ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
DİLİN
TAKVASI
1
Dilin kendisi küçük fakat cürmü büyüktür.
Onun fitnesinden kurtulmak güçtür.
Çünkü köpürme olayı
büyütüp şişirme yönünden
diğer organların en kuvvetlisidir.
2
Dilin en güzel özelliği
kelimeyi tevhidi söylemesidir.
Dilin en kötü özelliği ise
Allah’a iftira atmasıdır.
3
Süfyan bin Abdullah (R.A.) haber veriyor .
Bir gün Hz. Peygamber (S.A.V.)’e sordular
Ya Resulallah en çok korkulacak şey nedir?
bize öğret ki ondan sakınalım.
4
Efendimiz Mübarek parmağıyla
dilini göstererek işte budur .
cevabını verdi.
5
Başka bir hadisinde
şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse
ya hayır konuşsun ya da sussun." Tirmizî
6
Hz. Muâz Efendimize :
Ya Resûlallah!
Biz konuştuklarımızdan
sorgulanacak mıyız?
diye sorunca
7
Allah Resûlü şöyle buyurdu:
Annen hasretine yansın ey Muâz!
İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen
ancak dillerinin ürettikleridir!
Tirmizî- İbni Mace
8
Dil, insanın dünyasını
anlamlandırdığı gibi
uhrevi hayatında kendisine
Cennet kapılarını açan,
Cehennem kapılarını kapatan
bir güçtür.
9
Efendimiz bu hakikati dile getirirken:
“Kul, Allah’ın hoşnut olduğu
bir sözü söyler,
fakat onunla Allah’ın rızasını
kazanacağı hiç aklına gelmez.
Hâlbuki Allah o söz sebebiyle,
kendisine kavuştuğu
kıyamet gününe kadar
o kimseden hoşnut olur.
10
Ve Kul, Allah’ın hoşnut olduğu
bir sözü önemsemeksizin
söyleyiverir de
Allah onun derecesini yüceltir”
müjdelerini vermiş.
11
Buna mukabil konuştuğu
şeylerin ucunun nereye
varacağını kestiremeyen
veya böyle bir hassasiyet taşımayan
kişileri de;
“Bir kul da Allah’ın gazabını gerektiren
bir söz söyler fakat
o sözün kendisini Allah gazabına
çarptıracağını düşünmez.
12
Oysa Allah, o kimseye söylediği
kötü söz sebebiyle
kendisine kavuşacağı
kıyamet gününe kadar gazap eder.
Kul, iyice düşünüp taşınmadan
bir söz söyleyiverir de
bu yüzden Cehennemin,
doğu ile batı arasından daha uzak
bir yerine düşer gider.
13
Ve “... Bir kul Allah’ın gazabını gerektiren
bir sözü hiç önemsemeksizin
söyleyiverir de
Allah onu bu sözü sebebiyle
cehennemin dibine atar“
cümleleriyle ikaz etmiş ve
insanın ağzından çıkacak sözleri
önce kalp kulağına
duyurması gerektiğini hatırlatmıştır.”
(Muvatta Kelam 5; Tirmizi züht 12; İbni mace fiten 12)
14
Dilini tutmak,
korumak
ve terbiye etmek hususunda
âlimler beş esas tavsiye etmişler;
15
1 – Boş ve Yalan konuşmamak:
2 - Vakti boşa harcamamaktır:
3 - Salih amel ve hayırlı işlerle
meşgul olmaktır.
4 - Dilini tutan
dünyanın âfetlerinden korunur.
5 - Dilin sebep olacağı âhiret âfetlerini
hatırlamak lâzımdır.
16
1 – Boş ve Yalan konuşmamak:
Hz. Peygamber (S.A.V.)
şöyle buyurmuştur:
“Ademoğlu sabah kalkınca
bütün azaları diline
şöyle uyarıda bulunurlar:
17
18
Bizim hakkımızda Allah’tan kork!
Şüphesiz biz sana bağlıyız.
Şayet sen doğru olursan
biz de doğru oluruz.
sen eğri olur, doğruluktan saparsan
biz de doğru yoldan saparız.
Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki
dilin etkisi çok büyük olduğu için
diğer organları da kendine uydurur.
Nitekim Malik bin Dinar der ki:
19
kalbinde sıkıntı,
bedeninde halsizlik,
rızkında eksiklik görürsen
Bilki! muhakkak bu hal,
zararlı,
anlamsız ve
yersiz
konuşmaların sonucudur..
20
2 - Vakti boşa harcamamaktır:
Çünkü insanın
"Allah'ı anmak,
iyiliği emir,
kötülüğü menetmek,
21
hayır ve nasihatta bulunmak,
öğrenmek ,
öğretmek ve
va'zetmek dışında"
söylediği sözler vakit kaybettirmek ve
ibadeti engellemekten başka
bir şey'a yaramamıştır.
22
Hasan bin Sinan,
yol üzerinde bir bina görmüş
orada bulunanlardan birisine
ne zaman yapıldığını sormuş ve
hemen nefsine dönmüş ey mağrur nefis,
senin için önemli olmayan şey'i
neden soruyorsun?
23
Buna harcadığın zamanı Allah'ı anmakla
geçirseydin daha iyi olmaz mıydı?
Bu hatasını afettirmek ve
nefsini terbiye etmek için
bir yıl oruç tutmuş.
24
Ne mutlu o insanlara ki
dillerini tutar,
zamanlarını sebepsiz ve
anlamsız sözlerle geçirmezler.
25Ankara- Güneş batımı
Yazıklar olsun o gafillere ki
lüzumsuz konuşmalarla
vakitlerini kaybettirir,
zararlısiyle de
kendilerini felâket çukuruna atarlar.
26
3 - Salih amel ve hayırlı işlerle
meşgul olmaktır.
îşsiz kimseler,
vakitlerinin çoğunu
hikâye söylemek,
dedikodu yapmak,
başkalarını çekiştirmek ve
fitnelere sebep olacak
konuşmalarla geçirirler.
27
Halbuki gıybet,
bir yıldırım gibidir ki
kişinin nice tâatlarını yakar yok eder.
28Halep- Çevre bölgeler
Bir gün zatlardan birine,
filan kişi senin gıybetini yapıyor derler.
29
O kâmil zata gıybet eden kimseye
bir sepet hurma gönderir ve
iyiliklerini bana armağan ettiğini duydum.
30
Ben de karşılık olarak
sana şu hurmayı gönderiyorum
diye haber salar.
31
Abdullah bin mübarek meclisinde
kendisinden gıybet yapılmasını istiyenlere
şu cevabı veriyor:
32
Eğer gıybet yapmam gerekirse
anne ve babam için yaparım.
Çünkü iyiliklerimin
onlardan başkasına
gitmesine dayanamam.
33Halep- Çevre bölgeler
Hatem Esam, bir gece hastalanır
Teheccüt namazını kılamaz.
eşi onu kınamaya başlar.
Hatem, eşine şu cevabı verir:
34Malatya – İlkbahar 2013
Bu geceyi ihya eden,
Teheccüt namazını kılan
nice kişiler vardır.
Sabah olunca içlerinden
beni çekiştirenler olacak ve
tâatlarının sevabını bana verecekler.
işte onlar benim için çalışıyorlar.
35
4 - Dilini tutan
dünyanın âfetlerinden korunur.
Bir zat şöyle demiştir :
Gevezelik etme,
değerin düşer.
Dilini tut şânın yükselir.
36Malatya – Ahmediye Minaresi
Başka bir zat şöyle der:
Dilini tut tehlikeye düşme, kınanma.
Çünkü konuşmak,
çok defa eleme, acıya sebep olur.
37Malatya – İlkbahar 2013
İbni Mübarek der ki:
Konuşmaktan dilini koru.
Çünkü dil, sahibini hızla
felâket uçurumuna sürükler.
38Malatya – İlkbahar 2013
Dil, kalbin de tercümanıdır.
Kişinin kemali,
konuşmasından anlaşılır.
39Malatya – İlkbahar 2013
îbni Muti, der ki:
İnsanın dili arslana benzer.
serbest kalınca insanları parçalar ve
felâketlere sebep olur.
40Malatya – İlkbahar 2013
nice sözler var ki sahibine içten:
beni terket yoksa
sana zararım dokunur der.
41Malatya – İlkbahar 2013
Konuşmak gümüşse
Susmak altındır.
42
5 - Dilin sebep olacağı âhiret âfetlerini
hatırlamak lâzımdır.
Haram sözler sahibini âhirette azaba sokar.
Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyuruyor:
43
Miraç gecesinde
Cehennemde bir kısım insanlar gördüm
pislik yiyorlardı.
Bunların kim olduğunu
Hz.Cebrâil (A.S.)’a sordum dedi ki:
44
Dünyada adem eti yiyenlerdir.
Yani gıybet edenlerdir.
45
Yine Hz. Peygamber (S.A.V.) buyuruyor:
Dilini, ilim ve Kur'an ehline uzatma.
Gıybet yapıp halkı yırtma,
parçalama ki âhirette Cehennem,
köpekleri de seni yırtıp parçalamasınlar..
46
gibet, kalbi bozar ve
işlemez hale getirir.
İbadeti boşa çevirir ve
ondan gelen hidayeti yok eder.
47
Söylenen sözler mubah ta olsa
lüzumsuz ve fuzulî olduğu zaman
mahzurludur.
Bu mahzurlar
dört maddede özetlenebilir:
48
1 - Kiramen kâtibin adlı yazıcı melekleri,
lüzumsuz ve hayırlı olmıyan
sözleri yazmakla uğraştırır.
Akıllı insan bundan sıkılır
boşuna konuşup onlara eziyet vermez.
49
Çünkü bu melekler,
her söyleneni yazarlar.
Nitekim Cenab-ı Hak Kur'anı Kerimde
şöyle buyurmaktadır:
50
ٍ‫ل‬ ْ‫و‬َ‫ق‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ظ‬ِ‫ف‬ْ‫ل‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬
ٌ‫د‬‫ي‬ٖ‫ت‬َ‫ع‬ ٌ‫يب‬ٖ‫ق‬َ‫ر‬ ِ‫ه‬ْ‫ي‬َ‫د‬َ‫ل‬ ‫ا‬‫َِّل‬‫ا‬
(Kaf S.A. 18)
51
İnsan hiçbir söz söylemez ki
yanında gözetliyen,
dediklerini zapteden
bir melek hazır bulunmasın.
(Kaf S.A. 18)
52
2 - Bu lüzumsuz ve manasız sözler,
fuzuli konuşmalar yazılıp
bir kitap haline getirildikten sonra
Allah'ın huzuruna götürülüyor.
53
Bu sebepten insan,
lüzumsuz konuşmadan
saçma ve yersiz sözlerden sakınsın ki
Allah'ın huzuruna götürülen
kitabından utanmasın.
54
Bir gün, saçma ve lüzumsuz konuşan
bir kişiyi dinliyen bir zat,
kendisine:
Bu konuşmaların yazılıyor
Kıyamet gününde de
Allah'ın huzuruna götürülecek.
55
Bunları söylediğine
orada pişman olacaksın.
Dikkatli ol.
Önce düşün sonra konuş ki
yarın utanmayasm demiş.
56
3 - Bu yazılanlar, kıyamet gününde,
Arasat meydanında
bütün insanların gözü önünde ve
Allah'ın huzurunda okunacaktır. 57
O zaman sen, zorluklar içinde,
aç, çıplak, ağlar halde,
Cennetten uzak,
nimetlerinden mahrum,
perişanlık ve hayret içinde
bekler durursun ve
halim nice olur diye düşünürsün.
58
Bütün bunlar o anlamsız ve
fuzuli konuşmaların sonucudur.
59Malatya – İlkbahar 2013
4 - Bu kitabın okunduktan sonra
her taraftan sana te'essüfler,
azarlamalar yağmaya başlar ve
derler ki dünyada bu kadar yaşadın
Rabbına bu saçmalarla dolu
kitabı mı armağan getirdin.
60
Bu manasız ve lüzumsuz konuşmalara
harcadığın ömrünü,
Cenab-ı Hakkın hamd-ü sena,
zikir ve şükrüne
sarfetseydin daha iyi olmaz mıydı?
61
Kur'an'ın okumasını terkettin ,
fena şeylerle vaktini geçirdin
yazıklar olsun diye
kınar dururlar.
62Malatya – İlkbahar 2013
İşte dilin dünya ve âhiretteki
bu kaygılı sonuçları üzerinde
düşünen kimiler için
bu dört esas canlı ve kuvvetli
bir öğüd olur.
63
64
ALLAH’ım
Dilimizi yalan söylemekten
İftira atmaktan
gıybet yapmaktan
boş söz söylemekten koru
Dilimizi hep senin zikrinle
meşğul eyle ALLAH’ım
65
ْ‫ين‬ِ‫آم‬
ِ ِ‫ِل‬ ُ‫د‬ْ‫م‬َ‫ح‬‫ال‬َ‫و‬
‫ين‬ِ‫م‬َ‫ل‬‫لعا‬ْ‫ا‬ ِ‫ب‬َ‫ر‬
‫ة‬َ‫ح‬ِ‫ت‬‫ا‬َ‫ف‬ْ‫ل‬‫ا‬

More Related Content

DİLİN TAKVASI

  • 2. Dilin kendisi küçük fakat cürmü büyüktür. Onun fitnesinden kurtulmak güçtür. Çünkü köpürme olayı büyütüp şişirme yönünden diğer organların en kuvvetlisidir. 2
  • 3. Dilin en güzel özelliği kelimeyi tevhidi söylemesidir. Dilin en kötü özelliği ise Allah’a iftira atmasıdır. 3
  • 4. Süfyan bin Abdullah (R.A.) haber veriyor . Bir gün Hz. Peygamber (S.A.V.)’e sordular Ya Resulallah en çok korkulacak şey nedir? bize öğret ki ondan sakınalım. 4
  • 5. Efendimiz Mübarek parmağıyla dilini göstererek işte budur . cevabını verdi. 5
  • 6. Başka bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun." Tirmizî 6
  • 7. Hz. Muâz Efendimize : Ya Resûlallah! Biz konuştuklarımızdan sorgulanacak mıyız? diye sorunca 7
  • 8. Allah Resûlü şöyle buyurdu: Annen hasretine yansın ey Muâz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen ancak dillerinin ürettikleridir! Tirmizî- İbni Mace 8
  • 9. Dil, insanın dünyasını anlamlandırdığı gibi uhrevi hayatında kendisine Cennet kapılarını açan, Cehennem kapılarını kapatan bir güçtür. 9
  • 10. Efendimiz bu hakikati dile getirirken: “Kul, Allah’ın hoşnut olduğu bir sözü söyler, fakat onunla Allah’ın rızasını kazanacağı hiç aklına gelmez. Hâlbuki Allah o söz sebebiyle, kendisine kavuştuğu kıyamet gününe kadar o kimseden hoşnut olur. 10
  • 11. Ve Kul, Allah’ın hoşnut olduğu bir sözü önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onun derecesini yüceltir” müjdelerini vermiş. 11
  • 12. Buna mukabil konuştuğu şeylerin ucunun nereye varacağını kestiremeyen veya böyle bir hassasiyet taşımayan kişileri de; “Bir kul da Allah’ın gazabını gerektiren bir söz söyler fakat o sözün kendisini Allah gazabına çarptıracağını düşünmez. 12
  • 13. Oysa Allah, o kimseye söylediği kötü söz sebebiyle kendisine kavuşacağı kıyamet gününe kadar gazap eder. Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden Cehennemin, doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider. 13
  • 14. Ve “... Bir kul Allah’ın gazabını gerektiren bir sözü hiç önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onu bu sözü sebebiyle cehennemin dibine atar“ cümleleriyle ikaz etmiş ve insanın ağzından çıkacak sözleri önce kalp kulağına duyurması gerektiğini hatırlatmıştır.” (Muvatta Kelam 5; Tirmizi züht 12; İbni mace fiten 12) 14
  • 15. Dilini tutmak, korumak ve terbiye etmek hususunda âlimler beş esas tavsiye etmişler; 15
  • 16. 1 – Boş ve Yalan konuşmamak: 2 - Vakti boşa harcamamaktır: 3 - Salih amel ve hayırlı işlerle meşgul olmaktır. 4 - Dilini tutan dünyanın âfetlerinden korunur. 5 - Dilin sebep olacağı âhiret âfetlerini hatırlamak lâzımdır. 16
  • 17. 1 – Boş ve Yalan konuşmamak: Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu sabah kalkınca bütün azaları diline şöyle uyarıda bulunurlar: 17
  • 18. 18 Bizim hakkımızda Allah’tan kork! Şüphesiz biz sana bağlıyız. Şayet sen doğru olursan biz de doğru oluruz. sen eğri olur, doğruluktan saparsan biz de doğru yoldan saparız.
  • 19. Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki dilin etkisi çok büyük olduğu için diğer organları da kendine uydurur. Nitekim Malik bin Dinar der ki: 19
  • 20. kalbinde sıkıntı, bedeninde halsizlik, rızkında eksiklik görürsen Bilki! muhakkak bu hal, zararlı, anlamsız ve yersiz konuşmaların sonucudur.. 20
  • 21. 2 - Vakti boşa harcamamaktır: Çünkü insanın "Allah'ı anmak, iyiliği emir, kötülüğü menetmek, 21
  • 22. hayır ve nasihatta bulunmak, öğrenmek , öğretmek ve va'zetmek dışında" söylediği sözler vakit kaybettirmek ve ibadeti engellemekten başka bir şey'a yaramamıştır. 22
  • 23. Hasan bin Sinan, yol üzerinde bir bina görmüş orada bulunanlardan birisine ne zaman yapıldığını sormuş ve hemen nefsine dönmüş ey mağrur nefis, senin için önemli olmayan şey'i neden soruyorsun? 23
  • 24. Buna harcadığın zamanı Allah'ı anmakla geçirseydin daha iyi olmaz mıydı? Bu hatasını afettirmek ve nefsini terbiye etmek için bir yıl oruç tutmuş. 24
  • 25. Ne mutlu o insanlara ki dillerini tutar, zamanlarını sebepsiz ve anlamsız sözlerle geçirmezler. 25Ankara- Güneş batımı
  • 26. Yazıklar olsun o gafillere ki lüzumsuz konuşmalarla vakitlerini kaybettirir, zararlısiyle de kendilerini felâket çukuruna atarlar. 26
  • 27. 3 - Salih amel ve hayırlı işlerle meşgul olmaktır. îşsiz kimseler, vakitlerinin çoğunu hikâye söylemek, dedikodu yapmak, başkalarını çekiştirmek ve fitnelere sebep olacak konuşmalarla geçirirler. 27
  • 28. Halbuki gıybet, bir yıldırım gibidir ki kişinin nice tâatlarını yakar yok eder. 28Halep- Çevre bölgeler
  • 29. Bir gün zatlardan birine, filan kişi senin gıybetini yapıyor derler. 29
  • 30. O kâmil zata gıybet eden kimseye bir sepet hurma gönderir ve iyiliklerini bana armağan ettiğini duydum. 30
  • 31. Ben de karşılık olarak sana şu hurmayı gönderiyorum diye haber salar. 31
  • 32. Abdullah bin mübarek meclisinde kendisinden gıybet yapılmasını istiyenlere şu cevabı veriyor: 32
  • 33. Eğer gıybet yapmam gerekirse anne ve babam için yaparım. Çünkü iyiliklerimin onlardan başkasına gitmesine dayanamam. 33Halep- Çevre bölgeler
  • 34. Hatem Esam, bir gece hastalanır Teheccüt namazını kılamaz. eşi onu kınamaya başlar. Hatem, eşine şu cevabı verir: 34Malatya – İlkbahar 2013
  • 35. Bu geceyi ihya eden, Teheccüt namazını kılan nice kişiler vardır. Sabah olunca içlerinden beni çekiştirenler olacak ve tâatlarının sevabını bana verecekler. işte onlar benim için çalışıyorlar. 35
  • 36. 4 - Dilini tutan dünyanın âfetlerinden korunur. Bir zat şöyle demiştir : Gevezelik etme, değerin düşer. Dilini tut şânın yükselir. 36Malatya – Ahmediye Minaresi
  • 37. Başka bir zat şöyle der: Dilini tut tehlikeye düşme, kınanma. Çünkü konuşmak, çok defa eleme, acıya sebep olur. 37Malatya – İlkbahar 2013
  • 38. İbni Mübarek der ki: Konuşmaktan dilini koru. Çünkü dil, sahibini hızla felâket uçurumuna sürükler. 38Malatya – İlkbahar 2013
  • 39. Dil, kalbin de tercümanıdır. Kişinin kemali, konuşmasından anlaşılır. 39Malatya – İlkbahar 2013
  • 40. îbni Muti, der ki: İnsanın dili arslana benzer. serbest kalınca insanları parçalar ve felâketlere sebep olur. 40Malatya – İlkbahar 2013
  • 41. nice sözler var ki sahibine içten: beni terket yoksa sana zararım dokunur der. 41Malatya – İlkbahar 2013
  • 43. 5 - Dilin sebep olacağı âhiret âfetlerini hatırlamak lâzımdır. Haram sözler sahibini âhirette azaba sokar. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyuruyor: 43
  • 44. Miraç gecesinde Cehennemde bir kısım insanlar gördüm pislik yiyorlardı. Bunların kim olduğunu Hz.Cebrâil (A.S.)’a sordum dedi ki: 44
  • 45. Dünyada adem eti yiyenlerdir. Yani gıybet edenlerdir. 45
  • 46. Yine Hz. Peygamber (S.A.V.) buyuruyor: Dilini, ilim ve Kur'an ehline uzatma. Gıybet yapıp halkı yırtma, parçalama ki âhirette Cehennem, köpekleri de seni yırtıp parçalamasınlar.. 46
  • 47. gibet, kalbi bozar ve işlemez hale getirir. İbadeti boşa çevirir ve ondan gelen hidayeti yok eder. 47
  • 48. Söylenen sözler mubah ta olsa lüzumsuz ve fuzulî olduğu zaman mahzurludur. Bu mahzurlar dört maddede özetlenebilir: 48
  • 49. 1 - Kiramen kâtibin adlı yazıcı melekleri, lüzumsuz ve hayırlı olmıyan sözleri yazmakla uğraştırır. Akıllı insan bundan sıkılır boşuna konuşup onlara eziyet vermez. 49
  • 50. Çünkü bu melekler, her söyleneni yazarlar. Nitekim Cenab-ı Hak Kur'anı Kerimde şöyle buyurmaktadır: 50
  • 51. ٍ‫ل‬ ْ‫و‬َ‫ق‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ظ‬ِ‫ف‬ْ‫ل‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬ ٌ‫د‬‫ي‬ٖ‫ت‬َ‫ع‬ ٌ‫يب‬ٖ‫ق‬َ‫ر‬ ِ‫ه‬ْ‫ي‬َ‫د‬َ‫ل‬ ‫ا‬‫َِّل‬‫ا‬ (Kaf S.A. 18) 51
  • 52. İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetliyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın. (Kaf S.A. 18) 52
  • 53. 2 - Bu lüzumsuz ve manasız sözler, fuzuli konuşmalar yazılıp bir kitap haline getirildikten sonra Allah'ın huzuruna götürülüyor. 53
  • 54. Bu sebepten insan, lüzumsuz konuşmadan saçma ve yersiz sözlerden sakınsın ki Allah'ın huzuruna götürülen kitabından utanmasın. 54
  • 55. Bir gün, saçma ve lüzumsuz konuşan bir kişiyi dinliyen bir zat, kendisine: Bu konuşmaların yazılıyor Kıyamet gününde de Allah'ın huzuruna götürülecek. 55
  • 56. Bunları söylediğine orada pişman olacaksın. Dikkatli ol. Önce düşün sonra konuş ki yarın utanmayasm demiş. 56
  • 57. 3 - Bu yazılanlar, kıyamet gününde, Arasat meydanında bütün insanların gözü önünde ve Allah'ın huzurunda okunacaktır. 57
  • 58. O zaman sen, zorluklar içinde, aç, çıplak, ağlar halde, Cennetten uzak, nimetlerinden mahrum, perişanlık ve hayret içinde bekler durursun ve halim nice olur diye düşünürsün. 58
  • 59. Bütün bunlar o anlamsız ve fuzuli konuşmaların sonucudur. 59Malatya – İlkbahar 2013
  • 60. 4 - Bu kitabın okunduktan sonra her taraftan sana te'essüfler, azarlamalar yağmaya başlar ve derler ki dünyada bu kadar yaşadın Rabbına bu saçmalarla dolu kitabı mı armağan getirdin. 60
  • 61. Bu manasız ve lüzumsuz konuşmalara harcadığın ömrünü, Cenab-ı Hakkın hamd-ü sena, zikir ve şükrüne sarfetseydin daha iyi olmaz mıydı? 61
  • 62. Kur'an'ın okumasını terkettin , fena şeylerle vaktini geçirdin yazıklar olsun diye kınar dururlar. 62Malatya – İlkbahar 2013
  • 63. İşte dilin dünya ve âhiretteki bu kaygılı sonuçları üzerinde düşünen kimiler için bu dört esas canlı ve kuvvetli bir öğüd olur. 63
  • 64. 64 ALLAH’ım Dilimizi yalan söylemekten İftira atmaktan gıybet yapmaktan boş söz söylemekten koru Dilimizi hep senin zikrinle meşğul eyle ALLAH’ım