MATERYAL VE METOT
Araştırmada, ana materyal olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Gazimağusa liman kentindeki tarihi taş eserlerdeki bozunmalar ele alınmıştır. Gazimağusa Kaleiçi yapılarında gözlemler yapılmış, farklı bozunmalara yönelik örnekler verilmiş, çeşitli yöntemler kullanılarak belgelenmiş [3] ve değerlendirilmiştir. Bu yapı taşlarındaki bozunmalar tespit edilerek literatür bilgileri ile karşılaştırılmıştır [4-14]. Bu araştırmada, gözlem analiz sentez yöntemi [3] kullanılmış, taş bozunmalarına dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
TARİHİ TAŞ YAPILARDAKİ BOZUNMALAR
Yapı taşlarının bulunduğu çevrenin iklimsel özellikleri onların bozunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bunun yanında, bozunma türünün, kayacın fiziksel ve kimyasal yapısı ile dış ve iç etkilerin özelliklerine bağlı olduğu bilinmektedir. Taş yapıların yıpranması ve bozunmasındaki süreci hazırlayan etmenler, genellikle bir çoğu birlikte etkili olan fiziksel, kimyasal ve biyolojik nedenlerdir
1 of 10
Download to read offline
More Related Content
Gazimağusa Kaleiçindeki Tarihi Taş Yapılarda Görülen Bozunmalar
1. Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 31(2), ss. 355-363, Aralık 2016
Çukurova University Journal of the Faculty of Engineering and Architecture, 31(2), pp. 355-363, December 2016
Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016 355
Gazimağusa Kaleiçindeki Tarihi Taş Yapılarda Görülen Bozunmalar
Murat DAL*1
, Mahmut YALÇIN1
, Ali Duran ÖCAL2
1
Munzur Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli
2
Universidad Nacional de Colombia, Fakultad de Ciencias Humanas, Departamento de
Antropologia, Bogota (Kolombiya)
Geliş tarihi: 13.06.2016 Kabul tarihi: 23.11.2016
Öz
Bu çalışmada Kıbrıs’taki Gazimağusa liman kentinde Kaleiçi bölgesindeki tarihi eserlerin karşılaştığı
sorunlar ele alınmıştır. Bu bölgedeki tüm anıt ve yapıların bozunmaya uğramış olması endişe
vericidir. Yapı taşlarında gözlenen ayrışma formları, birbirleriyle etkileşen bozunma faktörlerinin neden
olduğu ve geliştirdiğini bozunma sürecinin sonuçlarını örneklemektedir. Kaleiçi'ndeki antik binalar ve
anıtlarda gözlenen ayrışma formları ve ayrışma ürünleri, taşlardaki bozunmanın, Akdeniz’den gelen
tuzların nemle etkileşimi sonucu oluştuğunu göstermektedir. Bu çalışmada, Gazimağusa’nın bu tarihi
bölgesinde gözlenen tahribatın ilk sonuçları sunularak eski eserlerin koruma önlemlerinin gerekliliği ve
aciliyeti vurgulanmak istenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tarihi eser, Bozunma, Tahribat, Doğal yapı taşı
Deterioration of the Historic Stone Building of the City Gazimagusa Kaleiçi
Abstract
In this study the problems faced by the historical monuments in Old City port town of Famagusta in
Cyprus are discussed. All monuments and buildings of this area have suffered weathering damage and the
destruction is worrying. Weathering forms exemplify the observable consequences of weathering
progressions which are originated and controlled by interacting weathering elements. For these ancient
buildings and monuments in the Kaleiçi the valuation of weathering forms and weathering products
indicates the correlations between the development of weathering damage and salt from Mediterranean
Sea loading to the stones as a consequence of humidity. The first results of weathering damage on these
historic area in Gazimagusa are presented and they exhibit the need and urgency of monuments
preservation measures.
Keywords: Historic buildings, Deterioration, Destruction, Natural building stone
*
Sorumlu yazar (Corresponding author): Murat DAL, teknikmurathoca@gmail.com
2. Gazimağusa Kaleiçindeki Tarihi Taş Yapılarda Görülen Bozunmalar
356 Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016
1. GİRİŞ
Gazimağusa, Kıbrıs’ın doğusunda, kuzeyde
Karpaz Yarımadası ile güneyde Poyraz Burnu
arasında, kuzey ve güney rüzgarlarına kapalı
Gazimağusa Körfezinin daha yakın bir noktasında
konumlanmıştır [1]. Geçmişten gelen, günümüze
ve geleceğimize ışık tutan çok değerli olan fakat
birçok kişinin farkında olmadığı tarihi eserlerimiz
maalesef birçok sebepten dolayı görünümünü,
yapısını ve etkisini göz göre göre kaybetmektedir
[2].
Peki bizim için çok önemli olan bu tarihi eserler
neden bozunmaya uğramaktadır? Tarihi eserlerde
meydana gelen bozunmaları önlemek, sadece bu
tür bozunmaları engellemek için kurulan
kuruluşlardan beklenmemelidir. Her fert bu önemli
konuda üzerine düşen yükümlülüğü yerine
getirmelidir. Aksi taktirde geleceği geçmişi
görmeyerek kuramayız buda tecrübe olmadan
yaşamak demektir. Yeni doğan bir bebeğin aniden
çok daha ileriki yaşlarda yaşaması demektir, aynı
zamanda geçmiş olmadan geleceğe yürümek
demektir.
Bu çalışmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
sınırları içerisindeki Gazimağusa liman kentinde
Kaleiçi bölgesindeki (Şekil 1) tarihi eserlerin
karşılaştığı sorunlar ele alınmıştır. Bölgede
bulunan tarihi eserler yerli ve yabancı turistler
tarafından çok ilgi görmektedir. Fakat kayıp giden
mirasın önüne geçilememekte ve bu konuda bir
farkındalık yaratılamamaktadır.
Şekil 1. Gazimağusa Kaleiçi çarşı merkezden
genel bir görünüm
2. MATERYAL VE METOT
Araştırmada, ana materyal olarak, Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki
Gazimağusa liman kentindeki tarihi taş eserlerdeki
bozunmalar ele alınmıştır. Gazimağusa Kaleiçi
yapılarında gözlemler yapılmış, farklı bozunmalara
yönelik örnekler verilmiş, çeşitli yöntemler
kullanılarak belgelenmiş [3] ve değerlendirilmiştir.
Bu yapı taşlarındaki bozunmalar tespit edilerek
literatür bilgileri ile karşılaştırılmıştır [4-14]. Bu
araştırmada, gözlem analiz sentez yöntemi [3]
kullanılmış, taş bozunmalarına dikkat çekilmeye
çalışılmıştır.
3. TARİHİ TAŞ YAPILARDAKİ
BOZUNMALAR
Yapı taşlarının bulunduğu çevrenin iklimsel
özellikleri onların bozunmasında önemli bir rol
oynamaktadır. Bunun yanında, bozunma türünün,
kayacın fiziksel ve kimyasal yapısı ile dış ve iç
etkilerin özelliklerine bağlı olduğu bilinmektedir.
Taş yapıların yıpranması ve bozunmasındaki
süreci hazırlayan etmenler, genellikle bir çoğu
birlikte etkili olan fiziksel, kimyasal ve biyolojik
nedenlerdir (Şekil 2).
Şekil 2. Taşların bozunmasına neden olan
ayrışmaların genel bir sınıflandırması [2]
3. Murat DAL, Mahmut YALÇIN, Ali Duran ÖCAL
Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016 357
Sıcaklığın, nemin ve tuz oranının fazla olduğu
Gazimağusa liman kentinde de yeterli tedbirlerin
alınamadığı ve kaybın önüne geçilemediği
görülmektedir. Kaleiçi’ndeki tarihi eserlerde
gözlenen tahribatları genel olarak fiziksel
bozunmalar (çatlaklar, kırıklar, petek gözlülük ve
parça kaybı), kimyasal bozulmalar (siyah
tabakalar, tuzlanmalar, tozlaşmalar) ve biyolojik
bozulmalar (köklü ve yapraklı bitkiler) olarak
sınıflandırmak mümkündür. Ayrıca biyolojik
bozulmalar hem kimyasal hem de fiziksel
ayrışmaya neden olduğundan bazı durumlarda bu
iki bozulma grubu içinde de incelenebilir.
3.1. Fiziksel Bozunmalar
Tarihi eserlerde fiziksel bozunma deyince akla ilk
olarak dış etkenlerden kaynaklanan kuvvet sonucu
yapısının değişmesi akla gelir. Başka bir deyişle
taşlardaki fiziksel ayrışma, taşları oluşturan
minerallerin yapılarında bir değişme oluşmadan,
bağlarının zayıflanarak parçalara ayrılıp
ufalanmasıdır.
Özellikle Gazimagusa kentinin bulunduğu yerdeki
yüksek sıcaklık farkı, tuz, buz ve kök çatlatmasıyla
kayaları oluşturan minerallerin bağlarının
gevşemesi sonucu taşların fiziksel (mekanik)
olarak parçalanması sıkça gözlenen bir olaydır.
Mekanik çözünmede taşların fiziksel yapıları etkili
olmakla birlikte, iklim koşulları daha fazla
etkilidir. Zira sıcaklık farkının artması, mekanik
çözünmeyi artırır.
Tarihi eserleri fiziksel olarak etkileyen faktörler,
bir eserin uygun yerleştirilememesi, amacından
farklı bir biçimde kullanılması ve günümüzde de
tarihi eser değil de daha çok işe yarar yapılar
olarak görülmesi gibi etkenlerde eserin
bozunmasına neden olabilir.
Çatlaklar: Tarihi eserlerde; bütün olan parçada,
doğrusal veya doğrusal olmayan belli bir
doğrultuda oluşan boşluklu kıvrımlardır. Eserlerde
oluşan çatlaklar; birleştirici maddenin yapısını
kaybetmesi, dış etkenlerden dolayı, eserin
yapısında kullanılan taşın cinsi, yağan asidik
yağmurlar, sıcaklık, nem vb. nedenlerden dolayı
oluşmaktadır (Şekil 3, Şekil 4). Kılcal ve yapısal
olarak tanımlanan çatlaklar Gazimağusa
Kaleiçi’ndeki birçok heykel ve yapılarda
gözlenmektedir.
Şekil 3. Gazimağusa Kaleiçi Çarşı Merkezdeki
aslan heykelindeki büyük parça kayıpları
Şekil 4. Gazimağusa Kaleiçi Çarşı Merkez aslan
heykeli alt boyun kesimindeki çatlak
Kırıklar: Olumsuz dış etkilerden dolayı, uygulanan
kuvvetten dolayı ve taşların minerallerini
kaybetmesi sonucu parçaların tamamen birbirinden
ayrılmasıdır. Bu bölgede insanların da fazla tahrip
etmesi sonucu çok fazla kırıklar meydana gelmiştir
(Şekil 5).
Şekil 5. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi giriş cephesinde görülen
kırılmalar
4. Gazimağusa Kaleiçindeki Tarihi Taş Yapılarda Görülen Bozunmalar
358 Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016
Petek Gözlülük: Tarihi eserlerin yüzeylerinde
birbirine bağlanan birbirinden bağımsız çukurların
meydana gelmesidir. Genelde taşların yüzeyleri
süngerimsi bir yapıya sahip olur ve özellikle fosil
içeren taneli yapıdaki taşlarda gözlenen bir
bozunma türüdür. Alveolar ayrışma veya
oyuklanma olarak ta tanımlanabilen petek
gözlülüğün oluşmasının sebebi atmosferden gelen
farklı kimyasal maddeler örneğin asidik yağmurlar,
denize yakın yerlerde nem ve tuz oranının
fazlalığından da meydana gelir (Şekil 6-8). Ayrıca
yüzeyde oluşan bu oyuklar nedeniyle taştaki
bozunmaya eğilimli olan bölge arttığından taşın
yıpranması daha da hızlanır.
Şekil 6. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi giriş cephesinde görülen
çukurlaşmalar
Şekil 7. Gazimağusa Kaleiçi St. Nikolas Katedrali
giriş cephesinin iç kısmının yapı
taşlarında görülen oyuklanmalar
Şekil 8. Gazimağusa Kaleiçi St. Nikolas Katedrali
giriş cephesinin iç kısmının yapı
taşlarında görülen parça kayıpları,
yüzeysel erimeler ve çukurlaşmalar
Parça Kaybı: Özellikle heykel gibi tarihsel ve
sanatsal değeri olan tarihi eserlerin; parmak, kol,
burun gibi detayların farklı kuvvetlerin etkisiyle
eserlerden ayrılmasıdır (Şekil 9-11). Eserlerdeki
parça kaybı yüzeyin zaman içerisinde aşınarak
erozyona uğraması veya dış bir etkenden dolayı
kırılması şeklinde gerçekleşebilir.
Şekil 9. Gazimağusa Kaleiçi St. Nikolas
Katedralindeki yapı taşlarında görülen
büyük parça kayıpları
5. Murat DAL, Mahmut YALÇIN, Ali Duran ÖCAL
Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016 359
Şekil 10. Gazimağusa Kaleiçi St. Nikolas
Katedrali girişindeki oturmuş durumdaki
aslan heykelinin arka bacaklarında
görülen büyük parça kayıpları
Şekil 11. Gazimağusa Kaleiçi St. Nikolas
Katedralindeki yapı taşlarında görülen
erime ile oluşmuş büyük parça kayıpları
3.2. Kimyasal Bozunmalar
Taşın kimyasal bileşiminde oluşan değişim
sonucunda yapı taşını oluşturan minerallerin başka
minerallere dönüşmesi olayı “kimyasal çözünme”
olarak nitelendirilir ve karbondioksit, su, oksijen
ve mikroorganizmaların etkisiyle hep birlikte
hareket etmesi ile gelişir. Kimyasal bozunmadaki
temel etkenler nem oranı ve sıcaklıktır.
Eserlerin oluşturulduğu taşların yapısının
değişmesi sonucu yapı taşlarında meydana gelen
renk değişimi, tuzlaşma, gölgelenme gibi
tahribatların oluşması sözkonusudur.
Siyah Tabakalar: Bu tür bozunmalar direk olarak
yağmura maruz kalan taş eserlerde meydana gelir.
Bu bölgede de nem oranının fazla olmasından
dolayı meydana gelen siyah tabakalar oldukça
fazladır (Şekil 12-13).
Şekil 12. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi güney cephesinde yapı
taşlarında görülen siyah lekelenmeler
Şekil 13. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi güney cephesindeki yapı
taşlarında su-nem etkisi ile oluşmuş
renk farklılıkları
Tuzlanmalar: Taş eserlerin yapısında bulunan tuz
mineralleri, nem veya yağmur etkisiyle çözünürler.
Bu bölgede sıcaklık derecesi yüksek olduğundan
hemen buharlaşıp kristalleşirler (Şekil 14-16).
6. Gazimağusa Kaleiçindeki Tarihi Taş Yapılarda Görülen Bozunmalar
360 Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016
Şekil 14. Gazimağusa Kaleiçi kale surları ön
cephesindeki yapı taşlarında tuz etkisi
ile oluşmuş yüzeysel erozyonlar
Şekil 15. Gazimağusa Kaleiçi kale surları ön
cephede tuzların oluşturduğu erozyon
Şekil 16. Gazimağusa Kaleiçi kale surları ön
cephesindeki yapı taşlarında tuz etkisi
ile oluşmuş aşınmalar
Şekil 17. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi giriş cephesi yapı taşlarına sık
sık insan eli dokunmalarından dolayı
oluşan parlaklık
Tozlaşmalar: Tozlaşmalar granüllü taşlarda
görülür. Taşın yüzeyindeki granüller
bağlayıcılarını kaybederek toz halinde yüzeyden
ayrılır. Yüzeye dokunma, iklim şartları gibi
nedenlerle eserlerin yüzeylerinde tozlaşma
meydana gelir (Şekil 17, Şekil 18, Şekil 19).
Şekil 18. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi giriş cephesindeki yapı
taşlarında görülen tozlanmalar
Şekil 19. Gazimağusa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa
Camiisi giriş cephesi yapı taşları
7. Murat DAL, Mahmut YALÇIN, Ali Duran ÖCAL
Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016 361
3.3. Biyolojik Bozunmalar
Taş yapıların ve eserlerin bozunmasına neden olan
etmenlerden birisi de canlılardır. Değişik türden
hayvanlar ve böcekler, kazıma ve tırmanma gibi
mekanik olgularla veya çıkardıkları asitler
dolayısıyla kimyasal ayrışmaya neden olmakla
birlikte fiziksel ayrışmaya da neden olabilirler.
Oyucu hayvanlar ise kayaçları oymakla hem
kayacın dayanıklılığını azaltır hem de kimyasal
ayrışmayı hızlandırır. Bitki kökleri veya gövdeleri
büyüme sırasında yapı taşlarını da kolayca
parçalayabilir.
Kuşlar, tırmanıcılar, solucan gibi büyük hayvanlar
da taşlarda delikler ve oyuklar meydana
getirebilmelerinin yanında, organik madde ve
atmosferden nitrojen tutan bakteriler de ayrışmış
taş yüzeylerinde ve çatlaklarında yığışarak taşların
daha hızlı bozunmasına neden olabilirler.
Gazimagusa Kaleiçi’ndeki tarihi eserlerde
meydana gelen biyolojik bozunmalar da yukarıda
sözü edilen etmenlerden dolayı gerçekleştiği
gözlenmektedir. Aynı şekilde buradaki taş
eserlerin yapısındaki mineralerin çözünmesine,
duvarlardaki derz aralarına yerleşen canlıların veya
bitkilerin neden olduğu anlaşılmaktadır.
Köklü ve Yapraklı Bitkiler: Rüzgarlar yardımıyla
taşınarak derzlere ve taş yüzeyindeki mikro-
boşluklara yerleşen tohumların, zaman içinde
büyüyerek bitki haline gelmesi çok yaygın bir
döngüdür. Buralarda gelişerek zamanla ağaca
dönüşen bu bitkilerin kökleri ve düşen yaprakları
eserlere oldukça fazla zarar verir. Aynı zararı otsu
bitkiler de verirler fakat ağaçlar kadar tahrip
etmezler (Şekil 20-22).
Şekil 20. Gazimağusa Kaleiçi duvarındaki yüksek
bitki tahribatı
Şekil 21. Gazimağusa Kaleiçi yapı taşları
üzerindeki otsu bitkilerin oluşturduğu
hasarlar
Şekil 22. Gazimağusa Kaleiçi duvarlarındaki
yüksek bitki damarları zamanla taş
duvarı hasara uğratacaktır
4. SONUÇLAR
Taş yapılarda oluşan bozunmanın veya ayrışmanın
hızı ve niteliği iklime ve zamana bağlıdır.
Yukarıda sözü edilen etkenler az veya çok oranda
katkı sağlamakla birlikte, iklim süreçleri
ayrışmanın niteliğini doğrudan etkileyen en önemli
öğedir.
Fiziksel, kimyasal ve biyolojik bozunmalar
birbirleriyle etkileşerek gelişirler. Fiziksel ayrışma
taşları küçük parçalara ayırarak yüzey alanını
arttırırken kimyasal ayrışmayı hızlandırır.
Kimyasal bozunma da ana minerallerini
güçsüzleştirerek fiziksel ayrışmaya yardımcı
8. Gazimağusa Kaleiçindeki Tarihi Taş Yapılarda Görülen Bozunmalar
362 Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016
olurken biyolojik etmenler de kök uzatarak
parçalama, bakteri ve asidik solüsyon üreterek
çözme gibi olgularla yapı taşlarının ayrışmasını
hızlandırırlar.
Sonuç olarak bölgedeki tarihi taş eserlerde
meydana gelen bozunmaların en genel nedenleri;
sıcaklık ve nemden dolayı taşların yapısının
değişmesi, ada olmasından ötürü ve denizdeki tuz
oranının fazla olmasından dolayı tuzlaşma ve tarihi
eserlere insanların dikkatsiz, bilinçsiz yaklaşımı
eserlere zarar vermektedir.
Bu konu hakkında insanlar daha çok
bilinçlendirilmeli ve eserlerin restorasyonları
zamanında bilirkişiler tarafından periyodik olarak
yapılmalıdır.
Uluslararası platformda, anıt-eserlerdeki
bozunmaların onarılması için, ayrışmalara neden
olan kaynakların gözlenerek belirlenmesi,
çalışmaların ilk aşamasını oluşturur. Yerinde
yapılacak ilk bozunma türü saptamaları yine
uluslararası kabul edilen genel terminoloji
yardımıyla belgelenerek ortaya konulmalı ve bu
bilgiler daha sonrasındaki tarihi eserle ilgili gerekli
koruma yöntemlerini belirlemede kullanılmalıdır.
5. KAYNAKLAR
1. Uluca, E., 2006. Gazimağusa Kaleiçi’nin
Tarihsel Süreç İçindeki Kentsel Gelişimi ve
Değişimi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora
Tezi, İstanbul.
2. Öcal, A.D., Dal, M., 2012. Doğal Taşlardaki
Bozunmalar, Mimarlık Vakfı İktisadi İşletmesi,
İstanbul.
3. Fitzner, B., 2004. Documentation and
Evaluation of Stone Damage on Monuments.-
In Kwiatkowski, D. & Löfvendahl, R. (ed.):
Proceedings of the 10th
International Congress
on Deterioration and Conservation of Stone, 27
June-2 July 2004, Stockholm, Vol. II,
677-690, ICOMOS, Sweden.
4. Fitzner, B., Heinrichs, K., 2004. Photo Atlas of
Weathering Forms on Stone Monuments.-
www.stone.rwth-aachen.de, Internet homepage
der Arbeitsgruppe, Natursteine und
Verwitterung des Geologischen Instituts der
RWTH Aachen.
5. Fitzner, B., Heinrichs, K., Kownatzki, R.,
1995. Weathering Forms-classification and
Mapping. In: SNETHLAGE, R. (ed.)
Denkmalpflege und Naturwissenschaft,
Natursteinkonservierung I. Ernst and Sohn,
Berlin, 41–88.
6. Fitzner, B., Kownatzki, R., 1991.
Klassifizierung der Verwitterungsformen und
Kartierung von Natursteinbauwerken.
Jahresberichte aus dem BMFT-
Forschungsprogramm Steinzerfall–
Steinkonservierung, 1, 1–13.
7. Heinrichs, K., 2004. Weathering Progression
on Rock-cut Monuments in Petra / Jordan.-In
Akasheh, T.S. (ed.): First International
Conference on Science and Technology in
Archaeology and Conservation, 12-17 August
2002, Jordan, 207-279, Actas, Fundación El
Legado Andalusi, Granada / Spain.
8. Kownatzki, R., 1997. Verwitterungszustandserfa-
ssung von Natursteinbauten unter Besonderer
Berücksichtigung Phänomenologischer Verfahren.
Aachener Geowissenschaftliche Beiträge, 22.
9. Siegesmund, S., Auras, M., Snethlage, R.
(eds.), 2005. Stein. Zerfall und Konservierung.
Edition Leipzig, Leipzig.
10. Vergès-Belmin, V., Anson Cartwright, T.,
Cassar, J., Charola, E., De Witte, E., Delgado-
Rodriguez, J., Fassina, V., Fitzner, B., Fortier,
L., Franzen, C., Garcia de Miguel, J.-M.,
Klingspor-Rotstein, M., Krumbein, W.E.,
Lefèvre, R.-A., Maxwell, I., Nishiura, T.,
Queisser, A., Pallot-Frossard, I., Snethlage, R.,
Tourneur, F., Vallet, J.-M., Van Hees, R.,
Varti-Matarangas, M., Warscheid, T.,
Winterhalter, K., 2004. An Internet-Accessible
Multilingual Illustrated Glossary on Stone
Deterioration.–Proceedings of the 10th
International Congress on Deterioration and
Conservation of Stone, 27 June-2 July 2004,
Stockholm, Vol. II: 699-706, ICOMOS,
Sweden.
11. Küçükkaya, A.G., 2004. Taşların Bozulma
Nedenleri, Koruma Yöntemleri, İstanbul.
12. Öcal, A.D., 2001. Deterioration of
Archaeological Environment in the Eastern
Mediterranean, in: Günisiginda Anadolu-
9. Murat DAL, Mahmut YALÇIN, Ali Duran ÖCAL
Ç.Ü.Müh.Mim.Fak.Dergisi, 31(2), Aralık 2016 363
Anatolia in Daylight, Essays in Honour of
Cevdet Bayburtluoglu, C. Özgünel, O. Bingöl,
V. Idil, S. Doruk, K. Gorkay, M. Kadioglu
(eds), Homer Kitabevi, İstanbul.
13. Öcal, A.D., Dal, M., 2013. Investigations on
Stone Weathering of Ottomn Architecture: A
Kirklareli Hizirbey Kulliye Case Study, In:
Indian Journal of Research, Volume: 2,
Issue:11, Nov 2013.
14. Orballı, A., 2008. Architectural Conservation:
Principles and Practice, Blackwell Science,
Oxford.