3. Temizliğin sadece görünür kirlenme olduğunda
yapılması yeterli değildir. Örneğin; uykudan
uyanınca yüzün yıkanması, çamaşırların
değiştirilmesi, gündelik temizlik uygulamalarıdır.
4. Kişisel hijyen:
Vücut bakımı ve temizliği
Ağız ve diş sağlığı
El ve ayak temizliği
Beslenme
Giyinme
5. VÜCUT TEMİZLİĞİ
Sabahları kalkıldığında el, yüz ve diş temizliği,
akşamları yatarken diş ve vücut temizliği mutlaka
olması gereken temel temizlik önlemleridir. Vücut
temizliğinin en büyük uygulaması tabi ki banyo
yapmaktadır. Çünkü vücudumuzun her yerinin
temizliğini tek seferde yapmış olacaksınız. Her gün
banyo yapan bir insanın vücudu oldukça sağlıklı bir
hal olacaktır.
6. Temizlik yapılırken tek başına su yeterli
olmamaktadır. Mutlaka insan cildine uygun pH
değerine sahip sabun ve şampuanların kullanılması
gerekmektedir. Bu temizlik araçlarını da
kullanabilmek için uygun diş fırçası, banyo sünger
veya lifleri, ayak ve el temizliği için uygun fırçaların
olması gerekmektedir.
Sağlıklı bir yaşam için vücut temizliğine özellikle
dikkat etmeniz gerekmektedir.
7. Dış ortamla teması ve çok kullanılması sebebiyle el
temizliği önemlidir. Yemekten önce ve sonra,
uyandıktan sonra, gıda işleriyle uğraşırken, yemek
hazırlarken, hayvanlara dokunduktan sonra, bebek
ve hasta bakımından önce ve sonra eller
yıkanmalıdır.
8. Ayakların her gün yıkanması ve yıkandıktan sonra,
özellikle parmak aralarının iyice kurulanması
gerekir. Aksi halde nemli ortam, mantar
enfeksiyonlarının gelişmesine sebep olur. Ayak
tırnakları düzenli aralıklarla kesilmelidir. Parmak
aralarının kuru kalabilmesi için ayakkabı sıkmamalı,
çoraplar nem emici olmalıdır. Ayakkabının temizliği
de çok önemlidir.
Tırnakların muhtemel birer mikrop yuvası
olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
9. AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Maalesef ülkemizde; yirmi yaşına gelen her yüz kişiden
89"unun dişleri çürük, okul çocuklarının % 67"si diş
fırçası kullanmamakta ve yılda her 4 kişiye sadece bir
diş fırçası düşmektedir.
Ağız ve diş sağlığının devam ettirilmesinde,
hastalıklardan korunmada, en kolay ve ucuz metot diş
fırçalamadır. Dişler, yemeklerden hemen sonra değil;
ağzın asiditesinin normale dönmesi beklenerek
(yemeklerden 1,5 saat sonra) fırçalanmalı ve çok az diş
macunu kullanılmalıdır. Kullanılan fırçanın kılları
bozulacağından üç ayda bir değiştirilmelidir. Fırçalama
genellikle diş etinden dişe doğru olmalıdır
10. Dişlerde çürük olmasa bile altı ayda bir dişlerin
muayene ettirilmesi uygun olur. Şekerli ve
karbonhidratlı besinlerin yenmesinden sonra, ağzın
su ile çalkalanması veya biraz su içilmesi diş
çürüklerinin oluşumunu azaltır.
11. SAĞLIKLI GİYİNME
Sağlığın korunabilmesi için dış ortam koşullarına
göre giyinilmesi gerekir. Giyecekler hava, mevsim
ve sıcaklık şartlarına uygun olmalıdır
12. Giyeceklerin cildi tahriş etmeyecek, allerji
yapmayacak, teri emebilecek özellikteki
maddelerden yapılması gerekmektedir. Ayrıca
yapılacak iş sırasında ellerin, vücudun, gözlerin,
kulakların, baş ya da ayakların korunmasını
gerektiren bir durum ya da tehlike varsa özel
koruyucu kıyafetler giyilmelidir. Bu giyecekler tüm iş
uygulaması süresince çıkartılmamalıdır.
13. Sağlığa uygun giysiler vücudu dış ortamın tüm
etkilerinden koruyan, mümkün olduğunca teri
emebilen, allerji ve kokuya neden olmayan doğ
al maddelerden yapılan giysilerdir. Ayrıca serbest
harekete olanak vermeyen giysiler rahatsızlık vericidir.
Tüm giyecekler seçilirken, önce rahatlığın
amaçlanması en doğru yaklaşımdır. Bu konu
ayakkabılar için özellikle önemlidir.
14. ORTAMIN TEMİZLİĞİ VE BAKIMI
Sağlığımız, yaşadığımız ortamın temizliğinden de
doğrudan etkilenir. Temizlik işlemleri bilinçli olarak
yapılmalmalıdır.
Ortamın temizliği olabildiğince sık yapılır. Yerler ve
yüzeyler pürüzsüz olmalıdır.
Tüm mobilya ve malzemeler ortama yerleştirilirken,
temizlik için kolaylık sağlama düşüncesiyle, özel ilgi
gösterilmelidir. Örneğin; yerinden oynamayacak
kadar ağır olan parçaların arkasında ve yanında
boşluk bırakılır.
15. Kirli zeminleri temizlerken kiri temiz alanlara
yaymamak amaç olmalıdır. Temizlik gereçleri
temizlenen yüzeylerden her zaman ve kesinlikle
daha temiz olmalıdır
Önce görünen kirler temizlenir; ileri temizlik,
aşamalı olarak uygun sıraylagerçekleştirilir.
Temizlik sırasında öncelikle sıcak su kullanılır.
Temizliği yapılan yüzeyler sonunda kuru olarak
bırakılır.
Kullanılacak malzeme etkili, kullanım amacına ve
standartlara uygun olmalıdır.
16. Buzdolapları
Dış kısmının yüzey olarak temizlenmesi, içinin
düzenli kullanılması gereği dışında, otomatik
eriticili değilse, buzluğun bakımı düzenli olarak
yapılmalı, iç yüzeyleri ve raflar deterjanlı sıcak su
ile silinmelidir.
İçinde yalnızca besinler bulundurulmalıdır.
17. Lavabo ve Tuvaletler
Önce görünür kirler ıslatılarak temizlik fırçalarının
kazıyıcı kenarları da kullanılarak temizlenir.
· Toz ya da sıvı, ovucu bir deterjanla önce fırçalanarak
temizlenir ve su ile durulanır.
· Musluk başları da toz ya da ovucu bir deterjanla,
başka bir fırça ya da bez kullanılarak temizlenir.
· Sabunlukların dış yüzey temizliği her temizlikte
yerine getirilmelidir. Sıvı sabunlar bittiğinde sabunluklar
fırçalanarak temizlenip, kurulanmalı ve bu işlemlerden
sonra yeniden doldurulmalıdır.
· Evyelerin dışında kalan yer ve yüzeyler yukarıda
belirtildiği gibi temizlenir.
· Tuvalet ve lavabo fırçaları ayrı olmalı, başka
yüzeylerde kullanılmamalı ve temas ettirilmemelidir
18. Temizlik sırasında kullanılan malzemeler ve
bunların bakımı da özen ister. Temizlik sırasında
eldiven kullanmakta yarar vardır. Burada amaç el
cildinin korunmasıdır. Eldiven giyilmeden önce eller
kurallara uygun olarak yıkanır ve kurulanır. Kirliliğin
yayılmasının eldivenler aracılığıyla olabileceği
unutulmamalıdır. Atık bulaşmış eldivenler, kendileri
de birer bulaştırıcı araç olurlar. Bu nedenle temizlik
sırasında eldivenler, faraş ve fırça gibi bir araç
kullanmadan doğrudan, atıklarla temas
ettirilmemelidir
19. YİYECEK VE İÇECEK TEMİZLİĞİ
Yiyecek ve içecekler hastalık yapıcı mikroplarla bulaşmamış
olmalıdır. Denetlenmiş, kapalı kaynak suları en emin temiz
içme suyudur. Açık su kullanmak güvenli değildir. Böyle sular,
kaynama başladıktan sonra en az üç dakika daha kaynatılıp
soğutulur ve bu sayede temiz olarak içilebilir
Besin maddelerinde bulunan çok sayıda mikroorganizma,
mutfak temizliğinin önemini artırır. Bu nedenle ayrıca özen
ister. Gerekli malzemelerin satın alınması ile yemeklerin
sunulması arasında, depolama, hazırlama, pişirme,
bekletmeden, servis sonrası temizlik ve bakıma kadar tüm iş
akışı mutfakta sağlıklı ortam oluşturmada ayrı ayrı önem taşır.
Mutfaktaki sıcak ve nemli ortamda bulunan bakterilerin sayısı
her 20 dakikada iki katına çıkabilir ve bir tek bakteri 10 saatte
1 milyar olacak şekilde üreyebilir
20. Besinler alındıktan sonra bekletilmeden buzdolabı
ya da dolaplara kaldırılır. Son kullanma tarihleri
geçmeden kullanılır. Kırık, çatlak ve kirli yumurtalar
alınmaz. Zedelenmemiş ve beresiz alınmış sebze
ve meyvalardaki toz, toprak, ilaç kalıntıları temiz
bol akar suda yıkanır. Sebzelerin hazırlandığı
tezgah diğerlerinden ayrıdır.
21. Dondurulmuş besinler sıcak ortamda değil buz
dolabında çözülür, çözüldükten sonra tekrar
dondurulmaz.
Besin hazırlama alanlarının temizliği besinler
kaldırıldıktan sonra yapılır. Özellikle et suları ya da
her çeşit etten yapılmış gıdalarla bulaşmış yüzey,
alet ve malzemelerin temizliği çok önemlidir. Bu tür
yüzey ve malzemeler iş biter bitmez, hemen soğuk
suyla akıtılmalı, sonra da yüksek ısıda su ve
deterjan kullanılarak temizlenmelidir. Yüzey
temizliği için çamaşır suyu da kullanılabilir.
22. SAĞLIKLI BESLENME
Dünya nüfusunun önemli bir bölümü, yetersiz ve
dengesiz beslenme sonucu oluşan hastalıklarla
mücadele ediyor. Öte yandan, aşırı ve dengesiz
beslenme sonucu oluşan obezite (aşırı şişmanlık),
birçok insan için önemli bir sağlık sorunu olmayı
sürdürüyor.
23. Sabah kahvaltısı mutlaka yapılmalı, öğün
atlanılmamalıdır. Süt içme alışkanlığı mutlaka
edinilmelidir. Kemik sağlığı için, kalsiyum yönünden
zengin süt, peynir, yoğurt tüketimine özen
gösterilmelidir. Bol miktarda sebze-meyve ile günde
en az 8-10 bardak sıvı tüketilmelidir. Şeker, tuz ve
yağ içeriği yüksek yiyecek-içecek tüketiminin, bir
çok hastalığı beraberinde getirdiği unutulmamalıdır.
24. Temiz ve mikropsuz besinleri tüketmeye özen
gösterilmeli. Çiğ sebze ve meyveler bol suyla
yıkanmadan kesinlikle yenilmemelidir. Açıkta satılan
yiyecekler satın alınmamalıdır. Eller yemekten önce
mutlaka yıkanmalı, unutmayın kirli eller pek çok
hastalık mikrobu taşımaktadır
25. Fast-food sistemi ile tüketilen besinlerin enerji ve
bazı besin öğeleri yönünden dengeli olmaması
uzun dönemde bazı sağlık problemlerine neden
olabilmektedir. Bu sağlık problemlerinin başında
şişmanlık gelmektedir. Fast-food ürünlerindeki en
önemli sorun yüksek enerji içermeleridir. Bu da kilo
alımına yol açabilmektedir. Fast-food ürünlerindeki
yağın çoğu hayvansal kaynaklıdır. Bu ürünlerin
sodyum, kolesterol ve özellikle doymuş yağ miktarı,
diğer besin öğeleri yoğunluğuna göre daha fazladır.
Bu durum başta koroner kalp hastalıkları ve kanser
olmak üzere, birçok kronik hastalık için risk
faktörüdür.
26. SPOR VE SAĞLIK
Her geçen gün düzenli yapılan bedensel egzersizler, sporun
sağlık için önemini daha da belirginleştirmektedir. Bu
egzersizlerin amacı, kasların, kemiklerin, eklemlerin, kalp-
damar sisteminin ve fonksiyonlarının en uygun şekilde
çalışmasını sağlamaktadır. Dayanıklılık sporları (Uzun mesafe
koşuları, bisiklet, uzun mesafe yüzme vb.) yapanlarda kroner
arter hastalığı hipertansiyon ve şeker hastalığı daha az
görülmektedir.
İnsan bedeni özel yetenekleri olan mükemmel bir varlıktır.
Merkezi sinir sistemi yaşam dinamizmini kontrol eder. Kalp,
yaşam boyu düzenli olarak vücuda kan pompalar. Sürekli
egzersizlerle solunum sindirim, boşaltım ve iskelet kas
sistemlerinin istenen düzeyde tutulması sağlanır. Uzun süre
hareketsiz kalan insan bedeni hareket yeteneğini kaybeder ve
sağlık problemleri doğabilir.
27. Spor yapmanın faydaları:
İyi bir moral ölçüleri içerisinde
gelişmiş kemik, kas yapısı ve iyi bir
duruş alışkanlıkları kazandırır.
Kültürel zevk, duyarlılık sağlar.
Serbest zamanları değerlendirme
davranış ve becerileri kazandırır.
Kendini kontrol etmeyi, başkalarına
kurallara saygıyı öğretir.
Ölçülü ve planlı bir şekilde
çalışmayı ve dinlenmeyi öğretir.
Birlikte olma, birlikte iş yapma ve
bireyin toplumda kendisini
belirlemesine olanak verir.
28. İdeal Çalışma Ortamı Nasıl Olmalı?
Çalışmaya kolay başlanabilmesi,fikrin dağılmaması,
zaman kaybının önlenmesi, çalışmanın sağlıklı
sürdürülebilmesi için çalışma odası özenle
düzenlenmelidir.
Çalışma odanızdaki eşyalar sizin ilginizi dağıtacak
şekilde olmamalıdır. Odanız sabit ve sade döşenmiş
olmalıdır.
Renklerin bile psikolojik etkisi vardır. Yeşil sakinleştirici,
kırmızı uyarıcı, mavi sükûnet vericidir.
Çalışma masanız cama çok yakın olmamalı, dışarıdaki
şeylerin ilginizi dağıtması önlenmelidir..
29. Masanız ışık karşınızdan gelecek şekilde konulmalıdır. Odanız
sık sık havalandırılman, oturacağınız sandalye sizi uykuya
götürecek kadar rahat olmamalıdır. Çalışma yeriniz yatmaya
müsait olan divan ve çekyat gibi bir yer olmamalıdır.
Masanız dağınık olmamalı, odanızda aradığınızı hemen
bulabilmelisiniz.
Odanız fazla sıcak, fazla soğuk ve karanlık olmamalıdır.
Gürültüden uzak olmalı ve mümkünse sadece sizin kullandığınız
bir yer olmalıdır.
Müsait bir oda yoksa bir köşeyi çalışmak için hazırlamalısınız.
Çalışma masanız sizi hayallere daldıracak gereksiz şeylere işgal
edilmemeli; derse oturduğunuzda sadece çalışmanıza yararlı ve
çalışmaya yönlendirici kaynak ve araç gereçle hazır olmalıdır.
Bütün bunlarla birlikte gerektiğinde her ortamda çalışılmalı; ille de
çalışmak için müsait yer ve köşe aranmamalı, zorunlu hallerde
her yerde çalışılabilmelidir
30. DÜZENLİ YAŞAM VE UYKU
Sağlık ve zindelik için düzenli yaşam ve uyku da
vazgeçilmez şartlardır. Uyku gereksinimi insan
yaşamı boyunca süre açısından değişkendir.
Büyüme hormonu uykuda salgılandığından
çocukların büyüme ve gelişmesinde düzenli ve
yeterli uyku çok önemlidir. Yetişkinlik döneminde 7-
8 saatlik uykunun yeterli olduğu kabul edilir.
31. Bireyler arasında uyku gereksinimi ve ritmi farklılık
gösterir. Bazı insanlar 4-6 saatlik uyku ile yetinirler
kimileri ise 10-12 saat uyurlar. Bazıları erken yatıp
erken kalktıklarında, bazılarıysa geç yatıp geç
kalktıklarında kendilerini daha zinde hissederler.
Uyku aynı zamanda ruh sağlığının bir
göstergesidir. Streste ve pek çok psikiyatrik
hastalıkta uyku ritmi ve süresi bozulur.
Bunun yanında yeterli uyku uyunmadığında kişinin
fiziksel ve ruhsal streslere dayanıklılığı azalır.
32. Yeterli süre uyunduğu halde
uykudan zinde kalkılmıyorsa,
üzerinde yatılan yatak, kullanılan
yastık, odanın ısısı, ortamda
yeterli temiz hava olup olmadığı,
ortamda bulunan ısıtıcıların, eşya
ya da malzemelerin cila, boya,
deterjan gibi kimyasallar yoluyla
ortam havasını kirletip
kirletmediği, uyku sırasında süre
giden bir gürültü kaynağının olup
olmadığı gibi etkenler gözden
geçirilmelidir. Doğal olarak burun
tıkanıklığı ve nefes almada
zorlukla birlikte seyreden tüm
hastalıklarda ve aşırı şişmanlıkta
da uykunun kalitesi bozulur.
33. STRES
Stres, kişinin başetme yeteneğini aşan ya da zorlayan
bir durum algılandığında ortaya çıkan bir tepki olarak
tanımlanır
Bireyin başetme yetenekleri, stresli olayın üstesinden
gelebilecek düzeyde olduğu sürece, kişi kendini aşırı
gerilimden uzak tutabilir. Ancak olayın gerektirdikleri,
kişinin başetme kaynaklarından daha ağır ise, bir
dengesizlik durumu gelişir ve bedene fiziksel ve
psikolojik taşıma kapasitesinin üstünde bir ağırlık
yüklenir. Belki bu ağır yükü bir yere kadar
taşıyabilirsiniz. Bedeniniz geçici bir dengesizliği
hoşgörebilir ve silkinerek eski haline dönebilir. Ancak bu
durum devam ederse, aşırı stresin işaret-leri belirir ve
arkasından bir tükenmişlik durumu ya da stresle ilgili
diğer hastalıklar gelir.
34. Kontrol Edilebilir Durumlarda Kullanılabilecek
Yöntemler: Stres kaynağının zayıflamasına ya da
ortadan kalkmasına yardım edecek şekilde probleme
odaklaşan yöntemlerdir.
Davranışsal yöntemler:
Yapmak istediğiniz bir işi önceden planlamak ya da
düzenlemek.
Sorunları çözümlemek için bilgi istemek.
Yardımcı olabilecek kişilerle konuşmak.
Stres yaratan kişiyle yüzleşmek.
Stresi ateşleyen durumlardan kaçınmak.
Başaçıkmayı teşvik için ortam yaratmak
İstenen davranışı başarmak için kendi kendine anlaşma
yapmak
35. Bilişsel yöntemler:
Başaçıkmak için kendinizle olumlu diyalogda
bulunmak (olumlu, hedefe yönelik düşünceler).
Zihinde canlandırma (kendinizi durumla
başaçıkarken canlandırmak).
Gerçekçi olmayan inançlarla savaşmak (kendinizle
neyin mantıklı ve gerçeğe dayalı olduğu üzerinde
tartışmak).
36. Kontrol Edilemeyen Durumlarda
Kullanılabilecek Yöntemler: Yaşadığınız stres
tepkinizi azaltmak ve duruma daha kolay
katlanabilmenize yardımcı olmak için duygularınıza
odaklaşan yöntemlerdir.
Davranışsal yöntemler :
İnsana acı çektiren şeyleri hatırlatan durumlardan
kaçınmak,
Gerilimi azaltmak için fiziksel egzersiz yapmak,
Kas gevşetme, zihinsel dinginlik ve derin nefes
egzersizleri,
Boş zamanlarda keyifli etkinliklerde bulunmak,
Sosyal destek.
37. Bilişsel yöntemler:
Endişe yaşadığınız süreyi sınırlı tutmak.
Yeniden değerlendirme: olayların iyi taraflarını
aramak.
Aklınıza olumsuz düşünceler geldiğinde bunları
durdurmak.
Kendi durumunuzun diğer insanlarla olumlu
karşılaştırmasını yapmak
38. SİGARA ALKOL VE MADDE
BAĞIMLILIĞINDAN UZAK DURMA
Adı ne olursa olsun, insanın ruh ve beden
sağlığına zarar veren her alışkanlık zararlıdır.
İnsanları zararlı alışkanlıklara yönlendiren
sebepleri üç grupta toplamak mümkündür:
1. Olumsuz çevreyle (özellikle arkadaş
çevresiyle) ilgili sebepler.
2. Merak, özenti, taklit duygularıyla ilgili sebepler,
3. Mutsuzluk sebepleri.
39. ZARARLI ALIŞKANLIKLARIN
SEBEPLERİ
Cehâlet, tembellik, bencillik, bilgisizlik, kötü
arkadaş, grup baskısı, aşağılık kompleksi, kötüleri
merak etme, kötülere özenme, kötüleri taklit etme,
birahane, diskotekler, millî kültürden uzaklaşma,
ahlâkî değerlerin zayıflaması, uyuşturucu
kültürünün benimsenmesi, dış güçlerin ajan ve
mafya faaliyeti, sevgiden, ilgiden ve şefkatten
mahrum kalma, işsizlik,
40. ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN
KORUNMA YOLU
Sevgi, ilgiye ve şefkate
Eğitim
Çevre (Aile, okul, arkadaş ve iş çevreleri)
Medya,
Genel ahlak sahibi olmak
Çocuğa çevre şartlarını o şekilde
hazırlamalıdır ki, onun davranışı karşısında
ona söyleyeceğimiz söz; “Sakın yapma”
yerine, “Aferin!” olmalıdır.
41. Sokak çocuklarının hepsinin sokak çocuğu
oluşlarının, tiner ve bally koklamalarının nedeni,
suçlu çocukların tamamına yakınının suç
işlemelerinin sebebi, yetişkin suçluların büyük
çoğunluğunun suçlu olmalarının nedeni, çocukluk
ve gençlik yıllarında sevgiden, ilgiden ve şefkatten
mahrum kalmaları ve bozuk kişiler ve bozuk
çevreler tarafından yönlendirilmeleridir.
42. ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN KORUNMA
KONUSUNDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Bilindiği gibi zararlı alışkanlıklar, kişinin ruh
ve beden sağlığını bozan alışkanlıklardır.
Zararlı alışkanlıklar konusunda verilen
bilgilendirmelerde dikkat edilmesi gereken
hususlar şunlardır
1. Çocuklara ve gençlere hiçbir zararlı,
özellikle uyuşturucu madde gösterilmemeli
ve nasıl kullanıldığı öğretilmemelidir.
2. Uyuşturucu maddelerin adları ve nasıl
elde edildikleri bildirilmemelidir.
43. 3. Uyuşturucu maddeler gaz, sıvı ve katı halde
kullanılarak kişilerin tuzaklara düşürüldüğü
anlatılmalıdır.
4. Zararlı maddeleri kullananların nasıl krize girdiği
ve nasıl öldüğü anlatılmalı ve gösterilmelidir.
Tehlikeli madde ve tehlikeli davranış o şekilde
tanıtılmalıdır ki; özendirici olmayıp caydırıcı
olsun.
44. Çocuklar ve gençler gördüklerini taklit eder,
öğrendiklerini yaparlar. Bu nedenle zararlı
alışkanlıklar konusunda insanlar, özellikle çocuklar
ve gençler bilgilendirilirken, onların gördüklerini
taklit edecekleri ve öğrendiklerini yapacakları
unutulmamalı
45. İnsan iki temel davranışından biri, haz
duyduğu şeye yaklaşmak, diğeri, elem
duyduğu şeyden uzaklaşmaktır. İnsan
tehlikeli şeyi, haz verici zannederse,
bilmeden felâkete sürüklenir. Fakat onun
felâket unsuru olduğunu kesin olarak bilirse,
ondan uzak durur. İşte zararlı alışkanlıklar,
birçok kişi tarafından ve medyada özellikle
internette, özendirildiği için çocuklar ve
gençler bunlardan haz duyacaklarını
düşünerek, bilmeden ölüme giderler.
46. Halbuki, zararlı alışkanlıkların getirdiği kriz ve ölüm
gibi sonuçları gördükleri zaman, aynı şeyi asla
yaşamak istemezler. Zararlı bir maddenin hem
kullanışını, hem de getirdiği sonucu öğretmek ve
göstermek doğru değildir. Çünkü zararlı maddeyi
kullanmayı düşünen kişinin zihni onu kullanmaya
programlanırsa, bu durumda gelecek sonucu
düşünemez olur ve ilk fırsatta zararlı maddeyi
kullanır.