ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
1




İDA BULUŞMALARI
14 Ocak 2013
2




Türkiye’de PR sektörünün geleceği
            • Benim bu konuda
              söyleceklerim herkesin hoşuna
              gitmeyebilir
            • Beklediğim önkabulsüz bir
   UYARI      anlayış değil aslında ama
              gerçek bir “dinleyiş”...
            • Sonra herkes söylediklerimi
              kendi içinde tartar, kendini
              dinler ve bir karar verir.
3




Neden İDA Buluşmaları ?


 Yeni şeyler söylemenin
 tam zamanı...
•Bunun için öncelikle kendimiz
 ile hesaplaşmaya ihtiyacımız var
PR Sektörü 2013
İş yapış biçimlerimiz kısmen değişiyor ama
asıl HEPİMİZİN FARKETTİĞİ gibi mesleğimizin
temelleri yeniden tanımlanıyor

     90’lı yıllar ve 2000’li yılların başı Türkiye’de
     PR sektörünün gerçek bir ivme yakaladığı
     yıllar oldu


          Ama bu ivmeyi kalıcı ve güçlenen bir
          dinamiğe çeviremedik
                                                        4
5




Neden böyle oldu ?

                                                          Sektör
                                                          çeşitlendi, hizmet
                                                          yelpazesi genişledi
                                Gündelik didinmelerin,    • Ama mesleğimiz için gerekli
                                küçük gayretkeşliklerin     derinliği oluşturamadık;
                                derin kuyusunda             itibarımız ileriye değil geriye
 Bahanelerle uğraştık           kaybolduk                   doğru gitti.
 • Bunun için öznel ve nesnel
   bir çok neden sayabiliriz
6




En Önemlisi


 İletişim Danışmanlığı
 hala bir zanaat; meslek
 değil! Bunu
 başaramadık.
7




Dünümüz Bugünümüz
              Bu sektörde çok kavga, çok çekememizlik vardır

                 Ben 20 yıldır bunun tanığıyım


   Bunu tamamı ile sonlandıramayacağımızı bilecek kadar da gerçekçiyim




Ama bireysel önceliklerimiz ile uzun vadeli potansiyel kazanımlarımızı gözden
                         geçirmek durumundayız.
8




2013-14 Kritik Yıllar


               Hayat bize konuşuyor aslında
               • Medyadaki gelişmeler bu yönde
               • İş dünyasındaki gelişmeler bu
                 yönde
9




Önümüzdeki Fırsat

 Önümüzde bir fırsat var
 bunu doğru
 değerlendirelim
•Bunu görmek için değişen
 Türkiye’yi doğru okuyalım
Yeni bir Türkiye Gerçeği
Yeni ve farklı kültürel kodları bulunan bir orta
sınıfın ortaya çıkışı

İş dünyasında isimlerde ve büyüklüklerde
aşağıdan yukarıya doğru yaşanan değişim
• Daha önemlisi gittikçe belirginleşen bir paradigma değişimi

Türk medyasında gözlerimiz önünde yaşanan güç
kaymaları
                                                                10
11




Yeni Türkiye Gerçeği
Son 10 yılda milli gelir 3 bin 600 dolardan 10 bin 700 dolara çıktı.

  • İhracat 36 milyar dolardı; şimdi 150 milyar dolar.

100 evden 11'i bilgisayara sahipti. Artık 59 evde bilgisayar var.

  • 100 evden 54'ünün cep telefonu vardı. Şimdi, bu rakam 93.
  • İnternet abone sayısı 1 milyon 314 binden, 14 milyona tırmandı.

2002'de 4 milyon 600 bin kişi otomobil sahibiydi; bugün 8 milyon 500 bin kişinin otomobili var.

2002 yılında günde 4.3 dolar altında harcama yapan 20 milyon kişi vardı; artık 2 milyon 111 bin kişi,
günlük 4.3 doların altında harcama yapıyor.

IMF'ye 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, 860 milyon dolara düştü.

  • Döviz cinsinden sahip olduğu varlıklarla birlikte hesaplandığında, 2002'de Türkiye'nin 54 milyar dolar net dış borcu vardı.
    2012'de Türkiye, 1.9 milyar dolar net dış varlığa sahip.
Sektörümüz Nerede ?
  Sınırları belirsiz bir iş alanı

  • Nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan bir sektör
    • İyi bir benchmark: Lojistik sektörü
    • Bizde de «kim kamyoncu; kim nakliyeci ; kim lojistikçi» belli değil

  Aşırı «fragmente» bir piyasa

  • Tipik bir durum: «En düşük ücret karşılığı maksimum müşteri beklentisi»

  Sonuç: Düşük bir itibar

  • ERA Research & Consultancy’nin 2011 yılında yaptığı Sektörel Beğeni Düzeyi
    araştırmasına göre sıralanan 17 sektör içinde sektörümüz % 48 ile 14. sırada
    (sondan dördüncü!)
Ajanslar Cephesi
Sektör olarak 30
        yıllık bir   • Bugün artık 3. kuşak PR şirketleri ön almakta
 geçmişimiz var

                     • İstisnasız hepsi patron şirketleri
                     • Bir çoğu başlangıçta sıfıra yakın bir sermaye ile kuruldukları
                       ve düşük karlılıklarla çalıştıkları için ciddi sermaye sıkıntıları
                       bulunuyor;
                     • Şirketlerimizin çoğunun pazarlama stratejileri bizlerin
           Ortak
   Özelliklerimiz      bireysel karizması üzerine kurulu.
                     • Şirketlerimizin çoğunluğunun organizasyon derinliği en fazla
                       iki veya üç (Başkan / genel müdür ve yardımcıları / müdürler)
                       kademeli.
                     • Uluslararası örneklerinden farklı olarak ajanslarımızda yatay
                       sektörel iş bazlı uzmanlıklar hemen hemen hiç bulunmuyor.
Müşteri Cephesi
               • Sağlam bir hikayesi olan PR’ın yarattığı katma değerin farkında
                 olanlar;
      3 tip
               • Sağlam bir hikayesi olan ancak PR ile tanıtım arasındaki farkı
müşterimiz
                 kavrayamayanlar;
       var
               • Henüz bir hikayesi olmayan veya böyle bir derdi de
                 bulunmayanlar.


               • PR’ı aslen ve öncelikle bir medya etkinliği olarak tanımlamak
               • Çalıştıkları ajansları gerçek anlamda stratejik bir karışlığı
     Ortak       olmayan inovatif ve / veya yaratıcı projeler tahtıravallisine
 özellikleri     çıkartmak
               • Ücretlendirmede düşük fiyat uygulamasına karşılık
                 «unrealistic» hizmet beklentisi
Çalışanlar Cephesi
 Şirketlerimizin
 bir diğer ortak    • Yüksek çalışan rotasyonu
         özelliği
                    • 4 temel kaynak: İletişim, uluslararası ilişkiler ve az da
Çalışanlarımızın      olsa işletme fakülteleri mezunları ve tabii gazeteciler…
ortak özellikleri   • Maksimum 3- 5 yıllık tecrübe
                    • Zayıf mesleki bilgi birikimi
Sonuç
Medya ile ilişkimiz

 • Müşterilerimizin aşırı yansıma baskısı yüzünden yıpranmış bir ilişki
 • Yüksek haber rekabetinin yol açtığı kural dışılıklar
 • İş ortağı değil aracı (bazı durumlarda gereksiz bir aracı!)

Başta iş dünyası olmak üzere kamuoyu oluşturucular nezdinde itibarımız
düşük
 • Temel neden yetersiz insan kaynaklarımız
 • Ana performans kriteri medya yansımaları

Genel algı

 • “PR’cı = Gazetecilerle özel ilişkileri vasıtası ile haber olmanızı sağlayan kişi”
Seferberlik zamanı
                               Ortak sorunlarımızı
     Sektörümüzün
                              bireysel çabalarımızla
  bulunduğu yer hiç
                              aşamadığımız gerçeği
  birimize yakışmıyor
                                  apaçık ortada


                             Çalışanlarımız kendilerini
Gerçeklere olabilecek en
                              geliştirmeli ama biz de
açık ve acımasız şekli ile
                             alışkanlıklarımızı kökten
         bakalım
                                   değiştirmeliyiz
                                                          17
18




Seferberlik Zamanı
Çalışanlarımız 3 sorundan muzdarip
     • Meraklı değiller
 1

     • Didinmekten düşünmeye vakitleri yok
 2

     • Kendilerini geliştirecek yeterli motivasyonları yok
 3
19




Çalışanlarımızın Sorumlulukları
     • PR’ın itibarı çalışanlarımızdan başlıyor. İhtiyacımız olan “iyi didinmek” değil, saygı
       duyulan, müşterilerimizin düşünemediklerini düşünen insanlar olmalıyız
 1

     • İçinde yaşadığımız toplumu anlama gayreti içinde olmalıyız. Doğru veya yanlış önemli
       değil ama çabamız bu yönde olmalı
 2

     • Bilgi ve merak açısından arılar gibi olmalıyız. Tanımlı ideolojilerin kısıtları bizden uzak
       olmalı, nereden bal alabileceğimizi bilmeliyiz
 3

     • Sektörün geleceğinden çalışanlarımız da sorumludur. TÜHİD’e üye olmalılar. Hatta
       gönül ister ki bir gün başkanlık görevini, çalışanlarımızın içinizden çıkan bir
 4     profesyonel üstlensin
20




Şirket patronları olarak alışkanlıklarımızı
kökten biçimde nasıl değiştirebiliriz ?
Önce bakış açımızı değiştirmeliyiz

• Ben İDA üyelerini kendi şirketimin rakipleri olarak
  görmüyorum
• Onları aynı çatı altında çalışan mesai arkadaşları olarak
  görüyorum

Bunu başarabilirsek; bu ülkede başarması en
güç işlerden birinin de üstesinden geliriz...
21




İDA üyeleri olarak ortak bir iş yapma
kültürü geliştirmeliyiz
Kavga edelim ama yol bulalım
• Açıksözlülüğe ama kişiselleştirmeden konuşmaya ihtiyacımız var
• Bu sektörün insanları girişimcilikleri oranında köşeli insanlar. İçimizde
  “kıl” diye nitelenen sesi yüksek çıkanlar da var. Benim gibi uzun
  zamandır kendi köşesinde mırıldanan pasif agresifler de...

Yeni ve herkese eşit mesafede bir dil bulmak zorundayız
• Hepimiz bilgi ve deneyime saygı duymayı öğrenmeliyiz.
• Sabır hepimize lazım.
• Sadece bu sayede ortak bir akıl bulabileceğiz.
22




Her fırsat bir meydan okumadır aynı
zamanda

   Soru şu:

  •Bir Hazır Betoncular Derneği, bir
   Türkiye Araştırmacılar Derneği
   veya bir DPİD kadar olamayacak
   mıyız ?
23




Ajandamız bellidir

Ortak iş yapma kültürünün adımları
• Sektörümüze dair daha kapsamlı bilgi sahibi olmak
• Maksimum şeffaflık / bilgi paylaşımı
• Tüm çalışanlarımızı dernek iş süreçlerimize dahil etmek
• Konkur süreçlerinde yeni politikaların belirlenmesi


Ana fikir: İDA’yı tek bir şirket olarak düşünmeliyiz

More Related Content

İda Buluşmaları 2013-1401

  • 2. 2 Türkiye’de PR sektörünün geleceği • Benim bu konuda söyleceklerim herkesin hoşuna gitmeyebilir • Beklediğim önkabulsüz bir UYARI anlayış değil aslında ama gerçek bir “dinleyiş”... • Sonra herkes söylediklerimi kendi içinde tartar, kendini dinler ve bir karar verir.
  • 3. 3 Neden İDA Buluşmaları ? Yeni şeyler söylemenin tam zamanı... •Bunun için öncelikle kendimiz ile hesaplaşmaya ihtiyacımız var
  • 4. PR Sektörü 2013 İş yapış biçimlerimiz kısmen değişiyor ama asıl HEPİMİZİN FARKETTİĞİ gibi mesleğimizin temelleri yeniden tanımlanıyor 90’lı yıllar ve 2000’li yılların başı Türkiye’de PR sektörünün gerçek bir ivme yakaladığı yıllar oldu Ama bu ivmeyi kalıcı ve güçlenen bir dinamiğe çeviremedik 4
  • 5. 5 Neden böyle oldu ? Sektör çeşitlendi, hizmet yelpazesi genişledi Gündelik didinmelerin, • Ama mesleğimiz için gerekli küçük gayretkeşliklerin derinliği oluşturamadık; derin kuyusunda itibarımız ileriye değil geriye Bahanelerle uğraştık kaybolduk doğru gitti. • Bunun için öznel ve nesnel bir çok neden sayabiliriz
  • 6. 6 En Önemlisi İletişim Danışmanlığı hala bir zanaat; meslek değil! Bunu başaramadık.
  • 7. 7 Dünümüz Bugünümüz Bu sektörde çok kavga, çok çekememizlik vardır Ben 20 yıldır bunun tanığıyım Bunu tamamı ile sonlandıramayacağımızı bilecek kadar da gerçekçiyim Ama bireysel önceliklerimiz ile uzun vadeli potansiyel kazanımlarımızı gözden geçirmek durumundayız.
  • 8. 8 2013-14 Kritik Yıllar Hayat bize konuşuyor aslında • Medyadaki gelişmeler bu yönde • İş dünyasındaki gelişmeler bu yönde
  • 9. 9 Önümüzdeki Fırsat Önümüzde bir fırsat var bunu doğru değerlendirelim •Bunu görmek için değişen Türkiye’yi doğru okuyalım
  • 10. Yeni bir Türkiye Gerçeği Yeni ve farklı kültürel kodları bulunan bir orta sınıfın ortaya çıkışı İş dünyasında isimlerde ve büyüklüklerde aşağıdan yukarıya doğru yaşanan değişim • Daha önemlisi gittikçe belirginleşen bir paradigma değişimi Türk medyasında gözlerimiz önünde yaşanan güç kaymaları 10
  • 11. 11 Yeni Türkiye Gerçeği Son 10 yılda milli gelir 3 bin 600 dolardan 10 bin 700 dolara çıktı. • İhracat 36 milyar dolardı; şimdi 150 milyar dolar. 100 evden 11'i bilgisayara sahipti. Artık 59 evde bilgisayar var. • 100 evden 54'ünün cep telefonu vardı. Şimdi, bu rakam 93. • İnternet abone sayısı 1 milyon 314 binden, 14 milyona tırmandı. 2002'de 4 milyon 600 bin kişi otomobil sahibiydi; bugün 8 milyon 500 bin kişinin otomobili var. 2002 yılında günde 4.3 dolar altında harcama yapan 20 milyon kişi vardı; artık 2 milyon 111 bin kişi, günlük 4.3 doların altında harcama yapıyor. IMF'ye 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, 860 milyon dolara düştü. • Döviz cinsinden sahip olduğu varlıklarla birlikte hesaplandığında, 2002'de Türkiye'nin 54 milyar dolar net dış borcu vardı. 2012'de Türkiye, 1.9 milyar dolar net dış varlığa sahip.
  • 12. Sektörümüz Nerede ? Sınırları belirsiz bir iş alanı • Nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan bir sektör • İyi bir benchmark: Lojistik sektörü • Bizde de «kim kamyoncu; kim nakliyeci ; kim lojistikçi» belli değil Aşırı «fragmente» bir piyasa • Tipik bir durum: «En düşük ücret karşılığı maksimum müşteri beklentisi» Sonuç: Düşük bir itibar • ERA Research & Consultancy’nin 2011 yılında yaptığı Sektörel Beğeni Düzeyi araştırmasına göre sıralanan 17 sektör içinde sektörümüz % 48 ile 14. sırada (sondan dördüncü!)
  • 13. Ajanslar Cephesi Sektör olarak 30 yıllık bir • Bugün artık 3. kuşak PR şirketleri ön almakta geçmişimiz var • İstisnasız hepsi patron şirketleri • Bir çoğu başlangıçta sıfıra yakın bir sermaye ile kuruldukları ve düşük karlılıklarla çalıştıkları için ciddi sermaye sıkıntıları bulunuyor; • Şirketlerimizin çoğunun pazarlama stratejileri bizlerin Ortak Özelliklerimiz bireysel karizması üzerine kurulu. • Şirketlerimizin çoğunluğunun organizasyon derinliği en fazla iki veya üç (Başkan / genel müdür ve yardımcıları / müdürler) kademeli. • Uluslararası örneklerinden farklı olarak ajanslarımızda yatay sektörel iş bazlı uzmanlıklar hemen hemen hiç bulunmuyor.
  • 14. Müşteri Cephesi • Sağlam bir hikayesi olan PR’ın yarattığı katma değerin farkında olanlar; 3 tip • Sağlam bir hikayesi olan ancak PR ile tanıtım arasındaki farkı müşterimiz kavrayamayanlar; var • Henüz bir hikayesi olmayan veya böyle bir derdi de bulunmayanlar. • PR’ı aslen ve öncelikle bir medya etkinliği olarak tanımlamak • Çalıştıkları ajansları gerçek anlamda stratejik bir karışlığı Ortak olmayan inovatif ve / veya yaratıcı projeler tahtıravallisine özellikleri çıkartmak • Ücretlendirmede düşük fiyat uygulamasına karşılık «unrealistic» hizmet beklentisi
  • 15. Çalışanlar Cephesi Şirketlerimizin bir diğer ortak • Yüksek çalışan rotasyonu özelliği • 4 temel kaynak: İletişim, uluslararası ilişkiler ve az da Çalışanlarımızın olsa işletme fakülteleri mezunları ve tabii gazeteciler… ortak özellikleri • Maksimum 3- 5 yıllık tecrübe • Zayıf mesleki bilgi birikimi
  • 16. Sonuç Medya ile ilişkimiz • Müşterilerimizin aşırı yansıma baskısı yüzünden yıpranmış bir ilişki • Yüksek haber rekabetinin yol açtığı kural dışılıklar • İş ortağı değil aracı (bazı durumlarda gereksiz bir aracı!) Başta iş dünyası olmak üzere kamuoyu oluşturucular nezdinde itibarımız düşük • Temel neden yetersiz insan kaynaklarımız • Ana performans kriteri medya yansımaları Genel algı • “PR’cı = Gazetecilerle özel ilişkileri vasıtası ile haber olmanızı sağlayan kişi”
  • 17. Seferberlik zamanı Ortak sorunlarımızı Sektörümüzün bireysel çabalarımızla bulunduğu yer hiç aşamadığımız gerçeği birimize yakışmıyor apaçık ortada Çalışanlarımız kendilerini Gerçeklere olabilecek en geliştirmeli ama biz de açık ve acımasız şekli ile alışkanlıklarımızı kökten bakalım değiştirmeliyiz 17
  • 18. 18 Seferberlik Zamanı Çalışanlarımız 3 sorundan muzdarip • Meraklı değiller 1 • Didinmekten düşünmeye vakitleri yok 2 • Kendilerini geliştirecek yeterli motivasyonları yok 3
  • 19. 19 Çalışanlarımızın Sorumlulukları • PR’ın itibarı çalışanlarımızdan başlıyor. İhtiyacımız olan “iyi didinmek” değil, saygı duyulan, müşterilerimizin düşünemediklerini düşünen insanlar olmalıyız 1 • İçinde yaşadığımız toplumu anlama gayreti içinde olmalıyız. Doğru veya yanlış önemli değil ama çabamız bu yönde olmalı 2 • Bilgi ve merak açısından arılar gibi olmalıyız. Tanımlı ideolojilerin kısıtları bizden uzak olmalı, nereden bal alabileceğimizi bilmeliyiz 3 • Sektörün geleceğinden çalışanlarımız da sorumludur. TÜHİD’e üye olmalılar. Hatta gönül ister ki bir gün başkanlık görevini, çalışanlarımızın içinizden çıkan bir 4 profesyonel üstlensin
  • 20. 20 Şirket patronları olarak alışkanlıklarımızı kökten biçimde nasıl değiştirebiliriz ? Önce bakış açımızı değiştirmeliyiz • Ben İDA üyelerini kendi şirketimin rakipleri olarak görmüyorum • Onları aynı çatı altında çalışan mesai arkadaşları olarak görüyorum Bunu başarabilirsek; bu ülkede başarması en güç işlerden birinin de üstesinden geliriz...
  • 21. 21 İDA üyeleri olarak ortak bir iş yapma kültürü geliştirmeliyiz Kavga edelim ama yol bulalım • Açıksözlülüğe ama kişiselleştirmeden konuşmaya ihtiyacımız var • Bu sektörün insanları girişimcilikleri oranında köşeli insanlar. İçimizde “kıl” diye nitelenen sesi yüksek çıkanlar da var. Benim gibi uzun zamandır kendi köşesinde mırıldanan pasif agresifler de... Yeni ve herkese eşit mesafede bir dil bulmak zorundayız • Hepimiz bilgi ve deneyime saygı duymayı öğrenmeliyiz. • Sabır hepimize lazım. • Sadece bu sayede ortak bir akıl bulabileceğiz.
  • 22. 22 Her fırsat bir meydan okumadır aynı zamanda Soru şu: •Bir Hazır Betoncular Derneği, bir Türkiye Araştırmacılar Derneği veya bir DPİD kadar olamayacak mıyız ?
  • 23. 23 Ajandamız bellidir Ortak iş yapma kültürünün adımları • Sektörümüze dair daha kapsamlı bilgi sahibi olmak • Maksimum şeffaflık / bilgi paylaşımı • Tüm çalışanlarımızı dernek iş süreçlerimize dahil etmek • Konkur süreçlerinde yeni politikaların belirlenmesi Ana fikir: İDA’yı tek bir şirket olarak düşünmeliyiz

Editor's Notes

  • #11: 1000 şirket bazında 2002 yılı ile 2010’nu karşılaştırdığımızda şöyle bir manzara ortaya çıkıyor örneğin: 2002 de bu listede 42 kamu şirketi var, İstanbul merkezli şirket sayısı ise 491; 2010 da ise kamu şirketi sadece 17, İstanbul merkezli şirket sayısı ise, daha önce Anadolu’da olup merkezini buraya taşıyanları eksiltmeden (örneğin yakından tanıdığım Namet) 407. Sadece 8 yıl içinde gerçekleştiğini göz önüne alınca büyük bir değişim bu.