IKONOS uydu görüntüleri ile yeni bir görüntü
kaynaştırma yöntemi**
Deniz Yıldırım, Oğuz Güngör *
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon, Türkiye
1 of 9
Download to read offline
More Related Content
IKONOS uydu görüntüleri ile yeni bir görüntü kaynaştırma yöntemi
2. 76 IKONOS uydu görüntüleri ile yeni bir görüntü kaynaştırma yöntemi
1. Giriş
Dünya yörüngesinde dolaşmakta olan ve çeşitli kurumlar
tarafından idare edilen çok sayıda uzaktan algılama uydusu
mevcuttur. Bu uydular uydu tabanlı uzaktan algılama için
görüntü sağlayan başlıca araçlardır.
Özellikle GeoEye ve DigitalGlobe uyduları yüksek ko-numsal
çözünürlükte uydu görüntüleri sunar. GeoEye uydu-larından
IKONOS 4m çözünürlükte çok bantlı (4 bant) ve 1m
çözünürlükte pankromatik görüntü sunarken GeoEye-I 1.6m
çözünürlükte çok bantlı (4 bant) ve 0.41m çözünürlükte pank-romatik
görüntü sunmaktadır. DigitalGlobe uydularından
QuickBird ise 2.4m çözünürlükte çok bantlı (4 bant) ve 0.6m
çözünürlükte pankromatik görüntü üretirken WorldView-2
ise 2m çözünürlükte çok bantlı (8 bant) ve 0.5m çözünürlükte
pankromatik görüntü üretebilmektedir (Klenas 2011; Loarie
vd. 2007). 41 cm konumsal çözünürlüklü bir GeoEye-I gö-rüntüsünde,
dünya yüzeyinde en az 41cm x 41cm boyutla-rında
herhangi bir yükseklikteki bir nesne çevresindeki diğer
nesnelerden ayırt edilebilir. Yine nesnelerin paralel kenarları,
aralarındaki uzaklık en azından 41 cm ise görüntü üzerinde
ayırt edilebilir. Konumsal çözünürlük görüntüdeki iki kom-şu
piksel merkezinin yeryüzündeki karşılıklarının arasındaki
yatay mesafeyi ifade eden Yer Örneklem Mesafesi (YÖM)
ile ilişkilidir. Fakat, YÖM’nin aksine, aynı algılayıcının bile
görüntüleri arasında konumsal çözünürlük farklı olabilir.
NASA’nın Dünya Gözlem Sisteminin bir parçası olarak
yörüngeye fırlatılan EO-I uydusu üzerindeki Hyperion algı-layıcısı,
elektromanyetik spektrumun görünür ve kızılöte-si
kısmını her biri yaklaşık 10nm dalga boyu genişliğinde
200’den fazla banda ayırarak görüntü alma kapasitesine sa-hiptir.
Böylece kırmızı renge karşılık gelen 620nm-750nm
dalga boyu aralığı 14 farklı bantla görüntülenebilmekte, böy-lece
kırmızının 14 değişik tonu ayırt edilebilmektedir (Url-1).
Dolayısıyla, Hyperion algılayıcısı ile elde edilen görüntüle-rin
spektral çözünürlüğü yüksektir. Spektral çözünürlük bant
sayısı ve her bir banda karşılık gelen spektral aralık ile iliş-kilidir.
Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere, genel-likle
uzaktan algılama uyduları, aynı alan için aynı anda hem
pankromatik hem de çok bantlı (renkli) görüntü üretmektedir
ve daha çok teknik sebeplerden dolayı, aynı sistemin ürettiği
pankromatik görüntüler çok bantlı görüntülerden daha yük-sek
konumsal çözünürlükte olmaktadır.
Genel anlamda uzaktan algılamada görüntü kaynaştırma,
aynı alan için alınmış, konumsal, radyometrik ve spektral
çözünürlük gibi temel özellikleri farklı olabilen, aynı veya
farklı tarihlerde alınmış en az iki görüntünün kaynaştırılarak
yeni bir görüntü elde edilmesi işlemidir. Kaynaşmış görün-tünün
özellikleri ve içerdiği bilgi her bir girdi görüntüden
üstündür. Görüntü kaynaştırma kavramının özel bir hali,
yüksek konumsal çözünürlüklü pankromatik görüntülerle
nispeten daha düşük konumsal çözünürlüğe sahip çok bantlı
görüntülerin kaynaştırılmasıdır. Literatürde İngilizce haliy-le
pan-sharpening de denilen bu işlemde amaç, kaynaştırma
sonucunda düşük çözünürlükteki çok bantlı görüntünün ko-numsal
çözünürlüğünü mümkün olabildiği kadar pankroma-tik
görüntününkine yaklaştırmaktır (Pohl ve Van Genderen
1998; Güngör 2008). Kaynaşmış görüntünün bant sayısı ve
bu bantların spektral aralıkları, girdi çok bantlı görüntünün-kilere
eşit ve her yeni oluşan bandın boyutu ve YÖM değeri
ise girdi pankromatik görüntün boyutu ve YÖM değerine eşit
olmalıdır. Kaynaşmış görüntü olabilecek en yüksek konum-sal
bilgi içeriğine sahip olmalı, aynı zamanda spektral bilgi
kalitesini de (yani orijinal çok bantlı görüntünün renk kali-tesini)
iyi bir şekilde korumuş olmalıdır (Cliché et al. 1985).
Zhang (2008) görüntü kaynaştırma yöntemlerini modü-lasyon
tabanlı yöntemler (örnek: Brovey yöntemi), bileşen
değişimi yöntemleri (örnek: IHS ve PCA gibi yöntemler)
ve çoklu ölçekli çözümleme yöntemleri olmak üzere üç
kategoriye ayırmaktadır. Son kategori dalgacık dönüşümlü
çoklu çözünürlükte ayrıştırma yöntemini kullanmaktadır
(Zhang 2008).
Önerilen yöntem, bu üç kategori içinde modülasyon
tabanlı yöntemlere en yakındır. Yöntemin başlangıcında,
belirlenmiş bir görüntü uzayına göre, girdi pankromatik gö-rüntü
değiştirilir ve gereksiz kısımları atılır. Ayrıca yöntem
aslında istatistiksel bir yöntemdir, çünkü sonuç yerel var-yanslara
bağlıdır. Aradaki bağıntı fonksiyonu bir paramet-reye
bağımlıdır ve bu parametre ile kaynaştırma işlemindeki
konumsal ayrıntı aktarımı ve renk korunumu kalitesi düzen-lenebilmektedir.
2. Görüntü Kaynaştırma Yöntemleri
2.1. Modülasyon Tabanlı Yöntemler
Modülasyon (kipleme) tabanlı yöntemlerde ilk olarak, girdi
görüntülerden bir ara görüntü oluşturulmakta ve her piksel
için pankromatik görüntü ile bu ara görüntünün oranı hesap-lanmaktadır.
Daha sonra bu oranlar boyutu yeniden örnekle-nerek
pankromatik görüntünün boyutuna çıkartılmış orijinal
çok bantlı görüntünün değerleri ile çarpılarak kaynaşmış
görüntü elde edilmektedir (Yang vd. 2010). Popüler bir mo-dülasyon
tabanlı yöntem olan Brovey yönteminde ara görün-tü,
orijinal çok bantlı görüntünün toplamıdır (Zhang 2002).
Öncelikle her çoklu bant tüm bantların toplamına bölünerek
normalleştirilmekte ve elde edilen oran görüntü pankroma-tik
bant ile çarpılarak kaynaşmış görüntü elde edilmektedir.
Kaynaşmış görüntünün piksel değerleri, Denklem 1’deki
gibi hesaplanmaktadır.
Fi=C.XSi (1)
Burada, Fi sonuç kaynaşmış görüntünün i. bandındaki
değeri, XSi, girdi çok bantlı görüntünün i. bandındaki ilgili
değeri, C ise pankromatik görüntüdeki ilgili piksel değerinin
çok bantlı görüntüde ilgili piksellerin toplamına oranını tem-sil
etmektedir.
2.2. Bileşen Değişimi Yöntemleri
Bileşen değişimi yöntemlerinde görüntü kaynaştırma üç aşa-mada
gerçekleşir. Önce ilgili konumsal dönüşüm çok bantlı
görüntüye uygulanır ve bu görüntünün yeni veri uzayındaki
bileşenleri bulunur. İkinci aşamada, bu bileşenlerden konum-sal
olarak en çok bilgiyi içeren ve pankromatik görüntüye en
çok benzeyen bileşen, pankromatik görüntü ile değiştirilir.
Son aşamada ise ters dönüşüm uygulanır ve kaynaşmış gö-
3. Deniz Yıldırım, Oğuz Güngör / Cilt 1 Sayı 1 2012 77
rüntüye ulaşılır (Yang vd. 2010). IHS ve PCA yöntemleri bi-leşen
değişimi yöntemleri arasında en yaygın olarak bilinen
yöntemlerdir.
IHS renk uzayında, I parlaklık bileşenidir, H baskın rengi
0o ila 360o arasında açı cinsinden verir, S ise rengin saflık de-recesinin
yani rengin beyaz ışık ile ne kadar seyreltildiğinin
göstergesidir. Aslında bir çok bantlı görüntüye ait I bileşeni
konumsal bilgiyi (Chibani ve Houacine 2002), H ve S bile-şenleri
ise renk bilgisini içermektedir (Pohl ve Van Genderen
1998; González-Audícana vd. 2005; González-Audícana vd.
2006). Görüntü kaynaştırma için öncelikle çok bantlı gö-rüntü
yeniden örneklenerek boyutu pankromatik görüntü ile
aynı yapılır. Daha sonra seçilen üç tane bant IHS uzayına
dönüştürülerek I bileşenin yerine pankromatik görüntü
konur, fakat H ve S bileşenleri aynen tutulur. Son olarak ters
IHS dönüşümü uygulanarak kaynaşmış görüntü elde edilir.
İleri ve Ters IHS dönüşüm matrisi Denklem 2’de verilmiştir
(Harrison ve Jupp 1990).
I
V1
V2
!
####
"
$
&&&&
%
=
1
3
1
3
1
3
1
6
1
6
'2
6
1
2
'1
2
0
!
########
"
$
&&&&&&&&
%
R
G
B
!
###
"
$
&&&
%
F1
F2
F3
!
####
"
$
&&&&
%
=
1
3
1
6
1
2
1
3
1
6
'1
2
1
3
'2
6
0
!
########
"
$
&&&&&&&&
%
Pan
V1
V2
!
####
"
$
&&&&
%
(2)
Burada, R,G ve B orijinal renkli bantlar, F1, F2 ve F3 kaynaş-mış
görüntünün bantları, Pan ise pankromatik görüntüdür. H
ve S bileşenleri H = atan (V2 / V1) ve
S = V1
2
bağın-tılarından
2 +V2
elde edilir. Kaynaşmış görüntü, pankromatik gö-rüntününkine
benzer bir konumsal çözünürlükte olacak ve
onun içerdiği konumsal detayları içerecektir. Yöntem aslında
matematiksel anlamda incelendiğinde ortaya çıkmaktadır ki,
kaynaştırma işlemi her bir çoklu banta aynı sabit sayıyı ekle-mekten
ibarettir ve bu sayı I bileşeni ile pankromatik görüntü
arasındaki farktır. Dolayısıyla bu işlem renksel bozulmaya
sebep olmaktadır.
Uydu tabanlı uzaktan algılamada, genelde çok bant-lı
görüntülerde en az 4 bant bulunur ve I hesaplanmasında
ağırlıklı ortalamalar kullanmak renk anlamında daha iyi so-nuçlar
verebilir. Bu ağırlıklar büyük oranda algılayıcıya bağ-lıdır.
IKONOS için Choi vd. (2008) bu ağırlıkları hesaplamış
ve I bileşeni için IKONOS görüntüsünde en uygun formülün
I = R/10 + G/4 + B/12 + 17 NIR/30 olduğunu bulmuştur.
Bir diğer bileşen değiştirme yöntemi PCA (Ana bileşen-ler)
yöntemidir (Zhang 2010). PCA dönüşümü çok bantlı bir
görüntüyü bantlar arasındaki kovaryansı minimize ederek
ana bileşenlerine dönüştürür. Ana bileşenler lineer olarak
birbirlerinden bağımsızdır. Birinci ana bileşende çok bantlı
görüntüye ait konumsal bilgi, diğer ana bileşenlerde ise renk
bilgileri yer alır (Chavez ve Kwarteng 1989; Zhou vd. 1998;
González-Audícana 2004). Yüksek konumsal çözünürlükte
kaynaşmış görüntü elde etmek için birinci ana bileşen pank-romatik
görüntü ile değiştirilir ve ters PCA dönüşümü uy-gulanır
(Gonzales ve Woods 1992). Bu istatiksel yöntemde
kaynaştırmanın kalitesi girdi görüntülerin içeriğine bağlıdır
(Güngör 2008).
2.3. Çoklu Ölçekli Çözümleme Yöntemleri
1980’lerde keşfedilmiş olan dalgacık dönüşümü ile bir gö-rüntü,
uzayda ve ölçekte bir ayrışıma uğrar (Schneider ve
Farge 2006). Fourier dönüşümdeki sinüs kosinüs temel fonk-siyonlarının
yerine diğer dalgacık fonksiyonlarını üreten bir
ana dalgacık fonksiyonu vardır. L2([0,1])’de dalgacık fonk-siyonlarından
oluşan bir dik taban vardır ve sürekli dalga-cık
fonksiyonları ayrık hale getirebilir. Pankromatik ve çok-lu
bant görüntünün çözünürlüklerinin oranına bağlı olarak
pankromatik görüntü dalgacık bileşenlerine ayrıştırılabilir ve
ölçek-uzay gösterimi elde edilir. Bu çalışmada çözünürlükler
oranı 4 olduğu için, pankromatik görüntüye iki kere dalgacık
dönüşümü uygulanmıştır. Pankromatik görüntünün dal-gacık
bileşenlerinden orijinal çok bantlı görüntü ile aynı
çözünürlükte olan ortalama bileşeni, orijinal çok bantlı gö-rüntü
ile değiştirilir. Sonra ters dalgacık dönüşümü uygula-narak
kaynaşmış görüntü elde edilir.
3. Önerilen Yöntem
Öne sürülen yöntemde önce adlı sabit görüntüleri kap-sayan
bir görüntü uzayı oluşturur. Bu uzaydaki görüntüler
pankromatik görüntü ile aynı boyuta sahiptir. Çekirdeği
uzayı olan, ortak değişim (kovaryans) kullanılarak tanımla-nabilecek
bir yarı norm vardır. Bu yarı norm, bir reel
yarı iç çarpım tanımlar. uzayı ile pankromatik gö-rüntüdeki
gereksiz bilgiler (frekansın değişmediği veya çok
düşük olduğu bölgeler) atılarak kaynaştırma için gerekli
bilgiler ortaya çıkartılır. uzayını, bir tabanı aracılığı ile
tanımlayabiliriz. Bu tabandaki elemanlar, verilen bazı sıfır
ortalama filtreler ile geçerli evrişimi sıfır olan görüntülerden
seçilebilir. Popüler yöntemler bu şekildeki uzayları doğru-dan
kullanmamaktadırlar.
P pankromatik görüntü olsun. P görüntüsünün uza-yındaki
kısmı ayrılarak konumsal ayrıntıları içeren P0 elde
edilir. t = P - P 0 olarak tanımlanır ve t sıfır kovaryans ve
sıfır ortalma değerlerine sahiptir. P0’dan bir Z çok bantlı gö-rüntü
oluşturulur. Her bir bant P0’ın bir katıdır, dolayısıyla
konumsal bilgi kaybı ’ye göre yoktur. Z böyle görüntüler
içinde, hiç konumsal bilgi kaybı olmadan yeniden örnekle-nerek
boyutu pankromatik görüntü ile aynı yapılmış orijinal
çok bantlı görüntüye en yakın görüntüdür.
En son ürün olan kaynaşmış görüntüdeki her piksel, Z
ile yeniden örneklenmiş orijinal çok bantlı görüntünün ilgili
piksel değerlerine bağlıdır. Bu bağıntı, fr adlı yerel standart
sapmaya bağlı bir fonksiyonlar serisi ile bir pozitif r para-metresi
kullanılarak tanımlanır. Bu r parametresi ile renk ve
4. 78 IKONOS uydu görüntüleri ile yeni bir görüntü kaynaştırma yöntemi
konumsal veri aktarımı dengesi ayarlanmaktadır.
fr (r > 0) ‘lar için şunlar geçerlidir:
1. [0,1] aralığında sürekli, fr (0) = 0, fr (1)=1
2. (0,1) aralığında sürekli bir türevi var, ve bu türev negatif
olmuyor
3. r ≥ 1 için dışbükey ve 0 < r ≤1 için içbükey
4. r, (0,1) aralığındaki s’ye yakınsarken, fr fs’e ([0,1])’de
yakınsar.
5. R sıfıra inerken, fr, g1’e ([0,1])’de yakınsar.
6. Her ε > 0 için, öyle bir Rε vardır ki, her r > Rε için
,
g1(x) = 1, x (0,1] içindeyse, g1(0) = 0
g2(x) = 0 x [0,1) içindeyse, g2(1) = 1.
Yukardaki koşulları sağlayan fonksiyon dizilerinin dışbü-key
doğrusal kombinasyonları da bu koşulları sağlar. r = 1
durumunda ise fr özdeşlik fonksiyonu olmaktadır. Ayrıca, fr
hipergeometrik fonksiyonlar kullanılarak yazılabilir ve daha
iyi sonuç elde edilebilir. Fakat genel hipergeometrik fonksi-yonların
hesaplanması çok uzun zaman almaktadır.
Yerel standart sapmanın yüksek olduğu yerlerde kay-naşmış
görüntü pankromatik görüntüye, diğer yerlerde ise
çok bantlı görüntüye daha fazla benzeyecektir. Bu strateji
ile orijinal çok bantlı görüntünün renk bilgisinin mümkün
olduğunca korunarak konumsal ayrıntıların eklenmesi
hedeflenmiştir. Ayrıca r küçüldükçe kaynaşmış görüntü
pankromatik görüntüye daha çok benzeyecektir.
4. Uygulama ve Bulgular
4.1. Araştırma Alanı
Çalışma alanı Trabzon ilinde yaklaşık 40o 59.7' Kuzey, ve
39o 46.4' Doğu koordinatlı nokta etrafındaki 2.048 km x
2.048km’ lik kentsel kıyı alanını kapsamaktadır. Trabzon ili
760000’i aşkın nüfüsu ile Doğu Karadeniz Bölgesinde yer
almaktadır (Url-2). Şekil 1’de Trabzon ili ve çalışma alanı
Türkiye haritası üzerinde gösterilmektedir.
Görüntünün ortasında Karadeniz Teknik Üniversitesi
Kanuni yerleşkesi, onun kuzey doğusunda ise Trabzon ha-valimanı
yer almaktadır. Görüntünün güney kısmı kırsal
alandır, kuzey kısmında Karadeniz’den bir parça ve Trabzon
sahili yer almaktadır.
4.2. Materyal
Bu çalışmada Mayıs 2003 tarihinde çekilmiş IKONOS pank-romatik
ve çok bantlı görüntüler kullanılmıştır. Konumsal
çözünürlük pankromatik görüntü için 1m, çok bantlı görün-tü
için 4 m’dir. Çok bantlı görüntü mavi, yeşil, kırmızı ve
kızılötesi olmak üzere 4 banttan oluşmaktadır. Görüntülerin
radyometrik çözünürlükleri 11’er bittir. Kullanılan görüntü-ler
Şekil 2’de verilmiştir.
4.3. Görsel Değerlendirme
Dört bant aynı anda gösterilemeyeceğinden, gösterimlerde
üç bant seçilmiştir. Şekil 2’de olduğu gibi, Şekil 3’te mavi
bant mavi kanaldan, yeşil bant yeşil kanaldan, kızılötesi bant
kırmızı kanaldan gösterilmiştir. Bu sebeple, çoğu bitki üze-rine
düşen güneş ışığını yeşil bölgeden daha çok miktarda
kızılötesi bölgede yansıttığından bitki örtüsü kırmızı-turun-cu
görünmektedir (Knipling 1970). Şekil 4 ve Şekil 5’te ise
görüntüler gerçek renk diziliminde gösterilmiştir. Tüm gö-rüntülerde
piksel değerleri 32=216-11 ile çarpılarak görüntü-lerin
daha aydınlık gösterilmeleri sağlanmıştır.
Yöntemlerin girdi görüntülerin bütününe uygulanmasın-dan
elde edilen sonuç görüntüleri Şekil 3’te, parça görüntü-lere
uygulanmasından elde edilen sonuç görüntüleri ise Şekil
4’te verilmiştir. Şekil 3’te görüldüğü gibi PCA yöntemi hariç
Pankromatik görüntü
Çok bantlı görüntü
Şekil 2. Çalışmada kullanılan IKONOS pankromatik ve çok bantlı görüntüler
Turkey
Şekil 1. Trabzon ili (yeşille işaretlenmiş) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi
Kampüsü’ne ait çok bantlı uydu görüntüsü
5. Deniz Yıldırım, Oğuz Güngör / Cilt 1 Sayı 1 2012 79
a‒ Girdi çok bantlı görüntü b‒ PCA yöntemi
c‒ IHS yöntemi d‒ Brovey yöntemi
e‒ Dalgacık yöntemi f‒ Önerilen yöntem
Şekil 3. Girdi çok bantlı görüntü ve yöntemlerin tüm görüntüye uygulanması sonucu elde edilmiş kaynaşmış görüntüler (bant kombinasyonu Mavi –
Yeşil – Kızılötesi)
6. 80 IKONOS uydu görüntüleri ile yeni bir görüntü kaynaştırma yöntemi
a‒ Girdi çok bantlı görüntünün parçası b‒ PCA yöntemi
c‒ IHS yöntemi d‒ Brovey yöntemi
e‒ Dalgacık yöntemi f‒ Önerilen yöntem
Şekil 4. Girdi çok bantlı görüntünün bir parçası ve yöntemlerin bu parçaya uygulanması sonucu elde edilmiş kaynaşmış görüntüler (bant kombinasyonu
Mavi – Yeşil – Kırmızı)
7. Deniz Yıldırım, Oğuz Güngör / Cilt 1 Sayı 1 2012 81
Girdi çok bantlı görüntü parçası Girdi pankromatik görüntü parçası
Önerilen yöntemde tercih edilen yapılandırma Konumsal olarak daha iyi, renk korunumu daha zayıf yapılandırma
Şekil 5. Girdi görüntüler ve farklı yapılandırma sonucu konumsal ayrıntı aktarımı ve renk korunumu kalitelerinin değişimi
tüm yöntemler renk açısından iyi sonuç vermekte, PCA yön-temi
ise karanlık ve bulanık görüntüler üretmektedir (Şekil
3b ve Şekil 4b).
Şekil 4 ise diğer yöntemlerin performansını, hem renk
hem konumsal bilgi açısından daha iyi çözümlememizi sağ-lamaktadır.
Şekil 4c’de görüldüğü gibi, IHS yöntemi, özel-likle
şekilde elipslerle işaretlenmiş bölgelerde, renkte bo-zulmalara
yol açmaktadır. Brovey yöntemi konumsal olarak
daha iyi sonuç vermekte, renk açısından IHS yönteminden
daha iyi sonuç verse de yine de bozulmalar oluşmaktadır.
Özellikle görüntüdeki küçük detayların renklerinde bozul-malar
(örneğin, arabaların rengi mavileşmekte) gözlemlen-mektedir.
Dalgacık yöntemi renk korunması açısından iyi
sonuç vermekte, fakat özellikle bina kenarlarında ve çizgisel
ayrıntılarda blok artefakt denilen kusurlar ortaya çıkmakta-dır
(Şekil 4e). Önerilen yöntem ise, hem konumsal olarak
hem de renklerin korunması açısından tatmin edici sonuç
vermektedir (Şekil 4f).
Önerilen yöntem ve seçilen diğer yöntemler hem tam ori-jinal
boyutuyla pankromatik ve çok bantlı girdi görüntülere,
hem de bu görüntülerin içinde seçilen daha küçük parçalara
uygulanmıştır. Şekil 5’te önerilen yöntemin esnekliği test
edilmiştir. Hem konumsal hem de renk anlamında en uygun
görüntü elde edilmeye çalışılmıştır. Orijinalde 11 bit radyo-metrik
çözünürlükte olan bu görüntüler, 16 bit veri tipinde
saklanmış ve gösterilmiştir.
Ayrıca, önerilen yöntemin en büyük avantajı esnek olma-sıdır.
Kullanıcı parametreleri değiştirerek veya bunların kon-veks
lineer kombinasyonlarını kullanarak ya daha iyi konum-sal
detay ya da daha kaliteli renk içeriği elde edebilmekte-dir.
Bu, renk koruma kalitesindeki düşüş pahasına konumsal
çözünürlüğün artması veya tam tersi bir durumun oluşması
8. 82 IKONOS uydu görüntüleri ile yeni bir görüntü kaynaştırma yöntemi
anlamına gelmektedir. Bu olayın sebebi konumsal çözünür-lük
anlamında daha iyi konfigürasyonların spektral içerik ko-rumada
zayıf olması veya spektral içerik korumada iyi olan
konfigürasyonların konumsal çözünürlük anlamında zayıf
kalması gerçeğidir. Şekil 5 bahsedilen etkinin sonuçlarını
gözler önüne sermekte, renk koruma kalitesindeki düşüş pa-hasına
konumsal çözünürlüğün arttması gözlemlenmektedir.
4.4. Nicel Değerlendirme
Görüntü kaynaştırma yöntemlerinin yanında bunları karşı-laştırmak
ve başarımlarını değerlendirmek için çeşitli gö-rüntü
kaynaştırma metrikleri üretilmiştir. Yaygın olanların
arasında bağıntı katsayıları değişimini ölçen CC, diğer alan-larda
da yaygın olarak kullanılan RMSE (Root Mean Square
Error, Karesel Ortalama Hata), ERGAS(Erreur Relative
Globale Adimensionnelle de Synthèse), RASE (Relative
Average Spectral Error), SAM (Spectral Angular Mapper),
SID (Spectral Information Divergence) ve SSIM (The
Structure Similarity Index) verilebilir.
Wald (2000)’in geliştirdiği ERGAS metriğinde çözünür-lük
farkını hesaba katarak RMSE’den daha etkin bir met-rik
oluşturma hedeflenmiştir. RASE, ortalama parlaklık ve
RMSE verileri ile görüntü kaynaştırma yönteminin ortalama
başarımını yüzde cinsinden ölçer (Choi 2005).
RASE ve ERGAS için formüller Eşitlik 3 ve Eşitlik 4’te
verilmiştir (Wald 2000).
(3)
(4)
Yukarıdaki formüllerde RMSE(Bk) k’inci kaynaşmış ve oriji-nal
bant arasındaki karesel ortalama hatayı, h/l pankromatik
görüntü ile çok bantlı görüntü arasındaki çözünürlük oranını,
K toplam bant sayısını, Mk, k bandının ortalamasını ve M
ortalama parlaklık değerini göstermektedir (Güngör 2008).
M değeri Eşitlik 5’te verildiği gibi hesaplanır.
(5)
SAM renklerdeki değişimi açısal olarak hesaplar ve ortalama
açısal değişimi verir. SID ise spektral benzerlik tanımlama
anlamında SAM’in gelişmiş şeklidir ve göreli entropiler top-lanarak
hesaplanır (Chang 1999). Hedef, piksel değerlerinin
dağılımını birer rasgele değişken olarak değerlendirip ola-sılık
bilimi açısından benzerliğini ölçmektir (Chang 1999).
Wang vd. (2004) tarafından geliştirilmiş olan SSIM met-riği,
bir konumsal metriktir. Daha önce ortaya koydukla-rı
UIQI (Universal Image Quality Index)’nin iyileştirilmiş
halidir. Görüntüler arasında yapısal benzerliği, dolayısıyla
konumsal ayrıntı aktarımı kalitesini ölçer. Görüntü üzerinde
kayan küçük pencerelerde yönlü ortalamalar ve standart sap-malar
bulunur ve o pencerenin SSIM değeri Eşitlik 6’daki
formülle hesaplanır (Wang vd. 2004). Bu SSIM değerlerinin
ortalaması da tüm görüntünün SSIM değerini verir.
SSIM(x, y | w) =
(2ww+ C)(2! ww+ C)
xy 1xy 2 (w2 + wx
y
2 + C1) (! wx
2 ! wy
2 + C2 )
(6)
Tablo 1 bu metriklerin kaynaşmış görüntülere uygulanma-sı
sonucu ortaya çıkan istatistikleri listelemektedir. Optimal
değerler ikinci sütunda listelenmiştir. Her metrik için en iyi
sonuç kırmızı, ikinci en iyi sonuç ise mavi olarak işaretlen-miştir.
Tablo 1’den de görüleceği üzere, altı renksel metrik testi-nin
üçünde, önerilen yöntem en iyi sonucu verirken dalgacık
yöntemi ise onu izlemiştir. PCA yöntemi, hiçbir testte ikinci
en iyi dahi olamamıştır. Brovey yöntemi için RMSE yüksek
çıkmış, SAM ve SID sıfır olmuştur. Önerilen yöntemin SID
değeri düşük çıkmıştır. Bu orijinal çok bantlı görüntüdeki
piksel değerlerinin dağılımının kaynaşmış görüntüdekine
çok benzer olduğunu göstermektedir. SSIM değerlerine göre
ise, IHS yöntemi konumsal olarak en iyi sonucu vermiş, onu
önerilen yöntem izlemiştir.
5. Sonuç
Nicel ve görsel değerlendirmeler göstermiştir ki, yaygın gö-rüntü
kaynaştırma yöntemleri, ya renk korunması açısından
ya da konumsal ayrıntı aktarımı açısından iyi sonuçlar ver-mektedir,
ama her zaman her iki açıdan da iyi sonuç verme-yebilmektedir.
Bu çalışmanın amacı hem konumsal açıdan
hem de renk korunumu açısından iyi sonuç veren esnek ve
kullanışlı bir yöntem geliştirmektir. Amaç, kullanıcının tek
bir parametreyi isteğine göre değiştirdiğinde ya konumsal
açıdan ya da renk korunumu açısından daha iyi bir kaynaş-mış
görüntü elde edebilmesini sağlamaktır.
Önerilen yöntem yerel standart sapmalara dayanan ve
istatistiksel hesaplamaları devreye sokan bir yöntemdir.
Yöntem önde gelen yaygın yöntemlerle test edilmiş ve ba-şarılı
sonuçlar elde edilmiştir. Amaçlandığı üzere yöntemin
bir denge parametresi ile ya daha iyi konumsal ayrıntı aktarı-mı
veya daha iyi renk korunumu kaliteleri arasında sonuçlar
vermesi başarılmıştır.
Önerilen yöntem yerel standart sapmalara dayandığı için
yalnız duran köşeli nesneler, kaynaştırılmış görüntülere iste-nildiği
gibi yansımayabilir.
İleriki çalışmalarımızda, yönteme daha iyi sonuçlar ver-direcek
uzayları ve fr fonksiyonları bulunmaya çalışılacak
ve diğer yöntemlere ortak bir çatı getirme kapasitesi araştı-rılacaktır.
Tablo 1. Kaynaştırma değerlendirme istatistikleri
Opt Önerilen Dalgacık PCA IHS Brovey
CC 0 0.0948 0.0489 0.2112 0.0538 0.0904
ERGAS 0 2.6385 4.8662 6.8023 5.85 87.677
RASE% 0 10.439 18.855 25.816 22.6616 85.413
RMSE 0 43.466 78.506 107.49 94.328 355.64
SAM 0 1.8053 1.4153 2.7529 1.9158 2E‒07
SID 0 0.0018 0.0608 0.0119 0.0347 2E‒06
SSIM 0 0.6901 0.665 0.5416 0.7461 0.2228
9. Deniz Yıldırım, Oğuz Güngör / Vol.1 No.1 2012 83
Kaynaklar
Chang C., (1999), Spectral information divergence for hyperspectral
image analysis, Proc. Geosci. Remote Sens. Symp.’un İçinde,
Cilt.1, ss.509-511.
Chavez P.S., Kwarteng A.Y., (1989), Extracting spectral contrast
in landsat thematic mapper image data using selective
principal component analysis, Photogrammetric Engineering
and Remote Sensing, 55(3), 339–348.
Chibani Y., Houacine A., (2002), The joint use of IHS transform
and redundant wavelet decomposition for fusing multispectral
and panchromatic images, International Journal of Remote
Sensing, 23(18), 3821–3833.
Choi M., Kim R.Y., Nam M.R., Kim H.O., (2005), Fusion of
multispectral and panchromatic satellite images using the
curvelet transform, IEEE Geoscience and Remote Sensing
Letters, 2(2), 136–140.
Choi M., Kim H., Cho N.I., Kim H.O., (2008), An improved
intensity-hue-saturation method for ikonos image fusion,
International Journal of Remote Sensing.
Cliché G., Bonn F., Teillet P., (1985), Integration of the SPOT
panchromatic channel into its multispectral mode for image
sharpness enhancement, Photogrammetric Engineering &
Remote Sensing, 51(3), 311–316.
González-Audícana M., Saleta J.L., Catalan R.G., Garcia R.,
(2004), Fusion of multispectral and panchromatic images
using improved IHS and PCA mergers based on wavelet
decomposition, IEEE Transactions on Geoscience and Remote
Sensing, 42(6), 1291-1299.
González-Audícana M., Otazu X., Fors O., Seco A., (2005),
Comparison between Mallat’s and the a trous discrete wavelet
transfom-based algorithms for the fusion of multispectral and
panchromatic images, International Journal of Remote Sensing,
26(3), 595–614.
González-Audícana M., Otazu X., Fors O., Alvarez-Mozos J.,
(2006), A low computational-cost method to fuse IKONOS
images using the spectral response function of its sensors, IEEE
Transactions on Geoscience and Remote Sensing, 44(6), 1683-
1691.
Gonzalez R.C., Woods R.E, (1992), Digital Image Processing,
Addison-Wesley, Reading, MA.
Güngör O., (2008), Multi Sensor Multi Resolution Image Fusion,
Doktora Tezi, Purdue University.
Klemas V., (2011), Remote sensing techniques for studying coastal
ecosystems: An overview, Journal of Coastal Research, 27(1),
2–17.
Knipling E.B., (1970), Physical and physiological basis for
the reflectance of visible and near-infrared radiation from
vegetation, Remote Sensing of Environment, 1, 155–159.
Loarie L.S., Joppa L.N., Pimm S.L., (2007), Satellites miss
environmental priorities, Trends in Ecology & Evolution,
22(12), 630-632.
Pohl C., van Genderen J.L., (1998), Multisensor image fusion in
remote sensing: Concepts, methods and applications, Int. J.
Remote Sensing, 19(5), 823-854.
Schneider, K., Farge M., (2006), Wavelets: Mathematical theory,
In: Encyclopedia of Mathematical Physics, (Françoise J.P.,
Naber G., Tsun T.S., Ed.), Academic Press, Oxford, ss.426-438.
Wald L., (1999), Some terms of reference in data fusion, IEEE Transaction
on Geoscience and Remote Sensing, 37(3), 1190–1193.
Wald L., (2000), Quality of high resolution synthesized images: Is
there a simple criterion? Proc. Int. Conf. Fusion Earth Data'
nın İçinde.
Wang Z., Bovik A.C., Sheikh H.R., Simoncelli E.P., (2004), Image
quality assessment: From error measurement to structural
similarity, IEEE Trans. Image Process., 13(4), 600–612.
Yang J., Zhang J., Li H., Sun Y., Pu P., (2010), Pixel level fusion
methods for remote sensing images: A current review,
International Archives of Photogrammetry and Remote Sensing
(IAPRS), XXXVIII(7B).
Zhang J., (2008), Generalized model for remotely sensed
data pixel-level fusion, The International Archives of the
Photogrammetry, Remote Sensing and Spatial Information
Sciences, XXXVII(B7), 1051–1056.
Zhang J., (2010), Multi-source remote sensing data fusion: Status
and trends, International Journal of Image and Data Fusion, 1,
5–24.
Zhang, Y., (2002), Problems in the fusion of commercial high
resolution satellite images as well as Landsat 7 images and
initial solutions, International Archives of Photogrammetry and
Remote Sensing (IAPRS), 34(4).
Zhou J., Civco D.L., Silander J.A., (1998), A wavelet transform
method to merge Landsat TM and SPOT panchromatic data,
International Journal of Remote Sensing, 19(4), 743-757.
Url-1, HYPERION Spectral Coverage, USGS EO-I Website, http://
eo1.usgs.gov/sensors/hyperioncoverage, [Erişim March 2012 ].
Url-2, Trabzon Province, English Wikipedia, en.wikipedia.org/
wiki/Trabzon_Province, [Erişim May 2012].