1. YÜKSEK LİSANS TEZİ
Abdullah ÇELİK
27.02.2015
YAMA VE YAPIŞTIRICI KULLANILARAK TAMİR
EDİLMİŞ ÇENTİKLİ KOMPOZİT LEVHALARIN HASAR
DAVRANIŞLARININ ARAŞTIRILMASI
DİCLE ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ ANA BİLİM DALI
Danışman: Doç.Dr.Kadir TURAN
2. KOMPOZİT MALZEMELER
KOMPOZİTLERİN BAĞLANMASI
YAPIŞMA BAĞLANTILARININ İNCELENMESİ
MATERYAL VE METOT
DENEY DÜZENEĞİ
DENEYSEL ÇALIŞMA SONUÇLARI
SONUÇ VE ÖNERİLER
2
SUNUM FORMATI
3. Kompozit malzemeler; güçlü, sert fiberlerin daha zayıf ve daha az
katı matris malzemeler içerisinde sıkıca sarılmasıyla elde edilir. Bu
birleşim sonucunda güçlü, sert ve sıklıkla düşük yoğunlukta yapılar
oluşur. Bu iki malzeme grubundan fiber malzeme, kompozit
malzemenin mukavemet ve yük taşıma özelliğini sağlamaktadır.
Matrisin rolleri; fiberleri bir arada tutma, yükü fiberlere eşit
miktarda dağıtma, plastik deformasyona geçişte oluşabilecek çatlak
ilerlemelerini önleme ve kompozit malzemenin kopmasını
geciktirmeden oluşur.
3
KOMPOZİT MALZEMELER
7. Birleştirme işlemlerinde kullanılan yöntemler en genel haliyle
çözülebilen ve çözülemeyen bağlantılar olarak ifade edilebilir.
Çözülemeyen bağlantılar pim, cıvata ve perçin gibi birleştirme
elemanları kullanılarak yapılmakta ve genellikle mekanik bağlantı
olarak da adlandırılmaktadırlar. Ağırlıkla metallerin ve kısmen de
kompozitlerin birleştirilmesinde kullanılan mekanik birleştirme
yönteminde bağlantı elemanını yerleştirmek için bağlanacak
parçalara delikler açılmaktadır. Açılan bu delikler geometrik
düzensizliklere sebep olduklarından bağlanan parçalarda gerilme
yığılmaları meydana gelmektedir.
7
KOMPOZİTLERİN BAĞLANMASI
8. Çözülemeyen bağlantı grubundaki yapıştırma bağlantılarında ise
düzgün bir gerilme dağılımı görlmektedir.
8
KOMPOZİTLERİN BAĞLANMASI
9. 9
Yapışma olayı, yapıştırıcı ile yapıştırılan malzeme arasında
meydana gelen adhezyon ve yapıştırıcının kendi içinde meydana
gelen kohezyon kuvvetleri neticesinde oluşan fiziksel ve kimyasal
bir olaydır.
Adhezyon: İki maddenin temas yüzeyindeki yapışma kuvveti
olarak tarif edilen adhezyon, “Van der Waals kuvvetleri” ile çekim
ve yüzeye tutunma fiziksel kuvvetlerini sağlar.
Kohezyon: Yapıştırıcıyı oluşturan materyallerin fiziksel (Van der
Waals kuvvetleri) ve kimyasal (bağ kuvvetleri) etkisiyle bir arada
tutulma olayıdır.
YAPIŞMA BAĞLANTILARININ İNCELENMESİ
11. Bütün yapışma bağlantıları çok karmaşık görünse de temelde birkaç
çeşit bağlantı türü mevcuttur. Tek tesirli yapışma bağlantısı özellikle
arka tarafına ulaşım imkanı bulunmayan yerlerde sıklıkla kullanılır.
İki parçanın belirli bir bindirme mesafesinde bir araya getirilmesi ile
gerçekleştirilir. Oluşturulacak yapıya ve mekanik özelliklere farklı
tek tesirli yapışma bağlantıları mevcuttur.
11
TEK TESİRLİ YAPIŞMA BAĞLANTILARI
12. Çift tesirli bindirme bağlantıları tek tesirli bağlantılara göre daha
emniyetlidir. Ulaşılması kolay olan bölgelerde sıklıkla bu bağlantı
türü tercih edilmektedir. Farklı şekillerde gerçekleştirilebilen bu
bağlantı türleri şekillerde görülmektedir.
12
ÇİFT TESİRLİ YAPIŞMA BAĞLANTILARI
13. BAL PETEĞİ VE KOMPOZİT TABAKALARIN
YAPIŞTIRICIYLA BİRLEŞTİRİLMESİ
13
Kompozit Uygulamaları
14. Genel olarak yapıştırma bağlantılarında adhezyon ve kohezyon
olmak üzere iki tip hasar modeliyle karşılaşılır. Yapıştırıcı-
yapıştırılan malzeme ara yüzeyinde meydana gelen ayrılmadan
kaynaklanan kopma olayı Adhezyon Hasarı olarak adlandırılırken,
yapıştırıcı veya yapıştırılan malzemedeki hasardan dolayı meydana
gelen kopma olayı ise Kohezyon Hasarı olarak adlandırılmaktadır
14
YAPIŞMA BAĞLANTILARINDA MEYDANA
GELEN HASAR TİPLERİ
KOHOSİF YAPIŞTIRILAN MALZEME HASARI
ADHEZYON HASARI
15. Deneysel çalışmada 150mmx30mmx1.4mm boyutlarında kompozit
levhalar kullanılmıştır. Levhalar 8 tabakalı olup 250 g/m2 fiber
yoğunluğuna sahiptir. Bu levhalar farklı fiber takviye açıları baz
alınarak 4 tip olacak şekilde hazırlanmıştır.
Şekil 1. a)Tip1, b)Tip2, c)Tip3 ve d)Tip4 çentikli kompozit levhaların geometrik gösterimi.
15
MATERYAL VE METOT
a) b)
c) d)
a) b)
c) d)
a) b)
c) d)
a) b)
c) d)
a) b)
c) d)
17. 17
NUMUNELERİN HAZIRLANMASI
Şekil 4.11. Yama uygulaması için kalıba
yerleştirilen levhaya yapıştırıcı sürülme işlemi
Şekil 4.12. Yamanın yapıştırıcı
sürüldükten sonra kalıba oturtulması
18. Kuru bir bezle temizlenen numunelere karışıklığın önüne geçmek için
numune hakkında tam bilgi veren etiketler yapıştırıldı.
18
NUMUNELERİN HAZIRLANMASI
Şekil 4.10. Numunelerin özelliklerini veren barkodların yapıştırılması
19. Şekil 4.13. Tek ve çift yüzünden 30 mm yama uygulanmış numune
19
NUMUNELERİN HAZIRLANMASI
20. Şekil 4.14. Tek ve çift yüzünden 45 mm yama uygulanmış numune
20
NUMUNELERİN HAZIRLANMASI
21. Şekil 4.15. Tek ve çift yüzünden 60 mm yama uygulanmış numune
Yapıştırma işleminden sonra yapıştırıcıyı sağlayan firmanın tavsiyesi
doğrultusunda bütün numuneler oda sıcaklığında 7 gün bekletilmiştir.
21
NUMUNELERİN HAZIRLANMASI
23. Hasar yükleri üzerinde fiber takviye açısının artması ile azalma
meydana gelmektedir. [0 ̊]8 levha olan numunelerde hasar ani bir
kırılma ile gerçekleşirken diğer takviye açılarında ise uzama ile
birlikte hasar gerçekleşmektedir.
Şekil 3. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 çentiksiz levhalar için elde edilen
yük-yer değiştirme değerleri grafiği. 23
DENEYSEL ÇALIŞMA SONUÇLARI
24. Şekil 5.24. [45 ̊ ]8 çentiksiz levhaların a) Hasara uğradığı andaki b) Tam kırılma
sonrası görüntüleri.
24
a) b)
25. Fiber takviye açısının kendi içerisinde hasar yüklerini azaltmasının
yanı sıra çentik tipi değişimi daha etkin bir rol oynamaktadır.
[0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 çentiksiz levhalar için elde edilen hasar yükleri değişimi grafiği
25
Fiber takviye açısı [15o]8 [30o]8 [45o]8
Hasar yüklerinin azalması -%43.6 -%51 -%58.5
Fiber takviye açısına bağlı olarak levhalarda meydana gelen hasar yüklerinin azalması.
([0 ̊ ]8 kompozit levhaya göre. )
26. 26
Şekil 5.25. a)Tip3 ve b)Tip2 yamasız levhaların hasara uğradığı andaki şekil
değişimi.
a) b)
27. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 çentiksiz ve yamasız Tip1,2,3,4, levhalar için elde edilen en
büyük yük değerlerinin karşılaştırılması grafiği
27
28. Çentikli kompozit levhalarda hasar yüklerinde meydana gelen
azalma oranları:
Çentik Tipi
Fiber Takviye Açısı [o]
00 150 300 450
Tip 1 -%78 -%75.5 -%77 -%76.7
Tip 2 -%57.6 -%40.4 -%49.2 -%51.6
Tip 3 -%52.4 -%53 -%53.9 -%42.9
Tip 4 -%77.6 -%60.3 -%63.3 -%62.9
+ Hasar yüklerinde artış oranını göstermektedir. -Hasar yüklerinin yaklaşım oranını
göstermektedir.
28
29. Şekil 5.26. a) Tip1 ve b) Tip4 yamasız levhaların hasara uğradığı andaki şekil değişimi
29
a) b)
30. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 Tek yüz yama uygulanmış Tip1, 2, 3 ve 4 levhaları için
elde edilen en büyük yük değerlerinin karşılaştırılması grafiği
30
31. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 Çift yüz yama uygulanmış Tip1, 2, 3 ve 4 levhaları
için elde edilen en büyük yük değerlerinin karşılaştırılması grafiği
31
32. a) b)
Şekil 5.27. a) [15 ̊̊]8 Tip3 çift yüz Lap=30 mm b) [45 ̊̊]8 Tip2 çift yüz Lap=30 mm yamalı
levhaların hasara uğradıkları andaki şekil değişimleri.
32
33. Her parametre için kullanılan üç deney numunesinin hasar eğrileri
kendi içlerinde fiber takviye açı derecesi arttıkça birbirlerinden
farklılık göstermektedir. Bu olay levha açısı arttıkça çentik
bölgesinin fiberleri farklı miktarlarda kesmesiyle alakalı bir
durumdur.
33
Şekil 4.21. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 fiber takviye açılı, Tip1 tamir
edilmemiş kompozit levha için yük-uzama değerleri grafikleri
34. Çift yüz yamaların, tek yüz yamalı numunelere kıyasla mukavemet
artışının yanısıra kırılma süresini arttırma gibi bir faydası da vardır.
Şekil 4.25. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 fiber takviye açılı, Tip1 tek yüzünden tamir
edilmiş kompozit levha için yük-uzama değerleri grafikleri.(Lap=30 mm, Tha=0.4 mm)34
35. Şekil 4.29. [0 ̊ ]8, [15 ̊ ]8, [30 ̊ ]8 ve [45 ̊ ]8 fiber takviye açılı, Tip1 çift yüzünden tamir
edilmiş kompozit levha için yük-uzama değerleri grafikleri.(Lap=30 mm, Tha=0.4 mm)
35
36. a) b)
Şekil 5.28. a) [30 ̊ ]8 Tip1 yamasız, b) [45 ̊ ]8 Tip3 tek yüz Lap=30 mm yamalı levhaların
hasarla birlikte şekil değişimlerinin levha üzerindeki dağılımları.
36
37. Yama boyutu arttıkça çift yüz yama tamiratında yoğun bir şekilde
kademeli kırılma görülmektedir. 60 mm yama uygulamasıyla çift
yüz yamalı levhalarda uzama değeri belirgin bir şekilde artmıştır.
Şekil 4.34. [0 ̊ ]8 fiber takviye açılı, Tip1, Tha=0.4 mm çift yüzünden tamir edilmiş kompozit
levha için yük-uzama değerleri grafikleri
37
38. Şekil 5.29. [0 ̊ ]8 çift yüz Lap=60 mm yamalı a) Tip4 b) Tip3 levhaların hasara
uğradığı andaki şekil değişimleri.
38
a) b)
39. Şekil 5.30. [0 ̊ ]8 Tip1 çift yüz Lap=30 mm yamalı numunenin hasar sonrası levha
ve yamanın durumu
39
40. Şekil 5.31. a) [0 ̊ ]8 Tip1 ve b) [00]8 Tip4 çift yüz Lap=30 mm yamalı levhaların hasara
uğradıkları andaki şekil değişimleri.
40
a) b)
41. Tamir Tipi Karşılaştırma
Çentik Tipi
Tip 1 Tip 2 Tip 3 Tip 4
Tek
yüzünden
tamir edilmiş
Çentiksiz Levhaya
göre
-%49.92 -%36.37 -%22.33 -%35.8
Çentikli Yamasız
Levhaya göre
+%128.37 +%50.17 +%63.35 +%186.47
Çift
yüzünden
tamir edilmiş
Çentiksiz Levhaya
göre
-%29.93 -%29.11 -%24.17 -%36.01
Çentikli Yamasız
Levhaya göre
+%219.58 +%67.31 +%59.47 +%185.74
41
Tablo 5.3. [0 ̊ ]8 Tip1,2,3,4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha için elde edilen
hasar y]leri artış oranları tablosu.(Tha=0.4, Lap=30 mm)
42. Şekil 5.32. [0 ̊ ]8 tek yüz Lap=30 mm yamalı a) Tip1 b) Tip4 levhaların hasara
uğradıkları andaki şekil değişimleri.
42
a) b)
43. Şekil 5.11. [0 ̊ ]8 Tip1,2,3,4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha için elde
edilen hasar yükü değerleri grafiği.(Tha=0.4, Lap=45 mm)
43
44. Tablo 5.8. [0 ̊ ]8 Tip1,2,3,4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha için elde edilen
hasar yükleri artış oranları tablosu.(Tha=0.4, Lap=45 mm)
44
Tamir Tipi Karşılaştırma
Çentik Tipi
Tip 1 Tip 2 Tip 3 Tip 4
Tek
yüzünden
tamir edilmiş
Çentiksiz Levhaya
göre
-% 48 -%38 -%33 -%43
Çentikli Yamasız
Levhaya göre
+% 135 +%44 +%40 +%150
Çift
yüzünden
tamir edilmiş
Çentiksiz Levhaya
göre
-% 33 -%21 -%15 -%6
Çentikli Yamasız
Levhaya göre
+%202 +%84 +%76 +%318
45. Şekil 5.12. [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha için elde
edilen hasar yükü değerleri grafiği.(Tha=0.4, Lap=60 mm)
45
46. [0 ̊]8 Lap=60 mm Tip2 çift yüz yama uygulaması en büyük hasar yükünü
tek yüz yama uygulamasnın aşağısına çekmiştir. Büyük yama
kullanımıyla yamasız modellere göre hasar yükünde en büyük artış
Tip4’de; en düşük artış Tip3’de elde edilmiştir. 46
Tablo 5.9. [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha için
elde edilen hasar yükleri artış oranları tablosu.(Tha=0.4, Lap=60 mm)
Tamir Tipi Karşılaştırma
Çentik Tipi
Tip 1 Tip 2 Tip 3 Tip 4
Tek
yüzünden
tamir edilmiş
Çentiksiz Levhaya
göre
-% 48 -%23 -%29 -%40
Çentikli Yamasız
Levhaya göre
+% 135 +%81 +%47 +%166
Çift
yüzünden
tamir edilmiş
Çentiksiz Levhaya
göre
-% 11 -%30 -%20 -%8
Çentikli Yamasız
Levhaya göre
+%302 +%62 +%66 +%307
47. Şekil 5.15 [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha için
yama uzunluğunun hasar yükü üzerine etkisi grafiği.(Tha=0.4mm)
47
48. Şekil 5.33. [0 ̊ ]8 Tip3 tek yüz Lap=60 mm yamalı numunelerin a) Hasar başlangıcı
görüntüsü b) Hasarın ilerlemiş görüntüsü.
48
a) b)
49. a) b)
Şekil 5.34. Yük bindiği anda [0 ̊ ]8 tek yüz a) Lap=60 mm yamalı plakalarda eğilme
oluşumu, b) Lap=30 mm yamalı plakalarda eğilme oluşumu.
49
50. Şekil 5.13. [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 Tek yüzünden tamir edilmiş levha için Lap=30, Lap=45 ve
Lap=60 mm yama boyutlarının hasar yükü üzerine etkisi grafiği. (Tha=0.4mm)
50
51. Şekil 5.35. Tam kırılma öncesi [0 ̊ ]8 çift yüz Lap=30 mm yamalı numunelerde soyulma
51
52. Şekil 5.36. [0 ̊ ]8 tek yüz Lap=45 mm yamalı numunelerin a)Tam kırılma
öncesi görüntüsü. b) Kırılmadan sonra görüntüsü.
52
a) b)
53. Şekil 5.37. a) Yük bindikten sonra [0 ̊ ]8 tek yüz L=30 mm b) Kırılmadan sonra
[00]8 tek yüz Lap=30 mm yamalı numunelerin görünüşü.
53
a) b)
54. Şekil 5.38. a)/b) [0 ̊ ]8 çift yüz Tha=0.2 mm yapıştırıcı hasarı
54
a) b)
55. Şekil 4.44. [0 ̊ ]8 fiber takviye açılı, Tip2, Lap=30 mm çift yüzünden tamir edilmiş
kompozit levha için yük-uzama değerleri grafikleri
55
56. Şekil 5.21. [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 Tek yüzünden tamir edilmiş levhalar için yapıştırıcı
kalınlığı değişiminin hasar yükü üzerine etkisi grafiği.( Lap=30 mm)
56
57. Şekil 5.22. [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 çift yüzünden tamir edilmiş levhalar için yapıştırıcı
kalınlığı değişiminin hasar yükü üzerine etkisi grafiği.( Lap=30 mm)
57
58. Şekil 5.15. [0 ̊ ]8 Tip1, 2, 3 ve 4 tek yüzünden ve çift yüzünden tamir edilmiş levha
için yama uzunluğunun hasar yükü üzerine etkisi grafiği.(Tha=0.4mm)
58
Yüzey temizleme işlemi yapıştırma bağlantısının verimini etkileyen en önemli etkenlerden biridir. Yapıştırma işlemi yapılmadan önce yüzey hazırlama işlemi gerek yağ ve kirlerden arındırmak gerekse yapıştırma yüzey alanını arttırmak için çok hassas bir şekilde yapılmalıdır. Eksik yapılan yüzey hazırlama işlemi beklenmedik problemlere sebep olabilmektedir. Yüzey hazırlama ve numunelerin istenilen ölçülerde kesilme işlemi sırasında aşağıdaki yol ve yöntemler takip edilmiştir. Numuneler istenilen ölçülerde markalandı.
Deney numuneleri 4 ayrı çentik tipi uygulandıktan sonra yamasız halleriyle beraber, tek tarafından ve çift tarafından yama uygulanmak suretiyle elde edilmişlerdir. Yama uygulamasının istenilen standart ölçülerde elde edilebilmesi için özel kalıplar hazırlanmıştır. Bu kalıplar yapıştırıcı kalınlığını ayarlayabilecek şekilde hareketli ve her istenilen yama boyutuna uygun ölçülerdedir. Yapıştırma işlemi yapılmadan önce kalıp yüzeylerine kalıp ayırıcı yağ sürülmüştür. Her yapıştırma işleminden sonra belli bir süre kurumaya bırakılan numuneler kalıptan çıkarıldıktan sonra kalınlıkları kumpasla kontrol edilmiştir. Yapıştırma bağlantılarının oluşturulması ve kalıplama işlemi Şekil 4.11 ve 4.12’de sunulmuştur.
Deney numuneleri 4 ayrı çentik tipi uygulandıktan sonra yamasız halleriyle beraber, tek tarafından ve çift tarafından yama uygulanmak suretiyle elde edilmişlerdir. Yama uygulamasının istenilen standart ölçülerde elde edilebilmesi için özel kalıplar hazırlanmıştır. Bu kalıplar yapıştırıcı kalınlığını ayarlayabilecek şekilde hareketli ve her istenilen yama boyutuna uygun ölçülerdedir. Yapıştırma işlemi yapılmadan önce kalıp yüzeylerine kalıp ayırıcı yağ sürülmüştür. Her yapıştırma işleminden sonra belli bir süre kurumaya bırakılan numuneler kalıptan çıkarıldıktan sonra kalınlıkları kumpasla kontrol edilmiştir. Yapıştırma bağlantılarının oluşturulması ve kalıplama işlemi Şekil 4.11 ve 4.12’de sunulmuştur.
Lap=30 mm yama uygulaması [0o]8, [150]8, [300]8 ve [450]8 fiber takviye açılı levhaların hepsinde uygulanmıştır.
Lap=45 mm ve Lap=60 mm ölçülerindeki yamalar ise [00]8 fiber takviye açılı levhalarda uygulanmıştır. Aynı şekilde Tha=0.4 mm yapıştırıcı kalınlığı bütün fiber takviye açılı numunelerde uygulanırken; Tha=0.2, 0.6, 0.8 ve 1.0 mm yapıştırıcı kalınlığı parametreleri yalnızca [0o]8 takviye açılı numunelerde uygulanmıştır.
Lap=45 mm ve Lap=60 mm ölçülerindeki yamalar ise [00]8 fiber takviye açılı levhalarda uygulanmıştır. Aynı şekilde Tha=0.4 mm yapıştırıcı kalınlığı bütün fiber takviye açılı numunelerde uygulanırken; Tha=0.2, 0.6, 0.8 ve 1.0 mm yapıştırıcı kalınlığı parametreleri yalnızca [0o]8 takviye açılı numunelerde uygulanmıştır.
Numunelerin hazırlanışı ve deneyler Dicle Üniversitesi mekanik laboratuarında gerçekleştirilmiştir. Her parametre türü için üçer numune hazırlanmıştır. Bütün numuneler uç kısımlarından çenelere sabitlenerek Şekil 4.16’daki 100 kN kapasiteli Instron Bs 8800 çekme test cihazıyla ASTM standartlarına göre oda sıcaklığında çekme testine tabi tutulmuştur. (ASTM-D, 1982) Ortam neminin malzeme özelliklerine etkisinin olmadığı kabul edilmiştir. Çekme test hızı 1 mm/dk uygulanmıştır. Test cihazının üstteki çenesi sabit ve alttaki çenesi hareketlidir. Numuneler bağlanırken eksenlemeye dikkat edilmiş ve çenelerin numuneye uyguladığı sıkıştırma basınçları eşit uygulanmıştır. Her bir numunenin çekme testi esnasında şekil değişimleri, soyulmaları ve hasara uğrama şekilleri gözlemlenmiş, yapılan gözlemler not edilmiştir. Numuneler test edilirken hasar yükleri ve uzamalar bilgisayara otomatik olarak kaydedilmiş ve bu verilere dayanarak grafik ve tablolar oluşturulmuştur.
[0 ̊]8
Fiber takviye açısı arttıkça levhalara uygulanan çekme yüküyle beraber tam kopma öncesi renk ve şekil değişimi başlamaktadır. Şekil 5.25’de görüldüğü gibi [45o]8 çentiksiz levha fiberlerinde kırılma olmaksızın reçine tamamen şekil değiştirip ayrılmış ve bu şekil değişimi fiber açısı yönünde gerçekleşmiştir. Reçine ve fiberler birbirinden tamamen ayrılıp uzama sonlandığında fiberler kırılmakta ve hasar sonlanmaktadır.
Tip2 ve Tip3 çentik alanı olarak eşit fakat farklı konumlarından dolayı farklı hasar yüklerine ulaşmışlardır. Tip3 merkezi çentik olduğundan bu levhaların hasar yükleri Tip2’den daha yüksektir. Şekil 5.24’de yamasız Tip3 ve Tip2 levhaların hasar sonrası fotoğrafları görülmektedir.
Tip1 ve Tip4 çentik türleri arasındaki ilişkinin benzeri Tip2 ve Tip3 çentik türlerinde de mevcuttur. Tip1 levha merkezinde yer alan bir çentiği gösterirken Tip4 kenarda yer alan bir çentik türünü göstermektedir. Çentik boyutları aynı olmasına rağmen Tip1 merkezi çentik olduğundan daha yüksek hasar yüküne ulaşması beklenirken tam tersi Tip4 daha yüksek hasar yüküne ulaşmıştır. Bütün açı çeşitlerinde aynı sonuca ulaşılmaktadır. Şekil 5.26’da yamasız Tip2 ve Tip4 levhaların hasar sonrası fotoğrafları görülmektedir.
[150]8 ve [450]8 levhalarında çift yüz yamayla sağlanan en büyük hasar yükleri çentiksiz levhaların da üzerine çıkmıştır. Şekil 5.27’de [150]8 Tip3 ve [450]8 Tip2 çift yüz yamalı levhaların hasar sonrası durumları görülmektedir. Yama bölgesinde herhangi bir hasar, şekil değişimi veya renk değişimi söz konusu değildir. Levhanın yamasız sağlam kısımlarında hasar gerçekleşmiştir. Hasarın yama ve çentik bölgesinde oluşmaması hasar yükünün çentiksiz levha hasar yükü üzerine çıktığının bir göstergesidir fakat yama bölgesi dışında yani sağlam kısımlarda hasarın gerçekleşmiş olması açılı levhalarda çift yüz yama kullanımının bir dezavantajı olarak söylenebilir.
Bütün numunelerde genel olarak açının artmasıyla hasar yükü düşmüş bunun yanında uzama ve kırılma süreleri artmıştır. Bouiadjra ve ark. (2007) Fiber takviye açısı düştükçe çatlak ilerlemesine karşı olan direncin düşeceğini, kompozitler için yapıştırıcı özellikleri seçilirken malzeme, yapıştırıcı ve yüzey hasarlarının birlikte orantılanarak değerlendirilmesi gerektiğini söylemişlerdir.
Şekil 5.28. a) ve b)’de görüldüğü gibi yama çentik bölgesindeki gerilme yığılmasını önleyip bulunduğu bölgede kırılmaya müsade etmediğinden dolayı gerilmeler tüm yüzeye yayılmış ve levha uzama miktarı artmıştır. [0o]8 levhalarında çift yüz yama uygulamasıyla birlikte açılı numunelerin aksine uzama miktarı düşmüştür.
Tip4 çift yüz büyük yama uygulaması en büyük hasar yükünü Tip3 çift yüz büyük yama uygulamasından daha fazla oranda artırmıştır. Tip4 çentik bölgesi büyük ve kenarda olduğundan büyük yamanın işlevini daha fazla görmesine müsade etmiştir. Şekil 5.29’da çift yüz büyük yama kullanılmış Tip3 ve Tip4 levhaların hasar sonrası fotoğrafları görülmektedir.
Yama bölgesinde çekmeyle beraber eğilme ve şekil değişimi başlıyor. Yamayı tutan yapıştırıcının işlevini tamamen yitirdiği anda yama herhangi bir hasara uğramadan yerinden fırlıyor ve kırılma sonlanıyor. Şekil 5.30’da hasar sonrası yamanın hasarsız durumu görülmektedir. Bu olay yamanın lif açısı veya mekanik özelliklerinin seçiminden çok, uygun yapıştırıcı seçiminin daha önemli olduğunun bir göstergesidir. Yama kompozit yapıştırıcı uyumu dikkate alındığında bağlantı mukavemeti artacaktır.
Genel olarak [0o]8 levhaları hariç çift yüz yama uygulamalarının, tek yüz yama uygulamalarına kıyasla mukavemet artışıyla beraber kırılma sürelerini arttırdığı gözlemlenmiştir. [0o]8 levhalarda görüldüğü üzere çift yüz yama uygulaması tek yüz yamaya kıyasla bazı çentik tiplerinde hasar yükünü düşürebilmektedir. Bu yüzden açılı levhalardan farklı olarak [0o]8 çift yüz yama seçimi daha dikkatli yapılmalıdır. Hasar sonrası Lap=30 mm çift yüz yamalı [0o]8 Tip1 ve [45o]8 Tip4 levhaların fotoğrafları Şekil 5.31’de görülmektedir.
[0o]8 numunelerde çift ve tek yüz yamalı numunelerin en büyük hasar yükleri birbirlerine çok yakındır. Açılı numunelerde ise çift yüz yama en büyük hasar yükünü çok daha fazla arttırmıştır. Çentiksiz numunelere göre en küçük düşüş oranına sahip tipler tek yüz yama tamiratıyla çentikli levhalara göre beraberinde en küçük artış oranını sağlamıştır.
Tek yüz yama uygulamalarında bütün levhalar içerisinde en büyük hasar yükü değerini [0o]8 Tip3; en küçük hasar yükü değerini [45o]8 Tip4 vermiştir.
[0o]8 Lap=45 mm Tip1 ve Tip4 tek ve çift yüz yama uygulaması yamasız modellere kıyasla hasar yükünü iki katı kadar bir oranda arttırmıştır. Hasar sonrası Lap=45 mm Tip1 ve Tip4 tek yüz yamalı levhaların fotoğrafları Şekil 5.32’de görülmektedir.
Kulanılan parametreler her çentik tipinde aynı etkiye sahip değildir. Genel olarak tek yüzlerde Lap=60 mm yama uygulaması Lap=45 mm yama uygulamasına göre daha verimli, Lap=30 mm yama uygulamasına göre daha verimsizdir. Çift yüzlerde ise tam tersi Lap=45 mm yama uygulamaları Lap=60 mm yama uygulamalarından daha verimlidir. Tip1 ve Tip4’de sırasıyla çentiğin büyük olmasından kaynaklı çift yüz büyük yama uygulaması daha başarılıdır ve bu yüzden bu tip çentiklerde daha büyük yama kullanımı çift yüz olacak şekilde tavsiye edilebilir. Büyük yama kullanımı Tip3 gibi levhanın tam ortasında ve küçük çentiğe sahip numunelerde hasar yükünü küçük yamalara kıyasla düşürmüştür.
Şekil 5.33.’de görüldüğü üzere büyük yama kullanımının en büyük faydası kademeli soyulmasından dolayı kırılma gerçekleşmeden önce hasarı gözlemleme ve önlem alabilme imkânı vermesidir. Yamanın her iki uç kısmından da ayrı ayrı hasarın ilerlemesi izlenebilmektedir.
Literatürde (Khojin, 2006) eğilme oluşumunun soyulmayı tetiklediğinden dolayı en büyük hasar yükünü düşürdüğü söylenmektedir. Yapılan gözlemler ve deney sonuçlarına göre eğilme oluşumunun literatürün tam tersi bir şekilde mukavemete olumlu etkilerinin olduğu tespit edilmiştir.
Tek bindirmeli bağlantılarda eğilme oluşumu gözlenmiştir. Eğilmenin yama yönüne doğru iç bükey oluşmasından dolayı uçlardaki soyulma gecikmiş ve daha yüksek mukavemet elde edilmiştir. Eğilmenin yapıştırma bağlantılarında performansı arttırmasından dolayı eğilme oluşumunu engelleyici tasarımlar tercih edilmemelidir.
Çentiği kritik bölgede olmayan ve çentik boyutu diğerlerine göre az olan Tip3’de iyileştirme alanına çok fazla ihtiyaç olmadığından eğilme etkisi mukavemeti çok daha fazla etkilemiştir ve büyük düşüşlere sebebiyet vermiştir. Tek yüz [00]8 Tha=0.4 Lap=30 deney numunelerinden elde edilen en büyük hasar yükü ortalama 11860 N iken tek yüz Tip3 [00]8 Tha=0.4 Lap=60 levhalarında hasar yükü 10763 N’u bulmuştur. Aldığımız sonuçlara göre büyük ve kritik yerlerde olan çentiklere iyileştirme yaparken büyük yamayı tercih edebilebilir. Tersi numuneler için küçük yamalar daha fazla iyileştirme imkânı sağlayacaktır.
Tek yüz Lap=60 mm yama tamiratının uygulandığı [00]8 numunelerde eğilme etkisi yama uzunluğuyla ters orantılı bir şekilde azaldığından dolayı mukavemette beklenen artış söz konusu olamamıştır. Şekil 5.34’de kırılmanın başladığı anda çekilen fotoğraflarda büyük ve küçük yamalarda eğilme oluşumunu görmekteyiz. Büyük yamada eğilme oluşumu küçük yamaya kıyasla daha azdır. Yama boyutunun artması, iyileştirme alanını arttırarak mukavemeti arttırmanın yanında eğilmeyi azalttığından dolayı mukavemette bir miktar düşüşe sebep olmuştur.
Şekil 5.35’de görüldüğü gibi ilk soyulmanın başladığı yamanın aksi yönünde diğer yamada soyulma gerçekleşiyor. Ani olarak İçinden sıyrılıp gelen birkaç numune hariç bütün numunelerde bunu gözlemlememiz mümkündür. Bunun sebebini eğilme etkisiyle açıklayabiliriz. Çünkü ilk soyulmaya başlayan yamanın soyulmayan tarafı yamanın ortasına yakın yerinden itibaren eğilme etkisine devam ediyor ve hasar görmeyen yamanın aksi yönüne çekiyor. Buna karşılık gelen yamanın uç kısmı aksi eğilmeden ötürü soyulmaya gidiyor. Eğer ilk soyulan yamanın varlığı olmasaydı ikinci soyulan yamanın eğilme etkisi devam edecek ve soyulma daha da gecikecekti. Şekil 5.35’de aynı zamanda hasar eğrilerindeki anlık yük düşüşlerinin sebebi de görülebilmektedir. Çift yüz yamalarda soyulma genelde bir yamada başlayıp, daha sonra diğer yamaya atladığından hasar eğrilerine anlık yük düşüşü olarak yansımaktadır. Ama bu kırılmalardan sonra hasar yükü artmamış sadece hasarın tam oluşmasından önce görsel bilgi vermiştir.
Yukarıda bahsettiğimiz eğilme yama ilişkisinin benzerini tek yüz yamaların hasar ilerleyişlerinde de görmemiz mümkündür. Tek yüz yamada yamanın bir tarafı belli bir miktar soyulduktan sonra soyulan taraftan değil de diğer taraftan ani kırılma gerçekleşiyor. Büyük yama kullanımının en büyük faydası kademeli soyulmasından dolayı kırılma gerçekleşmeden önce hasarı gözlemleme ve önlem alabilme imkânı vermesidir. Şekil 5.36 a) soyulmanın başladığı yeri ve Şekil 5.36 b) ilk soyulmanın başladığı yönün aksi tarafta tam soyulma ve kırılmanın varlığını göstermektedir.
Benzeri olay 30 mm’lik tek yüz yamada da görülmektedir. Önce soyulmaya başlayan taraf değil hiç soyulmayan taraftan kırılma gerçekleşmektedir. Şekil 5.37 a) ve b) sırasıyla levhalara yük bindikten sonra ve kırılma sonrası hasarı vermektedir.
Yapıştırıcının fazla kalın olması yamaya gerilme transferini azaltmış ve yamanın verimini düşürmüştür. Şekil 5.38‘de görüldüğü gibi ince olması ise yamaya yük transferini yapmış fakat yapıştırıcı hasarı riskini arttırmıştır (Achour, 2003). Çiftyüz yama uygulamalarında yapıştırıcı kalınlığı artışıyla beraber ani hasar düşüşleri artmaktadır.
Her tipin tek yüz hasar yükleri ortalaması düşünüldüğünde en büyük hasar yükü Tha=0.4 mm’de; en düşük hasar yükü Tha=1.0 mm’de görülmüştür. Tek yüz Tha=0.2 mm ve Tha=0.4 mm uygulamaları arasındaki hasar yükü farkı 4 N gibi küçük bir değerdedir. Yani tek yüz yama uygulamasında Tha=0.2 mm veya Tha=0.4 mm olmasının hasar yükü üzerinde çok etkili olmadığı söylenebilir.
Bütün tiplerin çift yüz hasar yüklerinin ortalama değeri Tha=1.0 mm’de en düşük; Tha=0.2 mm’de en yüksek değerdedir. Yapıştırıcı kalınlığının artışıyla diğer tiplere kıyasla Tip3 hasar yükü daha az düşüş göstermiştir. Tip3 tek yüz yama uygulamalarında çentik boyutu küçük ve riskli bölgede olmadığından yapıştırıcı kalınlığı diğer tiplerdeki gibi hasar yükü ve ilerleyişini belirgin bir şekilde etkilememiştir.
Yapıştırıcı kalınlığı tek ve çift yüzleri birbirlerine yakın şekilde etkilemiştir. Genel olarak grafiklere bakıldığında yapıştırıcı kalınlığı arttıkça tek ve çift yüz yamalı numunelerin en büyük hasar yüklerindeki düşüş görülebilmektedir. Aynı zamanda yapıştırıcı kalınlığı artışıyla beraber tek ve çift yüzünden yamaların en büyük hasar yükleri birbirlerine yaklaşmaktadır. Her ve ark. (2011) Yapıştırıcı kalınlığı arttığında gerilme yoğunluğu faktörünün azalacağını, yapıştırıcının kayma modülü artarsa gerilme yoğunluğu faktörünün yükseleceğini ve yamanın yapıştırıcıdan daha etkili olacağını vurgulamışlardır.