ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
MALCOLM X
MALCOLM, 19 Mayıs 1925’te Nebraska’nın Omaha şehrinde dünyaya geldi. Asıl adı Malcolm
LİTTLE’DİR. Müslüman olduktan sonra adı Malik El Şahbaz olmuştur.
Babası Baptist Hristiyan vaazdı. Babası da Amerikalı siyahların hiç bir zaman gerçek özgürlüğe,
bağımsızlığa ve itibara kavuşamayacağına inanmaktaydı. Irkçı bir örgüt tarafından öldürülmüştür.
Malcolm X’in yaşamında sıkıntılı bir dönem başlar. Devlet, annenin çocuklara iyi bakamadığına karar
verince önlerine ıslah evi ya da evlatlık verilme seçeneklerini koyuyor. Malcolm X durumu iyi
sayılabilecek bir ailenin yanına evlatlık olarak verilirken, akıl sağlığı bozulan annesi akıl hastanesine
gönderilir.
Afro Amerikan Müslüman siyasi temsilci ve insan hakları savunucusudur. Tarihteki en etkili
Afro Amerikanlardan birisi olarak bilinir. Malcolm sınıftaki tek siyah öğrenciydi. Bir gün
lisedeki çok sevdiği İngilizce öğretmeni sormuştu: “Artık büyüyorsun, ne olmak istersin?”
Malcolm, bunu daha önce hiç düşünmemişti Birden “Avukat olmak istiyorum” deyince
İngilizce öğretmeni şaşırmıştı Malcolm’a: “Biraz gerçekçi olmalısın, sen bir zencisin Bunun
için doğru düşünmen lazım Niçin bir marangoz olmayı düşünmüyorsun?” demişti Malcolm bu
sözler karşısında aşağılanmış ve okuldan soğumuştur. Üniversiteye gidemeyince de küçük
yaşta çalışmaya başlamıştır.
Siyahların yoğun olarak yaşadığı Harlem’e göçüyor. Orada uyuşturucu satmaya başlayarak
maddi durumunu düzeltiyor. Uyuşturucu satışı işini sonlandırdıktan bir süre sonra bu sefer Amerikan
ordusu kendisini askere çağırmış. Malcolm X’in ise askere gitmek gibi bir niyeti olmadığından, akli
dengesinin yerinde olmadığını göstermek için numaralar yapmaya başlıyor. Saçlarını kırmızıya
boyayıp askerlik şubesine gidiyor, sıranın en önüne geçerek kendisini general olarak orduya
kaydetmelerini istiyor ve bağırarak tüm düşmanları kafasından vuracağını söylüyor. Askerlik
şubesinin, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesi için gönderdiği psikiyatri
kliniğinde de aynı numaraları tekrarlıyor. Kendisini muayene eden psikoloğa, “güneye gidip oradaki
tüm zencileri örgütleyeceğini ve beyazların hepsini öldüreceğini” söyleyince rapor fazla gecikmiyor
ve Malcolm X askerlik sorunundan başarıyla sıyrılıyor.
20 yaşındayken hırsızlık ve haneye tecavüz suçlarından hapishaneye giriyor. Üniversiteyi Harlem
sokaklarında tamamlar ve doktora tezini de hapishanede yazar. Okuma açlığını hapishanede giderir
hapishane kütüphanesindeki kitapları okur. Hapiste geçirdiği süreç dönüm noktası olacaktır.
Afro Amerikalıların sisteme olan karşıtlıklarının bir ifadesi de “beyazların dini” olarak gördükleri
Hristiyanlık ’tan Müslümanlığa geçiştir. Malcolm da hayatının geri kalanını belirleyecek olan İslam
dinini seçerek Müslüman Siyah hareketinin ateşli savunucularından birisi olmuştur.
Yaptığı konuşmalarda ve yazılarında hapiste geçirdiği süreyi hayatının en önemli dönemi olarak
niteler: ‘Bir insan öğrenmek istiyorsa üniversiteden sonra gideceği en iyi yer
hapishanedir” demiştir.
Malcolm X
Etkileyici bir hatip olan Malcolm X, 1953’te İslam Milleti Nation of İslam (NOI)’ın lideri Elijah
Muhammed'i ziyaret etti ve aynı yıl grubun Detroit vaizliğine tayin edildi. İslam Ulusu’nun resmi yayın
organı olan Muhammed Speaks’in temellerini attı.
1954 yılında Harlem’deki 7 numaralı mabedin vaizi oldu. FBI’ın radarına ilk kez girdiği aylardı bunlar.
Bir çok şehirde yeni mabetler açma becerisi ve sürekli yeni kişiler kazandıran kişiliğiyle grup içinde
etkinliği ve gücü arttı. Sadece hitabeti değil görünüşü ve karizmasıyla da insanları etkiliyordu. 1 metre
91 santimetre boyundaydı. Saçları ise bir çok siyahın aksine kızıl renkliydi.
Hapiste olduğu 1950 yılında köle düzeninin ürünü olduğuna inandığı “Little” soyadını Malcolm
X olarak değiştirdi. İngilizce ’de ‘eski’ veya ‘ölü’ yerine de kullanılan ‘X’ onun terk ettiği bütün eski
kimliklerini içeriyordu; ‘Eski köle’, ‘eski hırsız’, ’eski Hristiyan’…
Malcolm X
İslam Milleti hareket içerisinde 14 yıl militanlık yapmış ve hareketin en önemli isimlerinden olmuştur.
Siyah Müslüman Hareketi belki de bu ”siyah özgürlük” örgütlerinin içerisinde en sağda duranlardandır.
Beyaz ırkçılığına karşı sekter Siyah kampanyasını uzun yıllar yürütmüş, hatta bunu Afro
Amerikanların kurtuluşu olarak görmüştür. Beyaz sermayeye karşı Siyah sermaye düşüncesi ile Siyah
mahallelerinde ve Siyahların çoğunlukta olduğu bölgelerde ”beyaz süpermarketlerinden alışveriş
yapmayın” propagandasını yayarak Siyah emekçileri de kendi burjuvazilerini desteklemeye
çağırmışlardır. Bu yıllar boyunca Siyah emekçilerinin beyaz emekçilerle kaderleri aynı olsa da bu
derin ayrım onları aynı safta mücadele etmekten alıkoyacaktı.
Johnson Hinton'ın (İslam Ümmeti hareketinin bir üyesi) New York'taki polisler tarafından dövülmesi ile
Malcolm X ilk kez Amerikan halkı tarafından tanınmaya başlandı.
Betty Sanders'le evlendi ve altı kızları oldu.
Malcolm X
Malcolm X,
Bizden niye nefret ediyorsunuz?" diye soran bir beyaz muhabire, "Bizi yüzyıllar önce buraya
getiren, tarihimizden, kültürümüzden, dilimizden ayıran, hayvan gibi alıp satan beyaz
adamdan nefret edip etmediğimi nasıl sorabilirsin? Artık siyah adama söyleyecek sözünüz
kalmadı. Sizin süreniz doldu, geminiz kalktı. Beyaz şeytanı çalkantılı denizlerde, sert rüzgarlar
bekliyor. Zalimler devrilmeye mahkûmdurlar, beyinleri yıkanmış 'Tom amca'lar da birlikte helak
olacaklar!..
Malcolm X, bu kadar sert konuşmasına rağmen aslında istedikleri çok şey de yoktur. Dertleri
okumak, mevki sahibi olmak, yemek salonlarına, tiyatrolara, parklara gidebilmek, Ve bir de
beyazların girdiği tuvaletlere girebilmektir, o kadar.
Malcolm X
Malcolm X’i ABD hükümeti açısından istenmeyen kişi yapan ise hiç kuşkusuz Küba Devrimi’nin
öncüsü olan Fidel Castro’yu tüm baskılara karşın kendi mekanında ağırlayarak verdiği desteği
göstermesiydi. Fidel Castro, Küba’da ABD destekli hükümeti devirerek ABD çıkarlarına büyük
darbe vurmuştu. BM konuşmasını yapmak için geldiği ABD’de kimse kendisine yer vermezken
Malcolm X, Castro’yu kalmak zorunda olduğu çadırdan almış, bizzat ağırlamıştı.
Malcolm X
Hareketin lideri olan Elijah Muhammed Siyahlara; ”düşünün, konuşun, fakat harekete geçmeyin”
öğretisiyle yaklaştıkça Malcolm bunu kabul etmiyor, harekete geçmeyi ve eylemler örgütlemeyi
söylüyordu. Bu çatışma Malcolm’un Siyah Müslümanlar hareketinden ayrılmasına kadar
ilerleyecektir. Mekke’ye giderek hacı oldu ve Hac ’da her ırktan insanla bir araya gelmesinin etkisiyle
Elijah Muhammed'in ırkçı öğretisini reddederek, dünyadaki geleneksel İslam anlayışına geçti.
Hanımına; “İnanamayacaksın ama tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su
içtim ve aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz bir kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim.
Gerçek peygamberimiz olan Hz. Muhammed ırkçılığı yasaklamıştır.” sözleriyle yazdığı mektup ondaki
değişimin boyutunu gözler önüne sermiştir.
Adını bir kez daha değiştirdi. Artık adı El-Hacı Malik el-Şahbazdı. Malcolm X’in kendine has ve cesur
tavırları, Siyah Müslümanlar örgütünün liderliği bazında yürüttüğü politikaya uymuyordu. Malcolm, 12
Mart 1964’te Siyah Müslümanlardan ayrılmıştır.
Malcolm X
Siyah Müslümanlardan ayrılması Malcolm’un hayatının ikinci dönüm noktasıdır. Fikirleri ve duruşu
radikal olsa da din konusundaki tavrı bariz şekilde değişmiştir. Bu fikirleri temel alarak bütün
Siyahları kapsayan Afro-Amerikan Birliği Organizasyonunu (OAAU) kurmuştur. Malcolm’un önceki
politik hayatından farklı olarak İslam dininden tamamen uzakta bir oluşumdur. Dini kökenleri ne
olursa olsun bütün Afro Amerikanlar birliğe katılma çağrısı yapılmıştır. Dini tutum yatıştırıcı bir
hale gelmişken Malcolm, dönemin pasifist siyah aktivistlerine nazaran ırkçı baskılara ve
saldırılara karşı Siyah şiddetini örgütlemiştir. Bu önemli ayrım Malcolm X’i diğerlerinden
ayırırken Kara Panterler adlı sosyalist örgüte siyah mücadelesinde ilham kaynağı olmuştur.
Afro-Amerikan birliğinin büyüme çalışmaları hızla devam ederken Malcolm X yoğun propaganda
çalışmaları yürütüyor, her yerde konuşmalar yapıyordu.
Malcolm X
Malcolm X ve Martin Luther King; ABD’nin iki siyah önderi. Dinleri birbirinden farklı olmasına karşın siyah
olmalarının dışında ikisinin de buluştuğu ortak bir payda var: ABD çıkarlarına son derece karşıt fikirlere
sahip olmalarının yanı sıra bu fikirleri takip eden milyonlarca insanı peşlerinden sürüklemeleri. Her
ikisinin yaşamını incelendiğinde ABD politikalarına ne kadar ters demeçleri olduğu, emperyalizm karşıtı
görüşleri olduğu ortada. İkisinin de perde arkasında kimlerin olduğu belli olmayan suikastlere kurban
gitmeleri ve bugüne kadar bu suikastların sır perdesinin kaldırılamamış olması.
Malcolm X
Malcolm X’in Eleştirisi
Martin Luther King’in ‘beyazlarla birlikte şiddetsiz direniş 'mücadelesini, korkakça buluyor
ve king’e beyazlara yaranmaya çalışan birer yardakçıdan başka bir şey değildi. diyordu.
Martin Luther King’in Kongre Yürüyüşü ’nü ‘Washington’daki saçmalık’ olarak niteleyerek;
‘Bu kadar siyahın, beyazların, 100 yıl önce öldürülen bir başkanın anıtının önünde
düzenlediği bir gösteriye katılmaya neden bu kadar hevesli olduklarını anlayamıyorum’
demiştir. Sivil haklar hareketi ırkçılığa karşı mücadele verirken, Malcolm X ise Afro
Amerikanların beyaz tenli insanlardan tamamıyla ayrılması gerektiğini savunmaktaydı.
Malcolm X
Ayrıca, Afro Amerikanların çözüm için Afrika'ya geri dönmesi ve geçici bir önlem olarak siyahi
insanlara Amerika'da ayrı bir ülke oluşturulması gerektiğini ileri sürmekteydi. Siyah insanların
kendilerini savunmaları ve sürekli tetikte olmaları gerektiğini dile getirerek sivil haklar
hareketinin şiddet karşıtlığı stratejisini dahi reddetmiştir. Yaptığı konuşmalar dinleyicileri üzerinde
genellikle kuzey ve batı Amerika şehirlerinde yaşayan Afro Amerikanlar olmakta ve güçlü etkiler
bırakmaktadır. Dinleyicilerin çoğu özgürlük, adalet, eşitlik ve saygıyla ilgili konuşmaktan bıkmış
olanlar kendilerinin şikayetlerini Malcolm'un sivil haklar hareketinden daha iyi dile getirdiğini
düşünmekteydiler.
Amerika - Mongomery Boykotu
Martin Luther King, Rosa Parks ve Malcolm X'in barışçıl protestolarından en ses
getirenlerinden biri 1955 yılında gerçekleştirilen Mongomery Boykotu idi, ABD’nin Alabama
Eyaletinde otobüslere zencilerle beyazların ayrı kapılardan girmesi ve ayrı yerlere oturmasını
zorunlu kılan yasasının sonunu getiren eylemi ile tarihe geçen isim ise Rosa Parks oldu.
Parks'ın hapse gitmesinden sonra zenciler her yere yürüyerek gittiler ve müşterilerinin dörtte
üçünü kaybeden firma tam bir yıl sonra pes etti.
ÖÜÜ
Afro Amerikan birliğinin büyüme çalışmaları hızla devam ederken Malcolm X yoğun propaganda
çalışmaları yürütüyor, her yerde konuşmalar yapıyordu. 400 kişilik dinleyici topluluğunun önünde
kürsüye gelmesinden bir kaç saniye sonra, Nation of İslam’a üye oldukları tespit edilen kişilerden
biri ayağa kalkarak yanındakine ‘Pis zenci, elini cebimden çek’ diye bağırdı. Malcolm X ve
arkadaşlarının dikkati bu yöne dönerken ve karmaşayı sakinleştirmeye çalışırlarken, diğer taraftan
bir adam sahneye yaklaştı ve Malcolm X’in göğsüne bir el ateş ederek 21 Şubat 1965’te
öldürmüştür.
ÖÜÜ
Malcolm X
Betty, Malcolm'un cenazesinde
Özgürlük İçin Savaşmak İçin Bir Erkek Olmanıza Gerek
Yok Tek Yapmanız Gereken Aklı Başında Bir İnsan
Olmanızdır.

More Related Content

Malcolm X

  • 2. MALCOLM, 19 Mayıs 1925’te Nebraska’nın Omaha şehrinde dünyaya geldi. Asıl adı Malcolm LİTTLE’DİR. Müslüman olduktan sonra adı Malik El Şahbaz olmuştur. Babası Baptist Hristiyan vaazdı. Babası da Amerikalı siyahların hiç bir zaman gerçek özgürlüğe, bağımsızlığa ve itibara kavuşamayacağına inanmaktaydı. Irkçı bir örgüt tarafından öldürülmüştür. Malcolm X’in yaşamında sıkıntılı bir dönem başlar. Devlet, annenin çocuklara iyi bakamadığına karar verince önlerine ıslah evi ya da evlatlık verilme seçeneklerini koyuyor. Malcolm X durumu iyi sayılabilecek bir ailenin yanına evlatlık olarak verilirken, akıl sağlığı bozulan annesi akıl hastanesine gönderilir.
  • 3. Afro Amerikan Müslüman siyasi temsilci ve insan hakları savunucusudur. Tarihteki en etkili Afro Amerikanlardan birisi olarak bilinir. Malcolm sınıftaki tek siyah öğrenciydi. Bir gün lisedeki çok sevdiği İngilizce öğretmeni sormuştu: “Artık büyüyorsun, ne olmak istersin?” Malcolm, bunu daha önce hiç düşünmemişti Birden “Avukat olmak istiyorum” deyince İngilizce öğretmeni şaşırmıştı Malcolm’a: “Biraz gerçekçi olmalısın, sen bir zencisin Bunun için doğru düşünmen lazım Niçin bir marangoz olmayı düşünmüyorsun?” demişti Malcolm bu sözler karşısında aşağılanmış ve okuldan soğumuştur. Üniversiteye gidemeyince de küçük yaşta çalışmaya başlamıştır.
  • 4. Siyahların yoğun olarak yaşadığı Harlem’e göçüyor. Orada uyuşturucu satmaya başlayarak maddi durumunu düzeltiyor. Uyuşturucu satışı işini sonlandırdıktan bir süre sonra bu sefer Amerikan ordusu kendisini askere çağırmış. Malcolm X’in ise askere gitmek gibi bir niyeti olmadığından, akli dengesinin yerinde olmadığını göstermek için numaralar yapmaya başlıyor. Saçlarını kırmızıya boyayıp askerlik şubesine gidiyor, sıranın en önüne geçerek kendisini general olarak orduya kaydetmelerini istiyor ve bağırarak tüm düşmanları kafasından vuracağını söylüyor. Askerlik şubesinin, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesi için gönderdiği psikiyatri kliniğinde de aynı numaraları tekrarlıyor. Kendisini muayene eden psikoloğa, “güneye gidip oradaki tüm zencileri örgütleyeceğini ve beyazların hepsini öldüreceğini” söyleyince rapor fazla gecikmiyor ve Malcolm X askerlik sorunundan başarıyla sıyrılıyor.
  • 5. 20 yaşındayken hırsızlık ve haneye tecavüz suçlarından hapishaneye giriyor. Üniversiteyi Harlem sokaklarında tamamlar ve doktora tezini de hapishanede yazar. Okuma açlığını hapishanede giderir hapishane kütüphanesindeki kitapları okur. Hapiste geçirdiği süreç dönüm noktası olacaktır. Afro Amerikalıların sisteme olan karşıtlıklarının bir ifadesi de “beyazların dini” olarak gördükleri Hristiyanlık ’tan Müslümanlığa geçiştir. Malcolm da hayatının geri kalanını belirleyecek olan İslam dinini seçerek Müslüman Siyah hareketinin ateşli savunucularından birisi olmuştur. Yaptığı konuşmalarda ve yazılarında hapiste geçirdiği süreyi hayatının en önemli dönemi olarak niteler: ‘Bir insan öğrenmek istiyorsa üniversiteden sonra gideceği en iyi yer hapishanedir” demiştir.
  • 7. Etkileyici bir hatip olan Malcolm X, 1953’te İslam Milleti Nation of İslam (NOI)’ın lideri Elijah Muhammed'i ziyaret etti ve aynı yıl grubun Detroit vaizliğine tayin edildi. İslam Ulusu’nun resmi yayın organı olan Muhammed Speaks’in temellerini attı. 1954 yılında Harlem’deki 7 numaralı mabedin vaizi oldu. FBI’ın radarına ilk kez girdiği aylardı bunlar. Bir çok şehirde yeni mabetler açma becerisi ve sürekli yeni kişiler kazandıran kişiliğiyle grup içinde etkinliği ve gücü arttı. Sadece hitabeti değil görünüşü ve karizmasıyla da insanları etkiliyordu. 1 metre 91 santimetre boyundaydı. Saçları ise bir çok siyahın aksine kızıl renkliydi. Hapiste olduğu 1950 yılında köle düzeninin ürünü olduğuna inandığı “Little” soyadını Malcolm X olarak değiştirdi. İngilizce ’de ‘eski’ veya ‘ölü’ yerine de kullanılan ‘X’ onun terk ettiği bütün eski kimliklerini içeriyordu; ‘Eski köle’, ‘eski hırsız’, ’eski Hristiyan’…
  • 9. İslam Milleti hareket içerisinde 14 yıl militanlık yapmış ve hareketin en önemli isimlerinden olmuştur. Siyah Müslüman Hareketi belki de bu ”siyah özgürlük” örgütlerinin içerisinde en sağda duranlardandır. Beyaz ırkçılığına karşı sekter Siyah kampanyasını uzun yıllar yürütmüş, hatta bunu Afro Amerikanların kurtuluşu olarak görmüştür. Beyaz sermayeye karşı Siyah sermaye düşüncesi ile Siyah mahallelerinde ve Siyahların çoğunlukta olduğu bölgelerde ”beyaz süpermarketlerinden alışveriş yapmayın” propagandasını yayarak Siyah emekçileri de kendi burjuvazilerini desteklemeye çağırmışlardır. Bu yıllar boyunca Siyah emekçilerinin beyaz emekçilerle kaderleri aynı olsa da bu derin ayrım onları aynı safta mücadele etmekten alıkoyacaktı. Johnson Hinton'ın (İslam Ümmeti hareketinin bir üyesi) New York'taki polisler tarafından dövülmesi ile Malcolm X ilk kez Amerikan halkı tarafından tanınmaya başlandı.
  • 10. Betty Sanders'le evlendi ve altı kızları oldu.
  • 12. Malcolm X, Bizden niye nefret ediyorsunuz?" diye soran bir beyaz muhabire, "Bizi yüzyıllar önce buraya getiren, tarihimizden, kültürümüzden, dilimizden ayıran, hayvan gibi alıp satan beyaz adamdan nefret edip etmediğimi nasıl sorabilirsin? Artık siyah adama söyleyecek sözünüz kalmadı. Sizin süreniz doldu, geminiz kalktı. Beyaz şeytanı çalkantılı denizlerde, sert rüzgarlar bekliyor. Zalimler devrilmeye mahkûmdurlar, beyinleri yıkanmış 'Tom amca'lar da birlikte helak olacaklar!.. Malcolm X, bu kadar sert konuşmasına rağmen aslında istedikleri çok şey de yoktur. Dertleri okumak, mevki sahibi olmak, yemek salonlarına, tiyatrolara, parklara gidebilmek, Ve bir de beyazların girdiği tuvaletlere girebilmektir, o kadar.
  • 14. Malcolm X’i ABD hükümeti açısından istenmeyen kişi yapan ise hiç kuşkusuz Küba Devrimi’nin öncüsü olan Fidel Castro’yu tüm baskılara karşın kendi mekanında ağırlayarak verdiği desteği göstermesiydi. Fidel Castro, Küba’da ABD destekli hükümeti devirerek ABD çıkarlarına büyük darbe vurmuştu. BM konuşmasını yapmak için geldiği ABD’de kimse kendisine yer vermezken Malcolm X, Castro’yu kalmak zorunda olduğu çadırdan almış, bizzat ağırlamıştı.
  • 16. Hareketin lideri olan Elijah Muhammed Siyahlara; ”düşünün, konuşun, fakat harekete geçmeyin” öğretisiyle yaklaştıkça Malcolm bunu kabul etmiyor, harekete geçmeyi ve eylemler örgütlemeyi söylüyordu. Bu çatışma Malcolm’un Siyah Müslümanlar hareketinden ayrılmasına kadar ilerleyecektir. Mekke’ye giderek hacı oldu ve Hac ’da her ırktan insanla bir araya gelmesinin etkisiyle Elijah Muhammed'in ırkçı öğretisini reddederek, dünyadaki geleneksel İslam anlayışına geçti. Hanımına; “İnanamayacaksın ama tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim ve aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz bir kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Gerçek peygamberimiz olan Hz. Muhammed ırkçılığı yasaklamıştır.” sözleriyle yazdığı mektup ondaki değişimin boyutunu gözler önüne sermiştir. Adını bir kez daha değiştirdi. Artık adı El-Hacı Malik el-Şahbazdı. Malcolm X’in kendine has ve cesur tavırları, Siyah Müslümanlar örgütünün liderliği bazında yürüttüğü politikaya uymuyordu. Malcolm, 12 Mart 1964’te Siyah Müslümanlardan ayrılmıştır.
  • 18. Siyah Müslümanlardan ayrılması Malcolm’un hayatının ikinci dönüm noktasıdır. Fikirleri ve duruşu radikal olsa da din konusundaki tavrı bariz şekilde değişmiştir. Bu fikirleri temel alarak bütün Siyahları kapsayan Afro-Amerikan Birliği Organizasyonunu (OAAU) kurmuştur. Malcolm’un önceki politik hayatından farklı olarak İslam dininden tamamen uzakta bir oluşumdur. Dini kökenleri ne olursa olsun bütün Afro Amerikanlar birliğe katılma çağrısı yapılmıştır. Dini tutum yatıştırıcı bir hale gelmişken Malcolm, dönemin pasifist siyah aktivistlerine nazaran ırkçı baskılara ve saldırılara karşı Siyah şiddetini örgütlemiştir. Bu önemli ayrım Malcolm X’i diğerlerinden ayırırken Kara Panterler adlı sosyalist örgüte siyah mücadelesinde ilham kaynağı olmuştur. Afro-Amerikan birliğinin büyüme çalışmaları hızla devam ederken Malcolm X yoğun propaganda çalışmaları yürütüyor, her yerde konuşmalar yapıyordu.
  • 20. Malcolm X ve Martin Luther King; ABD’nin iki siyah önderi. Dinleri birbirinden farklı olmasına karşın siyah olmalarının dışında ikisinin de buluştuğu ortak bir payda var: ABD çıkarlarına son derece karşıt fikirlere sahip olmalarının yanı sıra bu fikirleri takip eden milyonlarca insanı peşlerinden sürüklemeleri. Her ikisinin yaşamını incelendiğinde ABD politikalarına ne kadar ters demeçleri olduğu, emperyalizm karşıtı görüşleri olduğu ortada. İkisinin de perde arkasında kimlerin olduğu belli olmayan suikastlere kurban gitmeleri ve bugüne kadar bu suikastların sır perdesinin kaldırılamamış olması.
  • 22. Malcolm X’in Eleştirisi Martin Luther King’in ‘beyazlarla birlikte şiddetsiz direniş 'mücadelesini, korkakça buluyor ve king’e beyazlara yaranmaya çalışan birer yardakçıdan başka bir şey değildi. diyordu. Martin Luther King’in Kongre Yürüyüşü ’nü ‘Washington’daki saçmalık’ olarak niteleyerek; ‘Bu kadar siyahın, beyazların, 100 yıl önce öldürülen bir başkanın anıtının önünde düzenlediği bir gösteriye katılmaya neden bu kadar hevesli olduklarını anlayamıyorum’ demiştir. Sivil haklar hareketi ırkçılığa karşı mücadele verirken, Malcolm X ise Afro Amerikanların beyaz tenli insanlardan tamamıyla ayrılması gerektiğini savunmaktaydı.
  • 24. Ayrıca, Afro Amerikanların çözüm için Afrika'ya geri dönmesi ve geçici bir önlem olarak siyahi insanlara Amerika'da ayrı bir ülke oluşturulması gerektiğini ileri sürmekteydi. Siyah insanların kendilerini savunmaları ve sürekli tetikte olmaları gerektiğini dile getirerek sivil haklar hareketinin şiddet karşıtlığı stratejisini dahi reddetmiştir. Yaptığı konuşmalar dinleyicileri üzerinde genellikle kuzey ve batı Amerika şehirlerinde yaşayan Afro Amerikanlar olmakta ve güçlü etkiler bırakmaktadır. Dinleyicilerin çoğu özgürlük, adalet, eşitlik ve saygıyla ilgili konuşmaktan bıkmış olanlar kendilerinin şikayetlerini Malcolm'un sivil haklar hareketinden daha iyi dile getirdiğini düşünmekteydiler.
  • 25. Amerika - Mongomery Boykotu Martin Luther King, Rosa Parks ve Malcolm X'in barışçıl protestolarından en ses getirenlerinden biri 1955 yılında gerçekleştirilen Mongomery Boykotu idi, ABD’nin Alabama Eyaletinde otobüslere zencilerle beyazların ayrı kapılardan girmesi ve ayrı yerlere oturmasını zorunlu kılan yasasının sonunu getiren eylemi ile tarihe geçen isim ise Rosa Parks oldu. Parks'ın hapse gitmesinden sonra zenciler her yere yürüyerek gittiler ve müşterilerinin dörtte üçünü kaybeden firma tam bir yıl sonra pes etti.
  • 27. Afro Amerikan birliğinin büyüme çalışmaları hızla devam ederken Malcolm X yoğun propaganda çalışmaları yürütüyor, her yerde konuşmalar yapıyordu. 400 kişilik dinleyici topluluğunun önünde kürsüye gelmesinden bir kaç saniye sonra, Nation of İslam’a üye oldukları tespit edilen kişilerden biri ayağa kalkarak yanındakine ‘Pis zenci, elini cebimden çek’ diye bağırdı. Malcolm X ve arkadaşlarının dikkati bu yöne dönerken ve karmaşayı sakinleştirmeye çalışırlarken, diğer taraftan bir adam sahneye yaklaştı ve Malcolm X’in göğsüne bir el ateş ederek 21 Şubat 1965’te öldürmüştür. ÖÜÜ
  • 30. Özgürlük İçin Savaşmak İçin Bir Erkek Olmanıza Gerek Yok Tek Yapmanız Gereken Aklı Başında Bir İnsan Olmanızdır.