Akdeni̇z bölgesi̇ genel Önder AlkanAkdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby
Storage tanks basic training (rev 2)ledzungThe document provides an overview of petroleum storage tank training, covering topics such as:
- Tank design types including fixed roof, internal floating roof, and floating roof tanks
- Selection of tank type based on product properties and volatility
- Tank structure including bottom/floor design, bottom and shell plates, and foundation types
- Stability calculations and anchor requirements for withstanding wind loads
- Tank inspection and safety procedures
The training aims to identify tank components, understand tank limitations, perform calculations, and operate tanks safely.
Storage tanks basic training (rev 2)ledzungThe document provides an overview of petroleum storage tank training, covering topics such as:
- Tank design types including fixed roof, internal floating roof, and floating roof tanks
- Selection of tank type based on product properties and volatility
- Tank structure including bottom/floor design, bottom and shell plates, and foundation types
- Stability calculations and anchor requirements for withstanding wind loads
- Tank inspection and safety procedures
The training aims to identify tank components, understand tank limitations, perform calculations, and operate tanks safely.
Atadan Toruna Tohum Seferberliği Basın LansmanıT.C. Tarım ve Orman BakanlığıTohum ve tohumculuk; tarım sektörleri için stratejik bir öneme sahiptir. Türkiye jeostratejik konumuyla dünyanın en önemli tohum ihracatçısı olabilecek potansiyeldedir.
2. TOPRAKLARIMIZ
TÜRKİYE’DE TARIM
İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toprağı işleyerek ürün elde etmesine
Tarım denir. Bu faaliyet, topraktan çeşitli ürünlerin elde edilmesinin yanı sıra
hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerini de kapsar. Ülkemizde nüfusun yaklaşık yarısı
(% 48,4) geçimini tarımla sağlamaktadır.
Cumhuriyet döneminde tarım olanaklarını artırmak için;
• Sulama, gübreleme, tohum ıslahına önem verildi.
• Tarımda makineleşme ile birlikte modern tarım
yöntemleri uygulanmaya başlandı.
• Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu.
• Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde barajlar,
hidroelektrik santralleri ve sulama tesisleri yapıldı.
3. Tarımda Verimi Etkileyen Faktörler:
1- Toprak ve bakımı: Topraktan en verimli şekilde yararlanmak
için teknolojik yeniliklerin uygulanması gerekir. Toprağın bakımı;
toprağın sürülmesi, çapalanması, yabancı otlardan ayıklanması,
erozyonla mücadele ile sağlanır.
2- Sulama: Su, bitkiler için en önemli besin maddesidir. Toprağın
uygun zamanlarda ve yeterince sulanması gerekir. Ülkemizde
özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu
bölgelerinde sulama sıkıntısının fazla olması sebebiyle tarım
alanları nadasa bırakılmaktadır. Nadas, yarı kurak bölgelerde
tarlanın sürülerek, suyunu biriktirmesi için bir yıl boş bırakılma-
sıdır. Toprakların nadasa bırakılmasını önlemenin tek yolu ise
sulamadır.
5. Ülkemizde tarım alanlarında sulama yaygınlaştırılırsa;
• İklim koşullarına bağımlılık azalır.
• Üretimde süreklilik ve artış sağlanır.
• Nadas yöntemi bırakılarak toprak her yıl kullanılabilir.
• Aynı araziden yılda birden fazla tarım ürünü alınabilir.
• Çiftçinin üretim geliri artar.
• Sebze yetiştirilen alanlar genişler.
• Sanayi bitkilerinin ekim alanları genişler.
6. 3- Gübreleme: Toprağın besin ve mineral bakımından
zenginleştirilmesidir. Toprağın gübrelenmesi sonucunda birim
alandan elde edilen ürün miktarı artar.
4- Tohum ıslahı: Ülke şartlarına en uygun tohumu üretmek için
yapılan çalışmalara denir. Ülkemizdeki Tohum Islahı İstasyonları,
Devlet Tarım İşletmeleri, Devlet Üretme Çiftlikleri ve Ziraat
Fakülteleri gibi kuruluşlar kaliteli tohum elde etmek için
kurulmuştur.
5- Makineleşme: Üretim işlemlerinin gelişmiş araçlarla yapılmasıdır.
Tarımda makineleşme sonucunda toprak daha iyi ve kısa sürede
işlenir. Tarımsal üretim ve verim artar.
• !!! Engebenin fazla olduğu Karadeniz ve Doğu Anadolu
bölgelerinde tarımda makine kullanımı oldukça sınırlıdır.
7. 6- İlaçlama: Tarımda verimi ve kaliteyi artırmak için çeşitli hastalık ve
böceklere karşı ilaçlama yapılmasıdır.
7- Toprak analizi: Yapılan toprak analizi ile toprağın hangi tür bitkilerin
yetiştirilmesine elverişli olduğu belirlenir.
8- Çiftçinin Eğitimi: Verimin artırılması için çiftçilerin eğitim düzeyinin
yükseltilmesi gerekir. Çiftçi, hangi tarım aletini nasıl kullanacağını bilmeli,
hangi tohumun kullanılacağı ve ne kadar gübreleme yapılacağı konusunda
gerekli olan bilgiye mutlaka sahip olmalıdır.
9- Pazarlama: Ürünün bozulmadan tüketim ya da işleme merkezlerine
ulaştırılıp satılmasına pazarlama denir. Ülkemizde çiftçilerin olumsuz yönde
etkilenmesini engellemek için devlet, çiftçiye önceden taban fiyattan ürün
alma garantisi verir. Bu uygulamaya destekleme alımı denir. Tahıllar ve
şeker pancarı gibi temel besin maddeleri destekleme alımları yapılan
ürünlerdir.
9. Türkiye'de tarımın geliştirilmesi için yapılan en büyük proje
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) dir. Bu proje ile Fırat ve Dicle
nehirleri üzerinde yapılan barajlarla sulama sorununun çözülmesi
ve üretimin artırılması amaçlanmaktadır.
Bunun dışında özellikle Cumhuriyet Dönemi'nde önemli tarım
yatırımları yapıldı. Bunlar; üreticilerden ürünleri satın alıp
depolayan Toprak Mahsulleri Ofisi, Ziraat Bankası, Tarım Kredi
Kooperatifleri gibi kuruluşlardır.
10. TÜRKİYE'DE TARIMI DESTEKLEYEN KURULUŞLAR
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)
Bitki ve hayvan üretimini artırmaya, ürünleri çeşitlendirmeye ve
kaliteyi yükseltmeye çalışır.
Tarım Kredi Kooperatifleri (TTK)
Üreticilerin ürünlerini değerlendirmek ve fiyat düşüşlerine karşı
üreticilerin zarar görmesini önlemek amacıyla destekleme yapar.
Devlet Su İşleri (DSİ)
Kurduğu bent, gölet, baraj ve sulama şebekesiyle tarımdaki sulama
ihtiyacını karşılar.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)
Özellikle tahıl ürünlerinin alım ve satışını yapar. Genellikle stok tesisini
ve korunmasını sağlar. Bu ürünlerin piyasada istikrarını sağlar.
11. Ziraat Bankası
Verdiği kredilerle üreticileri destekler.
Çeşitli yatırımlarıyla tarımın gelişmesine katkıda bulunur.
Çaykur: Çay üreticilerini korumak için kurulmuştur.
Tariş: Ege bölgesindeki üreticilerin çeşitli ürünlerini satın
almak ve aldığı ürünleri işleyerek tüketiciye sunmak için
kurulmuştur.
Fisko Birlik: Karadeniz Bölgesi'nde yetiştirilen ürünleri (başta
fındık) işleyerek piyasaya sürmek için kurulmuştur.
Gülbirlik: Akdeniz Bölgesi'nde gül üreticilerini korumak için
kurulmuştur.
13. BAŞLICA TARIM ÜRÜNLERİMİZ
Tahıllar:
Buğday:
• Yurdumuzda en çok üretilen ve tüketilen tahıldır.
• Un, ekmek ve makarna üretiminde kullanılır.
• Buğday, yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde kuraklık ister.
• Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesi'nde (başta Konya Ovası) yetiştirilir.
Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretimi yapılır.
• Buğday, sürekli yağış almasından dolayı Karadeniz kıyılarında, düşük
sıcaklıkların görülmesinden dolayı da Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek
kesimlerinde yetişmez.
• Yağışların bol olduğu yıllarda üretim artarken kurak geçen yıllarda üretim azalır.
14. Arpa:
• Buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıldır.
• Soğuğa ve sıcağa dayanıklı olup buğdaya göre daha kısa
sürede yetişir. Bu nedenle buğdayın yetişemediği daha
soğuk ve yüksek yerlerde de üretimi yapılır.
• Arpa, hayvan yemi olarak ve ekmek yapımında kullanılır.
Bira sanayisinin ham maddesidir.
• En çok İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ege
bölgelerinde yetiştirilir.
15. Çavdar:
• Buğdayın ve arpanın iyi yetişemediği yerlerde yetişir.
• İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek kesimlerinde yetiştirilir.
• Fazla sıcaklıklardan zarar görür. Yayla iklimini sever, düşük ısıya dayanabilir.
Bunun için buğdaya göre daha fakir topraklarda ve yükseklerde tarımı
yapılmaktadır.
• Tanesinden ekmek ve bira, saplarından hasır şapka yapılır. Sandalye yapımında
ve hayvan yemi olarak da yararlanılır.
Yulaf:
• Serin, yüksek, nemli bölgeler ile sıcak ve kurak yörelerde yetiştirilir.
• Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan yulaf, İç Anadolu, Akdeniz ve
Marmara bölgelerinde ekilir.
• Yulaf unu besin maddesi olarak da kullanılır.
17. Mısır:
• Fazla su ve sıcaklık isteyen mısır, bu özelliğiyle diğer tahıllardan ayrılır.
Yaz yağışlarının ve sulama imkânlarının bulunduğu yerlerde
yetiştirilir.
• Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde üretilir.
• Doğal yetişme alanı Karadeniz Bölgesi'dir. Ancak temel besin
maddesi olarak tüketildiği için bölge ticaretinde önemli yer tutmaz.
• Mısır üretiminin yaklaşık yarısı Akdeniz Bölgesi'nde yapılır. Mısır
üretiminin son yıllarda artış göstermesinde sanayi ham maddesi
olarak alkol ve yağ imalatında kullanılması etkilidir.
• Yemeklik yağ üretiminde ve hayvan yemi olarak kullanılır.
18. Pirinç:
Çeltik bitkisinin tohumlarının kabuklarından ayrılması ile elde edilir.
Sıcak ve nemli iklim koşullarında yetişen bir tarım ürünü olduğundan
akarsu boylarında ve sulak ovalarda yetişir.
Ülkemizde pirinç üretimi tüketimi karşılayamamaktadır. Bu nedenle yurt
dışından pirinç ithal edilmektedir.
Ülkemizde en fazla Marmara (Meriç Ovası), Karadeniz (Tosya - Boyabat)
ve Akdeniz bölgelerinde üretilir.
!!! Çeltik tarlaları sivrisinek ve kurbağa gibi canlıların üremesi için uygun
ortam olduğu için, üretimi yerleşim merkezlerine yakın kesimlerde
yapılmamaktadır. Bu nedenle üretim alanları devlet tarafından sınır-
landırılmıştır.
19. SANAYİ (ENDÜSTRİ) BİTKİLERİ
Türkiye'de tahıllardan sonra en çok yetiştirilen tarım ürünleridir. Sanayi
bitkileri doğrudan tüketilmeyip fabrikalarda işlenerek kullanıma hazır hâle
getirilen ürünlerdir.
Pamuk:
• Dokuma sanayinin ham maddesidir.
• Alüvyal toprakları sever. Yetişme döneminde bol su ve yüksek sıcaklık,
olgunlaşma ve hasat döneminde tam kuraklık ister.
• Türkiye dünyanın sayılı pamuk üreticileri arasında yer alır. Pamuk ve
pamuklu dokuma ürünlerinin bir bölümü ihraç edilir.
• En çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ege Bölgesi (Büyük Menderes,
Küçük Menderes, Gediz ovaları), Akdeniz Bölgesi (Çukurova, Antalya
Ovası), Güney Marmara Bölümü ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde
(Malatya, Elazığ, Iğdır ovaları) yetiştirilir.
21. Tütün:
• Sigara sanayinin ham maddesidir.
• Yetişme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde de yüksek sıcaklığa
ihtiyaç duyar.
• Türkiye, dünyanın kaliteli tütün üreten ülkeleri arasında yer alır.
• Tütün üretimi belli bölgelerde toplanmıştır. Bu durum kaliteli tütün
üretimi sağlamak için üretimin devlet kontrolünde olmasından kaynak-
lanır.
• Ülkemizde en çok Ege Bölgesinde yetiştirilir. Bu bölgemizi sırasıyla
Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgeleri izler.
!!! Yüksek kaliteli ürün almaya elverişli olmayan sahalarda üretimi
devlet tarafından engellenmiştir.
22. Şeker pancarı:
• Şeker sanayinin ham maddesidir.
• Şeker pancarı yurdumuzun hemen her yerinde yetiştirilebilmesine
rağmen kıyıya yakın alanlarda tarımı yaygın değildir.
• Nemli topraklarda iyi gelişir. Yağışların yetersiz olduğu yerlerde ise
sulama yapılarak üretilir.
• En çok İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilir. Daha sonra Karadeniz ve
Marmara bölgeleri gelir.
!!! Şekerpancarı hasat edildikten hemen sonra tüketilmesi
gerektiğinden, şeker fabrikaları üretim alanlarına yakın yerlerde
kurulmaktadır.
23. Çay:
• Sıcaklık farkları fazla olmayan ılıman, yağışlı bir iklim ile kireçsiz ve yıkanmış toprak ister.
• Türkiye'de sadece Doğu Karadeniz Bölümü'nde, Giresun'dan Gürcistan sınırına kadar olan
kıyı şeridinde yetişir. Üretilen çayın büyük bölümü Rize'den sağlanır.
• Çay, ekim alanı en dar olan sanayi bitkimizdir.
Ayçiçeği:
• Alüvyonlu toprakları ve sıcağı sever.
• Tohumlarından yağ çıkarılan bitkiler arasında en önemlisidir.
• Ayçiçeğinin artığı aynı zamanda hayvan yemi olarak değerlendirildiği için ayçiçeği işleyen
yağ fabrikalarının çevresinde hayvancılık faaliyetleri de gelişmiştir.
• Ekim alanı yaygındır. Başta Marmara Bölgesi'nin Trakya kesimi olmak üzere, İç Anadolu ve
Karadeniz (doğu kıyıları hariç) bölgelerinde de yetiştirilir.
25. Keten – Kenevir:
• Ilık ve nemli iklimlerde daha çok yetişir.
• Keten lifleri, keten kumaş ve kâğıt yapımında kullanılır. Tohumlarından boya yapımında
kullanılan bezir yağı elde edilir.
• Kenevir bitkisinin lifleri ise halat, ip, paspas gibi kaba dokumalarda kullanılır.
• En fazla Batı Karadeniz Bölümü'nde üretimi yapılır.
Haşhaş:
• Yazları sıcak geçen ve orta derecede yağışların görüldüğü yerlerde yetişir.
• Haşhaş ilaç sanayinde kullanılır ve tohumlarından yağ elde edilir.
• Haşhaş bitkisinin meyvesinde bulunan ve afyon sakızı adı verilen maddeden
uyuşturucu özelliği olan morfin elde edilir. Bu nedenle haşhaş üretimi devlet
kontrolünde yapılır.
• Haşhaş üretiminin büyük bir bölümü Ege Bölgesi'nde yapılır. Afyon, Denizli, Kütahya,
Uşak, Konya, Isparta ve Burdur'da üretimi yapılır.
26. Zeytin:
• Kışların ılık geçtiği Akdeniz ikliminde yetişen ve ekonomik değeri
yüksek olan bir bitkidir.
• Bir kısmından yağ elde edilir, bir kısmı ise sofralık olarak tüketilir.
• Ege Bölgesi (Edremit, Ayvalık arası) yağlık, Marmara Bölgesi sofralık
zeytin üretiminde başta gelir.
• Akdeniz Bölgesi'nde daha fazla gelir getiren ürünlerin ekilmesi tercih
edildiğinden zeytin üretimi az yapılmaktadır.
• Az miktarda olmakla birlikte Doğu Karadeniz Bölümü'nde de zeytin
üretilmektedir.
30. TÜRKİYE’DE SEBZECİLİK
• Ülkemiz, farklı iklim tiplerinin görülmesi nedeni ile sebze tarımına
uygundur.
• Ülkemizde sebzelerin en erken yetiştiği yer Akdeniz Bölgesi, en geç
yetiştiği yer ise Doğu Anadolu Bölgesi'dir (domates, biber, patlıcan,
salatalık, kabak).
• Seracılık faaliyetlerinin gelişmiş olmasından dolayı en çok sebze
üretimi Akdeniz ve Ege bölgelerinde yapılmaktadır.
• Akdeniz Bölgesi'nde turfanda sebzecilik gelişmiştir.
31. Seracılık (Turfandacılık)
• Cam veya plastikten yapılan seralarda mevsimi dışında meyve
ve sebze üretme faaliyetlerine seracılık (turfandacılık) denir.
• Seracılık güneşli gün sayısının fazla olduğu Akdeniz, Ege,
Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılır.
• Karadeniz kıyılarında bulutlu gün sayısının fazla olması, Doğu
Anadolu'da kış mevsiminin soğuk ve uzun geçmesi, İç
Anadolu'da ise yaz kuraklığının erken başlaması sebze
üretimini sınırlandırmış ve seracılığı engellemiştir.
33. TÜRKİYE’DE MEYVECİLİK
Fındık:
• Nemli iklim, kış ılıklığı ve humuslu toprak ister.
• Ana vatanı Karadeniz kıyılarıdır. Ordu, Giresun, Trabzon ve Samsun
illerinde ülkemiz fındığının %80'i üretilir. Fındığın geri kalan kısmı
Marmara Bölgesi'nde İzmit Körfezi çevresinden elde edilir.
• Yıllık üretimi ile Türkiye, dünyadaki fındık ihtiyacının yarısından
fazlasını karşılar. Bu nedenle fındık önemli bir ihraç ürünüdür.
34. Üzüm:
• Ülkemizde yetişme alanı en geniş olan ve en çok üretilen meyvedir.
• Üzüm bitkisine asma, üzüm yetiştirilen yerlere bağ adı verilir.
• Olgunlaşma döneminde yüksek sıcaklık ister. Bununla birlikte soğuğa
en dayanıklı bitkilerden biridir.
• Üzüm üretiminde ilk sırayı Ege Bölgesi alır. Bu bölgeyi Güneydoğu
Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Doğu Anadolu bölgeleri izler.
• Türkiye kuru üzüm ihracatında birincidir.
35. İncir:
• Soğuğa karşı dayanıksızdır.
• Ege Bölgesi'nin kıyı kesimleri, Akdeniz, Marmara ve
Karadeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu’nun soğuk
olmayan kesimlerinde yetiştirilir.
• İncir, kuru ve yaş olarak tüketilir.
• Kuru incir ihracatımız gelişmiştir.
Elma:
• Üzümden sonra yetişme alanı en geniş meyvedir.
• Düşük sıcaklıklara dayanıklıdır.
• En fazla İç Anadolu Bölgesi'nde üretilir.
37. Turunçgiller (Narenciye):
• Turunçgil, mandalina, portakal, limon gibi meyvelere denir.
• Yüksek sıcaklık ve bol su ister. Don olaylarından olumsuz etkilenir. Bu
nedenle sıcaklığın 0°C'nin üstünde olduğu yerlerde üretilir.
• En fazla üretim Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminde yapılır. Daha sonra
Ege, Marmara’nın güneyi, Doğu Karadeniz Bölümü’nün (Rize ve çevresi)
kıyılarında yetiştirilir.
Muz:
• Tropikal bir meyvedir.
• Kış sıcaklık ortalamalarının yeterli olduğu Alanya - Anamur arasında
üretilir.
• Ülke ihtiyacını karşılamak için ithal edilir.
39. TÜRKİYE'DE HAYVANCILIK
• Ekonomik değeri olan hayvanların üretilip, beslenmesi ve pazarlanması işlerine
hayvancılık denir.
• Hayvancılık özellikle yüksek ve engebeli yerlerde, ekime dikime elverişli olmayan
bölgelerde, halkın yaşayışında birinci derecede rol oynar.
• Türkiye, geniş çayır ve meralarıyla hayvan yetiştirilmesine elverişli bir ülkedir.
• Ülkemizde hayvancılık faaliyetleri, mera hayvancılığı ve ahır hayvancılığı olarak
ikiye ayrılır. Mera hayvancılığı doğa koşullarına bağlı olarak yapılan hayvancılıktır.
Et ve süt verimi düşüktür. En çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılmaktadır. Ahır
hayvancılığı yıl boyunca hayvanların ahırlarında beslenmesidir. En çok Marmara
Bölgesi'nde yapılmaktadır. Ahır hayvancılığı daha çok sığır yetiştirilmesinde
uygulanmaktadır.
• Manda, sığır, deve, at, eşek gibi hayvanlar büyükbaş hayvanlardır. Ülkemizde en
çok sığır yetiştirilir.
41. • Küçükbaş hayvancılık Türkiye'de en çok yapılan hayvancılıktır. Bu
gruba giren hayvanlar koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisidir.
• İpek böceği, doğal ipek elde etmek için yetiştirilen ve dut yaprağı ile
beslenen bir hayvandır. Türkiye'de Bursa, Denizli, Elazığ, Ankara, An-
talya, Amasra ve Diyarbakır'da ipek böcekçiliği yapılmaktadır.
• Yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen balıkçılık
yeteri kadar gelişmemiştir. Türkiye'de tutulan balığın denizlerimize
göre dağılımı şöyledir; Karadeniz %85, Marmara Denizi %10, Ege
Denizi %3, Akdeniz %2'dir. Akarsu ve göllerimizin olduğu yerlerde ise
tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır.
43. MADENLER
• Maden: Yeraltından çıkarılan ve ekonomik değeri olan maddelere
“maden” denir.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte madencilik alanında yapılan çalışmalar
şunlardır:
1. Bilimsel çalışmalara başlandı.
2. Etibank, 1935 yılında yapılacak çalışmalar için gerekli olan sermaye
için kuruldu.
3. 1935 yılında yer altı maden kaynaklarımızı araştırmak için MTA
kuruldu.
4. Yatakların işletilebilmesi ve değerlendirilebilmesi için “Maden
Kanunu” çıkarıldı (1950).
• Madenlerimizin bir kısmı enerji kaynağı, bir kısmı ise çeşitli sanayilerin
hammaddesi olarak değerlendirilir.
46. Kullanıldığı Alan ve İşletmeler Çıkarılan Yerler
DEMİR: Demir-çelik sanayisinin temel hammaddesidir.
Rezervde: 10
Demir-çelik fabrikaları: Karabük, Ereğli ve İskenderun’daki demir-
çelik fabrikalarıdır
Divriği, Hekimhan, Hasan Çelebi (Sivas-Malatya arası);
Kayseri, Adana, K.Maraş arası;
Develi, Edremit (Balıkesir);
Simav (Kütahya); Poyas (İskenderun)
BAKIR: Elektrik ve elektronik sanayisinde kullanılır. Bakır
üretiminde Dünyada 1.
Samsun’da Karadeniz Bakır İşletmeleri
Küre (Kastamonu); Murgul (Artvin);
Ergani-Maden(Elazığ); İzmir (Dikili-Torba)
KROM: Demir-çelik sanayisinin önemli hammaddesidir.
Çeliğin sertleştirilmesinde ve paslanmaz çelik üretiminde,
kaplamada (kromaj) ve savaş sanayiinde kullanılır.
En önemli ihraç maddemizdir. (Üretimde Dünya 3.)
Fethiye-Köyceğiz (Muğla), Guleman-Maden (Elazığ)
Bursa, Eskişehir arası,
Kayseri, Sivas, Adana, K.Maraş
Denizli, Kütahya.
BOR: Jet ve roket yakıtı, cam, elyaf, sabun, deterjan, tekstil
boyaları, porselen, ilaç sanayi, fotoğrafçılıkta kullanılır.
(Yarıdan fazlası ülkemizde ve bir kısmı ihraç edilir.)
Susurluk, Bigadiç, Sındırlı (Balıkesir)
Seyitgazi (Eskişehir), Emet (Kütahya)
M. Kemalpaşa (Bursa)
BOKSİT: Alüminyum ham maddesidir. Uçak, ve otomobil endüstrisi
ile ev eşyası yapımında...
Konya (Seydişehir) İskenderun, Muğla, Adana
KÜKÜRT: Haşerelere karşı Keçiborlu (Isparta) Denizli (Sarayköy), Burdur.
KURŞUN-ÇİNKO: (Yahyalı, Ulukışla, Kütahya) Elazığ (keban), Akdağmadeni
CİVA: Eczacılık, elektrikli aletlerin yapımında kullanılır. Konya (Sarayönü), İzmir (Çeşme)
MANGANEZ: Demirin çeliğe dönüştürülmesinde kullanılır. Artvin (Borçka), Zonguldak (Ereğli)
TUZ: Yemeklerde, kimya sanayiinde. Tuzgölü, İzmir Çamaltı, Çankırı
47. Kullanıldığı Alan Üretilen Yerler
Taş Kömürü (Maden Kömürü): Demir-çelik, kimya, sanayisinin
hammaddesi Gazı alındığında kok kömürü elde edilir. Termik
santrallerinde kullanılır; ihtiyacı karşılamaz.
Zonguldak (Kilimli, Kozlu, Ereğli)
Linyit: Oluşumu taşkömüründen daha sonradır. Kalorisi az, enerjisi düşük,
külü çok. Isınmada kullanılır. Ülkemizin ihtiyacını karşılar.
Termik santralleri: Maraş (Afşin-Elbistan) (ilk), Zonguldak (Çatalağzı),
Manisa (soma), Kütahya (Seyitömer) (Tunçbilek), Muğla (Yatağan),
İstanbul (Ambarlı), Sivas (Kangal), Bingöl (Karlıova)
Kütahya (Tunçbilek, Değirmisaz) Manisa (Simav); K. Maraş (Elbistan)
Amasya (Çeltik), Ankara (Beypazarı) Çorum (Dodurga)
Petrol: Birçok alanda kullanılır. Ülkemiz zengin değildir, %85’i ithal
edilmektedir.
Rafineriler: Batman, Aliağa İzmir, İzmit (İpraş), Mersin (Ataş) Kırıkkale
(Orta Anadolu, Tüpraş).
Irak petrolleri boru hattı ile Yumurtalık Limanı’na taşınmaktadır.
Azerbaycan petrolü nün yapılacak boru hattı ile İskenderun Körfezi’ne
getirilmesi planlanmaktadır.
Raman, Garzan (Siirt), Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Adıyaman ve Adana.
Doğal gaz: Çabuk tutuşan, yanıcı özelliği olan, yüksek ısı veren, kirlilik
yapmayan yakıt.
Kırklareli (Hamidabat), Mardin (Çamurlu), Cezayir(deniz yoluyla),
Rusya’dan (borularla) ithal edilir.
Hidroelektrik santralleri: Su gücünden enerji elde edilmesidir. Avrupa’da
Norveç’ten sonra 2. sırada olmamıza rağmen elektriğin ancak %35’i bu
yolla elde edilir. Yani potansiyelin %25’ini kullanmaktayız.
GAP ile Fırat ve Dicle üzerinde 21 baraj, 17 hidroelektrik santrali
kurulması öngörülmektedir. Bu proje ile elde edilecek enerji Türkiye’deki
mevcut hidroelektrik enerjisinden daha fazla olacaktır.
Fırat üzerinde: ٲü, Keban, Karakaya
Kızılırmak üzerinde: Hirfanlı, Kesikköprü, Altınkaya
Yeşilırmak üzerinde: Almus, Hasan Uğurlu, Suat Uğurlu
Sakarya üzerinde: Hasan Polatkan, Sarıyar, Gökçekaya
Gediz üzerinde: Demirköprü
Menderes üzerinde: Kemer, Adıgüzel
Seyhan üzerinde: Seyhan
Ceyhan üzerinde: Aslantaş, Menzelet
Manavgat üzerinde: Oymapınar
Jeotermal Enerji: Yeraltından çıkan sıcak suyun buharı ile elde edilen
enerjidir.
Denizli (Sarayköy)’de jeotermal santral bulunmaktadır.
Denizli (Sarayköy), İzmir (Balçova), Aydın (Germençik), Çanakkale (Tuzla),
Afyon (Sandıklı), Nevşehir (Acıgöl), Ankara (Kızılcahamam)
Güneş enerjisi: Su ısıtma, sera ısıtma, su pompası ve bazı elektrikli
aletlerin çalıştırılmasında kullanılır.
Akdeniz ve Ege Bölgelerinde yararlanılan enerji türüdür.
Nükleer enerji (Atom enerjisi):Uranyum ve toryumdan elde edilen enerji
olup Mersin Akkuyu’da bir santral kurulması fikri vardır. Şu anda bu enerji
türü ile elektrik enerjisi üretilmemektedir.
Uranyum yatakları: Aydın, Çanakkale, Şebinkarahisar (Giresun), Manisa,
Uşak
Rüzgar enerjisi:Türkiye’nin yeterince yararlanamadığı enerji
kaynaklarındandır.
Çanakkale,Bozcaada,İzmir(Alaçatı)
51. TÜRKİYE'DE ORMANLAR
• Türkiye'de ormanların dağılışını etkileyen en önemli faktör nemlilik ve yağıştır.
Bununla birlikte; yer şekilleri, yükselti, toprak özellikleri gibi faktörlerde
ormanların dağılışını etkiler.
• Türkiye'deki ormanların %79'u kıyı bölgelerinde yer alırken, iç bölgelerde orman
varlığı yalnızca %21 'dir.
• Karadeniz'de nem oranının yüksek olması nedeniyle ormanlar deniz
seviyesinden itibaren başlar. Bölgede, her mevsim bol yağışlı olması nedeniyle
gür ormanlar yetişir.
• İç bölgelerde yağışların yetersiz olması ve belli dönemlerde kuraklığın etkili
olması nedeniyle, ormanlar geniş alan kaplamazlar. İç kesimlerde ormanlar,
genellikle daha nemli olan yüksek kesimlerde toplanmıştır
53. Türkiye'de orman varlığını korumak ve ağaçlandırma çalışmalarıyla
orman alanlarını genişletmek amacıyla, çeşitli kuruluşların çalışmaları
vardır.
Bunların başlıcaları;
Orman Bakanlığı, TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini
Koruma ve Tanıtma Vakfı), Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ve
Çevre Gönüllüleri Derneği gibi kuruluşlardır.
54. VERGİM BANA DÖNÜYOR
• Vatandaşların, herhangi bir karşılık beklemeden kazançlarının bir bölümünü devlete
vermelerine vergi denir.
• Vergilerin ne zaman, kimlerden ve ne kadar alınacağı kanunlarda belirtilir. Bir sanayici ile
bir çiftçinin kazancı aynı olmayacağından devlete vermeleri gereken vergiler de farklı
olacaktır. Devlet, anayasadaki kanunlara göre herkesten gelirine göre vergi alır.
• Devletin, kendi kaynakları ile ülke için gerekli olan yatırımların tamamını yerine getirmesi
mümkün değildir. Bu nedenle devletin bu konuda vatandaşın desteğine ihtiyacı vardır.
Vatandaşlardan alınan vergiler yine toplum yararı için devlet tarafından kullanılır.
• Bazı kurum, kuruluş ve kişilerin kazançlarının devlete vermeleri gereken bölümünü öde-
medikleri görülmektedir. Bu olaya vergi kaçırmak denir. Bir kurumun hangi vergi
dairesine vergi ödediğini gösteren ve iş yerinin duvarında asılı olan belgeye vergi levhası
denir.
55. • Ülkemizde devlete ödenen birçok vergi çeşidi vardır. Bunlardan
gelir vergisi, vatandaşların bir yıl içinde elde ettikleri gelirin belli
bir oranda vergilendirilmesidir. Vergi sadece kişilerden değil,
şirketler, kooperatifler, iş ortaklıkları gibi kurumlardan da alınır.
Buna kurumlar vergisi denir. Ev gibi gayrimenkul sahiplerinin
ödediği vergiye de emlak vergisi denir.
• Vergi mükelleflerinin bir vergi döneminde sağladığı kazancı
bildiren belgeye vergi beyannamesi denir.
• Vergi mükelleflerini tespit eden vergiyi denetleyen ve toplayan
resmî daireye vergi dairesi denir.
• Memurların ve işçilerin belirli süreler sonunda kurumlarına
verdikleri fiş ve makbuz üzerinden kendilerine verilen paraya
vergi iadesi adı verilir.
• Vergi vermek her ülke vatandaşı için bir görev olarak kabul
edilmeli ve yerine getirilmelidir
58. DOĞAL KAYNAKLARIMIZ BİZE EMANET
İnsanın hayatını devam ettirdiği dış ortama doğal çevre denir.
İnsan hayatı nasıl sonsuz değilse çevremizde gördüğümüz ve
yaşamımıza yardımcı olan doğal kaynaklar da sonsuz değildir.
Dünyadaki doğal kaynaklar hızla tükenmektedir. Bu durum
gelecek yıllarda insan hayatını tehdit eden büyük bir tehlikeye
dönüşecektir.
Bütün canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan
ihtiyaçların başında su gelmektedir.
Okyanuslar, denizler, göller, akarsular, bataklıklar, yer altı suları
ve buzullar dünyanın başlıca su kaynaklarıdır.
Fakat su kaynakları insanlar tarafından hızlı bir biçimde
kirletilmekte ve yok edilmektedir.
59. İnsanları gelecekte bekleyen büyük tehlikelerin başında tatlı su
kaynaklarının yok olması gelmektedir. Çünkü dünyada tatlı su
rezervi sınırlıdır.
Uzmanlar 2025 yılında dünyadaki yedi milyar insanın %40'ının
ciddi su sıkıntısıyla baş başa kalacağını tahmin etmektedir.
Tatlı su kaynakları yanında okyanus, deniz ve göller de kirlilik
tehdidi altındadır. Bu su kaynaklarında meydana gelen kirlilik ve
azalma insan yaşamı dışında diğer canlı türlerinin yaşamını da
tehdit etmektedir.
Su kaynaklarında meydana gelen kirlilik nedeniyle bozulan
doğal dengenin tekrar eski hâline gelmesi ise uzun yıllar al-
maktadır.
Bu nedenle doğal kaynaklara zarar vermemeli, verenleri
uyarmalıyız.
61. İnsanoğlunun en önemli zenginlik kaynaklarından biri de ormanlardır.
Ormanlar, sadece ağaç topluluklarından ibaret değildir. Ormanlar;
ağaçlar, hava, su, toprak, barındırdığı diğer bitkiler ve hayvanlarla ken-
dine özgü bir alandır.
Yasak olmasına rağmen orman alanlarında kontrolsüz otlatma
yapılmaktadır. Kaçak ağaç kesimi ve otlatmaları nedeniyle
ormanlarımız zarar görmektedir.
Ülkemizde arazi kullanımı bilimsel olarak yapılmamaktadır. Orman
veya meraya dönmesi gereken üzerinde çok düşük verimle tarım yapı-
lan alanlar sanayiye ve yerleşmeye açılmaktadır.
62. Orman yangınları ülkemizin büyük sorunlarından biridir. Bu yangınların
nedenleri çoğunlukla bilinmemektedir. Orman yangınları açısından en hassas
bölgelerimiz Akdeniz, Ege ve Marmara bölgeleridir.
Ormanlar, su sağlama, su varlığını koruma ve düzenlemede önemli rol oynar.
Bugün erozyon nedeniyle tüm barajlarımız dolma tehlikesiyle karşı karşıya
kalmaktadır. Karakaya Barajı da bunlardan biridir.
Erozyon, toprakların üst kısmının akarsular, sel suları ve rüzgâr gibi dış
kuvvetlerin etkisiyle aşındırılarak taşınmasına denir.
Türkiye'nin bütün bölgelerinde erozyon görülür. Ancak şiddeti, bitki örtüsüne
göre değişir.
Örneğin; bitki örtüsünün sık olduğu Karadeniz Bölge'nde şiddeti daha az iken,
bitki örtüsünün cılız olduğu İç Anadolu Bölgesi'nde şiddeti daha fazladır.
63. NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ
İnsanlar her mesleğin hizmetinden yararlanmaya ihtiyaç duyar. Bu hizmetlerden
yararlanan insanlar hayatlarını rahat ve mutlu sürdürürler.
İnsanlar, yaşamlarını devam ettirmek ve geçimlerini sağlamak amacıyla çeşitli
işlerde çalışırlar. İnsanlar, yaptıkları işlerin özelliklerine göre ikiye ayrılırlar.
Niteliksiz eleman, fiziksel güce dayalı işlerde çalışan kişilere denir.
Nitelikli eleman, iyi eğitim almış ve zihin gücüne dayalı işlerde çalışanlara denir,
Nitelikli insan;
• İşini iyi bir şekilde yapar.
• Daha üretkendir.
• Yenilik ve gelişmelere açıktır.
• Ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlar.
• Tasarrufludur.
65. Nitelikli insan, eğitim yoluyla okullarda yetişir. Ülkemizde nüfus fazla
olmasına rağmen, çeşitli sektörlerde çalışan nitelikli eleman sayısı
azdır.
Nitelikli eleman sayısının azlığı, yapılan işlerden gereken verimin
alınmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum ülke ekonomisi için olumsuz
sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
Nitelikli eleman sayısının fazla olduğu ülkelerin siyasi, ekonomik ve
sosyal gelişmişlik düzeyleri yüksektir.
Bu konuda yaşanan büyük sorunlardan biri "beyin göçü" adı verilen
iyi eğitim almış ve çeşitli niteliklere sahip kişilerin dış ülkelere göç et-
mesidir.
Bu durumun engellenmesi için nitelikli elemanlara uygun ve verimli
çalışma şartları hazırlanmalıdır.
70. 2)Yukarıdakilerden hangileri tarımı destekleyen
kurum ve kuruluşlardan değildir?
A)1 ve 2 B)Yalnız 2 C)1 ve 3 D)2 ve 3
ZİRAAT BANKASI
1 ETİBA
NK
2
TOPRAK
MAHSULLERİ
OFİSİ
3
74. 5)1.Herkes,gelirine göre vergi vermekle yükümlüdür.
2.Bazı statüsü yüksek meslek grupları vergi
ödemekle yükümlü değildir.
3.Devlet,aldığı vergilerle halka hizmet sunmakla
yükümlüdür.
Vergi ile ilgili verilen ifadelerden hangileri doğrudur?
A)Yalnız 1 B)1 ve 2 C)1 ve 3 D)1,2 ve 3
77. 7)Yukarıdaki resimde öğrencilerin verdiği bilgiler hangi
coğrafi bölgemiz ile ilgilidir?
A)Ege Bölgesi B)Akdeniz Bölgesi C)Karadeniz Bölgesi
D)İç Anadolu Bölgesi
78. 8)
Özelliklerini anlatan madenimiz hangisidir?
A)Linyit
B)Bor
C)Bakır
D)Demir
Jet, roket
yakıtı,cam veya ilaç
yapımında
kullanılırım.
Dünyada en fazla
çıkarıldığım ülke
Türkiye’dir.
79. 9)Coğrafi özelliklerine göre haritadaki coğrafi
bölgelerden hangisi kağıt sanayisi ile ilgili
yatırım projesi için uygundur?
A)Akdeniz B)Ege C)Karadeniz D)Marmara
81. 10)Firmamızda çalışmak üzere ;
*Yabancı dil bilen,
*Bilgisayar kullanabilen,
*Ofis ortamında çalışabilecek, personeller
aranmaktadır.
Verilen iş ilanı aşağıdaki mesleklerden hangisi
için verilmiş olabilir?
A)Doktorluk B)Şoförlük C)Sekreterlik
D)Öğretmenlik