2. Boehringer Ingelheim Animal Health Turkey launched:
“Erasmus Training Program”
Boehringer Ingelheim Animal Health Turkey (BI TR) has launched its first Erasmus Training
Program, which is aiming;
>> to support the Turkish veterinarians’ professional
development by providing technical training sessions
>> to support the Turkish veterinarians’ personal
development by providing soft skill training for use in
their daily routine
>> to provide a pause from their busy schedules with
an opportunity to socialize
Thirty veterinarians who specialize in mastitis control and farm management from different regions
of Turkey attended the first BI TR Erasmus Meeting which took place in Odessa, a 50-minute flight
from Istanbul.
Serkan Erkovan, responsible for Marketing – Cattle, opened the meeting by giving information about
the global animal health industry, figures and Boehringer Ingelheim Animal Health’s position and
growth plans in the local market.
“Making more health”; providing more education
In technical sessions held after the opening session, one of Turkey’s key opinion leaders from Selçuk
University, Professor Dr Dursun Ali Dinç, spoke about mastitis treatment strategies. The next
presentation was by another key opinion leader, Professor Dr Mahmut Ok, who has spoken
about metabolic diseases and gave advice for treatment.
Dr Khaled Daoud ended the technical session by sharing some of his field experiences.
In the soft skill session, Sales Training Manager Mustafa Çavuşoğlu gave a motivational speech about
the “balance of life”.
All of our vets left the meeting with positive feedback, especially for the technical sessions and
personal development sessions.
About Boehringer Ingelheim Turkey
BI TR started its Animal Health Business three years ago.
There are many international and local competitors in the market. Turkey has an area of 780,000 km²
and there are different conditions in different regions simultaneously.
Currently, BI TR – Cattle Sales Team has six sales reps and one sales manager. The total animal health
team comprises 12 persons.
4. Boehringer Ingelheim Animal Health Turkey launched:
“Erasmus Training Program”
Boehringer Ingelheim Animal Health Turkey (BI TR) has launched its first Erasmus Training
Program, which is aiming;
>> to support the Turkish veterinarians’ professional
development by providing technical training sessions
>> to support the Turkish veterinarians’ personal
development by providing soft skill training for use in
their daily routine
>> to provide a pause from their busy schedules with
an opportunity to socialize
Thirty veterinarians who specialize in mastitis control and farm management from different regions
of Turkey attended the first BI TR Erasmus Meeting which took place in Odessa, a 50-minute flight
from Istanbul.
Serkan Erkovan, responsible for Marketing – Cattle, opened the meeting by giving information about
the global animal health industry, figures and Boehringer Ingelheim Animal Health’s position and
growth plans in the local market.
“Making more health”; providing more education
In technical sessions held after the opening session, one of Turkey’s key opinion leaders from Selçuk
University, Professor Dr Dursun Ali Dinç, spoke about mastitis treatment strategies. The next
presentation was by another key opinion leader, Professor Dr Mahmut Ok, who has spoken
about metabolic diseases and gave advice for treatment.
Dr Khaled Daoud ended the technical session by sharing some of his field experiences.
In the soft skill session, Sales Training Manager Mustafa Çavuşoğlu gave a motivational speech about
the “balance of life”.
All of our vets left the meeting with positive feedback, especially for the technical sessions and
personal development sessions.
About Boehringer Ingelheim Turkey - Cattle Team
BI TR started its Animal Health Business three years ago.
There are many international and local competitors in the market. Turkey has an area of 780,000 km²
and there are different conditions in different regions simultaneously.
Currently, BI TR – Cattle Sales Team has six sales reps and one sales manager. The total TR Animal
Health Team comprises 12 persons.
5. TOPLANTI
BI ERASMUS EĞİTİM
PROGRAMI ilkiyle
AMACINA ULAŞTI
Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı, BI Erasmus Eğitim Programı’nı 31 Ağustos
ve 3 Eylül tarihleri arasında Odessa’da düzenlediği ve mastitisin ön plana çıktığı
ilk toplantıyla hayata geçirdi.
Aile şirketi olarak ku-rulduğu
1885 yılından
günümüze, beşeri ve
hayvan sağlığı ilaçları için yük-sek
tedavi değeri olan yepyeni
ürünlerin araştırma, geliştirme,
üretim ve pazarlaması için ça-lışan
Alman firması Boehringer
Ingelheim’in Hayvan Sağlığı
Departmanı, 2012’den itibaren
her yıl sürdürmeyi planladığı
Erasmus Eğitim Programı'nın
ilkini 31 Ağustos-3 Eylül tarihle-ri
arasında, Ukrayna’nın Odessa
şehrinde düzenledi. Dünyanın
önde gelen 20 ilaç şirketinden
biri olan Boehringer Ingelhe-im
Hayvan Sağlığı Departmanı
tarafından organize edilen top-lantıda
öne çıkan konu başlık-ları
sütçü sürülerde mastitis ve
metabolik hastalıklardı. Selçuk
Üniversitesi Veteriner Fakül-tesi
öğretim görevlilerinden
Prof. Dr. Dursun Ali Dinç, Prof.
Dr. Mahmut Ok ve Boehrin-ger
Ingelheim Kuzey Afrika ve
Ortadoğu Büyükbaş Ürünlerin-den
Sorumlu Müdür Dr. Khaled
Daoud, saha vaka deneyimle-rinin
yoğun bir şekilde aktarıl-dığı
toplantının konuşmacıları
İNFOVET 24-25
6. arasında yer aldılar. Düzenlenen
eğitim programında bilimsel
konuların yanında, BI İnsan Sağ-lığı
Eğitim Departmanı Müdürü
Mustafa Çavuşoğlu’yla veteriner
hekimlerin mesleki yaşamlarında
karşılaştıkları süreçlerde faydalı
olabilecek bir kişisel gelişim
toplantısı da yer aldı.
Mastitiste uygulanacak tedavi
stratejileri vurgulandı
Açılış konuşmasını BI Hayvan
Sağlığı Pazarlama Bölümü Ürün
Müdürü Serkan Erkovan’ın
yaptığı toplantıda ilk sözü Prof.
Dr. Dursun Ali Dinç alarak,
katılımcılara “İneklerde Mastitis
Tedavisi Stratejileri” başlık-lı
konuyu aktardı. Mastitisin
ekonomik önemi, etiyolojik
eğilimi, kontrol programı, tedavi
stratejileri ve etkenlerine göre
tedavi özelliklerinden bahsetti.
Mastitisin süt ineklerinde ve-rimliliği
ve karlılığı etkileyen 3
önemli hastalıktan biri olduğunu
ifade eden Dinç, tüm hastalık-lar
içerisinde % 48 gibi yüksek
bir oranı temsil ettiğini söyledi.
Antibiyotik tedavisini en fazla
gerektiren hastalığın mastitis
olduğunu belirten Dinç, önemli
ekonomik oranlara değindi. 10
inekten 3’ünde yılda bir kez kli-nik
mastitis şekillendiğini, inek-lerin
%7’sinin mastitis nedeniyle
sürüden çıkarıldığını ve %1’inde
ise ölüm meydana geldiğinin
altını çizen Prof. Dr. Dursun
Ali Dinç; enfeksiyon şekillenen
memede iyileşme sonrası %30
verim kaybı olduğunu ve laktas-yonun
ileri döneminde oluşan
mastitisin ise meme lobunda %
48 kayıp oluşturduğunu ifade
etti. Mastitisi klinik seyrine
göre sınıflandıran Dinç, tedavi
uygulamaları ile ilgili ayrıntılara
değindi. Mastitis tedavisinde
veteriner hekimlerin antibiyotik
kullanımı ile ilgili öğrenmek
istediği noktaların üzerinde
duran Prof. Dr. Dursun Ali Dinç
“Tüm hayvanlara antibiyotik
verilmeli mi? Sadece belirli hay-vanlara
mı antibiyotik verilmeli?
Yoksa hiçbir hayvana antibiyotik
verilmemeli?” gibi en çok merak
edilen soruların yanıtlarını
verdi. Sonrasında diğer tedavi
yöntemlerini de aktaran Dinç,
tedavi stratejilerinden kapsamlı
bir şekilde bahsetti. Dinç, kültür
yapılarak tedavinin yönlendiril-mesini
altın kural, enfekte >
KORUYUCU HEKİMLİK
ÖN PLANDA OLMALI
Veteriner Hekim Berkan Özkaya
Çalıştığımız bölge ile ilgili
konuşmak gerekirse mastitis
mücadelesinde hijyen kurallarına
uyulmadığını söyleyebilirim.
Sağım öncesi ve sonrası uyulması
gereken prosedürler uygulanmı-yor.
Yetiştiriciye daha fazla bilgi
vermemiz, korumaya yönelik
kuralları aktarmamız gerekiyor.
Öncelikli hedefimiz, hayvanları
hasta etmemek olmalıdır.
SAĞIM HİJYENİ YETERSİZ
Veteriner Hekim Ayhan Kaya
Mastitis tedavisinde en çok göz
ardı edilen çevresel faktörlerdir.
Sağım öncesi ve sonrası hijyen
tam olarak uygulanmıyor. Yetiş-tiriciye
sağım sonrası daldırmayı
alıştırmaya başladık.Tarama so-nuçlarını
yetiştiriciye gösterdik-ten
sonra merak arttı ve “Ne yap-mamız
gerekiyor” diye sormaya
başladılar. Mastitis tedavisi ucuz
olmadığı için yetiştirici ilaçları
sonuna kadar kullanmıyor.
AŞILAMA KONUSUNA
SICAK BAKMIYORLAR
Veteriner Hekim Yahya Hamurcu
Mastitis mücadelesinde
başarısızlık nedenlerinin başında
yetiştirici ve bakıcılarının
bilgi seviyesinin düşük olması
geliyor. Yetiştiriciyi kuru dönem
bakımına alıştırmamız şart.
Özellikle yeni kurulan küçük
çaplı işletmelerdeki sorumluların
konu hakkında bilgilerinin
olmaması, hastalığın işletme
içerisinde ciddi bir sorun
olmasına yol açıyor.
7. TOPLANTI
meme lobunda bakteriyolojik
iyileşmenin sağlanmasını da
altın standart olarak nitelendir-di.
Prof. Dr. Dursun Ali Dinç’in
verdiği bilgiler katılımcılar
tarafından çok yararlı bulundu.
Verilen kahve arasının ardın-dan
kürsüye süt sığırlarındaki
metabolik hastalıklar ve sürü
sağlığında metabolik profilin
değerlendirilmesi konusunu
sunmak üzere Prof. Dr. Mahmut
Ok geldi. Ketozis, yağlı karaciğer
sendromu, doğum felci, subakut
rumen asidozisi hastalıklarının
her birini ayrı ayrı irdeleyip; be-lirtileri,
tanısı ve tedavi yöntem-leri
hakkında bilgi verdi.
Toplantıda sahadan vaka
değerlendirmeleri yapıldı
Boehringer Ingelheim Global’den
Dr. Khaled Daoud, öğleden sonra
katılımcılara saha vakalarının
mastitis açısından en doğru şekilde
ele alınması için veri toplanması
ve laboratuar muayenelerinin
nasıl yapılacağına ilişkin değer-lendirmeleri
paylaştı. Sahadan
gözlemlerini sunan Daoud; sağım
öncesi yıkama ve uygun meme
temizliğinin yapılmaması ve
karşılaştığı benzeri birçok olumsuz
noktayı gözler önüne serdi. Sütün
değerlendirmesini yapmak için
hayvanlardan nasıl örnek toplan-ması
gerektiğini en ince ayrıntısına
kadar anlatan Dr. Khaled Daoud,
örneklerin sterilizasyon kurallarına
göre alındıktan sonra, soğuk zin-cirde
2 saat içerisinde laboratuvara
gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
Bir saha vaka çalışmasında, gram
pozitif ve negatif yönden değer-lendirilen
süt örneği içerisinde;
E. coli’nin %18, miks enfek-siyonların
(E.coli + CNS) %6,
Staph. spp’nin ise %46’lık bir
dilimi kapsadığından bahsetti.
Son olarak aşılamadan bahseden
Dr. Khaled Daoud, sunumunun
ardından soruları yanıtladı. Dr.
Khaled Daoud’nun ardından,
veteriner hekimler BI Eğitim
Departmanı’ndan Mustafa
Çavuşoğlu’nun “Hayatın Dengesi”
başlıklı sunumu sayesinde biraz
olsun iş yaşamının stresinden
ZAMANLA YARIŞIYORUZ
Vet. Hekim Levent Künefeci
Mastitiste göz ardı edilen en bü-yük
sorun yetiştiricinin hastalığı
erken teşhis edip hekime haber
vermemesidir. Mastitis zamanla
verilen bir mücadeledir. Zamanı
kaybettiğiniz, geç kaldığınız
zaman geri dönüşümü olmuyor.
Erken teşhis hastalığın birinci te-davisidir.
Yetiştiricinin babadan
kalma tekniklerle hastalığa mü-dahale
etmesi de ayrı bir sorun.
YETİŞTİRİCİNİN
EKONOMİK GÜCÜ ÖNEMLİ
vet. Hekim Gültekin Bağdatoğlu
Mastitis tedavisinde yapılan en
büyük hatalardan biri etkeni tam
olarak tespit etmemektir. Has-talığın
tam tedavisi için, hangi
mikroorganizmadan kaynaklan-dığını
bilmeniz gerekiyor. Saha
şartlarında antibiyogram şansınız
yok. Yetiştirici yüksek mali-yetlerden
kaçıyor ve tedavisini
sonlandırmıyor. Mastitis tedavisi
yetiştiricinin ekonomik gücüyle
tamamen doğru orantılıdır.
YÜKSEK MALİYET
CAYDIRICI OLUYOR
Veteriner Hekim Ali Karaçay
Mastitiste koruyucu önlemle-rin
alınması gerekiyor. Aşılama
programlarının düzenli uygulan-ması,
hijyen kurallarına uyulması,
hastalık öncesi uyulması gereken
prosedürlerdir. Veteriner hekim
olarak tedaviyi en iyi şartlarda
yapmaya çalışıyoruz. Ancak mas-titis
tedavisinin pahalı oluşu, bazı
durumlarda serum verilmesi, an-tibiyotikler
ve çeşitli preparatların
kullanılması maliyeti artırıyor.
SERBEST SİSTEM DOĞRU
ALGILANMALIDIR
Veteriner Hekim Atilla Ataseven
Mastitis tedavisinde en önemli
olay; teşhisin saha şartlarında
antibiyogram yapılmadan,
yetiştiricinin size sunduğu bilgiler
ve elinizdeki kriterlere göre karar
verip, en doğru müdahaleyi
yapmaya çalışmanızdır. Ancak
zamanlama burada önem
kazanıyor. Meme hastalığında
vakaya 6 saatte müdahale
ederseniz mevcut durumu
yakalama şansınız %80 olurken,
bu oran 12 saati geçtiğinde
%60’a, 24 saati geçtiğinde
%30’a düşer. En iyi tedaviyi
dahi yapmış olsanız, mastitis
zamana karşı bir yarıştır.
Yetiştirici hayvancılıktan
tatminkâr bir para kazanamadığı
için bu hastalıkta da kendi
imkanları ile tedaviyi 1. seçenek
olarak görüyor. Mastitis ciddi
bir ekonomik kayıp olarak
karşımıza çıkıyor. Burada önemli
olan bir konu daha hayvanların
neden meme hastalığına
yakalandığıdır. Serbest sistem
hayvancılığının doğru algılanıp
gerektiği gibi yapılamadığını
üzülerek görüyoruz.
BİLİNÇLENDİRME ESASTIR
Veteriner Hekim Ogün Çağlayan
Sahada çalışan hekimlerin
laboratuvar şansı olmadığı için,
mastitis tedavisinde klinik
bilgilerine dayanarak tedavi
yapıyorlar. Mastitis çok komplike
bir hastalık olduğu için, zaman
zaman miks enfeksiyonlar oluşa-biliyor.
Teste dayalı çözümler de
yapılmadığından yanlış tedaviler
uygulanabiliyor. Aslında mas-titis
tedavisinde birinci öncelik
yetiştiricinin bilinçlendirilmesi
olmalıdır. Sağım hijyeni şartlarını
yetiştirici bilmiyor. Bunları an-latmamız
lazım. Mastitiste koru-yucu
hekimlikte çok önemlidir.
Aşılama yapmamız gerekiyor.
Boehringer Ingelheim Hayvan
Sağlığı Pazarlamadan Sorumlu
Ürün Müdürü Serkan Erkovan
İNFOVET 26-27
8. kurtulup, yaşamı farklı bir şekilde
algılamak ve dengeleri sağlamak
gerektiği konusunda ikna oldular.
Süre kli eğitime
deste k verme k
isti yoru z
Türkiye’de 2,5 sene önce faaliyet
göstermeye başlayan Boehringer
Ingelheim Hayvan Sağlığı’nı
temsilen Pazarlamadan Sorumlu
Ürün Müdürü Serkan Erkovan
ile Erasmus Eğitim Programı’nın
içeriğine ilişkin kısa bir söyleşi
gerçekleştirdik.
Boehringer Ingelheim
ve Erasmus’tan kısaca
bahsedebilir misiniz?
Boehringer Ingelheim, insan sağ-lığına
ve hayvan sağlığına önem
veren ve gelirinin büyük bir kıs-mını
araştırma geliştirme aktivi-telerine
ayıran, insan sağlığında
dünyada 20., hayvan sağlığında
ise dünyada 6. sırada olan ve aynı
zamanda aile firması olan dev bir
ailedir. Biz de bu ailenin bireyleri
olarak hayvan sağlığı sektörün-deki
tüm paydaşlarımızı ailenin
diğer üyeleri olarak görüyoruz ve
onların mesleki gelişimlerine ve
tedavi prosedürlerine katkıda
bulunacak aktiviteleri hayata
geçirmek istiyoruz. Boehringer
Ingelheim Erasmus Eğitim Prog-ramı
da bunların birincisi.
Erasmus, ortaçağda kendini
bilime adamış ve aynı zaman-da
şu anda üniversite değişim
programlarının en büyüğüne
verilen isim. Biz de bu isimden
esinlenerek, bu seneden itibaren
başlayarak hem yurtdışında bu
tip toplantılarla gerek yerli, ge-rekse
yabancı hocalardan eğitim
içerikli deneyimlerini paylaşma-larını,
hem de hekimlerimizin
gündelik hayatlarında karşılaştı-ğı
zorluklarla baş edebilmelerine
katkıda bulunabilecek kişisel
gelişim aktiviteleri ile onlara
destek olmayı hedefliyoruz.
Hekimlerden toplantı ile ilgili
nasıl tepkiler aldınız?
“Bu yıl Boehringer Ingelheim
Erasmus Eğitim Programını ha-yata
geçirdik. Bu sene birincisini
gerçekleştirdiğimiz Erasmus
Eğitim Programı’nı geleneksel
hale getirme konusunda hekim-lerimizden
de destek aldık, bu
da bizi sevindirdi. Programın
özellikle teknik oturumları ve
kişisel gelişimle ilgili bölümü
hakkında hekimlerimiz olum-lu
geri bildirimler verdiler.
Hekimlerimizi günlük mesleki
rutinlerinden uzaklaştırıp, tek-nik
bilgilerine katkıda bulunup
kendilerine faydalı ve keyifli bir
eğitim programı düzenlediğimiz
için biz de çok mutlu olduk.”
Bu yılki ajandanızda başka
neler var?
Erasmus programını tamam-ladıktan
sonra daha önceden
planlamasını yaptığımız bölgesel
toplantıları düzenleyerek, he-kimlerimizin
tedavi protokolleri
sırasında karşılaştıkları sorunları
paylaşıp, cevap bulabilmeleri-ni
sağlayacak aktivitelerimizi
hayata geçireceğiz. Yılın sonuna
doğru ve 2013 ile birlikte daha
farklı projelerimizi de hayata
geçiriyor olacağız. >
BAŞARISIZ TEDAVİDEN
YETİŞTİRİCİ DE SORUMLU
Veteriner Hekim İsmail Özbey
Mastitis tedavisinde laboratu-var
desteğinin saha şartlarında
alınamaması sonucu hastalık
tiplerini tanımlayamıyoruz. En
başta eksikliğimizin bu olduğu-nu
düşünüyorum. Yetiştirici de
mastitis tedavisindeki başarı-sızlıkta
bir etkendir. Önce kendi
bildiği kulaktan dolma bilgilerle
mücadelesini yapar, başarılı ola-mayınca
hekime ihtiyaç duyar.
MASTİTİS DÜNYANIN
ORTAK PROBLEMİ
Veteriner Hekim Hayati Demirel
Mastitiste, uygun antibiyotik se-çilmeden
yapılan tedavilerde, te-davi
süresinin uzaması en önemli
handikaplardandır. Antibiyogram
ile uygun antibiyotik kullanılması
tedavide başarıyı sağlar. Diğer bir
başarısızlık nedeni ise yetiştirici-nin
hekimden gördüğüne ken-disinin
uygulamasıdır. Mastitis
dünyanın problemidir. Yetişti-riciye
tavsiyemiz, sağım hijyeni
prosedürlerine uymalarıdır.
TEKLİ AŞILAR SATILMALI
Veteriner Hekim Ömer Aydoğdu
Hastalıktan korunma yön-temlerini
yetiştiriciye anlata-mıyoruz.
İşletmeler aile tipi
olduğu için koruyucu hekimlik
uygulamalarını yapma şansınız
olmuyor. Yetiştirici koruyu-cu
hekimlik uygulamalarını,
özellikle de aşı uygulamalarını
pahalı buluyor. Tek dozluk veya
5 hayvanlık aşılarımız çok az.
Genelde büyük şişeler ve doz-larda
piyasada aşı bulunuyor.
YETİŞTİRİCİ SONUÇ
ALAMAZSA BİZİ ARIYOR
Veteriner Hekim Murat Akman
Son yıllarda mastitis tedavisin-de
olumlu sonuçlar veren aşı
uygulamalarına yetiştiricinin
soğuk bakması, mücadele-de
negatif bir etken olarak
karşımıza çıkıyor. Çiftçi bunun
ekonomik sebeplerden gerekli
görüldüğünü ve tedaviye fayda-sı
olmadığını düşünüyor. Yine
yetiştiricinin mastitis tedavi-sinde
kendi başına uygulamalar
yapması hastalığın boyutunun
değişmesine sebep oluyor.
SUBKLİNİK MASTİTİS
GÖZ ARDI EDİLİYOR
Veteriner Hekim Raşit Keşli
Mastitis çeşitleri olan bir has-talıktır.
En çok göz ardı edilen
çeşidi ise subklinik mastitislerdir.
Subklinik mastitislerin işlet-medeki
hayvanların memedeki
üretim kapasitesinin gerilemesine
yol açması ve sağım üniteleri
aracılığı ile etkenin diğer hayvan-lara
bulaşmasına neden olması
işletmedeki ekonomik kayıp
oranlarını yükseltmektedir. Aşıla-ma
programları ve sağım prose-dürlerine
uyulması durumunda
mücadelede başarı sağlanır.
İKİ TARAFIN DA
EKSİKLERİ VAR
Veteriner Hekim Recep Coşman
Yetiştiricilerin hijyen kuralla-rına
ve sağım prosedürlerine
uymaması bunun yanı sıra biz
hekimlerin de saha şartlarında
laboratuvar çalışmalarını göz ardı
etmemiz, hastalıkta mücadelede
başarı oranımızı düşürüyor.
BI İnsan Sağlığı Eğitim Departmanı
Müdürü Mustafa Çavuşoğlu'nun
kişisel gelişime yönelik interaktif
toplantısı akıllarda yer etti.
9. Boehringer Ingelheim Orta-doğu,
Kuzey Afrika, Hindis-tan
ve Türkiye’den Sorumlu
Ruminant İş Kolu Müdürlüğü gö-revini
yürüten ve ayrıca bir dönem
Suudi Arabistan’da dünyanın en
büyük süt çiftliği Al-Marael Süt
İşletmesi Grubu’nun Ürdün’deki El
Tabeiah Çiftliği’nde üretim müdürü
olarak da görev yapmış Dr.Khaled
Daoud ile süt işletmelerindeki en
büyük sorunlardan biri olan masti-tisi
konuştuk…
Sürü aşılamalarının
kuru dönemde ve yeni
doğanlarda yapılmasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Kuru dönem inekler için çok önemli
olan bir süreçtir. Aşılama genellikle
bu dönemde gerçekleştirilir. Yeni
doğan hayvanlar için yapılan bazı
aşılama programları vardır. Bu peri-yod
içerisinde hangi aşıyı kullana-lım
sorusu yerine, aşılama proto-kolüne
uygun aşı yapılması etkili
olmaktadır. Bazen yeni doğanlar ile
1 aylıkları ayırır, ona göre bir aşılama
protokolü belirleriz.
Mastitis ve diğer hastalıklarda
antibiyotik seçimi yapılırken
olarak nelere dikkat edilmelidir?
Antibiyotik seçmek veteriner hekim
için büyük bir zorluktur. Antibiyo-tiklerin
büyük bir kısmı veteriner
hekimlerin bekledikleri sonuçları
sağlayamamaktadır. Aslında bu
antibiyotik ile ilgili değildir. Bir
hastalığı kontrol etmek için uy-gulanan
programla ilgilidir. Meme
içerisindeki patojenin ne olduğunu
bilmeden bir antibiyotik uygulama-sına
kalkılırsa, işletme içerisindeki
patojenin ne olduğunu bilmeden
uygulama yapılırsa, antibiyotiğin de
verimli olup olmadığını yargıla-yamazsınız.
Bu aslında veteriner
hekimin neyi başarmak istediği ile
ilgili bir sorudur. Kişisel tercihim,
klinik tedavi sağlamak yerine
bakteriyolojik tedavi sağlamaktan
yanadır, bu nedenle ona göre bir
uygulama yaparım. Eğer hasta olan
bir hayvanı birkaç gün içerisinde
tekrar süt verecek şekilde tedavi et-mek
istiyorsam, bu klinik tedavi ile
yapılır, ama görüşüme göre tercih
edilmemelidir. Klinikten öte bakte-riyolojik
verilere bakmamız gerekir
ki patojeni memeden tamamen te-mizleyebilelim.
Bunun için de tüm
laboratuvar testlerini kullanmaya
özellikle önem veririm.
Süt işletmelerinde dikkat
edilmesi gereken biyogüvenlik
kuralları neler olmalıdır?
Biyogüvenlik çok geniş bir kavram
olduğu için kendi içinde de birçok
alt başlığı barındırmaktadır.
Biyogüvenliğin benim için anlamı
hastalığın dışarıdan içeriye girme-mesidir.
En hassas bölgeler çiftliğin
giriş ve çıkışlarıdır. Bu bölgelerdeki
biyogüvenlik uygulamalarının
üst düzeyde olması lazım. Ayrıca
işletme giriş ve çıkışlarındaki per-sonelin
eğitimlerinin üst düzeyde
verilmesi gerekir. Hekimin eğitimli,
yardımcı personelin eğitimsiz
olduğu bir işletmede biyogüvenlik
uygulamalarının başarılı olması söz
konusu olamaz. İçeri giren her şey
dezenfekte olmalıdır. İçeri giren her
unsura hijyen kuralları uygulanma-lıdır
ki biyogüvenliği “0” nokta-sından
başlatalım. Biyogüvenliğin
birinci kuralı hijyendir. İkinci kuralı
ise çiftlik etrafındaki epidemiyolo-jiye
hakim olmaktır. Bu önemli bir
konudur. İşletme etrafındaki hasta-lıklar
konusunda bilgili olmalısınız.
Çiftlik etrafında Şap hastalığı varsa,
hekimin ona göre mutlaka aşılama
yapması gerekmektedir. Üçüncü
kural ise iyi bir aşılama programı
olması gerekir. Gelecekte oluşabi-lecek
hastalık zorluklarına karşın
sürünün korunması gerekmektedir.
Bunun için aşılama programlarına
uyulması gerekir. Yeni doğanlara
karşı ayrı bir strateji belirlenmelidir.
Yeni doğanlar savunmasız oldukları
için birçok patojenin saldırısına
uğrayabilir. Beslenme programları
iyi bir işletmenin olmazsa olmazıdır.
Günümüzde süt hayvanlarının veri-mi
artmakta ve beslenme kilit bir rol
oynamaktadır. Rasyonların özenle
hazırlanması, rasyon değişimlerin-de
profesyonel insanların devrede
olması gerekir. Bu dördüncü altın
kuraldır. Beşinci kural ise tüm bu
saydığımız kuralların uygulanması-dır.
Uygulamayı yapacak, yöne-tecek
insanların konusuna hakim,
bilgili olması gerekmektedir.
Veteriner Hekim önemlidir ya
yardımcı personel konusu?
Yardımcı personel veteriner heki-min
sağ koludur. Bu sebeple tüm
uygulamaları bilmek zorundadırlar.
Veterinerden talep edileni hayata
geçirmek için yardımcı personelin
veteriner kadar, hatta bazı durum-larda
veteriner hekimden daha fazla
bilgili olması gerekiyor. Öncelikle
tüm hastalıkları bilmek zorundalar
ve tedavi konusunda pratik bilgiye
de sahip olmak zorundalar. Yardım-cı
personelin devam eden eğitim
programlarına dahil edilmesi gere-kiyor.
Yardımcı personelin okuldan
aldığı temel bilgilerin dışında, bilgi
güncellemelerini sıklıkla yapmaları
önemlidir. Şu unutulmamalıdır ki
her 1000 inek en az 1 veteriner ve
2 yardımcı personele ihtiyaç duyar. *
Buzağı is hali globa l bir sorun dur
Buzağı is halleri
ile müca dele
Buzağı ishalleri sadece Türkiye’nin
değil tüm dünyanın sorunudur.
Amerika’da, Hollanda'da, Güney
Afrika’da, Hindistan’da da aynı
sorun vardır. Yeni doğanların 1/3’ü
bu hastalığa yakalanmaktadır. Bu
global bir sorundur. İyi yönetim,
hijyen, besleme, epidemiyoloji,
aşılama programları ve uygulama;
tüm bunları bir program olarak
uygularsak başarıya ulaşabilece-ğimizi
düşünüyorum. Su ve yem
analizi önemlidir. Göremediği-miz
bir unsur enfeksiyon kaynağı
olabilir. İyi bir çevre hijyeni ile
sürünüzü bu E.coli’den kurtarabi-lirsiniz.
İşletmelerin çoğu genellikle
şehir dışında kuruluyor. Bu nedenle
de işletmelere ulaşan su, kontrol
edilmemiş ya da işlem görmemiş
olabilir. İşletme sahipleri bu kontrol
edilmemiş suyu kontrol ederek ve
sistemler kurarak engelleyebilir.
Kötü kalitedeki kolostrumu tespit
etmemiz gerekir; bunun da işaretleri
vardır. Kuru dönemde ineğe doğru
programı uygulamazsanız kolostrum
kalitesi düşecektir. Doğru ve dengeli
yem verirseniz yavrunun bağışıklık
sistemi doğru oranda gelişir. Labo-ratuvar
sonuçlarının da incelenmesi
gerekiyor. Yeni doğan ve enfekte
olmuş hayvanların sürüden ayrılıp
tedavi alanında bakılması, tedavileri
sırasında sürü içerisinde olmamaları
gerekiyor. Enfekte hayvanlara karşı
bir programınız yoksa bağışıklık
sistemlerinin güçlendirilmesi konu-sunda
başarılı olamazsınız.
Bir dönem Ürdün El Tabeiah
Çiftliği’nde Üretim Müdürü olarak
görev yapan Dr.Khaled Daoud,
mastitis tedavisinde laboratuar
testlerinin önemini belirtiyor.
TOPLANTI
İNFOVET 28-29