�ݺ�ߣ

THE ‘TO INFINITIVE’ / INFINITIVES
(Mastarlar)
www.ingilizcebankasi.com
©2016
ingilizcebankasi.com

• To infinitive form fiillerin önüne to almış
halidir:
• to play football,
• to read a book,
• to buy

• To infinitive form, cümlede özne olarak
kullanılabilir:

• To play computer games is harmful for your
eyes.
• (Bilgisayar oyunları oynamak gözlerin için
zararlıdır.)

• To infinitive form (to play football, to read a
book, to buy), it öznesinin tamamlayıcısı
olabilir:

• It is harmful for your eyes to play computer
games.
• (Bilgisayar oyunları oynamak gözlerin için
zararlıdır.)

• It’s fun for children to watch clowns.
• (Palyoçaları izlemek çocuklar için eğlencedir)

• It is boring to swim in the water all day.
• (Tüm gün suda yüzmek sıkıcıdır)

Belirli fiillerden sonra gelen fiiller to –
infinitive halinde kullanılır.
• afford, agree, appear, arrange, ask, attempt,
claim, beg, choose, claim, decide, demand,
desire, expect, fail, happen, help, hesitate,
hope, intend, know (how), learn (how),
manage, offer, plan, prepare, pretend,
promise, refuse, regret, seem, struggle, swear,
tend, threaten, undertake, wait, want, wish

• I can’t afford to buy that car.
• (Bu arabayı almaya güç yetiremem)

• I decided to take a safari tour.
• (Safari turu yapmaya karar verdim)

• She wants to say something.
• Bir şey söylemek istiyor.

• Sue learnt (how) to do skiing.
• (Sue kayak yapmayı öğrendi)

• Aşağıdaki fiiller, to infinitiveden önce nesne
(me, him, Annie etc.) alabilir:
advise, allow, ask, beg, command, encourage,
enable, force, instruct, invite, order, persuade,
remind, teach , tell, warn, show, enable,
persuade, get (= persuade), urge, expect, need,
want, forbid, oblige, request

• I persuaded Sally not to take sugar in her tea.
• (Sally’ye çayına şeker almamasını ikna ettim)

• The doctor advised me to eat carrot for my
eyes.
• Doktor gözlerim için havuç yemeyi tavsiye etti.

• I ordered the dog to follow the snail.
• (Köpeğe sümüklü böceği takip etmesini
emrettim.)

• The computer enabled us to work fast.
• (Bilgisayar bizim hızlı çalışmamıza imkan verdi)

• They invited me to have tea with them.
• (Beni onlarla çay içmeye davet ettiler)

• I command you to go to your room.
• (Sana odana gitmeyi emrediyorum)

• I got my father to sell his old car.
• (Babamı eski arabasını satmaya ikna ettim)

• Bazı fiiller, to infinitiveden önce nesne aldığı
ve almadığı kullanımı vardır:
• ask, help, want, expect, mean (=intend), need,
hate, like, prefer, wish

• I want to go out.
• (Ben dışarı çıkmak istiyorum.)
• I want you to go out.
• (Ben, senin dışarı çıkmanı istiyorum.)

• I’ll help you (to) do your homework.
• (Ödev yapmana yardım edeyim)
•

• Soru kelimelerinden sonra to-infinitive
kullanılabilir.

• I don’t know what to do.
• (Ne yapacağımı bilmiyorum)

• Can you explain how to use this machine?
• (Bu makineyi nasıl kullanacağımı açıklayabilir
misin?)

• I don’t know whether to buy this tie.
• (Bu kravatı alıp almayacağımı bilmiyorum)

• İsimlerle ve something, somewhere gibi
zamirlerden sonra to infinitive kullanabiliriz:

• I’m bored. I have nothing to do.
• (Sıkıldım. Yapacak bir şeyim yok)

• I need a pen to write down the number.
• (Numarayı not etmek için kaleme ihtiyacım
var)

• Do you have many books to read?
• (Okuyacak çok kitabın var mı?)

• He bought something to drink on the journey.
• (Gezide içmek için bir şey aldı)

• I’m waiting for my sister to come here.
• (Kardeşimin gelmesini bekliyorum)

• be + the last / the best / the first / the
next vb. ile to infinitive kullanabiliriz.

• He is the best to repair that car.
• (O, şu arabayı tamir etmek için en iyisi)

• He was the first person to land on the moon.
• (Aya ayak basan ilk insandı)

• Hislerle, karakterle, isteklilikle ilgili sıfatlardan
(happy, pleased, sad, etc.) sonra to infinitive
kullanabiliriz:

• I am happy to have this roller skate.
• (Bu kaykaya sahip olmaktan mutluyum)

• I’m very pleased to meet you.
• (Tanıştığımıza çok memnunun)

• The frog looks delightful to jump.
• (Kurbağa zıplamaktan memnun görünüyor)

• It was kind of her to help us with our
homework.
• (Bize ödevimizde yardım etmesi onun
kibarlığıydı)

• to infinitive, öznenin tümleci olarak
kullanılabilir:

• My aim in my life is to help people.
• (Hayattaki amacım insanlara yardım etmektir)

• All she does is to sit and drink tea.
• (Tüm yaptığı oturup çay içmektir)

• Amaç belirtmek için to infinitive kullanılabilir.

• You should take exercise regularly to be
healthy.
• (Sağlıklı olmak için düzenli egzersiz yapmalısın)

• Helen went to France to learn French.
• (Helen Fransızca öğrenmek için Fransaya gitti)

• We went out to buy a newspaper.
• (Bir gazete almak için dışarı çıktık)

• too ve enough ile yapılan ifadelerle to –
infinitive kullanılır.

• She is working too slowly to finish the job
today.
• (İşi bugün bitirmek için fazla yavaş çalışıyor)

• He didn’t have enough money to buy a big
house.
• (Büyük bir ev alacak kadar yeterli parası yoktu)

• He isn’t young enough to walk long distances.
• (Uzak mesafeleri yürüyecek kadar genç değil)

�ݺ�ߣ

Infinitives

More Related Content

Infinitives