2. KOZMETIK NEDIR ?
Kozmetik “cosmeticus” kelimesi düzenli /tertipli
anlamına gelmektedir. Yunancada “kosmos” ise,
süs eĢyası demektir.
3.
Kozmetik Kullanan kimseyi güzel göstermek için
hazırlanan maddeler. Cildi temizler ve rengini
değiĢtirirse de, herhangi bir tedavi gayesi
gütmezler.
4. CILT BAKıMı OLGUSUNUN GELIŞIMI
Cilt bakımı olgusu insanlık tarihi kadar eski bir
oluĢum. Temel olarak temiz, iyi ve güzel görünmeyi
hedefler. YaĢamın her alanında kozmetik etkisi
vardır. Bilinen baĢlangıç noktası hindistan, eski
mısır ve yunan ilk çağına kadar dayanır evrensel
güzelliğe ulaĢma mitiyle baĢlayan bir yolculuktur.
5. Günümüzde kozmetik denildiğinde ilk akla gelen
konumuzu oluĢturan kiĢisel bakım ürünleri, vücut ve
cilt bakım ürünleridir.
6. TÜRKIYE’ DE CILT BAKıM ÜRÜNLERININ GELIŞIMI
Sektörde bilimsel anlamda faaliyet 1900’lü yıllarda
Osmanlı Devletinin son döneminde özellikle
yurtdıĢında eczacılık ve kimya eğitimi gören
giriĢimci kiĢilerin Türkiye’de eczacılık
faaliyetlerinin yanı sıra kendi ürettikleri el ve cilt
bakım kremlerini piyasaya sürmeleriyle baĢlamıĢtır.
7. ÜRETIM
Türkiye’de sektör 1990’lı yıllarda baĢlayan
büyümesini 1994 krizi dıĢında olarak kesintisiz
olarak sürdürmüĢ, 1999’da Düzce depremi, 2000
yılında Rusya ekonomik krizi ve Asya-Pasifik
kuĢağındaki ekonomik durgunluk sonucu sıkıntılar
yaĢamıĢ, 2001 krizinin etkisiyle de 1998 öncesi
seviyelere gerilemiĢtir.
8. Sonraki dönemlerde alınan tedbirler sonucu
ekonomik kırılganlığın azalmasıyla sektör
canlanmıĢtır,kriz nedeniyle maliyetlerini kısan
sanayi ihracat pazarlarını daha geniĢleterek
yurtdıĢında da durumunu sağlamlaĢtırmaya
çalıĢmıĢtır.
Son krize ise bilinçlenen ve cilt bakımına önem
veren kitlenin artmasıyla firmalar adına önemli bir
engel oluĢmamıĢtır.
10. MALIYETLER
Kozmetik sektörü çok ve farklı ürün kategorilerinden
oluĢmakta olup bunların her biri için ayrı bir maliyet
yapısından bahsetmek mümkündür. Öyle ki
bunların arasında yapısında iĢçilik ve üretim girdileri
son derece önemsiz seviyelerde kalan yüksek
teknoloji ürünleri olduğu gibi iĢçilik ve enerji
kullanımının ağırlık kazandığı baĢka ürünler de
sayılabilir. Yine benzer bir Ģekilde farklı ürünlerin
satıĢı ve pazarlanması için çok farklı pazarlama
teknikleri ve satıĢ kanalları kullanılabilmektedir.
11. MEVCUT DURUM
Türkiye'de kozmetik ve bunun altında cilt bakım
ürünleri sektörü son 10 yılda hızlı bir geliĢme ve
büyüme kaydetti.
Özellikle genç nüfusun kiĢisel bakım ürünlerine
yönelmesi (kiĢisel bakım ürünü kullananların yüzde
47'si 18 - 34 yaĢ grubunda), önceki yıllara göre bu
ürünlere olan talebi artırdı.
Pazarın yıllık büyümesi ise yüzde 15 - 20 arasında
bulunuyor. Türkiye'de kozmetik pazarının yüzde
70'i ithal, yüzde 30'u yerli ürünlerden oluĢuyor.
12. Türkiye'de kiĢisel bakım pazarının büyüklüğünün
geçen yıl 2,5 milyar liraya ulaĢmıĢtır.KiĢisel bakım
sektörü Türkiye'de Ģu anda bebekliğini
yaĢamaktadr.
KiĢisel bakım sektörü Türkiye’ den; Fransa'da
10, Almanya'da 9, Ġngiltere'de ise 8 kat daha büyük
bir sektör olmuĢtur..
Türkiye'deki kiĢisel bakım pazarının 2010 yılında ki
2,5 milyar liraya ulaĢan değerinin 745 milyon lirasını
cilt bakım ürünleri pazarı oluĢturuyor. Cilt bakım
ürünleri pazarı 3 kategoriye ayrılıyor. Türkiye'de
pazarın yüzde 65'ini cilt temizlik ürünleri, yüzde
18'ini el ve vücut bakımı ürünleri ve yüzde 17'sini de
yüz bakım ürünleri oluĢturuyor. Pazar ise yıllar
bazında büyüyor.
13. El ve vücut bakımında Batı Avrupa'da tüketim %
34, genel olarak ise Türkiye'nin 15 katı bir
büyüklükte.Bu durumda sektörün Türkiye'de ki
geliĢimi daha uzun süre devam edecektir. Saç
bakımında kiĢi baĢına tüketim Ġngiltere'de
Türkiye'nin 5 katı, Arjantin'de ise 14 katı tüketim
vardır.
14. Türkiye büyüklüğü 127 milyon lira olan el ve vücut
bakım ürünleri pazarının, format olarak
losyonlar, kremler ve yağlardan oluĢmaktadır. El ve
vücut bakım ürünleri pazarından en büyük payı
yüzde 75 ile krem formatının alırken,losyonların
yüzde 15 pay almaktadır.
15. ERKEK KATEGORISINDE SEKTÖR BÜYÜYOR
2008 yılında dünyada erkek bakım pazarının 10
milyar 685 milyon avroya, Türkiye'de ise 63 milyon
avro hacmine ulaĢmıĢtır.
Dünyadaki ve Türkiye'deki büyüme oranları
kıyaslandığında erkek kozmetik pazarının yüzde
4'lük oranda büyüdüğünü belirtebiliriz.
16. FIRMALAR
Türkiye’de pazarın büyük bir çoğunluğu
yabancıların elinde olmasına rağmen,yerel
firmalarda da dünya çapında marka haline gelme
çabası içinde olanlar bulunmaktadır.
17.
Türkiye kozmetik sektöründe faaliyet gösteren
yabancı sermaye firmalarından öne gelenleri
Procter &Gamble, Henkel, Colgate Palmolive ve
Unilever’dir.
Ayrıca, sektörde geniĢ üretim kapasitesine sahip
birçok yerel üretici vardır.
Bunlardan bazıları; Evyap, Eczacıbası, Hunca
Kozmetik, Canan Kozmetik, Kopas
Kozmetik, Aromel Kozmetik, Kurtsan ilaçları ve Ataç
Kozmetik’tir.
18. CILT BAKıMıNDAKI YENI GELIŞMELER
Kozmetik Yönetmeliği’nde yapılan son değiĢiklikler,
kozmetik ürünlerinin ve bu konu baĢlığı altında cilt
bakım ürünlerinin içeriğini açık ve Ģeffaf hale
getirmiĢtir. Ancak içerik maddeleriyle ilgili bilgiler
(INCI), preparat seçiminde yeterince dikkate
alınmamaktadır.
19. GENEL TÜKETICI GRUPLARıNı ANALIZI
15-20 yaĢ arasında genç bir bayanlar, yağlı ciltlere
uygun bir cilt bakım kremi kullanmaları gerekebilir.
Pazardaki en büyük tüketici grubunu 25-45 yaĢ
arasındaki kadınlar oluĢtururlar. Bunun yanı sıra
günümüzde erkek cilt bakım sektörü de hızla
geliĢme göstermektedir.
20. TÜRKIYE’DE GELIŞMELER
Türkiye'nin kozmetik, kiĢisel bakım ve cilt bakım
ihracatını sürekli yükselen bir ivme sergilemektedir .
2000 yılında 61 milyon dolar olan sektörün
ihracatının 2009 yılından sonra 378 milyon
dolardan büyük değerlere doğru yükselme
göstermiĢtir.
AB üyeliğine aday bir ülke olarak, üniversal
standartların uygulanmasının önemli olmaktadır.
21. ÜRÜN STANDARTLARı
Türk kozmetik ve kiĢisel bakım ürünleri endüstrisi
kalite bakımından dünya standartlarında üretim
yapma kapasite ve teknik becerisine sahiptir. Birçok
firma ISO 9000 Kalite Sistem Sertifikaları ve ISO
14001 sertifikası almıĢlardır.
Türk kozmetik ve kiĢisel bakım ürünleri üreticileri
çevre konusunda en son uluslar arası ve ulusal
geliĢmeleri de yakından takip etmektedir.
22. KOZMETIK YASASı VE ETKILERI
Kozmetik ürünlerinin topluma daha güvenli ve kaliteli biçimde
ulaĢması yönünde değiĢiklik öngören Kanun Tasarısı Meclis
Genel Kurulu'nda 25.03.2005’ te kabul edilmiĢtir.
Kanunla, kozmetik ürünlerinin üretim, ithal ve piyasaya
sunumunda önceden izin alınması yöntemi kaldırılmıĢtır.
Kozmetik ürününün piyasa ilk sunumundan önce Sağlık
Bakanlığına bildirimde bulunulacaktır.
Kozmetik ürünlerinin üretim yerleri ile piyasa denetimi ve
gözetimi de Sağlık Bakanlığınca yapılacak.
Yükümlülüklerine uymayan üreticilere, 10 bin ila 50 bin Yeni
Türk Lirası arasında idari para cezası verilecek.
23. SEKTÖR GÖSTERGELERI
Türkiye'de kiĢisel bakım pazarı ortalama1 milyar
dolar. Pazarın yıllık büyümesi ise yüzde 15 - 20
arasındadır.
Türkiye'de kozmetik pazarının yüzde 70'i ithal,
yüzde 30'u yerli ürünlerden oluĢuyor 2001 krizinden
sonra Türkiye kozmetik sektörü 2003-2004
yıllarında yüzde 9’luk büyümeyle, 1.06 milyar
dolarlık ciroya ulaĢmıĢtır.
Sektör 2009 yılına kadar 1.42 milyar dolarlık bir
büyüklüğe ulaĢmıĢtır.
24. REKABET DURUMU
Sektör gittikçe büyüme kat eden bir hal içerisindedir
ve kozmetiğin kapsamında yer alan cilt bakım
ürünleri (örneğin; anti - aging kremler) piyasasında
oyuncu sayısı sürekli artmaktadır.ġirketler bu
nedenle rekabet güçlerini artırabilmek için
kampanya ve indirimlere odaklanmaktadır.
25. Pazarın henüz doymamıĢ olması, kozmetiğin cilt
bakımı, anti-aging ürünler segmentlerinde de
rekabetin artmasına neden olmaktadır.
Cilt bakım pazarı nüfusu hala küçük bir halde
varlığını sürdürmektedir. Bu durumu fırsat olarak
gören yeni firmalar pazara girmekte ve sektörün
geniĢlemesine neden olmaktadır.
Diğer taraftan firmalar, kullanım oranlarını artırmak
ve yeni tüketicileri pazara çekmek için
eğitim, medya, promosyon ve satıĢ noktası
aktivitelerine çok büyük yatırımlar yapılmaktadır.
26. Sonuçta bu durum en çok tüketici faydasına
olmaktadır.Rekabetin arttığı kategorilere yatırımlar
artmaktadır.
27. TÜRKIYE AÇıSıNDAN SWOT(GZFT) ANALIZI
a.Güçlü Yanları
• Tesisler modernleĢtirme yatırımlarını büyük çapta
tamamlamıĢlardır. Son on yılda sektör firmaları üretim
tesislerini modern teknolojiyle yenilemiĢlerdir.
• Sektördeki firmalar dünyadaki geliĢmeleri yakından
izlemekte, modern ve kaliteli ürün üretebilmektedir.
• Esnek üretim yapabilen küçük ve modern tesisler vardır.
• Kapasite fazlası vardır. Üretim dar boğazı yoktur.
• Yeterli mevcut, yetiĢmiĢ eleman vardır.
28. • Sektördeki firmalar en son teknolojik geliĢmeleri takip
etmektedirler.
• Türkiye’nin yaĢadığı krizler sanayiciyi verimli çalıĢmaya
zorlamıĢtır. Bu nedenle sektörümüzde de verimlilik kalıcı
alıĢkanlık haline gelmiĢtir.
• Sektördeki firmalar dünya standartlarında kaliteli ürün
üretebilmektedirler.
• Ġhracat yapabilme sayesinde ölçek ekonomisi
yakalanabilmiĢtir.
• Rekabet edebilir üretim maliyetleri yakalanmıĢtır.
• AB Mevzuatı ile uyum açısından oldukça mesafe alınmıĢtır.
• Standartlar zorunlu uygulamadan kaldırılmıĢtır.
29. b.Zayıf Yanları
• Hammadde önemli oranda ithalata dayalıdır.
• ĠĢgücü, Enerji ve su maliyeti baĢka ülkelere kıyasla
yüksektir.
• AR-GE’ ye ayrılan bütçe çok düĢüktür.
( Ar-Ge’ye daha fazla pay ayırmaları, sanayici-
üniversite iliĢkilerini geliĢtirmeleri, böylece rekabette
daha güçlü olmaları gerekmektedir.
Üniversite ve yüksek okullarda sektöre yönelik eğitimin
hemen hemen hiç verilmiyor olması, kozmetik alanında
hiçbir araĢtırmanın yapılmaması
anlamına da gelebilmektedir.
30. Türkiye’de üretim yapan uluslararası Ģirketlerin ve
bunların ortaklıklarının araĢtırma faaliyetleri ise
merkezi yapılarda yürütülüyor ve Türkiye’de
yalnızca uygulama çalıĢmaları yapılıyor.
Yerli sermayeye dayalı Ģirketler ise Ar-Ge
çalıĢmalarına önem vermektense sektördeki
uluslararası markaları izlemeyi ve know-how’larını
hammadde satıcılarından almayı tercih ediyor.
Sonuç olarak, çok az sayıda Ģirkette Ar-Ge
bölümleri bulunuyor.)
31. • KiĢi baĢına gelir çok düĢüktür, bunun sonucu
olarak da iç tüketim çok düĢüktür.
• Ekonomik yapı hala kırılganlığını bir nebze de olsa
korumaktadır.
• Ġstihdam maliyeti rakiplere göre yüksektir.
• Hammadde ithalatında yaĢanan gecikmeler ve
değer olarak hammaddenin %50 -%70’nin ithalata
dayalı olması sıkıntı yaratmaktadır.
• Bazı tip ürünlerde kayıt dıĢı üretim olasılığının
yarattığı haksız rekabet vardır.
32. •Piyasa gözetim ve denetim eksikliği, kayıt dıĢı
ekonomiyi yüreklendirmekte ve sektörü
zorlamaktadır.
• Bürokrasi ve ön müsaade gecikmeleri devam
etmektedir.
• Akredite laboratuarlar olmaması bir problemdir.
33. c.Fırsatlar
• 2001 krizi sonrasında döviz paritesi cazip hale
gelince yapılan ihracat bağlantılarını verimlilik
artıĢlarıyla sürdürmek ve geliĢtirmek imkanı vardır.
• 2001 krizinden bu yana, toplumun gelir düzeyi
yükseldikçe alım gücü ve kiĢi baĢı tüketim
artmaktadır.
• Bireylerin sosyo-ekonomik seviyesinin
yükselmesi, modern kadının, ekonomik ve sosyal
hayata katılması, kozmetik ürünlerine talebi arttıran
bir avantaj haline geliyor.
34. • 2001 krizinden sonra alınan ekonomik tedbirlerle ekonominin
kırılganlığı azalmıĢtır.
• Ekonomideki iyileĢme ve enflasyonun düĢüĢü tüketicinin
güvenini nispeten arttırmıĢtır.
• NiĢ ürünlerde KOBĠ’lerin ön plana çıkma eğilimi bu firmalara
verilen destek ve teĢviklerle güçlenmiĢtir. KOBĠ’lere sağlanan
teĢvikler önemli ve etkili seviyelere ulaĢmıĢtır.
• AB ile müzakerelerin baĢlamıĢ olması AB pazarına giriĢte
daha fazla imkânlar yaratması beklenmektedir.
• AB ülkelerinde sabun tüketiminin devam etmesine karĢılık
AB’li sabun üreticileri geleneksel üretimi terk ederek daha
karmaĢık ürünlere geçmek eğilimindedirler.
• Yüksek katma değerli ihracat imkânları yaratılmıĢtır.
35. d.Tehditler
• 2005 yılından bu yana yükselen petrol fiyatları dünya
ekonomisinde yavaĢlamaya sebep olduğundan, bu da
Türkiye ihracatının düĢmesine sebep olabilmektedir.
• Yatırım önünde engeller mevcuttur, yerli sanayici
yatırımlarını yurt dıĢına kaydırma eğilimine girmiĢtir. Yurt
içi maliyetlerin yüksekliği nedeniyle sanayicinin yurtdıĢı
yatırımlara yöneliĢi baĢlamıĢtır.
• Ar-Ge ve marka yatırımlarının azalması, fason üretime
doğru kayıĢ eğilimini hızlandırmaktadır.
• Ġstihdam maliyeti yükü iĢveren üzerinde çekingenlik
yaratmaktadır.
36. • Son yıllarda yüksek faiz /düĢük kur politikası
zorluk getirmiĢtir.
• Doların Avro karĢısında değer kaybı zaman
zaman ihracatı sıkıntıya sokmaktadır.
• Ġç ve dıĢ pazarlarda katı sabundan duĢ jeli ve sıvı
sabuna pazar kaybı yaĢanmaktadır.
• Taklit ve sahte ürünlerle mücadelenin eksikliği
nedeniyle bu yönde eğilim artıĢı vardır.
• Kayıt dıĢı ekonomi ile etkin bir mücadele henüz
yoktur. Hatta ekonominin %60’ının kayıt dıĢı olduğu
bile zaman zaman söylenebilmektedir.
37. • Kayıt dıĢı ekonomi kaçak ve taklit ürünlerin
piyasada serbestçe dolaĢımına imkân tanımakta,
haksız rekabeti azdırmaktadır.
• Kayıt dıĢı üretim ve ticarete bağlı haksız rekabetle
etkili bir mücadele baĢlatılamamıĢtır.
38. SEKTÖRDEN ÖRNEK: L’OREAL
Fransız kökenl L’oreal bundan yaklaĢık yüz yıl önce
bir kimyacı tarafından yaratıldı.
ġirket o günden bu yana oldukça hızlı bir Ģekilde
geliĢmaktedir . L’oreal her zaman kozmetik
ürünlerinde yoğunlaĢmıĢtır ve bugün de sadece
kozmetik alanında faaliyet göstermektedir.
40. TÜRK TOPLUMUNDA KOZMETIK (CILT BAKıMı
ÜRÜNLERI )TÜKETICI DAVRANıġı ÜZERINI BIR
ÇALıġMA
Amaç :Türkiye genelinde yaĢayan 18- 59 yaĢ arası
bay ve bayan kesimin kiĢisel bakım ürünlerini
kullanmaları ve çeĢitli sektörle ilgili bilgiler edinmek
için düzenlenmiĢtir.
Metaryel :Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesi 15 ilinde
yaĢan 18-59 yaĢ aralığındaki 1025 bayan ve 1025
bay olarak 2050 kiĢi tarafından cevaplandırılmıĢ bir
ankettir.(2009 yılında)
41. Sorular 3 kategoride oluĢturulmuĢtur.Toplamda 99
sorudan oluĢmaktadır.
1.KiĢisel bilgiler (14 soru)
2.Kozmetik ürün kullanımı (65 soru )
3.Kozmetik uygulamaları (20 soru)
50. SONUÇLAR
Türk toplumunun 18-59 yaĢları arasında yapılan
analizde %82’ sinin aylık bütçelerinin kozmetik
ürünlerine 40 tl altı (% 52’ sinin 20 tl altı) olduğu
belirlenmiĢtir.
Türk toplumunun % 89.85’inin 18-25 yaĢ arasında
kozmetik ürün kullanmayı tercih ettiği belirlenmiĢtir.
Türk toplumunun %35.5’inin kozmetik ürün
alıĢveriĢini parfümeriden yapmayı tercih ettiği
belirlenmiĢtir.
51. Türk toplumunun % 54.65’inin kozmetik ürün
almaya kendilerinin karar verdiği görülmektedir.
Türk toplumunun % 72.6’sının kozmetik ürün
alıĢveriĢini nakit yapmayı tercih ettiği görülmektedir.
Türk toplumunun%38.55’inin kozmetik ürün
alıĢveriĢi yaparken özel bir tercihinin olmadığı tespit
edilmiĢtir.