2. TOKLUK METABOLĠZMASI
Organizmada ana hatları ile en az iki metabolizma durumu
önemlidir.
Bunların birincisi besin maddelerinin kana emildiği beslenme
(rezorpsiyon) , ikincisi de açlık (postrezorpsiyon) durumudur.
Normal bir yemekten sonraki 2-4 saatlik periyod, emilim
evresidir.
Bu dönem boyunca, pankreas artmış glukoz ve aminoasit
düzeylerine, insülin salgısını artırarak ve glukagon salgısını
azaltarak yanıt verir.
İnsülin/ glukagon oranının artması, yemek sindiriminden
sonraki 2-4 saati, triasilgliserol,glikojen ve protein sentezinin
artmasıyla karakterize anabolik bir periyoda dönüşür.
3. YEMEK SONRASI HORMON
SEVĠYELERĠNĠN DEĞĠġĠMLERĠ
Tipik bir karbonhidrattan zengin yemekten sonra pankreastan
insülin salınımı uyarılırken glukagon salınımı inhibe olur.
Spesifik bir uyarıya yanıt olarak pankreas gibi endokrin
bezlerden endokrin hormonlar salgılanır.
Dolaşıma salınan bu hormonlar vücudun fizyolojik durumunu
dengelemek için dokular arasında mesajlar taşır.
4.
Bu hormonlar kendilerine ait hedef organlarda, değişen
şartları karşılamak için çeşitli metabolik yolların hızlarını
ayarlar.
Yüksek karbonhidratlı yiyeceklere cevap olarak pankreastan
salınan endokrin hormon olan insülin, diyetle glukoz alındığını
ve bunun kullanılıp depolanabileceği haberini iletir.
Bir diğer hormon olan glukagonun salınımı glukoz ve insülin
tarafından baskılanır.
Dolaşımdaki hormon seviyelerinde görülen daha sonraki
değişiklikler bir grup farklı doku ve metabolik yolları kapsayan
bedenin metabolik kalıplarında değişikliklere neden olur.
6. HĠPOTALAMUS
Açlık ve tokluk hissi oluşturur.
Enerji depolanmasını sağlar.
Hormonların sekresyonunu düzenler.
Enerji homeostasisi için uygun sinyal üretir.
Otonom sinir sisteminin aktivitesini değiştirir.
Bazal metabolizma hızını belirler;
metabolizma hızını değiştirir, davranış değişikliği
ile aktiviteyi etkiler.
9. VÜCUT AĞIRLIĞININ DÜZENLENMESĠ
Besin alımını düzenleyen sinirsel merkez
Hipotalamus, hormon ve nörotransmitterler
aracılığıyla besin alımını artırıp azaltır.
Besin alımının kısa süreli düzenlenmesini;
sindirim kanalı gerimi ve insülin, CCK, PYY,
Ghrelin, Glukagon benzeri peptit,
Besin alımının orta ve uzun süreli düzenlenmesini;
yağ hücresi, leptin hormonu sağlar.
10. Bir Ayar Noktasına Göre Vücut Ağırlığını Düzenleme
+ Besin alımı - Egzersiz +
Çevresel Faktörler
Genetik Faktörler
Kilo alımı
Çevresel Faktörler
Ayar noktası HT
Obezite – normal kilo
L
E
P
T
Ġ
N
Genetik Faktörler
Kilo kaybı
Yağ dokusu
OBEZİTE
ZAYIFLAMA
11. Besin Alımının Düzenlenmesinde Sinirsel
Merkezler
Merkezi Sinir Sistemi Bölümleri:
Prefrontal Korteks
Amigdala
Hipotalamus
Beyin Sapı
Nukleus Traktus Solitaryus Nöronları(NTS)
Diğer Görevli Yapılar:
Spesifik mediatör, Hormon,
Nörotransmitter,reseptörler.
12. Besin Alımını Etkiliyen Nörotransmitterler
ARTIRANLAR
(Oreksijenik)
AgRP
NPY
Oreksin A ve B
Endorfinler
Galanin
NO
Ghrelin
Kortizol
Amino Asitler
(Glutamat, GABA)
AZALTANLAR
(Anoreksijenik)
Leptin
α-MSH
CCK
CRF
GLP1
CART
PYY
Nerotensin
Serotonin
Noradrenalin
Ġnsülin
13. Hipotalamusun Besin Alımıyla Ġlgili
Merkezleri
ARN: arkuata nukleusları
PVN: para ventriküler nukleuslar
PFA: peri fornikal area
LH: lateral hipotalamus (açlık merkezi)
VMH: ventromedial hipotalamus (tokluk merkezi)
Periferik besin alımı bilgileri ARN nükleuslarında
bulunan reseptörlerce alınır.
14. Kısa Süreli Kontrol
Besin Alımında
Sinirsel Merkezler
Kısa Süreli
Kontrol
•Yiyeceğin Görünümü,Kokusu,Tadı
•Sindirim Kanalı Gerim Reseptörleri
Korteks
•Sindirim Kanalı Kemoreseptörleri
•Sindirim Kanalı Hormonları
Amigdala
•Dolaşımdaki Besinler
•Yemeğin Büyüklüğü
•Sindirimi/Emilimi
Metabolizması
•Depolanması
•Sıcaklığı
Uzun Süreli Kontrol
Hipotalamus
Uzun Süreli Kontrol
•Dolaşımdaki Besinler
•Açlık
•Adipokinler
(leptin, Adiponektin, TNF-α)
•Glikojen ve Trigliserit
Deposu
•Hormonlar
(İnsülin, Kortizol, GH, T3, T4)
Beyin Sapı
•Hormonal sinyaller
•Termogenezis
16. Kısa süreli düzenleyici uyarıların iki önemli
amacı vardır;
Her öğünde az miktarda yeme sağlanır
Öğünlerde aşırı miktarda yeme önlenir ve
depolama sistemlerini aşacak besinin emilmesi
engellenir.
Bu yolla besinler sindirim kanalından sabit
şekilde geçer; sindirim, emilim ve depolama
mekanizmalarının hepsi, periyodik olarak
optimal hızda çalışırlar.
17. Besin Alımının Kısa Süreli Düzenlenmesinde
Görevli Mekanizmalar
Gastrointestinal Peptitler
(Ghrelin, CCK, insülin, PPY GLP, glukagon)
Sindirim kanalının dolgunluk ve geriminden
kaynaklanan vagusun afferent sinirlerin uyarılması
Vücut ısısının düşmesi veya yükselmesi
3 ana besin öğelerinden (karbonhidrat, yağ, protein)
birinin kan düzeyinde azalma olduğunda kişi besin
alımını arttırır.
18. Besin Alımını Uyaran veya Baskılayan Sindirim
Kanalı Hormonları
Kolesistokinin (CCK); duodenumdan salgılanır, melanokortin
sistemini aktive eder, besin alımını azaltır.
Peptid YY (PYY); ileum ve kolondan salınır, yemekten 1-2 saat
sonra kanda artar, besin alımını azaltır.
Ghrelin; mide hücrelerinden salınır, açlıkta kan düzeyi artar
(yemekten önce), iştah açar. Kilo kaybından sonra seviyesi
yükselir. Besinin girişiyle gerilme reseptörleri ghrelin üretimini
inhibe eder.
Glukagon benzeri peptit; ince barsaklardan salınır, doyma duyusu
oluşması ve besin alımını durdurmaya çalışır.
19. Glukostatik, Aminostatik, Lipostatik Teoriler
Glukostatik Teori; kan glikoz seviyeleri açlık ve tokluğa
etki eder. Hipoglisemi hayvanlarda açlığa sebep olur.
(glukoreseptörler)
AminostatikTeori; protein açlığı azaltır. Triptofan besin
alımını baskılayan serotonin seviyelrini etkiler.
Lipostatik Teori; diyet yağı gastrik boşalmayı yavaşlatır.
Hayvanlarda sindirim ve emilime gerek duyulmadan
yapılan yağ asitleri infüzyonu açlığı azaltır.
21. Yağ dokusundan Kaynaklanan Feedback
Sinyallerle Besin Alımının Uzun Süreli
Düzenlenmesi
Aynı miktar ve çeşitte besin alsalar dahi yağ dokusunun
miktarı, insanlar arasında belirgin farklar gösterir.
Son zamanlardaki çalışmalara göre, hipotalamus, peptid
yapısında bir hormon olan leptin yoluyla enerji depoları
hakkında bilgilendirilir.
23. 167 amino asitli olan bu hormon vücut enerji
içeriğini sabit tutmak üzere beyine yağ depolarının
dolu olduğu bilgisini iletir.
Hipotalamus Arkuata nöronlarında ObRb ile
besin alımını artıran Nöropeptit Y (NPY)’yi inhibe
eder. Melanokortin nöronlarını stimüle eder ve
sempatik aktiviteyi, metabolik hızı da arttırır.
25. Leptinin Fonksiyonları
Vücut ağırlığının düzenlenmesi
Glukoz homeostazisi
İnsülin sekresyonunun düzenlenmesi
Metabolizmaya direkt etki
OB-R aracılığı ile hücrelerde;
farklılaĢma
canlılık
fagositozu sitümüle eder
26. Leptinin Periferik Etkileri
“Glukoz Metabolizması”
Pankreas;
Leptin
•ß Hücre insülin
sekresyonunun
inhibisyonu*
•ß Hücre
sayısını artırma
Karaciğerde;
Diğer
hücrelerde
Glukoneogenezi artırma
Glukojenolizi azaltma
insülin reseptör
sayısını azaltır
Kan glukozu artar
*ObRa aracılığı
ile ATP bağımlı
K+ Kanallını
inhibe eder
27. Kanda leptin azlığı;
Yemek yemeyi artırır
Enerji harcaması baskılar
Vücut ağırlığı artar
Vücutta anabolik aktivite artar
Vücutta katabolik aktivite azalır
28. İnsülin ve Leptin
Ġnsulin ve
leptin besin
alımıyla ilgili
olarak aynı
hücre içi sinyal
mekanizmasını
kullanırlar.
fosfoinositol-3’
kinazı
aktiflerler
29. Glukoz alımı insülin salınımını arttırır.
İnsülin artışı leptin konsantrasyonunu arttırır.
fruktoz verilmesi insülin sekresyonunu stimüle etmez,
bunun nedeni ß hücrelerinde fruktoza özel GLUT5
taşıyıcılarının olmamasıdır. Fakat bu duruma rağmen
fruktoz uzun dönemde insülin direnci gelişmesine
neden olabilmektedir.
30.
Nöropeptid Y (NPY) ve agouti gen-ilişkili protein
(AgRP): NPY, insan vücudunda en çok bulunan
gen taşıyıcılarıdır ve yüksek karbonhidrat içeren
besinlere yönlendirildiği düşünülmektedir. Benzer
şekilde AgRP’nin de yüksek yağ içeren besinlere
teşvik ettiği düşünülmektedir. Besin alımını arttırırlar
ve enerji üretimini azaltırlar.
Serotonin; seviyesi yükseltiği zaman öğün
sayısında, yemek miktarında ve yemek yiyerek
geçirilen zamanda azalma olur.
Peptid YY: barsaklardan salgılanarak beyne giden
bir peptiddir. Beslenmeyi baskılar.
31. Pro-opiomelanokortin (POMC): Hipotalamik-pituiteradrenal aksta, bir seri hormon yapımında görev alır.
α-MSH: Artmış leptin düzeyine bağlı olarak
hipotalamusta sentezlenir, anorektik bir peptiddir ve
enerji harcamasını attırırken, besin alımını azaltır.
Melonokortin-4 reseptörü (MC4R): Besin alımını
arttırıcı etki yapmaktadır. MC4R reseptörleri
endokrin sistemi etkilemeyen obeziteye sebep olur.
33. kaynaklar
Alphan E., Baysal A., Merdol T., Baş M. Ve
diğerleri. (2013). Hastalıklarda Beslenme
Tedavisi, hatiboğlu yayınları (Ankara)
Baysal A., Baş M., Köksal E., Hasbay A. Ve
diğerleri. (2008) Yetişkinlerde Ağırlık
Yönetimi. Ekspress baskı (İstanbul).
Ergün A., Ocakçıoğlu B., Ersöz G. Ve
diğerleri. Temel Fizyoloji. (Ankara)