4. Her şeye ferasetle bakacaktır.
Allah’ın nuru ile bakacaktır.
Hani efendimiz diyor ya:
“Müminin ferasetinden sakının;
çünkü o Allah’ın nuru ile bakar.” (Buhari)
4
5. Allah’ın nuru ile bakmak için
Allah’ın dinini öğrenip
ilim sahibi olmak gerekir.
5
12. Peki Mü’minleri nasıl tanıyabiliriz?
Mü’minleri tanımak çok kolay
Allah’ın kitabını okumak kafi gelir.
Onların özellikleri bu Kitap’ta yazılıdır.
12
13. Mü’min olmayanları da tanımak için
yine ayni kitaba başvurmak gerekir.
Çünkü bunların da özellikleri
aynı kitapta belirtilmiştir.
Öyleyse Allah’ın kitabını
çok ince bir kıstas
ve şaşmaz bir rehber kabul
etmemiz gerekir.
13
15. Mü’minler ancak o kimselerdir ki;
Allah anıldığı zaman
kalpleri ürperir.
O’nun âyetleri kendilerine
okunduğu zaman
imanlarını artırır.
Onlar sadece Rablerine
tevekkül ederler. Enfal-2
15
22. İnsanlardan öyleleri de vardır ki,
dünya hayatına ilişkin sözleri
senin hoşuna gider.
Ve kalbindeki olana
Allah’ı şahit tutar.
Hâlbuki o, düşmanlıkta
en amansız olandır. Bakara-204
22
25. Demek ki sözle bir şeyi iddia etmek
önemli değil ve kafi gelmez.
önemli olan bu sözleri
hayata geçirmektir.
Önemli olan kalbin içindeki
ve dilin söylediği bir olmaktır.
25
31. Peki Müslüman olduğunu
iddia eden kimse
Efendimizin zevcesine
İftira atabilir mi?
Efendimizin sahabelerine
Lanet okuyabilir mi?
31
32. Efendimiz :
"Benim ashabıma sövmeyin.
Ahir zamanda ashabıma
söven kişiler ortaya çıkacaktır.
Onlarla namaz da kılmayın.
Onlara kız vermeyin.
Onların kızlarını da almayın.
Onlarla oturmayın.
Hastalandıklarında
onları ziyaret etmeyin.“ Demiyor mu?
(Buhari - Müslim) 32
33. Onun için Müslüman olan kimse
araştırma yapmadan
bilgi sahibi olmadan
ilmi delillere dayanmadan
bir iddiada bulunması
çok sakıncalıdır..
33
34. Aynı zamanda
Müslüman hüküm verirken
heva ve hevesine asla
tutsak olmamalıdır.
Çünkü sorumluluğu ve vebalı
çok büyüktür:
34
36. Hakkında kesin bilgi sahibi
olmadığın şeyin peşine düşme.
Çünkü kulak, göz ve kalp,
bunların hepsi ondan sorumludur.
İsra-36
36
37. Heva ve hevese göre verilen hükümler,
insanları saptırır:
ِئاَوْهَاِب َونُّل ِِضُيَل ااًييَثك َّنِاَومْلَِ ًِْيَغِب ْمِه
Gerçekten birçokları nefislerinin
arzularına uyarak bilmeden halkı
saptırıyorlar. En’am-119
37
45. Kim olursa olsun
ve hangi iddiada bulunursa bulunsun
onu ispat etmek zorundadır.
Aksi takdirde yalancı ve
İftiracı konumuna düşer.
45
46. Boş laflarla Şeytana
düşmanlık yapmak kolaydır.!!!
Şeytana asıl düşmanlık
Allah’ın ve müminlerin safında
yer alarak ona düşmanlık yapmaktır.
46
47. Evet şeytanın ve şeytanlaşmış
olan kimselerin planlarını,
içlerindeki korkunç kinlerini,
yalanlarını,
aldatıcı ve saptırıcı olduklarını
öğrenmeden
Allah’ın istediği istikamette
yaşamak çok zordur..
47
48. Çünkü şeytanı ve şeytanın dostlarını
tanımadan onlara uymakla
farkına varmadan onların istedikleri
tarzda bir hayat yaşanabilir.
48
49. Lütfen akılımızı küçük görmeyelim,
Şeytanın yalanlarına
inanacak kadar saf olmayalım,
beynimizi körü körüne
şeytana teslim etmeyelim.
49
50. Şeytan ve şeytanın yandaşlarının
tüm yönlerini öğrenelim,
dinlerini,
tarihlerini,
söylediklerini,
yaptıklarını ve
planlarını araştıralım.
50
51. Sebebi ne olursa olsun
Şeytan ve şeytanın yandaşlarından
yana tavır almayalım
onlarla beraber saf tutmayalım
Onlara meyletmeyelim
yoksa ateş bize de dokunur.
51
53. Sakın zalimlere meyletmeyin,
sempati duymayın.
Yoksa size ateş dokunur.
Sizin Allah'tan başka
dostunuz yoktur;
sonra yardım da göremezsiniz."
(Hud, 11/113)
53
59. İşte bu, benim dosdoğru yolumdur.
Artık ona uyun.
Başka yollara uymayın.
Yoksa o yollar sizi parça parça edip
O’nun yolundan ayırır.
İşte size bunları Allah sakınasınız
diye emretti.En’am-153
59
61. 61
Allah’ım
Bizi sözü ve ameli bir
olanlardan eyle.
Allah’ım dostlarını dost,
Düşmanlarını da düşman
görenlerden eyle.
Ya Rabbi
Bizi Müslümanlara
hizmetkar eyle