2. Amaç
Araştırmanın hedeflerini ortaya koyan genel bir ifadedir.
Araştırma probleminin incelenmesi için, neyin ölçüleceği ve nasıl
ölçüleceği, tam anlamıyla neyin hedeflendiği ve bu hedefe ulaşmak
için nelerin yapılacağını belirtir.
Belirlenen amaç cümleleri doğrultusunda araştırmanın alt amaç
cümleleri de oluşturulabilir. Alt amaç cümleleri betimsel, korelasyonel
ve karşılaştırmalı olmak üzere üç farklı şekilde ifade edilebilir.
3. Amaç
• Betimsel: Bu tür amaç cümleleri durumun ne olduğunu betimlemek amacıyla kullanılır.
• Örnek: Bu araştırmanın amacı, matematik öğretmenlerinin Geogebra programını
kullanabilme düzeylerini incelemektir.
• Korelasyonel: Değişkenler arasındaki ilişkinin miktarını, yapısını ve yönünü belirtmek
amacıyla kurulan cümlelerdir.
• Örnek: Bu araştırmanın amacı, matematik dersinde kullanılan Geogebra programının
öğrencilerin matematik başarısı üzerindeki etkisini incelemektir.
• Karşılaştırmalı: Bu tür amaç cümleleri grupiçi veya gruplararası karşılaştırma
durumlarında kullanılır.
• Örnek: Bu araştırmanın amacı, matematik dersinde cinsiyete göre başarının değişip
değişmediğini incelemektir.
4. Değişken
• Değişken, “gözlemden gözleme değişik değerler alabilen objelere,
özelliklere ve durumlara” denir.
• Değişkenler bir durumdan diğer bir duruma, bir ölçmeden diğer bir
ölçmeye farklı değerler alabilen özellikler olarak karşımıza çıkmaktadır.
5. DEĞİŞKEN TÜRLERİ Yapı/Özelliklerine Göre
• Eğer değişkenin özelliği sayı ve miktar olarak açıklanabiliyorsa buna
nicel değişken denir. Zeka puanı, yaş, hız, uzunluk ve ağırlık ölçüleri
birer nicel değişkendir. Eğer değişkenin özelliği sınıflandırılıyorsa buna
nitel değişken denir. Nitel değişkenler kategorik değişkenler olarak da
bilinir. Cinsiyet, medeni durum, tür, meslek gibi değişkenler nitel
değişkenlerdir.
6. Değişken ve Değişken Türleri
• Değişken ve Değişken Türleri araştırma değişkenlerin dilini kullanır.
• Değişkenler ölçebileceğimiz, sayısal değer atayabileceğimiz somut ölçüme dayalı
bir kavramdır.
• Buna göre değişken, değişebilen en az iki değer/kategori/özellik alabilen her şeyi
ifade eder.
• Örneğin, «cinsiyet» bir değişken olup, erkek ya da kadın şeklinde iki
değer/kategori/özelliklerden birini alır. Yine «eğitim durumu» bir değişkendir ve
ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite şeklinde değerler alabilir.
7. • Değişkenler aldığı değer ve ilişki türüne göre iki şekilde sınıflandırılabilir:
• 1- Sürekli değişken
• 2- Kesikli değişken
• Diğer taraftan neden-sonuç ilişkisi açısından ise değişkenler 3’e ayrılır:
• 1- Bağımlı değişken
• 2-Bağımsız değişken
• 3- Kontrol değişkeni
9. Sürekli Değişken
• Sınırsız sayıda değer alabilen, aldığı değerler çok küçük artışlarla
ayrılabilen değişkenlerdir.
• Yaş,
• Gelir,
• Suç oranı
10. Kesikli Değişken
• Sadece sınırlı sayıda değer alabilen, belirli kategoriler içeren
değişkendir.
• Cinsiyet = Kadın-erkek
• Medeni Durum= Evli-Bekar-dul
• Eğitim Düzeyi= ilkokul, ortaokul, lise, üniversite
11. Bağımlı Değişken
• Açıklanan değişken,
• Sonuç değişkeni,
• Cevap bekleyen değişken diye adlandırılır.
• Bir araştırmada değeri diğer değişkenlerin, faktörlerin veya etmenlerin değişiminden
etkilenen sonuç değişkenidir.
• Diğer bir ifade ile bağımsız değişken tarafından etkilenen değişken, bağımlı değişkendir.
• Örneğin, Giresun’da ev sahibi olan kişilerin, yeni bir ev satın alma sebebinin araştırıldığı
bir çalışmada, ‘yeni bir ev satın alma kararı’ bağımlı değişkendir.
12. Bağımsız Değişken
• Açıklayan değişken,
• Neden değişkeni
• Bağımlı değişken üzerinde etkisi olan değişkenlere bağımsız değişken denir.
• Bağımsız değişken, bağımlı değişkenin sonucunu belirleyen onu şekillendiren yani
nedeni açıklayan değişkendir.
• Örneğin, Giresun’da ev sahibi olan kişilerin yeni bir ev satın alma kararını etkileyen
çeşitli faktörler (evin lokasyonu, kira getiri düzeyi, fiyatı, büyüklüğü) bağımsız
değişkenlerdir.
13. Kontrol Değişkeni
• Etkilerini gidermek ya da kısmen dışarıda tutmak veya denetlemek
istediğimiz değişkendir.
• Ancak, kontrol değişkeni araştırılmak istenen değişkenleri ve bunlar
arasındaki ilişkileri etkileme potansiyeline sahiptir.
• Bu özelliği ile bağımsız değişkenler arasındadır.
14. Hipotez
• Nicel araştırmalarda problemin oluşturulmasında hipotez büyük
öneme sahiptir. Hipotez hakkında birçok tanıma ulaşmak mümkündür.
Black ve Champion (1976) ‘a göre hipotez geçerliliği bilinmeyen bir
konuyla ilgili geçici bir önerme olarak ifade edilmiştir. Diğer taraftan,
Büyüköztürk ( 2017) ‘e göre olaylar arasındaki ilişkiyi açıklamaya
yönelik bilimsel bir önermedir. Bu tanımlardan yola çıkarak hipotez
hakkında,
• Geçici bir önermedir,
• Geçerliliği bilinmemektedir,
• İki ya da daha fazla değişken arasındaki ilişkiyi açıklar, denilebilir.
15. • Hipotez (=Varsayım) Nedir?
Varsayım (=Hipotez): Kuramsal olarak var sayılan ya da önceden yapılmış bir
dizi gözleme dayanarak ortaya atılan, gerçekleşmesi söz konusu olan ya da
olmayan bir önermedir.
Bir araştırmada, beklenti içeren, sınanması gereken, Neden?
Niçin? İlişki var mı? Farklı mı? Büyük mü? Küçük mü? vb.tipteki cevaplanması
gereken amaçlar varsa hipotez kurulur. Analitik (çıkarsamalı, Inferential)
tipteki araştırmaların mutlaka bir hipotezi vardır.
Araştırmanın her amacının hipotez biçiminde ifade edilmesi zorunlu değildir.
Belirtici/Tanıtsal (Descriptive) araştırmaların hipotezinin olması zorunlu
değildir/olmayabilir.
16. Hipotez Türleri
• Araştırma Hipotezi: Değişkenler arasında farkın veya ilişkinin var olduğunu belirtir. H1 sembolüyle
gösterilir. Değişkenler arasındaki ilişkilerin yönlerine göre çift yönlü ve tek yönlü olarak ikiye ayrılır.
• Sıfır (Null) Hipotezi: Değişkenler arasında farkın veya ilişkinin olmadığını belirtir. H0 sembolüyle
gösterilir. (Karasar, 1994)
• ‘Matematik dersinde geogebra kullanımı, öğrencilerin matematik dersindeki başarılarını etkiler mi?’
şeklinde oluşturulmuş bir araştırma probleminde değişkenler ve hipotez türleri aşağıdaki gibi ifade
edilebilir.
• Bağımlı değişken: Öğrencilerin matematik dersindeki başarıları
• Bağımsız değişken: Matematik dersinde Geogebra programı kullanımı
• Sıfır hipotezi: Matematik dersinde Geogebra kullanımıyla öğrencilerin matematik dersindeki başarıları
arasında anlamlı bir fark yoktur. (H0: μgeo – μmat = 0)
• Araştırma hipotezleri:
• - Matematik dersinde Geogebra kullanımıyla öğrencilerin matematik dersindeki başarıları arasında
anlamlı bir fark vardır. (H1: μgeo – μmat ≠ 0) Çift yönlü hipotez
17. Hipotez Çeşitleri
Hipotezler iki türlü formüle edilir:
• Araştırma Hipotezi: Bir araştırmada ortaya konmaya çalışılan,
beklenen sonuçların olumlu ya da soru cümleleri ile ifade edilmiş
önermeleridir.
• İstatistiksel Hipotez : Bir ya da daha fazla toplumla ilgili olarak ileri
sürülen ve dağılım varsayımı altında parametrik değerin belirli bir
değere eşit olduğu, iki ya da daha fazla toplum parametresinin
birbirlerine eşit olduğu belirtilen sembollerle ifade edilen
önermelerdir.
• Varsayımların geçerliliği istatistiksel testlerle denetlenir.
18. Araştırma Hipotezleri
• Araştırma Hipotezleri
- X ilacı, T hastalığını Y ilacına göre daha yüksek oranda tedavi eden
bir ilaçtır.
- A hastalığının önemli risk faktörleri arasında sigara kullanımı, stress,
sedanter yaşam ve yüksek kollestrollü+katı yağlı diyet yer almaktadır.
19. Sayıltı (Varsayım)
Doğru olduğu kabul edilen yargı ve genellemelerdir. Şekil ve
ifade açısından hipoteze benzeyen sayıltılar, hipotezin aksine
sınanmak için oluşturulmaz. Sayıltılar, araştırma süreci içerisinde
herhangi bir şekilde doğrulanamaz veya reddedilemez. (Jupp, 2006)
Varsayımların geliştrilmesinin en önemli nedeni, bir araştırma
konusuyla ilgili her şeyin tek bir araştırma içerisinde incelenemeyecek
olmasıdır. Bu yüzden önceki araştırmalarda ortaya koyulan bulgu ve
veriler ‘varsayım’ olarak kullanılabilir. Varsayımların araştırma
içerisinde doğru kabul edilmesi kesinlikle doğru oldukları anlamına
gelmez. Ancak araştırma sürecinde varsayımların yanlış olması,
araştırmayı anlamsız hale getirir.
20. EVREN (Population) NEDİR?
• Araştırma problemini cevaplamak için ihtiyaç duyulan verilerin elde
edildiği canlı ya da cansız varlıklardan oluşan büyük gruba evren denir.
• Araştırma sonuçlarını genellediğimiz topluma evren denir.
21. • Evren iki grupta tanımlanır Genel Evren (Hedef Evren): Tanımlanması
kolay ama ulaşılması güç olan evrendir. Örnek: Diyabet hastaları
• Araştırma Evreni (Ulaşılabilir Evren): Ulaşılabilinen somut bir evrendir.
Araştırma sonuçlarının genellendiği toplumdur. Örnek: İstanbul’da ki
Diyabet hastaları
22. • Evren Birimi
• Araştırma sonuçlarının elde edileceği evrenin sınırlandırılmış parçasına
evren birimi denir.
23. • Evren Birimi
• Örneğin:
• Bir araştırmada evren birimi genel olarak “insanlar” olduğu halde,
• başka araştırmalarda, “belli yaştaki”, • “belli cinsiyetteki”, • “belli
sosyo-ekonomik düzeydeki”, • “belli yerleşim merkezindeki” ya da
belirlenebilecek başka özellikteki insanlar evren birimi olabilir.
• Bazı çalışmalar da ise hasta dosyaları evren birimi olabilir.
24. ÖRNEKLEM
• Örneklem, belli bir evrenden, belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil yeterliliği kabul
edilen küçük kümedir.
Araştırmalar, çoğunlukla örneklem kümeler üzerinde yapılır ve alınan sonuçlar, ilgili evrenlerine
genellenir.
25. • Örneklemde en önemli nokta örneklemin temsil yeteneğidir.
• Temsil yeteneğine sahip bir örneklemin özellikleri şunlardır:
• • Örneklem büyüklüğü yeterli olmalıdır.
• • Örneklem evrendeki dağılıma çeşit ve oran yönünden benzer
olmalıdır.
• Örneklem olasılıklı örneklem yöntemlerinden biriyle seçilmelidir. •
Seçimde uygun örnekleme yöntemi kullanılmalıdır.
• Örneklem seçiminde yan tutulmamalıdır
27. Örneklemenin Avantajları
Yamane’ye (2006) göre tamsayım yerine örneklemenin avantajları:
• daha az maliyetlidir.
• bilgi daha çabuk toplanır.
• daha ayrıntılı veriler
• başka şekilde elde edilemeyecek veri
• güvenirliğin bir ölçüsü
29. ÖRNEKLEM BELİRLEME
Evrenden örneklem seçilirken kullanılan ölçütler (Yamane, 2006):
• Örneklem, evreni temsil eder.
• Örneklemden elde edilen parametreler hassastır.
• Örneklem seçme maliyeti düşüktür.
32. Basit Seçkisiz Örnekleme
• Her bir örnekleme birimine eşit seçilme olasılığı vererek (seçilen birim
seçilme olasılığının değişmemesi için havuza geri konularak) seçilen
birimlerin örnekleme alındığı yönteme basıt seçkisiz örnekleme adı
verilir (Büyüköztürk ve diğerleri, 2016).
• Basit seçkisiz örneklemenin en büyük avantajı, eğer büyüklük
yeterliyse, evreni en iyi şekilde temsil eden örneklemlere ulaşılabilir
(Fraenkel ve Wallen, 2009). Çünkü her birim seçkisiz olarak, özellikleri
bilinmeden seçilir, yanlılık söz konusu değildir.
33. Tabakalı Seçkisiz Örnekleme
• Tabakalı seçkisiz örnekleme, evrenin önce alt gruplara ayrıldığı daha sonra
bu alt gruplardan örneklemin seçildiği bir örnekleme yöntemidir (Fink,
2002).
• Tabakalı seçkisiz örneklemede araştırmacı bir evreni, tabakalamanın
gerçekleştireceği özellik açısından homojen olacak şekilde tabakalara
bölmeye çalışır (Kumar, 2011).
• Bu tabakalardan seçilecek birimler ise basit seçkisiz örnekleme yöntemi ile
belirlenir. Bu yöntemde evren benzer alt evrenleretabakalara
ayrıldığından alt evrenlere ait varyansların daha küçük olmasına,
dolayısıyla daha küçük örneklemlerle daha temsili istatistiklere ulaşılabilir.
(Balcı, 2016)
34. Seçkisiz Olmayan Örnekleme Yöntemleri
• Bir evrendeki elemanların sayısının bilinmediği ya da tek tek
tanımlanamadığı durumlarda, olasılık dışı örnekleme desenleri
kullanılır (Kumar, 2011).
• Fink (2002)’e göre, katılımcıların, evrenin ve araştırmanın
gerekliliklerini hesaba katarak, araştırmacının yargılarını esas alarak
seçildiği örnekleme yöntemidir
35. Sistematik Örnekleme
• Bu örnekleme yönteminde örneklem belirlenirken, evren büyüklüğü
örneklem büyüklüğüne bölünür. Evren içinden ilk birim rastgele seçilir.
Daha sonra evren büyüklüğünün örneklem büyüklüğüne bölünmesiyle
elde edilen sayının katları şeklinde örneklem birimleri seçilir.
• Örneğin; 5000 kişilik bir evrenden oluşan listeden, 500 kişi
seçilecekse, araştırmacı 500. isme ulaşana kadar 10. sıradaki kişileri
örnekleme dahil ederse sistematik örnekleme yapmış olur (Freankel
ve Wallen, 2009).
36. Uygun Örnekleme
• Kazara ya da elverişli örnekleme ismi ile de anılan uygun örnekleme
yönteminde zaman, para ve iş gücü kaybını önlemeyi temel amaç
edinen bu yöntem, sonuçlarına en az güvenilen ve araştırmacılar
tarafından önerilmeyen bir yöntemdir (Büyüköztürk ve diğerleri,
2016).
• Kumar (2011)’a göre bu yöntem örnekleme evrenine ulaşmadaki
kolaylığı temel alır.
37. Amaçsal Örnekleme
• Amaçsal örnekleme, çalışmanın amacına bağlı olarak bilgi açısından
zengin durumların incelenerek derinlemesine araştırma yapılmasına
olanak tanır. Belli ölçütleri karşılayan, belli özelliklere sahip olan bir
veya daha fazla özel durumlarda çalışılmak istenildiğinde tercih edilir
(Büyüköztürk ve diğerleri, 2016).
• Bu tür örneklemede araştırmacı kimlerin seçileceği konusunda kendi
yargısını kullanır ve araştırmanın amacına en uygun olanları
örnekleme alır (Balcı, 2016).
38. • ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜ
• Evrenden seçilecek örneğin büyüklüğünün ne olacağını önceden
belirlemek gerekir.
• Burada dikkat edilecek nokta, hangi büyüklükteki bir örnek ile en
ucuz, en güvenilir sonuçların elde edileceğinin saptanmasıdır.
• İşte buna optimum örnek büyüklüğü adı verilir
40. Sınırlılıklar
• Veri toplama ve çözümlemede kullanılan yönteme ve elde edilecek
bulguların niteliğine göre, araştırmadan yapılabilecek çıkarsamaların
sınırlarının önceden belirtilmesidir. (Jupp, 2006) Diğer taraftan, Gay
(2009) ‘e göre araştırmacının kontrol edemediği ancak araştırma
sonuçlarını negatif olarak etkileyebileceğini düşündüğü noktalar
olarak açıklanmıştır. Araştırma problemlerinin sınırlılıkları farklı
açılardan belirlenebilir.
41. Sınırlılıklar
• Evren ve örnekleme ilişkin sınırlılık: Bu araştırma, 2007-2008 eğitim öğretim
yılında Ankara Üniversitesi’nde ve ODTÜ’ de öğrenim gören son sınıf
öğrencileriyle sınırlıdır.
• Kuramsal boyutlara ilişkin sınırlılık: Araştırma portfolyo ve performans
değerlendirmeleriyle sınırlıdır.
• Veri toplama araçlarına ilişkin sınırlılık: Araştırma anket tekniği ile sınırlıdır.
(Büyüköztürk,2017)
• Yapılan araştırmalarda, verilen örnekler gibi birçok farklı sınırlılıklar
belirlenebilir. Ancak bu sınırlılıklar çok fazla olmamalıdır. Araştırmacı, sadece
araştırmanın başında yapmak istediği halde zaman, mekan, maliyet gibi
sebeplerden ötürü yapamadığı kısımları buraya eklemelidir.