2. SÖZCÜK Bir anlamı olan, belirgin bir anlamı olmasa da cümle içinde anlam kazanan veya cümlede bir görev yüklenen bağımsız dil birimlerine sözcük denir.
4. TEMEL(GERÇEK) ANLAM Sözcüğün konuluş anlamıdır.İlk anlamıdır. Başka bir deyişle sözlüklerde birinci maddede açıklanan anlamdır.
5. YAN ANLAM Sözcüğün temel anlamından uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlamdır.Anlam sözcüğün yan anlamı ile temel anlamı arasında biçimsel veya işlevsel bir benzerlik ilişkisi bulunur.
6. MECAZ ANLAM Sözcüğün gerçek anlamından bütünüyle uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlama denir.
7. GERÇEK-YAN-MECAZ ANLAM ÖRNEKLERİ Yediği yemekten ağzı yandıktan sonra dilinde kabarcık gibi yaralar çıktı. Adamın dilinden İstanbullu olmadığı anlaşılıyordu. O hep yazı dilini kullanıyordu. İncir ağacının kökü epeyce toprağın dibine gitmişti. Dişimin kökü çürümüş. Bu işi kökünden temizlemek gerekiyor.
8. GERÇEK-YAN-MECAZ ANLAM ÖRNEKLERİ Dün annemin çok sevdiği vazo kırıldı. Çantamdaki dosyalar kırıldı. Arkadaşıma söylediği kaba sözlerden dolayı çok kırıldım. Yün ipi makaraya sardık. Ordu düşmanı sardı. Bu iş beni hiç sarmadı.
9. GERÇEK-YAN-MECAZ ANLAM ÖRNEKLERİ Dolaptaki portakallar çürümüş. Bisikletten düştükten sonra oluşan ezilen ayak dokusu çürümüş. Böyle çürümüş fikirlerle bana gelmeyiniz. Odadaki ışık yeterli değildi. Saat on bir de sokaktaki ışıklar söndü. Öğretmenimiz seviyorduk;çünkü Atatürk’ün bilgi ışığıyla aydınlanmıştı.
10. GERÇEK-YAN-MECAZ ANLAM ÖRNEKLERİ Kitabı ters tutmuşsun. Bıçağın ters tarafıyla kesemezsin Soruma ters bir cevap verdi. Elindeki yüklerin ağırlığı fazlaydı. Ağır taşıtlar köprüden geçemez. Babası çok ağır bir işte çalışıyormuş
11. TERİM ANLAM Bilim,kültür,sanat vb. alanlarda özel bir kavramı anlatan sözcüklere terim denir. Şiir ,bir söz sanatıdır.(Edebiyat) Bu üçgeni yeniden çizelim.(Geometri) Oyunculara göre dekor çok sadeydi.(Tiyatro) Maçta iki penaltı atıldı.(Futbol)
12. DEYİM ANLAM Yapıca kalıplaşmış anlamca belli bir durumu karşılayan söz grubuna deyim denir. Küplere binmek Göze batmak Kulak kesilmek Ayaklarına kara sular inmek
13. SÖZCÜKTE ANLAM İLİŞKİLERİ 1.ANLAMDAŞ(EŞ ANLAMLI) SÖZCÜKLER Yazılışları farklı,anlamları aynı olan sözcüklerin arasındaki ilişkiye denir.Bu ilişki ,dile yabancı dillerden giren sözcüklerle aynı anlama gelen o dili öz sözcükleri arasında olur. Öznel-subjektif Okul-mektep Soru-sual Gezi-seyahat Uygun-müsait
14. 2.KARŞIT ANLAMLI SÖZCÜKER Anlamca birbirine ters noktalarda bulunan sözcüklere karşıt anlamlı sözcük denir. Karşıt anlamlılık ilişkisi daha çok sıfatlarda,zarflarda ve bazı fiillerde görülür. İyi- kötü Güzel-çirkin Büyük-küçük İç-dış Az-çok Aşağı-yukarı Gel-git Ağla-gül- Tut-bırak-
15. 3.SESTEŞ(EŞ SESLİ)SÖZCÜKLER Yazılışları ve okunuşları aynı,anlamları farklı sözcüklere denir. Yüzünde ben vardı. Ben onu aramadım. Ona,düşüncelerini yaz ,demiştim. Bu yaz Antalya’ya gideceğiz. Uyarı:Ünlüsü üzerinde düzeltme (^ )işareti bulunan sözcükler sesteş sayılmaz. Yar-yâr / kar-kâr
16. 4.SOYUT-SOMUT ANLAMLI SÖZCÜKLER Duyularımızla algılayabildiğimiz varlıkları anlatan sözcükler somut ;duyularımızla algılayamadığımız,var olduklarını düşünce yoluyla bilebildiğimiz varlıkları anlatan sözcükler soyut anlamlıdır. Somut Soyut Toprak ruh Su akıl Hava sevinç Ses devlet Işık insanlık Koku üzüntü UYARI:Somut anlamlı bir sözcük cümlede mecazlaşarak soyut anlam kazanabilir. Bu işi yapmaya yürek ister. Onda beyin yok kardeşim.
17. 5.GENEL-ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER Aralarında ortak özellik bulunan varlıkları topluca anlatan sözcüklere genel anlamlı,bunların içinde tek tek varlıkları anlatan sözcüklere de özel anlamlı sözcükler denir. Genel ve özel anlamlılık ilişkisi görecelidir.Biri diğerine göre özel ya da genel anlamlı olabilir. Varlık – bitki – ağaç – söğüt Not :Bu sıralamada “bitki”; varlık sözcüğüne göre özel, ağaç sözcüğüne göre genel addır.
18. SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI 1.DEYİŞ AKTARMASI Bir benzerlik ilişkisinden yola çıkarak bir kavramın ,başka bir kavram yerine kullanılmasıdır.Değişik biçimlerde yapılabilir: a)Doğadan İnsana Aktarma: Derin düşünce , yoğun ilgi , boş gözler b)İnsandan doğaya aktarma Kör kuyu, hırçın deniz, dağın başı c)Bir duyudan başka bir duyuya aktarma Acı çığlık , sert bakış , sıcak sesli ç)Somut anlamdan soyut anlama geçiş Çürük yargılar , hevesini kırmak
19. 2.AD AKTARMASI (MECAZ-I MÜRSEL) Bir adın benzetme amacı güdülmeden kendisiyle ilgili başka bir ad yerine kullanılmasına ad aktarması denir. İstanbul ,bu başkandan çok memnun.(İstanbul halkı) Sen hiç Halit Ziya’yı okudun mu?(Halit Ziya’nın eselerini) Sinemaya gideceğimizi eve haber vermeliyim. Vapur Pendik’e yanaştı. Üç tabak yedi,yine doymadı.(tabaktaki yemek) Dershane anneme geç kaldığımı bildirmiş.(Dershanedeki görevliler)
20. 3.SOMUTLAŞTIRMA Soyut bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla somut anlam kazanmasıdır. İstanbul güzel bir şehir. Seher vakti bir güzele vuruldum. 4.SOYUTLAŞTIRMA Somut bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanmasıdır. Çocuğun parmağı incinmiş. Bu işte kesinlikle onun parmağı var.
21. 4.DOLAYLAMA Tek bir sözcükle anlatılabilecek bir varlığı birden fazla sözcükle anlatmaya dolaylama denir. Kıbrıs – Yavru vatan Kömür –Kara elmas Balık – Derya Kuzusu Top- Meşin Yuvarlak Turizm – Bacasız Sanayi Aslan – Ormanlar Kralı
22. 5.GÜZEL ADLANDIRMA Kimi varlıklardan,nesnelerden söz edildiğinde korkma,ürkme,iğrenme gibi duyguların,olumsuz çağrışımların önüne geçmek amacıyla bunları duygu değeri olumlu olan sözcüklerle ifade etmektir. Verem – İnce hastalık Ölmek – Vefat etmek, İki eli yanına gelmek Kefen – Yakasız gömlek Tabut – Tahta at, imamın kayığı Yarasa- Karanlık kuşu
23. ANLAM DEĞİŞMELERİ Dillerde zaman içinde sözcüklerin anlamında birtakım değişiklikler olabilir.Bu değişmeleri beş altında toplayabiliriz.
25. 1.ANLAM DARALMASI Bir sözcüğün kavram alanının küçülmesine denir.Genel anlamlılıktan özel anlamlılığa geçiştir. ÖRNEK Eski Türkçe’de “davar” sözcüğü her türlü mal ve varlık için kullanılırken bugün Anadolu ağızlarında büyük ve küçükbaş hayvanları anlatmada kullanılmaktadır. Hem kız hem de erkek çocuk yerine kullanılan “oğul” sözcüğünün bugün erkek çocuk anlamında kullanılması da buna örnektir.
26. 2.ANLAM GENİŞLEMESİ Anlam daralmasının tersidir.Eskiden bir nesnenin,bir işin bir bölümünü veya bir türünü gösteren sözcüğün zamanla o nesnenin bütününü ,bütün ,türlerini anlatır duruma gelmesidir. ÖRNEK Eskiden yalnızca güreşlerde verilen “mükafat” anlamında kullanılan “ ödül” sözcüğü,günümüzde her türlü yarışmada verilen mükafat anlamında kullanılmaktadır. Sözcüğün anlam alanı genişlemiştir.
27. 3.BAŞKA ANLAMA GEÇİŞ Sözcüğün,eskisinden bambaşka bir anlamı yansıtmasıdır. ÖRNEK Eskiden “kırmak,kesmek” anlamına gelen “üzmek” sözcüğünün günümüzde “üzüntü vermek”anlamında kullanıldığını görüyoruz.
28. 4.ANLAM İYİLEŞMESİ Bir sözcüğün olumsuz bir duygu değerinden olumlu bir duygu değerine geçmesidir. ÖRNEK Eskiden “fena,kötü,perişan” anlamına gelen “yavuz” sözcüğü bugün yiğit anlamında kullanılmaktadır.
29. 5.ANLAM KÖTÜLEŞMESİ Bir sözcüğün eskisine göre olumsuz bir anlama kaymasıdır. ÖRNEK Eskiden “garip,yoksul” anlamına gelen “miskin” sözcüğü günümüzde “uyuşuk,tembel” anlamına gelmektedir.