ºÝºÝߣ

ºÝºÝߣShare a Scribd company logo
Bir Alim – Fuat Sezgin
Bilim Tarihi Sohbetleri – Söyleşi: Sefer Turan
Hazırlayan: İbrahim Kürce
Tevellüt
ï‚´ 24 Ekim 1924 tarihinde Bitlis doÄŸmuÅŸtur.
 30 Haziran 2018 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.
 94 yaşında vefat etmiştir.
ï‚´ Allah rahmet eylesin.
Ãœniversiteye GiriÅŸ
 1943’te akrabalarından biri Edebiyat fakültesine götürüyor.
Fuat S. Hoca mühendis olmak istiyor. Bir Alman alimin
seminerine gidiyor ve onu dinliyor.
 Adeta büyülenip, onun öğrencisi olmak istiyor.
 Mühendislik kariyeri başlamadan bu şekilde bitiyor.
Ãœniversiteye GiriÅŸ
 Hellmut Rither’in talebesi olmak istiyor ama herkes hocadan
kaçıyor, çok zor bir hocaymış.
 Hocası soruyor, «ben zor bir hocayım, emin misin?» diye. Fuat
S. «evet eminim» diyor ve öğrencilik kariyeri başlıyor.
İlk Öğüt
 Derse başlamasının 2.haftasında derse 3 dk. gecikmiş. Hocası
da bir daha olmasın Fuat demiş.
 Bu söz üzerine 1943’ten beri sözünü tutma konusunda çok
hassas davranmaya başlıyor ve sadece 3 randevuya geciktiğini
ve hala bunun ızdırabını duyduğunu söylüyor.
Arapça Öğrenme
 1943 yılında 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlar, Bulgaristan’ı
işgal edince, Türkiye’de tüm üniversiteler tatil oluyor.
 Hocası, Fuat S. hocanın Arapça öğrenmesi gerektiğini söylüyor
ve al sana fırsat diyor.
Arapça Öğrenme
 Evde babasından kalma 30 ciltlik Taberi’nin tefsirini
Arapçasından okumaya başlıyor. Türkçe ile karşılaştırarak
okuyor.
 Başta çok bir şey anlamıyor ama günde 17 saat çalışarak, 6 ay
sonunda tefsiri bitiriyor.
 Sonlara doğru gazete gibi okumaya başlıyor.
Hocası şok!
 Tatilin dönüşünde, hocası Gazali’nin İhya’sını Fuat S. hocanın
önüne koyuyor ve «Oku» diyor.
 Fuat S. hoca gazete gibi okumaya başlayınca, hocası çok
şaşırıp, mutlu oluyor.
Ä°lk Ä°ÅŸ
 Daha önce Carl Brockelman tarafından yazılmış 2 cilt Arap
Edebiyat Tarihi kitabı var. Hocası bu kitapta çok eksik
olduğunu ve bunu birinin düzeltmesi gerektiğini söylüyor.
 Fuat S., hocasının kendisini kastettiğini anlıyor ve düzeltme
iÅŸine giriÅŸiyor.
 Bir süre sonra hataların çok olduğunu görüp, düzeltmenin çok
mümkün olmadığını düşünüyor.
Ä°lk Ä°ÅŸ
ï‚´ Yeni baÅŸtan yazmaya karar veriyor.
 1959 yılında bunu hocasına söylediğinde, hocası «Bunu
yapamazsın, bunu kimse yapamaz» diyor
 Fuat S. hoca, «bunu yapacağım» deyip işe girişiyor. 1967
yılında 1. cildini çıkarıyor.
 2007 yılına kadar 13. cildini çıkarmış oluyor. İslam Bilimler
Tarihi toplam 17 ciltten oluÅŸmuÅŸ.
Darbe
 1960’ın sonlarına doğru, gazete satan çocuklar bağırıyor; «
Yazıyor, yazıyor 147 profesörün üniversiteden atıldığı yazıyor
». İlk defa bu şekilde üniversiteden atıldığını öğreniyor.
 1960 askeri darbesi sonrası, görevden uzaklaştırılan « 147’ler »
öğretim görevlilerinden biri de Fuat S. hoca oluyor
 Enstitü yerine Süleymaniye kütüphanesine gidiyor. Değişik
yerdeki arkadaşlarına mektuplar yazıyor.
 ABD ve Almanya’da ki üniversitelerden cevap geliyor.
Darbe
 Kitaplarını yazarken belgelere yakın olmak için, İstanbul’dan ve
diğer Müslüman devletlerden uzaklaşmamak için Almanya’ya
Goethe üniversitesine giriyor.
 Almanya’ya meğerse 6 aylığına çağrılmış, bunu sonradan
öğreniyor. «Allah ne derse o olur» diyor.
 İş bulamazsam, gündüzleri inşaatta çalışıp, geceleri kitap
yazarım diye düşünüyor. Bunlara gerek kalmadan başka bir
arkadaşı üniversitede iş ayarlıyor.
Üniversite Hocalığı
 Yazdığın kitap var mı diye soruyorlar, Fuat S. hoca var deyince,
getir kitabını deyip onun üzerinden doçentlik veriyorlar.
 4 ay sonra da Profesör oluyor.
İslam Kültür Tarihi
 Daha önce yazılmış Arap Edebiyat Tarihi kitabını Fuat S. hoca
tekrar yazmak istiyor.
 UNESCO tarafından Hollandalı bir firmaya tekrardan yazma
işini veriyorlar. Fuat S. Hoca bu işi bir ekip değil, ben yaparım
diyor. Onlar bu iÅŸi Fuat S. hoca yapamaz diyorlar.
 Tarihçi Bernard Lewis, bir gün Fuat S. hocaya diyor ki, « Bu işi
bir Türkün yapacağına inanmıyorlar ».
İslam Kültür Tarihi
 Fuat S. Hoca bu arada kitabın 2. cildini neşrediyor
 Komisyon hala, « gel beraber yapalım » filan diyor
 Fuat S. Hoca « bundan sonra bu işi tek devam ettireceğim »
diyor
 Türkçeye, İslam Bilimler Tarihi olarak çevriliyor
Enstitü
 1982 yılında, Goethe Üniversitesi’nde Arap-İslam Bilimleri
Tarihi Enstitüsü kuruyor.
 Enstitü kurulunca şöyle bir proje aklına geliyor.
 Müslümanların daha önceki yüzyıllarda yapmış olduğu aletleri
tekrar günyüzüne çıkarmak.
 20-30 tane alet yapayım düşüncesiyle yola çıkıp 800’den fazla
alet yapılıyor.
 Enstitüde 1400 cilt kitap neşrediyor.
Çalışma Azmi
 Röportaj yapıldığında, 82 yaşlarında bulunuyor.
 Hocası, 13-14 saat çalıştığını öğrenince, yetmez deyip, 17 saat
çalışmasını tavsiye ediyor.
 Hocası dermiş ki, benim hocam 24 saat çalışırdı. Hocası da 32
dil bilirmiÅŸ.
 Ondan sonra 70 yaşına kadar günde 17 saat çalışıyor, daha
sonra ise tembellik edip(!) 12-14 saat arasında çalışma
başlıyor.
İstanbul’da Müze
 İstanbul’da müze kurulma düşüncesi uzun zamandır var.
 Amaç, kitaptan daha çok insanlara tesir edebilmek.
 2008 yılında Müze kuruluyor. İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi
Müzesi, Gülhane parkı içinde bizleri bekliyor.
ï‚´ 570 tane alet bulunuyor.
 Fuat S. hocanın kendisin de şahit olduğu bir olayda, Berlin
Üniversitesi’nden bir hoca müzeyi gezince müzeye hayran
kalmış.
İstanbul’da Müze
İstanbul’da Müze
 Müzeyi gören Almanlar hep şu hazin soruyu soruyorlar, « Peki
Müslümanlar bilimde bu kadar ileri olduklarına göre neden
bugün bu kadar geriler? »
 Müze kurarak, Müslümanların içinde bulunduğu « aşağılık
duygusu » kanserinden kurtarmayı amaçlıyor.
Müslümanların Bilim Aşkı
 Wiedemann diye Alman bir alim var. 1917’de rektörlüğün açılış
töreninde, « Müslümanların Bilim Tarihi’ndeki Yeri » adlı bir
konferans düzenliyor.
 Orda şu konuşmayı yapıyor, « Yunanlıları okuduğunuz zaman
onların aletlerinin nasıl ortaya çıktığını kolay kolay
anlayamazsınız. Fakat Müslümanlara gelince, onlar merhale
merhale aletin detayını verirler ve onların heyecanlarını,
duydukları sevinci bile hissedersiniz. »
Felsefesi
 Fuat S. hocamız, «Bilimler tarihi insanlığın ortak malıdır» diye
düşünürdü.
 Batı karşısında aşağılık kompleksinden kurtulmamız gerektiğini
sık sık vurgulardı ve Batı’da Müslümanların bilime katkılarını
kabul edip, üstünlük duygusundan uzaklaşmalıydı.
Yükseliş
 Müslümanlar, 7. yy’dan itibaren bilimleri Yunanlılardan,
Hintlilerden aldılar ve onları hoca olarak kabul ettiler. Sonra
kendileri özgünlüğü yakaladı. Bu durum 850’li yıllardan 16. yy
sonlarına kadar devam etti.
 FS Hoca’nın yükselişin faktörleri olarak şunları sayıyor,
 İslam’ın ilk dönemlerinde Araplarda olan manevi uyanış havası
ve bilgi susamışlığı.
ï‚´ Ä°slam dininin bilimleri engellemediÄŸi gibi teÅŸvik etmesi.
Yükseliş
 Emevi ve Abbasi hanedanlarının bilimleri birçok yönden
desteklemesi.
 Fetihler sonrası diğer kültürlere iyi davranılması.
 İlk zamanlardan itibaren çok verimli bir öğretmen-öğrenci
iliÅŸkisi geliÅŸtirilmesi. Sadece kitaptan deÄŸil, doÄŸrudan hocadan
dersler alınması.
 Bilimlerle uğraşmak sadece din adamlarının imtiyazı altında
değildi, bu işler dünyevi bir anlayışla yapıldı.
Yükseliş
 Daha Hicri 1.yy’da camilerde umuma açık ders faaliyetleri
başlamıştı. Bu büyük camiler Hicri 5.yy’da üniversitelerin
kurulmasının ön adımını oluşturdu.
 Arapça’nın kolay ve hızlı yazılması, kitapların yayılmasını
kolaylaştırdı.
 Yabancı terminolojilerin alınması ve benimsenmesi.
İslam Yüzünden mi Geri Kalındı?
 Fuat S. hoca buna « kesinlikle hayır » diyor.
 Fuat S.’nin arkadaşı da olan Franz Rosenthal’in dediği gibi, «
Eğer İslam dini, bilimi sadece bilim olarak, bilim aşkı olarak
himaye etmemiş olsaydı ve sadece onun faydası tarafı
bakımından bilimleri tutmuş olsaydı, bilimler bu kadar süratli
ve bu kadar geniş şekilde gerçekleşmezdi »
Ä°lk Harita
 9. yy’da Abbasi Halifesi Me’mun, bilim adamlarını toplayarak
enlem ve boylama dayanan ilk dünya haritasını yaptırıyor. Bu
harita biliniyordu ama kayıptı.
 Fuat S. hoca 1983’te Topkapı Sarayı’nda bir tevafuk olarak
tekrar buluyor. O haritayı koca küre haline getirip, İstanbul’da
ki müzenin önüne koyduruyor.
Dil Öğrenmesi
 Fuat S. hocanın kolay dil öğrenmesinde ki en büyük etken olarak,
babasından aldığı gramer derslerini söylüyor.
 Türkler genel olarak grameri zayıf oldukları için dil öğrenmekte
zorlandıklarını söylüyor.
 Bazı konularda okuma yapması gerekiyor, mesela Rusça okuduğunu
anlayacak kadar öğrenip yine işine devam ediyor.
 Bir linguistik, ki onlar dil öğrenmekten zevk alırlar, yaklaşımından
ziyade işine yarayan dilleri öğreniyor. 27 civarında dil bildiği
söyleniyor.
Hadis Tezi
 Hadis kitaplarının hep şifahi olarak kulaktan kulağa yoluyla
insanlığa ulaştığı zannedilir.
 Fuat S. hoca ise ilk zamanlardan beri hadislerin yazılı olduğunu
ispatlıyor. Şimdiye kadar aksini ispatlayan kimse de çıkamıyor.
Ä°lk Saat
 Takiyuddin aslı Osmanlı Bilgini 1553 yılında dakikayı gösteren
ilk mekanik saati yapıyor.
 Daha önce Yunanlarının tam saatleri gösteren saati var sadece.
Ä°lk Saat
CoÄŸrafya
 Sprenger adında Alman bir alim, Makdisi’nin çizdiği el yazma
kitabını Hindistan’da buluyor. Berlin’e getiriyor. Diğer nüsha
ise Ayasofya’da bulunuyor.
 Kitabı okuduktan sonra 1870 yılında, « Makdisi beşeriyetin
tanıdığı en büyük coğrafyacıdır » diyor.
 Dünya’da gerçeğe yakın ilk haritaları Müslümanlar çiziyor.
CoÄŸrafya
 Çizilen bu haritalardan birinin Kolomb’un eline geçtiği ve bu
vesileyle Amerika kıtasına ulaştığını tahmin ediyor
 Müslümanlarda daha öncesinde defalarca Amerika kıtasına
gidiyorlar, bazılarında dönüş yapamıyorlar.
 18. yy’a kadar sadece İspanya’nın coğrafyası var, diğer Avrupa
ülkelerindede coğrafya diye bir şey yok. Bunun sebebi de,
Emeviler sayesinde Müslümanlar ile olan etkileşimi.
Biruni Ä°le Ä°bn-i Sina
 Biruni 27 yaşındayken ve İbn-i Sina 18 yaşındayken, yazılı
olarak şunu münakaşa ediyorlar, « Işığın sürati ölçüsüz müdür
yoksa ölçülebilir mi? »
 İbn-i Sina’nın taşa dair bir kitabı 20. yy’a kadar, Aristo
tarafından yazıldığı zannediyordu.
 Biruni ise 5bin km’lik yolu gezerek bölgelerin enlem ve
boylamını çıkarıyor.
Biruni’nin Gezdiği Yerler
Ne Yapmalıyız?
 Öncelikle aşağılık duygusundan kurtulmalıyız.
 Batılılar nasıl 10. yy’dan 17. yy’a kadar İslam bilimlerinden
buldukları bütün müspet bilimleri aldılarsa, biz de hiç
korkmadan Avrupalıların ulaştıkları bizde olmayan bütün
unsurları almak için yarış içine girmeliyiz.

More Related Content

Bir Alim - Fuat Sezgin

  • 1. Bir Alim – Fuat Sezgin Bilim Tarihi Sohbetleri – SöyleÅŸi: Sefer Turan Hazırlayan: Ä°brahim Kürce
  • 2. Tevellüt ï‚´ 24 Ekim 1924 tarihinde Bitlis doÄŸmuÅŸtur. ï‚´ 30 Haziran 2018 tarihinde Ä°stanbul’da vefat etmiÅŸtir. ï‚´ 94 yaşında vefat etmiÅŸtir. ï‚´ Allah rahmet eylesin.
  • 3. Ãœniversiteye GiriÅŸ ï‚´ 1943’te akrabalarından biri Edebiyat fakültesine götürüyor. Fuat S. Hoca mühendis olmak istiyor. Bir Alman alimin seminerine gidiyor ve onu dinliyor. ï‚´ Adeta büyülenip, onun öğrencisi olmak istiyor. ï‚´ Mühendislik kariyeri baÅŸlamadan bu ÅŸekilde bitiyor.
  • 4. Ãœniversiteye GiriÅŸ ï‚´ Hellmut Rither’in talebesi olmak istiyor ama herkes hocadan kaçıyor, çok zor bir hocaymış. ï‚´ Hocası soruyor, «ben zor bir hocayım, emin misin?» diye. Fuat S. «evet eminim» diyor ve öğrencilik kariyeri baÅŸlıyor.
  • 5. Ä°lk Öğüt ï‚´ Derse baÅŸlamasının 2.haftasında derse 3 dk. gecikmiÅŸ. Hocası da bir daha olmasın Fuat demiÅŸ. ï‚´ Bu söz üzerine 1943’ten beri sözünü tutma konusunda çok hassas davranmaya baÅŸlıyor ve sadece 3 randevuya geciktiÄŸini ve hala bunun ızdırabını duyduÄŸunu söylüyor.
  • 6. Arapça Öğrenme ï‚´ 1943 yılında 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlar, Bulgaristan’ı iÅŸgal edince, Türkiye’de tüm üniversiteler tatil oluyor. ï‚´ Hocası, Fuat S. hocanın Arapça öğrenmesi gerektiÄŸini söylüyor ve al sana fırsat diyor.
  • 7. Arapça Öğrenme ï‚´ Evde babasından kalma 30 ciltlik Taberi’nin tefsirini Arapçasından okumaya baÅŸlıyor. Türkçe ile karşılaÅŸtırarak okuyor. ï‚´ BaÅŸta çok bir ÅŸey anlamıyor ama günde 17 saat çalışarak, 6 ay sonunda tefsiri bitiriyor. ï‚´ Sonlara doÄŸru gazete gibi okumaya baÅŸlıyor.
  • 8. Hocası ÅŸok! ï‚´ Tatilin dönüşünde, hocası Gazali’nin Ä°hya’sını Fuat S. hocanın önüne koyuyor ve «Oku» diyor. ï‚´ Fuat S. hoca gazete gibi okumaya baÅŸlayınca, hocası çok ÅŸaşırıp, mutlu oluyor.
  • 9. Ä°lk Ä°ÅŸ ï‚´ Daha önce Carl Brockelman tarafından yazılmış 2 cilt Arap Edebiyat Tarihi kitabı var. Hocası bu kitapta çok eksik olduÄŸunu ve bunu birinin düzeltmesi gerektiÄŸini söylüyor. ï‚´ Fuat S., hocasının kendisini kastettiÄŸini anlıyor ve düzeltme iÅŸine giriÅŸiyor. ï‚´ Bir süre sonra hataların çok olduÄŸunu görüp, düzeltmenin çok mümkün olmadığını düşünüyor.
  • 10. Ä°lk Ä°ÅŸ ï‚´ Yeni baÅŸtan yazmaya karar veriyor. ï‚´ 1959 yılında bunu hocasına söylediÄŸinde, hocası «Bunu yapamazsın, bunu kimse yapamaz» diyor ï‚´ Fuat S. hoca, «bunu yapacağım» deyip iÅŸe giriÅŸiyor. 1967 yılında 1. cildini çıkarıyor. ï‚´ 2007 yılına kadar 13. cildini çıkarmış oluyor. Ä°slam Bilimler Tarihi toplam 17 ciltten oluÅŸmuÅŸ.
  • 11. Darbe ï‚´ 1960’ın sonlarına doÄŸru, gazete satan çocuklar bağırıyor; « Yazıyor, yazıyor 147 profesörün üniversiteden atıldığı yazıyor ». Ä°lk defa bu ÅŸekilde üniversiteden atıldığını öğreniyor. ï‚´ 1960 askeri darbesi sonrası, görevden uzaklaÅŸtırılan « 147’ler » öğretim görevlilerinden biri de Fuat S. hoca oluyor ï‚´ Enstitü yerine Süleymaniye kütüphanesine gidiyor. DeÄŸiÅŸik yerdeki arkadaÅŸlarına mektuplar yazıyor. ï‚´ ABD ve Almanya’da ki üniversitelerden cevap geliyor.
  • 12. Darbe ï‚´ Kitaplarını yazarken belgelere yakın olmak için, Ä°stanbul’dan ve diÄŸer Müslüman devletlerden uzaklaÅŸmamak için Almanya’ya Goethe üniversitesine giriyor. ï‚´ Almanya’ya meÄŸerse 6 aylığına çaÄŸrılmış, bunu sonradan öğreniyor. «Allah ne derse o olur» diyor. ï‚´ Ä°ÅŸ bulamazsam, gündüzleri inÅŸaatta çalışıp, geceleri kitap yazarım diye düşünüyor. Bunlara gerek kalmadan baÅŸka bir arkadaşı üniversitede iÅŸ ayarlıyor.
  • 13. Ãœniversite Hocalığı ï‚´ Yazdığın kitap var mı diye soruyorlar, Fuat S. hoca var deyince, getir kitabını deyip onun üzerinden doçentlik veriyorlar. ï‚´ 4 ay sonra da Profesör oluyor.
  • 14. Ä°slam Kültür Tarihi ï‚´ Daha önce yazılmış Arap Edebiyat Tarihi kitabını Fuat S. hoca tekrar yazmak istiyor. ï‚´ UNESCO tarafından Hollandalı bir firmaya tekrardan yazma iÅŸini veriyorlar. Fuat S. Hoca bu iÅŸi bir ekip deÄŸil, ben yaparım diyor. Onlar bu iÅŸi Fuat S. hoca yapamaz diyorlar. ï‚´ Tarihçi Bernard Lewis, bir gün Fuat S. hocaya diyor ki, « Bu iÅŸi bir Türkün yapacağına inanmıyorlar ».
  • 15. Ä°slam Kültür Tarihi ï‚´ Fuat S. Hoca bu arada kitabın 2. cildini neÅŸrediyor ï‚´ Komisyon hala, « gel beraber yapalım » filan diyor ï‚´ Fuat S. Hoca « bundan sonra bu iÅŸi tek devam ettireceÄŸim » diyor ï‚´ Türkçeye, Ä°slam Bilimler Tarihi olarak çevriliyor
  • 16. Enstitü ï‚´ 1982 yılında, Goethe Ãœniversitesi’nde Arap-Ä°slam Bilimleri Tarihi Enstitüsü kuruyor. ï‚´ Enstitü kurulunca şöyle bir proje aklına geliyor. ï‚´ Müslümanların daha önceki yüzyıllarda yapmış olduÄŸu aletleri tekrar günyüzüne çıkarmak. ï‚´ 20-30 tane alet yapayım düşüncesiyle yola çıkıp 800’den fazla alet yapılıyor. ï‚´ Enstitüde 1400 cilt kitap neÅŸrediyor.
  • 17. Çalışma Azmi ï‚´ Röportaj yapıldığında, 82 yaÅŸlarında bulunuyor. ï‚´ Hocası, 13-14 saat çalıştığını öğrenince, yetmez deyip, 17 saat çalışmasını tavsiye ediyor. ï‚´ Hocası dermiÅŸ ki, benim hocam 24 saat çalışırdı. Hocası da 32 dil bilirmiÅŸ. ï‚´ Ondan sonra 70 yaşına kadar günde 17 saat çalışıyor, daha sonra ise tembellik edip(!) 12-14 saat arasında çalışma baÅŸlıyor.
  • 18. Ä°stanbul’da Müze ï‚´ Ä°stanbul’da müze kurulma düşüncesi uzun zamandır var. ï‚´ Amaç, kitaptan daha çok insanlara tesir edebilmek. ï‚´ 2008 yılında Müze kuruluyor. Ä°slam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Gülhane parkı içinde bizleri bekliyor. ï‚´ 570 tane alet bulunuyor. ï‚´ Fuat S. hocanın kendisin de ÅŸahit olduÄŸu bir olayda, Berlin Ãœniversitesi’nden bir hoca müzeyi gezince müzeye hayran kalmış.
  • 20. Ä°stanbul’da Müze ï‚´ Müzeyi gören Almanlar hep ÅŸu hazin soruyu soruyorlar, « Peki Müslümanlar bilimde bu kadar ileri olduklarına göre neden bugün bu kadar geriler? » ï‚´ Müze kurarak, Müslümanların içinde bulunduÄŸu « aÅŸağılık duygusu » kanserinden kurtarmayı amaçlıyor.
  • 21. Müslümanların Bilim AÅŸkı ï‚´ Wiedemann diye Alman bir alim var. 1917’de rektörlüğün açılış töreninde, « Müslümanların Bilim Tarihi’ndeki Yeri » adlı bir konferans düzenliyor. ï‚´ Orda ÅŸu konuÅŸmayı yapıyor, « Yunanlıları okuduÄŸunuz zaman onların aletlerinin nasıl ortaya çıktığını kolay kolay anlayamazsınız. Fakat Müslümanlara gelince, onlar merhale merhale aletin detayını verirler ve onların heyecanlarını, duydukları sevinci bile hissedersiniz. »
  • 22. Felsefesi ï‚´ Fuat S. hocamız, «Bilimler tarihi insanlığın ortak malıdır» diye düşünürdü. ï‚´ Batı karşısında aÅŸağılık kompleksinden kurtulmamız gerektiÄŸini sık sık vurgulardı ve Batı’da Müslümanların bilime katkılarını kabul edip, üstünlük duygusundan uzaklaÅŸmalıydı.
  • 23. YükseliÅŸ ï‚´ Müslümanlar, 7. yy’dan itibaren bilimleri Yunanlılardan, Hintlilerden aldılar ve onları hoca olarak kabul ettiler. Sonra kendileri özgünlüğü yakaladı. Bu durum 850’li yıllardan 16. yy sonlarına kadar devam etti. ï‚´ FS Hoca’nın yükseliÅŸin faktörleri olarak ÅŸunları sayıyor, ï‚´ Ä°slam’ın ilk dönemlerinde Araplarda olan manevi uyanış havası ve bilgi susamışlığı. ï‚´ Ä°slam dininin bilimleri engellemediÄŸi gibi teÅŸvik etmesi.
  • 24. YükseliÅŸ ï‚´ Emevi ve Abbasi hanedanlarının bilimleri birçok yönden desteklemesi. ï‚´ Fetihler sonrası diÄŸer kültürlere iyi davranılması. ï‚´ Ä°lk zamanlardan itibaren çok verimli bir öğretmen-öğrenci iliÅŸkisi geliÅŸtirilmesi. Sadece kitaptan deÄŸil, doÄŸrudan hocadan dersler alınması. ï‚´ Bilimlerle uÄŸraÅŸmak sadece din adamlarının imtiyazı altında deÄŸildi, bu iÅŸler dünyevi bir anlayışla yapıldı.
  • 25. YükseliÅŸ ï‚´ Daha Hicri 1.yy’da camilerde umuma açık ders faaliyetleri baÅŸlamıştı. Bu büyük camiler Hicri 5.yy’da üniversitelerin kurulmasının ön adımını oluÅŸturdu. ï‚´ Arapça’nın kolay ve hızlı yazılması, kitapların yayılmasını kolaylaÅŸtırdı. ï‚´ Yabancı terminolojilerin alınması ve benimsenmesi.
  • 26. Ä°slam Yüzünden mi Geri Kalındı? ï‚´ Fuat S. hoca buna « kesinlikle hayır » diyor. ï‚´ Fuat S.’nin arkadaşı da olan Franz Rosenthal’in dediÄŸi gibi, « EÄŸer Ä°slam dini, bilimi sadece bilim olarak, bilim aÅŸkı olarak himaye etmemiÅŸ olsaydı ve sadece onun faydası tarafı bakımından bilimleri tutmuÅŸ olsaydı, bilimler bu kadar süratli ve bu kadar geniÅŸ ÅŸekilde gerçekleÅŸmezdi »
  • 27. Ä°lk Harita ï‚´ 9. yy’da Abbasi Halifesi Me’mun, bilim adamlarını toplayarak enlem ve boylama dayanan ilk dünya haritasını yaptırıyor. Bu harita biliniyordu ama kayıptı. ï‚´ Fuat S. hoca 1983’te Topkapı Sarayı’nda bir tevafuk olarak tekrar buluyor. O haritayı koca küre haline getirip, Ä°stanbul’da ki müzenin önüne koyduruyor.
  • 28. Dil Öğrenmesi ï‚´ Fuat S. hocanın kolay dil öğrenmesinde ki en büyük etken olarak, babasından aldığı gramer derslerini söylüyor. ï‚´ Türkler genel olarak grameri zayıf oldukları için dil öğrenmekte zorlandıklarını söylüyor. ï‚´ Bazı konularda okuma yapması gerekiyor, mesela Rusça okuduÄŸunu anlayacak kadar öğrenip yine iÅŸine devam ediyor. ï‚´ Bir linguistik, ki onlar dil öğrenmekten zevk alırlar, yaklaşımından ziyade iÅŸine yarayan dilleri öğreniyor. 27 civarında dil bildiÄŸi söyleniyor.
  • 29. Hadis Tezi ï‚´ Hadis kitaplarının hep ÅŸifahi olarak kulaktan kulaÄŸa yoluyla insanlığa ulaÅŸtığı zannedilir. ï‚´ Fuat S. hoca ise ilk zamanlardan beri hadislerin yazılı olduÄŸunu ispatlıyor. Åžimdiye kadar aksini ispatlayan kimse de çıkamıyor.
  • 30. Ä°lk Saat ï‚´ Takiyuddin aslı Osmanlı Bilgini 1553 yılında dakikayı gösteren ilk mekanik saati yapıyor. ï‚´ Daha önce Yunanlarının tam saatleri gösteren saati var sadece.
  • 32. CoÄŸrafya ï‚´ Sprenger adında Alman bir alim, Makdisi’nin çizdiÄŸi el yazma kitabını Hindistan’da buluyor. Berlin’e getiriyor. DiÄŸer nüsha ise Ayasofya’da bulunuyor. ï‚´ Kitabı okuduktan sonra 1870 yılında, « Makdisi beÅŸeriyetin tanıdığı en büyük coÄŸrafyacıdır » diyor. ï‚´ Dünya’da gerçeÄŸe yakın ilk haritaları Müslümanlar çiziyor.
  • 33. CoÄŸrafya ï‚´ Çizilen bu haritalardan birinin Kolomb’un eline geçtiÄŸi ve bu vesileyle Amerika kıtasına ulaÅŸtığını tahmin ediyor ï‚´ Müslümanlarda daha öncesinde defalarca Amerika kıtasına gidiyorlar, bazılarında dönüş yapamıyorlar. ï‚´ 18. yy’a kadar sadece Ä°spanya’nın coÄŸrafyası var, diÄŸer Avrupa ülkelerindede coÄŸrafya diye bir ÅŸey yok. Bunun sebebi de, Emeviler sayesinde Müslümanlar ile olan etkileÅŸimi.
  • 34. Biruni Ä°le Ä°bn-i Sina ï‚´ Biruni 27 yaşındayken ve Ä°bn-i Sina 18 yaşındayken, yazılı olarak ÅŸunu münakaÅŸa ediyorlar, « Işığın sürati ölçüsüz müdür yoksa ölçülebilir mi? » ï‚´ Ä°bn-i Sina’nın taÅŸa dair bir kitabı 20. yy’a kadar, Aristo tarafından yazıldığı zannediyordu. ï‚´ Biruni ise 5bin km’lik yolu gezerek bölgelerin enlem ve boylamını çıkarıyor.
  • 36. Ne Yapmalıyız? ï‚´ Öncelikle aÅŸağılık duygusundan kurtulmalıyız. ï‚´ Batılılar nasıl 10. yy’dan 17. yy’a kadar Ä°slam bilimlerinden buldukları bütün müspet bilimleri aldılarsa, biz de hiç korkmadan Avrupalıların ulaÅŸtıkları bizde olmayan bütün unsurları almak için yarış içine girmeliyiz.