ºÝºÝߣ

ºÝºÝߣShare a Scribd company logo
Dolaşim si̇stemi̇
Dolaşim si̇stemi̇
Dolaşim si̇stemi̇
 Dolaşım sistemi içinde kanın vücuda dağıldığı
kapalı bir sistemdir. Kısacası vücudun taşıyıcı
sistemi de diyebiliriz. Bu sisteme kardiyovasküler
sistem de denir.
 Kardiyovasküler sistem kalp ve damarlardan
oluşur. İçinde lenfatik sistem de yer alır. Bu
sistem vücuttaki sıvı dengesini korur ve
hastalıklara karşı korur.
 Dolaşım sistemi kanın hücrelere ulaşması ve
kullanılan kanın tekrar kalbe dönmesini sağlar.
 Dolaşım sistemi kanın hücrelere ulaşması ve
kullanılan kanın tekrar kalbe dönmesini sağlar.
 Kalbin temel işi kanı pompalamaktır. Çizgili
kaslara sahiptir ancak isteğimiz dışında çalışır.
Sürekli kasılıp gevşer ve kanın damar içindeki
hareketini sağlar. Vücudun ihtiyaçlarına bağlı
olarak dakikada 5-35 litre kan pompalar.
Ortalama bir yaşam sürecinde 300 milyon litre
kan pompalar.
 Kalp göğüs boşluğunda iki
akciğer arasında ve
sternumun arkasında
diyafram kası üzerinde 4. 5.
6. costae’ların arka yüzünde,
üçte ikisi orta çizginin
sonunda, üçte biri sağında
yer alan kas dokusundan
oluşmuş bir organdır. Bir
koniye benzer. Büyüklüğü
yaşa, cinse ve kişiye göre
deÄŸiÅŸir. Her kiÅŸinin kalbi
kendi yumruÄŸu
büyüklüğündedir. Yetişkin bir
kadında ortalama 200-280
gram, erkekte 250-390 gram
ağırlığındadır.
ï‚ž Kalbin saÄŸ ve sol
kısımları bir duvarla –
yani septum’la-
tamamen ayrılır. Kalp içi
boş 4 odacıktan oluşur.
Septum interatriale,
septum
interventrivcuare ve
septum
atrioventriculare ile
kalp bölümlere ayrılmış
dört odacıktan oluşur.
Dolaşim si̇stemi̇
ï‚ž SaÄŸ kalpte oksijeni az
bulunan venöz kan
bulunmaktadır. Sol kalpte
oksijeni daha çok olan
arterial kan bulunur.
 Kalbin basis bölümünün
sağındadır. Sağ atriuma
yukarıdan vena cava
superior, aşağıdan vena
cava inferior açılır. Bu
damarlar ile venöz kan
kalbe döner.
ï‚ž Piramid ÅŸeklinde bir
boşluktur. Kalbin ön
yüzünün büyük kısmını
olÅŸturur. Bu boÅŸluktan
venöz kan akciğere
pompalanır. Pompalama
görevinden dolayı duvarı
kalındır. Sağ ve sol
ventriküller aynı anda
kasılır. Kasılan
ventrikülden kan arteria
pulmonalis yoluyla
akciğere gönderilir.
ï‚ž Sol atrium kalbin
arkasında, sol üst yanında
yer alır. Bu boşluğa,
akciÄŸerlerden
oksijenlenip dönen kanı
geri getiren dört adet
vena pulmonales açılır.
Buradan kan sol
ventriküle geçer.
ï‚ž Kalbin diyafragmaya
bakan yüzünde yer alır.
Apex cordis sol ventrikül
tarafından meydana gelir.
Sol atriumdan gelen kan,
bu boşluktan pompalanır
ve aort’la vücudun en
ince kapillerine kadar
gönderilmektedir.
Pompalama görevinden
dolayı duvarı diğer
boşluklara göre oldukça
geliÅŸmiÅŸtir.
 Kalpte iki tane atrioventriküler kapak, iki tane de
semilunar kapak olmak üzere 4 kapakçık bulunur.
Amaçları kanın kalpte yalnızca tek yönde
ilerlemesini ve geri dönmemesini sağlamaktır.
Fibröz yapıdadırlar ve kan damarı bulunmaz.
Diffüzyon yoluyla beslenirler.
 Atriumlardan ventriküllere pompalanan kan,
ventriküllerdeki basınç atriumlardan daha
fazla olduğu için geri dönme eğilimindedir.
Atriumun diastolünde kanın geri dönüşünü
engellemek için her bir atrium ile ventrikül
arasında atriyoventriküler kapaklar vardır. Bu
kapaklar, ventriküllerin diastolünde açılarak
atriumlardan gönderilen kanın ventriküllere
dolmasını sağlar. Ventriküllerin sistolünde
kapaklar kapanır ve kanın atriumlara geri
dönmesine engel olur.
 Triküspit kapak (Valvula tricuspidalis – Üçüz
kapak): Sağ atrium ve sağ ventrikül arasında yer
alan septum inter atrioventriculare üzerinde
bulunmaktadır.
ï‚ž Mitral kapak (Valvula bicuspidalis, valvula
mitralis – İkiz kapak): Sol atrium ve sol ventrikül
arasında yer alan septum inter atrioventriculare
üzerinde yer alır.
 Bu kapaklar ventriküllere bağlanan büyük
damarların açılma delikleri ağzında yer alır.
Kapandıklarında yarım aya benzerler.
Ventriküllerin sistolünde açılarak kanın
kalpten arterlere atılmasını; ventriküllerin
diastolünde ise kapanarak atılan kanın
ventriküllere geri dönüşünü önler.
 Valvula trunci pulmonalis: Akciğerlere kanı
götüren a. Pulmonalisin ağız kısmında, sağ
ventrikülden pompalanan kanın geri
dönüşünü önleyen üç tane yarım ay
şeklindeki kapaklardır.
 Valvula aortae: Aortun sol ventrikülden çıkış
kısmında yarım ay şeklinde üç tane semilunar
kapak bulunmaktadır. Bu kapaklar sol
ventrikülden pompalanan kanın geri
dönüşünü önler.
ï‚ž Kalbi besleyen damarlara koroner arter denir.
Başlangıçta iki dal halinde bulunan arterler
daa sonra kollara ayrılarak kalbi besler.
 Kalbin venöz kanı; vena cordis manga, vena
cordis media ve vena cordis parva adı verilen
venlerle toplanır. Venler, topladıkları venöz
kanla birlikte sinus coronarius’a açılır. Bu ven
atrium dexter’e açılır.
 Kalbin üç tabakası vardır.
Kalbi saran bu tabakalar; en
dışta epicardium, ortada
myocardium, en içte de
endocardium bulunur.
 Pericardium: Kalbi dıştan tıpkı
bir torba gibi sarar. Fibro seröz
yapıdadır. Bu zar perikardiyum
fibrosum ve perikardiyum
serosum olmak üzere iki
tabakadan oluÅŸur. Perikardiyum
fibrosum kalbin ve kalpten
çıkan damarın dışını sarar.
Perikariyum serosum; lamina
parietalis ve lamina vicceralis
olmak üzere iki yapraktan
oluşur. Bu yaprakların arasında
liquor pericardii denilen az
miktarda sıvı bulunur.
ï‚ž Myocardium: Kalbin kas
tabakasıdır. Kaslar enine
çizgilenme göstermektedir. Bu
kaslar çizgilidir ancak isteğimiz
dışında kullanılır. Kalbin en
kalın tabakasıdır. Özellikle sol
ventrikülde daha kalındır.
Koroner damarlar bu tabakada
bulunur.
 Endocardium: Yassı, tek katlı
epitelyum hücrelerden yapılmış
olan bu zar, kalbin iç yüzeyini
örten zardır. İçeriye doğru
uzantılar vererek kalpteki dört
kapağın esasını oluşturur. Bu
tabakada kan damarı
bulunmaz.
 Kalp kası sinirsel impulsa gereksinimi olmayan, kendi uyarılarını
kendi oluşturabilen bir kastır. Bu çalışma otonom sinir sistemi
altındadır. Sempatik sistem kalp atımını hızlandırır, parasempatik
sistem yavaşlatır.
 Diastolde kanla dolan kalpte 0,1 saniye içinde sistol dönemi
başlar. Bu dönemde ventriküller diastol halinde olup basıncın
etkisiyle sağ atrium ve sağ ventrikül arasındaki triküspit , sol
atrium ve sol ventrikül arasındaki mitral kapakçıklar açılır.
Atriumlardaki kan atrio-ventriküler deliklerden ventriküllere
geçer ve ventriküller kanla dolar.
 Ventriküllerin sistolünde triküsbit ve mitral kapaklar kapanır.
Böylece kan atriumlara geri dönemez. Sağ ventriküldeki venöz
kan a. Pulonalis girişindeki seminular kapakçıkların açılmasıyla
akciğerlere , sol ventriküldeki arterial kan ise aort girişindeki
valvula aortun açılmasıyla aorta ,oradan da tüm vücut dokularına
dağılır.
 Özel hücre kümeleri,
demetleri ve liflerden
oluÅŸur. Bu sistem, sinoatrial
düğüm, atrioventriküler
düğüm, his demeti ve
purkinje lifleri’den
meydana gelir. Ä°lk ikisi
uyarı, diğerleri ileti
sistemidir.
 Sinoatrial Düğüm: Kalp
atımlarını başlatan ve ritmini
kontrol eden elektriksel
uyarıların başladığı bölgedir.
Bu uyarı ilk olarak
atriumların kasını uyarır.
Atrioventriküler düğüme
geçer. Diğer yapılar uyarı
çıkarmazlar.
 Atrioventriküler Düğüm:
Sinoatrisl düğümden aldığı
uyarıları 0.1 saniyelik bir
gecikmeyle his demetine
geçirir.
ï‚ž His Demeti: His
demetine gelen uyartı,
his demetinin saÄŸ ve sol
dallarında ilerleyerek sağ
ve sol ventrikül kasındaki
purkinje sistemine
ulaştırır.
ï‚ž Purkinje Lifleri: His
demetinin daha küçük
dallarına denir. Uyartıyı
ventrikül kaslarına iletir.
Dolaşim si̇stemi̇
Dolaşim si̇stemi̇
 Kalpten pompalanan kanı vücut hücrelerine
taşırlar. Pulmoner arter hariç hepsi temiz kan
taşır. Duvarları kalın ve elastiktir. Duvarları
venlere göre daha kalındır çünkü arterlerdeki
kan basıncı venlere göre daha yüksektir.
 Kanın akış yönü kalpten çevreye doğrudur.
Çapları merkeszden perifere doğru incelir.
Çapları küçülen ve kas dokusu kuvvetlenen
arterlere arteriol denir.
 Kalbin sağ ventrikülünden
çıkarak aortun yükselen
parçasının önünden yukarıya
doğru döner ve aort kemeri
altına gelir. Burada iki dala
ayrılır. Venöz kanı akciğere
götürür. Venöz kan taşıyan tek
arterdir.
 İnsan vücudundaki en büyük
arterdir. Sol ventrikülden
çıkış yapar. Karın içinde 4.
Bel omuru hizasında 2 ana
illiak artere ayrılarak sona
erer. Aortun uzunluÄŸu 45
cm’dir. Başlangıçta 3 cm olan
çapı uç dallarda 1.5 cm’ye
kadar iner. Aort içindeki
temiz kanı tüm organlara,
dokulara, hücrelere arteriol
ve kapillere ayrılarak iletir. 3
bölümünde incelenir.
 Pars ascendes: Aortun sol ventrikülden ilk çıkış yapan
yeridir. Perikard ile sarılıdır. 1. Sol sternocosteal
eklem hizasına kadar yükselir. Seminular valvulun
hemen üstünde kalbi besleyen arteria coroneria
cordis sinistra, coroneria cordis dextra çıkar.
 Arcus Aorta: Aortun çıkan parçasından sonra
perikardı geçince başlayan bölümüdür. 4. Göğüs
omuruna kadar uzanır. Burada 3 önemli-büyük arter
ayrılır. Bunlar başın ve üst extremitelerin
kanlanmasını sağlar.
 Truncus Brachiocephalicus: Aortun çıkan parçasıyla
aort kemerinin yatay olarak birleştiği yerden ayrılır.
Sağ sternoclavicular eklemin arka yüzünde ikiye
ayrılır. Arteria subclavia dextra, ve Arteria carotis
communis dextra.
ï‚ž Arteria carotis communis: SaÄŸda truncus
brachiocephalicusdan, solda direk aort kemerinden çıkıp
dallarla ayrılır. Beynin, başın saçlı derisinin ve yüzün
kanlanmasını sağlar. Bu arterlerin her ikisi de tiroid
kıkırdağın üst kenarında arteria carotis externa ve arteria
carotis interna olarak iki dala ayrılır.
 Arteria carotis externa: Bu arterin 3 kolları arteria
temporalis, arteria superfacialis, arteria maxillaristir.
Bunların yan dalları tiroide, yüze, yutağa, prevertebral
kaslara, art kafaya, kulağa, kulak altı tükrük bezine ve
çiğneme kaslarına yayılır.
 Arteria carotis interna: Boyunda ve yüzde hiç dal vermez
direk kafa boÅŸluÄŸuna girip dallar verir. Bu dallarla beynin
bir bölümüyle tüm gözün oluşumlarının ve burun
boşluklarının kanlanmasını sağlar.
ï‚ž Arteria subclavia: SaÄŸdaki turuncus brachiocephalicustan soldaki
arcus aortadan çıkar. A. Subclavia sırt, göğüs kasları, üst yanlar ve
beynin kanlanmasını sağlayan çeşitli dallar verir.
 Arteria vertebralis: Subclavia’dan çıktıktan sonra boyun omurları,
yatay çıkıntılarının delikleri içinden ilerler ve foramen magnumdan
geçip kafa boşluğuna girer. Omurlara, omuriliğe, ponsa ve
beyinciğe dallar verir. Her iki yandan yukarı doğru yükselen arteria
basillarisi oluşturur. Bu dallarla arteria carotis internanın dalları
beynin tabanında ağızlaşarak yedi köşeli poligonal bir arter halkası
oluÅŸturur. Bu oluÅŸuma willis poligonu denir. Beynin beslenmesi
bakımından önemlidir.
 Arteria axillaris: Meme göğüs kasları ve scapula bölgesine dallar
verir. Koltukaltı çukurundan sonra aşağı ilerler ve kolda a.brachialis
adını alır.
 Arteria brachialis: Arteria brachialis kol kaslarına dağılır. Dirsek ön
bölgesinde dirsek ekleminin 1 cm aşağısında arteria radialis ve
arteria ulnaris olarak iki dala ayrılır. Tansiyon genelde bu arterden
alınır.
 Pars Descendes: Aortanın inen parçasıdır. Arcus
aortadan sonra 4. Göğüs omuru hizasından başlar 4.
Bel omuru hizasına kadar uzanır. Omurga sol
tarafından aşağı inerken sağa meyil eder. Ardından
vertebralara paralel devam eder. Sonra iki kısma
ayrılır.
 Aorta thoracica: Arcus aortanın bittiği yerden
başlayıp hiatus aorticusa kadar devam eder. Oradan
göğüs bölümünde bulunan organlara dağılır.
 Aorta abdominalis: Diyaframın aort deiğinden 12.
Göğüs omuru hizasından başlar. 4. Bel omuru
hizasında ana iliak arterlere ayrılarak sonlanır. Aorta
abdominalisin dalları karın ve pelvis organlarına iner.
 Arteria Phrenica inferior: Diyafragmayı
besler. Böbrek üstü bezine de dallar verir.
 Arteria lumbales: Dört çift arterdir. Kaslara-
omuriliÄŸe dallar verir.
ï‚ž Truncus coeliacus: Aorta abdominalisin 12.
Göğüs omuru ile 1. Bel omuru hizasından
çıkan 1 cm uzunluğunda kısa kalın koludur.
Bu arter 3 önemli dal verir.
ï‚ž Arteria gastrica sinistra
ï‚ž Arteria hepatica communis
ï‚ž Arteria lienalis
 Arteria mesenterica superior: Çöliak arterin 1 cm aşağısından karın aortundan
çıkar. İnce ve kalın bağırsakların kanlanmasını sağlar.
 Arteria suprarenalis inferior: Sigmoid kolon ve rektumun kanlanmasını sağlar.
 Arteria suprarenalis media: Böbrek üstü bezi orta atardamarıdır.
 Arteria renalis: Böbrek atardamarı. Karın aortu en büyük çift dalıdır.
 Arteria testicularis / Arteria ovarica: Erkeklerde testislerin, kadınlarda
ovariumların kanlanmasını sağlar.
 Arteria sacralis media: Sakral orta atardamarı. Sakrumun kanlanmasını sağlar.
ï‚ž Arteria illiaca communis:
 Arteria iliaca interna: Pelvis boşluğu içinde bulunan organlara, mesaneye,
rektuma, umblikal bölgeye bölgeye ve pelvis çevresini oluşturan kaslara dallar
verir.
 Arteria iliaca externa:Alt extremitelerin kanlanmasını sağlar. Ayak parmaklarına
değin uzanır. Geçtiği bölgeye göre de ismi değişir.
 Dokularda kirlenmiş kanı toplarlar ve kalbe getirirler.
Pulmoner ven hariç hepsi kirli kan taşır. Venler büyük
dolaşımda periferden aldıkları veöz kanı sağ atriuma
getirirler. Küçük dolaşımda ise arterial kanı akciğerlerden
alıp sol atriuma getirirler.
 Genellikle paralelinden geçen arterle aynı adı taşırlar.
 Ven duvarları arterlere göre daha incedir. Venler
periferden venüller olarak başlar. Kalbe yaklaştıkça
kalınlaşır. Kalp düzleminden aşağıda kalan venlerde kanın
kalbe doğru akışını sağlayan valvüller vardır. Çapı 2
mm’den küçük ve kalp seviyesi üzerindeki venlerde valvül
yoktur. Vücutta tüm venlervena cava superior ve vena cava
inferiora bağlanır. Oradan da kalbe giriş yapar.
 Vücudun üst yarısının
venöz kanını toplar ve sağ
atriuma açılır. 8 cm
uzunluÄŸunda 2 cm
çapında kalın kapakçık
içermeyen bir vendir. Bu
ven V. Brachiocephalica
sinistra ve V.
Brachiocephalica
dextra’nın birleşiminden
oluÅŸur.
 Vena brachiocephalica: Vücudun orta düzleminin
saÄŸ ve solunda bulunur. Vena brachocephalica
dextra vena brachiocephalica sinistranın
birleÅŸiminden oluÅŸur. Vena brachocephalica
dextra ve sinistra bulunduÄŸu taraftaki vena
jugularis internayla vena subclavianın
birleÅŸiminden oluÅŸur. Vena jugularis internayla
Vena subclavia’nın birleştikleri yere angulus
venasus veya pirogoff açısı denir. Baş, boyun ve
üst kısım venleri bu venle birleşir. Ardından Vena
Cava Superior’a katılır.
ï‚ž Vena Jugularis Ä°nterna: Beynin, boyunun ve
yüzün yüzeyel venleriyle başlar. Buraların kirli
kanını topladıktan sonra boynun sinister ve
dexterinden aşağıya iner. Vena bracocephalica’ya
katılır.
 Vena Jugularis Externa: Kafanın dış kısmının ve
yüzün derinindeki kirli kanını toplar ve Vena
subclavia’ya açılır.
 Vena Subclavia: Köprücük kemiklerinin altındaki
Vena axillaris’ten başlar. İki tarafta da Vena
jugularis internayla birleÅŸir ve Vena
Brachocephalica’ya katılır.
 Vena axillaris: Ön kolun yüzeyel toplar
damarlarından Vena basilica’nın koltuk altı
çukurundan itibaren devamıdır.
 Vena brachialis: Aynı addaki artere eşlik eder.
 Vena radialis: Ön kolun ve elin dış yanının kirli kanını
toplar.
 Vena ulnaris: Ön kol ve elin iç yanının venöz kanını
toplar.
 Vena cephalica: El sırtı dış yan ucundan başlar. Ön
kol ön yüzüne gelir. Ve ön kolun dış yanı boyunca
dirsek önüne ilerler. Kol dış yan boyunca devam
ederek Vena axillaris’e açılır.
 Vena basilica: El sırtı iç yan ucundan başlar kol iç ya
boyunca yukarı doğru ilerler ve Vena axillaris’e açılır.
 Vena mediana cubiti: Dirsek ön kısmında
aşağıdan yukarı doğru uzanan sefalik ve
basilik venleri birleÅŸtiren vendir.
 Vena mediana antebrachi: Ön kolun iç yana
yakın taraftan yukarı doğru uzanarak Vena
mediana cubiti Vena basilica ile birleÅŸir.
 İntra venöz enjeksiyon ve kan almak için en
çok ön kolun yüzeyel venleri kullanılır.
 Diyafragma altında kalan
venleri, kirli kanı toplarlar
ve ardından vena cava
inferior’a getirirler. Sağ
atriuma açılır. 25 cm
uzunluğunda, vücudun en
büyük venidir.
 Vena lumbales: Aynı addaki artere eşlik eder.
SaÄŸda ve solda birer tanedir.
 Vena renalis: Böbrek venidir.
 Vena suprarenalis dextra: Sağ böbrek üstü
bezi venidir.
ï‚ž Vena phrenicae inferior: Diafragma venidir.
ï‚ž Vena hepatica: KaraciÄŸer venidir.
 Vena portae: Kapı venidir.
ï‚ž Vena iliaca communis: Her iki tarafta Vena
iliaca externa ve Vena iliaca internanın
birleşiminden oluşur. İnterna pelvis ve dış genital
bölgenin kanını toplar. Externa ise alt
extremitelerin kanını toplar.
 Vena saphena manga: Ayak baş parmağı dorsal
yüzünden başlar ve bacağın ve uyluğun ön iç
tarafından yukarı doğru ilerleyerek Vena
femoralise açılır. Vücudun en uzun venidir.80
cm’dir.
 Vena saphena parva: Ayak küçük parmağından
başlar. Bacağın ortasından ilerler ve diz ardında
Vena poplitea’ye açılır.
 İnce çaplı ve ince duvarlı
damarlardır. Yarı
geçirgendir. Arterlerin
dokulara ulaştığı en ince
uçlarına arter kapilleri,
venlerin başlangıç yaptığı
en ince uçlara ven kapilleri
denir. Yer yer anastomaz
yaparlar. Madde geçişler
burada yapılır.
 Kalbin her sistolünde,
arterlere pompalanan kan,
damar yüzeyine bir basınç
uygular. Bu basınca sistolik kan
basıncı denir. Ventriküllerin
diastolü sırasında arter
duvarında oluşan direnç
basıncınaysa diastolik kan
basıncı denir.
ï‚ž Normal bir yetiÅŸkinde sistolik
basınç ortalama 120 mmHg,
diastolik basınç 80 mmHg
olarak bilinir. İhtiyaca göre
akış hızı değişebilir. Otonom
sinir sistemi bunu düzenler.
 Sistol sırasında sol ventrikülden aortta atılan
kanın oluşturduğu basınç arter duvarında
dalgalanmaya yol aça. Bu dalgalanmaya nabız
denir. Bu sayıya nabız sayısı denir. Normal insanda
60-80/dk. arasındadır. Genellikle arteria
radialisten alınır.
Dolaşim si̇stemi̇
Dolaşim si̇stemi̇
ï‚ž Sistemik ve pulmoner
dolaşım olarak ikiye
ayrılır.
 Sol ventrikülden başlar, sağ
atriumda sona erer.
Ventriküllerin kasılmasıyla sol
ventriküldeki temiz kan aorta
pompalanır. Aort kalpten
çıktıktan sonra sola doğru bir
yay çizer ve ikiye ayrılır. Yukarı
giden arterler baÅŸ ve kollara,
alta ayrılan arterler bütün iç
organlara ve alt extremitelere
yayılır. Ardından kapiller
damarlara ayrılır. Dokularda
kirlenen kan anastomaz yoluyla
venlere gelir ve kalbin saÄŸ
atriumuna vena cava
superior/inferior yoluyla geçer.
 Sağ ventrikülden başlar, sol
atriumda sonlanır.
Ventriküllerin kasılmasıyla
venöz kan, sağ ventrikülden
akciÄŸere gitmek pulmoner
artere pompalanır. Kalpten
çıktıktan sonra ikiye ayrılarak
saÄŸ ve sol akciÄŸere dallar
gönderir.Bu arterler, alveollerin
çeperinde alveollerin çeperinde
kılcallara ayrılır. Burada oksijen
ve karbondioksit yer deÄŸiÅŸtirir.
AkciÄŸerlerde temizlenen kan
pulmoner ven yoluyla sol
atriuma döner.
 Abdominal bölgede tek olan organların
kanlarını toplayan venler birleşir ve vena
portayı oluşturur. 9 cm kadar ilerledikten
sonra porta hepatitsen karaciğerin içine
girer. Burada daha küçük birimleri olan
lobulluslar arasına kapiller ağlar oluşturarak
hücreler arası bölmeciklere açılırlar. Burada
iÅŸlenmiÅŸ duruma gelen kan, tekrar
karaciğerde küçük venler halinde toplanır. Bu
venler birleşerek vena hepatica’yı oluşturur.
Karaciğer çıkışında vena cava inferior’a açılır.
 Fetüs, oksijen ve besinlerini
plasenta aracılığıyla
sağlamaktadır. Plasenta,
anneden kan yoluyla aldığı besin
maddeleri ile oksijeni
villuslardan süzerek göbek
kordonuna verir. Göbek kordonu
aracılığıyla kan fetüse iletilir.
Fetüs içinde dolaşım
sağlandıktan sonra tekrar fetus
kanı göbek kordonu aracılığıyla
plasentaya geri döner. Göbek
kordonunda iki arter bir ven
bulunur. Arterlere arteria
umbilicalis, vene vena
umbilicalis denir. Vena
umblicalis, oksijen yönünden
zengin arter kanı, arterler de
venöz kan taşır.
 Sağ ve sol atrium arasındaki
septumda foramen ovale
denen açıklık vardır.
ï‚ž Plasentadan umblikal ven
aracılığıyla gelen kanı vena
cava inferiora aktaran kanal
vardır. Bu kanala ductus
venosus denir.
ï‚ž Pulmoner arter ile saÄŸ
ventrikülden atılan kanı
aorta aktaran kanal vardır.
Buna ductus arteriosus-
bottal kanalı denir.
 Fetüste akciğer inaktiv
durumdadır.
 Fetüs akciğeri kandan
oksijeni alır. Kana
karbondioksit verir.
 Fetüste sağ ventrikül
hacminin ancak bir kısmı
akciÄŸerlere gider.
 Fetüste kirli ve temiz kan
karışık vaziyettedir.
 Lenf sistemi, kılcal
damarlardan doku aralığına
geçen ve hücreler arası sıvıyı
tekrar toplayarak genel
dolaşıma katılmasını
sağlayan; vücutta bezler,
kanallar, organlar oluÅŸturan
sistemdir. Lenf damarları
içinde dolaşan, kan plazması
ve lenf proteinlerinden
oluşan dolaşım sıvısına da
lenfa denir. Lenf sıvısı beyin
hariç vücudun her yerinde
sürekli dolaşır.
 Doku sıvısı içindeki yabancı-
zararlı maddeleri lenf düğümleri
içinde süzmek ve temizlemek.
 Vücudu mikroorganizmalara
karşı koruyan lenfositleri lenf
nodüllerinde üretmek ve bu
maddelerin kan dolaşımına
katılımını sağlamak.
 İnce bağırsaklardan yağ
asitlerinin emilimini saÄŸlamak.
 Hücreler arasında ve
boÅŸluklardaki su, protein ve
elektrolit içeren sıvıyı toplamak
ve kan dolaşımına katmak.
 Dokularda yaygın olarak
bulunan lenf kapilleri,
dokulardaki sıvı fazlasını toplar.
Bu ağa lenfa kolektörleri denir.
Lenf damarları bazen yüzeyel
olarak derinin hemen altındaki
yağ tabakasında, bazen de iç
organların ve dokuların
derininde yer alır. Tek katlı
yassı epitel hücreden oluşan
lenf damarlarının duvarları
incedir. İçinde merkeze akışı
sağlayan valvüller vardır.
ï‚ž Ductus throracicus: 40 cm
uzunluÄŸunda 4,10 mm
çapındadır. Ve valvülleri
bulunur. Abdomende 1. Lumbal
vertebralar hizasından başlar.
Aort arkasından diyaframayı
geçerek pirogoff açısına açılır.
ï‚ž Ductus iymphaticus dexter: 1
cm uzunluÄŸunda 3-4 mm
çapında olan bu kanal başın,
boynun, göğüs sağ tarafının ve
sağ üst extremitenin lenfasını
toplar ve sağ pirogoff açısına
açılır.
Dolaşim si̇stemi̇
Dolaşim si̇stemi̇
 Basık fasulye ya da mercimek
büyüklüğünde lenf dokusu
kütleleridir. Çapları 1-25mm’dir.
Lenf düğümlerinin yapısında yer
alan foliküller, makrofajlar,
monısitler ve plazma
hücrelerinden oluşur.
 Lenfa bu nodüllerde
süzüldükten sonra lenf
damarlarına akar. Bu süzme
işlemiyle lenf sıvısı yabancı
cisimler ve
mikroorganizmalardan arınmış
olur.
 Boru şeklinde olan organların
genelinde, mukoza tabakasına
ait bağ dokusu içinde küçük
lenf dokusu kümecikleri
vardır. Bu kümecikler lenf
folliküllerinden oluşur.
Bağırsak, soluk borusu,
bronşları mukozasında sıralar
halinde ya da tek tek
bulunurlar. En çok bağırsak
mukozasında dizeler halinde
bulunurlar.
 Orophareynx içine yerleşmiş
lenf dokusu kümeleridir. Lenf
folliküllerinden oluşmuştur.
SaÄŸ ve sol olarak iki adettir.
İnce bir kapsülle sarılıdır.
Tonsillalar, çocuklarda
yetişkinlere göre daha
büyüktür. Tonsillalarda lenf
akışı, boyun ve çene altı lenf
nodüllerine doğrudur.
Tonsillalar solunum yollarının
bariyerleridir. Bu nedenle sık
sık iltihaplanabilirler.
ï‚ž Toraks boÅŸluÄŸunda, sternum
arkasında, ön mediastinuma
yerleÅŸmiÅŸtir. Simetrik
olmayan iki lobdan meydana
gelir. Lenfoid dokudan
oluÅŸmuÅŸtur. ErgenliÄŸe kadar
gelişim gösterir ve ağırlığı 30-
40 grama kadar ulaşır.
Ergenlik dönemi ardından
yavaş yavaş küçülür ve yerini
yağ-bağ dokusuna bırakır.
Çocuklukta lenfosit üretir ve
vücudun savınma
mekanizmasında görev alır.
ï‚ž Lenfoid dokudan oluÅŸur. Lenf
sisteminin en büyük organıdır. Karın
boşuğu, sol üst tarafında, diyaframanın
altında bulunan dalak, tunica fibrosa
denilen kapsülle örtülüdür. Loblardan
oluşmuştur. Siyaha çalan kırmızı
renktedir ve 13 cm uzunluÄŸunda 8 cm
genişliğinde, 200 gr. Ağırlığında içi
kanla dolu bir organdır. Sempatik
sinirin uyarılmasıyla dalak kapsülü
güçlü bir şekilde kasılır ve depo edilen
kanı dolaşıma gönderir.
 GÖREVLERİ:
ï‚ž Kan depolamak
ï‚ž Lenfosit Ãœretmek
 Yaşlanmış eritrositleri süzüp
parçalamak.
 ANATOMİ VE FİZYOLOJİ MODÜL EĞİTİM SETİ
ï‚ž ANATOMÄ° VE FÄ°ZYOLOJÄ° NOTLARIM
Dolaşim si̇stemi̇

More Related Content

Dolaşim si̇stemi̇

  • 4. ï‚ž Dolaşım sistemi içinde kanın vücuda dağıldığı kapalı bir sistemdir. Kısacası vücudun taşıyıcı sistemi de diyebiliriz. Bu sisteme kardiyovasküler sistem de denir. ï‚ž Kardiyovasküler sistem kalp ve damarlardan oluÅŸur. İçinde lenfatik sistem de yer alır. Bu sistem vücuttaki sıvı dengesini korur ve hastalıklara karşı korur. ï‚ž Dolaşım sistemi kanın hücrelere ulaÅŸması ve kullanılan kanın tekrar kalbe dönmesini saÄŸlar.
  • 5. ï‚ž Dolaşım sistemi kanın hücrelere ulaÅŸması ve kullanılan kanın tekrar kalbe dönmesini saÄŸlar. ï‚ž Kalbin temel iÅŸi kanı pompalamaktır. Çizgili kaslara sahiptir ancak isteÄŸimiz dışında çalışır. Sürekli kasılıp gevÅŸer ve kanın damar içindeki hareketini saÄŸlar. Vücudun ihtiyaçlarına baÄŸlı olarak dakikada 5-35 litre kan pompalar. Ortalama bir yaÅŸam sürecinde 300 milyon litre kan pompalar.
  • 6. ï‚ž Kalp göğüs boÅŸluÄŸunda iki akciÄŸer arasında ve sternumun arkasında diyafram kası üzerinde 4. 5. 6. costae’ların arka yüzünde, üçte ikisi orta çizginin sonunda, üçte biri sağında yer alan kas dokusundan oluÅŸmuÅŸ bir organdır. Bir koniye benzer. Büyüklüğü yaÅŸa, cinse ve kiÅŸiye göre deÄŸiÅŸir. Her kiÅŸinin kalbi kendi yumruÄŸu büyüklüğündedir. YetiÅŸkin bir kadında ortalama 200-280 gram, erkekte 250-390 gram ağırlığındadır.
  • 7. ï‚ž Kalbin saÄŸ ve sol kısımları bir duvarla – yani septum’la- tamamen ayrılır. Kalp içi boÅŸ 4 odacıktan oluÅŸur. Septum interatriale, septum interventrivcuare ve septum atrioventriculare ile kalp bölümlere ayrılmış dört odacıktan oluÅŸur.
  • 9. ï‚ž SaÄŸ kalpte oksijeni az bulunan venöz kan bulunmaktadır. Sol kalpte oksijeni daha çok olan arterial kan bulunur.
  • 10. ï‚ž Kalbin basis bölümünün sağındadır. SaÄŸ atriuma yukarıdan vena cava superior, aÅŸağıdan vena cava inferior açılır. Bu damarlar ile venöz kan kalbe döner.
  • 11. ï‚ž Piramid ÅŸeklinde bir boÅŸluktur. Kalbin ön yüzünün büyük kısmını olÅŸturur. Bu boÅŸluktan venöz kan akciÄŸere pompalanır. Pompalama görevinden dolayı duvarı kalındır. SaÄŸ ve sol ventriküller aynı anda kasılır. Kasılan ventrikülden kan arteria pulmonalis yoluyla akciÄŸere gönderilir.
  • 12. ï‚ž Sol atrium kalbin arkasında, sol üst yanında yer alır. Bu boÅŸluÄŸa, akciÄŸerlerden oksijenlenip dönen kanı geri getiren dört adet vena pulmonales açılır. Buradan kan sol ventriküle geçer.
  • 13. ï‚ž Kalbin diyafragmaya bakan yüzünde yer alır. Apex cordis sol ventrikül tarafından meydana gelir. Sol atriumdan gelen kan, bu boÅŸluktan pompalanır ve aort’la vücudun en ince kapillerine kadar gönderilmektedir. Pompalama görevinden dolayı duvarı diÄŸer boÅŸluklara göre oldukça geliÅŸmiÅŸtir.
  • 14. ï‚ž Kalpte iki tane atrioventriküler kapak, iki tane de semilunar kapak olmak üzere 4 kapakçık bulunur. Amaçları kanın kalpte yalnızca tek yönde ilerlemesini ve geri dönmemesini saÄŸlamaktır. Fibröz yapıdadırlar ve kan damarı bulunmaz. Diffüzyon yoluyla beslenirler.
  • 15. ï‚ž Atriumlardan ventriküllere pompalanan kan, ventriküllerdeki basınç atriumlardan daha fazla olduÄŸu için geri dönme eÄŸilimindedir. Atriumun diastolünde kanın geri dönüşünü engellemek için her bir atrium ile ventrikül arasında atriyoventriküler kapaklar vardır. Bu kapaklar, ventriküllerin diastolünde açılarak atriumlardan gönderilen kanın ventriküllere dolmasını saÄŸlar. Ventriküllerin sistolünde kapaklar kapanır ve kanın atriumlara geri dönmesine engel olur.
  • 16. ï‚ž Triküspit kapak (Valvula tricuspidalis – Üçüz kapak): SaÄŸ atrium ve saÄŸ ventrikül arasında yer alan septum inter atrioventriculare üzerinde bulunmaktadır. ï‚ž Mitral kapak (Valvula bicuspidalis, valvula mitralis – Ä°kiz kapak): Sol atrium ve sol ventrikül arasında yer alan septum inter atrioventriculare üzerinde yer alır.
  • 17. ï‚ž Bu kapaklar ventriküllere baÄŸlanan büyük damarların açılma delikleri aÄŸzında yer alır. Kapandıklarında yarım aya benzerler. Ventriküllerin sistolünde açılarak kanın kalpten arterlere atılmasını; ventriküllerin diastolünde ise kapanarak atılan kanın ventriküllere geri dönüşünü önler.
  • 18. ï‚ž Valvula trunci pulmonalis: AkciÄŸerlere kanı götüren a. Pulmonalisin ağız kısmında, saÄŸ ventrikülden pompalanan kanın geri dönüşünü önleyen üç tane yarım ay ÅŸeklindeki kapaklardır. ï‚ž Valvula aortae: Aortun sol ventrikülden çıkış kısmında yarım ay ÅŸeklinde üç tane semilunar kapak bulunmaktadır. Bu kapaklar sol ventrikülden pompalanan kanın geri dönüşünü önler.
  • 19. ï‚ž Kalbi besleyen damarlara koroner arter denir. BaÅŸlangıçta iki dal halinde bulunan arterler daa sonra kollara ayrılarak kalbi besler. ï‚ž Kalbin venöz kanı; vena cordis manga, vena cordis media ve vena cordis parva adı verilen venlerle toplanır. Venler, topladıkları venöz kanla birlikte sinus coronarius’a açılır. Bu ven atrium dexter’e açılır.
  • 20. ï‚ž Kalbin üç tabakası vardır. Kalbi saran bu tabakalar; en dışta epicardium, ortada myocardium, en içte de endocardium bulunur.
  • 21. ï‚ž Pericardium: Kalbi dıştan tıpkı bir torba gibi sarar. Fibro seröz yapıdadır. Bu zar perikardiyum fibrosum ve perikardiyum serosum olmak üzere iki tabakadan oluÅŸur. Perikardiyum fibrosum kalbin ve kalpten çıkan damarın dışını sarar. Perikariyum serosum; lamina parietalis ve lamina vicceralis olmak üzere iki yapraktan oluÅŸur. Bu yaprakların arasında liquor pericardii denilen az miktarda sıvı bulunur.
  • 22. ï‚ž Myocardium: Kalbin kas tabakasıdır. Kaslar enine çizgilenme göstermektedir. Bu kaslar çizgilidir ancak isteÄŸimiz dışında kullanılır. Kalbin en kalın tabakasıdır. Özellikle sol ventrikülde daha kalındır. Koroner damarlar bu tabakada bulunur. ï‚ž Endocardium: Yassı, tek katlı epitelyum hücrelerden yapılmış olan bu zar, kalbin iç yüzeyini örten zardır. İçeriye doÄŸru uzantılar vererek kalpteki dört kapağın esasını oluÅŸturur. Bu tabakada kan damarı bulunmaz.
  • 23. ï‚ž Kalp kası sinirsel impulsa gereksinimi olmayan, kendi uyarılarını kendi oluÅŸturabilen bir kastır. Bu çalışma otonom sinir sistemi altındadır. Sempatik sistem kalp atımını hızlandırır, parasempatik sistem yavaÅŸlatır. ï‚ž Diastolde kanla dolan kalpte 0,1 saniye içinde sistol dönemi baÅŸlar. Bu dönemde ventriküller diastol halinde olup basıncın etkisiyle saÄŸ atrium ve saÄŸ ventrikül arasındaki triküspit , sol atrium ve sol ventrikül arasındaki mitral kapakçıklar açılır. Atriumlardaki kan atrio-ventriküler deliklerden ventriküllere geçer ve ventriküller kanla dolar. ï‚ž Ventriküllerin sistolünde triküsbit ve mitral kapaklar kapanır. Böylece kan atriumlara geri dönemez. SaÄŸ ventriküldeki venöz kan a. Pulonalis giriÅŸindeki seminular kapakçıkların açılmasıyla akciÄŸerlere , sol ventriküldeki arterial kan ise aort giriÅŸindeki valvula aortun açılmasıyla aorta ,oradan da tüm vücut dokularına dağılır.
  • 24. ï‚ž Özel hücre kümeleri, demetleri ve liflerden oluÅŸur. Bu sistem, sinoatrial düğüm, atrioventriküler düğüm, his demeti ve purkinje lifleri’den meydana gelir. Ä°lk ikisi uyarı, diÄŸerleri ileti sistemidir.
  • 25. ï‚ž Sinoatrial Düğüm: Kalp atımlarını baÅŸlatan ve ritmini kontrol eden elektriksel uyarıların baÅŸladığı bölgedir. Bu uyarı ilk olarak atriumların kasını uyarır. Atrioventriküler düğüme geçer. DiÄŸer yapılar uyarı çıkarmazlar. ï‚ž Atrioventriküler Düğüm: Sinoatrisl düğümden aldığı uyarıları 0.1 saniyelik bir gecikmeyle his demetine geçirir.
  • 26. ï‚ž His Demeti: His demetine gelen uyartı, his demetinin saÄŸ ve sol dallarında ilerleyerek saÄŸ ve sol ventrikül kasındaki purkinje sistemine ulaÅŸtırır. ï‚ž Purkinje Lifleri: His demetinin daha küçük dallarına denir. Uyartıyı ventrikül kaslarına iletir.
  • 29. ï‚ž Kalpten pompalanan kanı vücut hücrelerine taşırlar. Pulmoner arter hariç hepsi temiz kan taşır. Duvarları kalın ve elastiktir. Duvarları venlere göre daha kalındır çünkü arterlerdeki kan basıncı venlere göre daha yüksektir. ï‚ž Kanın akış yönü kalpten çevreye doÄŸrudur. Çapları merkeszden perifere doÄŸru incelir. Çapları küçülen ve kas dokusu kuvvetlenen arterlere arteriol denir.
  • 30. ï‚ž Kalbin saÄŸ ventrikülünden çıkarak aortun yükselen parçasının önünden yukarıya doÄŸru döner ve aort kemeri altına gelir. Burada iki dala ayrılır. Venöz kanı akciÄŸere götürür. Venöz kan taşıyan tek arterdir.
  • 31. ï‚ž Ä°nsan vücudundaki en büyük arterdir. Sol ventrikülden çıkış yapar. Karın içinde 4. Bel omuru hizasında 2 ana illiak artere ayrılarak sona erer. Aortun uzunluÄŸu 45 cm’dir. BaÅŸlangıçta 3 cm olan çapı uç dallarda 1.5 cm’ye kadar iner. Aort içindeki temiz kanı tüm organlara, dokulara, hücrelere arteriol ve kapillere ayrılarak iletir. 3 bölümünde incelenir.
  • 32. ï‚ž Pars ascendes: Aortun sol ventrikülden ilk çıkış yapan yeridir. Perikard ile sarılıdır. 1. Sol sternocosteal eklem hizasına kadar yükselir. Seminular valvulun hemen üstünde kalbi besleyen arteria coroneria cordis sinistra, coroneria cordis dextra çıkar. ï‚ž Arcus Aorta: Aortun çıkan parçasından sonra perikardı geçince baÅŸlayan bölümüdür. 4. Göğüs omuruna kadar uzanır. Burada 3 önemli-büyük arter ayrılır. Bunlar başın ve üst extremitelerin kanlanmasını saÄŸlar. ï‚ž Truncus Brachiocephalicus: Aortun çıkan parçasıyla aort kemerinin yatay olarak birleÅŸtiÄŸi yerden ayrılır. SaÄŸ sternoclavicular eklemin arka yüzünde ikiye ayrılır. Arteria subclavia dextra, ve Arteria carotis communis dextra.
  • 33. ï‚ž Arteria carotis communis: SaÄŸda truncus brachiocephalicusdan, solda direk aort kemerinden çıkıp dallarla ayrılır. Beynin, başın saçlı derisinin ve yüzün kanlanmasını saÄŸlar. Bu arterlerin her ikisi de tiroid kıkırdağın üst kenarında arteria carotis externa ve arteria carotis interna olarak iki dala ayrılır. ï‚ž Arteria carotis externa: Bu arterin 3 kolları arteria temporalis, arteria superfacialis, arteria maxillaristir. Bunların yan dalları tiroide, yüze, yutaÄŸa, prevertebral kaslara, art kafaya, kulaÄŸa, kulak altı tükrük bezine ve çiÄŸneme kaslarına yayılır. ï‚ž Arteria carotis interna: Boyunda ve yüzde hiç dal vermez direk kafa boÅŸluÄŸuna girip dallar verir. Bu dallarla beynin bir bölümüyle tüm gözün oluÅŸumlarının ve burun boÅŸluklarının kanlanmasını saÄŸlar.
  • 34. ï‚ž Arteria subclavia: SaÄŸdaki turuncus brachiocephalicustan soldaki arcus aortadan çıkar. A. Subclavia sırt, göğüs kasları, üst yanlar ve beynin kanlanmasını saÄŸlayan çeÅŸitli dallar verir. ï‚ž Arteria vertebralis: Subclavia’dan çıktıktan sonra boyun omurları, yatay çıkıntılarının delikleri içinden ilerler ve foramen magnumdan geçip kafa boÅŸluÄŸuna girer. Omurlara, omuriliÄŸe, ponsa ve beyinciÄŸe dallar verir. Her iki yandan yukarı doÄŸru yükselen arteria basillarisi oluÅŸturur. Bu dallarla arteria carotis internanın dalları beynin tabanında ağızlaÅŸarak yedi köşeli poligonal bir arter halkası oluÅŸturur. Bu oluÅŸuma willis poligonu denir. Beynin beslenmesi bakımından önemlidir. ï‚ž Arteria axillaris: Meme göğüs kasları ve scapula bölgesine dallar verir. Koltukaltı çukurundan sonra aÅŸağı ilerler ve kolda a.brachialis adını alır. ï‚ž Arteria brachialis: Arteria brachialis kol kaslarına dağılır. Dirsek ön bölgesinde dirsek ekleminin 1 cm aÅŸağısında arteria radialis ve arteria ulnaris olarak iki dala ayrılır. Tansiyon genelde bu arterden alınır.
  • 35. ï‚ž Pars Descendes: Aortanın inen parçasıdır. Arcus aortadan sonra 4. Göğüs omuru hizasından baÅŸlar 4. Bel omuru hizasına kadar uzanır. Omurga sol tarafından aÅŸağı inerken saÄŸa meyil eder. Ardından vertebralara paralel devam eder. Sonra iki kısma ayrılır. ï‚ž Aorta thoracica: Arcus aortanın bittiÄŸi yerden baÅŸlayıp hiatus aorticusa kadar devam eder. Oradan göğüs bölümünde bulunan organlara dağılır. ï‚ž Aorta abdominalis: Diyaframın aort deiÄŸinden 12. Göğüs omuru hizasından baÅŸlar. 4. Bel omuru hizasında ana iliak arterlere ayrılarak sonlanır. Aorta abdominalisin dalları karın ve pelvis organlarına iner.
  • 36. ï‚ž Arteria Phrenica inferior: Diyafragmayı besler. Böbrek üstü bezine de dallar verir. ï‚ž Arteria lumbales: Dört çift arterdir. Kaslara- omuriliÄŸe dallar verir. ï‚ž Truncus coeliacus: Aorta abdominalisin 12. Göğüs omuru ile 1. Bel omuru hizasından çıkan 1 cm uzunluÄŸunda kısa kalın koludur. Bu arter 3 önemli dal verir. ï‚ž Arteria gastrica sinistra ï‚ž Arteria hepatica communis ï‚ž Arteria lienalis
  • 37. ï‚ž Arteria mesenterica superior: Çöliak arterin 1 cm aÅŸağısından karın aortundan çıkar. Ä°nce ve kalın bağırsakların kanlanmasını saÄŸlar. ï‚ž Arteria suprarenalis inferior: Sigmoid kolon ve rektumun kanlanmasını saÄŸlar. ï‚ž Arteria suprarenalis media: Böbrek üstü bezi orta atardamarıdır. ï‚ž Arteria renalis: Böbrek atardamarı. Karın aortu en büyük çift dalıdır. ï‚ž Arteria testicularis / Arteria ovarica: Erkeklerde testislerin, kadınlarda ovariumların kanlanmasını saÄŸlar. ï‚ž Arteria sacralis media: Sakral orta atardamarı. Sakrumun kanlanmasını saÄŸlar. ï‚ž Arteria illiaca communis: ï‚ž Arteria iliaca interna: Pelvis boÅŸluÄŸu içinde bulunan organlara, mesaneye, rektuma, umblikal bölgeye bölgeye ve pelvis çevresini oluÅŸturan kaslara dallar verir. ï‚ž Arteria iliaca externa:Alt extremitelerin kanlanmasını saÄŸlar. Ayak parmaklarına deÄŸin uzanır. GeçtiÄŸi bölgeye göre de ismi deÄŸiÅŸir.
  • 38. ï‚ž Dokularda kirlenmiÅŸ kanı toplarlar ve kalbe getirirler. Pulmoner ven hariç hepsi kirli kan taşır. Venler büyük dolaşımda periferden aldıkları veöz kanı saÄŸ atriuma getirirler. Küçük dolaşımda ise arterial kanı akciÄŸerlerden alıp sol atriuma getirirler. ï‚ž Genellikle paralelinden geçen arterle aynı adı taşırlar. ï‚ž Ven duvarları arterlere göre daha incedir. Venler periferden venüller olarak baÅŸlar. Kalbe yaklaÅŸtıkça kalınlaşır. Kalp düzleminden aÅŸağıda kalan venlerde kanın kalbe doÄŸru akışını saÄŸlayan valvüller vardır. Çapı 2 mm’den küçük ve kalp seviyesi üzerindeki venlerde valvül yoktur. Vücutta tüm venlervena cava superior ve vena cava inferiora baÄŸlanır. Oradan da kalbe giriÅŸ yapar.
  • 39. ï‚ž Vücudun üst yarısının venöz kanını toplar ve saÄŸ atriuma açılır. 8 cm uzunluÄŸunda 2 cm çapında kalın kapakçık içermeyen bir vendir. Bu ven V. Brachiocephalica sinistra ve V. Brachiocephalica dextra’nın birleÅŸiminden oluÅŸur.
  • 40. ï‚ž Vena brachiocephalica: Vücudun orta düzleminin saÄŸ ve solunda bulunur. Vena brachocephalica dextra vena brachiocephalica sinistranın birleÅŸiminden oluÅŸur. Vena brachocephalica dextra ve sinistra bulunduÄŸu taraftaki vena jugularis internayla vena subclavianın birleÅŸiminden oluÅŸur. Vena jugularis internayla Vena subclavia’nın birleÅŸtikleri yere angulus venasus veya pirogoff açısı denir. BaÅŸ, boyun ve üst kısım venleri bu venle birleÅŸir. Ardından Vena Cava Superior’a katılır.
  • 41. ï‚ž Vena Jugularis Ä°nterna: Beynin, boyunun ve yüzün yüzeyel venleriyle baÅŸlar. Buraların kirli kanını topladıktan sonra boynun sinister ve dexterinden aÅŸağıya iner. Vena bracocephalica’ya katılır. ï‚ž Vena Jugularis Externa: Kafanın dış kısmının ve yüzün derinindeki kirli kanını toplar ve Vena subclavia’ya açılır. ï‚ž Vena Subclavia: Köprücük kemiklerinin altındaki Vena axillaris’ten baÅŸlar. Ä°ki tarafta da Vena jugularis internayla birleÅŸir ve Vena Brachocephalica’ya katılır.
  • 42. ï‚ž Vena axillaris: Ön kolun yüzeyel toplar damarlarından Vena basilica’nın koltuk altı çukurundan itibaren devamıdır. ï‚ž Vena brachialis: Aynı addaki artere eÅŸlik eder. ï‚ž Vena radialis: Ön kolun ve elin dış yanının kirli kanını toplar. ï‚ž Vena ulnaris: Ön kol ve elin iç yanının venöz kanını toplar. ï‚ž Vena cephalica: El sırtı dış yan ucundan baÅŸlar. Ön kol ön yüzüne gelir. Ve ön kolun dış yanı boyunca dirsek önüne ilerler. Kol dış yan boyunca devam ederek Vena axillaris’e açılır. ï‚ž Vena basilica: El sırtı iç yan ucundan baÅŸlar kol iç ya boyunca yukarı doÄŸru ilerler ve Vena axillaris’e açılır.
  • 43. ï‚ž Vena mediana cubiti: Dirsek ön kısmında aÅŸağıdan yukarı doÄŸru uzanan sefalik ve basilik venleri birleÅŸtiren vendir. ï‚ž Vena mediana antebrachi: Ön kolun iç yana yakın taraftan yukarı doÄŸru uzanarak Vena mediana cubiti Vena basilica ile birleÅŸir. ï‚ž Ä°ntra venöz enjeksiyon ve kan almak için en çok ön kolun yüzeyel venleri kullanılır.
  • 44. ï‚ž Diyafragma altında kalan venleri, kirli kanı toplarlar ve ardından vena cava inferior’a getirirler. SaÄŸ atriuma açılır. 25 cm uzunluÄŸunda, vücudun en büyük venidir.
  • 45. ï‚ž Vena lumbales: Aynı addaki artere eÅŸlik eder. SaÄŸda ve solda birer tanedir. ï‚ž Vena renalis: Böbrek venidir. ï‚ž Vena suprarenalis dextra: SaÄŸ böbrek üstü bezi venidir. ï‚ž Vena phrenicae inferior: Diafragma venidir. ï‚ž Vena hepatica: KaraciÄŸer venidir. ï‚ž Vena portae: Kapı venidir.
  • 46. ï‚ž Vena iliaca communis: Her iki tarafta Vena iliaca externa ve Vena iliaca internanın birleÅŸiminden oluÅŸur. Ä°nterna pelvis ve dış genital bölgenin kanını toplar. Externa ise alt extremitelerin kanını toplar. ï‚ž Vena saphena manga: Ayak baÅŸ parmağı dorsal yüzünden baÅŸlar ve bacağın ve uyluÄŸun ön iç tarafından yukarı doÄŸru ilerleyerek Vena femoralise açılır. Vücudun en uzun venidir.80 cm’dir. ï‚ž Vena saphena parva: Ayak küçük parmağından baÅŸlar. Bacağın ortasından ilerler ve diz ardında Vena poplitea’ye açılır.
  • 47. ï‚ž Ä°nce çaplı ve ince duvarlı damarlardır. Yarı geçirgendir. Arterlerin dokulara ulaÅŸtığı en ince uçlarına arter kapilleri, venlerin baÅŸlangıç yaptığı en ince uçlara ven kapilleri denir. Yer yer anastomaz yaparlar. Madde geçiÅŸler burada yapılır.
  • 48. ï‚ž Kalbin her sistolünde, arterlere pompalanan kan, damar yüzeyine bir basınç uygular. Bu basınca sistolik kan basıncı denir. Ventriküllerin diastolü sırasında arter duvarında oluÅŸan direnç basıncınaysa diastolik kan basıncı denir. ï‚ž Normal bir yetiÅŸkinde sistolik basınç ortalama 120 mmHg, diastolik basınç 80 mmHg olarak bilinir. Ä°htiyaca göre akış hızı deÄŸiÅŸebilir. Otonom sinir sistemi bunu düzenler.
  • 49. ï‚ž Sistol sırasında sol ventrikülden aortta atılan kanın oluÅŸturduÄŸu basınç arter duvarında dalgalanmaya yol aça. Bu dalgalanmaya nabız denir. Bu sayıya nabız sayısı denir. Normal insanda 60-80/dk. arasındadır. Genellikle arteria radialisten alınır.
  • 52. ï‚ž Sistemik ve pulmoner dolaşım olarak ikiye ayrılır.
  • 53. ï‚ž Sol ventrikülden baÅŸlar, saÄŸ atriumda sona erer. Ventriküllerin kasılmasıyla sol ventriküldeki temiz kan aorta pompalanır. Aort kalpten çıktıktan sonra sola doÄŸru bir yay çizer ve ikiye ayrılır. Yukarı giden arterler baÅŸ ve kollara, alta ayrılan arterler bütün iç organlara ve alt extremitelere yayılır. Ardından kapiller damarlara ayrılır. Dokularda kirlenen kan anastomaz yoluyla venlere gelir ve kalbin saÄŸ atriumuna vena cava superior/inferior yoluyla geçer.
  • 54. ï‚ž SaÄŸ ventrikülden baÅŸlar, sol atriumda sonlanır. Ventriküllerin kasılmasıyla venöz kan, saÄŸ ventrikülden akciÄŸere gitmek pulmoner artere pompalanır. Kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak saÄŸ ve sol akciÄŸere dallar gönderir.Bu arterler, alveollerin çeperinde alveollerin çeperinde kılcallara ayrılır. Burada oksijen ve karbondioksit yer deÄŸiÅŸtirir. AkciÄŸerlerde temizlenen kan pulmoner ven yoluyla sol atriuma döner.
  • 55. ï‚ž Abdominal bölgede tek olan organların kanlarını toplayan venler birleÅŸir ve vena portayı oluÅŸturur. 9 cm kadar ilerledikten sonra porta hepatitsen karaciÄŸerin içine girer. Burada daha küçük birimleri olan lobulluslar arasına kapiller aÄŸlar oluÅŸturarak hücreler arası bölmeciklere açılırlar. Burada iÅŸlenmiÅŸ duruma gelen kan, tekrar karaciÄŸerde küçük venler halinde toplanır. Bu venler birleÅŸerek vena hepatica’yı oluÅŸturur. KaraciÄŸer çıkışında vena cava inferior’a açılır.
  • 56. ï‚ž Fetüs, oksijen ve besinlerini plasenta aracılığıyla saÄŸlamaktadır. Plasenta, anneden kan yoluyla aldığı besin maddeleri ile oksijeni villuslardan süzerek göbek kordonuna verir. Göbek kordonu aracılığıyla kan fetüse iletilir. Fetüs içinde dolaşım saÄŸlandıktan sonra tekrar fetus kanı göbek kordonu aracılığıyla plasentaya geri döner. Göbek kordonunda iki arter bir ven bulunur. Arterlere arteria umbilicalis, vene vena umbilicalis denir. Vena umblicalis, oksijen yönünden zengin arter kanı, arterler de venöz kan taşır.
  • 57. ï‚ž SaÄŸ ve sol atrium arasındaki septumda foramen ovale denen açıklık vardır. ï‚ž Plasentadan umblikal ven aracılığıyla gelen kanı vena cava inferiora aktaran kanal vardır. Bu kanala ductus venosus denir. ï‚ž Pulmoner arter ile saÄŸ ventrikülden atılan kanı aorta aktaran kanal vardır. Buna ductus arteriosus- bottal kanalı denir.
  • 58. ï‚ž Fetüste akciÄŸer inaktiv durumdadır. ï‚ž Fetüs akciÄŸeri kandan oksijeni alır. Kana karbondioksit verir. ï‚ž Fetüste saÄŸ ventrikül hacminin ancak bir kısmı akciÄŸerlere gider. ï‚ž Fetüste kirli ve temiz kan karışık vaziyettedir.
  • 59. ï‚ž Lenf sistemi, kılcal damarlardan doku aralığına geçen ve hücreler arası sıvıyı tekrar toplayarak genel dolaşıma katılmasını saÄŸlayan; vücutta bezler, kanallar, organlar oluÅŸturan sistemdir. Lenf damarları içinde dolaÅŸan, kan plazması ve lenf proteinlerinden oluÅŸan dolaşım sıvısına da lenfa denir. Lenf sıvısı beyin hariç vücudun her yerinde sürekli dolaşır.
  • 60. ï‚ž Doku sıvısı içindeki yabancı- zararlı maddeleri lenf düğümleri içinde süzmek ve temizlemek. ï‚ž Vücudu mikroorganizmalara karşı koruyan lenfositleri lenf nodüllerinde üretmek ve bu maddelerin kan dolaşımına katılımını saÄŸlamak. ï‚ž Ä°nce bağırsaklardan yaÄŸ asitlerinin emilimini saÄŸlamak. ï‚ž Hücreler arasında ve boÅŸluklardaki su, protein ve elektrolit içeren sıvıyı toplamak ve kan dolaşımına katmak.
  • 61. ï‚ž Dokularda yaygın olarak bulunan lenf kapilleri, dokulardaki sıvı fazlasını toplar. Bu aÄŸa lenfa kolektörleri denir. Lenf damarları bazen yüzeyel olarak derinin hemen altındaki yaÄŸ tabakasında, bazen de iç organların ve dokuların derininde yer alır. Tek katlı yassı epitel hücreden oluÅŸan lenf damarlarının duvarları incedir. İçinde merkeze akışı saÄŸlayan valvüller vardır.
  • 62. ï‚ž Ductus throracicus: 40 cm uzunluÄŸunda 4,10 mm çapındadır. Ve valvülleri bulunur. Abdomende 1. Lumbal vertebralar hizasından baÅŸlar. Aort arkasından diyaframayı geçerek pirogoff açısına açılır. ï‚ž Ductus iymphaticus dexter: 1 cm uzunluÄŸunda 3-4 mm çapında olan bu kanal başın, boynun, göğüs saÄŸ tarafının ve saÄŸ üst extremitenin lenfasını toplar ve saÄŸ pirogoff açısına açılır.
  • 65. ï‚ž Basık fasulye ya da mercimek büyüklüğünde lenf dokusu kütleleridir. Çapları 1-25mm’dir. Lenf düğümlerinin yapısında yer alan foliküller, makrofajlar, monısitler ve plazma hücrelerinden oluÅŸur. ï‚ž Lenfa bu nodüllerde süzüldükten sonra lenf damarlarına akar. Bu süzme iÅŸlemiyle lenf sıvısı yabancı cisimler ve mikroorganizmalardan arınmış olur.
  • 66. ï‚ž Boru ÅŸeklinde olan organların genelinde, mukoza tabakasına ait baÄŸ dokusu içinde küçük lenf dokusu kümecikleri vardır. Bu kümecikler lenf folliküllerinden oluÅŸur. Bağırsak, soluk borusu, bronÅŸları mukozasında sıralar halinde ya da tek tek bulunurlar. En çok bağırsak mukozasında dizeler halinde bulunurlar.
  • 67. ï‚ž Orophareynx içine yerleÅŸmiÅŸ lenf dokusu kümeleridir. Lenf folliküllerinden oluÅŸmuÅŸtur. SaÄŸ ve sol olarak iki adettir. Ä°nce bir kapsülle sarılıdır. Tonsillalar, çocuklarda yetiÅŸkinlere göre daha büyüktür. Tonsillalarda lenf akışı, boyun ve çene altı lenf nodüllerine doÄŸrudur. Tonsillalar solunum yollarının bariyerleridir. Bu nedenle sık sık iltihaplanabilirler.
  • 68. ï‚ž Toraks boÅŸluÄŸunda, sternum arkasında, ön mediastinuma yerleÅŸmiÅŸtir. Simetrik olmayan iki lobdan meydana gelir. Lenfoid dokudan oluÅŸmuÅŸtur. ErgenliÄŸe kadar geliÅŸim gösterir ve ağırlığı 30- 40 grama kadar ulaşır. Ergenlik dönemi ardından yavaÅŸ yavaÅŸ küçülür ve yerini yaÄŸ-baÄŸ dokusuna bırakır. Çocuklukta lenfosit üretir ve vücudun savınma mekanizmasında görev alır.
  • 69. ï‚ž Lenfoid dokudan oluÅŸur. Lenf sisteminin en büyük organıdır. Karın boÅŸuÄŸu, sol üst tarafında, diyaframanın altında bulunan dalak, tunica fibrosa denilen kapsülle örtülüdür. Loblardan oluÅŸmuÅŸtur. Siyaha çalan kırmızı renktedir ve 13 cm uzunluÄŸunda 8 cm geniÅŸliÄŸinde, 200 gr. Ağırlığında içi kanla dolu bir organdır. Sempatik sinirin uyarılmasıyla dalak kapsülü güçlü bir ÅŸekilde kasılır ve depo edilen kanı dolaşıma gönderir. ï‚ž GÖREVLERÄ°: ï‚ž Kan depolamak ï‚ž Lenfosit Ãœretmek ï‚ž YaÅŸlanmış eritrositleri süzüp parçalamak.
  • 70. ï‚ž ANATOMÄ° VE FÄ°ZYOLOJÄ° MODÃœL EĞİTÄ°M SETÄ° ï‚ž ANATOMÄ° VE FÄ°ZYOLOJÄ° NOTLARIM