1. 1 Aralık 2010 Çarşamba<br />BİRİNCİ OTURUM<br />Açılma Saati: 13.04<br />BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU<br />KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)<br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanunu Teklifi’nin 40’ıncı maddesinde değişiklik öngören önergemiz hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. <br />Gerek ilgili komisyonda gerekse Genel Kurulda AKP milletvekilleri tarafından verilen birçok önergeyle hâlâ değiştirilmeye devam edilen Sayıştay Kanunu Teklifi’nin şimdiye kadar gündeme getirilmediği sorusunun cevaplanmasında yarar olduğu düşüncesindeyim. <br />Türkiye Ulusal Programı’nda yer alan kamuda performans odaklı denetim sistemine geçilmesi ve Sayıştayın güçlendirilerek kapsamının genişletilmesi hedefinin gerçekleştirilmesi gerekçeleriyle önümüze gelen bu kanun teklifi acaba neden bugüne kadar bir türlü Meclis gündeminde görüşülememiştir?<br />Sayıştay yetkilileri tarafından da her ortamda dile getirilen 832 sayılı mevcut Sayıştay Kanunu’nun 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Kanunu’yla uyumlu olmaması elbette ki önemli bir gerekçedir. Tabii ki bu iki kanunun birbiriyle uyumlu hâle getirilmesi kamu mali yönetimi ve kontrolü açısından kaçınılmazdır. Ancak, Kamu Mali Kontrol Kanunu 2005 yılında yürürlüğe girmiş ve kamuda bu yasanın öngördüğü çoğu yapısal ve hukuksal düzenlemeler gerçekleştirilmişken, bahsedilen uyumsuzluğa ve aradan geçen beş yıla rağmen Sayıştay Kanunu’nda şimdiye kadar neden bir türlü ilerleme kaydedilememiştir, neyin ya da hangi şartların olgunlaşması beklenmiştir? <br />Teklifin hazırlanmasında veya Komisyon görüşmeleri sırasında Sayıştay Genel Kurulunun Sayıştayın resmî görüşü niteliğindeki 57 maddeden oluşan önerileri neden hiç dikkate alınmamıştır? Bu doğrultuda kanun teklifinde gerekli düzenlemeler niçin yapılmamıştır? Plan ve Bütçe Komisyonunda görev alan Sayıştay yetkilileri neden Sayıştayın resmî görüşü niteliğindeki bu önerileri savunmamış da, âdeta kanun teklifini hazırlayan bir milletvekili tavrını göstermişlerdir? Acaba Sayıştay yetkilileri üzerinde de bir baskı mı vardır? Bunların aydınlatılması gerektiğini düşünüyorum. <br />Değerli milletvekilleri, bunları sorgulamadaki gerekçemiz, maalesef Hükûmetin şimdiye kadar tecrübe ettiğimiz icraatlarıdır.<br />Referandum süreci sonrası yürürlüğe giren Anayasa değişikliklerini müteakip hemen yapılan Anayasa Mahkemesi üyeleri seçimi ve HSYK seçimlerindeki Adalet Bakanlığının taraf olarak sergilediği tavır, hâliyle, beş yıldır hiçbir düzenleme yapılmayan Sayıştay Kanunu’ndaki bu düzenlemeleri de sorgulamamıza neden olmuştur.<br />Yaptığı icraatlarla makyajlanmış niyetleri bir bir açığa çıkan Hükûmetin tüm yasal düzenlemeleri, artık geri plandaki niyetleri sorgulatır ve araştırır bir tavır sergilenmesine neden olmaktadır. Bu şüphenin mutlaka kaldırılması gerekir.<br />Yargısal bir örgütlenme modeline sahip ve idare açısından hesap mahkemesi niteliğindeki bu köklü kurumumuzda Hükûmetin, denetimden kaçma ve yargıyı ele geçirme niyetlerinin olduğu açıkça görülmektedir. <br />Sayıştayda yıllardır teamül hâlini almış yazılı ve sözlü aşamalara dayalı ve esasta alan bilgisini ölçen sınav sisteminin sözlü sınav bölümünün “İfade ve temsil kabiliyeti” gibi gerekçelerle mülakat sınavına çevrilmesi bunun en önemli göstergesidir. Mülakatlar konusunda, sekiz yıldır iktidarda olan Hükûmetin tavrı ve bu konudaki Danıştay kararları ortada iken bu değişiklikten iyi niyet beklemek biraz safdillik olacaktır.<br />Değerli milletvekilleri, Parlamento tarafından kullanılan bütçe yapma ve denetleme hakkını uygulamada Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetleyen yani halktan alınanın haklı kullanılıp kullanılmadığını ve tüyü bitmedik yetimin hakkını arayan bir kurum olan Sayıştayın bağımsızlığını zedeleyecek bu tür düzenlemelerden kaçınılmasında önemli yararlar olacaktır. <br />Bağımsızlığı yanında etkinliği ve saygınlığı da önemli bir kuruluş olan Sayıştaya 40’ıncı maddede yüklenen mali istatistiklerin değerlendirilmesi görevi, kurumun asli görevlerinin aksamasına neden olacaktır. Nitekim, hâlen mevcut denetçi sayısıyla kamudaki denetim faaliyetlerine yetişemeyen kurum açısından…<br />(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) <br />BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.<br />Buyurun.<br />ALİM IŞIK (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. <br />…bu teklif ile denetim kapsamına alınması düşünülen belediye şirketlerinin fazlalığı da göz önüne alınırsa birçok asli denetim faaliyetlerinin yerine getirilemeyeceği görünen bir gerçektir. Dolayısıyla, mali istatistiklerin değerlendirilmesi de başlı başına bir denetim faaliyeti olarak düşünüleceğinden belirtilen 40’ıncı maddede şahsi yetki ve keyfiyeti çağrıştıran “Sayıştay Başkanı” ifadesi yerine devletin devamlılığını ve kurumsallığını vurgulayan “Sayıştay Başkanlığı” ifadesinin kullanılmasının daha doğru olacağını önerdiğimiz önergemize kabulünüzü bekler hepinize saygılarımı tekrar sunarım. <br />Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar) <br />