ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
KELİME-İ
TEVHİDİN
HAKKI
1
Tevhidi sermaye yap!
Lüzumsuz şeylerden arın!
Asıl zenginliğini
Allah'a boyun eğmekte,
azizliğini ise O'na karşı
zelil olmakta ara.
Zikrullahı şiar edin! 2
İlâhî muhabbet, kaftanın;
takva, gömleğin olsun!
Azığa, bineğe ve güvene
ihtiyacın varsa,
Allah’a boyun bükmeğini azık,
kalp kırıklığını binek,
zikri güven edin!
3
Muhabbetullahı yegâne dost bil!
Yolculuğunun maksat
ve gayesi O'na yaklaşmak olsun.
35 Buhârî, Edebü'l-Müfred, nr. 517; Müslim, Birr, 43; İbn Hibbân, Sahîh,nr. 269.
4
Eğer Allah ile yaptığın bu ticarette
kâr ettinse bil ki her şeyi kazanmış;
zarar ettinse her şeyi kaybetmişsin demektir.
5
Yapmış olduğun bu ticarette,
canını ve malını alıcı mı,
yoksa satıcı mı olduğunu bir düşün.
Şayet alıcı olup canını ve malını
O'na vermekten kaçınmış isen
zarar etmişsin demektir.
6
Şu âyet bu kimselerin halini anlatır:
‫ى‬ٰ‫د‬ُ‫ه‬ْ‫ل‬‫ا‬ِ‫ب‬ َ‫ة‬َ‫ل‬ َ‫َل‬َّ‫ض‬‫ال‬ ‫ا‬ُ‫و‬َ‫ر‬َ‫ت‬ْ‫ش‬‫ا‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ َ‫ك‬ِ‫ئ‬‫ـ‬ٰ‫ول‬ُ‫ا‬
َ‫ين‬ ٖ‫د‬َ‫ت‬ْ‫ه‬ُ‫م‬ ‫وا‬ُ‫ن‬‫َا‬‫ك‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫و‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ت‬َ‫ار‬َ‫ج‬ِ‫ت‬ ْ‫ت‬َ‫ح‬ِ‫ب‬َ‫ر‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ف‬
Bakara-16
7
İşte onlar, hidayete karşılık
sapıklığı satın almış kimselerdir.
Bu yüzden alışverişleri
kâr getirmemiş
ve sonuçta doğru yolu bulamamışlardır.
Bakara-16
8
Eğer, canını ve malını Allah'a satıcı isen
kâr etmişsin demektir;
işte o zaman şu âyetin müjdesine erersin:
9
ْ‫م‬ُ‫ه‬َ‫ل‬‫ا‬َ‫و‬ْ‫م‬َ‫ا‬َ‫و‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬َ‫س‬ُ‫ف‬ْ‫ن‬َ‫ا‬ َ‫ين‬ٖ‫ن‬ِ‫م‬ْ‫ؤ‬ُ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ن‬ِ‫م‬ ‫ى‬ ٰ‫ر‬َ‫ت‬ْ‫ش‬‫ا‬ َ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬
ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ل‬‫ي‬ٖ‫ب‬َ‫س‬ ‫ى‬ٖ‫ف‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬ِ‫ت‬‫ا‬َ‫ق‬ُ‫ي‬ َ‫ة‬َّ‫ن‬َ‫ج‬ْ‫ل‬‫ا‬ ُ‫م‬ُ‫ه‬َ‫ل‬ َّ‫ن‬َ‫ا‬ِ‫ب‬
َ‫ون‬ُ‫ل‬َ‫ت‬ْ‫ق‬ُ‫ي‬َ‫و‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬ُ‫ت‬ْ‫ق‬َ‫ي‬َ‫ف‬Tevbe-111
10
Şüphesiz Allah, mü’minlerden
canlarını ve mallarını,
kendilerine vereceği
cennet karşılığında satın almıştır.
Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar,
öldürürler ve ölürler.
Tevbe-111
11
‫ا‬ً‫د‬ْ‫ع‬َ‫و‬‫ا‬ًّ‫ق‬َ‫ح‬ ِ‫ه‬ْ‫ي‬َ‫ل‬َ‫ع‬
ِ‫ن‬ٰ‫ا‬ْ‫ر‬ُ‫ق‬ْ‫ل‬‫ا‬َ‫و‬ ِ‫ل‬‫ي‬ ٖ‫ج‬ْ‫ن‬ِ ْ‫اْل‬َ‫و‬ ِ‫ة‬‫ي‬ ٰ‫ر‬ ْ‫و‬َّ‫ت‬‫ال‬ ‫ى‬ِ‫ف‬
Tevbe-111
12
Allah, bunu Tevrat’ta,
İncil’de ve Kur’an’da
kesin olarak va’detmiştir.
Tevbe-111
13
ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َ‫ن‬ِ‫م‬ ٖ‫ِه‬‫د‬ْ‫ه‬َ‫ع‬ِ‫ب‬ ‫ى‬ٰ‫ف‬ ْ‫و‬َ‫ا‬
ٖ‫ه‬ِ‫ب‬ ْ‫م‬ُ‫ت‬ْ‫ع‬َ‫ي‬‫ا‬َ‫ب‬ ‫ى‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ ُ‫م‬ُ‫ك‬ِ‫ع‬ْ‫ي‬َ‫ب‬ِ‫ب‬ ‫وا‬ُ‫ر‬ِ‫ش‬ْ‫ب‬َ‫ت‬ْ‫س‬‫ا‬َ‫ف‬
ُ‫م‬‫ي‬ ٖ‫ظ‬َ‫ع‬ْ‫ل‬‫ا‬ ُ‫ز‬ ْ‫و‬َ‫ف‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫و‬ُ‫ه‬ َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬َ‫و‬
Tevbe-111
14
Kimdir sözünü Allah’tan
daha iyi yerine getiren?
O hâlde, yapmış olduğunuz
bu alışverişten dolayı sevinin.
İşte bu, gerçekten büyük bir kazançtır..
Tevbe-111
15
Hangi gruba dahil olduğunu
anlamak istersen şu âyeti oku:
16
‫ا‬َ‫م‬َّ‫ن‬ِ‫ا‬ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َ‫ر‬ِ‫ك‬ُ‫ذ‬ ‫ا‬َ‫ذ‬ِ‫ا‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ َ‫ون‬ُ‫ن‬ِ‫م‬ْ‫ؤ‬ُ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬
ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬ ْ‫ت‬َ‫ل‬ ِ‫ج‬َ‫و‬
‫ا‬ً‫ن‬‫ا‬َ‫م‬‫ي‬ٖ‫ا‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ْ‫ت‬َ‫د‬‫ا‬َ‫ز‬ ُ‫ه‬ُ‫ت‬‫ا‬َ‫ي‬ٰ‫ا‬ ْ‫م‬ِ‫ه‬ْ‫ي‬َ‫ل‬َ‫ع‬ ْ‫ت‬َ‫ي‬ِ‫ل‬ُ‫ت‬ ‫ا‬َ‫ذ‬ِ‫ا‬َ‫و‬
َ‫ون‬ُ‫ل‬َّ‫ك‬َ‫و‬َ‫ت‬َ‫ي‬ ْ‫م‬ِ‫ه‬ِ‫ب‬َ‫ر‬ ‫ى‬ٰ‫ل‬َ‫ع‬َ‫و‬
Enfal 2-3
17
Mü’minler ancak o kimselerdir ki;
Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir.
O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman
(bu) onların imanlarını artırır.
Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.
Enfal 2-3
18
َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬َ‫ا‬َ‫ة‬‫و‬ٰ‫ل‬َّ‫ص‬‫ال‬ َ‫ون‬ُ‫م‬‫ي‬ٖ‫ق‬ُ‫ي‬
ْ‫م‬ُ‫ه‬‫ا‬َ‫ن‬ْ‫ق‬َ‫ز‬َ‫ر‬ ‫ا‬َّ‫م‬ِ‫م‬َ‫و‬َ‫ون‬ُ‫ق‬ِ‫ف‬ْ‫ن‬ُ‫ي‬
Enfal 2-3
19
Onlar namazı dosdoğru kılan,
kendilerine rızık olarak
verdiğimiz şeylerden
Allah yolunda harcayan kimselerdir.
Enfal 2-3
20
Eğer, O anıldığında kalbin titriyor,
azaların ürperiyorsa,
ُ ‫ه‬‫ّٰلل‬َ‫ا‬‫ا‬ً‫ه‬ِ‫ب‬‫ا‬َ‫ش‬َ‫ت‬ُ‫م‬ ‫ا‬ً‫ب‬‫ا‬َ‫ت‬ِ‫ك‬ ِ‫ث‬‫ي‬ ٖ‫د‬َ‫ح‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ن‬َ‫س‬ْ‫ح‬َ‫ا‬ َ‫ل‬َّ‫ز‬َ‫ن‬
ْ‫م‬ُ‫ه‬َّ‫ب‬َ‫ر‬ َ‫ن‬ ْ‫و‬َ‫ش‬ْ‫خ‬َ‫ي‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ ُ‫د‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ج‬ ُ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُّ‫ر‬ِ‫ع‬َ‫ش‬ْ‫ق‬َ‫ت‬ َ‫ى‬ِ‫ن‬‫ا‬َ‫ث‬َ‫م‬
Zümer-23
21
Allah, sözün en güzelini; âyetleri,
güzellikte birbirine benzeyen
ve hükümleri, öğütleri, kıssaları
tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir.
Rablerinden korkanların
derileri vücutları ondan dolayı gerginleşir.
Zümer-23
22
َّ‫م‬ُ‫ث‬ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ر‬ْ‫ك‬ِ‫ذ‬ ‫ى‬ٰ‫ِل‬‫ا‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬َ‫و‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫د‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ج‬ ُ‫ن‬‫ي‬ٖ‫ل‬َ‫ت‬
ُ‫ء‬‫ا‬َ‫ش‬َ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬ ٖ‫ه‬ِ‫ب‬ ‫ى‬ ٖ‫د‬ْ‫ه‬َ‫ي‬ ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ‫ى‬َ‫د‬ُ‫ه‬ َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬
‫اد‬َ‫ه‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ه‬َ‫ل‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ف‬ ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ل‬ِ‫ل‬ْ‫ض‬ُ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬
Zümer-23
23
Sonra derileri de
(vücutları da) kalpleri de
Allah’ın zikrine karşı yumuşar.
İşte bu Kur’an Allah’ın hidayet rehberidir.
Onunla dilediğini doğru yola iletir.
Allah, kimi saptırırsa
artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.
Zümer-23 24
âyetinin sırrına mazhar olmuşsundur.
Bu durumda sen, kendini
Allah'a satıcılar topluluğuna
dâhil olan kimselerdensindir.
25
Yok eğer senden bu gibi haller sâdır olmaz,
"lâ ilahe illallah" sözü
duvar veya tavan gibi
herhangi bir sözden farksız olursa,
bil ki sen,
hidayeti ve hakkı terkedip
nefsinin keyfini alan gruptansın.
Şu âyet sana veyl okumaktadır:
26
ِ‫م‬ َ‫َل‬ْ‫س‬ِ ْ‫َل‬ِ‫ل‬ ُ‫ه‬َ‫ْر‬‫د‬َ‫ص‬ ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َ‫ح‬َ‫ر‬َ‫ش‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫ف‬َ‫ا‬
ٖ‫ه‬ِ‫ب‬َ‫ر‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ‫ور‬ُ‫ن‬ ‫ى‬ٰ‫ل‬َ‫ع‬ َ‫و‬ُ‫ه‬َ‫ف‬
ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ر‬ْ‫ك‬ِ‫ذ‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬ ِ‫ة‬َ‫ي‬ِ‫س‬‫ا‬َ‫ق‬ْ‫ل‬ِ‫ل‬ ٌ‫ل‬ْ‫ي‬َ‫و‬َ‫ف‬
‫ين‬ٖ‫ب‬ُ‫م‬ ‫ل‬ َ‫َل‬َ‫ض‬ ‫ى‬ٖ‫ف‬ َ‫ك‬ِ‫ئ‬ٰ‫ول‬ُ‫ا‬
Zümer-22
27
Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı,
böylece Rabbinden bir nur üzere
bulunan kimse,
kalbi imana kapalı kimse gibi midir?
Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların
vay hâline!
İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Zümer-22 28
Allah'ın âyetlerinden
nasibi olmayan kimsenin
"lâ ilahe illallah" demesi
ona fayda sağlamaz.
29
Zira kalbi mânadan yoksun olan,
âyetlerden nasibi olmayan kimsenin,
puta ve haça tapan kimseden,
taştan veya kumdan hiçbir farkı yoktur.
Şu âyet seni düşündürmeli:
30
َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬ ِ‫د‬ْ‫ع‬َ‫ب‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ْ‫م‬ُ‫ك‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬ ْ‫ت‬َ‫س‬َ‫ق‬ َّ‫م‬ُ‫ث‬
ً‫ة‬َ‫و‬ْ‫س‬َ‫ق‬ ُّ‫د‬َ‫ش‬َ‫ا‬ ْ‫و‬َ‫ا‬ ِ‫ة‬َ‫ار‬َ‫ج‬ ِ‫ح‬ْ‫ل‬‫َا‬‫ك‬ َ‫ى‬ِ‫ه‬َ‫ف‬
ُ‫ر‬‫ا‬َ‫ه‬ْ‫ن‬َ ْ‫اْل‬ ُ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ر‬َّ‫ج‬َ‫ف‬َ‫ت‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ل‬ ِ‫ة‬َ‫ار‬َ‫ج‬ ِ‫ح‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ن‬ِ‫م‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫و‬
Bakara-74
31
Sonra bunun ardından
kalpleriniz yine katılaştı;
taş gibi,
hatta daha katı oldu.
Çünkü taşlardan öylesi var ki,
içinden ırmaklar fışkırır.
Bakara-74
32
َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫و‬ُ‫ء‬‫ا‬َ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ ُ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ج‬ُ‫ر‬ْ‫خ‬َ‫ي‬َ‫ف‬ ُ‫ق‬َّ‫ق‬َّ‫ش‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ل‬ ‫ا‬َ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬
ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ة‬َ‫ي‬ْ‫ش‬َ‫خ‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ط‬ِ‫ب‬ْ‫ه‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ل‬ ‫ا‬َ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫و‬
َ‫ون‬ُ‫ل‬َ‫م‬ْ‫ع‬َ‫ت‬ ‫ا‬َّ‫م‬َ‫ع‬ ‫ل‬ِ‫ف‬‫ا‬َ‫غ‬ِ‫ب‬ ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫و‬
Bakara-74
33
Öylesi de var ki,
çatlar da ondan su çıkar.
Taşlardan bir kısmı da,
Allah korkusuyla yerinden kopup düşer.
Allah,
yaptıklarınızdan hiçbir zaman
habersiz değildir.
Bakara-74
34
Müslümanın kalbi,
âyette belirtildiği üzere,
taş gibi kaskatı olursa
kâfirin kalbi nice olur.
35
Tevhid ehli ve O'nun zikriyle
meşgul olan kimse
bu durumda olursa,
kâfirlerin ve gafillerin halini
artık sen düşün.
36
İnsan gaflet uykusundan uyandığı,
sarhoşluk batağından kurtulduğu anda,
bu hakikatları görebilir ve anlabilir.
37
Şüphesiz ki biz önce anlayıp
sonra anlatmakla
ve ilkin bilip sonra
bildirmekle emrolunduk.
O halde bilmediğimiz şeyi söylemeyeceğiz,
anlamadığımız şeyleri anlatmayacağız.
38
Kelime-i tevhidi iyice anlamadan,
kalbimizde özümlemeden söylüyorsak
hakikatte onu söylemiş olmayız.
Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de:
39
َ‫ين‬ٖ‫ل‬َ‫ص‬ُ‫م‬ْ‫ل‬ِ‫ل‬ ٌ‫ل‬ْ‫ي‬َ‫و‬َ‫ف‬
َ‫ون‬ُ‫ه‬‫ا‬َ‫س‬ ْ‫م‬ِ‫ه‬ِ‫ت‬ َ‫َل‬َ‫ص‬ ْ‫ن‬َ‫ع‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬َ‫ا‬
Maun 4-5
40
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
onlar namazlarını ciddiye almazlar.
Maun 4-5
buyurulmuştur.
Kelimeyi tevhidi hakkıyla anlayan kimseler
nasıl olur da namazlarını ciddiye almazlar?
41
Öyleyse, Allah'ı zikrettiğinde
her yerin kalp kesilmeli;
O'nun için konuştuğun zaman
her yanın dil olmalı,
her tarafın kulak kesilmiş
bir vaziyette O'nu dinlemelisin ki,
soğuk demire çekiç vuran kimse gibi,
boşuna yorulmuş olmayasın.
42
Bir şair demiş ki:
Ölürüm aşkınla seni her zikredişimde,
Gafletinle düşerim mahrumiyet ve hüzne.
Kalp kesilirim gönlümün her titreyişinde;
Ne acı kalır, ne elem, yanar ateşinde. 43
ALLAH’ım
Bizi kelimeyi tevhidin
hakkıyla anlayan
ve hakkını verenlerden
eyle 44
45
‫آمين‬
‫هلل‬ ‫والحمد‬
‫العالمين‬ ‫رب‬
‫الفاتحة‬

More Related Content

KELİME-İ TEVHİDİN HAKKI

  • 2. Tevhidi sermaye yap! Lüzumsuz şeylerden arın! Asıl zenginliğini Allah'a boyun eğmekte, azizliğini ise O'na karşı zelil olmakta ara. Zikrullahı şiar edin! 2
  • 3. İlâhî muhabbet, kaftanın; takva, gömleğin olsun! Azığa, bineğe ve güvene ihtiyacın varsa, Allah’a boyun bükmeğini azık, kalp kırıklığını binek, zikri güven edin! 3
  • 4. Muhabbetullahı yegâne dost bil! Yolculuğunun maksat ve gayesi O'na yaklaşmak olsun. 35 Buhârî, Edebü'l-Müfred, nr. 517; Müslim, Birr, 43; İbn Hibbân, Sahîh,nr. 269. 4
  • 5. Eğer Allah ile yaptığın bu ticarette kâr ettinse bil ki her şeyi kazanmış; zarar ettinse her şeyi kaybetmişsin demektir. 5
  • 6. Yapmış olduğun bu ticarette, canını ve malını alıcı mı, yoksa satıcı mı olduğunu bir düşün. Şayet alıcı olup canını ve malını O'na vermekten kaçınmış isen zarar etmişsin demektir. 6
  • 7. Şu âyet bu kimselerin halini anlatır: ‫ى‬ٰ‫د‬ُ‫ه‬ْ‫ل‬‫ا‬ِ‫ب‬ َ‫ة‬َ‫ل‬ َ‫َل‬َّ‫ض‬‫ال‬ ‫ا‬ُ‫و‬َ‫ر‬َ‫ت‬ْ‫ش‬‫ا‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ َ‫ك‬ِ‫ئ‬‫ـ‬ٰ‫ول‬ُ‫ا‬ َ‫ين‬ ٖ‫د‬َ‫ت‬ْ‫ه‬ُ‫م‬ ‫وا‬ُ‫ن‬‫َا‬‫ك‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫و‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ت‬َ‫ار‬َ‫ج‬ِ‫ت‬ ْ‫ت‬َ‫ح‬ِ‫ب‬َ‫ر‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ف‬ Bakara-16 7
  • 8. İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri kâr getirmemiş ve sonuçta doğru yolu bulamamışlardır. Bakara-16 8
  • 9. Eğer, canını ve malını Allah'a satıcı isen kâr etmişsin demektir; işte o zaman şu âyetin müjdesine erersin: 9
  • 10. ْ‫م‬ُ‫ه‬َ‫ل‬‫ا‬َ‫و‬ْ‫م‬َ‫ا‬َ‫و‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬َ‫س‬ُ‫ف‬ْ‫ن‬َ‫ا‬ َ‫ين‬ٖ‫ن‬ِ‫م‬ْ‫ؤ‬ُ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ن‬ِ‫م‬ ‫ى‬ ٰ‫ر‬َ‫ت‬ْ‫ش‬‫ا‬ َ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬ ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ل‬‫ي‬ٖ‫ب‬َ‫س‬ ‫ى‬ٖ‫ف‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬ِ‫ت‬‫ا‬َ‫ق‬ُ‫ي‬ َ‫ة‬َّ‫ن‬َ‫ج‬ْ‫ل‬‫ا‬ ُ‫م‬ُ‫ه‬َ‫ل‬ َّ‫ن‬َ‫ا‬ِ‫ب‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬َ‫ت‬ْ‫ق‬ُ‫ي‬َ‫و‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬ُ‫ت‬ْ‫ق‬َ‫ي‬َ‫ف‬Tevbe-111 10
  • 11. Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Tevbe-111 11
  • 12. ‫ا‬ً‫د‬ْ‫ع‬َ‫و‬‫ا‬ًّ‫ق‬َ‫ح‬ ِ‫ه‬ْ‫ي‬َ‫ل‬َ‫ع‬ ِ‫ن‬ٰ‫ا‬ْ‫ر‬ُ‫ق‬ْ‫ل‬‫ا‬َ‫و‬ ِ‫ل‬‫ي‬ ٖ‫ج‬ْ‫ن‬ِ ْ‫اْل‬َ‫و‬ ِ‫ة‬‫ي‬ ٰ‫ر‬ ْ‫و‬َّ‫ت‬‫ال‬ ‫ى‬ِ‫ف‬ Tevbe-111 12
  • 13. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Tevbe-111 13
  • 14. ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َ‫ن‬ِ‫م‬ ٖ‫ِه‬‫د‬ْ‫ه‬َ‫ع‬ِ‫ب‬ ‫ى‬ٰ‫ف‬ ْ‫و‬َ‫ا‬ ٖ‫ه‬ِ‫ب‬ ْ‫م‬ُ‫ت‬ْ‫ع‬َ‫ي‬‫ا‬َ‫ب‬ ‫ى‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ ُ‫م‬ُ‫ك‬ِ‫ع‬ْ‫ي‬َ‫ب‬ِ‫ب‬ ‫وا‬ُ‫ر‬ِ‫ش‬ْ‫ب‬َ‫ت‬ْ‫س‬‫ا‬َ‫ف‬ ُ‫م‬‫ي‬ ٖ‫ظ‬َ‫ع‬ْ‫ل‬‫ا‬ ُ‫ز‬ ْ‫و‬َ‫ف‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫و‬ُ‫ه‬ َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬َ‫و‬ Tevbe-111 14
  • 15. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte bu, gerçekten büyük bir kazançtır.. Tevbe-111 15
  • 16. Hangi gruba dahil olduğunu anlamak istersen şu âyeti oku: 16
  • 17. ‫ا‬َ‫م‬َّ‫ن‬ِ‫ا‬ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َ‫ر‬ِ‫ك‬ُ‫ذ‬ ‫ا‬َ‫ذ‬ِ‫ا‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ َ‫ون‬ُ‫ن‬ِ‫م‬ْ‫ؤ‬ُ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬ ْ‫ت‬َ‫ل‬ ِ‫ج‬َ‫و‬ ‫ا‬ً‫ن‬‫ا‬َ‫م‬‫ي‬ٖ‫ا‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ْ‫ت‬َ‫د‬‫ا‬َ‫ز‬ ُ‫ه‬ُ‫ت‬‫ا‬َ‫ي‬ٰ‫ا‬ ْ‫م‬ِ‫ه‬ْ‫ي‬َ‫ل‬َ‫ع‬ ْ‫ت‬َ‫ي‬ِ‫ل‬ُ‫ت‬ ‫ا‬َ‫ذ‬ِ‫ا‬َ‫و‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬َّ‫ك‬َ‫و‬َ‫ت‬َ‫ي‬ ْ‫م‬ِ‫ه‬ِ‫ب‬َ‫ر‬ ‫ى‬ٰ‫ل‬َ‫ع‬َ‫و‬ Enfal 2-3 17
  • 18. Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. Enfal 2-3 18
  • 20. Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. Enfal 2-3 20
  • 21. Eğer, O anıldığında kalbin titriyor, azaların ürperiyorsa, ُ ‫ه‬‫ّٰلل‬َ‫ا‬‫ا‬ً‫ه‬ِ‫ب‬‫ا‬َ‫ش‬َ‫ت‬ُ‫م‬ ‫ا‬ً‫ب‬‫ا‬َ‫ت‬ِ‫ك‬ ِ‫ث‬‫ي‬ ٖ‫د‬َ‫ح‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ن‬َ‫س‬ْ‫ح‬َ‫ا‬ َ‫ل‬َّ‫ز‬َ‫ن‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬َّ‫ب‬َ‫ر‬ َ‫ن‬ ْ‫و‬َ‫ش‬ْ‫خ‬َ‫ي‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬‫ا‬ ُ‫د‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ج‬ ُ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُّ‫ر‬ِ‫ع‬َ‫ش‬ْ‫ق‬َ‫ت‬ َ‫ى‬ِ‫ن‬‫ا‬َ‫ث‬َ‫م‬ Zümer-23 21
  • 22. Allah, sözün en güzelini; âyetleri, güzellikte birbirine benzeyen ve hükümleri, öğütleri, kıssaları tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri vücutları ondan dolayı gerginleşir. Zümer-23 22
  • 23. َّ‫م‬ُ‫ث‬ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ر‬ْ‫ك‬ِ‫ذ‬ ‫ى‬ٰ‫ِل‬‫ا‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬َ‫و‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫د‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ج‬ ُ‫ن‬‫ي‬ٖ‫ل‬َ‫ت‬ ُ‫ء‬‫ا‬َ‫ش‬َ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬ ٖ‫ه‬ِ‫ب‬ ‫ى‬ ٖ‫د‬ْ‫ه‬َ‫ي‬ ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ‫ى‬َ‫د‬ُ‫ه‬ َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬ ‫اد‬َ‫ه‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ه‬َ‫ل‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ف‬ ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ل‬ِ‫ل‬ْ‫ض‬ُ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬ Zümer-23 23
  • 24. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur’an Allah’ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur. Zümer-23 24
  • 25. âyetinin sırrına mazhar olmuşsundur. Bu durumda sen, kendini Allah'a satıcılar topluluğuna dâhil olan kimselerdensindir. 25
  • 26. Yok eğer senden bu gibi haller sâdır olmaz, "lâ ilahe illallah" sözü duvar veya tavan gibi herhangi bir sözden farksız olursa, bil ki sen, hidayeti ve hakkı terkedip nefsinin keyfini alan gruptansın. Şu âyet sana veyl okumaktadır: 26
  • 27. ِ‫م‬ َ‫َل‬ْ‫س‬ِ ْ‫َل‬ِ‫ل‬ ُ‫ه‬َ‫ْر‬‫د‬َ‫ص‬ ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ َ‫ح‬َ‫ر‬َ‫ش‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫ف‬َ‫ا‬ ٖ‫ه‬ِ‫ب‬َ‫ر‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ‫ور‬ُ‫ن‬ ‫ى‬ٰ‫ل‬َ‫ع‬ َ‫و‬ُ‫ه‬َ‫ف‬ ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ر‬ْ‫ك‬ِ‫ذ‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬ ِ‫ة‬َ‫ي‬ِ‫س‬‫ا‬َ‫ق‬ْ‫ل‬ِ‫ل‬ ٌ‫ل‬ْ‫ي‬َ‫و‬َ‫ف‬ ‫ين‬ٖ‫ب‬ُ‫م‬ ‫ل‬ َ‫َل‬َ‫ض‬ ‫ى‬ٖ‫ف‬ َ‫ك‬ِ‫ئ‬ٰ‫ول‬ُ‫ا‬ Zümer-22 27
  • 28. Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler. Zümer-22 28
  • 29. Allah'ın âyetlerinden nasibi olmayan kimsenin "lâ ilahe illallah" demesi ona fayda sağlamaz. 29
  • 30. Zira kalbi mânadan yoksun olan, âyetlerden nasibi olmayan kimsenin, puta ve haça tapan kimseden, taştan veya kumdan hiçbir farkı yoktur. Şu âyet seni düşündürmeli: 30
  • 31. َ‫ك‬ِ‫ل‬ٰ‫ذ‬ ِ‫د‬ْ‫ع‬َ‫ب‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ْ‫م‬ُ‫ك‬ُ‫ب‬‫و‬ُ‫ل‬ُ‫ق‬ ْ‫ت‬َ‫س‬َ‫ق‬ َّ‫م‬ُ‫ث‬ ً‫ة‬َ‫و‬ْ‫س‬َ‫ق‬ ُّ‫د‬َ‫ش‬َ‫ا‬ ْ‫و‬َ‫ا‬ ِ‫ة‬َ‫ار‬َ‫ج‬ ِ‫ح‬ْ‫ل‬‫َا‬‫ك‬ َ‫ى‬ِ‫ه‬َ‫ف‬ ُ‫ر‬‫ا‬َ‫ه‬ْ‫ن‬َ ْ‫اْل‬ ُ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ر‬َّ‫ج‬َ‫ف‬َ‫ت‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ل‬ ِ‫ة‬َ‫ار‬َ‫ج‬ ِ‫ح‬ْ‫ل‬‫ا‬ َ‫ن‬ِ‫م‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫و‬ Bakara-74 31
  • 32. Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı oldu. Çünkü taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar fışkırır. Bakara-74 32
  • 33. َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫و‬ُ‫ء‬‫ا‬َ‫م‬ْ‫ل‬‫ا‬ ُ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ج‬ُ‫ر‬ْ‫خ‬َ‫ي‬َ‫ف‬ ُ‫ق‬َّ‫ق‬َّ‫ش‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ل‬ ‫ا‬َ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ ِ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ِ‫ة‬َ‫ي‬ْ‫ش‬َ‫خ‬ ْ‫ن‬ِ‫م‬ ُ‫ط‬ِ‫ب‬ْ‫ه‬َ‫ي‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫ل‬ ‫ا‬َ‫ه‬ْ‫ن‬ِ‫م‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬َ‫و‬ َ‫ون‬ُ‫ل‬َ‫م‬ْ‫ع‬َ‫ت‬ ‫ا‬َّ‫م‬َ‫ع‬ ‫ل‬ِ‫ف‬‫ا‬َ‫غ‬ِ‫ب‬ ُ ‫ه‬‫اّٰلل‬ ‫ا‬َ‫م‬َ‫و‬ Bakara-74 33
  • 34. Öylesi de var ki, çatlar da ondan su çıkar. Taşlardan bir kısmı da, Allah korkusuyla yerinden kopup düşer. Allah, yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersiz değildir. Bakara-74 34
  • 35. Müslümanın kalbi, âyette belirtildiği üzere, taş gibi kaskatı olursa kâfirin kalbi nice olur. 35
  • 36. Tevhid ehli ve O'nun zikriyle meşgul olan kimse bu durumda olursa, kâfirlerin ve gafillerin halini artık sen düşün. 36
  • 37. İnsan gaflet uykusundan uyandığı, sarhoşluk batağından kurtulduğu anda, bu hakikatları görebilir ve anlabilir. 37
  • 38. Şüphesiz ki biz önce anlayıp sonra anlatmakla ve ilkin bilip sonra bildirmekle emrolunduk. O halde bilmediğimiz şeyi söylemeyeceğiz, anlamadığımız şeyleri anlatmayacağız. 38
  • 39. Kelime-i tevhidi iyice anlamadan, kalbimizde özümlemeden söylüyorsak hakikatte onu söylemiş olmayız. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de: 39
  • 40. َ‫ين‬ٖ‫ل‬َ‫ص‬ُ‫م‬ْ‫ل‬ِ‫ل‬ ٌ‫ل‬ْ‫ي‬َ‫و‬َ‫ف‬ َ‫ون‬ُ‫ه‬‫ا‬َ‫س‬ ْ‫م‬ِ‫ه‬ِ‫ت‬ َ‫َل‬َ‫ص‬ ْ‫ن‬َ‫ع‬ ْ‫م‬ُ‫ه‬ َ‫ين‬ ٖ‫ذ‬َّ‫ل‬َ‫ا‬ Maun 4-5 40
  • 41. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. Maun 4-5 buyurulmuştur. Kelimeyi tevhidi hakkıyla anlayan kimseler nasıl olur da namazlarını ciddiye almazlar? 41
  • 42. Öyleyse, Allah'ı zikrettiğinde her yerin kalp kesilmeli; O'nun için konuştuğun zaman her yanın dil olmalı, her tarafın kulak kesilmiş bir vaziyette O'nu dinlemelisin ki, soğuk demire çekiç vuran kimse gibi, boşuna yorulmuş olmayasın. 42
  • 43. Bir şair demiş ki: Ölürüm aşkınla seni her zikredişimde, Gafletinle düşerim mahrumiyet ve hüzne. Kalp kesilirim gönlümün her titreyişinde; Ne acı kalır, ne elem, yanar ateşinde. 43
  • 44. ALLAH’ım Bizi kelimeyi tevhidin hakkıyla anlayan ve hakkını verenlerden eyle 44