2. 1. Tanılama yöntemleri
İlaç yapımı için kullanılacak
bitkisel materiyel (yaprak, kök,
tohum vs)'in toplanması
esnasında, istenen materiyelin
elde edileceği bitkinin çok iyi
tanmması gerekmektedir. Aksi
halde kolaylıkla yanlışlığa düşülür
ve istenen materyel yerine etkisiz
veya zehirli diÄŸer bir materyel
toplanır.
Bilimsel olarak tayin etme
3. Acemiler ise, başlangıçta tecrübelilerin
yanımda çalışırlar ve zamanla, bitkileri
tanımayı öğrenirler. Bununla beraber,
resimli bir şifalı bitkiler kitabı bu konuda
toplayıcılara geniş oranda yardımcı olabilir.
şüpheli durumlarda bitkinin bir örneği (bu
örnek mutlaka çiçekli olmalıdır) Eczacılık
fakültelerinden birine gönderilerek,
numunenin arzu edilen bitki olup olmadığı
sorulabilir.
4. Bitkilere bilimsel olarak Latince
isimler verilmektedir. Her bir
bitkinin Latince iki kelimeden
yapılmış bir ismi bulunur.
Mesela «gelincik çiçeği»'nin ilmi
Latince ismi «Papaver rhoeas»'dır.
Ayrıca birbirine akraba olan bitkiler
bir familya altında toplanır. Gelincik
çiçeği «Haşhaş» bitkisi ile akrabadır.
Bu nedenle «Gelincik» ve «Haşhaş»
aynı familya altında bulunur. Bu
familyanın adı da «Papaveraceae»
familyasıdır.
Papaver rhoeas
Papaver
Somniferum
5. ismi bilinmeyen ve çevrede tıbbi
maksatlar için kullanılan bir
bitkinin teşhisi için iki yol vardır.
Bunlardan biri, teÅŸhisi istenen
bitkinin çiçekli bir örneğini gazete
kağıdı arasında kurutarak Eczacılık
Fakültelerinden birinin Farmasotik
Botanik veya Farmakognozi
dallarına yollamak.
İstanbul Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi Farmasötik Botanik
Laboratuvarı
6. Bu kuruluÅŸlarda, kurtulmuÅŸ
bitki örnekleri ve drog
koleksiyonları bulunduğu için,
istenen bilgi kolaylıkla
saÄŸlanabilir. Memleketimizde
bulunan Farmasotik Botanik
dallarında en zengin bitki
koleksiyonuna sahip olan
istanbul Üniversitesi, Eczacılık
Fakültesi, Farmasotik Botanik
Anabilim dalıdır. Bu kuruluşun
bitki koleksiyonunda halen
76.000 adetten fazla bitki
örneği bulunmaktadır.
Ä°stanbul Ãœniversitesi
herbaryumundan örnek
7. 2. Bitki koleksiyonları
 Türkiye'de, bitki örnekleri taşıyan,
ilk tabiat tarihi müzesi 1839 yılında
açılan Mekteb-i Tıbbiye-i şahane de
kurulmuştur. Bu müzede bitki
örnekleri yanında, doldurulmuş
halde memeli hayvan, kuş ve balık
postları, sürüngenler, deniz
hayvanları kabukları, fosiller,
mirleral örnekleri, kaya örnekleri,
kristal modelleri gibi birçok
materyel bulunuyordu. 11 Ekim 1848
tarihinde çıkan yangında müze
büyük zarar görmüştür. Yangından
kurtarılan örnekler ise bakımsızlık
ve ilgisizlik nedeniyle zamanla
bozulmuş ve yararlanılamayacak bir
hale gelmiÅŸtir.
8. 870 yılında yararlanılamaz durumda olan müzenin
düzenlenmesi ve zenginleştirilmesi için Mektebin arz
ve maadin muallimi albay Abdullah Bey
görevlendirilmiştir. Bunun üzerine Albay Abdullah Bey
müzeyi yeniden düzenlemiş, kendi koleksiyonlarının
(bilhassa Uludağ'da topladığı bitki ve fosil örneklerini)
müzeye vermiş ve Viyana'ya yaptığı iki aylık bir gezi
sonunda Avrupalı dostlarının hibe ettiği veya satın
aldığı koleksiyon ve kitapları istanbul' a getirerek
Tabiat Tarihi Müzesi'ni yeniden kurmuş ve
yararlanılabilir bir duruma getirmiştir. Bu müzedeki
koleksiyonların bugün nerede bulunduğu hakkında bir
bilgiye sahip degiliz.
9. Cumhuriyet dönemi ile birlikte birçok öğrenim
kurumunda botanik, zoologi, mineralogi gibi
konularda koleksiyonların yapılmasına
başlamıştır. Halen Universitelerin ekseriyesinin
Fen ve Eczacılık fakültelerinin Anabilim
dallarında konular ile ilgili oldukça zengin
koleksiyonlar bulunmaktadır.
10. ikinci yol eldeki bitki örneğini «Flora» denilen kitaplar
yardımıyla tayin etme yoludur. Bununla beraber
«Flora» yardımıyla bitki isimlendirmenin ancak bir
uzmanlık işi oldugunu da unutmamak gerekir.
11. Türkiye bitkilerinin teşhisi için; Prof. Dr.
P. H. Davis (1918-1992) tarafından 10 cilt
halinde tertiplenmiş olan «Flora of
Turkey and the East Aegean islands»
isimli flora kullanllabilir. Bu eser 25 yıllık
bir emek ürünü olup 10 cilt halinde
yayınlanmıştır. ilk 7 cildin hazırlanması
ve yayını için 500.000 sterlin
(250.000.000 TL.) civarmda bir miktar
sarfedilmiÅŸtir. Bu para Science Research
Council (ingiltere) tarafından
karşılanmıştır. Her bir ciltten yaklaşık
olarak 1.500 adet basılmıştır. Türkiye
bitkilerinin yayılış alanlarını saptamak
için de bu eser en gtivenilir ve en geniş
kaynaktır.
13. 1-Yararları
Bugün bazı drogların (mesela ardıç meyvası) yabani
bitkilerden elde ediImesine karşılık drogların mühim
bir bölümü yetiştirilen tıbbi bitkilerden elde
edilmektedir. Buna sebep tıbbi bitki yetiştirilmesinin
aşağıdaki faydalarıdır :
14. 1 - Küçük bir araziden çok miktarda drog elde
edilebilir.
2 - Ürünün toplanması kısa bir sürede ve arzu edilen
zamanda yapılabilir.
3 - Toplamadan hemen sonra kurutmaya kolaylıkla
geçilebilir.
4 – Saf drog elde edilir.
5 - Gerek verim ve gerekse etkili maddesi yüksek drog
veren elverişli ırkların yetiştirilmesi mümkündür.
15. Tıbbi bitkilerin yetiştirilmesinde genel tarım usulleri
uygulanır. Ekimde başarlı olmak için toprak, sulama
şekli, tohum ve işçilik elde edilmek istenen droga
uygun olarak seçilmelidir.
iyi kaliteli, ucuz ve bol miktarda drog ancak tıbbi bitki
yetiÅŸtirmekle elde edilebilir.
16. Türkiye birçok kültiir bitkisinin vatanı ve eskiden beri
ileri bir bitki yetiştirme teknigine sahip bir tarım
ülkesi olmasına karşılık tıbbi bitki ziraatinde yeterli bir
geliÅŸme gosterememiÅŸtir.
Anason, biber, boru çiçegi, çay, gül, haşhaş, kenevir,
keten, şerbetçiotu, tütün ve yasemin gibi birkaç
önemli bitki dışında, tıbbi ve endüstriyel bitki ekimi
yapıImamaktadır.
Drog elde edilen bitkilerin ç0ğu yabani türlerdir
17. Bitkisel drog ihracatçıları, bitki yetiştirip elde edilen
drogu satma yerine, çok daha kolay ve masrafsız olan,
yabani bitkilerden elde edip satma yoluna
gitmektedirler. ileriyi düşünmeden yapılan sokum ve
toplamalar sonucu yabani tıbbi bitkiler büyük zararlar
görmüş ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya
gelmiÅŸlerdir.
18. Bu durumun en tipik ornegi
Gentiyane kokunun elde edildigi
Gentiana lutea bitkisidir. Bu
bitki ikinci dünya harbinden
once Batı Anadolu daglarında
(Uludag, Bozdag) oldukça bol
miktarda bulunur iken bugün
hemen hemen hiç
rastlanmamaktadır.
Gentiana lutea
19. Buna karşılık, son yıllarda yapılan,
bazı tıbbi bitki kültür
denemelerinin sonuçlarına göre
Türkiye'de birçok tıbbi bitkinin,
verimli olarak, yetiÅŸtirilmesi
mümkün görülmektedir. safran
20. Tıbbi bitki yetiştirilmesi ve bunlardan drog elde
edilmesi yolunun memleketimizde geliÅŸmemiÅŸ
olmasının başlıca nedeni ekonomiktir.
21. 2. GeliÅŸme
Türkiye'de drog elde etmek için tıbbi bitki
yetiştirilmesine henüz yeterli düzeyde, geçilmemiş
olmasma karşılık, bazı Avrupa ülkesinde droglar
eskiden beri kültürü yapılan bitkilerden elde
edilmektedir
22. Bulgaristan, Macari stan, Romanya ve Yugoslavya gibi
bazı ülkeler ise tıbbi bitki yetiştirmeye yeni başlamış
iseler de Avrupa drog piyasasında önemli bir yer
almışlardır. Bugün Bulgaristan'da yetiştirilen tıbbi
bitki miktarının 70 civannda olması, Türkiye'nin bu
alanda ne kadar verimli olabileceginin bir kanıtıdır.
23. 1950 de bazı eczacılar ve aktarlar,
ihtiyaçları olan az miktardaki
drogları elde etmek için, tıbbi bitki
kültürü yapmışlardır. Küçük bir
bahçede, az bir emek ile, Alman
papatyası, Boru çiçeği, çörekotu,
Hatmi, Kudretnarı, Lavanta,
MenekÅŸe, Nane, OÄŸulotu,
Pelinotu, Reyhan, Safran, Sater,
Sedefotu ve Yüksükotu gibi tıbbi
bitkiler yetiştirilerek yüksek
kaliteli, taze ve ucuz drog elde
edilebilir. Fakat ÅŸu anda
istanbul'da tıbbi bitki bahçesine
sahip olan bir eczane veya aktar
bulunmamaktadır.
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler
Bahçesi
24. Drogların hazırlanması
Tıbbi bitkilerin drog olarak kullanılan
kısımları (yaprak, çiçek, tohum, kök,
kabuk vs.) içlerindeki etkili bileşikler
nedeniyle hastalıkları iyi etmektedirler.
Bitkilerdeki etkili bileÅŸikler, bitkilerde
belirIi hayat devrelerinde yapılmakta ve
miktarları da belirli bir zamanda en
yüksek bir düzeye erişmektedir. Drogun
etkili bileşik bakımından, mümkün
oldugu kadar, zengin olması istendigi
için drog etkili maddenin en yüksek
oldugu donemde elde edilmektedir. Bu
da her drog için ozel bir toplama zamanı
bulundugunu gösterir.
Lavanta
Drog olarak kullanılan
çiçekler, Temmuz ve Ağustos
aylarında, henüz tomurcuk
halinde iken saplarıyla
beraber toplanmalıdır.
25. Toplanan bitkisel materiyel, nadiren taze halde
kullanılır. Bitkisel materiyelin bozulmasını önlemek ve
her an kullanılır bir durumda muhafaza etmek için
bunların kurutulması gereklidir.
26. ï‚— KurutulmuÅŸ olan droglar tedavi ozelliklerini genellikle
bir yıl muhafaza edebilmektedirler. Bir yıldan soma,
drogdaki etkili bileÅŸikler bozulmaya ve bunun sonucu
olarak da, drogun etkisi azalmaya baÅŸlar. Bu nedenle
toplama tarihi üzerinden bir yıl geçmiş olan droglar
tedavi amacıyla kullanılmamalıdır.
27. Bir yıllık zaman içinde de drogun etkisini
kaybetmemesi için drog özel şartlarda saklanmalıdır.
Aşagıda etkili bitkisel drog elde etmek ve bu drogIarı
bozulmadan saklamak için gereken genel toplama,
kurutma ve muhafaza koşulları anlatılmıştır .
28. 1 - Toplama:
Toplama genellikle elle veya
küçük aletler (tırmık gibi)
kullanılarak yapılmaktadır. Bir
materiyel (Papatya, KuÅŸburnu
gibi)'in toplanması büyük
oranda el emeğine ihtiyaç
gosterir. El emeği pahalı olan
ülkelerde bu işler için özel
makinalar kullanılmaktadır.
Makina ile toplama ancak
kültürü yapılan bitkilere
uygulanabilecek bir
niteliktedir.
Arazide bitki toplama
29. Drog hazırlanmasında kullanılacak materiyel genel
olarak aşagıdaki zamanlarda toplanmalıdır.
1 - Yapraklar: Bitki çiçek açmaya başladığı zaman.
2 - çiçekler: Tamamen açılmadan evvel ve yahut
tomurcuk halinde.
3 - Toprak altı kısımları: Bitkinin toprak üstündeki
kısımları kuruduktan sonra.
4 – kabuklar: bitki yapraklarını döktükten sonra.
5 - Meyve ve tohumlar: Özel kayıtlar yoksa,
olgunlaştıktan sonra.
30. Yaprak, çiçek ve otlar hiçbir zaman yagmurlu bir günde
veya üzerlerinde çiy veya nem varken toplanmamalıdır.
Zira boyle bir günde toplanmış olan Islak ürünü
kurutmak ve iyi kaliteli bir drog elde etmek
imkans1zdır. Kabuklar ise bilakis yagmurlu günlerden
sonra toplanmalıdır. Zira bu zamanlarda gövde ve
dallardan soyulmaları kolaydır. Kök, yumru ve
rizomlar ise yagmurlardan sonra çıkartılmalıdır.
Çünkü bu zamanlarda toprak yumuşak 0ldugundan
topraktan çıkartmak kolay olmaktadır.
31. 2 - Kurutma:
Taze materyel çok kısa bir zamanda bozulur. Bunları
bozulmadan saklamanın en kolay yolu kurutmaktır.
Kurutulacak materiyelin cinsine ve taşıdığı müessir
maddelerin durumuna göre kurutma usulleri
uygulanır.
32. 1 - Güneşte kurutma:
Bitkisel malzemenin dogrudan dogruya güneşe
serilerek kurutulması yöntemidir. Çok ekonomik ve
kolay bir yöntem olmakla beraber, yalnız iklimi uygun
olan bölgelerde ve güneşe dayanabilen malzeme için
kullanılabilir. Çiçekler için bu yöntem uygun degildir.
Çünkü güneş çiçeklerin rengini giderir ve soluk renkli
bir drog elde edilir.
33. Memleketimizde Cenüyane kokü, Çöven kökü, Mazı,
Meyan kökü, Palamut ve Salep gibi droglar güneşte
kurutularak elde edilmektedir.
34. 2. Gölgede kurutma
Malzemenin üzeri kapalı ve yanları açık çardak,
sundurma veya hangarlar içinde kurutulması
yöntemidir. Burada malzeme dogrudan güneş ile
karşılaşmadan, açık havada, kurutulmuş olur.
Malzeme demetler halinde asılı veya ince bir tabaka
halinde yere veya kurutma rafları üzerine serilir.
Küflenmeyi önlemek ve kurumayı çabuklaştırmak için
malzeme sık sık alt üst edilir.
35. iklimi uygun bölgeler için ekonomik ve kolay bir
yöntemdir. Yaprak ve çiçek gibi, suyunu kolaylıkla
kaybeden malzeme, bu yol ile iyi bir ÅŸekilde
kurutulabilir. Memleketimizde çok kullanılan bir
kurutma yöntemidir.
36. 3. Camekan içinde kurutma:
 Güneşte kurutma ve gölgede kurutma yöntemlerinde
malzemenin kurutulması uzun bir zaman alır.
Kurutma ısıs1 yeterli derecede yüksek olmadıgından,
enzimlerin tesiri ile malzemedeki etkili maddelerin bir
kısmı parçalanır. Kurutma süresini kısaltmak ve
enzimlerin etkisini azaltmak için kurutma bir
camekan içinde yapılabilir. Bu iş için bitkilerin
muhafazası için kullanılan bir camekan (sera) çok
uygundur. Malzeme camekan içinde demetler halinde
asılı veya kurutma raflarının üzerine ince bir tabaka
halinde serilir.
37. Camekan içinde oluşan, su buharı ile doymuş havanın
dışar1 atl1masını saglayan bir aspiratortin camekanın
üst kısmına takılması ile çok daha iyi sonuçlar
alınmaktadır
Bu yöntem ile bitkisel malzeme küflenmeden rengi
bozulmadan, temiz olarak ve kısa bir sürede
kurutulabilir.
38. D – sıcak hava ile kurutma
iklimi açık havada kurutma yapmaya uygun olmayan
bölgelerde uygulanan bir usuldür. Masraflı olmasma
karşılık iyi kaliteli bir drog elde edilir. Kurutulacak
malzemenin miktar ve cinsine göre aşagıdaki
usullerden biri seçilir.
39. a - Kurutma dolabı:
Küçük miktarlarda malzemenin kısa bir sürede
kurutulması için uygun bir yoldur. Malzeme kurutma
dolabının rafları üzerine ince bir tabaka halinde serilir
ve bunların üzerine sıcak hava yollanır. Burada
materyelin dayanabilecegi en yüksek lsının (50-120
derece) kullanllmasında fayda vardır.
40. Alçak derecelerde kurutma zamanı uzar, fermentasyon
başlar ve malzemenin etkili maddesinde parçalanma
ve bunun sonucunda da azalmalar olur. Kurutma
dolaplarmda sıcak havayı saglayan radyatörler,
subuharı veya elektrik ile ısıtılmaktadır..
Bu yöntem ile kısa bir sürede iyi bir kurutma
saglanmaktadır.
41. b - Kurutma odası:
Çok miktarda malzemenin
kurutulması için kullanılan bir
yoldur. Sıcak hava kurutma odasının
girişine konan bir soba ile saglanır.
Subuharı ile doymuş havanın dışarı
atılması için odanın yanlarında,
içinde kuvvetli bir aspirator alan, iki
pencere bulunur. Malzeme kurutma
odası içine yerleştirilmiş olan
kurutma raflarının üzerine ince bir
tabaka halinde serilir. Malzemenin
arasıra alt üst edilmesi yararlıdır.
43. c - Kurutma tüneli:
Büyük miktarlardaki materyeli kurutmak için ozel
olarak yapılmış kurutma tünelleri kullanılmaktadır.
Kurutulacak materyel vagonlar içinde kurutma
tüneline yollanır ve tünel içinde vagonların gelişinin
aksi yönünde bir sıcak hava akımı saglanır. Bu şekilde
sıcak hava materyel ile iyi bir şekilde temas eder ve
kurutma kısa bir zamanda yapılabilir.
44. Açık havada yapılan kurutmalarda hava, materiyelin
taşıdığı suyun %60 kadarı kısa bir zamanda olur. Geri
kalan suyun alınması ise çok uzun bir zaman ister. Bu
yüzden zamandan kazanmak istendigi vakit karışık
kurutma denilen bir sistem uygulanmaktadır. Bu
sistemde materiyel once açık havada kısmen kurutulur
ve sonra ısıstılmış hava (soba, ocak vs. kullanılarak)
yardımıyla tamamen kurutulur.
45. Bugün bilhassa tercih edilen usul açık havada ve
gölgede kurutmadır. Bu usul ile, uygun iklimlerde
çabuk ve iyi kurutma yapılabilir. Materyeli demetler
halinde asarak veya dip kısmı kanaviye veya kafes teli
ile kaplı kasalar üzerine ince tabaka halinde (iyi
havalandırma için) yayarak yapılır. Memleketimizde
elde edilen hemen bütün drogların kurutulması bu
usul ile yapılmaktadır.
46. Kurutmadan önce materiyeli temizlemek, lazımsa
parçalamak veya kabuklarını soymak faydalıdır. Zira
bu işlemleri drog kuruduktan sonra yapmak çok
güçtür.
47. 3 - Saklama:
KurutulmuÅŸ olan materiyelin ozelliklerini
kaybetmeden, muhafaza edilebilmesi için bazı
koşullara uyulması gerekmektedir. Saklama sırasında
drogun bozulmasma sebep olan üç etken vardır.
Rutubet, slcaklık ve ışık. Bu etkenlerin tesirini
onlemek için, genel olarak droglam serin, kuru ve
karanlık bir yerde saklanması gerekir. Drog kese
kagıdı, bez torba, mukavva kağıdı teneke kutu veya
cam kavanoz içinde saklanmalıdır. Plastik torbalar
drogların muhafazası için uygun degildir. Plastik torba
içine konan droglar kısa zamanda küflenmektedir.
48. Genellikle droglar ancak bir yıl saklanabilir. Toplanma
tarihinden bir yıl sonra droglar etkilerini mühim
miktarda kaybetmeye başlarlar. Bu yüzden tedavi
maksadıyla kullanılan drogların her yıl yenilenmesi
gerekir.