ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
Gestalt (Bütünlükçü)
Yaklaşım
Bu Başlık Altında
•Tanımı ve tarihçesi
•Temsilcileri
•Algılama da bu yaklaşımın ilkeleri
•Bu yaklaşımın Kuramı
•Örnek bazı resimler
Abdurrahman Çam
Tanımı
 Gestalt sözcüğü anlamı ‘biçim’ ya da ‘şekil’
sözcüklerinin anlamına eşdeğer olan Almanca bir
kelimedir.
 Psikoloji de ise ‘pattern’ ve ya ‘configuration’ kelimeleri
gestalt kelimesi yerine kullanılabilmektedir. Ancak
özellikle ruhbilimciler tarafından genel olarak
çevrilmeden kullanılır.
Tanımı (devam)
 Yani özetle bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı"
ve "algısal örgütlenme" konularında yoğunlaşmış
psikoloji teorisidir.
 Bu nedenle inceleme konusu davranışlar değil, "bilişsel
süreçler"dir. Algıya çok önem verilir.
Tarihçesi
 Gestalt kuramı, 19. yüzyılın sonlarına doğru Avusturya
ve Güney Almanya’da doğdu.
 Her ne kadar gestalt nitelikleri 1890’larda belirtilmiş
ve adlandırılmış olsa da temsilcileri tarafından 1912’de
yayınlanan makale ile açıklanmıştır. Ve bu tarih gestalt
okulu başlangıcı kabul edilir.
 Terapi olarak ise 1940’ta Frederick Perls ve eşi
tarafından geliştirilmiştir
Temsilcileri
Wolfgang
Köhler
(1887-1967)
Wolfgang Köhler (1887-1967)
 Alman psikologdur ve Gestalt psikolojisinde baş rolü
oynayan kişidir.
 Hareketli resimleri algılama deneylerini de içeren
araştırma konularında çalıştı.
 Davranışın ayrı parçalara bölünmesinden çok bir
bütün içinde incelenmesinden yanaydı.
 Köhler’in ön çalışmaları kendisini algı ,öğrenme ve
diğer fonksiyonların yapısal bir bütünlük, içinde
olduğuna ikna etti.
Max Wertheimer
(1880-1943)
Max Wertheimer (1880-1943)
 Alman psikologdur, Gestalt psikolojisinin kurucusu,
psikoloji bilimine çok derin etkisi olan biridir.
 1910’larda psikoloji sadece analitikti ve doğa
bilimlerinin taklidiydi. Ona göre bu bilim sadece
analitik olamazdı.
 Bu düşüncesi onu çalışmaya yönlendirdi ve
 1910 yılında; bilinen deneylerini görünen hareket
üzerine uyguladı. Yani:
 Bu hareket belirli şartlarda iki sabit cismin bir dizi
halinde farklı yerlerde sunulmasından oluşur.
•Gestalt psikologları , bir uyaranın parçalarından birinin,
diğeriyle nasıl ilişki içinde olduğuyla ilgili birkaç algısal
fenomen buluyorlar ve açıklamaya yarayan bazı kanunlar öne
sürüyorlar. (Gestalt psikologları algılama ile düşünme arasında
bir fark görmemezler bunun için bu kanunlar her ikisi için de
geçerlidir. ) Bir bütün haline gelmede geçerli olan temel ilkeler
ise:
1. Şekil-Zemin İlişkisi: "Algıda seçicilik" kuramına göre, dikkatin
yoğunlaştığı obje şekil, diğer yüzeyler zemindir. Şekil ve zemin mutlak
kavramlar değildir, dikkatin yoğunlaştığı noktaya göre şekil ve zemin
değişir.
2. Yakınlık İlkesi : Duyusal anlamda birbirlerine yakın olan uyarıcılar (vurmalı bir
çalgıdan gelen ses, bitişik noktalar) bir küme olarak algılanır. Buradaki yakınlık daha
çok "zaman ve mekan" anlamındadır.
3. Tamamlama İlkesi : Duyusal anlamda eksik girdi içeren uyarıcılar (yarım bir
fotoğraf, bozuk bir plakta çalan şarkı) tam olarak algılanır. Bu nedenle bir resimdeki
kişiyi tanımamız için, resmin yarısını görmemiz de yeterli olur.
4. Benzerlik İlkesi : Bazı duyusal özellikler yönünden (şekil, renk, doku v.b) benzer
olan cisimler bir küme olarak algınlanır.
Kişilik Kuramı
Kişilik ve davranışın psikologlar tarafından sık sık birbirleri yerine
kullanılması karışıklıklara neden olur.
Kişilik, davranıştan hareket edilerek yapılan bir soyutlama, bir
varsayımdır. Oysa davranış gözlenebilir olaylardan ibarettir. Kişilik
ise bireylerin alışılmış yapı ve bütünlüğünü tarif eder.
Kişilik Kuramı (Devamı)
Geleneksel olarak kişilik psikolojisi , kişinin davranışları
üzerine yapılmış gözlemleri kişiliğin derinlerinde yattığını
kabul etmiş ve bu yolla bireyin kişiliğine giden yol bulunmaya
çalışılmış.
Fakat yaklaşım seviyesi hangisi olursa olsun kuramların
davranış hakkında bazı sorunlarla karşılaşması önlenemez.
Çoğu zaman kuramlar arasındaki farklılıklar bu sorunları
inceleme şekilleri açısından değerlendirilebilir ve teşhis
edilebilir.
Gestalt Kuramı Özet Olarak
•Birey,bütünü parçalara ayrıştırarak değil,bütünlük içinden
algılar..
•ÖRNEĞİN: Senfoni orkestrasını dinlerken,her bir
müzisyenin katkısını ayrı ayrı değil,bütün olarak dinleyip
anlamaya çalışmamız gibi..
•Gestalt’a göre insan dünyayı bütün olarak algılar. Ona göre
öğrenme; sorunun temeliyle ilişkilidir,yani bütüne göre
açıklanmalıdır.
Bütünü bilmek, parçaları bilmek değildir.
•Bu yaklaşım, duyum, duygu, davranış ve isteklerimiz ile
çevrenin neler sunduğunun farkına varmamızı ve yaşam
içinde yaptığımız seçimler ile sorumluluğumuzu
üstlenmemize yardımcı olması beklenir.
•Yaşam içinde bize; artık yardımcı olmayan davranış
biçimlerimizin farkına varmamıza, kendimizle ve ötekilerle
daha iyi ilişki kurmamıza yardımcı olur.
•Bu anlamda, kişisel büyüme/gelişim ile ilgilenenler Gestalt
yaklaşımının bireysel veya grup çalışmalarından
yararlanabilirler.
Abdurrahman Çam
Benzerlik İlkesi
Koyu ve açık
renkli noktalar
farklı gruplar
olarak algılanır.
Şekil Zemin İlişkisi
"Algıda seçicilik"
kuramına göre,
dikkatin
yoğunlaştığı obje
şekil, diğer yüzeyler
zemindir. Şekil ve
zemin mutlak
kavramlar değildir,
dikkatin
yoğunlaştığı
noktaya göre şekil
ve zemin değişir.
Tamamlama İlkesi
Burada eksiklik
içeren
uyarıcılar tam
olarak algılanır.
ÖRN: A resmini Üçgen
gibi algılamak.
Abdurrahman Çam
Kolay algılama ve akılda kalıcılıkŞekil 1-a ve 1-b
incelendiğinde, şekil 1-
a’nın, şekil 1-b’ye göre daha
kolay anlaşılır ve daha
akılda kalıcı olduğu
görülmektedir. Yani şekil 1-
a’da “bütün” olarak oda
algılanabilirken, şekil 1-b’de
objelerin dağınıklığı
sebebiyle net bir algı söz
konusu olmamaktadır.
Bunun sebebi şekil 1-a’daki
nesnelerin bir oda
kavramına (anlamına) göre
düzenlenerek yerleştirilmiş,
şekil 1-b’dekilerin ise,
dağınık şekilde bırakılmış
olmalarıdır.
Bir Önceki Şekle Başka Bir Örnek
Sol taraftaki şekil tamamen karışık
ve dağınıktır. Bu şekli algılamamız ve
bunun aklımızda kalması çok
zordur.
Sağ taraftaki şekil ise soldaki
parçaların ‘’Bütün’’ yani birleşmiş
halidir. Bu şekli kolayca algıladık ve
aklımızda kalıcı oldu.
Soldaki şekli bisiklet gibi
algılamamız çok zordur. Oysaki her
iki şekil’de aslında aynı şekillerden
oluşmuştur.
Yani çalışma odamızın dağınık
olması algıyı güçleştirdiği için
dikkatimizin dağılması normaldir.

Abdurrahman Çam
Algıda Seçicilik Şekil Zemin İlişkisi
Şekle ilk baktığımız
anda yaşlı bir amca
algılıyor olabiliriz.
Dikkatimiz bir şeye ve
ya başka bir yere
odaklanırsa
algıladığımız şeyler
değişebilir.
Ve bu küçük şekiller bir
bütün olarak
algılandığında yaşlı
amcayı algılarız
 Vikipedia
 İnsan Ve Davranışı , Doğan Cüceloğlu , Remzi Kitabevi, 8. Basım, 1998
 Psikoloji Tarihi, Maurice Rouchlin , İletişim Yayınları , İstanbul, 1992
 Gestalt Psikolojisi. Ana Britannica Ansiklopedisi. Cilt 9
 www.igor-gestalt.com
Hazırlayan ve Sunan
Abdurrahman ÇAM
ERCİYES Üniversitesi Sosyoloji
•KONU: Gestalt (Bütünlükçü) Yaklaşım
•Microsoft PowerPoint 2007

More Related Content

Psikolojide Bütünlükçü Yaklaşım

  • 1. Gestalt (Bütünlükçü) Yaklaşım Bu Başlık Altında •Tanımı ve tarihçesi •Temsilcileri •Algılama da bu yaklaşımın ilkeleri •Bu yaklaşımın Kuramı •Örnek bazı resimler Abdurrahman Çam
  • 2. Tanımı  Gestalt sözcüğü anlamı ‘biçim’ ya da ‘şekil’ sözcüklerinin anlamına eşdeğer olan Almanca bir kelimedir.  Psikoloji de ise ‘pattern’ ve ya ‘configuration’ kelimeleri gestalt kelimesi yerine kullanılabilmektedir. Ancak özellikle ruhbilimciler tarafından genel olarak çevrilmeden kullanılır.
  • 3. Tanımı (devam)  Yani özetle bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal örgütlenme" konularında yoğunlaşmış psikoloji teorisidir.  Bu nedenle inceleme konusu davranışlar değil, "bilişsel süreçler"dir. Algıya çok önem verilir.
  • 4. Tarihçesi  Gestalt kuramı, 19. yüzyılın sonlarına doğru Avusturya ve Güney Almanya’da doğdu.  Her ne kadar gestalt nitelikleri 1890’larda belirtilmiş ve adlandırılmış olsa da temsilcileri tarafından 1912’de yayınlanan makale ile açıklanmıştır. Ve bu tarih gestalt okulu başlangıcı kabul edilir.  Terapi olarak ise 1940’ta Frederick Perls ve eşi tarafından geliştirilmiştir
  • 6. Wolfgang Köhler (1887-1967)  Alman psikologdur ve Gestalt psikolojisinde baş rolü oynayan kişidir.  Hareketli resimleri algılama deneylerini de içeren araştırma konularında çalıştı.  Davranışın ayrı parçalara bölünmesinden çok bir bütün içinde incelenmesinden yanaydı.  Köhler’in ön çalışmaları kendisini algı ,öğrenme ve diğer fonksiyonların yapısal bir bütünlük, içinde olduğuna ikna etti.
  • 8. Max Wertheimer (1880-1943)  Alman psikologdur, Gestalt psikolojisinin kurucusu, psikoloji bilimine çok derin etkisi olan biridir.  1910’larda psikoloji sadece analitikti ve doğa bilimlerinin taklidiydi. Ona göre bu bilim sadece analitik olamazdı.  Bu düşüncesi onu çalışmaya yönlendirdi ve  1910 yılında; bilinen deneylerini görünen hareket üzerine uyguladı. Yani:  Bu hareket belirli şartlarda iki sabit cismin bir dizi halinde farklı yerlerde sunulmasından oluşur.
  • 9. •Gestalt psikologları , bir uyaranın parçalarından birinin, diğeriyle nasıl ilişki içinde olduğuyla ilgili birkaç algısal fenomen buluyorlar ve açıklamaya yarayan bazı kanunlar öne sürüyorlar. (Gestalt psikologları algılama ile düşünme arasında bir fark görmemezler bunun için bu kanunlar her ikisi için de geçerlidir. ) Bir bütün haline gelmede geçerli olan temel ilkeler ise: 1. Şekil-Zemin İlişkisi: "Algıda seçicilik" kuramına göre, dikkatin yoğunlaştığı obje şekil, diğer yüzeyler zemindir. Şekil ve zemin mutlak kavramlar değildir, dikkatin yoğunlaştığı noktaya göre şekil ve zemin değişir.
  • 10. 2. Yakınlık İlkesi : Duyusal anlamda birbirlerine yakın olan uyarıcılar (vurmalı bir çalgıdan gelen ses, bitişik noktalar) bir küme olarak algılanır. Buradaki yakınlık daha çok "zaman ve mekan" anlamındadır. 3. Tamamlama İlkesi : Duyusal anlamda eksik girdi içeren uyarıcılar (yarım bir fotoğraf, bozuk bir plakta çalan şarkı) tam olarak algılanır. Bu nedenle bir resimdeki kişiyi tanımamız için, resmin yarısını görmemiz de yeterli olur. 4. Benzerlik İlkesi : Bazı duyusal özellikler yönünden (şekil, renk, doku v.b) benzer olan cisimler bir küme olarak algınlanır.
  • 11. Kişilik Kuramı Kişilik ve davranışın psikologlar tarafından sık sık birbirleri yerine kullanılması karışıklıklara neden olur. Kişilik, davranıştan hareket edilerek yapılan bir soyutlama, bir varsayımdır. Oysa davranış gözlenebilir olaylardan ibarettir. Kişilik ise bireylerin alışılmış yapı ve bütünlüğünü tarif eder.
  • 12. Kişilik Kuramı (Devamı) Geleneksel olarak kişilik psikolojisi , kişinin davranışları üzerine yapılmış gözlemleri kişiliğin derinlerinde yattığını kabul etmiş ve bu yolla bireyin kişiliğine giden yol bulunmaya çalışılmış. Fakat yaklaşım seviyesi hangisi olursa olsun kuramların davranış hakkında bazı sorunlarla karşılaşması önlenemez. Çoğu zaman kuramlar arasındaki farklılıklar bu sorunları inceleme şekilleri açısından değerlendirilebilir ve teşhis edilebilir.
  • 13. Gestalt Kuramı Özet Olarak •Birey,bütünü parçalara ayrıştırarak değil,bütünlük içinden algılar.. •ÖRNEĞİN: Senfoni orkestrasını dinlerken,her bir müzisyenin katkısını ayrı ayrı değil,bütün olarak dinleyip anlamaya çalışmamız gibi.. •Gestalt’a göre insan dünyayı bütün olarak algılar. Ona göre öğrenme; sorunun temeliyle ilişkilidir,yani bütüne göre açıklanmalıdır. Bütünü bilmek, parçaları bilmek değildir.
  • 14. •Bu yaklaşım, duyum, duygu, davranış ve isteklerimiz ile çevrenin neler sunduğunun farkına varmamızı ve yaşam içinde yaptığımız seçimler ile sorumluluğumuzu üstlenmemize yardımcı olması beklenir. •Yaşam içinde bize; artık yardımcı olmayan davranış biçimlerimizin farkına varmamıza, kendimizle ve ötekilerle daha iyi ilişki kurmamıza yardımcı olur. •Bu anlamda, kişisel büyüme/gelişim ile ilgilenenler Gestalt yaklaşımının bireysel veya grup çalışmalarından yararlanabilirler. Abdurrahman Çam
  • 15. Benzerlik İlkesi Koyu ve açık renkli noktalar farklı gruplar olarak algılanır.
  • 16. Şekil Zemin İlişkisi "Algıda seçicilik" kuramına göre, dikkatin yoğunlaştığı obje şekil, diğer yüzeyler zemindir. Şekil ve zemin mutlak kavramlar değildir, dikkatin yoğunlaştığı noktaya göre şekil ve zemin değişir.
  • 17. Tamamlama İlkesi Burada eksiklik içeren uyarıcılar tam olarak algılanır. ÖRN: A resmini Üçgen gibi algılamak. Abdurrahman Çam
  • 18. Kolay algılama ve akılda kalıcılıkŞekil 1-a ve 1-b incelendiğinde, şekil 1- a’nın, şekil 1-b’ye göre daha kolay anlaşılır ve daha akılda kalıcı olduğu görülmektedir. Yani şekil 1- a’da “bütün” olarak oda algılanabilirken, şekil 1-b’de objelerin dağınıklığı sebebiyle net bir algı söz konusu olmamaktadır. Bunun sebebi şekil 1-a’daki nesnelerin bir oda kavramına (anlamına) göre düzenlenerek yerleştirilmiş, şekil 1-b’dekilerin ise, dağınık şekilde bırakılmış olmalarıdır.
  • 19. Bir Önceki Şekle Başka Bir Örnek Sol taraftaki şekil tamamen karışık ve dağınıktır. Bu şekli algılamamız ve bunun aklımızda kalması çok zordur. Sağ taraftaki şekil ise soldaki parçaların ‘’Bütün’’ yani birleşmiş halidir. Bu şekli kolayca algıladık ve aklımızda kalıcı oldu. Soldaki şekli bisiklet gibi algılamamız çok zordur. Oysaki her iki şekil’de aslında aynı şekillerden oluşmuştur. Yani çalışma odamızın dağınık olması algıyı güçleştirdiği için dikkatimizin dağılması normaldir.  Abdurrahman Çam
  • 20. Algıda Seçicilik Şekil Zemin İlişkisi Şekle ilk baktığımız anda yaşlı bir amca algılıyor olabiliriz. Dikkatimiz bir şeye ve ya başka bir yere odaklanırsa algıladığımız şeyler değişebilir. Ve bu küçük şekiller bir bütün olarak algılandığında yaşlı amcayı algılarız
  • 21.  Vikipedia  İnsan Ve Davranışı , Doğan Cüceloğlu , Remzi Kitabevi, 8. Basım, 1998  Psikoloji Tarihi, Maurice Rouchlin , İletişim Yayınları , İstanbul, 1992  Gestalt Psikolojisi. Ana Britannica Ansiklopedisi. Cilt 9  www.igor-gestalt.com
  • 22. Hazırlayan ve Sunan Abdurrahman ÇAM ERCİYES Üniversitesi Sosyoloji •KONU: Gestalt (Bütünlükçü) Yaklaşım •Microsoft PowerPoint 2007

Editor's Notes

  • #5: Okul olarak 20.yy ortalarında sona ermiştir.
  • #23: facebook.com/abdurrahmancam4