ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
Reklam Analizi
     hit 3
  Onur Ekmekçi
Reklamda anlam yaratımı
► Anlam   imgeler aracılığıyla yaratılır:
İletide imge yaratma
      Biçimler
      Renkler
      Çizgiler
      Sesler
      Teknik aracılar (açı, ışık, kamera hareketleri,
       kurgu efektleri….)
kullanılır.
► Anlamlandırma     sosyal ve kültürel çevre ve
 yaşantılarla ilgili bir süreçtir. Anlam kendi
 başına varlığı olmayan ancak onu
 yüklediğimiz işaretlerle açıklanabilecek
 şeylerdir. Bunlar fiziki şeyler olup toplum
 olarak üzerinde uzlaşılmış işaretler yani
 simgelerdir. İnsan iletişiminin temel taşı
 simgeler, insan iletişiminde doğal ve
 toplumsal çevresini açıklamasını ve
 anlamlandırmasını sağlar.
► "İnsan yaşantılarının anlık ve duygusal
 olanlarla ve duyusal verilerle sınırlı
 kalmaması, insanoğlunun simge yapma ve
 kullanma becerisinden kaynaklanır. Bu
 noktada kültürle iletişim arasındaki ilişki
 konusunda vurgulanmış olan bir gerçeği
 yinelemekte yarar var.
► İnsanınsimge yapma yeteneğine sahip
 olduğunu söylemek, insanın her zaman
 toplum koşullarından bağımsız olarak her
 türlü kavram ve düşünceyi üretebileceği
 anlamına gelmemektedir.
► Iletişim  her zaman insanların içinde
  bulundukları tarihsel dönemin ve toplumun
  nesnel koşulları ile ilgili olmuştur" , yani
  insanlar içinde yaşadıkları toplumsal ve
  kültürel gelişme ve değişmelere pararlel
  olarak simge üretme yeteneklerini de
  geliştirirler.
► Dil, başlı başına bir simgeler bütünüdür.
  İletişimde kullanılan tüm diller- gerek
  konuşma, gerek vücut dili vb. olsun-
  simgelere dayanır. "Simge" sözcüğünün
  anlamı üzerinde tam bir görüş birliği yoktur.
  Dilbilimciler, göstergebilimciler, sosyologlar,
  felsefeciler simge kavramına farklı bakış
  açıları getirmişler ancak ortak bir tanımda
  birleşememişlerdir.
► Sorun  'simge' ile 'gösterge' arasında
 yaşanan kavram kargaşasından ortaya
 çıkmaktadır. Göstergenin sözlük anlamı "bir
 şeyi belirtmeye yarayan şey, işaret, belirti,
 im (ing. Sign) "iken , simgenin sözlükteki
 karşılığı sembolle eş anlamlı olarak " belirli
 bir insan topluluğunun uylaşımı sonucu bir
 özel anlam kazanan işaret (ing. Symbol)"
 şeklindedir.
► Zıllıoğluaynı eserinde sorunun çözümünün
  bu kadar basit olmadığını ve yukarıda
  bahsedilen ayrımın yanısıra bir şeyin yerine
  kullanılan bir başka nesne ya da işaretin
  temsil ettikleri şeyle benzerliğine ya da
  benzemezliğine göre de ayrımlar yapıldığını
  söylemektedir.
► "Örneğin,  Saussure için gösterge temsil
 ettiği şeyle hiçbir benzerlik ilişkisi olmayan
 şeydir, aralarındaki bağ nedensizdir ve
 uzlaşımsaldır. Bu durumda sözcükler
 gösterge sayılırlar. Oysa simge ile temsil
 ettiği şey arasında doğal ve nedenli bir ilişki
 vardır.
► Göstergeleribelirti, ikon ve simge olarak
 ayıran Pierce'e göre durum tam tersidir.
 Simge temsil ettiği nesne ile benzerlik ilişkisi
 taşımaz, sözcükler gibi. İkon ise temsil ettiği
 nesne ile arasında benzerlikten kaynaklanan
 doğal bir bağ olan göstergedir.
► Toplumsal  yaşantının ve insanlığın ortak
 yaşam alanlarının ürünü olan simgeler,
 öğrenme sürecindeki rolleri açısından ;
 düşüncelerin ve yaşantıların birleştirilmesini
 sağlarlar , böylece bilgi dağarcığını
 genişletip aktarırlar; Yüklendikleri değerler
 açısından toplumca paylaşılan bir kültür
 haritası oluştururlar; Bu değerler insanları
 toplumsal eylemlere yönlendiren, kışkırtan
 çağrışımları taşırlar" (Zıllıoğlu,1993: 111).
.
Peirce; göstergenin üç görünümü (ikon, belirti ve simge) üzerinde yoğunlaşmıştır




                  İKON                      BELİRTİ                   SİMGE
…aracılığıyla                  benzeyiş                 Nedensel                   uzlaşımlar
     gösterme                                         bağlantılar
     Örnekler                  Resimler             Duman/ateş                     Sözcükler
                                yontular                   Belirti/                   Sayılar
                                                          hastalık                 bayraklar
         süreç                görebilme                    Sonuç                   Öğrenme
                                                         çıkarma                   gerekliliği
► Bilindiğigibi “simge (sembol), herhangi bir
  şeyin gelenek, görenek ve kullanış yoluyla
  başka bir anlam kazanmasıdır”
  (Alemdar,Erdoğan,1990: 174) Örneğin, bir
  grafik tasarımın, belirli bir kuruluşu ifade
  eden logo olarak kullanılması gibi.
► Bilince   ulaşan ve anlamlaştırılan herhangi
  bir uyarıya karşı gösterilen duygusal kararı
  kapsayan son aşama ise duygusal süreçler
  ile ilgilidir. Duygusal kavramada uyarının
  örneğin herhangi bir reklam iletisinin
  taşıdığı anlam ve bilgi üzerinde
  durulmaktadır. Bir iletiyi algıladığımızda,
  onu yalnız belleğimizdeki geçmiş izlenim
  ve simgelerle birleştirmekle kalmaz,
  hakkında duygusal bir tepki de geliştiririz.
  (Baysal,Tekarslan,1987: 23)
Uyaranların gücü
► Görsel ve işitsel uyaranlar bir arada
 kullanıldığında etkinin artması beklenir.
Reklamda yenilik/değişim vaadi
► Reklamcılar, statü, seks, bireysellik, sevgi,
  güven, sağlık vb. alanlardaki düşlerimizi
  (ya da korkularımızı) bize geri satarlar.
  Böylelikle birçok reklamda değişim vaadi
  göze çarpar.
► Reklam eleştiri yüklüdür. Önce
  mutsuzluğumuzun altını çizer, sonra
  çözümü sunar…
► Reklam  iletilerinin üretilmesi aşamasında
 tüketicinin düşünüş biçimi, beyninin işleyişi,
 algılaması üzerine sayısız araştırma ve
 inceleme yapılmıştır. Bu araştırma
 sonuçlarından yola çıkılarak, reklamcılıkta
 görsel imge yönelimi ön plana çıkmış, bilgi
 verici reklam içeriğinden duygulara ve düş
 gücüne yönelinmiştir.
Reklam analizi
► Reklamcılıkta düş gücüne yönelinmesi ile
 iletinin sağ beyinde yaratılarak insanların
 algısına sunulmuştur.
►   İnsan 5 duyusunu birden kullandığında
    düşleyebileceğinden daha fazla veri elde
    eder.
Reklam duyulara ve duygulara
           seslenirken…
► Tüketiciden  çok bireyin odak olduğu
► Üründen çok ürün deneyimlerine
  odaklanıldığı
► Dürüstlükten çok güven duygusunun
  verildiği
► Kaliteden çok seçimlerin önem kazandığı
► Tanınmışlıktan çok tüketicinin hislerinin öne
  çıkarıldığı
► Kimlikten   çok kişiliğin önem kazandığı
► İşlevsellikten çok tüketicinin hislerinin
  aktarıldığı
► Ürünün varolmasından çok ürünün tüketici
  tarafından özümsenmesinin önemsendiği
► İletişimden çok karşılıklı iletişimin, diyalogun
  söz konusu olduğu
► Hizmetten çok ilişkilerin göz önünde
  bulundurulduğu bilinmelidir.
Reklam analizi
Reklam analizi
Reklam analizi
Reklam analizi
Reklam analizi
Reklam analizi
Reklam analizi

More Related Content

Reklam analizi

  • 1. Reklam Analizi hit 3 Onur Ekmekçi
  • 2. Reklamda anlam yaratımı ► Anlam imgeler aracılığıyla yaratılır: İletide imge yaratma  Biçimler  Renkler  Çizgiler  Sesler  Teknik aracılar (açı, ışık, kamera hareketleri, kurgu efektleri….) kullanılır.
  • 3. ► Anlamlandırma sosyal ve kültürel çevre ve yaşantılarla ilgili bir süreçtir. Anlam kendi başına varlığı olmayan ancak onu yüklediğimiz işaretlerle açıklanabilecek şeylerdir. Bunlar fiziki şeyler olup toplum olarak üzerinde uzlaşılmış işaretler yani simgelerdir. İnsan iletişiminin temel taşı simgeler, insan iletişiminde doğal ve toplumsal çevresini açıklamasını ve anlamlandırmasını sağlar.
  • 4. ► "İnsan yaşantılarının anlık ve duygusal olanlarla ve duyusal verilerle sınırlı kalmaması, insanoğlunun simge yapma ve kullanma becerisinden kaynaklanır. Bu noktada kültürle iletişim arasındaki ilişki konusunda vurgulanmış olan bir gerçeği yinelemekte yarar var.
  • 5. ► İnsanınsimge yapma yeteneğine sahip olduğunu söylemek, insanın her zaman toplum koşullarından bağımsız olarak her türlü kavram ve düşünceyi üretebileceği anlamına gelmemektedir.
  • 6. ► Iletişim her zaman insanların içinde bulundukları tarihsel dönemin ve toplumun nesnel koşulları ile ilgili olmuştur" , yani insanlar içinde yaşadıkları toplumsal ve kültürel gelişme ve değişmelere pararlel olarak simge üretme yeteneklerini de geliştirirler.
  • 7. ► Dil, başlı başına bir simgeler bütünüdür. İletişimde kullanılan tüm diller- gerek konuşma, gerek vücut dili vb. olsun- simgelere dayanır. "Simge" sözcüğünün anlamı üzerinde tam bir görüş birliği yoktur. Dilbilimciler, göstergebilimciler, sosyologlar, felsefeciler simge kavramına farklı bakış açıları getirmişler ancak ortak bir tanımda birleşememişlerdir.
  • 8. ► Sorun 'simge' ile 'gösterge' arasında yaşanan kavram kargaşasından ortaya çıkmaktadır. Göstergenin sözlük anlamı "bir şeyi belirtmeye yarayan şey, işaret, belirti, im (ing. Sign) "iken , simgenin sözlükteki karşılığı sembolle eş anlamlı olarak " belirli bir insan topluluğunun uylaşımı sonucu bir özel anlam kazanan işaret (ing. Symbol)" şeklindedir.
  • 9. ► Zıllıoğluaynı eserinde sorunun çözümünün bu kadar basit olmadığını ve yukarıda bahsedilen ayrımın yanısıra bir şeyin yerine kullanılan bir başka nesne ya da işaretin temsil ettikleri şeyle benzerliğine ya da benzemezliğine göre de ayrımlar yapıldığını söylemektedir.
  • 10. ► "Örneğin, Saussure için gösterge temsil ettiği şeyle hiçbir benzerlik ilişkisi olmayan şeydir, aralarındaki bağ nedensizdir ve uzlaşımsaldır. Bu durumda sözcükler gösterge sayılırlar. Oysa simge ile temsil ettiği şey arasında doğal ve nedenli bir ilişki vardır.
  • 11. ► Göstergeleribelirti, ikon ve simge olarak ayıran Pierce'e göre durum tam tersidir. Simge temsil ettiği nesne ile benzerlik ilişkisi taşımaz, sözcükler gibi. İkon ise temsil ettiği nesne ile arasında benzerlikten kaynaklanan doğal bir bağ olan göstergedir.
  • 12. ► Toplumsal yaşantının ve insanlığın ortak yaşam alanlarının ürünü olan simgeler, öğrenme sürecindeki rolleri açısından ; düşüncelerin ve yaşantıların birleştirilmesini sağlarlar , böylece bilgi dağarcığını genişletip aktarırlar; Yüklendikleri değerler açısından toplumca paylaşılan bir kültür haritası oluştururlar; Bu değerler insanları toplumsal eylemlere yönlendiren, kışkırtan çağrışımları taşırlar" (Zıllıoğlu,1993: 111).
  • 13. . Peirce; göstergenin üç görünümü (ikon, belirti ve simge) üzerinde yoğunlaşmıştır İKON BELİRTİ SİMGE …aracılığıyla benzeyiş Nedensel uzlaşımlar gösterme bağlantılar Örnekler Resimler Duman/ateş Sözcükler yontular Belirti/ Sayılar hastalık bayraklar süreç görebilme Sonuç Öğrenme çıkarma gerekliliği
  • 14. ► Bilindiğigibi “simge (sembol), herhangi bir şeyin gelenek, görenek ve kullanış yoluyla başka bir anlam kazanmasıdır” (Alemdar,Erdoğan,1990: 174) Örneğin, bir grafik tasarımın, belirli bir kuruluşu ifade eden logo olarak kullanılması gibi.
  • 15. ► Bilince ulaşan ve anlamlaştırılan herhangi bir uyarıya karşı gösterilen duygusal kararı kapsayan son aşama ise duygusal süreçler ile ilgilidir. Duygusal kavramada uyarının örneğin herhangi bir reklam iletisinin taşıdığı anlam ve bilgi üzerinde durulmaktadır. Bir iletiyi algıladığımızda, onu yalnız belleğimizdeki geçmiş izlenim ve simgelerle birleştirmekle kalmaz, hakkında duygusal bir tepki de geliştiririz. (Baysal,Tekarslan,1987: 23)
  • 16. Uyaranların gücü ► Görsel ve işitsel uyaranlar bir arada kullanıldığında etkinin artması beklenir.
  • 17. Reklamda yenilik/değişim vaadi ► Reklamcılar, statü, seks, bireysellik, sevgi, güven, sağlık vb. alanlardaki düşlerimizi (ya da korkularımızı) bize geri satarlar. Böylelikle birçok reklamda değişim vaadi göze çarpar. ► Reklam eleştiri yüklüdür. Önce mutsuzluğumuzun altını çizer, sonra çözümü sunar…
  • 18. ► Reklam iletilerinin üretilmesi aşamasında tüketicinin düşünüş biçimi, beyninin işleyişi, algılaması üzerine sayısız araştırma ve inceleme yapılmıştır. Bu araştırma sonuçlarından yola çıkılarak, reklamcılıkta görsel imge yönelimi ön plana çıkmış, bilgi verici reklam içeriğinden duygulara ve düş gücüne yönelinmiştir.
  • 20. ► Reklamcılıkta düş gücüne yönelinmesi ile iletinin sağ beyinde yaratılarak insanların algısına sunulmuştur.
  • 21. İnsan 5 duyusunu birden kullandığında düşleyebileceğinden daha fazla veri elde eder.
  • 22. Reklam duyulara ve duygulara seslenirken… ► Tüketiciden çok bireyin odak olduğu ► Üründen çok ürün deneyimlerine odaklanıldığı ► Dürüstlükten çok güven duygusunun verildiği ► Kaliteden çok seçimlerin önem kazandığı ► Tanınmışlıktan çok tüketicinin hislerinin öne çıkarıldığı
  • 23. ► Kimlikten çok kişiliğin önem kazandığı ► İşlevsellikten çok tüketicinin hislerinin aktarıldığı ► Ürünün varolmasından çok ürünün tüketici tarafından özümsenmesinin önemsendiği ► İletişimden çok karşılıklı iletişimin, diyalogun söz konusu olduğu ► Hizmetten çok ilişkilerin göz önünde bulundurulduğu bilinmelidir.