancak böylelikle ders içinde ortaya çıkan ve çözümü zaman alacak bir problemi çözmeye çalışarak zaman kaybetmesinin önüne geçebilir.