2. Tevhidi sermaye yap!
Lüzumsuz şeylerden arın!
Asıl zenginliğini
Allah'a boyun eğmekte,
azizliğini ise O'na karşı
zelil olmakta ara.
Zikrullahı şiar edin! 2
3. İlâhî muhabbet, kaftanın;
takva, gömleğin olsun!
Azığa, bineğe ve güvene
ihtiyacın varsa,
Allah’a boyun bükmeğini azık,
kalp kırıklığını binek,
zikri güven edin!
3
4. Muhabbetullahı yegâne dost bil!
Yolculuğunun maksat
ve gayesi O'na yaklaşmak olsun.
35 Buhârî, Edebü'l-Müfred, nr. 517; Müslim, Birr, 43; İbn Hibbân, Sahîh,nr. 269.
4
5. Eğer Allah ile yaptığın bu ticarette
kâr ettinse bil ki her şeyi kazanmış;
zarar ettinse her şeyi kaybetmişsin demektir.
5
6. Yapmış olduğun bu ticarette,
canını ve malını alıcı mı,
yoksa satıcı mı olduğunu bir düşün.
Şayet alıcı olup canını ve malını
O'na vermekten kaçınmış isen
zarar etmişsin demektir.
6
7. Şu âyet bu kimselerin halini anlatır:
ىٰدُهْلاِب َةَل ََلَّضال اُوَرَتْشا َين ٖذَّلا َكِئـٰولُا
َين ٖدَتْهُم واُنَاك اَمَو ْمُهُتَارَجِت ْتَحِبَر اَمَف
Bakara-16
7
8. İşte onlar, hidayete karşılık
sapıklığı satın almış kimselerdir.
Bu yüzden alışverişleri
kâr getirmemiş
ve sonuçta doğru yolu bulamamışlardır.
Bakara-16
8
9. Eğer, canını ve malını Allah'a satıcı isen
kâr etmişsin demektir;
işte o zaman şu âyetin müjdesine erersin:
9
11. Şüphesiz Allah, mü’minlerden
canlarını ve mallarını,
kendilerine vereceği
cennet karşılığında satın almıştır.
Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar,
öldürürler ve ölürler.
Tevbe-111
11
15. Kimdir sözünü Allah’tan
daha iyi yerine getiren?
O hâlde, yapmış olduğunuz
bu alışverişten dolayı sevinin.
İşte bu, gerçekten büyük bir kazançtır..
Tevbe-111
15
18. Mü’minler ancak o kimselerdir ki;
Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir.
O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman
(bu) onların imanlarını artırır.
Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.
Enfal 2-3
18
22. Allah, sözün en güzelini; âyetleri,
güzellikte birbirine benzeyen
ve hükümleri, öğütleri, kıssaları
tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir.
Rablerinden korkanların
derileri vücutları ondan dolayı gerginleşir.
Zümer-23
22
24. Sonra derileri de
(vücutları da) kalpleri de
Allah’ın zikrine karşı yumuşar.
İşte bu Kur’an Allah’ın hidayet rehberidir.
Onunla dilediğini doğru yola iletir.
Allah, kimi saptırırsa
artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.
Zümer-23 24
25. âyetinin sırrına mazhar olmuşsundur.
Bu durumda sen, kendini
Allah'a satıcılar topluluğuna
dâhil olan kimselerdensindir.
25
26. Yok eğer senden bu gibi haller sâdır olmaz,
"lâ ilahe illallah" sözü
duvar veya tavan gibi
herhangi bir sözden farksız olursa,
bil ki sen,
hidayeti ve hakkı terkedip
nefsinin keyfini alan gruptansın.
Şu âyet sana veyl okumaktadır:
26
28. Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı,
böylece Rabbinden bir nur üzere
bulunan kimse,
kalbi imana kapalı kimse gibi midir?
Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların
vay hâline!
İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Zümer-22 28
30. Zira kalbi mânadan yoksun olan,
âyetlerden nasibi olmayan kimsenin,
puta ve haça tapan kimseden,
taştan veya kumdan hiçbir farkı yoktur.
Şu âyet seni düşündürmeli:
30
32. Sonra bunun ardından
kalpleriniz yine katılaştı;
taş gibi,
hatta daha katı oldu.
Çünkü taşlardan öylesi var ki,
içinden ırmaklar fışkırır.
Bakara-74
32
34. Öylesi de var ki,
çatlar da ondan su çıkar.
Taşlardan bir kısmı da,
Allah korkusuyla yerinden kopup düşer.
Allah,
yaptıklarınızdan hiçbir zaman
habersiz değildir.
Bakara-74
34
36. Tevhid ehli ve O'nun zikriyle
meşgul olan kimse
bu durumda olursa,
kâfirlerin ve gafillerin halini
artık sen düşün.
36
37. İnsan gaflet uykusundan uyandığı,
sarhoşluk batağından kurtulduğu anda,
bu hakikatları görebilir ve anlabilir.
37
38. Şüphesiz ki biz önce anlayıp
sonra anlatmakla
ve ilkin bilip sonra
bildirmekle emrolunduk.
O halde bilmediğimiz şeyi söylemeyeceğiz,
anlamadığımız şeyleri anlatmayacağız.
38
39. Kelime-i tevhidi iyice anlamadan,
kalbimizde özümlemeden söylüyorsak
hakikatte onu söylemiş olmayız.
Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de:
39
41. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
onlar namazlarını ciddiye almazlar.
Maun 4-5
buyurulmuştur.
Kelimeyi tevhidi hakkıyla anlayan kimseler
nasıl olur da namazlarını ciddiye almazlar?
41
42. Öyleyse, Allah'ı zikrettiğinde
her yerin kalp kesilmeli;
O'nun için konuştuğun zaman
her yanın dil olmalı,
her tarafın kulak kesilmiş
bir vaziyette O'nu dinlemelisin ki,
soğuk demire çekiç vuran kimse gibi,
boşuna yorulmuş olmayasın.
42
43. Bir şair demiş ki:
Ölürüm aşkınla seni her zikredişimde,
Gafletinle düşerim mahrumiyet ve hüzne.
Kalp kesilirim gönlümün her titreyişinde;
Ne acı kalır, ne elem, yanar ateşinde. 43