ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
EMROLUNDUĞUN
GİBİ
DOSDOĞRU OL!
1
ْ‫م‬ِ‫ق‬َ‫ت‬ْ‫س‬‫ا‬َ‫ف‬ِ‫م‬ُ‫ا‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ك‬َ‫ت‬ْ‫ر‬
َ‫ك‬َ‫ع‬َ‫م‬ َ‫اب‬َ‫ت‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬
‫ا‬ ْ‫و‬َ‫غ‬ْ‫ط‬َ‫ت‬ َ‫َل‬َ‫و‬
َ‫م‬ْ‫ع‬َ‫ت‬ ‫ا‬َ‫م‬ِ‫ب‬ ُ‫ه‬َّ‫ن‬ِ‫ا‬‫ير‬ ٖ‫ص‬َ‫ب‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬
. Hud-112
2
O halde seninle beraber
tevbe edenlerle birlikte
emrolunduğun gibi dosdoğru ol!
Aşırı da gitmeyin.
Çünkü O, sizin yaptıklarınızı
çok iyi görendir. Hud-112
3
İşte Rasulullah efendimizin
bizzat kendi beyanlarıyla
onu ihtiyarlatan bir âyetle
karşı karşıyayız.
4
Beni Hud ve kardeşleri
ihtiyarlattı buyurur Allah’ın Resûlü.
Rasulullah efendimizin
başındaki saçları ağartan
sûre ve o sûrenin bu âyetidir.
5
Ulemâ bu konuda der ki,
Allah’ın Resûlünü ihtiyarlatan
Hud sûresinin
işte bu 112. âyeti
ve kardeşlerinden
Şûrâ sûresinin 15. âyetidir.
Oradaki âyet de şöyleydi:
6
ُ‫ع‬ْ‫د‬‫ا‬َ‫ف‬ َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬ِ‫ل‬َ‫ف‬
ْ‫م‬ِ‫ق‬َ‫ت‬ْ‫س‬‫ا‬َ‫و‬َ‫ت‬ْ‫ر‬ِ‫م‬ُ‫ا‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ك‬
َ‫َل‬َ‫و‬ْ‫م‬ُ‫ه‬َ‫ء‬‫ا‬َ‫و‬ْ‫ه‬َ‫ا‬ ْ‫ع‬ِ‫ب‬َّ‫ت‬َ‫ت‬
ْ‫ل‬ُ‫ق‬َ‫و‬ُ ٰ‫اّلل‬ َ‫ل‬َ‫ز‬ْ‫ن‬َ‫ا‬ ‫ا‬َ‫م‬ِ‫ب‬ ُ‫ت‬ْ‫ن‬َ‫م‬ٰ‫ا‬‫اب‬َ‫ت‬ِ‫ك‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬
ُ‫ت‬ْ‫ر‬ِ‫م‬ُ‫ا‬َ‫و‬ْ‫م‬ُ‫ك‬َ‫ن‬ْ‫ي‬َ‫ب‬ َ‫ل‬ِ‫د‬ْ‫ع‬َ ِ‫َل‬
ُ ٰ‫ّلل‬َ‫ا‬ْ‫م‬ُ‫ك‬ُّ‫ب‬َ‫ر‬َ‫و‬ ‫ا‬َ‫ن‬ُّ‫ب‬َ‫ر‬
‫ا‬َ‫ن‬َ‫ل‬ُ‫ل‬‫ا‬َ‫م‬ْ‫ع‬َ‫ا‬ ْ‫م‬ُ‫ك‬َ‫ل‬َ‫و‬ ‫ا‬َ‫ن‬ُ‫ل‬‫ا‬َ‫م‬ْ‫ع‬َ‫ا‬ْ‫م‬ُ‫ك‬
َ‫َل‬ْ‫م‬ُ‫ك‬َ‫ن‬ْ‫ي‬َ‫ب‬َ‫و‬ ‫ا‬َ‫ن‬َ‫ن‬ْ‫ي‬َ‫ب‬ َ‫ة‬َّ‫ج‬ُ‫ح‬
ُ ٰ‫ّلل‬َ‫ا‬َ‫ل‬ِ‫ا‬َ‫و‬ ‫ا‬َ‫ن‬َ‫ن‬ْ‫ي‬َ‫ب‬ ُ‫ع‬َ‫م‬ْ‫ج‬َ‫ي‬ُ‫ر‬‫ي‬ ٖ‫ص‬َ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ ِ‫ه‬ْ‫ي‬
7
"Ey Muhammed!
Bundan ötürü sen tevhide çağır
ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol;
Onların hevâ ve heveslerine uyma
ve şöyle söyle:
(Şûrâ 15)
8
"Ben Allah’ın indirdiği kitaba inandım
ve aranızda adâletle hükmetmekle emrolundum.
Allah bizim de Rabbimiz,
sizin de Rabbinizdir.
(Şûrâ 15)
9
Bizim işlediklerimiz bize,
sizin işledikleriniz de sizedir.
Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur.
Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş onadır."
(Şûrâ 15)
10
İşte Allah’ın Resûlünün sakallarının
ve saçlarının ağarmasına
sebep olan âyetler bunlardı.
Her iki âyette de
ona diyordu ki Rabbimiz:
11
"Ey Resûlüm!
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!"
Allah senden nasıl olmanı
istiyorsa öylece ol!
Allah senden nasıl bir kulluk istiyorsa
öylece Rabbine kulluk yap!
12
Kıyâmete kadar tüm insanlığa
örnek olacak bir şekilde yamulmadan,
eğrilmeden Rabbinin
emirlerini yerine getir!
13
Tüm insanlığa örnek olacak dosdoğru
bir Müslümanlık sergile diyordu.
İmanıyla,
Ameliyle,
takvasıyla,
Ve teslimiyetiyle,
kıyâmete kadar
tüm insanlığa örnek olacak
Müslümanca bir yaşam biçimi sergile.
14
İnsanlığın örnek alıp
uyguladıkları zaman cennete,
reddettikleri zaman da
cehenneme gidecekleri
bir örnek kulluk sergile
diyordu Rabbimiz ona.
15
Gerçekten kolay bir şey değildi bu.
Allah peygamberinden
böyle bir teslimiyet,
böyle emrolunduğu gibi
bir dosdoğru oluş istiyordu.
16
Vahyin gelişi
peygamberimizi yoruyordu
ama asıl onu ihtiyarlatan
bölümün:
"Peygamberim!
Sen beraberindeki
tevbe edenlerle beraber
emrolunduğun gibi dosdoğru ol!"
İfadesiydi.
17
Yâni sen dosdoğru ol!
Ama seninle beraber olanları da,
sana tâbi olanları da
kendin gibi dosdoğru hale getir!
18
Seninle birlikte olanlar da
aynen senin gibi dosdoğru olsunlar!
İfadesiydi onu ihtiyarlatan.
19
Allah’ın Resûlü zaten kendisi
dosdoğruydu,
ama kendisine tâbi olanları da
aynen kendisi gibi dosdoğru
yapma derdi vardı,
işte Allah’ın Resûlünün
belini büken dert buydu.
20
Onu ihtiyarlatıp saçlarını ağartan
endişe buydu işte.
Sadece kendisinin doğruluğu
istenseydi iş kolaydı,
ama beraberindekileri de
dosdoğru hale getirilmesi
isteniyordu ondan.
21
Evet yanındakileri
dosdoğru hale getirme derdi
Allah’ın Resulünün bile
belini bükerken,
onun mübarek saçını,
sakalını ağartırken ya biz ne yapacağız?
22
Ya bizim beraberimizdekiler?
Ya bizim çevremizdekiler?
Ya bizim hanımlarımız ,
analarımız,
babalarımız,
çocuklarımız,
komşularımız?
23
Biz de aynen Allah’ın Resûlü gibi
onları da dosdoğru
hale getirme derdiyle
uykularımızı kaybedecek
duruma gelebildik mi?
Biz de bunun sorumluluğunu
omuzlarımızda hissedebildik mi?
24
Çevremizdekilerin dirilmeleri adına
çareler aramaya koşabildik mi?
Yoksa ne yapayım beceremiyorum diyerek
yan çizmeye mi kalkıştık?
25
Yoksa onları diriltme konusunda
bir kaç gün uğraştık da sonunda usanıp
bunlar adam olmazlar diye
kırıp döktük mü onları?
26
Allah’ın Resûlünün elinde de vardı
kırıp dökmek ama
Allah’ın Resûlü bunu asla kullanmamıştır. 27
Taif’ten dönüşünde meleğin
kendisine teklifi karşısında
onun cevabını çok iyi biliyoruz.
28
Nesillerinden bir tek kişi bile
iman edecekse
onları helâk etme!
ya Rabbi diyordu.
29
Öyleyse biz de Allah’ın Resûlünün
belini büken sorumluluğu
biz de üzerimizde hissedelim.
30
Biz de hem kendimizi
dosdoğru yapmaya,
hem de çevremizdekileri
dosdoğru hale getirmeye çalışalım.
En büyük derdimiz bu olsun.
31
Dosdoğru olma bize Fâtihayı hatırlatır.
Orada dosdoğru yol Kur’andı,
Kur’an’ın hidâyetine tâbi olmaktı.
32
O halde peygamber (a.s) da
onun yolunun yolcusu olan bizler de
sürekli bu kitapla beraber olacak,
yolumuzu bu kitapla bulacak
ve bu kitabın tarif ettiği gibi
dosdoğru olmaya çalışacağız.
33
İşte bu dosdoğru olmanın
en önemli şartlarından birisi
bundan sonraki âyette ortaya konuyor.
Bunun için ne yapılacakmış?
Bakın Rabbimiz şöyle anlatıyor:
34
‫وا‬ُ‫م‬َ‫ل‬َ‫ظ‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ ‫ى‬َ‫ل‬ِ‫ا‬ ‫وا‬ُ‫ن‬َ‫ك‬ْ‫ر‬َ‫ت‬ َ‫َل‬َ‫و‬
ُ‫م‬ُ‫ك‬َّ‫س‬َ‫م‬َ‫ت‬َ‫ف‬ُ‫ر‬‫ا‬َّ‫ن‬‫ال‬
‫ا‬َ‫م‬َ‫و‬َ‫ء‬‫ا‬َ‫ي‬ِ‫ل‬ ْ‫و‬َ‫ا‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ِ ٰ‫اّلل‬ ِ‫ون‬ُ‫د‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ْ‫م‬ُ‫ك‬َ‫ل‬
َّ‫م‬ُ‫ث‬َ‫َل‬َ‫ون‬ُ‫ر‬َ‫ص‬ْ‫ن‬ُ‫ت‬
Hud-113
35
Zulmedenlere meyletmeyin;
sonra size ateş dokunur.
Sizin Allah'tan başka
dostlarınız yoktur.
Sonra O'ndan da
yardım göremezsiniz!.”
Hud-113
36
sakın zâlimlere yönelmeyin!
Zâlimlerden yana olmayın!
Zâlimlere meyletmeyın!
Zâlimlerle beraber olup
onları savunmayın!
37
sakın zulümden yana olmayın.
O zaman kesinlikle bilesiniz ki
ateş size dokunuverir.
Ateş ashabından oluverirsiniz.
38
Rasulullah efendimiz
asla zâlimlere meyletmedi.
Asla zâlimlerden yana olmadı.
39
Müslümanlar bu konuda
çok titiz davransınlar diye
onun şahsında bu uyarısını
bize ulaştırıyordu Rabbimiz.
40
Bunlar egemendir diye,
bunlar güç ve kuvvet sahibidir diye
zâlimlerin emrine
girmeyecek Müslümanlar.
Zâlimlerin zulümlerine
destek vermeyecekler.
41
42
Peygamber ve Müslümanlar
hakkın yanında,
adâletin yanında,
zayıfların yanında yer alacaktır.
Evet demek ki dosdoğru olmanın yolu
Kâfirlere ve zâlimlere
destek olmamaktan,
onlara meyletmemekten geçmektedir.
Sonra çok önemli bir şey daha:
43
َ‫ة‬‫و‬ٰ‫ل‬َّ‫ص‬‫ال‬ ِ‫م‬ِ‫ق‬َ‫ا‬َ‫و‬
ِ‫ی‬َ‫ف‬َ‫ر‬َ‫ط‬َ‫ل‬ُ‫ز‬َ‫و‬ ِ‫ار‬َ‫ه‬َّ‫ن‬‫ال‬َ‫ن‬ِ‫م‬ ‫ا‬‫ا‬‫ًف‬َّ‫ل‬‫ا‬‫ل‬ْ‫ي‬ِ‫ل‬
َّ‫ن‬ِ‫ا‬ِ‫ه‬ْ‫ذ‬ُ‫ي‬ ِ‫ت‬‫ا‬َ‫ن‬َ‫س‬َ‫ح‬ْ‫ل‬‫ا‬‫ا‬َ‫پ‬ِ‫ي‬َّ‫س‬‫ال‬ َ‫ن‬ْ‫ب‬ِ‫ت‬
َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬‫ى‬ ٰ‫ر‬ْ‫ك‬ِ‫ذ‬ٖ‫ر‬ِ‫ك‬‫ا‬َّ‫ذ‬‫ل‬ِ‫ل‬َ‫ين‬
Hud-114
44
“Gündüzün iki ucunda
ve gecenin gündüze
yakın zamanlarında namaz kıl.
Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir.
Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür.”
Hud-114
45
Gündüzün iki tarafında, yâni sabah
ve akşam ve geceye yakın zamanlarda
namazı ikâme edin.
Beş vakit namazı ikâme edin.
Çünkü muhakkak ki
iyilikleriniz kötülüklerinizi giderir.
Hasenatınız seyyiatınızı yok eder.
46
İşte bunun için bize
namazı emrediyor Rabbimiz.
Bize olan sonsuz rahmetinin
gereği namazı emrediyor.
Namaz iki namaz arasındaki
günahların affına sebeptir.
47
Demek ki namaz artının
eksileri götürdüğü gibi
kişinin günahlarını götüren,
silip süpüren bir ibadettir.
48
Çünkü namaz başlı başına
bir tevbe,
bir dönüş
ve Allah’tan yardım isteme
makamıdır.
49
Allah’ın Resûlü
sizden birinizin evinin önünden
bir nehir aksa
ve her gün beş defa bu nehirde yıkansa
o kimse de kir kalır mı? Buyurur.
50
Sahâbe-i kirâm efendilerimiz de
elbette kalmaz deyince,
Allah’ın Resûlü buyurur ki:
işte beş vakit namaz da bu nehir gibi
hataları siler, yıkar gider .
51
"Beş vakit Namaz aradaki
işlenenlere kefarettir,
Ramazan da iki ramazan arasında
işlenenlere kefarettir,
büyük günahlardan
sakınıldığı müddetçe“
(Buhârî,Müslim)
52
Evet büyük günahlardan,
sakınıldığı müddetçe
iki namaz arasında işlenen
ufak tefek günahlara
bu namazlar kefarettir.
Ramazan da böyledir.
İki Ramazan arasında
işlenmiş günahlara da
Ramazan kefarettir.
53
Ama iyiliği yaparken,
ve Allah’a ibadet ederken
hiç bir şekilde gevşeklik göstermeden
sabırla, azimle ve sebatla
bu iyiliği ve ibadeti yapmak gerekir : 54
‫و‬ْ‫ر‬ِ‫ب‬ْ‫ص‬‫ا‬ََ
َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫ف‬َ‫ين‬ٖ‫ن‬ِ‫س‬ْ‫ح‬ُ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ر‬ْ‫ج‬َ‫ا‬ ُ‫ع‬‫ي‬ ٖ‫ض‬ُ‫ي‬ َ‫َل‬ َ ٰ‫اّلل‬
“Sabret,
Allah iyi davrananların ecrini
elbette zâyi etmez.”Hud-115
55
Sabret! Dosdoğru,
sırat-ı müstakîm üzere
Müslümanca bir hayat yaşa!
Muhakkak ki Allah kendisini
görüyormuşçasına,
kendisine lâyık kulluk yapanların
mükafatlarını asla zâyi etmez.
56
57
Allah'ım!
Nurunla bizi dosdoğru yola hidayet eyle
ve yüce huzurunda hep sadâkatle
kullukta bulunma payesini
bize lutfeyle!;
Allah'ım,
dillerimiz sürekli Sen’in zikrinle meşgul,
bedenimiz hep Sen’in emrine mutî’,
kalblerimiz de yalnız
Sen’in marifetinle dolu olsun

More Related Content

Dosdoğru Ol