6. Fizik ve Zaman
• Newton’un «mutlak zaman» ve «mutlak uzay»ı
• Zaman hangi yöne akıyor?
• Zamanın yavaşlaması
• Zamanın kesikli olarak akması
• Kübik zaman
• Fizikçi zamanın ne olduğunu değil, onu nasıl
kullandığını bildirmektedir.
7. Önemli bir dönüm noktası:
J. M. E. McTaggart: Zamanın varlığının yadsınması:
«I believe that nothing that exists can be
temporal, and that therefore time is unreal»
Zamanda bulunmak, zamanın bize kendini
gösterdiği şekilde, yani iki şekilde olabilir:
A serisi: şimdi, geçmiş ve gelecek
B serisi: önce ve sonra
8. A serisi: şimdi, geçmiş ve gelecek
• Zamanın bu özelliği, onun değişkenlik tarafını
temsil etmektedir.
• Zamanın akarlığı –time’s passage – : şimdi, geçmiş
ve gelecek.
• Zamanın akması, mekansal değişim demektir ve
önermelerin gramatikliği (tensed facts) aracılığıyla
ifade edilir.
• Kişisel ve öznel olgulardır.
• Çünkü «şimdi» benim bilincimde, benim için ve
bana göre vardır.
• Ve varolan ancak «şimdi»dir. Geçmiş artık mevcut
olmayandır; gelecek ise henüz varolmayan…
9. B serisi: önce ve sonra
• Zaman, bağıntısaldır. Yani bir önermenin doğruluğu,
önce/sonra ilişkisine göre anlamlıdır ve doğrudur.
• Ve dolayısıyla «şimdi» zaman kipi, geçmiş veya gelecek bir
zaman için de doğru olabilir. «Ben şimdi konuşuyorum»
önermesi, yarın da aynı doğruluk değerine sahip olacaktır.
Çünkü biliyorum ki, yarın, bir gün önce konuşmuş olma
olgum değişmeyecek yani bu önermenin doğruluk değeri
aynı kalacaktır.
• Değişmeyen, aynı kalan, öncelik/sonralık ilişkisi, bağıntısıdır.
• Ve dolaysıyla zamanın akması değil, belli bir zaman içinde bir
olayın gerçekleşmesi sözkonusudur; varolan
öncesi/sonrasıdır.
10. McTaggart’ın görüşü:
zaman yoktur.
• Çünkü, A tipi zaman anlayışı zamanın akmasını
ifade edebilir.
• Öte yandan B tipi zaman anlayışı olmadan A tipi
zaman sözkonusu değildir.
• Ne var ki B tipi zaman, A tipi zamanın olmasıyla
varolabilir.
• Bu da paradoksal bir sonuçtur ve zamanın
olmadığının bir göstergesidir.
11. Zamanın varlığına niçin inanırız?
Zaman şu üç özelliği tanımlamamıza olanak verir:
1) Değişim özellikle fizik nesnelerde gözlenen farklılaşma
2) Nedensellik doğayı anlamanın temel koşulu
3) Geleceğin imkanı mümkün olma
13. • Bu durumda, A serisi açısından benim sözümü
(utterence) doğru kılan, belirli bir zamandır;
örneğin «saat 15.00» sözüdür.
• Ve bu söz belli bir zaman’a işaret eder.
• Çünkü sözüm o an için, yani «şimdi» için
doğrudur. Ve zamanın akışı içinde «şimdi» bir
süre sonra artık varolmayacaktır.
14. • Öte yandan «saat 15.00» ifadesi bir süre geçmiş bile
olsa bu sözün o anı işaret etme özelliği
değişmeyecektir. Bu sözün saat 15.00’de söylenmiş
olması zamana bağlı olarak değişen bir olgu değildir.
• Çünkü hep birşeyden önce ve birşeyden sonra
olmaya devam edecektir. Dolayısıyla sözkonusu
önermenin doğruluğu, onun bağıntı bildiriyor
olmasındadır.
• Zaman aksaydı, geçmişin artık varolmaması
gerekirdi. Varolmayan bir şeyin doğruluğundan
sözetmek süphesiz mümkün değildir.
• Kişiliğimiz, örneğin, bütün değişimlere rağmen
değişmeden kaldığını kabul ettiğimiz bir
yönümüzdür. Olaylar ve olgular, hep birer B-serisi
olarak gerçekleşir.
15. Zaman çeşitleri
• Fiziksel zaman
• Biyolojik zaman
• Psikolojik zaman
• Kültürel zaman
16. • «Kültürel zaman»da, öyle görünüyor ki içiçe
geçmiş zamanlardan sözetmek gerekir.
• Kültürel zaman, «benim zamanım», «bizim
zamanımız» ve «diğerlerinin zamanı» olarak
bölümlere ayrılmıştır.
– «benim zamanım» psikolojik ve benmerkezci
– «bizim zamanımız» dilsel ve kronolojik
– «diğerinin zamanı» kültürel
17. • Tarih, Kültürel zaman ile adeta
özdeşleştirilmiştir. Çünkü olgular, yani tarihsel
olaylar, kültürel öngörüler penceresinden varlık
kazanır; daha doğrusu onlara varlık kazandırılır.
• Fiziksel olguların bir mekan içindeki
akışı, tarihsel olguların kültürel değerler
içindeki akışına dönüşmüştür; yani varlık
kazanmıştır.
• Zaman, tarihsellik ile özdeşleşir, anlam ve varlık
kazanır.
• Olayların kronolojik sıralaması, seçilen
(dini, tarihi vb) bir referans noktasına göre
yapılır; onlara varlık kazandırılır.
18. Sonuç
• Öyle görünüyor ki, zaman, mekan ile birlikte
birtakım nesnelerin değişiminden
sözedebilmenin ve bu nesnelere varlık
kazandırmanın önkoşuludur.
• Farklı zaman ve mekan tanımları, farklı nesneleri
tanımlamamıza, hatta onlara varlık
kazandırmamıza olanak verir.
• Zamanın (ve dolayısıyla mekanın), bu önkoşullar
dışında varlığını tartışmak olanağımız yoktur.