HÄ°STOLOJÄ° EMBÄ°RYOLOJÄ° ANABÄ°LÄ°M DALI MEKKÄ° KOCABAÅž PAMUKKALE ÃœNÄ°VERSÄ°TESÄ°
1 of 10
Downloaded 70 times
More Related Content
Kıkırdak HİSTOLOJİSİ
1. Kıkırdak Kıkırdak veya kartilaj hayvansal bir dokudur. Vücutta yarı taşıyıcı bir görev üstlenir. kemik dokudan daha yumuşak ve esnek bir matrise sahip olan kıkırdak dokuda damar bulunmaz, kıkırdak hücreleri bu matristen difüzyon yoluyla madde alış verişi yaparlar. Kıkırdak eklemlerde, göğüs kafesinde , kulakta , burunda , boğazda ve bulunur. Üç ana kıkırdak tipi mevcuttur: hiyalin, elastik ve fibröz kıkırdak (fibrokartilaj). Kıkırdak doku (kondrosit) ve (kondrosit) öncülleri olan ihtiva eder. Kondroblastlar matrisin salgılanması ve bakımından sorumludurlar. Matris içindeki kontroblastlar olgunlaşarak kondrositlere dönüşürler. Kondrositler olarak adlandırılan boşluklarda bulunurlar. Kondrositlerin hemen etrafındaki matrise denir. Kıkırdak kolojen ve elastik lifler içerir. Hiyalin kıkırdakta, Tip II kolojen kuru ağırlığın yaklaşık %40'nı oluşturur. Elastik kıkırdak da elastik lifler içerir. Fibrokartilaj hiyalin kıkırdaktan daha büyük oranda kolajen ihtiva eder.
2. Kıkırdak dokusu glikozaminoglikan ve proteoglikanlarla zenginleştirilmiş hücre dışı matriks ile özellik kazanmıştır. Bu makromoleküller ile kıollagen ve elastin lifler arasında iletişim vardır. Üç ayrı tip kıkırdak oluşmasına matriks elemanlarının bileşimindeki farklılıklar neden olur. ,kıkırdak bağ dokusunun özelleşmiş bir şeklidir. Burada hücre dışı matriks oldukça sıkı bir kıvam gösterir. Bu matriks kıkırdak dokusunun mekanik zorlamalara karşı koymasına olanak sağlar. Kıkırdağın başka bir görevi yumuşak dokuyu desteklemektir. Kıkırdağın düzgün yüzeyli ve esnek olmasını, eklem yüzeylerinin darbe emiciliğini ve kayganlığını sağlayarak, kemik hareketlerini kolaylaştırır. Ayrıca doğumdan önce ve sonra uzun kemiklerin gelişimi ve büyümesi için gereklidir. Kıkırdak hücrelerden ve lif ve temel madde içeren ekstresellülar matriksten oluşur. Kondrositler matriksin sentezini yapar, salgılar ve oluşturdukları bu matriks içinde lakuna adı verilen boşluklara yerleşirler. .
3. Kıkırdak damarsız bir dokudur. Her üç tip kıkırdakta da belenme komşu bağ dokusundaki (perikondrium) kapillerden ya da eklem boşluklarının sinoviyal sıvısından difüzyonla olur. Bütün avaskülar dokuların hücreleri gibi kondrositler de düşük metoabolik aktivite gösterirler. Kıkırdağın lenfatik damarları ya da sinirleri yoktur Yoğun bağ dokusundan yapılı olan perikondrium kapsüle benzer bir kın gibi kıkırdağı sararak, kıkırdak ile kıkırdağın destek verdiği dokular arsındaki yüzeyi oluşturur. Perikondriyum, avaskülar kıkırdağa, vasküler desteği sağlar. Hareketli eklem yüzeylerini örten eklem kıkırdağında perikondrium olmadığı için oksijen ve besinlerini difüzyonla sinoviyal sıvıdan alarak canlılığını sürdürür.
4. Hiyalin kıkırdak En sık rastlanan kıkırdak tipidir. Hiyalin sözcüğü Yunanca hyalos yani "cam" sözcüğünden türemiştir. Yarısaydam (ışığı hafif olarak geçiren) matrisi nedeniyle bu ismi almıştır. Hareketli eklemlerde bulunur. Ayrıca kemiklerin içinde merkezi olarak çalışacak şekilde bulunur. Ek olarak burun, gırtlak ve nefes borusu gibi büyük solunum yolları duvarlarında da bulunur.Hiyalin kıkırdağa mikroskop altında bakıldığında bazı hücrelerin birbirinden ayrılmadığı,ikili veya üçlü halde kaldığı görülür ki bunlara izogen gruplar denir.
5. Üç tür kıkırdak arasında en sık rastlananı ve en fazla incelmiş olan olanı hiyalin kıkırdaktır. Taze hiyalin kıkırdak ışığa yarı geçirgendir. Embriyoda, kıkırdağın yerini kemik alıncaya kadar geçici olarak iskelet görevini yapar. Yetişkin memelilerde hiyalin kıkırdak hareketli eklem yüzeylerinde, büyük solunum yolları duvarlarında(burun, larenks, trakea ve bronşlar)kaburgaların sternuma bağlandıkları arka uçlarda ve kemiğin uzamasından sorumlu olan epifiz plağında bulunur.
6. Perikondriyum Eklem kıkırdakları dışında bütün hiyalin kıkırdaklar periikondriyum adı verilen, kıkırdak büyümesi ve devamlılığı için şart olan yoğun bağ dokusundan yapılı bir tabaka ile örtülüdür. Perikondriyum tip 1 kollajen liflerden zengin ve çok sayıda fibroblast içerir. Kolaylıkla farklılaşarak kondrositleri oluşturabilir.
7. Kondrositler Kondrosit, destek dokulardan biri olan kıkırdağın yapısını oluşturur. Ayrıca, kıkırdak dokunun temel bileşiğini kollajen adlı proteinin yapımından sorumlu hücrelerden biridir. kulak kepçesi, burun, soluk borusu gibi organların yapısında bulunan bu hücreler dokulara esneklik ve sağlamlık kazandırır.
8. Kıkrdak histofizyolojisi Kıkırdak kan kapilleri olmadığı için kondrositler düşük O 2 basıncında solunum yaparlar. Hiyalin kıkırdak hücreleri glikozu genellikle an aerobik glikoliz ile metabolize edip son ürün olarak laktik asiti meydana getirirler. Kandaki besin maddeleri, perikondriyumdan daha derinlerde yer alan kondrositlere difüzyonla sızar. Bu nedenle kıkırdağın kalınlığı sınırlıdır. Besin maddleri matriksin çözücü suyu aracılığı ile sızar kıkrdak matriksinde hemen hemen hiç serbest su yoktur. Kıkırdak büyümesi genellikle hipofiz büyüme hormonu olan samatotropine bağlıdır. Bu hormon doğrudan kıkırdak hücrelerine etki etmez. Bunun yerine karaciğerdeki samatomedin C sentezini uyarır. Samatomedin C doğrudan kıkırdak hücrelerini etkileyerek büyümesini kolaylaştırır.
9. Elastik kıkırdak Elastik kıkırdak östaki borusunda epiglotiste, kulak sayvanında dış işitme kanalı duvarında bulunur. Aslında elastik kıkırdak hiyalin kıkırdağa tıpatıp benzer. Farklılığı ise tip 2 kollajen fibrillerinin yanı sıra ince demetler halinde çok miktarda elastik lif içermesinden kaynaklanır. Hiyalin ve elastik kıkırdağın kondrositleri birbirine benzer ve çoğu zaman elastik kıkırdağın hiyalin kıkırdak ile devam ettiği görülür. Hiyalin kıkırdakta olduğu gibi elastik kıkırdakta da perikondriyum vardır.
10. Fibröz Kıkırdak Fibröz kıkırdak veya fibrokartilaj, ismini yoğun oranda fibröz doku içermesinden alır. Zaman zaman beyaz kıkırdak olarak da anılır. Omurlararası disklerde, bazı veya kemiklere bağlandığı yerlerde bulunur. Omurlararası disklerde bulunan fibröz kıkırdak hiyaline oranla daha fazla kolajen ihtiva eder. Hiyalin ve elastik kıkırdakların tersine, fibröz kıkırdağın bulunmaz.