2. DUYULAR
• Duyu sistemi vücudun iç ve dış ortamdan gelen
uyarıları alabilmesini sağlar.
• Duyu sistemi, homeostasisin sürdürülmesi ve
vücudun çeşitli zararlardan korunması için
gereklidir.
• Örneğin;
Ağrı duyusu: doku zedelenmesi için bir uyarandır.
3. GENEL VE ÖZEL DUYULAR
• Uyarıyı alarak MSS’ne ileten deri veya duyu
organlarında bulunan sinir ucuna reseptör adı
verilir.
• Ağrı, dokunma, sıcaklık ve pozisyon gibi genel
duyular vücudun tümüne dağılmıştır.
• Özel duyular kompleks duyu organlarında
bulunur. Kimyasal duyular olan tat ve koku
ağız ve burunda, işitme ve denge duyusu
kulakta ve görme duyusu gözde bulunur.
4. SONEK ANLAM ÖRNEK
-estezi duyma termoestezi Sıcaklık duyusu
-aljezi ağrı hipoaljezi Ağrı duyusunda
azalma
-ozmi Koku duyusu parozmi Koku duyusunda
bozukluk
-gozi Tat duyusu disgozi Tad duyusu
bozukluğu
5. KULAK
• İşitme ve denge reseptörleri kulakta yer alır.
• Kulak; dış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılır.
• Dış kulak, kulak sayvanı ve dış kulak yolunu içerir. Dış
kulak yolu timpanik membran (kulak zarı) ile sonlanır.
• Ses dalgaları timpanik membrandan orta kulağa geçer.
• Orta kulak boşluğunda 3 kemikçik bulunur; malleus
(çekiç), inkus (örs) ve stapez (üzengi).
• Kulak kemikçikleri timpan membrana gelen titreşimi iç
kulağa ileten hareketli kemikçiklerdir.
• Östaki borusu; orta kulak ile nazofarenks arasında
bağlantı sağlar ve dış/orta kulak arasındaki basıncın
eşitlenmesine yardım eder.
6. İÇ KULAK
• İç kulak kompleks bir yapıya sahip olduğu için
labirent adı verilir.
• Bir çok kanallar ve bu kanalları birbirine
bağlayan geçişlerden oluşur.
• Labirent; sıvı ile doludur.
• Koklea, salyangoz kabuğuna benzetilir ve işitme
ile ilgili özelleşmiş Korti organı bulunur. Bu
reseptör içindeki hücreler sıvı doludur ve
koklear kanaldaki ses dalgalarına yanıt verir.
8. DENGE
• Denge duyusu vestibüler aparat’da lokalizedir.
• Vestibüler aparat: çember yapılı vestibül ve üç
semisirküler kanaldan oluşur.
• Bu yapıların içinde harekete hassas özelleşmiş
hücreler yer alır.
• Vestibülokoklear sinir (VIII.Kraniyal sinir)
impulsları kulaktan beyine taşır.
• VIII. Kafa çiftinin koklear dalı, duyma ile ilgili
sinirleri kokleaya taşır.
10. KÖK ANLAM ÖRNEK
Odi/o Duyma Odyoloji İşitme bilimi
Akus Ses Akustik Sesle ilgili
Ot/o Kulak (kepçe/sayvan) Otalji Kulak Ağrısı
Mireng/o Timpanik zar Mirengotomi Kulak zarının
kesilmesi
Salping/o Tüp Salpingoskop Tüpün
görüntülenmesini
sağlayan araç
11. TERİMLER
• Serümen: Dış kulak
yolunda bulunan
bezler tarafından
salgılanan koyu
kıvamlı salgı; kulak
kiri. (Buşon – Kulak
kiri - tıkacı-sıkışmış
serümen)
12. KOLESTEATOMA
• Kulak iltihabına bağlı gelişen kistik kitle.
Kolesterol tanecikleri ihtiva eden dejenere
epitel hücrelerinden oluşur.
• Embriyonel kökenli ağır gelişen bir beyin
tümörüdür.
• Beyinde aberran epidermal tümörden gelişir.
Yapısında yer yer kolesterol birikimleri gösterir.
Dıştan inci gibi parlak bir görünüme sahiptir.
15. TERİMLER
• Mastoidit: Mastoidal hava boşluğunun
enflamasyonu
• Otitis media: Orta kulak enflamasyonu
• Otitis eksterna: Dış kulak enflamasyonu
• AOM = Akut Otitis Media
• Tinnitus: Kulak çınlaması
• Vertigo: Denge kaybı ve görme bozukluğunun
eşlik ettiği geçici sersemlik hali; baş dönmesi
19. GÖRME VE Ö
• Görme duyusu ile ilgili temel organ; gözdür.
• Göz yapısı iki bölümde incelenebilir:
1. Reseptör bölüm olarak göz küresi (Bulbus
okuli) ve alınan duyuları beyne ileten yol
(Optik sinir - II.kraniyal sinir)
2. Gözün koruyucu elemanları ve hareketlerinde
yardımcı oluşumlar (orbita, göz kapakları,
konjonktiva, lakrimal bezler ve göz kasları).
20. BULBUS OKULİ
• Göz küresi; orbital kavite içinde küre şeklindedir.
• Ön tarafında, dışarıya doğru çıkıntılı, saat camını
andıran kornea kısmı vardır.
• Arkada Optik sinir (II. Kraniyal sinir) ayrılır. Bu
sinir arkaya doğru optik kanala girer.
• Göz küresi orbita içinde, etraftan yağ ve bağ
dokusundan oluşmuş bir kütle ile kuşatılmıştır.
21. Ö
• Göz küresi üç esas tabakadan meydana gelir.
• Dış tabaka : Sklera
• Orta tabaka : Koroid
• İç tabaka : Retina
23. KORNEA
• Göz küresinin ön
kısmındaki çıkıntılı
kornea kısmı dış
tabakadan
meydana gelir.
• Kornea renksiz,
saydam ve
damarsız bir
yapıdadır.
24. RETİNA
• Işık ve renklere duyarlı
hücrelerin bulunduğu tabaka
retinadır.
• Retinanın her tarafında sinir
uzantıları başlar ve bu uzantılar
biraraya gelerek optik siniri
oluşturur.
• Dışarıdan retina üzerine gelen
ışık, yolu üzerinde ışığı kıran üç
ayrı ortamdan geçerek ilerler.
• Bu kırıcı ortamlar; gözün ön ve
arka kameraları, korpus
vitreum ve Lens adı verilen
yapılardır.
25. LENS
• Lens askıda bir mercek
gibi yerinde durur. Işığın
durumuna göre
yassılaşma veya
bombeleşme gösterir
böylece lensin kırma gücü
de değişir. Bu şekilde
retina üzerine düşen ışık
miktarı da ayarlanmış olur.
• Lensin yapısında meydana
gelen bu fonksiyonel
değişikliğe akkomodasyon
denir.
26. • Göz küresi iç boşluğunun
büyük kısmı jelatinöz
yapılı Korpus vitreum ile
doldurulmuştur.
• Ön ve arka kamaralarda
ise açık renkli akıcı bir sıvı
vardır. (Aköz humor)
• Her iki kamara iris
tarafından ayrılmıştır.
Ortada Pupilla ile
bağlantılıdır. Bu bağlantı
ile kamaralar arası sıvı
sirkülasyonu olur
27. UVEA
• İris (gözün
renkli kısmı),
siliyer cisim
ve koroid
tabakanın
(gözün damar
tabakası)
üçünün
oluşturduğu
yapı.
28. Ö EKLERİ
Alt ve üst göz kapakları (palpebra)
gözün kapatılmasını sağlar.
Göz kapaklarının iç yüzü bağ
dokudan oluşmuş, sağlam yapılı
bir örtü ile döşenmiştir
(konjonktiva).
Orbitanın üst-dış köşesinde gözyaşı
bezleri (lakrimal gland) yer alır.
Bu sıvı, palpebral hareketlerle
göz küresini yıkar ve gözün iç
köşesinde gözyaşı havuzunda
(Sakkus lakrimalis) toplanır.
Gözyaşının bir kısmı dışarıya, bir
kısmı da burun boşluğuna akar.
29. Ö KASLARI
• Göz küresinin hareketleri altı tane kas tarafından
sağlanır. Orbital kemik duvarlardan başlayan
kaslar, göz küresi üzerinde değişik yerlerde
Skleraya tutunarak sonlanır
• Gözlerin hareketleri simetrik olarak oluşur. Her iki
gözde aynı anda benzer hareketler elde edilir.
• Göz kaslarının uzunluk ve fonksiyonlarının
birbirlerine karşı uyumsuzlukları, şaşılığa
(Strabismus) yol açar.
31. KÖK ANLAM ÖRNEK
Palpebr/o
Gözkapağı
Palpebral Gözkapağı ile ilgili
Blefar/o Blefarit Gözkapağı iltihabı
Lakrim/o
Gözyaşı
Lakrimasyon
Gözyaşı
salgılanması
Dakri/o Dakriyolithazis Gözyaşı kanalı taşı
Dakriyosist/o Gözyaşı kesesi Dakriyosistit
Gözyaşı kesesi
iltihabı
Opt/o Göz/Görme Optometri
Görmenin
ölçülmesi
Okül/o
Göz
Oküler Gözle ilgili
Oftalm/o Oftalmoloji Göz Hastalıkları
Kerat/o Kornea Keratit Kornea iltihabı
Üve/o
Üzüm tanesi/Göz
orta tabakası
Üveit Üvea iltihabı
Lent/o – Fak/o Lens Lentiküler -- Afaki
Lensle ilgili –
Lensin olmaması
32. SONEK ANLAM ÖRNEK
-opsi Görme Heteropsi İki gözde görmenin
eşit olmaması
-opia Görme Hemianopi Görmenin yarısının
kaybolduğu körlük
33. REFRAKSİYON (KIRMA) KUSURLARI
• Miyopi : Göz küresinin büyük olması sonucu göze
gelen ışınların retinanın önünde bir noktada
odaklanması
• Hiperopi : Göz küresinin küçük olması sonucu
göze gelen ışınların retinanın arkasında bir
noktada odaklanması
• Astigmatizm : Kornea ve lensin meridyenlerinin
aynı kırıcılığa sahip olmamaları sonucu gelişir
• Presbiyopi : Yaş ilerledikçe lensin sertleşmesi ve
esnekliğini kaybetmesi sonucu gözün uyum
gücünün azalması
35. 鴡İ
• Kornea dokusunun iltihaplanması
• Saydam olan kornea dokusu keratit nedeniyle
bulanıklaşabilir, incelebilir, delinebilir.
• Bakteri, virüs, mantar enfeksiyonları ve
otoimmün, romatizmal hastalıklar neden
olabilir.
38. GLOKOM
• Göz içi basıncının
artması (21 mmHg
üzeri) sonucu pupilla
dejenerasyonu ile
görme işlevinin körlük
derecesine kadar
bozulabileceği bir
hastalıktır.
40. Derinin görevleri ;
• Çevreden gelen zararlı etkilerin en aza indirilmesi
• Vasküler yapı ve ter bezleri ile vücut ısısının
korunması
• Absorbsiyon ve salgılama
• Ultraviyole ışınlarının etkisi ile Vitamin D sentezi
• Duygusal durumların ifade edilmesinde mimik
kasları ile ve çeşitli durumlarda ortaya çıkan
vasküler değişiklikler nedeniyle sosyal
davranışlarda önemli rol alır
ٷİ
41. Epidermis : Mekanik hasar, kuruma, mikrop ve su
girişini önler. Üstte ölü, keratinize hücrelerden
oluşan boynuzumsu tabaka (stratum corneum) ve
altta melanin ve keratin yapan hücrelerin
oluşturduğu alt tabakadan (stratum Malpighi)
oluşur
Dermis : Epidermisin beslenmesinin sağlar. Bol
kanla beslenir. Bağ dokusu, sebase bezler ve bazı
kıl foliküllerini içerir.
Subkutan doku : Yağ, ter bezleri ve kıl
foliküllerini içerir
ٷİNİN YAPISI
44. TIRNAKLAR
• El ve ayak parmaklarının ucunda sert, dikdörtgen
şeklinde, hafif kıvrık, sıkı yapışmış olan yatağın
damarlanması nedeniyle pembe renkli oluşumlardır.
• Tırnak plağının proksimalinde beyaz ay şeklinde
Lunula denen kısmı vardır.
• El tırnakları günde 0.1 mm uzarken, ayak tırnakları
daha yavaş uzar.
45. TERİMLER
• Anonişi : Tırnak olmaması
• Makronişi : Tırnakların aşırı büyük ve geniş
olması
• Lökonişi : Tırnakta beyaz lekeler olması
• Koilonişi : Tırnak yatağının çukurlaşması
• Paronişi : Tırnak çevre dokularının iltihabı
48. KILLAR
• Kıllar derinin devamı olarak kabul edilir.
• İki tür kıl vardır:
* Vellüs kıl : Kısa, ince, göze çarpmayan
* Terminal kıl : Uzun kalın, göze çarpan(saç, kirpik vb)
• Yenidoğan ve prematüre bebeklerde omuz ve sırtta
kıllanma, 3.aydan sonra kaybolur. Ergenliğe kadar
çocukların saç, kaş ve kirpiklerinin haricinde vücutlarında
kıl bulunmaz.
• 8-12 yaşlarında pubertede pubik
kıllanma(Adrenarş/Pubarş) başlar. Daha sonra aksiller
kıllanma olur.
50. ٷİ RENGİ
Deri renginin oluşmasında 4 önemli pigment ;
• Melanin: En önemli pigmenttir.Derideki dağılımı
genetik olarak saptanır.
• Karoten : Altın sarısı pigmenttir. Subkutan yağ
dokusunda ve el ayası ve ayak tabanı gibi yoğun
keratinizasyonun olduğu yerde birikir.
• Oksihemoglobin : Parlak kırmızı renkli pigment olup
damarlaşmanın fazla olduğu yerlerde derinin renginin
oluşmasında rol oynar.
• Deoksihemoglobin : Koyu mavi pigmenttir. Kanda
artması deride siyanoza yol açar.
66. PAPÜL
• Çapı 1 cm’nin altında,
yuvarlak, deriden kabarık,
çoğu kez kırmızı, sert
lezyonlardır.
• Dermis ve/veya epidermis’te
iltihap hücrelerinin
kümeleşmesi ile oluşur.
70. NODÜL
• Çapı 1-2 cm arasında papülden
daha iri ve kabarık, derine inen
lezyonlardır.
• *Absorbe olmuş veya kalsifiye
olmuş hematom
• *Steril abseler
• *İyi absorbe olmamış ilaç
enjeksiyonları
• *Eritema nodosum
• *Romatizmal ateş
• *Aşırı duyarlık reak.
71. KSANTOMA
• İçi yağ ile dolu olan nodüllerdir.
• *Nedensiz
• *Retiküloendotelyozis
• *Hiperlipidemi
72. TÜMÖR
• Çapı 2 cm’yi aşan nodüllere
denir.
• Benign veya malign olabilir.
• *Verrü
• *Kist sebase
• *Lipom
• *Nörofibrom
• *Melanom
81. VEZİKÜL
• Çapı 1 cm’den küçük olan,
kabarık, içi seröz sıvı ile dolu
olan ve derinin üst tabakalarında
(dermise kadar inmeyen) oluşan
lezyonlardır.
• *Suçiçeği
• *Herpes simpleks
• *Molluskum kontagiozum
• *Böcek ısırması
• *Herpes zoster
102. ÜLSER
• Derinin epidermis ve dermisinin
papiller tabakasını da içine alan
nekroz sonucu doku kaybı ile
oluşan lezyonlardır.
• *Orak hücreli anemi
• *Deri enfeksiyonları
• *Sifiliz şankrı
108. EKSKORİASYON
• Lokal olarak epidermis kaybıdır.
Abrazyon veya kaşıma sonucu
ortaya çıkar.
• Çizgi şeklinde olabilir.
• *Skabies
• *Atopik dermatit
• *Kronik ürtiker
•
109. SKAR
• Dermise kadar inen yaralar
iyileşirken yerlerinde konnektif
dokudan bir sekel bırakırlar.
• Kalın- Pembe (hipertrofik),
• İnce-beyaz (atrofik) olabilir.
•
110. KELOİD
• Skar dokusunun aşırı şekilde
oluşmasıdır.
• Yara sınırlarını aşarak büyür.
İyileşme sırasında aşırı kollajen
• oluşumu olur. Kabarık sert
konnektif dokudan oluşan bir
sekeldir.
• *Yanık/Cerrahi vb sonrası
•
116. LİKENİFİKASYON
• Sürekli kaşıma ve sürtmeye
bağlı olarak epidermisin
kalınlaşmasıdır.
• Normal deri çizgileri
• kaybolmamış aksine
belirginleşmiştir.
• Sıklıkla ekstremitelerin fleksör
yüzeylerinde görülür
117. SKLEROZ
• Deri altındaki dokuların
enflamasyonu sonucu
• üstte bulunan derinin
sertleşmesidir.
• *Skleroderma
122. SELÜLİT
• Deri altı dokusunun
enfeksiyonudur.
Ağrı,lokal ısı artımı ve
deriden kabarıklık
görülür.
123. TERİMLER
• İԳٱٰ : Kıvrım bölgelerinde nemli derinin devamlı
• irritasyonuna bağlı soyulmalardır.
• Dermatografi : Sivri uçlu bir cisimle çizildikten sonra
hiperemik bir çizginin oluşmasıdır.
• *Atopik dermatit
• Subkutan amfizem : Subkutan dokuda hava bulunmasına
denir. Palpasyonla krepitasyon alınır.
• *Gazlı gangren
• *Pnömotoraks
• *Pnömomediastinum
127. TERİMLER
• Vitiligo : Deri pigmentasyonunun azalmasına denir. Lokal
• veya genel olabilir.
• *Albinizm
• Atrofi : Normal deri çizgilerinin kaybı ile birlikte derinin
• incelmesidir.
• *Atopik dermatit
• Stria: Derinin gerilmesi veya protein yıkımının artması sonucu
karında ve gluteal bölgede oluşan pembe beyaz çizgilerdir.
• *Cushing hst.
• *Şişmanlık
• *Ascites
• *Gebelik