ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ<br />TUTANAK DERGİSİ<br />CİLT : 32<br />22’nci Birleşim<br />26 Kasım 2008 Çarşamba<br />MHP GRUBU ADINA ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 229 sıra sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 2’nci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Grubum ve şahsım adına hepinizi saygılarımla selamlarım.<br />Değerli milletvekilleri, mevcut teklifin konuşmakta olduğumuz 2’nci maddesi, 4 Mayıs 2007 tarihli ve 5648 sayılı Kanun’un 4’üncü ve 13’üncü maddelerinin bazı bentleriyle aynı Kanun’un 16’ncı maddesinde bir fıkranın değiştirilmesiyle ilgilidir. Buna göre, 4’üncü ve 13’üncü maddelerin (a) bentlerindeki “danışmanlık” ibareleri çıkartılmakta, aynı bentlere sırasıyla “bilgilendirme” ve “tanıtım, bilgilendirme” ibareleri eklenmektedir. Ayrıca, 13’üncü maddenin (g) bendine “faaliyet alanlarıyla ilgili” ibaresi eklenmekte, 16’ncı maddenin ikinci fıkrasındaki “Sertifikasyon Kurumunun belirlenmesi” ifadesi ise madde metninden çıkartılmaktadır.<br />Kısaca, teklifin bu 2’nci maddesindeki değişiklikler bu şekilde özetlenmektedir. <br />Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi, hizmet sunan bir birimin sunduğu hizmet konusunda danışmanlık yapmasının o birimin tarafsızlığına gölge düşüreceği ve akreditasyonunu engelleyeceği gerekçesiyle “danışmanlık” ibaresinin kanun metninden çıkartılması uygun görülmekte, ülkemiz ile Avrupa Birliği arasında imzalanacak sektörel anlaşma ile Kanun arasındaki uyumun sağlanabilmesi için de Kanun metnine “bilgilendirme” ibaresinin eklenmesi yine yerinde bulunmaktadır.<br />Bunlara ek olarak yukarıda belirttiğim diğer değişiklikler ve madde gerekçesinde bu değişikliklerle ilgili ifade edilen ibareler de aynı şekilde grubumuzca yerinde değişiklikler olarak görülmektedir. Yapılacak bu değişikliklerle Kurumun daha rahat çalışacağını umuyor, Kurum personeline başarılar diliyorum. Ayrıca, tarım camiasına da bu değişikliklerin hayırlı olmasını diliyorum. <br />Değerli milletvekilleri, 5648 sayılı Kanun’un amacı, Kanun metninde de belirtildiği gibi, ulusal kalkınma plan, program ve stratejilerinde öngörülen ilke ve hedefler çerçevesinde Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak şekilde kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmek üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esasları düzenlemektir. İşte bu amaçta da belirtildiği gibi, söz konusu Kurum, ülkemiz tarımının geleceği için verilecek kararların altyapısını oluşturacak -özellikle de stratejik yönde önemli görevler üstlenmiş- çok değerli çalışmalar yapmakla yükümlü olup çok önemsediğimiz bir kurumdur. <br />Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanacak kaynakların ülkemiz tarımında daha etkin ve yeterince kullanılabilmesi, Kurumun çalışmalarının zamanında gerçekleştirilerek tamamlanmasıyla mümkün olabilecektir. Bu nedenle, bu söz konusu kanun teklifinin öncelikle görüşülmesinde fikir birliğine varan değerli grup başkan vekillerimize de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bir an önce bu teklifin yasalaşıp şu anda birikmiş olan fonlardaki kaynaktan ülkemizin yararlanması sağlanmış olacaktır. Bu nedenle, kanunun, gerçekten ülkemiz tarımı için çok önemli bir kanun olduğunu da ifade etmek istiyorum. <br />Değerli milletvekilleri, bu vesileyle, Türkiye tarımının içinde bulunduğu birkaç çıkmazı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Her şeyden önce, şu anda Türkiye tarımına hizmet edecek ziraat mühendislerini yetiştirmekle görevli olan ziraat fakültelerinin mevcut eğitim programlarının yeniden mutlaka gözden geçirilmesi gerekmektedir. Son on yılda ziraat fakültelerinin eğitimleri: Önce bölümler birleştirildi, ziraat mühendisliği genel eğitimi verilmek için çalışıldı, ama on yıllık denemeden sonra yeniden 1997 yılındaki konuma bu yıl geri dönülmüş oldu. On yıllık bu emeklerin boşa geçmesi ülke tarımı açısından gerçekten önemli bir kayıp. <br />Diğer taraftan, mezun ettiğimiz ziraat mühendisleri ve veteriner hekimlerin bugün tarımın içerisinde bizzat çalışmasını destekleyecek ve şartların onların lehine dönüşümünü sağlayacak çalışmalara da acilen ihtiyacımız vardır. Şu anda ziraat mühendisliği mesleğini bedava yürütülen bir meslek konumundan çıkarmadığımız sürece bu mesleğin itibarını yükseltmemiz mümkün olmayacaktır. O nedenle, bu düzenlemelerin de bir an önce Sayın Bakanımız tarafından değerlendirilip Meclisimize getirilmesi yönünde önemli adım atılacağı ümidini de taşımaktayım.<br />Diğer yandan, özellikle tarımsal üretimin önemli bir bölümünü oluşturan tarla tarımı, bahçe tarımı ve hayvansal üretimle ilgili faaliyetlerde girdi maliyetlerinin her geçen gün yükselmesi, doğal olarak tarımsal üretimle uğraşan işletmelerin tarımsal üretimlerinin azalmasına, birçok üretimden bu işletmelerin vazgeçmesine yol açmaktadır. Bu nedenle, mutlaka, tarımsal girdilerin desteklenmesi yönündeki teşvik çalışmalarını yeniden ürün bazlı olmak kaydıyla artırmamız gerekmektedir. <br />En yakın dönemde gerçekleşen bir olumsuz çalışmayı da bu kapsamda dile getirmek istiyorum. Biliyorsunuz, iki üç ay öncesine kadar hayvansal üretimle uğraşan işletmelerimizin özellikle süt üretimiyle ilgili fiyatları 550-600 bin liralar civarındaydı. Bugün itibarıyla bu fiyatlar 470-480 liraya -litre başına- düştü. İnanınız, birçok süt üretim işletmesi elindeki hayvanı yaklaşan Kurban Bayramı’nda nasıl elimden çıkarırım diye düşünmeye başladı. Bu nedenle, süt fiyatlarının yeniden değerlendirilip kırsal kalkınmanın önemli bir faaliyet alanı olan hayvancılığın tekrar geliştirilmesine acil ihtiyaç duyulmaktadır. <br />Diğer taraftan, yine, özellikle tarımsal girdiler içerisinde çok önemli bir yer tutan tarla tarımı uygulamalarında yaklaşık üretim maliyetinin yarısına ulaşan mekanizasyon girdisi dediğimiz traktör ve tarım makinelerinden kaynaklanan girdilerin mutlaka desteklenmesi gerekmekte. <br />Biraz önce sorumda da ifade ettiğim gibi -Sayın Bakanım burada olmadığı için, cevabını alamadığım için yeniden sizlerle bu konuyu biraz açarak paylaşmak istiyorum- özellikle son dönemde tüm gelişen dünya ülkelerinde tarımda doğrudan ekimin gerçekleştirildiği ya da toprak işlemede maliyeti özellikle yine enerji harcamaları çok fazla oluşturduğu için, bu toprak işleme sayısını azaltacak yeni tekniklerin uygulandığı bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye’de bu doğrudan anıza ekim ya da tarlaya ekim uygulamasını gerçekleştirecek veya toprak işleme sayısını azaltacak yeni tekniklerin mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Bu, büyük, güçlü traktör ve buna uygun büyük iş makinesi anlamına geliyor. Gerek ülkemizdeki yerli tarım makineleri imalatıyla uğraşan sanayicilerimizin desteklenmesi gerekse bunların ithalat yoluyla çiftçilerimiz tarafından edinilmesinde mutlaka bir desteğin gündeme alınması kaçınılmaz görünmektedir. <br />Ben bu vesileyle kanunun hazırlanmasında emeği geçen değerli bürokratları huzurunuzda kutluyor, çıkacak olan yasanın ülkemiz tarımına ve tarım camiasına hayırlara vesile olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)<br />
Zi̇rai̇ mücadele kanunu

More Related Content

Zi̇rai̇ mücadele kanunu

  • 1. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ<br />TUTANAK DERGİSİ<br />CİLT : 32<br />22’nci Birleşim<br />26 Kasım 2008 Çarşamba<br />MHP GRUBU ADINA ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 229 sıra sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 2’nci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Grubum ve şahsım adına hepinizi saygılarımla selamlarım.<br />Değerli milletvekilleri, mevcut teklifin konuşmakta olduğumuz 2’nci maddesi, 4 Mayıs 2007 tarihli ve 5648 sayılı Kanun’un 4’üncü ve 13’üncü maddelerinin bazı bentleriyle aynı Kanun’un 16’ncı maddesinde bir fıkranın değiştirilmesiyle ilgilidir. Buna göre, 4’üncü ve 13’üncü maddelerin (a) bentlerindeki “danışmanlık” ibareleri çıkartılmakta, aynı bentlere sırasıyla “bilgilendirme” ve “tanıtım, bilgilendirme” ibareleri eklenmektedir. Ayrıca, 13’üncü maddenin (g) bendine “faaliyet alanlarıyla ilgili” ibaresi eklenmekte, 16’ncı maddenin ikinci fıkrasındaki “Sertifikasyon Kurumunun belirlenmesi” ifadesi ise madde metninden çıkartılmaktadır.<br />Kısaca, teklifin bu 2’nci maddesindeki değişiklikler bu şekilde özetlenmektedir. <br />Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi, hizmet sunan bir birimin sunduğu hizmet konusunda danışmanlık yapmasının o birimin tarafsızlığına gölge düşüreceği ve akreditasyonunu engelleyeceği gerekçesiyle “danışmanlık” ibaresinin kanun metninden çıkartılması uygun görülmekte, ülkemiz ile Avrupa Birliği arasında imzalanacak sektörel anlaşma ile Kanun arasındaki uyumun sağlanabilmesi için de Kanun metnine “bilgilendirme” ibaresinin eklenmesi yine yerinde bulunmaktadır.<br />Bunlara ek olarak yukarıda belirttiğim diğer değişiklikler ve madde gerekçesinde bu değişikliklerle ilgili ifade edilen ibareler de aynı şekilde grubumuzca yerinde değişiklikler olarak görülmektedir. Yapılacak bu değişikliklerle Kurumun daha rahat çalışacağını umuyor, Kurum personeline başarılar diliyorum. Ayrıca, tarım camiasına da bu değişikliklerin hayırlı olmasını diliyorum. <br />Değerli milletvekilleri, 5648 sayılı Kanun’un amacı, Kanun metninde de belirtildiği gibi, ulusal kalkınma plan, program ve stratejilerinde öngörülen ilke ve hedefler çerçevesinde Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak şekilde kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmek üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esasları düzenlemektir. İşte bu amaçta da belirtildiği gibi, söz konusu Kurum, ülkemiz tarımının geleceği için verilecek kararların altyapısını oluşturacak -özellikle de stratejik yönde önemli görevler üstlenmiş- çok değerli çalışmalar yapmakla yükümlü olup çok önemsediğimiz bir kurumdur. <br />Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanacak kaynakların ülkemiz tarımında daha etkin ve yeterince kullanılabilmesi, Kurumun çalışmalarının zamanında gerçekleştirilerek tamamlanmasıyla mümkün olabilecektir. Bu nedenle, bu söz konusu kanun teklifinin öncelikle görüşülmesinde fikir birliğine varan değerli grup başkan vekillerimize de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bir an önce bu teklifin yasalaşıp şu anda birikmiş olan fonlardaki kaynaktan ülkemizin yararlanması sağlanmış olacaktır. Bu nedenle, kanunun, gerçekten ülkemiz tarımı için çok önemli bir kanun olduğunu da ifade etmek istiyorum. <br />Değerli milletvekilleri, bu vesileyle, Türkiye tarımının içinde bulunduğu birkaç çıkmazı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Her şeyden önce, şu anda Türkiye tarımına hizmet edecek ziraat mühendislerini yetiştirmekle görevli olan ziraat fakültelerinin mevcut eğitim programlarının yeniden mutlaka gözden geçirilmesi gerekmektedir. Son on yılda ziraat fakültelerinin eğitimleri: Önce bölümler birleştirildi, ziraat mühendisliği genel eğitimi verilmek için çalışıldı, ama on yıllık denemeden sonra yeniden 1997 yılındaki konuma bu yıl geri dönülmüş oldu. On yıllık bu emeklerin boşa geçmesi ülke tarımı açısından gerçekten önemli bir kayıp. <br />Diğer taraftan, mezun ettiğimiz ziraat mühendisleri ve veteriner hekimlerin bugün tarımın içerisinde bizzat çalışmasını destekleyecek ve şartların onların lehine dönüşümünü sağlayacak çalışmalara da acilen ihtiyacımız vardır. Şu anda ziraat mühendisliği mesleğini bedava yürütülen bir meslek konumundan çıkarmadığımız sürece bu mesleğin itibarını yükseltmemiz mümkün olmayacaktır. O nedenle, bu düzenlemelerin de bir an önce Sayın Bakanımız tarafından değerlendirilip Meclisimize getirilmesi yönünde önemli adım atılacağı ümidini de taşımaktayım.<br />Diğer yandan, özellikle tarımsal üretimin önemli bir bölümünü oluşturan tarla tarımı, bahçe tarımı ve hayvansal üretimle ilgili faaliyetlerde girdi maliyetlerinin her geçen gün yükselmesi, doğal olarak tarımsal üretimle uğraşan işletmelerin tarımsal üretimlerinin azalmasına, birçok üretimden bu işletmelerin vazgeçmesine yol açmaktadır. Bu nedenle, mutlaka, tarımsal girdilerin desteklenmesi yönündeki teşvik çalışmalarını yeniden ürün bazlı olmak kaydıyla artırmamız gerekmektedir. <br />En yakın dönemde gerçekleşen bir olumsuz çalışmayı da bu kapsamda dile getirmek istiyorum. Biliyorsunuz, iki üç ay öncesine kadar hayvansal üretimle uğraşan işletmelerimizin özellikle süt üretimiyle ilgili fiyatları 550-600 bin liralar civarındaydı. Bugün itibarıyla bu fiyatlar 470-480 liraya -litre başına- düştü. İnanınız, birçok süt üretim işletmesi elindeki hayvanı yaklaşan Kurban Bayramı’nda nasıl elimden çıkarırım diye düşünmeye başladı. Bu nedenle, süt fiyatlarının yeniden değerlendirilip kırsal kalkınmanın önemli bir faaliyet alanı olan hayvancılığın tekrar geliştirilmesine acil ihtiyaç duyulmaktadır. <br />Diğer taraftan, yine, özellikle tarımsal girdiler içerisinde çok önemli bir yer tutan tarla tarımı uygulamalarında yaklaşık üretim maliyetinin yarısına ulaşan mekanizasyon girdisi dediğimiz traktör ve tarım makinelerinden kaynaklanan girdilerin mutlaka desteklenmesi gerekmekte. <br />Biraz önce sorumda da ifade ettiğim gibi -Sayın Bakanım burada olmadığı için, cevabını alamadığım için yeniden sizlerle bu konuyu biraz açarak paylaşmak istiyorum- özellikle son dönemde tüm gelişen dünya ülkelerinde tarımda doğrudan ekimin gerçekleştirildiği ya da toprak işlemede maliyeti özellikle yine enerji harcamaları çok fazla oluşturduğu için, bu toprak işleme sayısını azaltacak yeni tekniklerin uygulandığı bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye’de bu doğrudan anıza ekim ya da tarlaya ekim uygulamasını gerçekleştirecek veya toprak işleme sayısını azaltacak yeni tekniklerin mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Bu, büyük, güçlü traktör ve buna uygun büyük iş makinesi anlamına geliyor. Gerek ülkemizdeki yerli tarım makineleri imalatıyla uğraşan sanayicilerimizin desteklenmesi gerekse bunların ithalat yoluyla çiftçilerimiz tarafından edinilmesinde mutlaka bir desteğin gündeme alınması kaçınılmaz görünmektedir. <br />Ben bu vesileyle kanunun hazırlanmasında emeği geçen değerli bürokratları huzurunuzda kutluyor, çıkacak olan yasanın ülkemiz tarımına ve tarım camiasına hayırlara vesile olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)<br />