2. QUANTIFIERS
(Miktar belirteçleri)
• Quantifiers, a few, a little, some, any, a lot of gibi
isimlerin miktarını belirten kelimelerdir.
• İsmin önünde kullanılırlar.
• I have a few friends.
• (Bir kaç arkadaşım var)
• I ate a lot of bread at lunch.
• (Öğle yemeğinde çok ekmek yedim)
ingilizcebankasi.com
3. Miktarını belirttikleri şey anlaşılıyorsa ismin
önünde olmadan da kullanılabilirler.
• You don’t need to buy any patatoes. There
are a few in the kitchen.
• (Hiç patates alma. Buzdolabında bir kaç tane
var)
ingilizcebankasi.com
4. Some / any
• Some, sayılabilen çoğullarla birkaç anlamında
kullanılır:
• I have some good friends.
• (Bir kaç iyi arkadaşım var)
ingilizcebankasi.com
5. • I have eaten some patatoes.
• (Bir kaç patates yedim.)
ingilizcebankasi.com
6. • Some, sayılamayan isimlerle biraz, bir miktar
anlamı verir.
• I’ll drink some orange juice.
• (Biraz portakal suyu içeceğim)
ingilizcebankasi.com
7. • There’s some milk in the bottle.
• (Şişede biraz süt var)
ingilizcebankasi.com
8. • Would you like some more cheese?
• (Biraz daha peynir ister misin?)
ingilizcebankasi.com
9. any
• Any, olumsuz ifadelerde ve sorularda «hiç»
anlamı vermek için kullanılır.
• I don’t have any money.
• (Hiç param yok)
ingilizcebankasi.com
10. • The hen didn’t lay any eggs.
• (Tavuk hiç yumurta yumurtlamadı.)
ingilizcebankasi.com
11. • Do you have any money in your purse?
• (Cüzdanında hiç para var mı?)
ingilizcebankasi.com
12. • Can you see any turtles around?
• (Çevrede hiç kaplumbağa görebiliyor musun?)
ingilizcebankasi.com
13. • Any/some, sayılabilen isimlerle kullanıldığında
isim çoğul olmalıdır.
• I don’t have any books.
• There are some eggs in the fridge.
ingilizcebankasi.com
14. • Any ve some tekil sayılabilen isimlerle
kullanılabilir. Bu durumda any «herhangi bir, her»,
some «bir çeşit, -nın biri» anlamına gelir.
• Any student can do this.
• (Her hangi bir öğrenci bunu yapabilir)
• Some man parked his car here.
• (Adamın biri arabasını buraya park etti)
ingilizcebankasi.com
15. Many / much
• Many, sayılabilen çoğul isimlerle kullanılır.
«Çok, bir çok» anlamı verir.
• There are many cherries on the tree.
• (Ağaçta çok kiraz var.)
ingilizcebankasi.com
16. • Can you lend me some melons?
• Sorry. We don’t have many lemons. Only two
or three.
ingilizcebankasi.com
17. • Much, sayılamayan isimlerle «çok» anlamı
vermek olumsuz ve sorularda kullanılır.
• I didn’t drink much milk. I’m still hungry.
• (Çok süt içmedim. Hala açım)
ingilizcebankasi.com
18. How much / How many
• Miktar sorarken how much ve how much
kullanırız.
• How much + sayılamayan isim
• How much money
• How much milk
• How much time
ingilizcebankasi.com
19. • How many + çoğul sayılabilen isim
• How many people
• How many apples
• How many bananas
ingilizcebankasi.com
20. • How much time do we have?
• Ne kadar zamanımız var?
• How much oil shall I use?
• Ne kadar yağ kullanayım?
• How much milk is there in the fridge?
• Buzdolabında ne kadar süt var?
ingilizcebankasi.com
21. • How many students are there in school?
• Okulda kaç öğrenci var?
• How many peaches would you like?
• Kaç şeftali istersin?
• How many books did you read this month?
• Bu ay kaç kitap okudun?
ingilizcebankasi.com
22. A lot of / lots of
• A lot of ve lots of «bir çok» anlamında
kullanılır. Hem sayılamayanlarla, hem çoğul
sayılabilenlerle kullanılır.
• a lot of money a lot of people
• a lot of time a lot of students
• a lot of milk a lot of eggs
ingilizcebankasi.com
23. • I’ve got a lot of money.
• (Çok paraya sahibim)
ingilizcebankasi.com
24. • There are a lot of flowers in the garden.
• Bahçede bir çok çiçek var.
ingilizcebankasi.com
25. most
• Most “çoğu” anlamındadır. Sayılabilen çoğul isimlerle
veya sayılamayan isimlerle kullanılır.
• Most people drink black tea.
• (Çoğu insan siyah çay içer)
• I get up early most mornings.
• (Çoğu sabah erken kalkarım)
• I ate most of the cake.
• (Kekin çoğunu ben yedim)
ingilizcebankasi.com
26. plenty of
• Plenty (of), fazlasıyla çok anlamında kullanılır.
Kullanımı a lot of gibidir. Hem sayılamayanlarla
hem sayılabilen çoğullarla kullanılır.
• We have plenty of money. We can buy whatever
we want.
• (Fazlasıyla paramız var. Ne istersek alabiliriz)
• We already have plenty of problems.
• (Zaten fazlasıyla sorunumuz var.)
ingilizcebankasi.com
27. a few / a little
• A few (bir kaç) çoğul sayılabilen isimlerle
kullanılır.
• There are a few books on the shelf.
• (Rafta bir kaç kitap var)
ingilizcebankasi.com
28. • a little (biraz) sayılamayan isimlerle kullanılır.
•
• I need a little sugar. I will have coffee.
• (Biraz şekere ihtiyacım var. Kahve içeceğim)
ingilizcebankasi.com
29. several
• Several kelimesi a few gibi sayılabilen
çoğullarla kullanılır, fakat a few kelimesine
göre daha fazla çokluk ifade eder.
• I spent several minutes on the exercise.
• (Alıştırmaya bir kaç dakika harcadım)
ingilizcebankasi.com
30. a couple of
• A couple of (bir kaç) anlamında kullanılabilir.
• We spent a couple of weeks in the Bahamas.
• (Bahamalar’da bir kaç hafta geçirdik)
ingilizcebankasi.com
31. quite a few
• Quite a few (pek çok) anlamında çok miktarları
belirtir.
• I’ve been to İstanbul quite a few times.
• (Çok kere İstanbul’da bulundum)
ingilizcebankasi.com
32. few / little
• Few ve little, ‘az ve yetersiz; çok az’ şeklinde
olumsuz anlamda kullanılır.
•
• There are few eggs. We can’t make omelette.
• (Az sayıda yumurta var. Omlet yapamayız)
• I have got very little time. We can’t have coffee.
• (Çok az vaktimiz var. Kahve içemeyiz)
ingilizcebankasi.com
33. only a few
• Few yerine konuşma dilinde only a few
kullanılabilir.
•
• There are only a few schools in the town.
Therefore, the classroms are very crowded.
• (Şehirde sadece bir kaç okul var. Bu yüzden
sınıflar çok kalabalık)
ingilizcebankasi.com
34. a great deal of
• «A great deal of» sayılamayan isimlerle
kullanılır. Çok anlamı verir.
• We had a great deal of fun last night at the
party.
• (Dün gece partide çok eğlendik)
ingilizcebankasi.com
35. a great number of
• «A great number of» sayılabilen çoğul
isimlerle kullanılır. «Çok sayıda» anlamı verir.
• People cut down a great number of trees last
year.
• (İnsanlar geçen yıl çok sayıda ağaç kesti.)
ingilizcebankasi.com
36. every
• Every, tekil sayılabilen isimle kullanılır. Her
anlamı verir.
• I get up early every day.
• (Her gün erken kalkarım)
• Every student found the exam difficult.
• (Her öğrenci sınavı zor buldu)
ingilizcebankasi.com
37. each
• Each «her bir, her biri» anlamında tekil
sayılabilen isimlerle kullanılır.
• Each student gave a present to me.
• (Her bir öğrenci bana bir hediye verdi)
• There are four bedrooms. I slept in each room.
• (Dört yatak odası var. Her bir odada uyudum)
ingilizcebankasi.com
38. all
• All «hepsi, tüm, bütün» anlamında kullanılır.
• I waited all day
• Bütün gün bekledim.
• He drank all (of) the milk.
• Tüm sütü içti.
• All (of) the students are successful.
• Tüm öğrenciler başarılı
ingilizcebankasi.com
39. whole
• whole bütün, bütünü, tamamı anlamına gelir.
Sayılabilen tekil isimlerle kullanılır. “The” ve my,
his, gibi iyelik sıfatları whole dan önce gelir
• I read the whole book last night.
• (Dün gece bütün kitabı okudum)
• My whole body is cold.
• (Tüm bedenim soğuk)
ingilizcebankasi.com
40. no/none
• None, «hiçbiri, hiç» anlamında kullanılır. All
kelimesinin zıttıdır.
• He drank none of the milk.
• Hiç süt içmedi.
• None of the students are successful.
• Hiç bir öğrenciler başarılı değil.
ingilizcebankasi.com
41. • None, ismin hemen önünde kullanılmaz, fakat
no kullanılır.
• He drank no milk.
• Hiç süt içmedi.
• No students are successful.
• Hiç bir öğrenciler başarılı değil.
ingilizcebankasi.com
42. both / neither /either
• İki şeyden bahsedersek, both (ikisi de) ve neither
(ikisinden hiç biri) kullanılır. All ve none iki şeyden
daha çok şey için kullanılır. İkiden fazla şey için
both veya neither kullanılmaz.
• I have two books. Both are interesting.
• (İki kitabım var. İkisi de ilginç)
• Both of the parents are at home.
• (Ebeveymin ikisi de evde)
ingilizcebankasi.com
43. • I have two babies. Neither is a girl.
• (İki bebeğim var. Hiç biri kız değil)
ingilizcebankasi.com
44. either
• “İki şeyden herhangi biri” anlamına gelir.
• You can wear either skirt. They are both good.
• (Herhangi bir eteği giyebilirsin. İkisi de iyi)
• You can wear either of these two skirts.
• (Bu iki etekten herhangi birini giyebilirsin)
ingilizcebankasi.com