ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
Otistik Spektrum Bozukluklarının
Erişkinlikte Görünümü ve
Yaşanan Tanı Karmaşası
Otistik Spektrum Bozukluklar
Otistik bozukluğu olan çocuklara
büyüdüklerinde ne oluyor?
Erişkinlikte yaşanan tanı karmaşaşı
nelerdir?
?Erişkinde iyi gidişin yordayıcıları hangi
etmenlerdir?
İlgili Araştırmalar İncelediğimizde…
Geriye Dönük Çalışmalar
Kesitsel Çalışmalar
Uzunlamasına Çalışmalar
Otistik Spektrum Bozuklukları
Asperger Bozukluğu
Otistik Bozukluk
Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu
Rett Sendromu
YGB-BTA
İlgili Araştırmalar İncelediğimizde…
Belirtilerin aynı fenotiple
devam ettiği grup
Binişik bozukluklarla
fenotipin değiştiği grup
Belirtilerin azaldığı grup
Genel olarak çalışmalarda semptomlardaki yaşla birlikte
gözlenen farklılıklar ve semptom şiddetindeki
değişikliklere odaklanılmıştır.
Üç Ana Belirti Kümesi
Dil ve İletişim
Sosyal İletişim ve Etkileşim
Stereotipik Davranışlar ve
Sınırlı İlgiler
Belirtilerdeki Genel Olarak Değişim…
Biriken kanıtlar özetlendiğinde; ergenlik ve genç
erişkinlikte otizmin çekirdek belirtilerinde kısmi
derecelerde azalma (iyileşme) dikkati
çekmektedir.
Buna karşın, iyileşmeler tüm bireylerde
gözlenmez, iyileşenlerde bile değişiklikler
nadiren bireyin normal işlevsellik
oluşturabileceği yeterli düzeye ulaşır.
(Seltzer ve ark. 2004)
Otizmde Konuşma Özellikleri
Mutizm
Konuşmayı başlatmama
Karşılıklı konuşmanın olmaması veya sürdürememe
Disprosodi
Ekolali
Yineleyici (perzeveratif) konuşma
Özneleri karıştırma veya zamirleri yer
değiştirerek kullanma
Gramer bozuklukları
Dilin pragmatik kullanımında yetersizlik
Yüksek işlevli
otistiklerin
% 6’sı
Düşük
işlevli
otistiklerin
%56’sı
Bir yönüyle verbal oluş yüksek işlevlilik göstergesidir...
Nonverbal veya minimal verbal durum…
Otizmde Dil ve Konuşma Alanı
Otistik örneklemin yaklaşık %50’sinde dilde
iyileşmeler, yaklaşık %10’unda ise dil alanında
kötüleşmelere dikkat çekilmiştir. Ergenlerin
yarısında ekolali ve zamirlerin birbiri yerine
kullanımı vardı. (Rutter ve ark. 1967)
Genel olarak değerlendirildiğinde, erişkinlikte bozukluklar kalmasına
karşın, iletişim becerici düzeyleri orta düzeyde bir iyileşme paterni
göstermişlerdir. Çocuklukta konuşma yok veya az olan olguların yaklaşık
%40’ı erişkinlikte yarayışlı dil geliştirmişlerdir. Buna karşın, erişkinlerin
yalnızca %16’sında dil becerileri 15 yaş üstü düzeyde, %35’inde dil
becerileri 6-15 yaş arası düzeyde, %48’inde ise dil becerileri 6 yaş altı
düzeyde derecelendirilmiştir. (Howlin ve ark. 2004)
Çocuklukta olguların %1.5’u “çok iyi konuşma” ya sahipken erişkinlikte %16’sı
bu standartları karşılıyordu. “İyi konuşma” ise 6 yaşında %18’inde varken,
erişkinlikte %31.6’ya (yaklaşık 1/3) ulaşıyordu. (Kobayashi ve Murata 1998).
Disprosodi ?
Özellikler
Monoton veya mekanik
tonasyon, ses perdesinin
kullanımında ve ses
volümünün kontrolünde
eksiklikler, ses
kalitesinde eksiklikler
ve aberrant vurgulama
Dilin diğer boyutları
İyileşseler bile,
bu farklılıklar
persistent kalmaya
ve zamanla çok az
değişmeye meyillidir.
Prosodinin Temel Öğeleri
Gramatik prosodi
Şivesel veya idiosenkratik prosodi
Pragmatik prosodi
Emosyonel prosodi
İnartiküle prosodi
Otizmde prozodik değişiklikler birincil olarak…
Affektif
Verbal otistiklerin %75 kadarı
değişik formlarda ekolali gösterirler.
Ekolali stereotipi tarzında ve
iletişim anlamı taşımıyorsa olumlu
anlam taşımaz.
Ekolali gittikçe azalıyor, spontan dil
gelişimine hizmet ediyorsa anlam
taşır.
Ekolali
 YGB olan bireylerde bu alanda
önemli defisit var
Sosyal konuşma kısıtlılıkları
Konuşmayı başlatma
Konuşmayı devam ettirme
Konuşmayı işleme-süsleme
PRAGMATİK
Dilin sosyal ortamlara uygun kullanımı
 Jestler
 Mimikler
 Pandomim
Kinezi
Otizmin klasik bulguları olan “konuşma semptomları”
çoğunlukla azalıyor, buna karşın iletişimde ilgilerini ifade
etme ve jestlerin kullanımı daha az olasılıkla iyileşiyordu.
Sosyal iletişimde ve etkileşimde nitel bozulma
Göz teması yok veya kısa sürelidir.
Diğer insanlara karşı alışılmış ilişkiyi
göstermezler. Kayıtsızdırlar.
Arkadaşlık kurmada güçlükleri vardır.
Sosyal iletişimde ve etkileşimde nitel bozulma
Sosyal karşılıklılık alanında semptomlarda hafifleme olmasına
karşın, iletişim alanına oranla düzelme çok daha az olmaktadır.
Hatta, Mesibov ve arkadaşları (1989) sosyal bozulmaların
otizmin çekirdek semptomları içinde en inatçı olabileceğini
ileri sürmektedirler.
Otistik erişkinlerin yarısından daha fazlasının (%56) hiç
arkadaşı veya tanıdığı yoktur. (Howlin ve ark. (2004)
Otistik erişkinlerin 1/10’undan daha azında
arkadaşlık ilişkileri nitelikli kabul edilebilir
düzeydedir (Orsmond ve ark. 2004)
Göz Teması-I
Who’s Afraid of Virginia Woolf?
Göz Teması-II
Bakışın Düştüğü Yerler
Göz Teması-Triad Oluşturma
Duygusal karşılık verme
Ortak Dikkat (Joint attention)
Zihin kuramı (Theory of mind)
Sosyal iletişim üç alanı içermektedir
Vücut dilini kullanma
V ücut dilini anlamakta
ve kullanmakta güçlük
çekerler.
rahat üzüntülü
şaşırmış heyecanlı
Duyguları tanıma ve ayırtetme güçlüğü
Tekrarlayıcı Stereotipik Davranışlar ve
Kısıtlı İlgiler
• Hiperaktivite
• Yıkıcı davranışlar (başını vurma, ısırma,
saldırganlık vs.)
• Tekrarlayıcı davranışlar (stereotipiler)
• Tuhaf davranışlar
• Özellikle simetri ve düzenlilik kompulsiyonları
• Aynılıkta ısrar
Tekrarlayıcı Stereotipik Davranışlar ve
Kısıtlı İlgiler
Tekrarlayıcı davranışlar otistik örneklemin
çoğunda azalmasına karşın, bu alandaki sorunlar
devam etmektedir. Daha da ötesi klinik
izlenimler çocukluktan ergenliğe doğru kalan
ritüeller ve obsesyonların arttığı ileri
sürülmektedir.
(Rutter ve ark. 1967, Seltzer ve ark. 2003)
Bilişsel Özellikler
O tistik çocukların zihinsel gelişmeleri üzerinde yapılan
ayrıntılı çalışmalar, en az iki grup otistik çocuğun olduğu
düşündürmektedir. Birinci grubu normal ya da yüksek
zihinsel becerileri olanlar (yüksek işlevli), diğer grubu
ise zihinsel yönden geri olanlar (düşük işlevli)
oluşturmaktadır. Otistik çocukların yaklaşık %40'ı 40-
55, %30'u 50-70 ve %30'u 70 ve daha fazla zeka
bölümü puanına sahiptir.
H owlin ve arkadaşları (2004) ortalama performans
zekanın 82.0’den 75.0’e azaldığı, buna karşın sözel zeka
bölümünün 61.5’ten 69.6’ya yükseldiğini bulmuştur.
Yüz tanıma
İnsan yüzünü tanımada ve ayırt etmede sorun
olduğunu düşünülerek yapılan çalışmalarda, otistik
bireylere insan fotoğrafları gösterildiğinde,
beyinlerinde insanları tanıyan bölgelerin aktif hale
gelmediğini, bunun yerine eşya-nesne tanıyan
bölgelerin işlevsel olduğu gösterilmiştir.
Dil gelişiminde klinik açıdan önemli bir gecikme
yoktur, Ancak dilin prozodik ve pragmatik
özelliklerinde sorunlar vardır.
Gündelik işlere ya da törensel davranış
biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya
uyma
Hipertrofik ilgi alanları
İnce motor becerileri zayıf
Yüksek işlevli otizm ile benzerlikleri fazladır.
Asperger Bozukluğu
Sık Komorbidite gösterirler.
Özellikle depresyon, obsesif kompulsif
bozukluk ve diğer anksiyete bozuklukları
yönünden incelenmelidir:.
Asperger Bozukluğu-Komorbidite
Bir grupta klasik otistik belirtiler erişkinlikte
de aynı şekilde devam eder.
Bir grupta (özellikle yüksek işlevli otistik ve
Asperger bozukluğunda) belirtiler çok azalır; sanki
şizoid veya şizotipal kişilik bozukluğu örüntüsüne
benzer tablo sergileyebilirler.
Bir grupta ergenlikte semptomlarda kötüleşme
(cinsel, aynılıkta ısrar, agresyon, iletişim güçlükleri)
Asperger bozukluğunda yoğun obsesif belirtiler
olabilir.
Otistik bozukluğu olan çocuklara
büyüdüklerinde ne oluyor?
Şizofreni (rezidüel tip, farklılaşmamış
tip, basit sch)
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Mental Retardasyon
Erişkinlikte yaşanan tanı karmaşaşı
IQ
Dil
Gidişte En Önemli İki Yordayıcı
Dikkat Eksikliği
Tanıda Belirleyici olan
!
Erişkinlikte bu bozuklukların
tanısını koymakta
önemli olan çocukluk ve ergenlik
öyküsü nün alınmasıdır.
Sabrınız için teşekkürler…

More Related Content

Erişkin otizm

  • 1. Otistik Spektrum Bozukluklarının Erişkinlikte Görünümü ve Yaşanan Tanı Karmaşası
  • 2. Otistik Spektrum Bozukluklar Otistik bozukluğu olan çocuklara büyüdüklerinde ne oluyor? Erişkinlikte yaşanan tanı karmaşaşı nelerdir? ?Erişkinde iyi gidişin yordayıcıları hangi etmenlerdir?
  • 3. İlgili Araştırmalar İncelediğimizde… Geriye Dönük Çalışmalar Kesitsel Çalışmalar Uzunlamasına Çalışmalar
  • 4. Otistik Spektrum Bozuklukları Asperger Bozukluğu Otistik Bozukluk Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu Rett Sendromu YGB-BTA
  • 5. İlgili Araştırmalar İncelediğimizde… Belirtilerin aynı fenotiple devam ettiği grup Binişik bozukluklarla fenotipin değiştiği grup Belirtilerin azaldığı grup Genel olarak çalışmalarda semptomlardaki yaşla birlikte gözlenen farklılıklar ve semptom şiddetindeki değişikliklere odaklanılmıştır.
  • 6. Üç Ana Belirti Kümesi Dil ve İletişim Sosyal İletişim ve Etkileşim Stereotipik Davranışlar ve Sınırlı İlgiler
  • 7. Belirtilerdeki Genel Olarak Değişim… Biriken kanıtlar özetlendiğinde; ergenlik ve genç erişkinlikte otizmin çekirdek belirtilerinde kısmi derecelerde azalma (iyileşme) dikkati çekmektedir. Buna karşın, iyileşmeler tüm bireylerde gözlenmez, iyileşenlerde bile değişiklikler nadiren bireyin normal işlevsellik oluşturabileceği yeterli düzeye ulaşır. (Seltzer ve ark. 2004)
  • 8. Otizmde Konuşma Özellikleri Mutizm Konuşmayı başlatmama Karşılıklı konuşmanın olmaması veya sürdürememe Disprosodi Ekolali Yineleyici (perzeveratif) konuşma Özneleri karıştırma veya zamirleri yer değiştirerek kullanma Gramer bozuklukları Dilin pragmatik kullanımında yetersizlik
  • 9. Yüksek işlevli otistiklerin % 6’sı Düşük işlevli otistiklerin %56’sı Bir yönüyle verbal oluş yüksek işlevlilik göstergesidir... Nonverbal veya minimal verbal durum…
  • 10. Otizmde Dil ve Konuşma Alanı Otistik örneklemin yaklaşık %50’sinde dilde iyileşmeler, yaklaşık %10’unda ise dil alanında kötüleşmelere dikkat çekilmiştir. Ergenlerin yarısında ekolali ve zamirlerin birbiri yerine kullanımı vardı. (Rutter ve ark. 1967) Genel olarak değerlendirildiğinde, erişkinlikte bozukluklar kalmasına karşın, iletişim becerici düzeyleri orta düzeyde bir iyileşme paterni göstermişlerdir. Çocuklukta konuşma yok veya az olan olguların yaklaşık %40’ı erişkinlikte yarayışlı dil geliştirmişlerdir. Buna karşın, erişkinlerin yalnızca %16’sında dil becerileri 15 yaş üstü düzeyde, %35’inde dil becerileri 6-15 yaş arası düzeyde, %48’inde ise dil becerileri 6 yaş altı düzeyde derecelendirilmiştir. (Howlin ve ark. 2004) Çocuklukta olguların %1.5’u “çok iyi konuşma” ya sahipken erişkinlikte %16’sı bu standartları karşılıyordu. “İyi konuşma” ise 6 yaşında %18’inde varken, erişkinlikte %31.6’ya (yaklaşık 1/3) ulaşıyordu. (Kobayashi ve Murata 1998).
  • 11. Disprosodi ? Özellikler Monoton veya mekanik tonasyon, ses perdesinin kullanımında ve ses volümünün kontrolünde eksiklikler, ses kalitesinde eksiklikler ve aberrant vurgulama Dilin diğer boyutları İyileşseler bile, bu farklılıklar persistent kalmaya ve zamanla çok az değişmeye meyillidir.
  • 12. Prosodinin Temel Öğeleri Gramatik prosodi Şivesel veya idiosenkratik prosodi Pragmatik prosodi Emosyonel prosodi İnartiküle prosodi
  • 13. Otizmde prozodik değişiklikler birincil olarak… Affektif
  • 14. Verbal otistiklerin %75 kadarı değişik formlarda ekolali gösterirler. Ekolali stereotipi tarzında ve iletişim anlamı taşımıyorsa olumlu anlam taşımaz. Ekolali gittikçe azalıyor, spontan dil gelişimine hizmet ediyorsa anlam taşır. Ekolali
  • 15.  YGB olan bireylerde bu alanda önemli defisit var Sosyal konuşma kısıtlılıkları Konuşmayı başlatma Konuşmayı devam ettirme Konuşmayı işleme-süsleme PRAGMATİK Dilin sosyal ortamlara uygun kullanımı
  • 16.  Jestler  Mimikler  Pandomim Kinezi Otizmin klasik bulguları olan “konuşma semptomları” çoğunlukla azalıyor, buna karşın iletişimde ilgilerini ifade etme ve jestlerin kullanımı daha az olasılıkla iyileşiyordu.
  • 17. Sosyal iletişimde ve etkileşimde nitel bozulma Göz teması yok veya kısa sürelidir. Diğer insanlara karşı alışılmış ilişkiyi göstermezler. Kayıtsızdırlar. Arkadaşlık kurmada güçlükleri vardır.
  • 18. Sosyal iletişimde ve etkileşimde nitel bozulma Sosyal karşılıklılık alanında semptomlarda hafifleme olmasına karşın, iletişim alanına oranla düzelme çok daha az olmaktadır. Hatta, Mesibov ve arkadaşları (1989) sosyal bozulmaların otizmin çekirdek semptomları içinde en inatçı olabileceğini ileri sürmektedirler. Otistik erişkinlerin yarısından daha fazlasının (%56) hiç arkadaşı veya tanıdığı yoktur. (Howlin ve ark. (2004) Otistik erişkinlerin 1/10’undan daha azında arkadaşlık ilişkileri nitelikli kabul edilebilir düzeydedir (Orsmond ve ark. 2004)
  • 19. Göz Teması-I Who’s Afraid of Virginia Woolf?
  • 23. Duygusal karşılık verme Ortak Dikkat (Joint attention) Zihin kuramı (Theory of mind) Sosyal iletişim üç alanı içermektedir
  • 24. Vücut dilini kullanma V ücut dilini anlamakta ve kullanmakta güçlük çekerler.
  • 25. rahat üzüntülü şaşırmış heyecanlı Duyguları tanıma ve ayırtetme güçlüğü
  • 26. Tekrarlayıcı Stereotipik Davranışlar ve Kısıtlı İlgiler • Hiperaktivite • Yıkıcı davranışlar (başını vurma, ısırma, saldırganlık vs.) • Tekrarlayıcı davranışlar (stereotipiler) • Tuhaf davranışlar • Özellikle simetri ve düzenlilik kompulsiyonları • Aynılıkta ısrar
  • 27. Tekrarlayıcı Stereotipik Davranışlar ve Kısıtlı İlgiler Tekrarlayıcı davranışlar otistik örneklemin çoğunda azalmasına karşın, bu alandaki sorunlar devam etmektedir. Daha da ötesi klinik izlenimler çocukluktan ergenliğe doğru kalan ritüeller ve obsesyonların arttığı ileri sürülmektedir. (Rutter ve ark. 1967, Seltzer ve ark. 2003)
  • 28. Bilişsel Özellikler O tistik çocukların zihinsel gelişmeleri üzerinde yapılan ayrıntılı çalışmalar, en az iki grup otistik çocuğun olduğu düşündürmektedir. Birinci grubu normal ya da yüksek zihinsel becerileri olanlar (yüksek işlevli), diğer grubu ise zihinsel yönden geri olanlar (düşük işlevli) oluşturmaktadır. Otistik çocukların yaklaşık %40'ı 40- 55, %30'u 50-70 ve %30'u 70 ve daha fazla zeka bölümü puanına sahiptir. H owlin ve arkadaşları (2004) ortalama performans zekanın 82.0’den 75.0’e azaldığı, buna karşın sözel zeka bölümünün 61.5’ten 69.6’ya yükseldiğini bulmuştur.
  • 29. Yüz tanıma İnsan yüzünü tanımada ve ayırt etmede sorun olduğunu düşünülerek yapılan çalışmalarda, otistik bireylere insan fotoğrafları gösterildiğinde, beyinlerinde insanları tanıyan bölgelerin aktif hale gelmediğini, bunun yerine eşya-nesne tanıyan bölgelerin işlevsel olduğu gösterilmiştir.
  • 30. Dil gelişiminde klinik açıdan önemli bir gecikme yoktur, Ancak dilin prozodik ve pragmatik özelliklerinde sorunlar vardır. Gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma Hipertrofik ilgi alanları İnce motor becerileri zayıf Yüksek işlevli otizm ile benzerlikleri fazladır. Asperger Bozukluğu
  • 31. Sık Komorbidite gösterirler. Özellikle depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve diğer anksiyete bozuklukları yönünden incelenmelidir:. Asperger Bozukluğu-Komorbidite
  • 32. Bir grupta klasik otistik belirtiler erişkinlikte de aynı şekilde devam eder. Bir grupta (özellikle yüksek işlevli otistik ve Asperger bozukluğunda) belirtiler çok azalır; sanki şizoid veya şizotipal kişilik bozukluğu örüntüsüne benzer tablo sergileyebilirler. Bir grupta ergenlikte semptomlarda kötüleşme (cinsel, aynılıkta ısrar, agresyon, iletişim güçlükleri) Asperger bozukluğunda yoğun obsesif belirtiler olabilir. Otistik bozukluğu olan çocuklara büyüdüklerinde ne oluyor?
  • 33. Şizofreni (rezidüel tip, farklılaşmamış tip, basit sch) Şizoid Kişilik Bozukluğu Şizotipal Kişilik Bozukluğu Mental Retardasyon Erişkinlikte yaşanan tanı karmaşaşı
  • 34. IQ Dil Gidişte En Önemli İki Yordayıcı
  • 35. Dikkat Eksikliği Tanıda Belirleyici olan ! Erişkinlikte bu bozuklukların tanısını koymakta önemli olan çocukluk ve ergenlik öyküsü nün alınmasıdır.