2. Kablosuz ortam erişim teknikleri
Çoklama, Çoklu Erişim ve Kanal Paylaştırma Yöntemleri olmak
üzere üç farklı kritere göre sınıflandırılmaktadır.
ÇOKLAMA YÖNTEMLERİ
Haberleşme sistemlerinde iletişim için kullanılan kanal tek yönlü
ya da çift yönlü olabilir. Tek yönlü kanal adından da anlaşıldığı
gibi sadece bir yönde kullanılabilir
3. • Tek yönlü kanal adından da anlaşıldığı gibi
sadece bir yönde kullanılabilir.
• Çift yönlü bir kanal her iki yönlü de kullanıma
elverişlidir. Çift yönlü kanal yarı çift yönlü (half-
duplex) ve tam çift yönlü (full-duplex) olmak
üzere iki şekildedir.
• Yarı çift yönlü kanal, farklı zamanlarda her iki
yönde bilgi gönderebilir ve alabilir. Tam çift
yönlü kanal ise eş zamanlı olarak her iki yönde
bilgi gönderebilir
4. • Kablosuz ağlarda, yarı çoklama (half-duplexing)
yaygın olarak zaman bölmeli çoklama (TDD) yöntemi
kullanılarak gerçekleştirilirken, tam çoklama
(fullduplexing) frekans bölmeli çoklama (FDD) yöntemi
kullanılarak gerçekleştirilir.
• TDD’de bir düğüm hem gönderme hem de alma
işlemini yapar; ancak, bu işlemi eş zamanlı olarak
gerçekleştirmez.
• FDD’de ise bir düğüm eş zamanlı olarak bir kanaldan
gönderme diğer kanaldan alma işlemini geçekleştirir.
Bundan dolayı FDD, iki bölünmüş frekans bandına
ihtiyaç duyar
5. • Frekans bölmeli çoklama (FDD) :
• FDD (Frequency Division Duplexing) iki yönlü radyo
haberleşme sistemleri için kullanılan en yaygın çoklama
tekniğidir. Bunun nedeni ise yukarı yönlü ve aşağı yönlü
sinyalleri filtreler yardımıyla kolayca ayırabilmesidir. Çoğu mobil
haberleşme sistemi FDD’yi kullanır.
• FDD sistemlerde yukarı bağlantı (uplink) ve aşağı bağlantı
(downlink) için farklı frekans bantları kullanılır. Bunun dışında
gönderme ve alma aynı anten üzerinden gerçekleştirilir. Bu
yüzden yukarı bağlantı ve aşağı bağlantı bantlarını ayıran bir
çoklayıcı kullanılır.
• Taşıyıcı frekans boşluğu yeterince geniş olmalıdır.
• Dar taşıyıcı boşluğu yüksek Q kalite faktörüne sahip çoklayıcı
filtresi gerektirir
6. • Zaman bölmeli çoklama (TDD)
• TDD (Time Division Duplexing) iki yönlü radyo sistemlerinde
kullanılan diğer bir çoklama tekniğidir. Bu teknikte baz istasyonu
ve terminal aynı radyo frekans kanalından farklı zaman
bölümlerinde sinyal iletirler.
• TDD sistemler yukarı bağlantı ve aşağı bağlantı için aynı frekans
bandını kullanır. Çünkü her bir sinyal FDD sistemin yarı
periyodunda veri iletir. Her bir bağlantı için kullanılan bant
genişliği FDD’nin iki katıdır.
• Dolayısıyla FDD ve TDD için toplam bant genişliği aynıdır.
TDD’nin en önemli özelliklerinden bir tanesi çoklayıcı
gerektirmemesidir.
• Zira, yukarı bağlantı ve aşağı bağlantı sinyalleri zaman
domeninde ayrılmıştır. Bununla birlikte TDD sistemleri TDMA’da
olduğu gibi koruma süresi gerektirir
7. • Kod bölmeli Çoklama (CDD)
• Bu teknikte ise kaynak düğüm ve hedef düğüm aynı radyo frekans
kanalından aynı zaman diliminde özel bir kodlama yöntemi
kullanılarak haberleşirler.
• “Akıllı” olarak adlandırılan bu kod (smart code), çoklu yol (multipath),
gecikme yayılımı ve çoklu kullanıcılardan dolayı oluşan girişimi
azaltabilir. İdeal durumda CDD (Code Division Duplexing) sistemi
akıllı kod ile Shannan kapasitesine yakın bir kapasite sağlar.
• Bununla birlikte gerçekte akıllı kod mükemmel değildir. Dolayısıyla
sistem performansı akıllı kodun yapısı sebebiyle düşer. CDD sistemi,
teorik olur gürültü sınırlıdır (noise-limited).
• Sistem kapasitesi çok büyük olabilir ve sadece sistemde kullanılan
akıllı kod sayısına bağlıdır.
• Fakat gerçekte gürültü sınırlı bir sistem yoktur, dolayısıyla CDD
sistemi ortamda oluşan düşük seviye girişim tarafından etkilenir
9. • ÇOKLU ERİŞİM YÖNTEMLERİ
• Çoklu erişim yöntemleri kablosuz ortamda sınırlı olan bant genişliği
çok sayıda kullanıcıya aynı anda kullanma imkanı sağlamaktadır.
• Yaygın olarak bilinen çoklu erişim yöntemleri şunlardır:
• Frekans Bölmeli Çoklu Erişim (Frequency Division Multiple Access-
FDMA)
• Zaman Bölmeli Çoklu Erişim (Time Division Multiple Access-TDMA)
• Kod Bölmeli Çoklu Erişim (Code Division Multiple Access-CDMA)
• Uzay Bölmeli Çoklu Erişim (Space Division Multiple Access-SDMA)
10. • Hücresel sistemlerde kullanılan ilk çoklu erişim tekniklerinden biridir.
• Bu teknikte bant genişliği birkaç kanala bölünür.
• Kanallar sadece kullanıcılar talep ettiği zaman tahsis edilir.
• FDMA her bir kullanıcı için aynı anda tek bir kanal tahsis eder.
• FDMA’de tahsis edilen her bir kanal farklı frekans bandına sahiptir. Bu metot sınırlı
erişime imkan tanımaktadır
• Çünkü bir kullanıcı tarafından kullanılan frekans bandı diğer bir kullanıcı tarafından
kullanılamaz.
• FDMA kanallar darbant genişliğine (30KHz) sahiptir ve çoğunlukla darbant
sistemlerde uygulanabilir.
• FDMA senkronizasyon ya da zaman kontrolü gerektirmez.
• FDMA daha çok analog sistemlerde kullanılır.
• Dijital sistemlerin sağlamış olduğu avantajlardan tamamen faydalanmak için FDMA
tekniği iyi bir çözüm değildir
11. • TDMA belirli sayıdaki kullanıcının tek bir radyo frekans kanalına, farklı zaman
dilimlerinde (slot), erişimini sağlayan sayısal iletim teknolojisidir.
• Sayısal haberleşme sistemlerinde sürekli bir iletim söz konusu değildir.
• Bu nedenle kullanıcılara ayrılan bant genişliği iletim zamanının her anında
kullanılmaz
• Bu tür sistemler için TDMA FDMA’e alternatif bir erişim tekniğidir.
• TDMA’de tüm bant genişliği sonlu bir süre için belirli kullanıcıya aittir.
• Çoğu durumda kullanılabilir bant genişliği, FDMA’e oranla daha az kanala bölünür
ve kullanıcılar tüm kanal bant genişliğini kullanabildikleri zaman slotlarına
yerleştirilirler.
12. • TDMA’de kullanıcılar aynı bant genişliğini paylaştıkları için dikkatli
senkronizasyon gerektirir.
• Daha az kanal olduğu için kanallar arası girişim önemsizdir.
• Bu yüzden kanallar arası koruma süresi çok küçüktür.
• Koruma süresi TDMA patlamaları arasındaki boş süredir.
• TDMA’de alıcı filtreleri, FDMA’deki bant geçiren filtreler yerine zaman
pencerelerine dönüşür.
• Sonuç olarak haberleşmedeki girişim önleyici koruma süresi
senkronizasyon süresi kadar küçük olur.
13. • CDMA yönteminde iletim ortamındaki tüm kullanıcılar aynı anda ve aynı frekans
bandını kullanarak haberleşirler.
• Her bir kullanıcıya bilgiyi kodlaması için kullanacağı eşsiz bir kod dizisi tahsis edilir.
• Her kullanıcı diğer kullanıcıların kodlarına dik (orthogonal) olan kendi kod
sözcüğüne sahiptir.
• Gönderilen bilgiyi tespit edebilmek için, alıcının verici tarafından kullanılan kod
sözcüğünü bilmesi gerekir.
•
• Alıcı, kullanıcının kod dizisini bilir ve işareti aldıktan sonra kodunu çözerek orijinal
bilgiyi yeniden elde eder.
• Bu, istenilen kullanıcı kodu ile diğer kullanıcı kodlarının arasındaki çapraz ilintinin
(crosscorrelation) düşük olması ile mümkündür.
14. • Kod işaretinin bant genişliği bilgi işaretinin bant genişliğinden çok büyük
seçildiğinden, kodlama işlemi bilgiyi geniş bir spektruma yayar ve bu yüzden
yayılı spektrum (spread spektrum-SS) modülasyonu olarak da bilinir.
• Sonuçta oluşan işaret SS işaretidir ve CDMA genellikle yaygın spektrum
çoklu erişimi (spread spectrum multiple access, SSMA) olarak da
adlandırılır.
• CDMA, TDMA’den farklı olarak kullanıcılar arasında zaman
senkronizasyonu gerektirmez.
• Teorik olarak, sınırsız adette kullanıcı aynı kanalı aynı zamanda
kullanabilirler.
• Bunun nedeni de Walsh Coding yönteminin uygulanmasıdır.
Ancak kullanıcı sayısı arttıkça gürültü oranı artmaya başlar ve kalite
giderek düşer
15. • SDMA, kullanıcıları uzaysal olarak ayırarak, frekans spektrumunun kullanımını
optimize eder.
• SDMA’in ilk şekli, aynı frekansın farklı hücrelerde tekrar kullanıldığı hücresel
kablosuz ağlardır ve bu tür ağlarda komşu kanal girişimini önlemek için hücrelerin
yeterince ayrılması gerekir.
• Bu ise bir bölgedeki hücre sayısını ve frekansın tekrar kullanılabilirliğini sınırlandırır.
• Daha gelişmiş diğer bir yaklaşım, ağın kapasitesini daha da arttırabilir.
• Bu teknik, hücre içerisinde bir frekansın tekrar kullanılabilmesine imkan
tanımaktadır ve antenlerin istenilen kullanıcıya yönlendirilmesi için zeki sinyal
işleme ile desteklenmiş anten dizileri kullanan akıllı anten tekniklerini kullanır.
16. • Bu anten dizileri dar hüzmeler oluşturabildiklerinden kullanıcılar arasındaki
uzaysal ayırma yeterli olduğu miktarda, frekans tekrar kullanılabilir.
• Alıcı hüzme genişliğine sadece bir vericinin düşmesi zayıf bir ihtimaldir.
• Bu nedenle diğer çoklu erişim tekniklerinin SDMA ile birlikte kullanılması
zorunlu hale gelir.
• Farklı alanlar, anten hüzmesi tarafından kapsanıyorsa TDMA veya CDMA
kullanıldığında frekans tekrar kullanılabilir.
• Bununla birlikte farklı frekanslar için FDMA’de kullanılabilir.
• Yapılan araştırmalar sonucunda, kablosuz erişim yöntemlerinin zaman
içerisinde FDMA’den SDMA tekniğine doğru bir gelişim gösterdiği
saptanmıştır.
18. • KAYNAKLAR
• Proakis, J.G., Dijital Communications, MC GRAW-HILL INTERNATIONAL
EDITIONS NY 2e, 1989.
• Ray, S., The Deaf Node Problem in Wireless Networks, MSc. Thesis, BOSTON
UNIVERSITY, COLLEGE OF ENGINEERING, 2002.
• Stavroulakis, P., Interference Analysis and Reduction for Wireless Systems,
ARTECH HOUSE, 2003.
• Lee, W.C.Y., Analysis and Realization of a physical CDD system, WIRELESS
COMMUNICATIONS AND MOBILE COMPUTING, Vol. 3, pp 571-583, 2003.
• http://www.iec.org
• Jung, P., Time Division Multiple Access (TDMA), WILEY ENCYCLOPEDIA OF
TELECOMMUNICATIONS, December 2002.
• Kasengulu, K.T., A Comparasion Study Between TDMA and FDMA in Dijital
Wireless Systems, ISSUE OF SPREAD SPECTRUM SCENE, Vol.6, 1, 1998.
• Karakoç, M., Üçüncü Nesil Kablosuz CDMA Sistemler için Akıllı Anten
Algoritmaları, Yüksek Lisans Tezi, KOU, F.B.E, 2004.