ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
HÜCRE VE ORGANELLERİ
Mesut AKPUNAR
Hücre
1. Canlıların temel yapı ve işlevsel birimi hücredir.
2. Bütün canlılar bir yada daha fazla hücreden meydana gelmiştir.
3. Kalıtım materyali hücrede bulunur.
4. Yeni hücreler var olan hücrelerin çoğalması ile oluşur.
5. Canlılarda hayatsal olaylar hücre içinde gerçekleşir
(Modern Hücre Teorisi).
Hücreler çekirdek yapılarına göre iki grupta
incelenir.
1. Prokaryot hücre:
 Çekirdek zarı ve zarlı organelleri
yoktur.
 Genetik material (DNA)
sitoplazmaya dağılmıştır.
 Sadece ribozom organeli
bulundururlar.
 Hücre çeperleri vardır.
ÖR: Bakteriler ve mavi-yeşil
algler(siyanobakteriler)
prokaryot hücre yapısına sahiptirler.
Hayvan hücresi
HÜCRELERİ BİRBİRİNDEN AYIRAN
ÖZELLİKLER
ÖZELLİKLER PROKARYOT EUKARYOT
ÇEKİRDEK ZARI YOK VAR
ÇEKİRDEKCİK YOK VAR
HİSTONE PROTEİNLERİ YOK VAR
DNA İÇERİĞİ KÜÇÜK BÜYÜK
İNTRONLAR YOK VAR
BÜYÜKLÜK KÜÇÜK BÜYÜK
Hücreler yapılarına
göre iki ana gruba
ayrılırlar bunlar ;
 PROKARYOTLAR
&
 EUKARYOTLAR
(Karyot=nükleus,
Pro=önce, Eu=gerçek
anlamına gelmektedir.)
Prokaryotlarla Eukaryotlar arasındaki en temel farklar
prokaryotların bir nükleusa (çekirdek) ve membrana bağlı
organellerinin (birkaç istisna haricinde) olmamasıdır. Her ikisinin
de DNA sı, hücre zarı, ribozomları vardır.
HÜCRENİN YAPISI
 Hücre heterojen yapıdadır. Çünkü böyle bir hücre
bir çok organel ihtiva eder.
Hücre, Çekirdek, Hücre zarı, Sitoplazma ve Sitoplazma içindeki organallerden oluşur.
Bu oranaller bitki ve hayvan hücresine göre farklılıklar gösterir.
A) Hücre Zarı
Hücre zarının yapısı fosfolipit adı
verilen bir tabakadan oluşur.
Hücre zarındaki moleküller sabit
olmayıp hareketli bir yapı
göstermektedir.
Kolesterol molekülleri protein-
lipit tabakadaki sırt sırta vermiş
molekülleri birbirine bağlamada iş
görür.
Hücre zarının dış kısmında
glikolipit ve glikoprotein ler
bulunur. Bu moleküllerin farklı
dağılımı ve sayısı hücrenin
özgüllüğünü sağlar.
Şekilde mavi renkli yapılar zar proteinleri olup içindeki kanallar zarın seçici
geçirgen özelliğini belirler.
Karbonhidrat + yağ = Glikolipit
Karbonhidrat + protein = Glikoprotein
Hücre ve Organelleri
Canlı saydam ve esnektir.
Üzerinde por denilen delikler bulunur.
Seçici – geçirgen dir.
Zardaki proteinler enzim görevi yapar.
Akışkan bir yapıya sahiptir.
Sitoplazmayı çevreleyerek hücreye şekil verir ve
dağılmasını engeller.
Madde alış-verişini sağlar.
Uyarı iletimi yapar.
Hücrelerin birbirlerini tanımalarını sağlar.
ÖZELLİKLERİ:
HÜCRE ZARINDAN OLUŞAN YAPILAR :
Mikrovillüs: zar yüzeyindeki papmaksı çıkıntılara
denir. İncebağırsak epitelinde bulunurve emilim
yüzeyini arttırır.
Yalancı ayak: hücre zarındaki geçici çıkıntılardır.
Amip gibi bir hücrelilerde besin alınması ve hareketi
sağlarken alyuvarlarda mikropların etkisiz hale
getirilmesini sağlar
Siller ve kamçı: hücre zarından çıkan ince ve çok
sayıdaki uzantılara sil, uzun ve az sayıdaki uzantılara
kamçı denir.
Besin kofulu: hücreden geçemeyen besin maddelerinin
endositoz yoluyla hücre içine alınması ile oluşur.
Sitoplazma
İki kısma ayrlır
a) Sıvı kısım ( sitozol)
b) Organeller
A)Sıvı Kısım
Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında kalan hücre bölümünü kaplayan, homojen
nitelikte, kolloidal ve devamlı değişim halinde bulunan bir eriyiktir. Sitoplazma
inorganik maddeler (çeşitli iyonlar metal tuzları, asit ve bazlar), organik
maddeler, (protein, yağ, karbonhidrat, nükleik asitler, hormonlar) ve % 60-95
arasında değişen sudan ibarettir. Sitoplazmanın içerisinde çeşitli canlı yapılar
(organeller) ve cansız yapılar (inklüzyon cisimcikleri) bulunur.
Görevi :
1. Biyokimyasal reaksiyonlar için zemin oluşturmak
2. Organellere yataklık etmek
3. Organellerin hareketini sağlamak
B)Organeller
Hücrede temel olayların gerçekleştiği birimlerdir.
Hücre hayatsal faaliyetlerini yapabilmesi için bu organellere ihtiyaç duyar.
Hayvan ve bitki hücresinde organeller farklılık gösterebilir.
Tek hücrelilerde çift zarlı organeller bulunmaz.
Bunlardan bazıları;
1)RİBOZOM:
Hücrenin protein üretim yeridir.
 Aminoasitleri birleştirerek protein sentezini gerçekleştirir.
 Bütün hücrelerde bulunur(virüsler hariç).
 Ribozom çekirdekçikte üretilir.
Sitoplazmada serbest olarak endoplazmik retikulum üzerinde , mitokondri ve
kloraplast içinde bulunur.
Zarsız bir organeldir.
Ribozom protein + RNA’ dan
meydana gelmiştir.
Bu iki alt birim birleşerek
ribozom kompleksini oluştururlar
protein sentezi sırasında birleşirler.
Çok sayıda ribozomun
birleşmesiyle oluşan boncuk dizisi
şeklindeki yapılara polizom
(poliibozom) denir.
Ribozom üzerinde mRNA’nın
bağlanacağı bir bölge bulunur ki bu
bölge mRNA’yı tanıyarak
ribozoma tutunmasını sağlar.
Ribozom aynı zamanda tRNA’yı
da tanıyacak şekilde özelleşmiştir.
2) ENDOPAZMİK RETİKULUM
• Çekirdek ile hücre zarı arasında bulunur.
•Endopazmik retikulum hücre içerisinde madde
iletimini sağlayan organellerdir.
• Endopazmik retikulum hemen hemen bütün
hücrelerde bulunmaktadır.
•Üzerinde ribozom bulunduran endoplazmik
retikulum ‘ lara granüllü E.R.denir.
• Bunlara kısaca GER denir.
• Ribozom bulundurmayanlara da kısaca
granülsüz E.R (düz yüzlü DER. ) denir.
Endokrin bezlerde ve yağ sentezi yapan
hücrelerde sayıları fazladır. Lipit, steroit,
polisakkarit metabolizmasında rol oynarlar.
• Ayrıca E.R.protein ve kalsiyum gibi besinleri
de depo eder.
• Golgi aygıtına biyokimyasal materyaller
gönderir.
3) GOLGİ CİSİMCİĞİ
 Granülsüz ER’den meydana gelmiştir.
Endoplazmik retikulumla bağlantılı
olarak vesikül üretmekle görevli bir
organeldir.
Ribozomlar tarafından üretilen ve
E.R.biriktiren proteinler daha sonra geçiş
vesikülleri ile golgi aygıtına ulaşır.
 Golgi aygıtına ulaşan proteinler hücre
tarafından üretilen şeker molekülleri ile
etkileşerek golgi aygıtı içerisinde bazı
işlemlere tabi tutulur.
 Ve sonunda golgi aygıtında sentezlenen salgı ve sindirici enzimler vesikül halinde
sitoplazmada serbest olarak yüzmeye başlar. Sindirici enzim içeren moleküllere “lizozom” adı
verilir.
İnsanda ter, tükürük, göz yaşı, süt salgılarlar.
Bitkilerde ise reçine, tanen, eterk yağ ve alkaloid salgısı yaparlar bitkilerde hücre bölünmesi
sırasında ara lamel oluşumunu sağlar.
Lizozom tek zarla çevrili içinde sindirim enzimi bulunduran
organeldir.
 Büyük moleküllü besin maddelerini parçalar.
 Akyuvar hücresinde mikropları parçalar.
Lizozomun etrafındaki zarı erirse içindeki enzimler hücreyi
parçalar ve bu olaya otoliz denir.
Ölmüş hayvan cesedinin birkaç gün içinde çürüyüp
kokmasının bir nedeni de budur.
Lizom enzimleri asidik ortamda (pH=5)çalıştığından
sitoplazmanın sıvı kısmında (pH=7) çalışmazlar.
Kompleks yapılı bitkilerde lizozom bulunmaz bunun yerine
fitolizozom adı verilen yapılar bulunur.
Lizozom tek zarla çevrili içinde sindirim enzimi bulunduran
organeldir.
 Büyük moleküllü besin maddelerini parçalar.
 Akyuvar hücresinde mikropları parçalar.
Lizozomun etrafındaki zarı erirse içindeki enzimler hücreyi
parçalar ve bu olaya otoliz denir.
Ölmüş hayvan cesedinin birkaç gün içinde çürüyüp
kokmasının bir nedeni de budur.
Lizom enzimleri asidik ortamda (pH=5)çalıştığından
sitoplazmanın sıvı kısmında (pH=7) çalışmazlar.
Kompleks yapılı bitkilerde lizozom bulunmaz bunun yerine
fitolizozom adı verilen yapılar bulunur.
Lizozom
Zigottan embriyoya…
KOFUL (VOKUOL)
Hücre içinde oluşan atıkalrın, besinlerin ve fazla sıvıların
depolandığı keseciklerdir.
Koful, sitoplazmada bulunan içi sıvı dolu boşluklardır.
 Vakuol de denilen koful, bütün bitkiler ve mantarlar ve bazı
protistalar ve hayvanlar ile bazı bakterilerde bulunur.
Koful zarına tonoplast, koful sıvısına ise tonoplazma denir.
Genç bitki hücrelerinde sayıca az ve küçük,yaşlı hücrelerde ise
sayıca çok ve büyüktürler.
Hayvan hücrelerinde kofular küçük, az sayıda ve geçicidir.
Kofullar, Endoplazmik Redikulum, Hücre zari, Golgi cisimcigi veya
Lizozomdan olusabilir.
KOFUL ÇEŞİTLERİ
Kontraktil koful: Tatlı sularda yaşayan bir
hücrelilerde osmosla hücre içerisine giren fazla
suyu kasılıp gevşeyerek hücre dışına boşaltan
kofuldur. Çalışması sırasında ATP harcanır.
Besin kofulu: Fagositoz veya
pinositozla alınan besin
maddelerinin tutulduğu kofuldur.
Sindirim kofulu: Besin
kofulunun lizozomla birleşmesi
sonucu oluşan kofuldur.
Boşaltım kofulu: Fazla su
ve metabolizma atıklarının
bulunduğu kofuldur.
Depo kofulu: Metabolizma
sonucu meydana gelen zehirli
maddeler tuzlarla birleştirilir ve
kristal halde bu kofullarda
biriktirilir.
 Sentrozom organeli zarsız bir organeldir.
 Sentrozom, birbirine dik iki silindirik cisme sahiptir, her
sentriyol, birbirine paralel üç küçük tüpten oluşmuş, dokuz
iplik içerir.
 Hücre bölünmesi sırasında iğ iplikleri bölünme sırasında
kromozomların ayrılması ve kutuplara taşınmasında
görevlidir.
 Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur.
 Mikrotibüller silidirik oluşturacak şekilde dizilirler...
 Sentrozom, yosun ve Eğrelti otu gibi ilkel bitki hücrelerinde ve sinir hücreleri hariç
tüm hayvan hücrelerinde çekirdeğe yakın bir yerde bulunur ayrıca mantar
hücrelerinde de bulunur.
 Ancak yüksek yapılı bitki hücreleri ve yumurta gibi hücrelerde bulunmaz.
SENTROZOM
4 MİTOKONDRİ
Hücrenin enerji santralidir.
DNA’ sı olduğundan kendini eşleyebilir
 Mitokondrinin kendine ait
DNA,RNA,ETS (elektron taşıma sistemi)
ve ribozomu vardır. ETS’ si olduğundan
kendi enerjisini üretir.
Mitokondri çift zarlı bir organel
olduğundan bir hücreli ilkel canlılarda
bulunmaz.
Çift zarlı bir organeldir. Görüldüğü gibi iç ve dış zardan oluşur içteki zar kıvrımlıdır bu
kıvrımlara “krista” denir.
Bu kıvrımları yapmasının nedeni yüzey alanını genişleterek daha fazla kimyasal reaksiyona
yataklık yapmasıdır
 Bitki hücrelerinde az miktarda bulunur.
Hayvan hücrelerinde ise bol miktarda bulunur.
Ayrıca mitokondri oksijenli solunumun yapıldığı yerdir.
Oksijenli solunumda GLİKOZ oksijenle reaksiyona girerek karbondioksit , su ve 38ATP açığa
çıkar. Bu sayede enerji ihtiyacımız karşılanır.
Çift zarlı bir organeldir. Plastidler alg ve bitki hücrelerinde bulunan
çeşitli görevleri olan temel organellerdir . Genç hücrelerde renksiz olan
plastitler (lökoplast), hücre ile birlikte gelişerek, hücrenin görevine uygun
şekil ve renk kazanır. Bulundurdukları pigment (renk maddesi) ve
görevlerine göre birbirine dönüşebilen üç çeşit plastit vardır:
5) PLASTİTLER
A) KLOROPLAST
 Çift zarlı bir organeldir.
 Bitkilerde fotosentez yapılmasını sağlar.
 Bunu yapısında bulunan ışığı soğurmaya
yarayan klorofil pigmenti sayesinde sağlar.
 Tek hücreli ilkel bitki hücrelerinin
fotosentez yapmasının sebebi ise kloroplast
bulunmamasına rağmen klorofile sahip
olmasıdır.
Tillakoidler "grana" adı verilen kümeler
meydana getirerek, güneş ışığının en fazla
miktarda emilmesini sağlarlar.
Kloroplastlarda "stroma" adı verilen ve
içinde DNA, RNA, ribozomlar ve
fotosentez için gerekli olan ETS enzimleri
barındıran bir de sıvı bulunur
 Sadece gelişmiş çok hücreli bitki
hücrelerinde bulunur.
 Bitki fotosentez yaparak hem besin hem
de oksijen üretir..
Bitkilere renk veren pigmenttir.
 Çiçeklerdeki kırmızı, sarı, turuncu, hatta leylak gibi
renklerin oluşmasını sağlar.
Havuca turuncu renk veren karoten , domatese kırmızı
renk veren likopin, limona sarı renk veren ksantofildir.
Kısaca kromoplast bitkiye sarı, kırmızı, turuncu gibi
renkleri verir.
 Bitkilerin bazı renkleri ise koful öz suyunun asidik ya da
bazik oluşuna göre renk değiştiren "antokyon" tarafından
oluşturulur.
B) KROMOPLAST
Renksiz bir plastiddir.
Bitkinin kök,toprak altı gövdesi (rizom) ve tohumları gibi depo organlarında
bulunur.
Besin depolar.
Patates gibi kökte yumruda ya da bitkinin renksiz kısımlarında bulunur.
Patetes yumrusunda nişasta, baklagil tohumunda protein, ayçiçeği tohomnda yağ
depo eder.
NOT: Tüm plastidler birbirine dönüşe bilir. Örnek, domatesin önce yeşil sonra
sarı en son kırmızı renk alması.
C) LÖKOPLAST
HÜCRE ÇEPERİ (Hücre duvarı)
• Bitki hücrelerinde, gerçek mantar hücrelerinde ve prokaryot
hücrelerde bulunur.
• Hücre çeperini bitkilerde selüloz, bakterilerde peptidoglikan,
mantarlarda ise kitinden oluşmuştur.
• Hücre çeperi cansız, dayanıklı ve sert bir özellik gösterir.
• Üzerinde madde geçişini sağlayan geçitler vardır.
• Geçitlerin büyüklüğü zardaki porlardan büyüktür.
Hücre çeperinin görevi:
Hücreyi mekanik ve ozmotik zararlarda korur ve desteklik
sağlar.
Turgor basıncı ile hücre çeperinin sağlamlığı bitkilerin genç
kısımlarının dik durmasını sağlar.
BİTKİ HÜCRESİ
HÜCRE İSKELETİ
• Ökaryot hücrelere şekil veren ve hücre içi organizasyonu
sağlayan yapıların tümü hücre iskeleti olarak adlandırılır.
• Hücre organellerinin yerinin sabitlaenmesinde ve çeşitili tipteki
hücre hareketlerinin oluşumundada hücre iskeleti etkili olur.
• Hücre iskeleti mikrofilament, mikrotübüller ve ara filamentler
olmak üzere üç temel yapıdan oluşurlar.
Mikrofilamentler
Uzun, ince polimerler olan aktin proteinlerinin birbiri üzerinde
sarılması sonucu oluşan yapılardır.
Hücre hareketlerine bağlı olarak sürekli oluşup ayrışa bilen
yapılardır.
Yalancı ayak oluşumunda, bölünme sırasında hayvan
hücrelerinin boğumlanmasında, kas hücrelerinin kasılıp
gevşemesinde görev alır.
Besin emiliminde görev alan mikrovillüsların merkezi yapısını
oluşturur.
Sitoplazma akımında etkili olarak hücre içinde madde
dağıtımını hızlandırır.
Mikrotübüller
Tubulin adı verilen protein birimlerinden meydana
gelmişlerdir; sert, içi boş, çubuk şeklindeki yapılardır.
Mikrotübüller hücre şeklinin belirlenmesinde hücrelerin ve
hücredeki organellerin yer değiştirmesinde, hücre bölünmeleri
sırasında kromozom hareketinde görev alır. Ayrıca bitki
hücrelerinde çeperin yapısındaki selüloz liflerin
düzenlenmesinde rol oynar.
Ökaryot hücrelerde bulunan sentrioller, siller ve kamçılar
mikrotübül yapıdadır. Prokaryot hücrelerde de kamçı buluna
bilir ancak bu yapılar mikrotübül içermezler.
Ara filament
Mikrofilamentlerden daha kalın, mikrotübüllerden daha ince
olan yapılardır.
Hücre iskeleti elemanlarından en kararlısı olan ara filamentler
tüm tüm hücre iskeletinin ana çatısı olarak işlev yapar.
Ara filamentler hücre biçiminin güçlendirilmesinde, organellerin
hücre içindeki yerlerini sabitlenmesinde, dokuların
dayanıklılığının arttırılmasında etkili olur. ÖR: derinin
yapısında bulunan ara filamentler deri hücreleri arasında
bağlantılar kurarak dokunun dış etkilere karşı dayanıklılığını
arttırır.
Çekirdek ise genellikle ara filamentlerden yapılmış bir kafes
içinde oturur.
C) ÇEKİRDEK (Nükleus)
Hücrenin kalıtım ve yönetim merkezidir.
 Çekirdek zarla çevrilidir bu zarda porlar bulunur.
Şekilde görüldüğü gibi çekirdek zarıda iki
tabakadan oluşmaktadır.
Bu tabakalardan biri çekirdeğin içine diğeri ise
sitoplazmaya bakmaktadır.
Ribozomlardaki mRNA’nın çekirdekteki DNA
sentezlendikten sonra sitoplazmaya geçmesi bu porlar
sayesinde olur.
Yapısında protein ,RNA,fibriller ve kromatin
iplikler bulunur.
 Çekirdek, hücre içindeki tüm metabolik
faaliyetleri kontrol eden beyin gibi bir organeldir.
Örneğin dışardan nekadar besin alınacağı,nekadar
protein üretileceği, ne kadar hormon ve besin
üretileceği hep çekirdek tarafından kontrol edilir.
Çekirdek zarı (karyolemma)
Çift katlı bir yapıya sahip olan çekirdek zarı endoplazmik
reticulum ile bağlantılıdır.
İçteki zar düzdür, dıştaki zar üzerinde ise proteinler bulunur.
Çok sayıda pora sahiptir mRNA gibi büyük moleküller bu
porlardan sitoplazmaya geçerler.
Hücre bölünmesi sırasında çekirdek zarı eriyerek kaybolur.
Daha sonra golgi ve E.R organellerinin işlevleri sonucu
tekrar yapılır.
Çekirdek sıvısı (karyoplazma)
Çekirdek içini dolduran saydam sıvıdır.
İçerisinde çekirdekcik ve kromatin iplikleri
bulundurur. Çekirdek sıvısı sitoplazma sıvısı
ile benzer özelliklere sahiptir. Ancak çözünmüş
madde ve nükleik asitler bakımından daha
yoğundur.
Çekirdekçik (nükleolus)
Çekirdekçiğin yapısında yoğun miktarda RNA ve
protein varlığı tespit edilmiştir. Çekirdekçik aynı
zamanda rRNA nın ve ribozomların
sentezlendiği yerdir. Hücre bölünmesi sırasında
çekirdekcikte kaybolur.
Çekirdekçik genellikle salgı hücrelerinde olduğu
gibi protein sentezi fazla olan hücelerde birkaç
tane ve büyüktür.
Kromatin iplik (DNA+Histon protein)
Çekirdeğe yöneticilik özelliğini kazandıran yapılardır.
kromatin iplikler DNA ve proteinden meydana gelmişlerdir.
Hücre bölünmesi sırasında kısalıp kalınlaşarak kromozomları
oluşturur.
Kromozomlar kalıtım birimleri olan genleri bulundurur.
Bir canlının dokularını oluşturan tüm canlı hücrelerin
kromozom sayısı, DNA miktarı, DNA daki nükleotid sayısı ve
dizilişi aynıdır. Fakat doku çeşitlerindeki aktif gen çeşitleri
farklıdır. Bu durum da farklı doku hücrelerinin farklı
özelliklere sahip olmasını sağlar.
Hücre ve Organelleri
Çekirdeğin kalıtım materyali olduğunu gösteren deney;
BİTKİ VE HAYVAN HÜCRESİ
ARASINDAKİ FARKLAR
HAYVAN HÜCRESİ BİTKİ HÜCRESİ
Sentrozom var Sentrozom yok
(Basit yapılı bitkiler hariç)
Depo karbonhidratı glikojendir Nişastadır
Kofullar küçüktür Kofullar büyüktür
Lizozom vardır Gelişmiş yapılı bitkilerde lizozom benzeri
yapılar vardır
Hücre çeperi yoktur Hücre çeperi vardır
Plastid yoktur Plastid bulundururlar.
BİTKİ HÜCRESİ
Genç bitki hücresi Yaşlı bitki hücresi
Çekirdek büyüktür ve ortada bulunur Çekirdek küçüktür ve kenara itilmiştir
Metabolizma hızlıdır Metabolizma yavaşlamiştır
Sitoplazma çoktur. Sitoplazma azdır
Kofullar küçük ve çok sayıdadır Kofullar büyük ve az sayıdadır
Çeper incedir Çeper madde birikiminden dolayı
kalınlaşmıştır
Büyüme bölgelerinde bulunur Büyümesi durmuş veya yavaşlamış
bölgelerde bulunur.
Yapı Prokaryot Hücre Bitki Hücresi Hayvan Hücresi Kısaca Görevi
Hücre zarı Var Var Var Madde alış-verişi ve
sitoplazmayı ortamdan
ayırmak
Hücre çeperi Var
Var Var
Koruma ve destek
Ribozom Var Var Var Protein sentezi
Mitokondri Yok Yok Yok Enerji(ATP) üretim merkezi
Plastitler Yok Var Yok Çeşitli pigmentleritaşımak,
besindepo etmek
Klorofil Var (bazılarında) Var (çoğunda) Yok Fotosentez yapmak
Sentrozom Yok Yok(basit bitkilerde var) Var Hücre bölünmesinde görevli
Lizozom Yok Benzeri var Var Hücre içi sindirim yapmak
Golgi aygıtı Yok Var Var Hücre dışına salgı yapmak
Endoplazmik retikulum
Yok Var Var
Madde taşınması ve
depolanması, lipid sentezi
Koful (vokoul) Yok Var (büyük) Var (küçük) Geçici depolama birimi
Çekirdek Yok Var Var
Hücrenin kalıtım ve yönetim
merkezi
Çekirdekcik Yok Var Var DNA ve ribozom sentezi

More Related Content

Hücre ve Organelleri

  • 2. Hücre 1. Canlıların temel yapı ve işlevsel birimi hücredir. 2. Bütün canlılar bir yada daha fazla hücreden meydana gelmiştir. 3. Kalıtım materyali hücrede bulunur. 4. Yeni hücreler var olan hücrelerin çoğalması ile oluşur. 5. Canlılarda hayatsal olaylar hücre içinde gerçekleşir (Modern Hücre Teorisi).
  • 3. Hücreler çekirdek yapılarına göre iki grupta incelenir. 1. Prokaryot hücre:  Çekirdek zarı ve zarlı organelleri yoktur.  Genetik material (DNA) sitoplazmaya dağılmıştır.  Sadece ribozom organeli bulundururlar.  Hücre çeperleri vardır. ÖR: Bakteriler ve mavi-yeşil algler(siyanobakteriler) prokaryot hücre yapısına sahiptirler.
  • 5. HÜCRELERİ BİRBİRİNDEN AYIRAN ÖZELLİKLER ÖZELLİKLER PROKARYOT EUKARYOT ÇEKİRDEK ZARI YOK VAR ÇEKİRDEKCİK YOK VAR HİSTONE PROTEİNLERİ YOK VAR DNA İÇERİĞİ KÜÇÜK BÜYÜK İNTRONLAR YOK VAR BÜYÜKLÜK KÜÇÜK BÜYÜK Hücreler yapılarına göre iki ana gruba ayrılırlar bunlar ;  PROKARYOTLAR &  EUKARYOTLAR (Karyot=nükleus, Pro=önce, Eu=gerçek anlamına gelmektedir.) Prokaryotlarla Eukaryotlar arasındaki en temel farklar prokaryotların bir nükleusa (çekirdek) ve membrana bağlı organellerinin (birkaç istisna haricinde) olmamasıdır. Her ikisinin de DNA sı, hücre zarı, ribozomları vardır.
  • 6. HÜCRENİN YAPISI  Hücre heterojen yapıdadır. Çünkü böyle bir hücre bir çok organel ihtiva eder. Hücre, Çekirdek, Hücre zarı, Sitoplazma ve Sitoplazma içindeki organallerden oluşur. Bu oranaller bitki ve hayvan hücresine göre farklılıklar gösterir.
  • 7. A) Hücre Zarı Hücre zarının yapısı fosfolipit adı verilen bir tabakadan oluşur. Hücre zarındaki moleküller sabit olmayıp hareketli bir yapı göstermektedir. Kolesterol molekülleri protein- lipit tabakadaki sırt sırta vermiş molekülleri birbirine bağlamada iş görür. Hücre zarının dış kısmında glikolipit ve glikoprotein ler bulunur. Bu moleküllerin farklı dağılımı ve sayısı hücrenin özgüllüğünü sağlar. Şekilde mavi renkli yapılar zar proteinleri olup içindeki kanallar zarın seçici geçirgen özelliğini belirler. Karbonhidrat + yağ = Glikolipit Karbonhidrat + protein = Glikoprotein
  • 9. Canlı saydam ve esnektir. Üzerinde por denilen delikler bulunur. Seçici – geçirgen dir. Zardaki proteinler enzim görevi yapar. Akışkan bir yapıya sahiptir. Sitoplazmayı çevreleyerek hücreye şekil verir ve dağılmasını engeller. Madde alış-verişini sağlar. Uyarı iletimi yapar. Hücrelerin birbirlerini tanımalarını sağlar. ÖZELLİKLERİ:
  • 10. HÜCRE ZARINDAN OLUŞAN YAPILAR : Mikrovillüs: zar yüzeyindeki papmaksı çıkıntılara denir. İncebağırsak epitelinde bulunurve emilim yüzeyini arttırır. Yalancı ayak: hücre zarındaki geçici çıkıntılardır. Amip gibi bir hücrelilerde besin alınması ve hareketi sağlarken alyuvarlarda mikropların etkisiz hale getirilmesini sağlar Siller ve kamçı: hücre zarından çıkan ince ve çok sayıdaki uzantılara sil, uzun ve az sayıdaki uzantılara kamçı denir. Besin kofulu: hücreden geçemeyen besin maddelerinin endositoz yoluyla hücre içine alınması ile oluşur.
  • 11. Sitoplazma İki kısma ayrlır a) Sıvı kısım ( sitozol) b) Organeller A)Sıvı Kısım Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında kalan hücre bölümünü kaplayan, homojen nitelikte, kolloidal ve devamlı değişim halinde bulunan bir eriyiktir. Sitoplazma inorganik maddeler (çeşitli iyonlar metal tuzları, asit ve bazlar), organik maddeler, (protein, yağ, karbonhidrat, nükleik asitler, hormonlar) ve % 60-95 arasında değişen sudan ibarettir. Sitoplazmanın içerisinde çeşitli canlı yapılar (organeller) ve cansız yapılar (inklüzyon cisimcikleri) bulunur. Görevi : 1. Biyokimyasal reaksiyonlar için zemin oluşturmak 2. Organellere yataklık etmek 3. Organellerin hareketini sağlamak
  • 12. B)Organeller Hücrede temel olayların gerçekleştiği birimlerdir. Hücre hayatsal faaliyetlerini yapabilmesi için bu organellere ihtiyaç duyar. Hayvan ve bitki hücresinde organeller farklılık gösterebilir. Tek hücrelilerde çift zarlı organeller bulunmaz. Bunlardan bazıları; 1)RİBOZOM: Hücrenin protein üretim yeridir.  Aminoasitleri birleştirerek protein sentezini gerçekleştirir.  Bütün hücrelerde bulunur(virüsler hariç).  Ribozom çekirdekçikte üretilir. Sitoplazmada serbest olarak endoplazmik retikulum üzerinde , mitokondri ve kloraplast içinde bulunur.
  • 13. Zarsız bir organeldir. Ribozom protein + RNA’ dan meydana gelmiştir. Bu iki alt birim birleşerek ribozom kompleksini oluştururlar protein sentezi sırasında birleşirler. Çok sayıda ribozomun birleşmesiyle oluşan boncuk dizisi şeklindeki yapılara polizom (poliibozom) denir. Ribozom üzerinde mRNA’nın bağlanacağı bir bölge bulunur ki bu bölge mRNA’yı tanıyarak ribozoma tutunmasını sağlar. Ribozom aynı zamanda tRNA’yı da tanıyacak şekilde özelleşmiştir.
  • 14. 2) ENDOPAZMİK RETİKULUM • Çekirdek ile hücre zarı arasında bulunur. •Endopazmik retikulum hücre içerisinde madde iletimini sağlayan organellerdir. • Endopazmik retikulum hemen hemen bütün hücrelerde bulunmaktadır. •Üzerinde ribozom bulunduran endoplazmik retikulum ‘ lara granüllü E.R.denir. • Bunlara kısaca GER denir. • Ribozom bulundurmayanlara da kısaca granülsüz E.R (düz yüzlü DER. ) denir. Endokrin bezlerde ve yağ sentezi yapan hücrelerde sayıları fazladır. Lipit, steroit, polisakkarit metabolizmasında rol oynarlar. • Ayrıca E.R.protein ve kalsiyum gibi besinleri de depo eder. • Golgi aygıtına biyokimyasal materyaller gönderir.
  • 15. 3) GOLGİ CİSİMCİĞİ  Granülsüz ER’den meydana gelmiştir. Endoplazmik retikulumla bağlantılı olarak vesikül üretmekle görevli bir organeldir. Ribozomlar tarafından üretilen ve E.R.biriktiren proteinler daha sonra geçiş vesikülleri ile golgi aygıtına ulaşır.  Golgi aygıtına ulaşan proteinler hücre tarafından üretilen şeker molekülleri ile etkileşerek golgi aygıtı içerisinde bazı işlemlere tabi tutulur.  Ve sonunda golgi aygıtında sentezlenen salgı ve sindirici enzimler vesikül halinde sitoplazmada serbest olarak yüzmeye başlar. Sindirici enzim içeren moleküllere “lizozom” adı verilir. İnsanda ter, tükürük, göz yaşı, süt salgılarlar. Bitkilerde ise reçine, tanen, eterk yağ ve alkaloid salgısı yaparlar bitkilerde hücre bölünmesi sırasında ara lamel oluşumunu sağlar.
  • 16. Lizozom tek zarla çevrili içinde sindirim enzimi bulunduran organeldir.  Büyük moleküllü besin maddelerini parçalar.  Akyuvar hücresinde mikropları parçalar. Lizozomun etrafındaki zarı erirse içindeki enzimler hücreyi parçalar ve bu olaya otoliz denir. Ölmüş hayvan cesedinin birkaç gün içinde çürüyüp kokmasının bir nedeni de budur. Lizom enzimleri asidik ortamda (pH=5)çalıştığından sitoplazmanın sıvı kısmında (pH=7) çalışmazlar. Kompleks yapılı bitkilerde lizozom bulunmaz bunun yerine fitolizozom adı verilen yapılar bulunur. Lizozom tek zarla çevrili içinde sindirim enzimi bulunduran organeldir.  Büyük moleküllü besin maddelerini parçalar.  Akyuvar hücresinde mikropları parçalar. Lizozomun etrafındaki zarı erirse içindeki enzimler hücreyi parçalar ve bu olaya otoliz denir. Ölmüş hayvan cesedinin birkaç gün içinde çürüyüp kokmasının bir nedeni de budur. Lizom enzimleri asidik ortamda (pH=5)çalıştığından sitoplazmanın sıvı kısmında (pH=7) çalışmazlar. Kompleks yapılı bitkilerde lizozom bulunmaz bunun yerine fitolizozom adı verilen yapılar bulunur. Lizozom
  • 18. KOFUL (VOKUOL) Hücre içinde oluşan atıkalrın, besinlerin ve fazla sıvıların depolandığı keseciklerdir. Koful, sitoplazmada bulunan içi sıvı dolu boşluklardır.  Vakuol de denilen koful, bütün bitkiler ve mantarlar ve bazı protistalar ve hayvanlar ile bazı bakterilerde bulunur. Koful zarına tonoplast, koful sıvısına ise tonoplazma denir. Genç bitki hücrelerinde sayıca az ve küçük,yaşlı hücrelerde ise sayıca çok ve büyüktürler. Hayvan hücrelerinde kofular küçük, az sayıda ve geçicidir. Kofullar, Endoplazmik Redikulum, Hücre zari, Golgi cisimcigi veya Lizozomdan olusabilir.
  • 19. KOFUL ÇEŞİTLERİ Kontraktil koful: Tatlı sularda yaşayan bir hücrelilerde osmosla hücre içerisine giren fazla suyu kasılıp gevşeyerek hücre dışına boşaltan kofuldur. Çalışması sırasında ATP harcanır.
  • 20. Besin kofulu: Fagositoz veya pinositozla alınan besin maddelerinin tutulduğu kofuldur. Sindirim kofulu: Besin kofulunun lizozomla birleşmesi sonucu oluşan kofuldur. Boşaltım kofulu: Fazla su ve metabolizma atıklarının bulunduğu kofuldur. Depo kofulu: Metabolizma sonucu meydana gelen zehirli maddeler tuzlarla birleştirilir ve kristal halde bu kofullarda biriktirilir.
  • 21.  Sentrozom organeli zarsız bir organeldir.  Sentrozom, birbirine dik iki silindirik cisme sahiptir, her sentriyol, birbirine paralel üç küçük tüpten oluşmuş, dokuz iplik içerir.  Hücre bölünmesi sırasında iğ iplikleri bölünme sırasında kromozomların ayrılması ve kutuplara taşınmasında görevlidir.  Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur.  Mikrotibüller silidirik oluşturacak şekilde dizilirler...  Sentrozom, yosun ve Eğrelti otu gibi ilkel bitki hücrelerinde ve sinir hücreleri hariç tüm hayvan hücrelerinde çekirdeğe yakın bir yerde bulunur ayrıca mantar hücrelerinde de bulunur.  Ancak yüksek yapılı bitki hücreleri ve yumurta gibi hücrelerde bulunmaz. SENTROZOM
  • 22. 4 MİTOKONDRİ Hücrenin enerji santralidir. DNA’ sı olduğundan kendini eşleyebilir  Mitokondrinin kendine ait DNA,RNA,ETS (elektron taşıma sistemi) ve ribozomu vardır. ETS’ si olduğundan kendi enerjisini üretir. Mitokondri çift zarlı bir organel olduğundan bir hücreli ilkel canlılarda bulunmaz. Çift zarlı bir organeldir. Görüldüğü gibi iç ve dış zardan oluşur içteki zar kıvrımlıdır bu kıvrımlara “krista” denir. Bu kıvrımları yapmasının nedeni yüzey alanını genişleterek daha fazla kimyasal reaksiyona yataklık yapmasıdır  Bitki hücrelerinde az miktarda bulunur. Hayvan hücrelerinde ise bol miktarda bulunur. Ayrıca mitokondri oksijenli solunumun yapıldığı yerdir. Oksijenli solunumda GLİKOZ oksijenle reaksiyona girerek karbondioksit , su ve 38ATP açığa çıkar. Bu sayede enerji ihtiyacımız karşılanır.
  • 23. Çift zarlı bir organeldir. Plastidler alg ve bitki hücrelerinde bulunan çeşitli görevleri olan temel organellerdir . Genç hücrelerde renksiz olan plastitler (lökoplast), hücre ile birlikte gelişerek, hücrenin görevine uygun şekil ve renk kazanır. Bulundurdukları pigment (renk maddesi) ve görevlerine göre birbirine dönüşebilen üç çeşit plastit vardır: 5) PLASTİTLER
  • 24. A) KLOROPLAST  Çift zarlı bir organeldir.  Bitkilerde fotosentez yapılmasını sağlar.  Bunu yapısında bulunan ışığı soğurmaya yarayan klorofil pigmenti sayesinde sağlar.  Tek hücreli ilkel bitki hücrelerinin fotosentez yapmasının sebebi ise kloroplast bulunmamasına rağmen klorofile sahip olmasıdır. Tillakoidler "grana" adı verilen kümeler meydana getirerek, güneş ışığının en fazla miktarda emilmesini sağlarlar. Kloroplastlarda "stroma" adı verilen ve içinde DNA, RNA, ribozomlar ve fotosentez için gerekli olan ETS enzimleri barındıran bir de sıvı bulunur  Sadece gelişmiş çok hücreli bitki hücrelerinde bulunur.  Bitki fotosentez yaparak hem besin hem de oksijen üretir..
  • 25. Bitkilere renk veren pigmenttir.  Çiçeklerdeki kırmızı, sarı, turuncu, hatta leylak gibi renklerin oluşmasını sağlar. Havuca turuncu renk veren karoten , domatese kırmızı renk veren likopin, limona sarı renk veren ksantofildir. Kısaca kromoplast bitkiye sarı, kırmızı, turuncu gibi renkleri verir.  Bitkilerin bazı renkleri ise koful öz suyunun asidik ya da bazik oluşuna göre renk değiştiren "antokyon" tarafından oluşturulur. B) KROMOPLAST
  • 26. Renksiz bir plastiddir. Bitkinin kök,toprak altı gövdesi (rizom) ve tohumları gibi depo organlarında bulunur. Besin depolar. Patates gibi kökte yumruda ya da bitkinin renksiz kısımlarında bulunur. Patetes yumrusunda nişasta, baklagil tohumunda protein, ayçiçeği tohomnda yağ depo eder. NOT: Tüm plastidler birbirine dönüşe bilir. Örnek, domatesin önce yeşil sonra sarı en son kırmızı renk alması. C) LÖKOPLAST
  • 27. HÜCRE ÇEPERİ (Hücre duvarı) • Bitki hücrelerinde, gerçek mantar hücrelerinde ve prokaryot hücrelerde bulunur. • Hücre çeperini bitkilerde selüloz, bakterilerde peptidoglikan, mantarlarda ise kitinden oluşmuştur. • Hücre çeperi cansız, dayanıklı ve sert bir özellik gösterir. • Üzerinde madde geçişini sağlayan geçitler vardır. • Geçitlerin büyüklüğü zardaki porlardan büyüktür. Hücre çeperinin görevi: Hücreyi mekanik ve ozmotik zararlarda korur ve desteklik sağlar. Turgor basıncı ile hücre çeperinin sağlamlığı bitkilerin genç kısımlarının dik durmasını sağlar.
  • 29. HÜCRE İSKELETİ • Ökaryot hücrelere şekil veren ve hücre içi organizasyonu sağlayan yapıların tümü hücre iskeleti olarak adlandırılır. • Hücre organellerinin yerinin sabitlaenmesinde ve çeşitili tipteki hücre hareketlerinin oluşumundada hücre iskeleti etkili olur. • Hücre iskeleti mikrofilament, mikrotübüller ve ara filamentler olmak üzere üç temel yapıdan oluşurlar.
  • 30. Mikrofilamentler Uzun, ince polimerler olan aktin proteinlerinin birbiri üzerinde sarılması sonucu oluşan yapılardır. Hücre hareketlerine bağlı olarak sürekli oluşup ayrışa bilen yapılardır. Yalancı ayak oluşumunda, bölünme sırasında hayvan hücrelerinin boğumlanmasında, kas hücrelerinin kasılıp gevşemesinde görev alır. Besin emiliminde görev alan mikrovillüsların merkezi yapısını oluşturur. Sitoplazma akımında etkili olarak hücre içinde madde dağıtımını hızlandırır.
  • 31. Mikrotübüller Tubulin adı verilen protein birimlerinden meydana gelmişlerdir; sert, içi boş, çubuk şeklindeki yapılardır. Mikrotübüller hücre şeklinin belirlenmesinde hücrelerin ve hücredeki organellerin yer değiştirmesinde, hücre bölünmeleri sırasında kromozom hareketinde görev alır. Ayrıca bitki hücrelerinde çeperin yapısındaki selüloz liflerin düzenlenmesinde rol oynar. Ökaryot hücrelerde bulunan sentrioller, siller ve kamçılar mikrotübül yapıdadır. Prokaryot hücrelerde de kamçı buluna bilir ancak bu yapılar mikrotübül içermezler.
  • 32. Ara filament Mikrofilamentlerden daha kalın, mikrotübüllerden daha ince olan yapılardır. Hücre iskeleti elemanlarından en kararlısı olan ara filamentler tüm tüm hücre iskeletinin ana çatısı olarak işlev yapar. Ara filamentler hücre biçiminin güçlendirilmesinde, organellerin hücre içindeki yerlerini sabitlenmesinde, dokuların dayanıklılığının arttırılmasında etkili olur. ÖR: derinin yapısında bulunan ara filamentler deri hücreleri arasında bağlantılar kurarak dokunun dış etkilere karşı dayanıklılığını arttırır. Çekirdek ise genellikle ara filamentlerden yapılmış bir kafes içinde oturur.
  • 33. C) ÇEKİRDEK (Nükleus) Hücrenin kalıtım ve yönetim merkezidir.  Çekirdek zarla çevrilidir bu zarda porlar bulunur. Şekilde görüldüğü gibi çekirdek zarıda iki tabakadan oluşmaktadır. Bu tabakalardan biri çekirdeğin içine diğeri ise sitoplazmaya bakmaktadır. Ribozomlardaki mRNA’nın çekirdekteki DNA sentezlendikten sonra sitoplazmaya geçmesi bu porlar sayesinde olur. Yapısında protein ,RNA,fibriller ve kromatin iplikler bulunur.  Çekirdek, hücre içindeki tüm metabolik faaliyetleri kontrol eden beyin gibi bir organeldir. Örneğin dışardan nekadar besin alınacağı,nekadar protein üretileceği, ne kadar hormon ve besin üretileceği hep çekirdek tarafından kontrol edilir.
  • 34. Çekirdek zarı (karyolemma) Çift katlı bir yapıya sahip olan çekirdek zarı endoplazmik reticulum ile bağlantılıdır. İçteki zar düzdür, dıştaki zar üzerinde ise proteinler bulunur. Çok sayıda pora sahiptir mRNA gibi büyük moleküller bu porlardan sitoplazmaya geçerler. Hücre bölünmesi sırasında çekirdek zarı eriyerek kaybolur. Daha sonra golgi ve E.R organellerinin işlevleri sonucu tekrar yapılır.
  • 35. Çekirdek sıvısı (karyoplazma) Çekirdek içini dolduran saydam sıvıdır. İçerisinde çekirdekcik ve kromatin iplikleri bulundurur. Çekirdek sıvısı sitoplazma sıvısı ile benzer özelliklere sahiptir. Ancak çözünmüş madde ve nükleik asitler bakımından daha yoğundur.
  • 36. Çekirdekçik (nükleolus) Çekirdekçiğin yapısında yoğun miktarda RNA ve protein varlığı tespit edilmiştir. Çekirdekçik aynı zamanda rRNA nın ve ribozomların sentezlendiği yerdir. Hücre bölünmesi sırasında çekirdekcikte kaybolur. Çekirdekçik genellikle salgı hücrelerinde olduğu gibi protein sentezi fazla olan hücelerde birkaç tane ve büyüktür.
  • 37. Kromatin iplik (DNA+Histon protein) Çekirdeğe yöneticilik özelliğini kazandıran yapılardır. kromatin iplikler DNA ve proteinden meydana gelmişlerdir. Hücre bölünmesi sırasında kısalıp kalınlaşarak kromozomları oluşturur. Kromozomlar kalıtım birimleri olan genleri bulundurur. Bir canlının dokularını oluşturan tüm canlı hücrelerin kromozom sayısı, DNA miktarı, DNA daki nükleotid sayısı ve dizilişi aynıdır. Fakat doku çeşitlerindeki aktif gen çeşitleri farklıdır. Bu durum da farklı doku hücrelerinin farklı özelliklere sahip olmasını sağlar.
  • 39. Çekirdeğin kalıtım materyali olduğunu gösteren deney;
  • 40. BİTKİ VE HAYVAN HÜCRESİ ARASINDAKİ FARKLAR HAYVAN HÜCRESİ BİTKİ HÜCRESİ Sentrozom var Sentrozom yok (Basit yapılı bitkiler hariç) Depo karbonhidratı glikojendir Nişastadır Kofullar küçüktür Kofullar büyüktür Lizozom vardır Gelişmiş yapılı bitkilerde lizozom benzeri yapılar vardır Hücre çeperi yoktur Hücre çeperi vardır Plastid yoktur Plastid bulundururlar.
  • 42. Genç bitki hücresi Yaşlı bitki hücresi Çekirdek büyüktür ve ortada bulunur Çekirdek küçüktür ve kenara itilmiştir Metabolizma hızlıdır Metabolizma yavaşlamiştır Sitoplazma çoktur. Sitoplazma azdır Kofullar küçük ve çok sayıdadır Kofullar büyük ve az sayıdadır Çeper incedir Çeper madde birikiminden dolayı kalınlaşmıştır Büyüme bölgelerinde bulunur Büyümesi durmuş veya yavaşlamış bölgelerde bulunur.
  • 43. Yapı Prokaryot Hücre Bitki Hücresi Hayvan Hücresi Kısaca Görevi Hücre zarı Var Var Var Madde alış-verişi ve sitoplazmayı ortamdan ayırmak Hücre çeperi Var Var Var Koruma ve destek Ribozom Var Var Var Protein sentezi Mitokondri Yok Yok Yok Enerji(ATP) üretim merkezi Plastitler Yok Var Yok Çeşitli pigmentleritaşımak, besindepo etmek Klorofil Var (bazılarında) Var (çoğunda) Yok Fotosentez yapmak Sentrozom Yok Yok(basit bitkilerde var) Var Hücre bölünmesinde görevli Lizozom Yok Benzeri var Var Hücre içi sindirim yapmak Golgi aygıtı Yok Var Var Hücre dışına salgı yapmak Endoplazmik retikulum Yok Var Var Madde taşınması ve depolanması, lipid sentezi Koful (vokoul) Yok Var (büyük) Var (küçük) Geçici depolama birimi Çekirdek Yok Var Var Hücrenin kalıtım ve yönetim merkezi Çekirdekcik Yok Var Var DNA ve ribozom sentezi