1. -Kişiliği, kişilikle ilgili temel kavramları ve kişiliği
etkileyen faktörleri araştırınız.
-°¾±ÅŸ¾±±ô¾±°ì, kiÅŸilikle ilgili temel kavramlar ve kiÅŸiliÄŸi
etkileyen etmenler konusunda çevrenizdeki
çocukları gözlemleyiniz.
2. -Kişilerden söz ederken "hoş" "canlı" "mutlu" "mutsuz" "iyilik
yapan" "güçlü" gibi tanımlamalar kullanırız. Burada anlatılmak
istenen, bireyin gösterdiği davranış özellikleridir.
°¾±ÅŸ¾±±ô¾±°ì, bir bireyin tüm ilgilerinin, tutumlarının, yeteneklerinin,
konuşma tarzının, dış görünüşünün ve çevresine uyum biçiminin
özelliklerini içeren bir terimdir.
Asıl olan, kişiliğin kendine özgü ve ahenkli bir bütün olmasıdır.
Bireyin belleği, dış görünüşü, direnme süresi, sesi ve konuşma
tarzı, tepki hızı, sporculuğu gibi özelliklerinin hepsi o insanın
kişiliğini betimlemede önemlidir.
Ruh bilimcilere göre kişilik, bireyin kendine özgü ve ayırıcı
davranışlarının bütünü olarak tanımlanır.
3. 1-) Huy (mizaç): Kişiliğin biyolojik ve fizyolojik yönüdür. Kişiliğin bu yönü
doğuştan getirilir ve değiştirilemez. Sinirlilik, neşelilik, içe dönüklük, dışadönüklük,
soğukkanlı olma gibi kişiliğin özellikleri mizaçtır.
2-) Karakter: Bireyin toplumun sosyal değerlerine uygun davranış gösterme
özelliğidir. Yani kişiliğin ahlaki yönüdür. Çevreden kazanılır ve eğitim ile
şekillenir. Dürüstlük, sevecen olmak, sahtekâr olmak, mücadeleci, sorumsuz olma gibi
ifadeler karakter özelliğidir.
3-) Tutum: Bir kişinin herhangi bir nesneye veya duruma karşı genel bir
duygusunu, değerlendirmesini veya belirli şekilde tepki göstermesini ifade eder. Bu
tepki veya deÄŸerlendirme olumlu da olabilir olumsuz da olabilir. Tutumlar kiÅŸiye
özgüdür.
4-) İstidat (Yatkınlık): Bireyde doğuştan var olan ama ortaya çıkmamış özellikleridir.
5-) Yetenek: Doğuştan insanda var olan istidatların çevrede işlenerek işe yarar
hale getirilmesidir. Yani istidatları ortaya çıkmış halidir.
6-) Benlik: Bireyin kendi kimliğidir. Bireyin kendisine ilişkin algılarıdır.
7-) Özgüven: Bireyin kendisine tam güvenmesidir. Bireyin kendisiyle
barışık olmasıdır. Yapacaklarını başaracağına ilişkin olumlu duygularıdır.
8-) Benlik saygısı (Özsaygı):Kapasitesini bilmesidir. Kendisini sevmesidir. Duygularını
tanıması ve kabullenmesidir. Risk alabilmesidir. Fiziksel özelliklerini benimsemesidir.
4. °¾±ÅŸ¾±±ô¾±°ì GeliÅŸimini Etkileyen Faktörler:
Kişiliğin gelişiminde önemli rol oynayan çok sayıda faktörün varlığı bilim
adamlarınca kabul
edilmiş ve bunların ne ölçüde kişiliğin oluşum ve gelişimini etkilediği
incelenmiÅŸtir. Genel
olarak bu faktörler biyolojik ve çevresel olarak iki ana başlık altında
incelenmiÅŸlerdir.
Biyolojik Faktörler :
Kalıtım: Kişinin anne ve babasından ya da soyundan gelen özellikleri içerir.
Bu özellikler
kromozomlar içinde bulunan genlerle çocuğa aktarılır. Beden yapısı, saç,
göz ve cilt rengi
doğrudan kalıtıma bağlanabilir. Ancak kalıtım yolu ile anne ve babadan
birtakım özelliklerin
geçmesi, kişiliğin onlara benzeyeceği anlamına gelmez. Kişiliğin
gelişmesinde çevrenin de
önemli rolü vardır. Örneğin, hırsız bir anne babanın çocuğu da hırsız
olacak demek deÄŸildir.
kişiliğin oluşumunda biyolojik-kalıtsal etkenlerle çevresel etkenlerin ne
düzeyde rol oynadığı halen tartışma konusudur.
5. İç Salgı Bezleri:
Kişiliği düzenleyen ve gelişimini sağlayan önemli etkenlerden biridir.
Bedensel ve ruhsal yapının oluşmasında, gelişmesinde önemli rol oynayan hiper
(fazla) yada hipo (az) çalışmaları organizmada büyük değişiklikler yapar ve bu
da bireyin kiÅŸiliÄŸinin geliÅŸimini etkiler.
Beden yapısı: °¾±ÅŸ¾±±ô¾±°ìle beden yapısı arasında baÄŸlantı olduÄŸunu savunan bilim
adamları insanları beden yapılarına göre çeşitli tiplere ayırmışlardır. Örneğin,
Kreeshmer, beden yapısını piknik, astenik, atletik, Sheldan ve Stones ise,
endomografik ektomorfik, mezomorfik olarak sınıflandırmışlardır. Piknik
endomorfik beden yapısı yuvarlak ve yumuşak
olan kişilerdir ve bunlar yemeyi, rahatı, sevki ve sosyal ilişkileri severler.
Astenik ya da ektomorfik beden yapısında olanlar, ince, uzun, narindirler.
Duygusallık, entellektüel ve içe dönük kişilik özellikleri gösterirler.
Mezamorfik atletik beden yapısı kas ve kemiklerin iyi gelişmiş olduğu, güçlü
adaleli kişilerdir ve enerjik, hareketli, atılgan hatta saldırgan kişilik
özellikleri gösterirler.
Zeka: Kişinin kalıtım yoluyla doğuştan getirdiği ve eğitimle geliştirdiği bir
kuvvettir.
İnsanın olumlu ya da olumsuz davranışları, zeka gelişimine bağlıdır. Burada
hem kalıtsal hem çevresel etkenler rol oynar.
6. Çevresel Faktörler :
Doğum öncesi ve doğum sonrası faktörler ele alınmaktadır. Doğum öncesi çevrenin
kişilik üzerindeki etkileri döllenme anından başlar. Örneğin annenin gebeliği sırasında
sigara, alkol, uyuşturucu kullanması, yetersiz beslenmesi ya da aşırı heyecansal
durumlar yaşaması, doğacak çocuğun kişiliğini dolaylı olarak etkilediği bilinmektedir. Bu
her sigara kullanan ya da alkol içen annenin çocuğunun da bu alışkanlıkları mutlaka
göstermesi demek değildir, ancak bu alışkanlıklara eğilim gösterdikleri saptanmıştır.
Doğum sonrası çevre, çocuğun doğuştan getirdiği özelliklerinin yoğrularak biçimlendiği
yerdir. Çocuk önce ailesi içinde büyür, gelişir, kişiliğinin kökenini orada alır. Daha
sonraları ailesinden aldığı belli özelliklerle toplum içinde kişiliğini biçimlendirir,
geliştirir. Bu nedenle çocukluğun ilk yıllarındaki yaşantılarının, sosyal çevresi ile olan
etkileşiminin kişilik gelişiminde önemli rol oynar. Her toplumun kendine özgü bir yapısal
ve yaşama biçimi vardır. Çocuk toplumsallaşma diye nitelendirdiğimiz bir gelişme
sürecinden geçerken, ailesinin ve toplumunun bilim, kültür,ekonomi, din, sanat, adet ve
gelenekler, töreler gibi tüm değerleri, standartları ve beklentilerine uygun olarak
gelişmektedir. Örneğin, tüm kültürlerde bebeklerin beslenmesi, korunması daha sonra
cinsellik ve saldırganlık gibi dürtülerini kontrol etme yollarının öğretilmesi gibi konular
yer almaktadır. Ancak bunları uygulama biçimleri kültürden kültüre değişir. Bir toplum
kültürü bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin önemini vurgularken diğer bir toplum
kültürü hazırlamalarla besleme üzerinde durabilir. Bebekleri kundaklama tuvalet
eğitimi vb. davranışların geliştirilmesi, toplumdan topluma değişiklik gösterir.