5. İ İ İ
B LN K !
Yaptığınız her şey bir düşünce ile başlar.
Yeni bir hedefe ulaşmak için
eski düşünce sisteminizle yola çıkarsanız
Başarı, küçük bir olasılıktır.
Yeni fırsatları yakalamak ve baş armak için
yeni bir düş ünce sistemi gerekir.
6. YÖNE İ Cİ
T
Hayatınızın akışında,
en kısa zaman diliminde
doğru kararı verebiliyorsanız.
Yönetici “Sİ Z” siniz!!!
11. Stres Tanımları
İnsan vücudunun, anormal durumlar karşısındaki
tepkisidir.
(Edward ADre yfus)
.
Vücudun herhangi bir arızaya karşı gösterdiği
spesifik olmayan tepkidir.
(Se lye 1 9 56 )
Organizmanın dengesini bozan uyaranlardır.
(Frans ız fizyo lo jist Claude B rnard)
e
12. ST S Neden Var?
RE
Uyaranlar tehdit edici olduğunda bedenimizin tepkisi:
Savaş ya da kaç!
Amaç, kaçarak ya da mücadele
ederek organizmayı korumaktır.
13. Stres yaratan faktörler
Bireyin kendisi ile ilgili stres kaynakları,
Bireyin iş çevresinin yarattığı stres kaynakları,
Bireyin yaşadığı genel çevre ortamının oluşturduğu
stres kaynakları
15. Duygusal Yanıt Zihinsel Yanıt Davranış sal Yanıt
Sıkıntı Unutkanlık İştahta azalma
Gerginlik Dikkati toplayamama Çok konuşma
Huzursuzluk Kararsızlık Sigara içme
Alınganlık Zihinsel durgunluk Hiperaktivite
Hastalık korkusu
F izyolojik Yanıt
Kan basıncının artması
Kalp çarpıntısı
Soğuk terler dökme
Nefesin sığ olması
El ve ayağın titremesi
16. İş yerindeki stres kaynakları
Önemsenmeme,
Zor durumlarda destek görülmemesi,
Rekabet kaygılarının paylaşılmaması,
Dostluk davranışı içinde olmama.
17. İş yerinde stres belirtileri
Rekabete karşı koyamama
Kendine güvensizlik
Karışık durumlarda başarısızlık, panik
Aşırı duygusal tepki gösterme
Karar verme sürecinde yetersiz kalma
Dayanışma eksikliği
Katılımcılığın azalması
İş kazalarının artması
İş performansının düşüklüğü
Kalite kontrolünde hataların artması
Hatalara karşı vurdumduymaz davranma
18. İ Yİ - K Ü ST S
ÖT RE
İ Yİ ST S
RE
Kişiyi, hazırlıklı
kılmak için
gereklidir.
K Ü ST S
ÖT RE
Bireyin fiziksel ve
zihinsel sistemini
bozar.
19. İ Yİ - K Ü ST S
ÖT RE
İ Yİ ST S
RE - Yapıcı (Düş ük /Orta) Stres
Kişiyi, hazırlıklı - Verimlilik
kılmak için - Yarışma, Sınav
gereklidir.
- Doğum, Evlilik,
K Ü ST S
ÖT RE - Yıkıcı (Yüksek) Stres
- Verimsizlik
Bireyin fiziksel ve - Kaza yapma, Hata yapma
zihinsel sistemini
- Yetersizlik duygusu
bozar.
20. B YNİ M Z!
E İ
Bedenimize bu etkileri yaş atan
beynimizin içinde neler oluyor?
21. Motor korteks
Entellektüel düşünce ve
bağlantı alanı
Duyu alanı
Bağlantı
Ön lob
P arietal
lob
Konuşma
alanı
Görme
Yan Arka alanı
lob lob
İşitme alanı
Duyusal
Konuşma alanı
22. Neokorteks (bilinç)
Beş duyumuzdan gelen bilgileri değerlendirir ve sorgular,
his, düşünce, yaratıcılık, hafıza gibi insanı dış dünya ile
bağlantısını düzenler.
Kabul ve reddetme bilinçli bölümün görevidir.
23. Limbik sistem (bilinçaltı)
talamus, amygdala ve hippocampus gibi isimler alan yapılarla
oluşur. Otonom sinir sistemi tarafından idare edilir.
Bilinçli bölümün gönderdiği tüm verileri sorgulamadan kayıt
altına alır,
Davranışın kontrolü, hayatta kalma içgüdüleri ve duyguların
ifadesi bu sistemde gerçekleşir.
Vücudun iç dengesini düzenler.
Bilinçaltımız bizi güden ve yönlendiren bölümüdür.
24. Amigdala
• Duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasındaki öncelikli
role sahip bölgedir.
• Başta korku olmak üzere, endişe, kaygı gibi duyguların
denetiminden sorumlu olan amigdala sinir sistemini ve kasları
uyarır ve korku ifadelerinin oluşmasını sağlar.
26. Bu tetikleme özelliği ile
yoğun stres hormonu yaratır ve
beynin tamamen bilgi önceliklerini değiştirir.
Kendimizi duygusal stresin pençesinde buluruz.
Dikkat daralır, sabitlenir.
Ardından, vücudun strese verdiği tepkiler açığa çıkar.
Kalp çarpıntısı,
Soğuk terler dökme,
Nefesin sığ olması,
El ve ayağın titremesi,
Kaçıp gitme hissi
27. • Duygusal
durum
Gün ortası
Eve gidiş 2
Eve gidiş 1
24 Saat
28. Stresle başa çıkmak ve
yaşam kalitesini arttırmak amacıyla,
durumu ya da
duruma verilen tepkileri
değiştirmeye,
ST S YÖNE İ M
RE T İ
denir.
29. Vücudun iyiliğine yönelik faaliyetler
Kendi kendine harekete geçmez!!!
Stres hiç olmamış gibi davranma ya da problemi
kabul edip çözüm yollarını belirlememiz
gerekir!!!
30. Sinir Sistemi
Sempatik Parasempatik
Savaş ya da kaç emirlerinin Sempatik sistemin yol açtığı
verildiği duygu durumlarını gerilim mekanizmasını
kontrol eder. düzeltir ve dengeler.
Sol beyin temsilcisi Sağ beyin temsilcisi
Sempatik ve parasempatik sinir sisteminin
birbirini dengeleyen ve düzenleyen sıralı
ritimlerde çalışması gerekir ki vücut için
yaşam dengesi sağlansın.
31. Beyin hücrelerinin beslenmesine göz atalım.
Beyin, yalnız saf glikoz
ve oksijen kullanır.
Beyne giden kanda
oksijen miktarı
azaldığında, beyin
glikozu kullanamaz.
Geç algılama, geç fark
etme ve unutkanlık başlar.
Nefes yoluyla aldığ ımız oksijenin %
20’si beynimiz tarafından
kullanılmaktadır.
34. Kişinin var olma duygusunu hissetmesini sağlayan
bir tür derin ve sessiz gözlem sürecidir.
Düşüncesiz farkındalık konumudur.
35. Meditasyonun Faydası
-Düzenli olarak meditasyon yapan kişi,
içindeki dahinin çalışmasına olanak sağlayarak
kendini tüketmeden işinde başarılı olur.
-Ailevi ve sosyal ilişkileri gelişir.
-Diğer kişilerde hatalar bulmak yerine
kendine bakma davranışı kazanır.
-Kişi pozitif bir davranış içinde olur ve
insanlara tartışmak yerine; onlara yardım eder.
36. Meditasyon sırasında beyin dalgaları ölçülen
deneklerden alınan sonuçlara göre;
Beynin frontal loblarında alfa dalgalarının
yükseldiği görülmüştür.
Beyin faaliyetinin meditasyonla en kuvvetli
bağlantı gösterdiği bölgenin ise
prefrontal kortex
olduğu ispatlanmıştır.
38. Şunu Unutmamalısınız:
Yöntem sadece bir araçtır;
meditasyonun kendisi değildir.
Meditasyon sırasında ne görürseniz görün
ya da ne duyarsanız duyun,
hiçbirine sıkı sıkıya sarılmadan
Onları, öylece oldukları gibi bırakın.
Duymayı duymakta, görmeyi görmekte
bırakın ve bağımlılığınızın
algılamanıza girmesine izin vermeyin.
39. Asıl önemli olan şey oturup meditasyon yapmak
değil, meditasyondan sonra
zihninizin hangi durumda olduğudur….
Farkında ve açık olarak
kalmaya devam ettiğiniz sürece
olumsuz duygularınız
gitgide azalır.
41. Ofis Yogası
Yoga egzersizleri ile beraber
müziğin rahatlatıcı tınısını kullanarak
günün stresi ile gerilen boyun ve sırt bölgelerinizin
ayrıca artan zihin yorgunluğunun azaltılmasında kullanılan
rahat, kolay ve herkes tarafından uygulanabilen
egzersizlerin bütünüdür.
44. Ofis Yogası Size ne Sağlar
• Beyninize ve bedeninize yaşattığınız gerilimi absorbe
etmenizi,
• Üzerinde çalışma yaptığınız herhangi bir konuya ya da
projeye daha fazla odaklanmanızı,
• İş ortamınıza konsantrasyonunuzu,
• Boyun fıtığından korunmanızı ya da boyun fıtığından
kaynaklanan ağrılarınızın azalmasını,
• Boyun ve sırt kaslarınızın gevşemesini,
• Duyguları kontrol edebilmenizi,
• Zihninizin rahatlamasını,
• Sakin olmayı,
• Kriz anlarını kontrol edebilmenizi sağlar.
45. Nefesle doğru orantılı yapılan egzersizler
beden enerjisini de açığa çıkararak,
işinize ve hayatınıza daha fazla odaklanmanızı ve
daha verimli çalışmanızı sağlayacaktır.
46. Kimler yapmalı;
Ofiste masa başı veya ayakta çalışan,
Zamanının çoğunu bilgisayar başında geçiren,
Konsantre olmakta zorluk çeken,
Gün içerisinde stres yaşayan,
Sabırsız ve sinirli hisseden ,
Uyku problemi çeken ,
Öfke atakları yaşayan herkes yapabilir.
Ne kadar süre harcanmalı;
10 – 20 dakika içerisinde, günün
herhangi bir zamanında uygulanabilir.
Belli bir düzeyde stresin olması normaldir . Bu sadece normal değildir, aynı zamanda gereklidir de. Kişi bütün olarak bir davranış sergilemek için strese ihtiyaç duyar ve stres kişinin hayatını muhtemel en iyi şekilde yaşamasına yardımcı olur. Belki şu düşünülebilir, "Peki, niçin insanların daima stresin zararlı olduğu hakkında konuştukları duyulur?" Cevap: İnsanlar stresin zararlı etkileri hakkında konuştukları zaman genelde stresin çok fazla olduğu durumları anlatmak isterler. Bu yıkıcı bir etki yaratabilir. Eğer kontrol edilmeden bırakılırsa, stres insanı yiyip bitirebilir ve insanın enerjisini tamamen tüketebilir. Stresin daima kötü bir şey olduğu kanaati de doğru değildir . Böyle bir durumda hiçbir stresin, yani gerginliğin olmamasının, insanı tamamen mutlu ve sağlıklı yapacağı var sayılmaktadır. Oysa uygun bir miktardaki gerilim yaşamak için asgari şarttır. Mesela bir müzik aletinin tellerinin belli bir sesi çıkaracak miktarda gerilmediği takdirde herhangi bir müziğin çalınmasının mümkün olmaması gibi, insanın da sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşayabilmesi için motivasyonunu sağlayacak oranda bir gerilime ihtiyacı vardır. Stres keman yayına benzetilebilir. Eğer keman teli çok gevşek ise (yeterli stres yok ise ), müzik üretemeyecektir. Keman teli çok gergin ise (aşırı stres var ise ) kopacaktır. Sonuç olarak , bir miktar stres yaşamı / fonksiyonları sürdürmek için gereklidir.
Stresin, karşılaşılan durumlara vücudun ve zihnin gösterdiği bir tepki olması dolayısıyla yaşayan her insanda tabii olarak bulunduğunu ve böylece ilk insanla birlikte ortaya çıktığını kabul etmek yanlış olmayacaktır İlkel insan, bir sonraki yiyeceğini nereden bulacağı veya bir başka canlıya gıda olup olmayacağı gibi bir sorun karşısında bulunmaktadır. Hayatını tehdit eden böyle bir durum karşısında iki seçeneği vardır; ya hayatını korumak için dövüşecektir ya da alt edemeyeceği bir güç karşısında kaçacaktır. Her iki alternatif için de , hayatı koruma temel güdüsü, insan vücudunun biyolojik unsurlarını karşılaşılan problemle mücadele etmeye ve üstesinden gelmeye hazırlamak için bir takım değişiklikler yapmaktadır. Vücut kaçmaya veya dövüşmeye hazırlanmaktadır. Hayatta kalmak için tüm sistemler alarma geçirilmekte ve maksimum hareketliliğe çıkarılmaktadır. Kan dolaşımı hızlanmakta, kaslar gerilmektedir. Dövüş veya kaç tepkisi beyni, tüm vücudu ve duyguları etkilemektedir. Böylece bir stres hissedildiğinde, aslında, vücudun hayatı tehdit eden bir duruma karşı mücadele için yapmış olduğu hazırlığı hissedilmektedir. Bir tehdit ya da güçlükle karşı karşıya kaldığımızda sempatik sinir sistemimiz harekete geçer. “Savaş ya da kaç” mekanizması budur. Beynimiz bu durumla ilgili hipofiz bezini harekete geçiren bir uyaran alır. Bu uyarı sonucu, adrenalin salgılamaya başlar ve zincirleme tepkiler oluşur.
İlk insandan günümüze doğru ilerledikçe, karşılaşılan tehditlerin değiştiği, çeşitlendiği ve arttığı görülmektedir. Bugün artık vahşi bir hayvana yem olma ihtimali çok nadir şartlara bağlı iken, kurallara uymayan bir sürücünün trafikte aniden yolu kapatarak tehdit etmesi modern insanda dövüş veya kaç tepkisinin ortaya çıkmasına, yani adrenalin seviyesinin yükselmesine, kan basıncının artmasına ve kasların gerilmesine, kısaca strese sebep olmaktadır. Tehlikeye karşı koyma tepkisi, bilinçli bir şekilde kontrol edilmediği takdirde hayatın kendisine karşı tehdit edici bir şekle dönüşmektedir. Bu nedenle dövüş veya kaç tepkisini yönlendirmek ve üstesinden gelmek için strese yol açtığı durumları bilmek gereklidir. Yükselen adrenalin, olumlu fiillerin enerjisi olarak kullanılmalıdır. Duyguları birer uyarı sinyali olarak kabul edip, yanlışlıklar bulunup düzeltilmelidir.
Bir iş mülakatı öncesinde , topluluk karşısında sunum yapmamız istenildiğinde, performans hedeflerine ulaşamadığımızda ya da kızgın bir hasta karşısında da stres yaşarız. Bu fiziksel değil, sosyal bir tehlikedir. Sosyal tehlike karşısında stres yaşıyorsak kendimize bunun için kızmamalıyız. Çünkü stres tepkisi fiziksel tehlike ile sosyal tehlikeyi birbirinden ayıramıyor. Yangın ya da deprem karşısında gösterdiği tepkinin aynısını, yüksek sesle konuşan müşteriler karşısında ya da satış görüşmeleri öncesinde gösterebiliyor.
İYİ STRES Düşük ve orta derecede strestir. * Verimliliği artırır. * Gelişmek ve doyumlu bir hayat yaşamak için gereklidir. * Bizi endişelendirir ama yaptığımızda hoşumuza gider. * Kazandırıcı, umutlandıran strestir. Doğum-evlilik-bazı sınavlar-yaratıcı bir etkinliğe katılımın stresi-zaferin stresi-hazzın stresi KÖTÜ STRES Aşırı derecede yüksek strestir. * Bireyin fiziksel ve zihinsel sistemini bozar. Hata yapma-kaza yapma-yetersizlik duygusu işe gitmede isteksizlik-işten ayrılma-isabetsiz karar verme-nitelik ve nicelik düşmesi vb. durumlar ortaya çıkar.
İYİ STRES Düşük ve orta derecede strestir. * Verimliliği artırır. * Gelişmek ve doyumlu bir hayat yaşamak için gereklidir. * Bizi endişelendirir ama yaptığımızda hoşumuza gider. * Kazandırıcı, umutlandıran strestir. Doğum-evlilik-bazı sınavlar-yaratıcı bir etkinliğe katılımın stresi-zaferin stresi-hazzın stresi KÖTÜ STRES Aşırı derecede yüksek strestir. * Bireyin fiziksel ve zihinsel sistemini bozar. Hata yapma-kaza yapma-yetersizlik duygusu işe gitmede isteksizlik-işten ayrılma-isabetsiz karar verme-nitelik ve nicelik düşmesi vb. durumlar ortaya çıkar.
Bu dalgalar, bir voltun milyonda biri kadar düşük bir voltaja sahip. Saniyede ortalama 9-14 kez salınan “alfa dalgaları” bir görülüyor bir kayboluyor, yani sürekli mevcut değiller. Örneğin, derin uykuda yada aşırı heyecan durumlarında bu dalga neredeyse hiç yok. Alfa dalgaları, genellikle insanın rahat olduğu, çok fazla efor sarf etmediği durumlarda görülüyor. “ Beta dalgaları” çok stresli durumlarda, kafamızı toplayamadığımız ve dikkatimizi veremediğimiz zamanlarda ortaya çıkıyor. Saniyede ortalama 13-40 kez salınan beta dalgaları alfa ve teta dalgalarından daha hızlı. “Teta dalgaları” uykuya geçerken yada uykunun ilk evrelerinde görülüyorlar. Bunlar biraz daha hızlı; saniyede ortalama 4-7 kez salınıyorlar. “ Delta dalgaları” , uykunun derin evresinde ortaya çıkıyor. En fazla saniyede ortalama 4 kez dalgalanan delta dalgaları, en yavaş titreşen dalgalar. Son yıllarda üzerinde çalışılan diğer bir dalga türü de "gama". Gama dalgaları saniyede ortalama 40 kez titreşiyor. Bu dalganın, algılama bilinç ve entelektüel düşüncenin kaynağı olduğu düşünülüyor.