狠狠撸

MAN?SA ?L? KULA ?L?ES? KULA EVLER? Tümata: Türk Musikisini Ara?t?rma ve Tan?tma Grubu ile Bir ?obanla Anadolu?da Yolculuk CAN AKIN ?A?R VE FOTO?RAF SANAT?ISI KULAYI S?MGELEYEN DE?ERLER Yunus Emre ve Tabduk Emre

Dr. Rahmi Oruc Güvenc , Emre Ba?aran , Hande Odaba? , Serap ?el ik, Gonca Ramo?lu , Can Ak?n , Yusuf Demirel , Uygar Acar , Aniol Gonzales Alfonso , Ivonne Ehrbar , Margarete Hetzer , Andrea Güvenc , Philippe Schoch , Ornella Tümata: Türk Musikisini Ara?t?rma ve Tan?tma Grubu ile Bir ?obanla Anadolu?da Yolculuk Peygamberlerin bir ?o?u ?oband?. Onlar, tabiat?n d?ngülerine ba?l? olarak, hayvanlar?yla ileti?im halinde ve onlar? koruma sorumlulu?uyla yüz yüze gelerek ya?ad?lar. Bugün ?o?umuz günlük hayat?n gereklilikleriyle s?n?rl? olarak ya??yor ve bir ?oban?n hayat? hakk?nda ?ok az ?ey biliyoruz. Bu sebeple, bir hafta boyunca bir ?obanla bir araya gelip, onun nas?l ya?ad???n? birebir olarak deney imleyerek, d?? dünyada tabiat hayat?yla ve i? dünyam?zda da kendimizle derin bir ba? kurmak istiyoruz. Hayvanlar?n ve bir ?oban?n hayat?na olabildi?ince uyum sa?lamaya ?al??arak geceleri ?ad?rlarda ge?irece?iz ve yeme?imizi kendimiz haz?rlayaca??z. Uygun ko?ullarda suyumuz mevcut olacak. Pek tabi müzik ve tefekkür (meditasyon) i?in epey zaman?m?z olacak; hem beraber hem de herkes kendi ba??na olmak üzere. Ve Oru? Güven? ile sohbet imk?nlar?m?z olacak.

Y?nus Emre'nin ves?ka ve delillere dayanan ger?ek hayat? hakk?nda ?ok az ?ey bilindi?i halde, onun efs?nev? - dest?n? hayat?na dair bir hayli m?l?m?t vard?r. Efsaneye g?re Y?nus, bir dervi?tir, ?eyhinin kap?s?nda 40 y?l hizmet eden bir dervi?. Y?nus'un dervi?li?e girmesi ve menk?besi ??yle anlat?l?r: Y?nus'u Y?nus yapan nedir? Me?hur menk?belere nazaran Y?nus Emre, ?ok fakir bir kimse olup ge?imini ?ift?ilik yaparak temin etmekteydi. Bir ara büyük bir kurakl?k oldu ve hi?bir mahs?l elde edemedi. Fakirli?i büsbütün belini büktü. Na?ar bir vaziyette idi. Bir ?ok ker?met ve yard?mlar?n? i?itti?i Hac? Bekt??-? Veli Hazretleri'nin derg?h?nda herkesin murad?na erdi?ini duyarak yiyecek almak i?in Hazret-i P?r'in yoluna dü?tü. Giderken " Bo? giden bo? d?ner " düsturundan hareketle yan?na bir miktar al?? (da? yemi?i) ald?. Derg?ha vard???nda dervi?lere:? " -Ben fakir bir kimseyim. Bu al?c? Hazret'e hediye olarak getirdim. Ne olur bunu kabul edin de bana bir miktar bu?day verin! Zira k?tl?k, bizi peri?an eyledi…" dedi. Durumu ??renen Hac? Bekt??-? Veli, fakir Y?nus'a, ondaki mekn?z istid?t ve cevheri ke?federek al?ka g?sterdi. Onu birka? gün derg?hta misafir etti. Ancak Y?nus, ev halk?n?n kendisinden yiyecek bekledi?ini if?de ederek gitmek i?in dervi?ler v?s?tas?yla izin istedi. Dervi?ler, keyfiyeti Hazret-i Pir'e bildirdiler. Hac? Bekt??-? Veli, haber g?nderdi. " -Sorun Y?nus'a; bu?day m? ister, yoksa erenlerin himmetini mi? " B???re Y?nus, bu?day istedi.Hac? Bekt??-? Veli " -Arzu ederse, getirdi?i al?? tanesince nefes eyleyelim! " Y?nus, bu?day istedi?inde ?srar ederek: " -Ben nefesi ne yapay?m? Bana bu?day laz?m. " dedi. Hac? Bekt??-? Veli, son olarak: " -?sterse al??lar?ndaki her ?ekirdek say?s? kadar himmet eyleyeyim! " haberini g?nderdi. Y?nus, bu defa da bu?day'? tercih etti.

Y?nus, bu defa da bu?day'? tercih etti. Bunun üzerine Hazret-i Pir'in emriyle arzu etti?i bu?day kendisine verilerek yolcu edildi. Arzusuna n?il oldu?u i?in derg?htan sevin?le ayr?l?p k?yüne do?ru yola koyulan Y?nus, olup bitenleri dü?ünmeye ba?lad?. Dü?ündük?e ne büyük yanl??l?k yapt???n?n fark?na vard?. Nih?yet yar? yoldan d?nerek tekrar derg?ha ko?tu. Tela? ve ned?met i?inde dervi?lere: " - Erenler! Bu?day? geri al?n ve P?r Hazretleri'ne himmet istedi?imi bildirin! Bahsetti?i nasibi ihsan eylesin! " dedi. Ancak i? i?ten ge?mi?ti. Hac? Bekt??-? Vel?: " -Biz onu Taptuk Emre'ye verdik. Art?k nasibinin anahtar? Taptuk Emre'dedir. " dedi. Bunun üzerine Y?nus do?ruca Taptuk Emre'nin derg?h?na vard?. Ona olup bitenleri anlatt?. Sük?netle kendisini dinleyen Taptuk Emre de: " -Y?nus! Hizmet eyle, himmet eyleyelim! " buyurdu. Sonra da derg?ha odun getirme i?ini ona verdi. G?nlü Hakk ve hakikat s?rlar?na erebilmenin vecd ve heyecan?yla tutu?an Y?nus, büyük bir a?k ve g?rülmemi? bir ?evk ile verilen vazifeyi ifaya ba?lad?. Y?nus Emre'nin Tabduk Emre'ye Hizmeti Y?nus Emre'nin Taptuk Hazretleri'nin derg?h?ndaki hizmeti ise, dillere destand?r. Y?nus, kendisine verilen, derg?ha odun getirme, vazifesini ?f?da bir gün bile aksatmamak ?art?yla nice y?llar tarifsiz bir gayret g?stermi?tir. Hem nas?l bir gayret! Getirdi?i her odunun dümdüz olmas?na dah? dikkatle dolu bir gayret... ?Bunun fark?nda olan Taptuk Emre Hazretleri, bir gün Y?nus'un getirdi?i odunlardan birini eline alarak sordu: " –Y?nus! Sana nicedir sormad???m? bugün soray?m: Hepsi b?yle mi bu odunlar?n? Hepsi ok gibi dümdüz mü?.. "

" –Hepsi ?yle sultan?m! " " –Hi? e?risi yok mu? " " –Yok sultan?m! " " –Bunca y?ld?r da?da hi? e?ri oduna rastlamad?n m? Y?nus ?.. "Y?nus, ?u me?hur cevab? verdi: " –Sultan?m! Bilirim ki, sizin kap?n?zdan i?eri hi?bir e?rilik girmez; odun bile olsa!.. " ??te Y?nus'un hizmeti b?yleydi! Tasavvufta mür?id ile mürid aras?ndaki münasebetlerde muhtelif metotlar vard?r. Bunlardan biri de, mür?idin, müridinin kaydetti?i terakk?den bir k?s?m m?nev? tehlike dolay?s?yla onu haberd?r etmeyip talebesini seyr-u sül?k yolunda daha da ileriye g?türme gayretidir. Taptuk Emre de, Y?nus'un m?nev? yükseli?inde nefsine bir p?ye al?p terakk?sine m?ni olmamas? i?in uzun bir müddet bu metodu tatb?k etmi?ti. ?yle ki, Hac? Bekt??-? Veli'nin derg?h?nda daha ilk vard??? gün himmet teklifine muh?tap olan Y?nus, bu derg?hda y?llarca kusursuz hizmet etmesine muk?bil kendisinde herhangi bir terakk? ve himmet em?resi kendince g?remedi. Buna son derece üzüldü. " Bu i?in neticesi nereye varacak? " diye hay?fland?. Ne yapaca??n? bilemez bir hale dü?tü. Halbuki o, vas?l-? ilall?h yolunda menzil-i maks?duna n?il olabilmek i?in bu derg?ha ba? koymu?, y?llarca ?evkle hizmet etmi?ti. Ancak hizmetle dopdolu bir ?ekilde fed? etti?i bunca y?la ra?men kendisindeki olgunlu?un fark?nda de?ildi. Sanki bu kap?da eli bo? bir vaziyetteydi.?

Y?nus Emre'nin Aray?? ??ine Girmesi ve Seyahatleri Nihayet b???re Y?nus, dü?ünüp ta??nd? ve derg?hdan ayr?l?p kendisini kem?le erdirecek bir ba?ka kap? aramaya karar verdi. Sessiz – sedas?z bir ?ekilde derg?htan ayr?l?p yollara dü?tü. Yolda kendisi gibi k?mil bir kap? arayan iki ki?iyle dost olup birlikte dola?maya ba?lad?lar. Beraberliklerinin ikinci günü ac?kt?klar?nda dostlardan biri du? etti ve kendilerine bir sofra ikr?m edildi. Yiyip i?ip ?ükrettiler. Y?nus bu hale son derece ?a??rd?. Sonra: " -Bunlar, bir kap?ya hizmet etmeden bu kem?le erdikleri halde ben onca y?ld?r yapt???m hizmetimden bir ?ey elde edemedim. ?yi ki o derg?htan ayr?lm???m! " diye dü?ündü. Ertesi gün yine ac?kt?klar?nda ikinci dervi? du? eyledi. Tekrar bir sofra ikram edildi. Yiyip i?ip ?ükrettiler ve yollar?na devam ettiler. Nihayet bir sonraki gün yemek i?in du? s?ras? Y?nus'a geldi. Her iki dervi? de: " –Haydi dervi?! S?ra sende; du? buyur! " dediler. Y?nus tel??a kap?ld?: " –Dostlar! Benim du?mla bir yaprak bile k?m?ldamaz! Ne olur beni bu i?te m?zur g?rün! Benim mertebem ?ok a?a??lardad?r. ?yle sizin gibi Hakk kat?nda sofra ikram edilecek bir kimse de?ilim ben!.." dedi. Dervi?ler itir?z etti: " –Olmaz dervi? karde?! Usulümüzü bozamay?z; haydi du? buyur! " dediler. Ne s?ylese dervi? arkada?lar?n? r?z? edemeyece?ini anlayan dertli Y?nus, ?aresiz bir ?ekilde ellerini yüce derg?ha kald?rd?: " –Ya R?b! Bu ?ciz miskin Y?nus kuluna ?u dervi?lere g?nderdi?in sofradan ikram ettin. ?imdi o sofra i?in du? ve iltic? s?ras? bana geldi. Sen benim günahlar?ma bakmay?p lütfunla muamele buyur; beni mahc?p eyleme Allah'?m! Onlar kimin hürmetine sana du? edip lütfa n?il oldularsa, ben de o has kulun hürmetine sana niy?z eyliyorum!. ." diye i?li i?li yalvard?.

Ellerini henüz yüzüne sürmü?tü ki, kendilerine g?yet müzeyyen on ki?ilik büyük bir sofra ikr?m edildi. Hem Y?nus ?a??rd?, hem de arkada?lar?. Sordular: " –Hey, dervi? karde?! Hani sen du? bilmezdin! S?yle bakal?m; nas?l bir du? ettin ki, Cen?b-? All?h b?ylesine bir ikr?m g?nderdi? " ?a?k?n ve dertli Y?nus, ??hid oldu?u durum kar??s?nda ir?desizle?ti. Hi?bir ?ey s?yleyemedi. Bu h?l, kendisine bir muamm? oldu. Bu m?nev? s?rr? henüz ??zemedi?i i?in ?nce arkada?lar?ndan ?z?h istedi: " –Evvela siz s?yleyin dervi?ler! Sizler nas?l du? ettiniz? " dedi. Onlar da: " –Dervi? karde?! Bizler Taptuk Emre Hazretleri'nin kap?s?nda k?rk y?ld?r dillere destan bir ?ekilde sad?kat ve ihl?sla hizmet eyleyen Dervi? Y?nus'un yüzü suyu hürmetine du? ve niy?z eyledik. " dediler. Bu ger?e?i duyan Y?nus, m?nev? bir ?okla irkilerek g?nlünün derinliklerinden kopan bir " Eyvah! " fery?d? ile yerinden f?rlad?. ?nündeki sofradan tek bir lokma bile almadandi?er iki dervi?e ved? ederek onlar?n hayret nazarlar? aras?nda gerisin geriye d?ndü. Eve D?nü? " Bizim Y?nus "?eyhinin h?nesine var?p kap?y? t?klatt?. Hazret-i Pir'in han?m? ??kt?. Y?nus'u kar??s?nda g?ren v?lide han?m, ona: ?" –Evlad?m! Ni?in b?yle yapt?n? Hocan? incittin. " dedi. Sonra da Y?nus'un ned?metle ?slanm?? g?zlerine ve boynu büyük haline bakarak: " –O?lum! Taptuk Hazretleri birazdan d??ar? ??kacaklar. Bu e?ikte bekle! Aya?? sana tak?l?nca: Bu kimdir? diye sorar. Ben de: ' -Y?nus efendim! ' derim. ??yet: Hangi Y?nus? derse, anla ki seni g?nlünden ??karm??t?r. O zaman durmay?p gidersin. E?er: Bizim Y?nus mu? derse, bil ki seni affetmi?tir. " dedi.

Dertli Y?nus, bütün r?hunu saran bir ned?metle ba??n? e?i?e koydu. Beklemeye ba?lad?. Birazdan Taptuk Emre Hazretleri kap?da g?ründü. Z?hiri g?zleri a'm?, kalbi ise güne? gibiydi. Aya?? Y?nus'un ba??na de?ince: " –Bu kimdir? " dedi.Han?m?: ?Bir ?n sük?t eyleyen Hazret-i Pir, ?nünde tedirgin bir vaziyette g?zya?? d?ken Y?nus'un h?lini kalben tem??? ederek tebessümle: " –Bizim Y?nus mu? " dedi. Ard?ndan m?nid?r bir ?ekilde konu?tu: " –Y?nus, evl?d?m! Bir meyvenin olgunla?t???n? kendisi bilemez. Onu ancak bah??van bilir. Bunun gibi bir talebenin kem?lini de en iyi hocas? bilir, fakat gayretlerine devam etmesi ve kendisinde bir varl?k hissetmemesi i?in belli bir mertebeye kadar ondan hak?kati gizleyerek onu daha ilerlere g?türür! " dedi. Y?nus'un ?iir S?ylemesi Talebesi Y?nus Emre'yi daha bir?ok m?nev? merhalelerden ge?iren Taptuk Emre Hazretleri, mür?dleriyle sohbet eyledi?i bir gün ona: " –Evl?d?m Y?nus! Bize hikmetli bir ?iir s?yle! " dedi. B?yle bir emirle ilk defa kar??la?an Y?nus Emre ?a??rd?: " –Hocam! Ben ilahi s?ylemeyi bilmem! " muk?belesinde bulundu. Taptuk Hazretleri tekrar: " –Haydi Y?nus, bize bir ?iir s?yle! " dedi. Y?nus Emre o ?na kadar hi? ?iir terennümünde bulunmam??t?. ?eyhinin emrini nas?l yerine getirece?ini derin derin dü?ünürken bir anda dili ??züldü, g?nlünde mevcud sük?t ve sük?n h?lindeki hikmet dery?s? tu?y?n etti ve kelimelerin muhtev?s?na ?iir halinde akmaya ba?lad?:

A?k?n ald? benden beni, bana seni gerek seni Ben yanar?m dün ü günü, bana seni gerek seni Ne varl??a sevinirim, ne yoklu?a yerinirim A?k?n ile avunurum, bana seni gerek seni S?f?lere sohbet gerek, ?h?lere ahret gerek Mecn?nlara Leyli gerek, bana seni gerek seni Y?nus'durur benim ad?m, gün geldik?e artar odum ?ki cih?nda maks?dum, bana seni gerek seni Hazret-i Y?nus, der?nundaki bu All?h muhabbetinin di?er bir tez?hürü olarak Hazret-i Peygamber -sallall?hü aleyhi ve selem-'in a?k?yla da yan?p tutu?mu?tu. Bunu da ??yle dile getirdi: A?k?n ile a??klar, yans?n ya Ras?lall?h! ??ip a?k?n ?erab?n, kans?n ya Ras?lall?h! ?ol seni sevenlere, k?l ?ef?at anlara, Mü'min olan tenlere cans?n ya Ras?lall?h! A??k?m ol dild?re, bülbülem ?ol gülz?re, Seni sevmeyen n?re yans?n ya Ras?lall?h! Bundan sonra Y?nus Emre'nin g?nül ikl?minden o me?h?r sehl-i mümten? tarz?ndaki e?siz terennümler ardarda s?d?r oldu.

Y?nus Emre, devrinde cerey?n eden, insanlar?n birbiriyle nefs?n? müc?delesindeki as?l sebebin a?ks?zl?k ve bunun net?cesi olarak da muhabbet eksikli?i ve duygusuzluk oldu?unu g?rmü?tü. B?ylece o bu eksi?i gidermek i?in te's?ri zaman?m?za kadar devam eden kuvvetli bir nefha (nefes) halinde Anadolu topra?? üzerinde esti ve Rumeli'den Orta Asya'ya kadar her yang?n yerinde yeniden bir ne?v u nem? bereketi h?s?l eden mümbit ya?mur bulutlar? gibi feyizli bir vaz?fe ?f? etti. O, kendisinin a?k, vecd ve isti?r?k h?linde yan???n? ?u ?ekilde arz eder: Ben yürürüm y?ne y?ne a?k boyad? beni k?ne, Ne ?kilem ne d?v?ne; gel g?r beni a?k n'eyledi? Gah eserim yeller gibi, gah tozar?m yollar gibi, Gah ?a?lar?m seller gibi, gel g?r beni a?k n'eyledi? A?k yoluna girenlere ?u ?ekilde hit?p eder Y?nus: Can?n? a?k yoluna, vermeyen ???k m?d?r? Cehd eyleyüp ol dosta ermeyen ???k m?d?r? Nefs arzusundan ge?üp, a?k kadehinden i?üp, Sohbetlerde ba? ?atup durmayan ???k m?d?r? Y?nus imdi ol dostun cef?s?na sabreyle, Yüre?ine a?k odun urmayan ???k m?d?r? Y?nus Emre, a?ks?z bir g?nlün kurulu?unu terennüm eder: ??itin ey y?renler, a?k bir güne?e benzer. A?k? olmayan g?nül, misali ta?a benzer!

Y?nus Emre Hazretleri, bu terennümleriyle insanlar? dü?ünmeye, duymaya ve bilhassa kendilerini muh?sebe etmeye sevk etti. O, r?h?n? bir dille insan?n g?nlündeki m?nev? enerjiyi bütünüyle harekete ge?irmesini bildi. Neticede ac?lar? tada, bala ?eviren bir m?nev?yat kahraman? oldu. ?ünkü o ballar bal?n? bulmu?tu: Canlar c?n?n? buldum; bu can?m ya?ma olsun! Ass? ziyandan ge?tim; dükkan?m ya?ma olsun! Varl?k ?ün sefer k?ld?, dost andan bize geldi V?r?n g?nül n?r doldu; cih?n?m ya?ma olsun! Ballar bal?n? bulan Y?nus, g?nlüne hit?p sadedinde herkesi bu m?nev? l?tfun bah?edildi?i dost kap?s?na, yani Rabbe davet etmeye ba?lad?: Gel gidelim c?n durmadan, s?ret terkini urmadan, Araya dü?man girmeden, gel dosta gidelim g?nül ?lüm haberi gelmeden, ecel yakam?z almadan, Azr?il hamle k?lmadan, gel dosta gidelim g?nül! Ger?ek erene varal?m, Hakk'?n haberin soral?m, Y?nus Emre'yi alal?m, gel dosta gidelim g?nül! Hakiki ilim mektepte ve medresede al?nan bilgiler de?ildir. Onlar hakiki ilme ancak birer vas?ta olabilirler. Hakiki ilim, kainat?n esrarl? bir kitap haline gelip g?nülde okunmas?d?r. Bunun dershanesi de, muhabbet ve a?kt?r.

Bunun i?indir ki Y?nus Emre Hazretleri, ilmi g?ye edinmedi. Onu ancak bir vas?ta olarak kulland?. Onun bu hus?staki if?deleri, ayr? bir m?n? ve s?r ile doludur: ?lim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendin bilmezsin, bu nice okumakt?r? Okumaktan m?n? ne, ki?i Hakk'? bilmektir, ?ün okudun bilmezsin, ha bir kuru emektir! Yigirmi dokuz hece, okursun u?tan uca, Sen elif dersin hoca, m?n?s? ne demektir? Y?nus, bir g?nle girmenin ehemmiyetinin idrakindedir: Y?nus Emre der hoca, gerekse var bin hacca, Hepisinden iyice, bir g?nüle girmektir! O, m?rifetull?h kit?b?n? okumu?tur: ?limler kitap düzer, karay? aka yazar, G?nüllerde yaz?l?r, bu kit?b?n s?resi Ya?anmaktan uzak g?fil?ne bir ilim tahs?l?ni kabul etmez: Dosttur bizi okuyan, üstümüzde ?ak?yan ?imdi ü? bu?uk okuyan derin dan??man olur,

Y?nus, zühdü, yani dünyaya müsta?n? kalma tavr?n? ??yle if?de eder: Ba??nda akl? olan ücrete amel itmez, H?r?lere aldanmaz, g?z ile ka?tan ge?er! ?riflere bu dünya, hayal ü dü? gibidir Kendisini sana veren hayal ü dü?ten ge?er! Y?nus Emre, yazm?? oldu?u ?iirlerinde bu ?leme ?it günü birlik mevz?lara pek fazla yer vermemi?tir. O, be?erin kader yolu üzerinde oturarak All?h'a ?man, mün?c?t, dini meseleler, kabir, ?mrün f?nili?i, a?kull?h, nas?hatler ve yüce g?ye gibi ulv? hususlar? dile getirmi?tir. O, her yerde, her ?eyde ve her nefeste All?h'?n zikrini duymu?, nice dilsiz zannedilen varl?klar?n harfsiz ve kelimesiz s?yleye geldikleri ulv? ve l?h?t? sad?lar? i?iterek terennümlerde bulunmu?tur. O: " Dünyada garip bir yolcu gibi ol! " hadis-i ?erifine imtis?l eden garip bir dervi?tir. Der ki: Acep ?u yerde var m'ola ??yle garip bencileyin? Ba?r? ba?l?, g?zü ya?l? ??yle garip bencileyin? Bir garip ?lmü? diyeler ü? günden sonra duyalar, So?uk su ile yuyalar ??yle garip bencileyin!.. Hey Emrem Y?nus b???re, bulunmaz derdine ?are, Var imdi gez ?ardan ?ara ??yle garip bencileyin!.. O, bu dünya hapish?nesinde ya?anan gurbet h?lini ve bu h?l dolay?s?yla kar??la?t??? nice elem ve keder tecell?lerini, hus?siyle Hüsn-i Mutlak'dan ayr?l???n? bülbüle sitem ile

??yle if?de eder: Sen bunda gar?b mi kald?n, ni?in a?lars?n ey bülbül? Yorulup iz mi yan?ld?n, ni?in a?lars?n ey bülbül? Karl? da?lar m? a?t?n, derin ?rmaklar m? ge?tin? Y?rinden ayr? m? dü?tün, ni?in a?lars?n ey bülbül? Bir ba?ka ?iirinde de bu gurbet ?leminde herkesin irf?n ve esr?r-? il?h? ikl?mine giremedi?ini if?de sadedinde m?nev?yat yolculu?undaki yaln?zl???n? ve ancak y?r ile mütesell? oldu?unu s?yler: Ben bir aceb ile geldim, kimse h?lim bilmez benim! Ben s?ylerim ben dinlerim, kimse dilim bilmez benim! Benim dilim ku? dilidir, benim ilim dost ilidir, Ben bülbülüm dost gülümdür, bilin gülüm solmaz benim! Varl???n aldatmacas?ndan kurtulan Y?nus Emre Hazretleri, mal ve mülke, onlara esir olurcas?na dü?kün insanlar? ne güzel ?k?z eder: Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi? Mal da yalan mülk de yalan; var biraz da sen oyalan! Hayat?n k?sal???n? da bir beyitte hul?sa eder: Ana rahminden geldik pazara; Bir kefen ald?k d?ndük mezara!..

Ayr?ca bu aldan?? mek?n?na konup g??enlerin halini ise ne güzel aksettirir: Yalanc? düny?ya konup g??enler, Ne s?ylerler ne bir haber verirler!.. ?zerinde türlü otlar bitenler, Ne s?ylerler ne bir haber verirler!.. Kiminin ba??nda biter a?a?lar, Kiminin ba??nda sarar?r otlar, Kimi m?s?m, kimi güzel yi?itler Ne s?ylerler ne bir haber verirler!.. Topra?a gark olmu? n?zik tenleri, S?ylemeden kalm?? tatl? dilleri, Gelin du?dan unutman bunlar? Ne s?ylerler ne bir haber verirler!.. Kimisi d?rdünde, kimi be?inde, Kimisinin t?c? yoktur ba??nda, Kimi alt?, kimi yedi ya??nda, Ne s?ylerler ne bir haber verirler!.. Kimisi bezirg?n, kimisi hoca, Ecel ?erbetini i?mek de gü? a! Kimi ak sakall?, kimi p?r koca Ne s?ylerler ne bir haber verirler!.. Y?nus der ki g?r takd?rin i?leri D?külmü?tür kirpikleri ka?lar? Ba?lar? ucunda hece ta?lar? Ne s?ylerler ne bir haber verirler!..

Y?nus Emre Hazretleri, bir " sehl-i mümten? " (imkans?z derecede gü? olan kolay s?yleyi?) ?eklinde terennüm etti?i ?iirleriyle tefekkür ve tahassüs derinli?i bak?m?ndan halk?n r?hunu as?rlarca beslemi? feyyaz bir menb?d?r. U?suz bucaks?n bir dery?d?r. ?nsan onun ?iirlerini duydu?u zaman ilk anda: " –Ne kadar basit! Elbette ben de b?yle bir ?iir s?yleyebilirim! " gibi bir hisse kap?l?r. L?kin o kadar derin bir fikri b?ylesine basit?e if?de etmek, her kula müyesser olabilecek bir k?biliyet de?ildir. Mesel?: Ete kemi?e büründüm Y?nus diye g?ründüm! if?desi buna güzel bir mis?ldir ki, bu kü?ücük cümle tasavvufu ba?tan ba?a hul?sa etmektedir. Y?nus Emre'nin ?r??d Vazifesi Y?nus " Feyiz alamad?m " diye ?eyhinden ka?t?ktan sonra, kar??la?t??? dervi?lerle ba??ndan ge?en macera üzerine kendi mertebesini anlam??, ?eyhinin büyüklü?ünü tasdik ederek dergaha d?nmü? ve e?i?e yatarak kendisini affettirmi?ti. Fakat, Tapduk Emre Hazretleri: " Mertebeni ??rendin, art?k burada duramazs?n. ?s?m? att???m yere gider, orada insanlar? ir??d edersin. " der. Riv?yete g?re Y?nus, tam be? y?l hocas?n?n ?s?s?n? arar ve onu Karaman'da bulur. (Halk Rivayeti)

Mevlana demi? ki: "?lahi menzillerden her hangisine vard?ysam bir Türkmen kocas?n?n izini ?nümde buldum ve onu ge?emedim." Bundan muradlar? Y?nus Emre'dir. (K?stendilli Süleyman Efendinin Bahr-ül-vilaye'sinde).Y?nus Emre, devrinde cerey?n eden, insanlar?n birbiriyle nefs?n? müc?delesindeki as?l sebebin a?ks?zl?k ve bunun net?cesi olarak da muhabbet eksikli?i ve duygusuzluk oldu?unu g?rmü?tü. B?ylece o bu eksi?i gidermek i?in, te's?ri zaman?m?za kadar devam eden, kuvvetli bir nefha (nefes) halinde Anadolu topra?? üzerinde esti ve Rumeli'den Orta Asya'ya kadar her yang?n yerinde yeniden bir ne?v u nem? bereketi h?s?l eden mümbit ya?mur bulutlar? gibi feyizli bir vaz?fe ?f? etti. Y?nus Emre Hazretleri, bu terennümleriyle insanlar? dü?ünmeye, duymaya ve bilhassa kendilerini muh?sebe etmeye sevk etti. O, r?h?n? bir dille insan?n g?nlündeki m?nev? enerjiyi bütünüyle harekete ge?irmesini bildi. Neticede ac?lar? tada, bala ?eviren bir m?nev?yat kahraman? oldu. ?ünkü o ballar bal?n? bulmu?tu: Canlar c?n?n? buldum; bu can?m ya?ma olsun! Ass? ziyandan ge?tim; dükkan?m ya?ma olsun! Varl?k ?ün sefer k?ld?, dost andan bize geldi V?r?n g?nül n?r doldu; cih?n?m ya?ma olsun! Gel gidelim c?n durmadan, s?ret terkini urmadan, Araya dü?man girmeden, gel dosta gidelim g?nül ?lüm haberi gelmeden, ecel yakam?z almadan, Azr?il hamle k?lmadan, gel dosta gidelim g?nül! Ger?ek erene varal?m, Hakk'?n haberin soral?m, Y?nus Emre'yi alal?m, gel dosta gidelim g?nül!

Y?nus yollar?n tozuna topra??na bulanarak yüzlerini se?meye, g?nüllerini g?rmeye ?al??t??? insanlara ?hiretin, as?l vatan?n kokusunu ta??d?. ?nsan? f?n? bir varl?k olarak ??üten dünya de?irmeninden kurtararak, en ulv? makama yükseltmek i?in yola ??km??t?. Bu ulv? makama ula?man?n ilk ?art?; bu dünyan?n gurbet, insan?n da bu dünyada gar?b oldu?unu bilmesi, dünyay? avu?lamaya ve onu zimmetine ge?irmeye ?al??mamas?d?r. ?mür at?lmaya haz?r, gerilmi? bir ok gibi her an yay?ndan at?lmaya f?rlamaya haz?rd?r. Onu geri ?evirmek, ona engel olmak mümkün de?ildir. Oku yay?ndan f?rlam?? kabul etmek gerekir. Senin ?mrün ok gibi yay i?inde dopdolu Dolmu? oka ne durmak ha sen ?n? att?n tut Yorulmad?, usanmad?, b?kmad? Y?nus. Yollar hep a??k, hep düz de?ildi, ?ok ini? – ??k??lar, ?ok yoku?lar ?ok k?vr?mlar vard?. Yolunu kesen ?ok oldu. Kar??s?na dikilip su?l eden, hesap soran ?ok oldu. Fakat o yolunu yol bildi. Niyetinden sapmad?, ta?lara ald?rmad?. ?s?n?n pe?inden se?irt demi?ti üst?d?, o da gün be gün ya??n?n ilerlemesine, kimsesizli?ine, evsiz yurtsuzlu?una, tak?tinin kesilmesine, dizinin ba??n?n ??zülmesine ald?r?? etmeden devam etti yoluna. Y?nus hangi yolu se?mi? olursa olsun, herkes i?in de?i?meyecek do?rular? daha a??k ve anla??l?r bir ?ekilde s?yledi: ?al??, kazan ye, yedir Bir g?nül ele ge?ir Yüz k?beden ye?rektir Bir g?nül ziyareti Y?nus ruhu terbiye etmeyen, ahl?k? güzelle?tirmeyen, insan? iyili?e sevk etmeyen, a?ks?z – ?evksiz yap?lan z?hir? ibadetlerin anlams?zl???n? ?srarla anlat?yordu:

Bir kez g?nül y?kt?n ise bu k?ld???n namaz de?il Yetmi? iki millet dah? elin yüzün yumaz de?il Er odur ki al?ak dura, ay?k odur yola vara G?z odur ki Hakk'? g?re, gündüz g?ren g?z de?il Bundan rahats?z olup Y?nus'un ibadetleri haf?fe ald??? zann?na kap?l?p, s?zlerini ta'n edenler oldu. Y?nus i?in n?m pe?inde de?ildi, bu sebeple ad?n?n iyi veya k?tü an?lmas? fark etmiyordu. Onun i?in ?nemli olan anlatt??? d?v?n?n do?ru anla??lmas?yd?. Bundan dolay? bas?ret ve fir?setle hareket ediyordu. Y?nus Emre'nin Vef?t? Y?nus Emre'nin nerede ?ldü?ü ve mezar?n?n nerede oldu?u da kesin olarak bilinmemektedir. Y?nus'un mezar? oldu?u s?ylenen epeyce yer vard?r.Kula (Manisa), Sar?k?y (Eski?ehir) , Karaman , Bursa, ?ayk?y (Afyon- Sand?kl?) , Tuzcu (Erzurum), Ke?iborlu (Isparta), Uluborlu (Isparta), Aksaray, ?nye(Ordu), Sivas, Tire (?zmir), K?r?ehir, Bolu ve daha ba?ka yerlerde Y?nus'un yatt??? ileri sürülen mezarlar bulunmaktad?r. Hi? ?üphesiz, bunlar kabir (mezar) de?il, birer makamd?r. Tük halk? yer yer, ?ok sevdi?i Y?nus i?in makamlar meydana getirmi?tir. Y?nus emre'nin nerede ya?ad??? ve nerede yatt??? hususundaki münaka?alar devam etmektedir. ?ünkü Y?nus Emre ayar?ndaki ?ok büyük ?ahsiyetler, ?u veya bu ?ehrin veya b?lgenin de?il, bütün Türkiye'nin, hatta bütün Türk dünyas?n?n kendine m?l etti?i ?ahsiyetlerdir. Yatt?klar? yer ise, bütünüyle Türk milletinin kalbidir.? Y?nus Emre'nin nereli oldu?u nerede tahsil g?rdü?ü, nerelerde bulundu?u, nas?l ya?ad??? hususlar?nda elde kesin bilgi yoktur. Ballar bal?n? bulan Y?nus, g?nlüne hit?p sadedinde herkesi bu m?nev? l?tfun bah?edildi?i dost kap?s?na, yani Rabbe davet etmeye ba?lad?:" –Y?nus! " dedi., tekrar haber yollad?:

Can AKIN Düsseldorf ?A?R VE FOTO?RAF SANAT?ISI Mr _ canakin @ yahoo . co . uk Mr _ canakin @ hotmail .com TIKLAYINIZ… http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=13072&ItemIndex=0 Dr. Rahmi Oruc Güvenc , Emre Ba?aran , Hande Odaba? , Serap ?el ik, Gonca Ramo?lu , Can Ak?n , Yusuf Demirel , Uygar Acar , Aniol Gonzales Alfonso , Ivonne Ehrbar , Margarete Hetzer , Andrea Güvenc , Philippe Schoch , Ornella

狠狠撸

CAN AKIN TUMATA ILE Kula Yunus Emre

More Related Content

CAN AKIN TUMATA ILE Kula Yunus Emre