3. Malign Tümör
Malign tümörler veya kanserler, kontrolsüz
bir biçimde çoğalan, normal dokuları invaze
eden ve sıklıkla köken aldıkları dokulardan
uzaktaki organ ve dokulara metastaz yapan
ve buralarda çoğalmaya ve büyümeye
devam eden tümörlerdir.
Vedat-01/01
4. Kanserler vücuttaki herhangi bir organdan
köken alabilirler. Epitelyal hücrelerden köken
alanlar KARSİNOM, mezenkimal dokudan
köken alanlar ise SARKOM olarak
adlandırılırlar. Lenfoid dokunun solid
tümörlerine LENFOMA, lenfositler ve diğer
hematopoietik hücrelerden köken alan malign
tümörlere ise LÖSEMİ adı verilmektedir.
Vedat-01/01
5. Tümörlere karşı immün cevap en eski fikirlerden birisidir.
Bu yüzyılın başlarında Paul Erlich, “insan organizmasında yüksek
sayıda aberran hücreler olduğunu ve bu hücrelerin immün sistem
tarafından kontrol altında tutulamamaları durumunda çoğalıp
hastalık oluşturabileceklerini” ifade etmiştir.
Böylece tümör dokusu graft olarak görülmeye başlanmış ve
organizmanın bu dokuyu reddetmeyi amaçladığı ileri sürülmüştür.
Bazı tümörlerin bakteriyel toksinlerle veya spontan olarak
regresyona uğradıklarının görülmesi immün sistemin tümörler
üzerine etkilerinin ilk kanıtları olarak kabul edilmişlerdir.
Vedat-01/01
6. İmmün sistem ve tümör gelişimi
arasındaki ilişkiyi kuvvetlendiren
kanıtlar
Postmortem çalışmalarda elde edilen veriler klinik olarak
görülenden daha çok tümörün varlığını göstermiştir.
Pek çok tümörde belirgin lenfosit infiltrasyonu vardır. Hatta bu
özellik bazı tümörler için bir “iyi prognostik” kriter olarak
belirtilmiştir.
İmmün sistem fonksiyonlarının daha az etkili olduğu yenidoğan
ve yaşlılık dönemlerinde tümörlerin görülme sıklığında artışın
söz konusudur.
İmmün yetmezliği olan bireylerde tümör gelişimi toplumun
diğer bireylerine göre daha sıktır.
Vedat-01/01
7. Burnett ve Thomas Paul Erlich’in temel fikrini
geliştirerek “Immun surveillance” teorisini
açıklamışlardır.
Vedat-01/01
8. “Immun surveillance”
Burnett ve Thomas immün sistemin
organizmayı sürekli olarak anormal
hücrelerin varlığı bakımından taradığını ve bu
tür hücreleri saptadığı zaman onları yok
ettiğini ifade etmişlerdir.
Vedat-01/01
9. B
Tc
TH
B
B
Yardım
EBV antijeni
İnfeksiyon Enfekte B hücreler yok
edilir
Ekstrasellüler ortamdaki
virüsler ortadan kaldırılır
Normal sağlıklı bireylerde EBV infeksiyonuna
karşı bağışıklık gelişimi
Antijen
Sunan
hücre
Vedat-01/01
10. İmmün supresyonu olan bireylerde EBV
infeksiyonu
B
B B
B B
Antijene karşı cevapsızlık
Virüs replikasyonu
ve enfeksiyon
Virüsün mitojenik etkisi ve
normal B hücrelerinin
proliferasyonu
Kromozomal
translokasyonlar B
hücreli tümörler
oluşturur.
Vedat-01/01
11. Tümör İmmünitesinin Özgüllüğü
Parent tümör hücreleri Enjeksiyon Tümör gelişimi
Mutant tümör hücreleri Enjeksiyon Tümör gelişmez
Tümör hücre tipi Dalak hücrelerinin tümör üzerine etkisi
Parent tümör Etkisiz
Tümör varyantı Sitotoksik etki
Vedat-01/01
12. Tümör Antijen Peptidi İçin Sitotoksik T
Hücresinin Özgüllüğü
Parent tümör hücresi Tümör-varyant tümör hücresi
Tümöre özgül
sitotoksik hücre
Tc
Sentetik parent peptid Sentetik mutant peptid
Parent peptid ile kaplı
hücreler yaşamaya devam ederler
Mutant peptid ile kaplı
hücreler ölürler
Vedat-01/01
15. Tümör Antijenlerinin İmmün Sisteme
Sunumu-3
CD8+
Tc
Sitokinler
CD8+
Tc
CD4+
TH
Tümör
Hücresi
Antijen
Sunan
hücre
Birlikte uyarım
Class II
B7CD28
Tümör antijenleri
Tc ve TH aktivasyonu Vedat-01/01
16. İmmün Yetmezlikler ve
Tümör Virüsleri
İmmün yetmezlik
nedeni
Tümör tipi Virüsler
Genetik geçişli Lenfoma EBV
Organ
transplantasyonu ve
AIDS’e bağlı
immünosupresyon
Lenfoma EBV
Servikal kanser Papilloma virüs
Deri kanseri Papilloma virüs
(muhtemelen)
Karaciğer
kanseri
Hepatit B
Kaposi’s Bilinmiyor Vedat-01/01
17. İnsan Tümörleri ve Virüsler
Tümör Virüsler
Karaciğer kanseri Hepatit B
Servikal kanser HPV 16, 18 ve diğerleri
İmmünsuprese bireylerde
Burkitt lenfoma ve diğer
lenfomalar
EBV
Nazofaringeal kanser EBV
Adult T-cell lösemi HTLV-1 Vedat-01/01
18. Sınırlı role sahiptir.
Uzun bir zamandır bilinmesine karşılık nadiren tedavide ilk
seçenek olarak kullanılmıştır.
Uygulamalar aktif, pasif veya spesifik, nonspesifik veya
kombine olabilir.
İmmünoterapi
19. Tümörlerde İmmünoterapi
Aktif
Non-Spesifik BCG, Corynebacterum Parvum,
Levamizol
Spesifik Tümör hücresi ekstrelerinin, pürifiye
veya rekombinant antijenlerinin, veya
idiotiplerinin preventif aşıları
Pasif
Non-Spesifik LAK hücreleri, sitokinler
Spesifik İlaçlarla çiftleştirilmiş veya yalnız
başına antikorlar, prodruglar, toksin
veya radyoizotoplar
Kombine LAK hücreleri, “bi-spesific” antikorlar
Vedat-01/01
20. Non-Spesifik Aktif İmmünoterapi
“biological response modifiers,
BRM”
Tip Örnek Major Etki
Bakteriyel
Ürünler
BCG, C. Parvum,
muramyl dipeptide,
trehalose dimycolate
Makrofaj ve NK
aktivasyonu
Sentetik
Moleküller
Pyran copolymer, MVE,
poly I:C, pirimidinler
IFN üretimini uyarır
Sitokinler IFN α, IFN β, IFN γ, IL-
2, TNF
Makrofaj ve NK
aktivasyonu
Hormonlar Thymosin, Thymulin,
Thymopoietin
T hücre fonksiyonlarını
yönlendirir
Vedat-01/01
21. Tümörlerin Sitokinlerle Tedavisi
Sitokin Tümör Tipi ve Sonuç Sitokin Etkisi ve
Muhtemel Anti-tümör
Mekanizma
IFN α
IFN γ
Hairy-cell lösemide uzamış
remisyon
Bazı karsinomlarda zayıf etki
Tümör üzerinde muhtemel
sitositatik etki
Sistemik olarak etkisiz, Over
kanseri peritoneal karsinomada
remisyon sağlayıcı
MHC Class I ve II makrofaj
aktivasyonunda artış,
sitostaz, T hücre aktivasyonu
IL-2 Renal kanser ve melanomada
remisyon
T hücre aktivasyonu ve
proliferasyonu, NK
aktivasyonu
TNF-α Malign asit oluşumunu
azaltabilir
Tümör hücre adezyonunda ?
Artış, makrofaj ve lenfosit
aktivasyonu Vedat-01/01
22. Tümör Hücreleri ile İnfiltre
Kemik İliğinin “İn Vitro Purging”i
Kemik İliği Harvest Yüksek Doz Kemoterapi veya
Radyoterapi
“Purge” edilen kemik iliğinin
Reinfüzyonu
Tümör Hücrelerinin Monoklonal
Antikorlarla İşlenmesi
Vedat-01/01
23. Mikst Lenfosit Kültürü
Bir hafta süreyle birlikte kültür
Hasta Hasta Lenfositleri
Hastadan elde edilen
İnaktive tümör hücreleri
İzotop salınımı ile toksisite ölçümü 3H-thymidine yöntemi ile proliferasyon ölçümü
24. Monoklonal antikorlarla pasif immünoterapi bazı iyi sonuçlar
vermekteyse de henüz uygulama alanları sınırlıdır.
Büyük çaplı tümörler içine antikorların penetrasyonu
zayıftır
Antikorlar diğer hücreler tarafından bağlanabilir
Antikorlar immünojeniktir
25. İMMÜN SİSTEM HÜCRELERİ TARAFINDAN
TANINAN TÜMÖR ANTİJENLERİ
•Viral orijinli tümör antijenleri
•Tümör genlerindeki veya gen ekspresyonundaki
değişikliklere bağlı gelişen spesifik tümör antijenleri
26. Bazı tümörler normal hücrelerde dağılım gösteren normal
farklılaşma antijenlerini eksprese edebilirler.
Bazı normal antijenler glikolizasyon değişiklikleri sonucu
tümör hücrelerinden exprese edilebilirler.
27. Sorular-Sorunlar
Pek çok hastada tümör antijenlerine karşı konakçının
immünolojik cevabının ilişkisine dair önemli kanıtlar vardır.
Ancak tümörler tedavi edilmediklerinde ilerlemekteler ve
konakçı oldukları organizmanın ölümüne neden olmaktadırlar.
Bu paradoks nasıl açıklanmalıdır?
29. Kanserlere karşı immünoterapi yaklaşık 100 yıldır tartışılan ve
araştırılan bir konu olmasına karşılık başarı neden bu kadar
düşük düzeyde kalmıştır.
Gelecekteki başarı şansı nasıl görülmektedir?
Sorular-Sorunlar